LİZ İLKKANUN 1934 ÇARŞAMBA Ürı - sıyasal Ha Demokrat Dil Öztürkçe, soyadları işi ile, paşa'can Ağa'ya kodar olan unvanların kalkmasiy. İe beraber yürüyor. Lüther zamanındaki alman dil dev - Timinde, bizimkinin demokratça ertem- in; bulanıyız. O zamanki tarih şart. Vugünküterine benzemediği için, ba- Tlda fcodal ve aristokratik düzen, dil Yetimlerinden sonra gelmiştir. Alman verimi, alman varlığını sadece din nda korumak türesini gütmüştür. Bizimkine gelince, ona, kurtuluş gün inden sonra ve kuruluş işlerimizin Srtasında raslıyoruz. Soysal, ökonomik, Siyasal ve kültürel verimlerimiz başarıl- an sonradır ki, elimizi dil işine at . — Tüş bulunuyoruz. Bu yüzden, dil devri- — Mi bizde demakratça bir damğa taşıyor. mlıca, saray dili olduğu için, datka- — Yüklük için başlı başına bir “kamus,, u Yardı. Selâmda, söze başlarken, bir di . i söylerken, överken ve daha bunun Bibi birçok işlerde, osmanlı, csmanlıca - Tin yerlere yatmasını bilen, yerlerde sü- Tünmesini bilen sözlerini kullanırdı. Ve bu sözlerin bütün bir cebhaneliği vardı. Ve bu cebhanelik, pek zenğindi. Her bir “kaside,, bir adama birkaç yıl yeterdi. Öztürkçe verimi, bir yandan da, un-, Yanları devirmek, soyadlarını demokrat- a a başladı. Bunun çok derin — bir anlamı vardır. Gözümüzü dört aç- | MSiya ki, osmanlıcanın demokratça ol. | “"uyan söz kalıpları, öztürkçemize, ar- “ka yollardan, sinsico kâçırılıp sokulma- e. Yurddaşlara, bay, bayan derken, Mutmıyalım ki, bunlar, bütün yurddaş. İae içindir. Ya hiç bir şey yazmadan ya- | bud demeden biribirimizi adlandıraca - Biz yahud bay ile bayan'ı kamumuz için ğız. Hele türk basını, bunu göz önünde ktan yorulmamalıdır. Ufak adamı öndece adiyle irikıyımları baylı, bayan. olarak çağırmak, yıktığımız fena'yı bi başka yoldan yapmak ve demokrat bir di olan öztürkçe'yi biçiminde değil- * bile özünde osmanlıcalaştırmak olur. Buna karşı hep korunalım. BURHAN BELGE —— Soyadı alanlar Soyadı olarak Bursa saylavı Bay E. — Nd Sagay, Urfa saylavı Bay Ali Saib b"IVq. Bursa saylavı Bay Asaf Doras, Kitaat Bankası müfettişlerinden Bay Kimi Ezgü, Bay Salahaddin Kumbara. S Emlâk ve Eytam Bankası idare mec- kanr Bay Cemal Günülal, ve Ad. dit başı K Mlığı evrak müdürü Bay Mem- Tüh, Uysal goyadlarını almışlardır. ,, Somay — Hudut ve sahiller sıhhat —'uı m müdürlüğü muhasebe müdürü Ç_Gikuı — Hudut ve sahiller sıhhat ürm müdürlüğü tahrir müdürü Sıtkı. Ka p Güray — D. D. Y. malzeme mura- :“ınmnu Bay Tevfik Ragib, D. D. - Malzeme memurlarından Mesud Ra OB P- D. Y. yol kısmında Fethi Ra- Eb Ankara orta'okul talebesinden Mu g 'Nı.' Ragtb. Soykut — Gazi İlsesi müdür müa - | Bay Hilmi, ÜÖzel — M. M. V. muhasebesinde Mimeyyiz Bay Tahisin Eh—':“:ın —MM. V. muhasebesinde ik memuru Bay Talât. 'ı.&"-u —M. M. V, muhasebesinde ğ memuru İbrahim. a Hmaz — M. M. V. muhasebesinde " —1 Memuru Bay Said. f t_h — M. M. V. muhasebesinde Memuru Bay Ziya. q'::n —M. M. V. muhasebesinde : Bay Kemal. N"W—:zındıııye..ı".ud,u. p h_:% Keçiöcende kaymmakam mü - ğ Abdülkadir, Sübakanlık inşaat 'ş elektrik fen memutu Münir, . Üniversitesinde İhsan, elektrik A ıı.“" | —D. D. Y, muhasebesinde Ba- a gn İ !:':.7': D. D. Y. muhasebesinde 'ğo'.::.—n.n. Y. muhasebesinde Talay — Auz .a ULUS İÇ DUYUMLAR İstanbulda tutum haftası İstanbul, 11 (Telefon) — Tutum haftasının ilk günü olan yarın için bu- rada bütün hazırlık yapılmış, şehrin bü- yük caddelerine büyük bez afişler geril. miş ve sokaklara kâğıtlar yapıştırılmış- tır. İstanbulda da hafta Başbakanın ya- rın Ankarada söyliyeceği söylevle açı - lacaktır. Hafta içinde yapılacak tribün müsabakalarına otuz kadar mağaza gi. recektir. Okullardaki mitingler, konfe - ranslar için hazırlıklar bitmiştir. İstan- bul radyosunda hafta içinde verilecek konferansların ilkini yarın akşam İstan- bul vali muavini verecektir. Ve cuma günü tayyareler İstanbul üzerine hedi- ye numaralı kartlar atacaklardır. Hava. da tayyare ile yazılacak propaganda ya- zıları için tayyareci Vecihi'nin yaptığı denemeler iyi netice vermiştir. Haftanın son gününde a'&,. çelenkler konacak ve bunun için de bir alay yapılacaktır. İstanbul plânı Tstanbul, 11 (Telefon) — İstanbulun Fehir plânı için gönderilen üç projeyi tedkik etmek ve jüriye mukayeseli bir rapor hazırlarnak için bir heyet seçilmiş- tir. Heyette belediye fen işleri müdürü Ziya, eski nafın vekili Muhtar, müzeler müdürü Aziz, umumi mecliş üyesinden eski şehremini Tevfik — ve Celal Esad vardır. Bu heyet çalışmasını bu ay için- de bitireccek ve raporunu jüriye verecek jüri de ondan sonra çalışmalarına de. vam edecektir, Ruhani kıyafet ve ermeni Patrikhanesi Istanbul, 11 (Telefon) — Bugün er- meni patrikhanesi ruhani meclisi haftalık toplantısını yapmış ve papasların kıya - Feti işini konuşmuştur. Patrikhane pa . pasların kanuna uygun giyinmeğe baş- Tamaları için, kanunun vesmi gazetede basılmasını beklemektedir. İstanbul Belediyesi Florya plâfını istihlak ediyor İstanbal, 11 (Telefon) — İstanbul belediyesi Florya plajnı istimlak kanu- Nunun 15 inci maddesinin verdiği sala- hiyetle satın almak için birinci hukuk Mahkemesine müracaat etmiş, mahkeme do bu müracaatı kabul etmiştir. Bu mad- deye göre mahkeme satm alınacak yer. kıymetini takdir için bir beyet se- şecek ve balediye bu heyetin takdir e- deceği kıymeti barkaya yatırdıktan son- Ya plajın sahibi olacaktır, Plajla arkmamdaki yerlere sahib ol duklarını iddia eden kimseler haklarını isbat ederlerse paralarını bankadan ala- caklardır. — Hasan Özel — Seyfettin; Akcabaş — İsmail; Çiftçi — Ltf ve kardeşleri Adnan, Sabri; Aykan — Sadık İsmail; Sungur — A. Cihat; — Türkölmez — Bekir; Yavuz — İsşmail. Özkan — Hariciye Vekâleti kalori « fer memuru Bay Eşref, Anış — M. M. V. Sa Al Ko, reisi Hüsamettin Seyhan — Ankara Evkaf Hulusi. eT Z Sıhbat V. Hrfzissihha şubesi memur Jarından bazılarının aldıkları soyadları. Sözen — Umum Sıtma Mücadelesi Muhasebecisi Cemal, Ergüman — Tetkik memuru Cabit Ahmet. Yağlıker — Mümeyyiz Abidin, Akduüuman — Sıtma mücadelesi mu. hasebe tetkik memuru Cavit, Alacacı — Dosya memuru İzzet Yaman — Muamelât memuru Nafi Kılıç — Sıtma mülcadele muhase- besi veznedarı Kemal. Ünsal — Kâtib Tevfik Özkan — Kâtib Cemil Vurdugül — Kâtib Talât Meto -— Kâtib Kâztm Regüven — Kâtib Rauf Ankara Radyosu Dün akşam çok eyi geçti Büyüklerde bile alâka uyandırmış olan masalların çocukları eyice eğlen- dirmiş olduğunu umarım. Masalın gidi- Şine uyan sesin perdeleşmesi, güzel an- Tatış adama masalr dinlemek - isteğini veriyor. Bu işte de Bay Ercümend, kut- lanacak kertede muvaffak olmaktadır. Maliye Bakanlığı saatinde, Mümtaz Tarhan vergi borçlarının ödenmesinde devletin gösterdiği kolaylıkları anlat- tr.. Bu konuşmadan bütün iş adamla- rınim, hattâ istisnasız bütün yurddaş- ların faydalandığında şüphe etmiyoruz. Bay Tarhan, herkesin dört gözle dinliyeceği geçer bir mevzu seçmiştir. Üçüncü konuşmayı, arkadaşımız Bay Şakir Gökmen yaptı. “Stratosfer tay- verilen bu könfe- celbedemedi ama, birkaç satırlık sözden sonra, ne kadar mühim bir mescle karşısında bu- lunduğumuzu anlamakta gecikmedik. Gökmen'in ilk sözlerinden aldığım şu parça çok manalıdır: “... İlkönce, Stratosfer tayyareciliğinin dünya için arzettiği şümullü ekemmiyet üzerinde dutmak ve bu mevzuu seçişimizin sebe- bini anlatmak gerektir., Bize öyle geli- yor ki herhangi bir ülkenin Stratosfer araştırmalarında ötekilerden önce mu- vaffak oluşu, ona tabif olarak, bilhas- sa askerlikte, ölçülmesi çok güc, üstün- Kükler kazandıracaktır, Stratosfer tay- yareleri olan berhangi bir taraf, bun- Tara malik olmryanlar üzerine mutlak olarak hâkim olacaktır denebilir... Bu- nu, karşısındakini boyuna dövdüğü hal- de bir tek sille bile yemiyen kavgacıya benzetmek pek de yanlış olmaz...m Bu başlangıc Stratosfer tayyarecili- Bi konuşmasının özünü anlatmağa 2a- ten yetmişti. Bundan sonra konferans- çı, bize faydalı bir sıra malümat ver- di. Yükseldikçe, havanın ağırlığının ve tazyikinin azaldığından soğuğun ço- ğgaldığından... bahsetti. Motörlere hava- sızlıktan dolayı yükseklerde kaybettik- ıl"' takati kazandırmak — için kompre- sör, havada ayar edilebilen pervaneler yapıldığını.. okul'da ders veren bir ho- €a gibi tane tane anlattı... Bay Gökmen, konuşmasının sonları- ni şu sözlerle bağlamıştır: “... Dünya- nın, göze görünmeden, işitilmeden bin- lerce kilometre hızla, bir hışım gibi w çacak Stratosfer tayyaresi peşinde dur- madan çalıştığını, ehemmiyet vererek söylemek borcumuzdur. Türk tayyareciliğini işte böyle, ileri bir varlığa eriştirmek Ülküsiyle çalışan tümhuriyet hükümetine, var kuvveti. mizle yardım mecburiyetimizi bu mev- vu kadar, Stratosfer tayyareciliği kadar açıkça, hiç bir söz ve mevzu iyzah ve ifade edemez sanırım,,, Bu konuşmadan, genel bilgi ve ulu- sal ileri bir savlağunız olan tayyareci- liğe yardım bakımından faydalandığı- mızı bilhassa söylemeliyiz. Bu akşamın müzik yönü de, çok kuv- vetli oldu; Bethoven'in triyosunu, An- kara triyosu pek güzel ve ustaca çal- mıştır, Necdet Remzi, Ulvi Cemal ve viyolonselist arkadaşlarını candan al- kışlamak gerekiyor. Bu akşamki radyo programı şudur: (19.30 dan 21 e kadar) 10. — Kâzım Özalp tasarruf haftası için konuşuyor “ 15. — Dans musikisi 10, — İnkisar Vekâleti saatı 15, — Musiki: Beethoven — Sonate Keman: Necdet Remzi Piyano: Ferhunde Ulvi 10. — Sporcu konuşuyor 20. — Musiki: Mendelstonn Sonbahar garkısı Gelinka — VAlouette Groçki — Gece şarkısı Malof — Barcarolle Vilboa Bahriyeliler Teğanni: Mme, Boyar # 1 BE Çekatovaky Piyano: Ulvi Cemal Haberler yareciliği,, üzerine rans birdenbire, dikkati Dün tayyare piyan- gosu çekildi Dün çekilen tayyare piyangosunda 25 bin lirayı 5448, 1000 Hrayı 4053 ka- zanmış 21896, 4645, 4415, 4218, 15446 4744, 6808, 24704 mumaralar da beşer yüz lira kazanmışlardır. — 25 bilet yüz ellişer, 40 bilet yüzer, 124 bilet ellişer, 202 bilet otuzar lira ka- zanmışlardır. D grupu ressamlarının sergisi Istanbal, 11 (Tekefon) — D grupu dördüncü sergisini 15 gün sonra Beyoğ- handa açacaktır. Sergide beş sanatkâ - rin 50 kadar eseri gösterilecektir. Çarşaflar ve örtüler kalkıyor Muğla, 11 (ALA) — Bodrum şehir meclisi kadınların 935 yılı başlangıcın. dan sonra çarşaf, fıta, peçe giymelerini bir kararla kaldırmış ve yasak etmiştir. Bugünden sonra bunları giyenler bele- diyo cozasına çarpılacaklardır. Fethiye- nin yeni şehir meclisi de peçe ve çarşaf- Tarm kaldırılmasına söz kesmiştir. Pe. çelerin kaldırılması için on beş gün ve çarşaflar için de altı aylık bir uz veril - miştir. İki kazamızın bu çok yerinde kararları her yerde sevinc uyandırmıştır. Muğla, 11 (A.A) — Kadınların say- lav seçiminden ötürü seçim defterleri yapılmaktadır. Teftiş heyetini seçmek için belediye meclisi bugün toplanmış ve on iki kişilik seçim komitesini seçmiştir. Ulusal m;ild—ve talim akademisi Ulusal musiki ve talim akademisinin teşkilatı hakkındaki kanunun bazı mad- delerinin değiltirilmesi için Kültür ba - kanlığı bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu projeye göre kanunda gösterilen va. sıf va çartları haiz namzetler bulunma - yacak olursa bakanlıkça tayin olunacak bir ihtisas komisyonu tarafından yapı - Tacak bir imtihanla musikideki iktidar ve ehliyeti anlaşılanlar Cümhurriyaseti filarmonik orkestrası kadrosuna ücretle alınacaklardır. Orkestranın 124 kişilik bir kadrosu olacak ve bunun 88 kişilik kadrosu he- men tatbik edilecektir. Hazırlanan pro. Sıvas - Erzurum istikrazı Sıvas — Erzurum istikrazının iki mil- yon liralık A tertibi tahvilleri sonkânun haftasmda satışa çıkarılacaktır, Tahvil- lerin muvakkat makbuzları basılmakta - Zonguldakta ökonomi haftası Zonguldak, 11 (ALA) — Ökonomi ve yerli malr haftası anıklıkları bütün Zonguldak ulusal kurumlarının sıkı ça- Tışmalarile ilerlemektedir. Halkın bu haf- taya candan katılması için her yerde bü. Türk Maarif Cemiye- tinden: Cemiyetimizin yaptığı eşya pi yangosu 14. birinci kânun. 1934 €uma günü saat onda Halkevinde çekilecektir. Girmek serbestir. BU GECE AÇIK ECZAHANE Koyunpazarında EGE eczahanesidir. SAVLE Konseri dinlcrken, Filarmonik orkestrasının konserle. Ti Ankara'nın sanatseverleri için ger. gekten bir iç beslemi (gıdası) olmuş - tur, Cuma günü ve pazar gecesi Musiki Muallim Mektebi ve Halkevi salanla - rını dolduran kalabalıkları her gün bir parça daha garp tekniğine alıştıran ve gerçek sanatla tanıştıran bu koönserler halkın musiki terbiyesi yükümünü üze. rine almış bir okuldur. Altmışlık ihti. yarlar, on yaşında çocuklarla yanyana, bu okulda, sanatın anlamımı ve derinli- Hini, tanrısal — sanatkârların - ellerinden çıkmış sesleri dinliyerek öğreniyorlar Bütün ulusu, her hafta, bu konser salonlarına toplamak ve onlara musiki diye şimdiye değin dinledikleri gürültü- lerin gerçek musiki yanında ne kadar hiç olduğunu anlatmak elde olsaydı! Musikinin, — alkolle beraber sinir uyuşturmak için kulaktan alıman bir zehir değil, kafayr düşünceyle ve içi duyguyla doldurmak insana kendi için de ve beyninde geniş ve umursız ufuk - Tar açmak için kullanılan bir deyim vası- tası olduğunu ancak ölmez bestekâr. Tarın eserleriyle kütleye tanstmak müm- kündür. Şunu da söylüyelim ki kötü ve bozuk bir çalgı vasıtasını atarak yerinc evren- sel garp tekniğini ülkeye getirirken ya. bancı terzilerin biçtiği ısmarlama bir el- bise gibi yabaneı bir musikiyi kabul ede ceğimizi ve böylece de ulusal çeşnimizi kaybedeceğimizi sananlar yamılıyorlar. di. Müsiki çalışmalarımıza esax olmak üzere aldığımız teknik bütün garp ülke- lerinde aynıdır. Bu teknik nasıl kulla- nıldığı ayrı ülkelerde ayrı birer ulusal musikinin doğmasına mani olamadıy - sa bizde de olamıyacaktır, Yeni yatişe - cek kompozitörlerimizin en küçük yaşla rındanberi kulaklarına çarpan ve içlerin de ilk musiki sevgisini uyandıran kendi nağmelerimizi unutarak yabancı nağme- leri adapte edeceğine nasıl inanabiliriz. Gerçek sanat” irlar, eserlerini kendi içlerinden yaratırlar, o içlerse, ulusal du. yuş ve düşünüşün havasiyle beslenmiş- tir. Teknik ne olursa olsun, yarının bü - lar. Son filarmonik konserini dinlerken, bunu bir kere daha ve her zamankân - den daha kuvvetle anladım. Örkestra . nın, dâhi kompozitörü Şubert'den son- ra çaldığı armonize bir halk türküsü, elbette ki biraz önce çalıman ölmez eser ler derecesinde olmamasına rağmen. din- liyenlerin içinden kopan sürekli, coşkun alkışlarla karşılandı ve tekrarlatıldı. Bu alkışlar ve bu. öz nağmelerine karşı derin ve yürekten kopan sevği; ye mi kompozitörlerimize, üzerinde yürü . yecekleri yolu, çizmekte — ve aydınlat « maktadır. Yabancı eserlerin kötü kep- yalarını yapmaya tenezzül edecekler, bu alkışlardan — mahrum — kalacaklardır. Ulus, bir dağ çobanının duygularını da anlatsa, kendi sesini, yabancı seslere ve ahenklere tercih edecektir. Alaturka de- diğimiz musiki de hiç bir zaman balkın halk türkülerine gösterdiği coşkun rağ- beti görememişti. miz tarafından armonize edilmiş balk türkülerine veya onların kendi eserleri- me her konserinde yer vermesini - dile- rim, bu hem koönserlere olan - alâkayı artıracak ve hem de garp tekniğinin ulu. sal musikiye kazandırdığı yeni değeri herkese anlatacaktır. Y.N. NAYIR İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Mecmuası İstanbul ticaret ve sanayi odası ta- safından çıkarılan aylık mecmuanın ikinci teşrin tarihli SO inci cildinin 11 İnci sayısı çıkmıştır. Atatürk'ün nutku İle başlıyan bu sayıda Bay At- med Ekrem'in “Buğday fiatları, , Bay AH Reza Seyfi'nin “Yeni iktesat ve ticaret şartları,, , Bay Tevfik Süley- man'ın “Son ticaret ve idiring İtilaf- ları,, , Bay Necmettin Osman'ın “Pi- yasamızın son vaziyeti, , Bay Ali R- za'nta “Mal taşıma navlun mukavelesi, başlıkir yazılarile, “Türk taşkömür ha- zinelerini bulan Uzun Mebmed,, , “Devlet demiryolları tarifesinde bir — inkılâb,, , “Tütün,, , “Oda sabıtaları”, “Emirler tebliğlee”, “Arz ve taletiler, MÜYT yaktlar. aü