2 İLUOMARUN 1934 ÇARŞAMSA Kadınlarımızın sesi Ankara radyosunda verilmiş bir konferans: Büyük günler Su, türk yurdu bü en Özlü — işleriyle Yükseliyor... rüz. Türk ulu- türk tarihinin ilerliyor. - Koşuyor. başı Büyük bir varlık Bütün bu yeniliklerin Atatürk'tür. O başlı başına kaynağıdır. Atetürk'ün kızları. Türk kadınları, Türk durumu kurtuluş savaşile başladı. Sen bu savaşa çocuğunu bağrına basa- rak ve sırtında gülle taşıyarak katış- tır. O zaman herkes sana şaştı. Türk erkeğinin yanında türk kadınının da bir güc olduğunu tanıttın. Cümhuriyeti ilk alkışlıyan, ona gö- nül bağlıyan gen oldun. Sen büyük gün- den sonra ulus işlerine daha candan ve daha yakından sarıldın. Sen ortaça- içinden, kafes arkasın . dan çıktığına, çarşaftan kurtulduğuna kıvancıyorsun, Savaşta olduğu gibi ba- rışta da eşsiz ulusunun — işlerine katış- manın verdiği tadr tadıyorsun. Artık sen de yurdunda bir iş ada- mrsm. Yurdun göz bebeği, İleri bir un- surusun. Bunu sana soyundan aldığın kan veriyordu. Şimdi bunu sana Ata- türk'ün türk ulusunu kaldıran, türk yurdunu yükselten eli veriyor. Çünkü #en zaten bunlara layıktın. Sana bu Ünü veren senin özel sevginin aıcaklığını her an daha kuvvetleştiren cümhuri. yet oldu. Cümhuriyet ilanını arkalıyan büyük dönümün hepsinde seni ayni inan ile türk erkeğinin yanında gördük. Giyim dönümünü ilk benimsiyen sen oldun. Türk harfleriyle okuma yazma öğren - meğe koşan türk kadınım sayısı (bazı yerde) türk erkeğinin sayısından fazla çıktı. Türk tarihine inandın ve onu ya, panların arasında senin arandan ye- tişmiş Ülkülü arkadaşların da vardı. 'Türk dilinin özlüğüne ilk inanan gene sen oldun. Türk kadını, bu uya. nık hareketinin kazancını bulmaya başladın. Daha biraz önce belediye üye- Hiğine seçmek ve seçilmek önenin ta- nınmişti. Atatürk'ün biribiri ardında yükse- Jen ışıklı dağ başları gibi Türk tarihin- de başardığı büyük işlerden biri de türk kadınına ulus İşlerinin en büyü- Günü vermesidir. Artık türk kadını saylav seçer ve veçilir. Saylav, bu, ne demektir? bu, o demektir ki: türk kadını sıyasal hakla- tını kullanabilecek kadar uyanık — ve bilgilidir. Bu o demektir ki: türk kadı- nı türk erkeği gibi Daşlı başına bir değerdir. Hiç bir ileri hareket Atatürk'ün kızlarına, büyük türk ulu- sunun — kadınlarına yaraşmasın, Biz türk kadınları, Atatürk'ün büyük var- lığından ilhamlar alarak türk ulusuna değerli işler yapmaya hazırız! Türk kadını, türk anası, yurd senin kucağın. da büyür. Atatürk'ün anası bir türk kadınıdır. Senin için yeryüzünde bun. dan daha büyük övün olur mu? Atatürk, ulus işlerinde bir isteğimiz dahs var. Asker olmak İstiyoruz. Erke- ğimizin yanında ver* —vrun smirları. yöktür. ki: Romam: 4 v Adliyede yeni tayinler Değişen, yeniden tayin edilen, — terfi © stantiklerimizin isimlerini yazıyoruz ve 35 lira maaşlı Ankara sulh hâkimli- ğine srhhi vaziyetinden ötürü Maalka- ra hâkimi Hamdi, 35 lira maaşlı Söğü m. u. Adapazarı aza miülarimi Ahmed Tevfik, 35 lira maaşlı viline karar verilen B misi Derviş Ali, 35 lira maaşir Trabzon üyeliğine sıhhi vaziyetinden ötürü An- kara müstantiği Mzr"jd, 35 lira maaşlı Alurca hâkimliğine tahviline karar ve- rilen Giresun hukuk hâkimi Avni, 35 lira maaşlı Eskişehir hâkimliğine ter- fian Başmüddeiumumi muavinlerinden Cevad, 3S lira maaşlı Tercan hâkimli- gine terfian Şavşet m. u. Abdülhalim, 35 4 maaşlı Samsun Üyeliğine Yozgad üyesi Hulüsi, 38 lira maaşlı Tİstanbul aza mülazimliğine Tekirdağı m. u. mu- avini Ali Rüşdü, 35 lira maaşlr İstan- Bul m. u. muavinliğine talebiyle Söğüd hukuk hâkimi Mehmed Hikmet, 35 lira maaşlı Bursa m. u. muavinliğine tale- biyle Ankara müddelumum! — muavini Edib, 35 lira maaşlı Ankara m. u. mu- avinliğine Silvan hâkimi Talat, 35 lira Keşan hukuk hâkimliğine terfian Bur- *2 aza mülazimi Abdülazim Adnan, 35 lira maaşlı Sungurlu m, u. terfian Niğ- de aza mülazimi Niyazi, 35 lira maaşlı Kayseri aza mülazimliğine cski Kayte- Ti sulh hâkimi Fikri, 35 lira maaşlr Ür- küb ceza hâkimliğine terfian aza mü- lazimi İsmail, $5 lira maaşlı Hekimhan hâkimliğine terflan Behisni m. u. Ze- keriya, 35 lira maaşlı Kulp hâkimliğine terfian Kemah müddelumumisi Hasan Tahsin, 35 lira maaşlı Pazarcık hâkim- liğine terfian — Kadirli m. u. Mehmed Nürettin, 35 lira maaşlı Ünye ceza hâ- kimliğine terfian Terme m, u. Mehmed, 35 lira maaşlı Maalkara hükimliğine terfian Hayrebolu m. u, Şerefettin, 35 lira maaşir Hayrebolu hukuk hâkimli- ğine terfian Vize m. u, Süleyman, 35 Hra maaşlı Silvan hâkimliğine terfian Lice müddelumumisi Tevfik, 35 lira ma- aşlı Çölmerik hâkimliğine terfian Pa- sinler m. u. Subhi, 35 lira maaşir Ös- mancrk ceza hakimliğine terflan Erga- ni Osmaniye m. u. Hasan Tahsin, 35 li- rTa maaşlı Kandıra hukuk hükimliğine terfian Çiçekdağı müddelumumisi Ke- mal, 35 lire maaşlı Korkudeli — hukuk hâkimliğine Serik müddelumumisi Meh- med Nuri, 35 lira Reşadiye hâkimliği- ne ÂAluera m. u. Tahir Nejad, 35 Hra ma- aşlı Söğüd hukuk hikimliğine Susgır- lık sulh hukuk hâkimi Yusuf — Ziya, 35 lira maaşlı Bâlâ ceza — hâkimliğine terfian Mecitörü m. u. M. Emin, 35 li- ra maaşlı Gediz hukuk hâkimliğine ter- fian Tavşanir m. u. Muhlis, 35 lira ma- aşlr Seydişehir hukuk hâkimliğine ter- fian Şarkikarağac milddelumumisi Mu- âmmer, 35 lirayla İstanbul m. u. mua- ——— -- ft beklemek, havasında, denizinde, ka - rasında, kötü bakan gözleri çıkarmak barışta olduğu gibi, savaşta da yurdun her işini kollarımızda yükseltmek isti- yoruz. Atatürk bunu bize ne saman ve- YTeceksin?... Tefrika: 28 Benim Günahım (MEA CULPA) Yazanı «ANIE VEVANTI İşkenceye uğramış köyde tah- Tib edici yangın şiddetini arttırdı. Palmiyeler, kısır ve kurumuş, tutuştu, büyük düğün meşaleleri Ribi, tâ göklere kadar, ihtişamla tlevlendi. İKİNCİ BÖLÜM XVII Çadırım dışında, Bedevilerin türküsü şöyle diyordu: w " Kadının sevgisi, Kaid bah - »wfelerinde yetişen gümüş göz ya- $ dolu gül gibidir. w, Kadının sevgisi, pınar başın- «da su içen gazal gibidir. Keytin ız::_' karışmış nargile dumanı gi- Ktalyanca aslından türkçeye eevirenı NÜSHET HAŞİM SINANOĞLU a :“'"'" sevgisi, Kaid bah- “cesinde yetişen gürmü; Ö U “şı dolu gül gı'bı'dı'ır:u; L — Saad Nasir! zamanın ve me safenin hatırasını kaybettim, Bu- gün ne günüdür?. Bu yer neresi - dir?. — Deniz ötesinin zambağı, bu rası El Kâra vahası yakınında bi- zim istirahat yerimizdir. Ve şim- di, bizim sevinç günümüzün fecir vaktıdır. — Saad Nasir! insanlarımın arasına dönmekten korkuyorum, " —Lotus çiçeği, benimle kala- caksın. — Saad Nasir! seninle kalmak- tan korkuyorum. Ya benim insan- f hâkim, müddeinmumi vinliğine talebiyle Kars müddelumumi muavini Mehmed Nazif, 35 lira maaşlı Darende hâkimliğine terfian — Maraş m. u. muavini Mustafa Cevdet, 35 lira maaşlı Susgırlık sulh hâkimliğine Ban- dırma m. u. muavini Hüseyin Hüsnü, 30 lira maaşlr Yabanabad müddelumu- miliğine hukuk mezunlarından Necati Fevzi, 35 lira maaşlı Mersin aza müla- zimliğine Burdur aza mülazimi Feha- met, 35 lira maaşlr Gönen üyeliğine tah- viline karar verilen Trabzon üyesi Fa- ik, 30 lira maaşlı Başmüddelumumi mu- avinliğine Eskişehir hâkimi — Rahime, 30 lira maaşir Ankara müstantikliğine | talebiyle müstantiklikten naklen gelen ceza işleri mümeyizi Lüâtfi, 30 lira ma- aşlı Botöyük m. u. sıhhi vaziyetinden ötürü Akseki müddelumumisi Kerim Reşad, 30 lira maaşlr Ankara sulih hâ- kimliğine hukuk mezunlarından Osman Zihni, 30 tira maaşlı Ankara sulh hi kimliğine hukuk mezunu Süreyya, 30 lira maaştı İatanbul aza mülazimliğine hukuk mezunu Meliha, 30 lira maaşlı Adapazarı aza mülazimliğine — hukuk mezunlarından Ayşe Latife Refik, 30 Hira maaşlı Bursa — ara mülazimliğine hukuk mezunu Mebrure, 30 lira maaş- ir Niğde arza mülarimliğine isteğiyle Mersin aza mülazimi Fatma — Seniha, 30 lira maaşlı Beypazarı müddelumumi liğine hukuk mezunu Osman Selçuk, 30 Nra maaşlı Gazlanteb m. u. muavinli- ğine hukuk mezunu Mehmed Rasih, 30 lira maaşlı — Uşak m. u. muavinliğine hbukuk mezunu Celal, 30 lira maaşlı Te- kirdağı m. u. muavinliğine hukuk me- zunu Abdullah Refik, Saldeli m. u. hukuk mezunlarından Ahmed Hicabi, 30 lira maaşlı Kozan aza mülazimliğine hukuk mezunu Abdullah, $0 lira ma- aşlı Vize müddelumumiliğine — hukuk mezunu Orhan Salahattin, 30 lira maaş- lr Şevşet m. u. hukuk merunu Hamdi, 30 lira maaşlı Behisni müddelumumili. Hine hukuk mezunu Kerim, 30 lira ma- aşlı Kemah m. u. hukuk mezunu Mem- duh, 30 Jira maaşlı Sarayköy m. u. bu- kuk merunu Mehmed Kadri, 30 lira ma- aşlı Hayreholu m. u. hukuk — mezunu Hasan, $0 lira maaşlı Mardin m. u. mu- avinliğine bukuk mezunu Şekib Tur- gud, 30 lira maaşlı Çiçekdağı mülddel- omumiliğine hukuk mezunu — Derviş Muhsin, 30 lira mazşlı — Kadirli m. u. hukuk mezunu Nedim, $0 lira maaşlı Terme m. u. hukuk mezunu Vehab, 30 lira maaşlı Akseki m. u. hukuk mezu- nu Ahmed, 30 lira maaşlı Tavşanlı m. u. hukuk mezunu Memduh, 30 lira ma- aşıı Lice m. u. hukuk mezunu İbrahim, 30 lira maaşlı Kelkit m. u. hukuk me- zunu İbrahim Ktem, 30 lira maaşlı Pa- sinler m. u. hukuk mezunu Saffet, 30 Hira maaşlı Burdur aza mülazimliğine hukuk mezunu Ali Galib, 30 lira maaş- lr Ergani Osmaniye m. u. hukuk mezu- nu Mehmed Zeki, 30 Tira maaşlı Cey- han m, u. hekuk mezanu Abdullah Az- mi, 30 lira maaşlı Şarkfkarsaağac müd- delumumiliğine hukuk merzunu Ahmed Löütfi, 30 Hra maaşlı Karaisalı m. u. larım beni ararlarsa?.. — Ayın şuar, bizim develeri - miz hızlıdırlar, çöl de geniştir. — Saad Nasir! götür beni, beni arayanlara!, Tâ ki onlara “Alla - ha ısmarladık,, — diyebileyim ve ebediyen sana döneyim. — Rüzgâr kanadı, sen bir da- ha dönmemek için gidiyorsun. “..,.Kadının sevgisi, Krid “bahcesinde yetişen gümüş göz “yaşı dolu gül gibidir. , XVITI Lady Taylor bir derin ıstırab Rgecesi geçirdi. Torununun bırak- tığı pusulayı yüz defa okumuştu: *“Aziz Mary hala, benim için endişelenme, , , » Bu ne demekti? O akılsız, o acayib yaradılış nerede saklan - H'!lşu? Norman Grey'in namuslu bir ingiliz ve halis bir asker olma- sı günahını cezalandırmak — için taşkın hayalinde neler kurmuş - tu? Demek Michael O'Reyliy'nin ©o kadar çekmiş ve o kadar çektir- miş olan o ulvi delinin, bu kızım gaa M'—î»';'— Ke A e *A Çorum Halkevi Hususf muhabirimizden — Köse ve Eğerci Dağlarının doruklarında aklar belirdi; kandil çalı, Melik şah, yaydı- ğın sırtları, buğulanıp buğulanıp, dü- ruyor.. Güneşin tatlı, rlık ışıkları gö - rünmez, yayılmaz oldu. Sert, hırçın bir esin var.. Paltolar ,elöivenler, eşarblar, hele, ©, batmanlık Jüstikler gene, başımızda kışladı. Tldaşlar; İçterini — Kış, geldi, diy ... Kışın gözümüzde karalaşan aklık- larını seçerken, sayısı eksilmeyip, ar- ke çeker — hukuk mezunu Ömer, 30 Jira maaşlı Mecidözü m. u. hukuk mezunu Nadir, 30 lira maaşlı Eskişehir. hâkimliğine hükuk mezunu Suad, 30 Nira maaşlı Se- rik m. u. hukuk mezunu Fahrettin, 30 lira maaşlı Maraş m. u. hukuk mezunu Salahattin, 90 Hra msaşlı Kars müddei- umumi muavinliğine hukuk Karg ihtısas mahkemesi Başkâtibi Sıd- kı, 30 lira maaşlı Bitlis. m. u. hukuk mezunu İbrahim Necdet, 30 lira maaşlı Mardin aza mülarimliğine hukuk me- zunu ÂAhmed, 30 lira maaşlı Alucra m. W. hukuk mezunu Halid, 30 lira maaşlı Bandırma m. u. muavinliğine Bandır- ma aza mülazimi İzzettin, 30 lira maaş- lr Bandırma aza mülazimliğine bukuk mezunu Şahbezat; 2$ lira maaşlı Bur- dur müstantikliğine ailesinin sıhhi va- ziyeti dolayısiyle Cebelibereket müs- tantiği Abdullah, 25 lira maaşlı Kayse- Ti müstantikliğine terfian Sındırgı müs- tantiği İ. Fuad, 22 lira maaşlı Seyidga- z! müstantikliğine wıhhi ahvalinden ö- türü Pazarcık müstantiği — Salâhattin, 22 lira maaşlı Karaburun müstantikliği- mne srhhi ahvalinden ötürü — Köyceğiz müstantiği Reşid, 22 lira maaşlı Geli- bolu müstantikliğine sıhhi variyetin- den ötürü Bafra müstantiği Mehmed Bahaettin, 22 lira maaşlı Alaca müs: tantikliğine Cevad seçilmiştir. mezunu kanında bırakcığı delilik - kıvılcı- mnr sönmiyecekti. Lady Taylor, bir kaybolmuşu bekliyenin geçirdiği bütün safha- ları geçirdi: sabırsızlık, ölke, ke - der, dehsşet, ümitsizlik. Geceliği ve “a la Nimon,, takkesi ile endi- şeli fantazma, bir. odadan öbür odaya, kendi odasından Astrid'in odasına, ikisini ayıran banyo salo nundan geçerek, bütün gece do- 'Tam yatağma girdiği sıra- € tarafta bir yürüme, bir fr - r gibi oluyordu. O za - man çağırıyardu: — Astrid! Hiç bir $e yok. Süküt. # Ve tekrar kalkıyor, öbür boş odaya kapısından bakıyordu. Bin proje yaptı; bin karar al- » dıa Birçok defa çıngırağı çaldı; Kapınm eşiğinde —görünen nö- betçi hademeye, dev gibi bir ha- beş, heyecanlı ve biribirini tut - maz bircok sorgular sordu; tele- fonlar bütün gece işliyorlar mı?.. Otelin direktörü nerede idi?.. Ya kâtib?.. Konaoloshaneye - telefon edilebilir mi?.. Polise?.. Askeri ku- mandanlığa?, x ! leket Postası Bandosu tan kahveler tıklım tkiım, dolmağı saş ladı. Bu, günlerde bakıyorum; sıra sıra, otamobiller, sıra sıra, yaylılar geçiyor? Tükeli, allı, yeşilli, morlu bezlere be- zenmiş. — Ne var, diye, çıdamsızlanıyorum, — Ne, olacak, diye, yanrt veriyarları — Düğün var.. — Ya.... diyorum, öylemi... ve ekli. yorum: — Tanrı, dirlik, düzenlik versin. Diyorlar, ki güz gelince Çorum'da düğünler başlar, davullar, zurnalar ya- nık yanık ötermiş. Eskiden gelinin başma kat kat, kasnaklar geçirilir, gü- veyinin eline kınalar yakılırmış. Şimdi bunlar yapılmıyormuş ama, gel gör ki, Bay damat, yavuklusunun kara gözlee rini, ancak, sifaf odasında seçebiliyor. muş. ... Kışın perdesi açılmasiyle delik de- #ik, Çorum, sokaklarr bir çamur denizie ne dönlüverdi. Vilâyet sınırlarını biribirine ulaştı. ran yollar, özençle perçinleşir, genecl bir kıvanç doğururken, kültür ve öko- nomi verimi günden güne, artan Ço« rum'da, şar yollarının düzenlenmesini, onarılmasını da umardık. Duyuyotum ki, kentin başkanı, alek trik ve su işini bir çırpıda çıkarmak dileyormuş. Bundan ötürü saygı ve sö- yünçleniriz. Yalnız ötünmek ve ekle mek İsteriz ki, bu, yaratılr yarda, bitirilmesi önceleşen işlerin ba. şında YOL gelir.. ... Evelki akşam, Çorumun seçgin dgü. nü, spor kurumunun (kasırga) sına tu tuldular. ATATÜRK'ün çocukları, Çorum, kıranında parlak, anlamlı bir müsamere “ve öğüt sundular. Kendilerini tevgile- ne sevgilene, orunçlara orunçlana al« kışlarken, ne denlü kıvançlı ve umute larımız yüce idi... CEVDET ERDOĞAN l ş d Habeş, endişesiz, cevab veri - yordu: — Yes, yes, yes! Sonra, iskarpinleri temizle « mek için, koridorun nihayetine dönüyordu. Bir ara zavallı Lady Taylor kalktı, boş ve sessiz oteli dolaştı. Onu bir hırsız veya bir çılğın sa- nan habeş, kendisini uzaktan ta- kib ediyordu. Nihayet sabahın saat altısın « da kumandanlığa telefon edebil - di, yüzbaşı Grey'i sordu. Uzun uzun bekledikten sonra, orada ol- madığı cevabı verildi. — Orada yok mu?! — Yok. Fecirle Sudan'a gitti. — Sudana mı?. Ne yapmıya? Muhabere kesildi. Lady Taylor, etrafında dün- yanm yıkılmakta olduğunu duydu Az sonra, bir asker, Astrid için bir mektub getirdi. Yazı Nor- man Grey'indi. Lady Taylor, ki- sa bir müddet tereddütten sonra, mektubu açtı ÖL