Yıkılan bir milyarderin | | y İ Ve __4,;—.—*-».:'» n * a. .x 17 ILKKANUN 1934 PAZARTESİ başır a gelen!ler 5 Birinci Kânun tarihli 41934" ga: Aetesinden: — Şimdiye kadar hiçbir ticaret mahke Mçsi, son — haftalarda Şikago ticaret Mahkemesinin baktığı dava kadar mü. bir ökonomik dava ile uğraşmamış- Ör, Suçlulara ayrılan yerde, vaktile uıxo'nun tacsız kıralı, — Amerika'nın “elektrik çarı,, olan Samüel İnsall'le #Snun müdürleri ve akrabasından an <ltı tanesi görülüyordu. En parlak zamanla Tında, İnsull'ün hususf serveti 300 mil- Yon doları buluyordu. Bununla beraber sayı İnsull'un ökonomik kudreti hak. a ancak zayıf bir fikir verebilir Çünkü daha birkaç yıl önce İnsull bir “elektrik kırallığınn,, mutlak şefi di. Nevyork borsası ise onun sermayesini 2 Milyon altın dolar, hattâ işlerin iyi git tiği zamanlarda 4 milyon dolar tahmin tdiyordu. İnsull'ün suçlu olduğu işler arasında * Ööteki davalarda da görüldüğü gibi . dolandırıcılık sahte plânçolar ve aldatı. © bir parlaklıktan bahsedilmesine rağ. Men bu iş ötekilere hiç benzememekte dir. Amerika'daki konsorsiyom iflâsları: Tin en mühimlerinden olan İnsull trüstü Nün iflâsı, yalnız basit bir ceza vakası değildir. Samuel İnsull, İvar Kroyger, -Ribi, soğukkanlılıkla sahte belgeler ya . Pan, iki yüzlü bir yaşayışı olan psikolo Tik bir muamma değildir. Çünkü - onun hüsusi yaşayısında olduğu kadar iş ada- T olarak yaşayışında yaptığı hütün şey T normaldır. Müddei umumiler İnsull'ü cezalan. irmak için onun dosyasında bir çok Araştırmalar yaptılar. Bir esas bulmuş *lmak için İnsull'ü, kendi şirketlerinin Zararına pek o kadar mühim olmıyan tpekülasyonlar yaparak kendi şirketle- / Hinin zararına bir kaç yüz bin dolar ka. 2anmakla ittiham ettiler. İnsul! gibi çok fengin bir adama atfedilen bu suç şüp- hesiz pek mühim değildi. Onun için, da Va başlamadan önce müddei umumiler Plânlarını değiştirip, İnsull'ün büyük — kârlar dağıtmağı vadederek, konsorsi - — Yomunun iflâs etmek Üzere olduğu za. Manlarda binlerce küçük sermaye sahib “kerini kendisine bir çok büyük paralar İevdi etmeğe sevkettifini söylediler ve İnsull'ü sermaye sahiblerinin bu yüz. Gden 143 milyon dolar kaybetmelerine se b olmakla irham ettiler. Hukuki bakımdan doöğrü olsün veya sın, bu itham İnsull meselesinin Stasınt ortaya koyuyordu. Bu da, trüst. in çok büyük kudretinin konsorsiyom Sahiblerinin, para biriktirenleri fena va. Ziyete düşürmüş olmasıydı. İnsull'ün | İllâsr muazzam bir dolandırıcılıktan vi Yade, hususi mahiyeti baiz çok geniş Mikyasta bir iş olduğu için amerikan *İkârı umumiyesini büyük bir heyeca. ON düşürdü. İnsull sirketlerinin hisse- ine sahib olan 350000 kişi, ÇOk ma- bir bir dotandırıcının tuzağına düşmedi * amerikan “refahınm,. üzerine ku - Tulmuş olduğu sistemin kurbanı oldu - OŞ" Amerika ahalisinin bunu anlaması, Bay Ruzvelt'in ortaya koyduğu eser sa- Sinde mümkün olmuştur. , İhtimal Amerika adtiyesi, “tahtım,, karak dış memleketlere kaçan elek. ŞK kıralını, Bay Rüzveltin şahsan ah Yaziyet yüzünden bu kadar büyük Bi armansızlıkla kovalryordu. Bu ada hç Pasıl takib edildiğini herkes hatır. | Ö 73 yaşında olan Samuel İnsuüli, Taum olduğunu bağıra çağıra söyle- üne rağmen, şirketlerinin iflâsından bâkimlerle karşılaşmamağı — ter. Vh etmişti. Bunun üÜzerine, yola çık - Na Ayvrupa'nın batı tarafına gitmişti. bi biliyoruz. Almanya uluslar cemiye- Kden çekilmeseydi ve silahlanma işi Ha e aldığı tedbirler, çekildiği andan ::nıı esrara bürünmeseydi yapılmış Ça Bazı konuşmalar, sizi temin ede . » hiç yapılmayacaktı. “Mhınya gözümüze, karanlık bir top- Parçası gibi görünüyor. aa OTta Avrupadaki bu İki yıla yakın * Büren sıyasanın bariz netiyce. eç iütün ulusları birbiri arkâsına kap - — *A başlayan bir sinirlilik ve çekin- &a ) Yiyetinin ortaya çıkması ve bunun & Avrupa barışt için, yahut hiç olmaz- B ."'! yaşatacak olan fikir haleti için 5 bir alâmet olmasıdır. te çıkan (LÜ) mecmaasından Fakat Amerika hükümeti onun beşini bırakmıyor, her gittiği yere bir tevkif müzekkeresi gönderiyor ve İnsull'ün kendisine tesliminde ısrar ediyordu. Po lisler tarafından — sıkıştırılan, kovalanan İnsull, nihayet Yunanistan'da Ortaya çıktı. Güzel sanatları seven İnsull, Ati. na'ya bu şehrin tarihi âbideleri için e Bımmamıştı. Kendisinin samimi bir das tu olan, Yunanistan'da doğmuş meşhur silâh taciri Bazil Zaharol'un kendisini koruyacağını umuyordu. İnsull biz bu. çuk yıl Yunanistan'da kalabildi. Fakat yeni sınat plânlar düşünmeğe basladığı sırada amerikan hükümeti onun Yuna nistan'dan çıkarılmasını katiyetle İste- di. Önce cekures bunu kabul etmiyen yunan hükümeti nihayet razı oldu ve İnsull'e Yuranistan'dan çıkması gerek. tiğini bildirdi. Onun yunan topraklarından - çıkarıl- ması emrinin infazına tekaddüm eden gecede, İnsull önceden kiraladığı yunan bandıralı bir kömür vapuruna binerek denize açıldı. Nereye gideceğini kimse- ye söylememişti. Peşinde gene bir alay gazeteci ve polis hafiyesi olduğu halde Akdeniz'in doğu taralında ön gün do. laşarak Asya'da veya Alrika'da bir ğ hak bulmağa çalıştı. Fakat Habeşistan hükümeti bile, Uluslararası “suçluları geri gönderme,, yasalarını ileri sürerek kendisini kabul etmediği için, İnsull nihayet İstanbul'a gitti. * İstanbul polisi, İnsull'ün eskiden çok kudretli bir iş adamı olmasına ' aldırış etmiyerek onu tevkif etti ve mahkeme, İnsull'ün Amerika'ya — gönderilmesine karar verdi. Çok gıkı bir neraret altında İzmir'e gönderilen İnsull orada, Ame rika viskonsolosu tarafından — yeniden tevkif edildi, Bu macera da böylece bit. ti. Küçük bir yük gemisine hapsedilen eski milyoner, üç haftalık bir yolculuk- yaparak Amerika'ya varırken, amerikan #dliyesi de kendisi istemediği halde zor- Ta memleketine gönderilen bu adamı karşılamak için hazırlıklar yapıyordu. Tasull Amcrika'ya varınca, alelâde bir haydutmuş gibi polisçe parmak - izleri alındı. Kendisinden — istenilen 200.000 doarlık kefaleti vermediği için de ha. Pishaneye gönderildi. Bununla beraber, Şikago efkârı umumiyesi yavaş yavaş yumuşumağa başladı. İnsull hapishant - de hastalandığı için, kendisini tedavi et- tirebilmek üzere muvakkaten serbest bı. rakıldı. Fakat o, kendisini muhakeme eden hâkimlerden — siyade, Şikago'da bir suikasta uğramaktan korkuyordu. Ancak karanlık basınca, Mişigan gölü. Nün kenarında ufak bir geiznti yapma- Ğa cesaret edebiliyordu. Nihayet, 1934 yılının birinci teşrin ayı başlangıcında İnsull'ün davası baş. ladı. Elektrik kıralının bu muazzam da- vası için de amerikan haydudlarının ka ralı olan Al Kapon'un muhakeme edil- diği salon baştan aşağı değiştirilmişti. Buraya, İnsull'ün şirketlerine aid 2,500 dane dosyanım konulması için yedi met. re yüksekliğinde bir sra raflar yapıl - mıştı. Dinleyicilere Ayrılmış olan kısım- da, İnsull'ün birkaç dostu ile birçok düş manları yer almışlardı. Gazeteciler ara. sında, İnsull'den yardım göremediği için kapanmış olan Şikago operasının eski mugannilerinden olup vaktiyle İn- sul'ün koruduğu bir kimse de wardı. Halkın etrafına, dıvarların dibine de gazete fotografciları, sinema — operatör. leri yerleşmişlerdi. Bununla beraber, İnsull — davasının mevzuunun yavan olması, heyecanlı şeyler arıyan dinleyicileri hayal inkisd. rına uğrattı. Mahkeme bir ay müddet. le, İnsull'ün suçunun hukukt teferrua- tiyle uğraştı. O zaman bütün bu olan bitenin istemeksizin kahramanı — olan yetmiş beş yaşımdaki beyaz saçlı, ihti- yar adam ayağa kalkarak, heyecandan titreyen bir sesle ticaret hayatında na- sıl yükseldiğini hâkimlere anlatmağa başladı. İnsull'ün hâkimlere ve amerikan ulu. suna yaptığı bu anlatış dört saat sür- müştür. Bu, kendi kendine yetişen, büyüyen ve yükseleri iyi bir adamla, onun etrafı- nı saran hain ve muvaffakiyetine gıpta eden bir cemiyetin hissi, peri masalına benzer hikâyesi idi. İnsull sözüne çok urak zamanlardan — haşladı, * bahcevan olan dedelerinden çeski Londra'nın 0: k lan birindeki, doğduğu evden bahsetti. Amcrika'daki bütün zenginler gibi o da, beş gilin haltalıkla işe başla mıştı. Rüyük bir neşriyat evinde kâtib k, geniş acunun bazı tarafları- nt görmüştü. Sonra soysal merdivenin basamaklarını önce da — Amerik ticarethanelerde şladı. sull'deki sanayici dehasını hulup anlıe yan, meşhur mucid Edison'du. Edison endi malı olan elektrik müessese- Terinden hirine müdür çlarak gönderir. ken, babaca bir tavurla: — Sam, demiş ti. bu müesseseyi muvaffakiyete götürü- nüz. Muvaffak olamazsanız, muvalİfaki. yetsizliğiniz bile parlak olsun. Yalnız bir şeyler yapmağa çalışınız. İnsull bütün hayatınca Edison'un bu nasihatini tutmuştur. O daima “bir şeyler,, yapıyordu. Başlangıçta çok ça- buk yükseldi. Edison'un idaresini ona bıraktığı şube az zamanda 600, birkaç yıl sonra da 6000 işçi çalıştırmağa baş. ladı. Bu parlak muvaffakiyete dayanan İnsull, Şikago'ya giderek oradaki Edi- son şirketini idareye başladı. Onun ça. hışması sayesinde şehir canlanıyordu. Acunun her yerinde mütehassıslar, hat- tâ hükümetler bile İnsull'ün çalışmaları. nın neticelerini alkışlıyordu. 1926 da, © zaman başbakan olan Bay Baldvin, İnsull'e İngiltereye — dönerek oradaki bütün elektrik kurumlarının müdürlüğü nü yapmasını teklif ctmişti. — İnsull'ün kendini müdafaa ederken dayattığı en büyük koz budur. — Fakat o, kendisi. ni şereflendiren bu teklifi reddederek, yeni yurdu olan Amerika'da kalmağı ve Şikago ahalisiyle Midi - Vest köylü. herine elektrik cereyanı vermeği tercih etti. İnsull'ün ba sözleri, dinleyiciler üze rinde çok büyük bir tesir yaptı. Dinle. yiciler arasındaki İnsull'ün en azılı düş- manları bile bu büyük âlicenablığı du. yunca yumuşadılar. Müddei umumi, İnsull'ün lehine dönen efkârı umumiye- yi kazanmak — ve yaptığı spekülatif ma hiyette aksiyon alım satımlarının kendi kazancından başka bir Ülkü görmediği. ni isbat etmek için boş yere son bir gay ret yaptı. Fakat duygu, bütün ötekidü- şüncelerin Üstüne çıktı, jüri üyeleri İn. sull ile on altı suç ortağını beraet ettir- di İnsull başka mahkemelerde, daha az mühim suçlardan dolayr — muhakeme edilecektir. Fakat hakkındaki başlıca hüküm verilmiştir Şikago adliye sarayında olup biten. ler tamamen bugün Amerikadaki cikâ- rı umumiye değişmesine benzer. Arme. rika'da işler biraz düzelince, dünkü ihti lâlciler sâkinleşiveriyorlar, ve - seslerini kesiyorlar Onlar artık geçmişteki olan bitenleri unutmağa karar - vermişlerdir. Onlara göre, Amerika'daki büyük iflâs lar bir iki haydadun eseri değil, anlaşıl muyan bir takım kuvvetlerin mahsulü. dür ki bunlar yüzünden de kimse â&da- İn — Bilmem.. at yarışlarına gittiğim hiç yok (Floransa'da çıkan 11 420 den) * e e SAYIFA 7 TOP FABRİKALARI İDARE MECLISİNDE — Baylar, sevgili meslekdaşlar; bütün ulusların silahlanmış - olduklarını — ke- vancla görüyoruz: sabırla silahlanmış olduklarını... (Roma'da çıkan İl Travaso aelle İdec'den) Detroit virminci yüzyıl şehri Nevyork Taymis gazetesinden: Yer altından çıkan kemikler içlerin. de bulundukları toprağın jeolojik yaşı - ni gösterdikleri gibi, Detrolt'in yaşı da, yetiştirdiği, yaptığı şeylerle belli olur. Her köşe başında gözülen benzin dağıt. ma âletleri, mağazaları, saray gibi bü. yük sinemaları, hoparlörleri ve para atı- knca işleyen otomatik makineleriyle Detroit, bir yirminci yüzyıl, bir demok- tatik lüks devri şehridir. Mançester, Pitsburg ve Rur nasıl on doküzüncü yüzyılın endüstrifalizmini tam manasiyle temsil ediyorlarsa, Det. roit de zamanımızın (sınal inkişaf) sal- haşını temsil etmektedir. Detroit'i do. ” ğuran medeniyet ne bir memleketin, ne bir devrin medeniyeti olmadığı için bil- hassa tipik bir amerikan medeniyeti ©- larak kalmaktadır. Detroit: Modern medeniyetin doğ- duğu yer: Detroit, bu medeniyetin doğduğu yerdir, denilebilir. Bu gehir, bir ya- bancı için Nevyorktan daha çekici, Va . şingtondan, hartâ Hollivut'tan daha nü- fuzludur. Paris, mevsimin — modalarını, Detroit ise yaşayışın biçimini yaratır. Makinenin nüfuzu altında olan adamın Adetlerini daha çabuk, daha cüretküira. ne değiştirdiği için Detrolt, Moskova'. dan daha ihtilalci bir yehirdir. Şehrin kendisi, yirminci yüzyılın bir garibesi, seri halinde inşaatın, teferrüa- tına ve otomobil kadar çok itina edil. memesine ve umum! bir plândan mah. rTum olmasına rağmen otomobil kadar gabuk kurulan bir eseridir. Otomobil sanayinin hepsinin değil- se bile yüzde sekseninin Mişigan'ın bu köşesinde yerleşmesi için ne iklim ne tabit kaynaklar bakımından, hiç bir se. beb yoktu. Bununla beraber, otomobil sanayii burada toplandı. Bundan da, ta. mamen çelikten ve betondan yapılmış, anarşik ve dinamik inkişafın bir netice- si, modern sanayi hareketinin Şikago panayırından daha öğretici bir sergisi olan, gürültülü, patırdılr Detroit şehri doğdu. Çünkü Şikago sergisi, detrol- tizm'in muhteşem bir hulasasından baş. ka bir gey değildi. ,, İşlerin düzgün gittiği günler: İlmin bütün harikaları, fennin bütün mucizcleri, bir müzede olduğu gibi de- Bil, gündelik hayata karışmış olarak Detroit'de toplanmıştır. Şehir, (sınat nüve) nin etrafında kurulmağa başlamış. tır. İşlerin iyi gittiği zamanlarda, şeh. rin ortasından akan geniş nehirden her 17 dakikada bir vapür geçiyor, her yıl Ford fabrikalarından 2 milyon otomobil gıkıyordu. Detroit, sınal payitaht tipinin, mü- balağaya kadar varan bir örneğidir. Los Anceles'den başka hiç bir yerde, bir şeh- rin ahalisinin — Detroit'deki gibi arttığı görülmemiştir. Hiç bir yerde, oradaki. ne benzer bir istihsal kudreti yaratıl- mamıştır. - Detecoit'de 450 bin işçi her yıl işçi başına 1400 dolar değerinde eş. ya yapıyordu. Her Detroitli ise yılda wasati olarak $00 dolar değerinde eşya hareıyordu. Detroit'in yaptığı — bütün şeylerin yzde 16 sı dışarıya gönderili . yor ve 225,0000 kişi, dışarı ile alış veriş yaparak geçiniyordu. Ktiz günleri: Şimdiki ökonamik krizin, Detroit gi- bi çok çabuk büyümüş bir şehir üzerin - deki tesirleri nedir, yahut ne olacaktır? Buna verilecek cevab pek cesaret kı. vıcı değildir. Şübseiz Detroit başlangıç- i intihsal) krizi olan huh . Çe e e ee # Dü randan:çok derin surette mütcessir ol. muştu. Bundan da, her yerde görülen felaketler doğdu: Bankalar iflas etti, iş başındakiler birbirleriye savaşmağa baş- ladırlar, şehir belediye memurlarına, mu- allimlere maaş verememeğe başladı Fa. kat işçilerin vaziyeti bilhassa acıklı idi. Detroit tam manasile bir işçi şehridir. Orada 109,000 kişilik bir lehli kolonisi ve kanadalılar vardır, fakat işçilerin yüz- de 75 i amecikalıdır. Sırıfların kavgası: Krizin başlangıcından itibaren, Det. tolt'de işçiler bir çok büyük kargaşalık. lar yaptılar. Fabrikalarda sekiz hafta süren grevler, Brigs fabrikasında kaga- şalıkla, kömünist tezahürleri yapıldı. Detroit işçileri günden güne soysal sınıfların ne olduğunu daha iyi öğren - mektedirler. Zaten memleketin her ta. tafında bu, böyledir. Bu da, halkı belli sınıflara ayıran N.R.A. nn en göze çarı pan gesirlerinden birisidir. N.R.A, çık. masaydı belki gene böyle olacaktı. Fa. kat patronların da, işçilerin de bunun farkına daha yeni vardıklarını söylemek gerektir. Yasalar, patronları ve İşçileri birbirlerine zıd vaziyetlce sokmuşladı. Bunun şimdi, şaşkınlık ve acı ile, farkı- na varılıyor. Dönüm noktası Dönüm noktasıbahrdi emföy emfövb * İşsizlere yardım meselesine gelince, bu da çok ağır ve masraflıdır. Gelecek günlerin nasıl olacağı belli olmamakla beraber Detroit'in keyfi yerindedir ve şehir, dşlerin iyi gittiği zamandan daha güzeldir. — 1934 yılı otomobil sanayil için fena gitmemiştir. Belediye vergile- ri toplanmakta, mağazalar mllşterilerle dolmakta ve şehrin futbol takımı bir çok maçlar kazanmaktadır. Böylelikle de şehrin yüzü gülüyor. Hanri Ford ve küçük sanatkârlar Bunun bir delili de Hanri Ford'un halk sanatlarına ve küçük sanatkârların Ççalışmasına alaka duymasıdır. Bu d atavik ananenin bir tezahürüdür. Ford. dan dahâ âz tanınmış ve aynı yola sap- mış kimseler de pek çoktur. Hanri Ford. vn oğlu olan Edsel Ford, babasınm şim. diye kadar yapmadığını yapmakta, hal- ka alakadar olarak şehirde sevilmeğe belanmaktadır. Bu da, söylediklerimizi izah eden bir delildir. Edsel Ford'a gös re, büyük bir &mal merkezin genel ya. — şayışı, eskiye göre daha zengin, daha değişik olmalıdır. Bu husus göz önün- de tutularak, Detroit'de bir sanat ens. titüsü açılmıştır. Büyük reklamlarla halka tanıtılan bu emstitü, bir çok ser. Bir namus meselesi: — Eğer, müşterimin sürgünde ge. çirdiği yıllardan bahsetmezseniz ben de sizinkinin genel edebe karşı olan