Kazanç vergisini vermiyen bir dükkânın borcu bundan sonra yeni kiracısından tah- sil edilecek. FİATI 5 KURUŞTUR. Konsey'in kesimi Napoleon çıkarı olmıyan bir iş- karşılaşınca o işi bir komisyo- Ba birakırmış: Uluslar derneği de Yugoslav - Macar savlağında Na- Polon'un yolunu tuttu: bu çetin İşi onbir üyeli * bir komisyona bi: taktı. Dün akşam gelen telyazıları komisyonda üyeleri bulunacak Olan kurultakların o hângisi oldu- #unu bildirmektedir: İngiltere, Tansa, İtalya, İspanya, Rusya, Polonya, Belçika, Şili, Macaristan, m İsviçre. Komisyonun Tapor yazıcılığını, İngiliz üyesi Mir. Eden yapacaktır. Macar - Yugoslav savlağı bu ko- Misyonun eline geçmekle artık lar derneğinin demirbaş işleri Arasma girmiş oluyor. Komisyo- e toplandığını ara sıra işidece- Biz. Şunu ve bunu görüştüğünü du- Yacağız. Ancak kolay kolay bu İşin sonu gelecek değildir. Daha ğrusu uluslar arası geçimi bakı- mından işsonuna gelmiş bulu- Muyor, Bir işi komisyona bırakma- > da bu aslamı (faydası) var Yugoslavya ile Macaristan ara- *mda Cenevre'de yapılan duruş ma çok çetin oldu. Yugoslavya bir kez daha Macaristan'ın suçlulu- Zunu ileri sürdü. Macaristan bu Suçu abamladı (redetti). Yalnız uluslar derneği konseyinde üyeleri bulunan kurultaklar değil, bütün acun ulusları iki bölüme ayrıldı- lar. Ancak hepsi de şunda birleş- tiler: Büyük Yugoslav Kıralı A- leksandr'ın öldürülmesi bayağı ve bir işti. Bu ölümden de- layı ulusların duyduğu acı dernek- te anıldı. Bununla Yugoslavya'nın dileği az çok yerine getirilmiş de. mektir. Bundan sonra Yugoslav. ya'nm iki dileği kalıyor ki onlar da şunlardır: 1 — Uluslar arası barışıklığı i- $in korkulu olmiya başlıyan zor- balığın önüne geçmek. 2 — Kıral öldürülmesinde kimlerin suçlu olduğunu bulmak, Birinci iş yalnız Yugoslavya'nm değil, bütün uluslarm dileği ol Mak gerektir. Bu iş bütün ulusla- Hn el birliği ile başarılabilir. İkinci dileğe gelince, bu işte Suç bir kaç bakımdan görülebilir. En büyük suçlu Kıralı öldürendir. O'da bu suçu kanile ve canile ö- demiştir, Macar törüsünün bu iş- teki suçu ancak topraklarma sığı- Yan zorbalara konaklık (misafir. Perverlik) göstermesinde ve onla- yn gizli ve sinsi çalışmalarına göz yummasındadır. Yugos- lav savlağı şöyle bir sorak ortaya atmıştır : ,, Bir törü başka bir ölkeden ken- di topraklarına sığman adamların bu leyen çalışmalarma engel ol- mak için ne yapmak gerekliği karşısındadır ? Şunu söyliyelim ki bunun kestirilmiş bir ölçü- *ü yoktur. Suçu bir omuza yüklet- Mekteki zorluk ta bundan ileri ge- iyor, Bununla beraber, iş artık bir mun eline geçmiş bulunu. Yor, ve komisyonun eline geçmek- İe de acun barışıklığı bakımından korkulu olmaktan çıkıyor. Bir kaç gün önce, karışıklık bakımından lu olan başka bir iş, Sar rinde anlaşıldıktan sonra, ş di de Macar - Yugoslav savlağının yib bir yola girmesi, acım barışık- iri için büyük bir kazançtır. Dün de söylediğimiz gibi, barışıklığın bel sine doğru son günler içinde atılan adımlar büyüktür. Bu yolda atılan her adım başka bir adımın atılmasına çığır açar, Dün Sar işi, bugün Yugoslav işi, uluslar arasında daha ge- Bişbir anlaşmıya yol açması her severin can dileğidir. A. » Şükrü ESMER ESMER Recep peker | ANKARA, 11 (A A.) — Atatürk, ka Genel kâtibi Recebe (Peker) soy Adını vermiştir. 9 uncu sene No. Sahip ve Başmuharriri : Siirt Meb'usu MAHMUT. 3177 ÇARŞAMBA 12 K. EVVEL 1934 Sovyetler Ukraynada 37 tethişçiyi mahkemeye ver- diler. İsviçre Sarre'a asker göndermekten vâzgeçti. Tel: ( Müdür : 24318 Yarı işleri müdürü 243) İdare ve Matban : 24310, Başbakan İsmet İnönü'nün Trakyadan dönüşünü ve sirkeci durağında kğĞNii gösteren fotoğraflar. Avrupa geniş bir nefes aldı Yugoslav - Macar davası tehlikeden kurtarıldı Bir komisyon tethişçiliğin önüne geçmek için vinelar arası bir mukavele yapacak Macar murahhası M. Eckhard CENEVRE, 11 (A.A.) — Macar» ; Yugoslav östilif: halkında nihayet esas | itiharile bir anlaşma elde edilmiş ve bu | büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Bu suretle yeni ve parlak bir mu- vaktakıyet elde eden Fransiz dış baka nı ML. Laval hararetle tebrik edilmiş - dr. Sast on beşte de milletler cemiyeti | yar. Male M. Vosksüenller' celğeyi aç | vak Fransız muhtrasmı o okumuştur. Muhtıranm başlığı şudur: — «Zorbalık maksadile yapılan cinayetleri tenkit i - gin uluslar arası mukavelesinin esasla. Esaslarda ne ne gibi Şe ler var? Muhtırada zorba, iyelini haiz bütün cinayet, ad teşalıkül ve pro- mücrimlerin iadesini tanzim pasaport işlerini takip edecek ve zor . balık hazırlıklarına dair malümat ve » vilmesini de mecburi kılacaktır. Beş hâlümden mürekkep uluslar a- rası bir mahkeme kurularak, bu muka. velenin hilâinda yapılacak hareketle - Ti muhakeme edecektir. Af hakkı mün- bese milletler cemiyeti konseyine ait- ke Mei mukavele harici olarak mücrimlerin iadesini icap “ettirmiyecek şayasal suçlardan hariç berakal - ması da teklif ol > Murahhaslar kürsüde Fransız projesi okunduktan sonra Romanya hariciye bakan: M. Titülesko söz alarak demiştir ki — «Yuyoslavyanın talebi katiyen Macaristanın şerefini ortaya koymamak- da, ancak mesul makamlara karşı ted - bir alınması için milletler ela ve Macaristanm yardımını istemekte - ri olmadığını söylemiştir. M. Titülesko'dan sonra Çekosle - vakya dış bakanı M. Bones © Macar mubtmasınm ber noktatma ayrı ayrı (Devanu 2 inci sahifede) Türk- Yuğnalay yakınlığı İtalyayı meşgul ediyor Bir Fransız gazetesi İtalyanların ada- ları tahkim etmesini ve uluorta meydan okuyuşlarını hiç te PARİS, 11 (A.A.) — Anadolu Ajansmın hu- i iri bildiri « bil dirmekte ve M. Müssoli minin sırası geldiği va « kit bütün Avrupaya şâ mil bir misal akdi tasar vurunda bulunduğuna dair olan şayiayı kay - dettikten sonra sözüne söyle devam etmekte - ir “Italyanların Fran « sa ve Rusya arasmda gok arkı doğmasına meydan ver- memek ve İtalyayı pek çok işgal eden | Balkan ittifakını tesirsiz bırakmak is- temiş olması oldukça ihtimal dahilin- deir. İtalyayı meşgul eden mühim se- beplerden biri de Türkiyenin kat'i bir adımla Yugoslavyaya yaklaşmış ol - yerinde bulmayor Sinyor Mussolini Fransız gazetesinin işaret ettiği nutuklarından birini söylerken... < masıdır. İtalya sıyasası bugün goçmiş- teki hatâlarını ödemektedir. Eğer lab ya meydan okuyucu bir lisan kullan mamış ve Âkdenizdeki adaları sebep- siz olarak tahkime kalkışmamış ol - saydı, Türkiyenin bugünkü vaziyetine meydan vermemiş olurdu. Başbakan Trakyadan döndü, Ankaraya gitti Sağlık bakani B. Refik de beraberdir Başbakan dün akşama kadar bir yere çıkmadı, otelde yorgunluk 3 kadlaşlık etmiş lan Trakya mebunlar rı ve Başbakanlık hususi kalem mü - dürü Bay Vedit dün sabahki ekpres- i başkanı Dr, Cemal ve daha birçk kişiler tara- fından karşılandılar. Bir müfreze a8- ker ve polis selâm durmuş; muza se- haramı çalınışı. General İsmet yondan çıkıyr ler ve dinlenmişlerdir. General Ismet İnönü ve Bay Refik öğle yemeğini, va» Wi Bay Muhittin, Dr. Bay Cemal ilebir ir. aeet Bay Dr. Refik akşam 18,30 da hususi bir mmuşla Haydarpaşaya o geçmişlerdir. Burada vali Muhittin, Emniyet müdü- rü Fehmi ve Dr. Cemal ve daha bizçok | öşiler kendilerini uğurlamışlardır. Asker ve polis selâm durmuştur. Ankara treninin arkasma Başbakanlı. ğa mahsus olan hususi vagon bağlan Suştı. Tren enat 19,30 da kalkmıştır. Ermeni papasları m Dün ruhani mecliste kıya- fet meselesi görüşüldü Dün Ermeni | Patrikhanesi Ruhani meclisi mutat haftalık toplantısını yap mış ve bunda papasların kıyafeti me- selesi görüşülmüştür. Ruhani Meclis imam ve papas ve hahamların mabet- lerin dışmda dini kıyafetle dolaşamı. yacakları hakkında yeni çıkan kanu- na dair gazetelerin verdiği malüma- b nazarı itibara almış ve bu hususla papnsarın yeni kanuna uygun olarak giyecekleri elbise hakkımda lâzım ge- İn tetbirleri almak için kanunun Res mi Gazete ile neşrini beklemeğe ka - rar vermiştir. Bize verilen habere gö- re Ermeni Patrikhanesi devletin her kanununa karşı olduğu gibi bu kanu- na da tamamile riayetkâr ve uygun ol duğunu izhar etmiş olmak için 6 ay- ik eşik bslaisden kiza Kani? Be çıkınca papasların kıyafetlerini bu kanuna uydur. acaktır. (Devamı 2 inci sahifede) Bugün ilk gün Başbakan bir söylev ile tutum haftasını açacak Bu yıl hafta çok zengindir. Tayyareler halka hediye kartları arr ERLİ i RALF KU KLIHEDİYE © dün şehrin belli başlı ine ge- rilmiş, plak kartlar her tarafa asılmış tar. Kurum, halkın tutuma ve yerli (Devamı 2 sahifede) Piykaso talihlileri kimler? Büyük ikramiyeleri kimler kazandılar? Bir piyango filmi.. 18 imci tertip Tayyare pikankosu- Dun ikinci keşislesi dün Tepebaşında Asri sinemada ya - zılmıştır. Üniver - ite konferans sa - onu meşgul oldu - 7a için bundan son a diğer keşiedier- e bu sinemada ya ilacaktır. Keşide- e bu sabah ta sa- t dokuzda devam dilecektir. Keşide rasında Tayyare keşidesi yapmaktadır. Sekiz seneden beri bilet alan Muammere o dakikaya kadar p'yanko çıkmadığı, keşidede yapılmakta olduğu için Muammer 10 lira zarardan kurtulmak maksadile 10 lira borcuna mukabil bu bileti Mah sna isabet ettiğini söylemiştir. Bu su yetle Muammer 50 bin lira kaybetmiş Mahmut ta kazanmıştır ve orada der- hal kayaya bazlamışlardır. Film pek beğenilmiştir. Bugün de bir başka film gösterilecekt r. Bu sinema bedavadır. Dünkü keşidede 25 bin liralık ikrami- yeyi kazanan 5448 numaralı biletin 4 parçası ile ayrıca iki ikramiyeyi bir- den alacak bir parçası - ki iki bilet bir arada demektir - İstanbulda birer ta- nesi de Ankara ve İzmirde satılmış - tar. Bu suretle bu biletin 10 parçasn- dan sekiz parçası piyasaya çıkmıştır. İstanbuldaki talililerden biri milyon (Devamı 6 inc: sahifede) TÜRK KADINI Büyük Millet Meclisi, geçen gün onayladığı bir töre ile, Türk kadınını değeri olan orunların en yükseğine çı- kardı. Bu yükseliş, soy © bir çekirdekten yi özlü bir Gdanın özenli bir ba- kımla serilip serpilişi demektir. Bu yük- eclişle bir borç ödenmiş oluyor. Gerçek, Türk budununun Türk < kadınma bir borcu vardı. Bu borç kurtuluş savaşı- nın en karanlık günlerinde en arı bir kanla yazılmıştı. İyilik bilir Türk ço- cuğu on bir yıl sonra bu borcu yüce kurultayın kapı eşiğinde ödedi ve ken- di gibi erleri doğurup büyüten anayı elinden tutup başıma oturttu. Yurdun kurtuluşuna kanile canile yardım eden Türk O kadını, kurtulan yurtta sözü olan bir varlıktır. Borcun bittiği yerde yülküm başlar; bu bakım- dan Türk kadınma yerini vermek günü pek geçmedi ise bile çoktan Biliriz ki kadınlığın onura çatlağı çağlarda adamlığın da düzeni düşük- Je Birler arasmda (o birlik've denklik kuran Türk cumburluğu borç ve yü- küm bakımından erkek ve kadın ayrı- lığını birleştirici bir yol tutmuştur. Es- ki çağların kafes ve poçe, üugariye ve kelepçe, oyuncak ve kukla kadmı bu - günün serin ve geniş düşünen kafala - rında yer bulamıyan bir anlamdır. Tar- lada güneş gibi uğurlu, yuvada ocak gi- bi yararlı olan Türk kadın; acun işle rinde de varışlı ve elverişli olduğunu yörtermek için bir sınama bekli. yordu, Büyük değişim de bu sırada gel di; artık Türk kadınına bütün yollar a- salya. Türk kadınlığının düşünce ve duy - gularını anlattığımı sanarak diyebilirim ki Türk kadını dün kendini kulluktan kurtaran ve bugün ona son yükümünü veren (Atatürk) ün Türkiyesinde yur 'da karşı borcunu unutmıyacaktır. Türk kadını, iş başına! 1: Müştak MAYAKON