20 Temmuz 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- Üllek, D 10 Yıldırım _ Harbi mi, Yıpratma Harbi mi? (Başı. 1 incide) hazırlığından daha ileridedir. Bina- enaleyh harbe başladığı gün kendi lehinde olan bütün anasırdan istifade etmek istiyecek ve dört taraftan ya. pacağı âni ve seri savletlerle demok- rasileri şaşırtmağa, seri muvaffaki- yetler elde ederek harbi süratle bi- tirmeğe çalışacaktır. Onun içindir ki Almanya ve Alman erkânıharbiye. si nazarında yarınki harp bir yıldı- rım harbi olacaktır. Yani yeryüzüne yıldırım gibi inecek ve yıldırım gibi süratle bitecektir. lmanlar 1914 de de böyle hesap etmiş, âni ve seri muvaffaki- yetlerle harbi üç ayda bitirecekleri- ni sanmışlardı. Fakat Cihan harbi tecrübesi, askerlikçe üstün bir vazi. yette bulunan millet için zafer Mut- laka mukadder değildir. Harp teknik ve vasıtaları ne kadar makineleşmiş, maotörize olmüş ve asrileşmiş olursa olsun, askeri” mütehassıslariın fikri- ne göre, yarınki harp yine birkaç ay- da bitmiyecektir. Gerek cihan harbi, gerek İspanya ve gerekse Japon - Çin harbi modern harbin de senelerce u- zayabileceğini isbat etmiştir. İngiliz Generali Thomas, diyor ki: “Harp uzadığı zaman iktısadi âmil- ler, askeri âmillerden daha ziyade e- hemmiyet kesbeder.” Çünkü harp uzadıkça bir yıpranma harbi seklini alır. Yıpranma harbinde de kuvvetli taraf, iktisaden zengin olan taraftır. Bu bakımdan Almanyanın bir yıp- ranma harbinde kazanması ihtimali yoktur. Çünkü gerek Almanya ve gerek İtalya iktısaden bugün dahi pek zayıf bir haldedirler. Her iki to- taliter memlekettte bugünden harp iktısadiyatı tatbik edilmekte, halka gıda maddeleri vesika ile verilmek- tedir. Harp başladığı zaman ise bu vvaziyet vahamet kesbedecek ve halk 'belki de yiyecek gıda bulamıyacak- Hır. otaliter —devletlerim — Tktisadi zaafı üç noktada toplanır: a 4 1 — Almanya ve İtalyanın al. tın ihtiyatı yök gibidir. Ecnebi memleketlerdeki paraları da az- dır, ve Bunları seferber hale getir- mek güçtür. Altınları olmayınca hariçten ne ham madde, ne yiye- cek maddesi getirmeğe muvaffak olamıyacaklardır. Denizlere hâ. kim olan demokrasiler, totaliter devletleri abloka etmeseler bile, Almanya ve İtalya parasızlık yü- zünden bizâtihi mahsur bir halde kalmağa mahkümdurlar. Bunun içindir ki Almanya Tuna ve Bal- kan memleketlerini iktisaden ken- dişine bağlamak, ve bu sahayı kendisine bir erzak ve ham mad. de ambarı halinde kullanmak he- vesine düşmüştür. Ve yine bu maksatladır ki Almanya bir sene- denberi, borçlanarak, hariçten ne bulursa almakta, ve dahilde bü- yük depolar halinde biriktirmek. tedir. Fakat bu tedbir de, ancak bir yıldırım harbine yetecek ka- dar zahire iddiharını temin edebil. miştir. 2 — Modern harp, mâakine har- bidir. Makine petrolle işler. Al. manya ve İtalyada ise petrol yok- tur. Bir harp vukuüunda petrolü haricten getirmeleri de mümkün değildir. Almanların yeğâne ümi- di derhal Romanyayı işgal edip Rumen petrollerini ele geçirmek- tir. Fakat Almanyanın bir harp halinde muhtac olduğu petrol miktarı senede 20 milyon tondur. Halbuki Rumen petrollerinin se. nelik azami istihsalâtı 7 milyonu gecmez. Binaenaleyh Rumen pet- rolleri totaliter devletlerin ihtiya- cını karşılamağa kâfi değildir. 3 — Totaliter devletlerin ne harp sanayiini besliyecek ham madde, ne de halkı besliyecek gıda mad- desi bulmalarına imkân yoktür. Almanya ve İtalyada harp sanayii için lâzım olan ham maddelerin çoğu mevcut değildir. Demokra. siler denizleri kapatacağı icin bun- ları hariçten getirmeleri de müm- kün olmiyacaktır. H albuki demokrasiler, iktısaden 'çok — kuvvetlidirler. Bütün dünya istihsal kaynakları onların Hatavın İlk Val IsI Candan Karşılandı (Başı. 1 incide) dan vali şerefme bir ziyafet verilmiş. tir. Caddeler bayraklarımızla süs - lenmiş, gece tenvirat — yapılmıştır. Hatay mutlu günlerinden birini daha yaşamıştır. Hatay Valisinin nutku Beylan, 19 (A. A.) — Hususi mu- habirimiz bildiriyor: Hatay valisi Şükrü Sökmensüer, Beylan şüheda âbidesinde bir nutuk söylemiştir. Vali ezcümle demiştir ki: “Cihan savaşı sonunda bu güzel topraklar anavatandan haksız olarak kaparılmıştı. Bu ayrılışı biz anava - tan çocukları hiç bir zaman kati ve daimi addetmötlik. Bu güzel yurt parçasının zahiri iftirakının muvak. kat olduğuna, bir gün Hatayın tek - rar ana bünyeye bağlanacağına kani bulunuyorduk.” “Sayın Hataylılar, Hatayın bü - yük Türk vatanından ayrıldığı gün- ler bu iftiraka rıza göstermiyerek hayatlarını feda eden aziz Hataylı şehitlerimizin manevi huzurlarında hürmetle eğilirim.” “Geçmiş ıstıraplı günleri artık unutunuz. Kahraman Türk ordusu si- *i de içine alan büyük vatanın ebedi koruyucusu ve bir daha geçmiş felâ. ketlere meydan vermiyecek temina- tıdır. İşte bu teminat bütün bu ıstı. rapların bir anda silinmesi için ye - gâne kuvvettir. Hatay zaferinin ilk müjdecisi Ebedi Şef Atatürkün ma.- nevi huzurupda hürmetle ve tazimle eğilirken bu zaferin büyük başbuğ ve kahraman Milli Şef İsmet İnönü ve bu zaferi hazırlayan siyasi mu - vaffakıyetin âmili sayın — Başvekil Refik Saydam ve hükümetine ve bü. tün muvaffakıyetlerin ana kaynağı kâhraman ve asil Türk milletine ve ordusuna sonsuz tazimlerimi makla bahtiyarım. Sayın ve kahraman — Hataylılar, bu güzel esere ve Hataylılara cüm - huriyetin ilk valisi olarak seçilmiş olmak bahtiyarlık hisleriyle aziz Mil. sun « İTALYAN. | TEVİLLERİ Hatay Protestosunu xe 12 Ada Tahkimatını Tevil Ediyorlar Roma, 19 (Hususi) — Journale d'İtalia gazetesi bugünkü sayısın- da, Hatayın anavatana kavuşma - sı dolayısıyle İtalya — tarafından Fransaya verilen nota aleyhinde Türk gazetelerinin neşriyatına ce. vap vermekte ve Lozan muahede. sinin Senremoda kararlaştırilan taahhütleri ihlâl etmediğini söyle. mektedir. Journale d'İtalia, daha sonra Oniki adanın — takviye ve tahkiminden bahsederek Türk ga- TAN Muallimler Meşleld'en Niçin Kaçıyorlar? (Başı 5 incide) olmıyanlar sık sık yer değiştirmek. te veya meslekten ayrılmaktadır. 2 — Meslekten yetişmiyenler, da- ha müsait fırsatlar zuhurunda der- hal ayrılmakta ve Tefah yollarını tercih etmektedir. 3 — Şark, garp farkları gözetil- memekte ve yirmi yıl şarkta vazile gören bir adamın garba nakil isteği hoş görülmemektedir. Bu da yeis ve kederi arttirmakta ve hattâ meslek- ten ayrılmağa bile yol açmaktadır. 4 — Müfettişler, irşat vazifelerini ihmal etmekte ve kusur arayan in- sanlar rolünü oy ktadırlar. Reisliğini Tecavüz (Başı 1 incide) “efsane” telâkki etmekte ve Alman« yanın Danzig hakkında hiç bir uz . laşmayı kabul edemiyeceğini — ilâve eylemektedir. Polonya - Almanya müzakereleri tekzip ediliyor Londra, 19 (A. A.) — Bu sabahki İngiliz — gazeteleri, Almanyanın Yeni barem kanunu orta tedrisat muallimleri arasında derin bir mem- nuniyetsizlik uyandırmıstır. Yüksek mektep mezunları üç se- nede; diğer mektep ları dört Danzige mütcallik olan hattı ha - reketinde bir değişikliğin vukun gelmiş olduğuna ve İtalyanın ta- vn&—ıutu ile Almnnya ve Polunya yap ar eler ht senede bir terfi edeceklerdir. Her tahsil derecesindeki muallimler icin terfide liyakati, enerjiyi, müsbet verimi hâkim kılmak esas olmalıdır. Ayni çatı altında çalışan ve ayni ulku ile vazifelerine bağlı bulunan I da böyle bir farkın zetelerinin son larda Oniki adadan ve Oniki adanın Türkîye bak dafi'dkiz Oldufü v& yetten bahsederek hn adaların Türk tecavüzünden endişe edildi. ği için tahkim ve takviye edildiği. ni anlatmaktadır. B. M. Meclisi ve onun — kanunları vatandaşların hakları, mal ve can masunyietleri için en sağlam ve gü. il ttır. Hataylı vatandaşları cümhurlyet kanunları - A öit ar gözetilmesi asla doğru olamaz. Bilgiyi, metodik çalışmayı himaye esas olmalıdır. Mesleğe alınırken bazı kayıtların konulması faydasız değildir. Fakat bir kere mesleğe girdikten ve onlar için vazedilen kanunlarla bir hak ta. nındıktan sonra daha muahhar ka- nunla bunun nezi, adâleti rencide e- der. Şevksizlik, gayretsizlik doğurur. İstenen randımani eksiltir. Orta tedrisat muallimleri arasında barem yüzünden başlıyan soğukluk Cümhuriyet nesli için de faydalı de- nın bütün icaplarına kendilerini uy- durmağa davet eder ve sözüme niha. yet verirken Hatay vilâyetinin kur. tulduğunu ve Hatay valisi olarak işe başladığımı ve mesaimi vatandaşla. rin refah ve saadetine hasredeceğimi beyan ile kahraman Hatay halkını hürmetle selâmlarım. Hatay zaferi hepinize kutlu olsun.” Ankarada Yangın P Ce ğgildir. Bunun da hal çaresi şudur: Kanunun neşri tarihine kadar or- ta tedrisata girenlerin kemafissabık yüksek mektep mezunları gibi terfi edebilmeleridir. İnzibat isleri, program, işleri salim bir şekle sokulmalıdır. nn Di LA AR — li e ve sayın ükü BLALALİ G ee ea da arzetmekle vazifeme ve cümhu . riyet kanunlarını Hatayda tatbika başlıyorum. Ferdi, ailevi ve zümre - vi hiç bir imtiyaz tanımıyan teşkilâ. ti esasiye kanunumuzun tek — safta topladığı bütün vatandaşların can ve mal emniyetleri cümhüuriyet kanün. larınınzımanı altındadır. Her şey « den evvel size Türk Cümhuriyetinin adaletini ve Türk inkılâbının — esas kaynağı olan C. H. Partisinin 6 um- desini getiriyorum. Bütün vatandaş. lar her türlü endişe ve — düşmanca propagandalardan âzade olarak müs. terih ve cümhuriyet havasını emerek işlerine güçlerine devam edecekler « dir. Vatandaşların bugüne kadar ge. çirmekte oldukları — hayattan daha müreffeh, daha mesut bir seviyeye i. sâli cümhuriyetin feyiz verici um - delerindendir. Hataylı vatandaşların bilâistisna ve herhangi bir şekilde o- lursa olsun fikren, bedenen istiraba düşmelerine asla meydan verilmiye. cektir. İleri bir saadet ve refaha nam zet Hataylı vatandaşları hangi saha: da olursa olsun ıstıraba sevketmek isteyenlerin âkibeti hüsrandır. Bü - tün Hataylı vatandaşlar bilmelidir - ler ki, cümhuriyet kanunlarının i- caplarına uymak demek hür ve me- sut bir hayata kavuşmak demektir. Sizlere cümhuriyetin bu hür ve me- sut havasını teneffüs ettirmek aha vazifemizdir, bu vazifenin pürüzsüz ve inkıtasız görüleceğinden emin o - labilirsiniz. Her kuvvetin ve her za. ferin yegâne kaynağı olan Türkiye elindedir. Amerika onlara yardım e- decektir, Altın ihtiyatları zengindir. Deniz yollarına hâkim vaziyettedir. ler. Binaenaleyh iktisaden terazinin gözü demokrasilerin lehine ağır bas- maktadır. Böyle olduğu için de de- mokrasiler bir yıpratma harbi yap- mayı tercih edeceklerdir. O vakit harp Almanların zannettiği gibi üüç dört ayda bitmiyecek, senelerce gü. recektir. Bu sebepledir ki Balkanlı devlet adamının Hitlere verdiği veciz cevap çok doğrudur: Totaliter devletler muharebeyi — kazanabilirler, fakat harbi mutlaka demokrasiler kazana- caklardır. Jturşucu olmak üzere 5 dükkân “ve ayrıca bir. hırdavatçı, -bir billüriye mağazası, bir yağcı ve bir de tuha. fiye dükkânı vardır. Bu semtteki dükkânların hepsî de ahşap olması dolayısile yangın az bir zamanda büyük bir sirayet istidadı göstermiş ise de, derhal yetişen itfaiyenin ça- lışmasiyle sirayetin önü alınmış ve yangin gece yarısı tamamen söndü- rülebilmiştir. Yangının zararı belli değildir. 50 bin liradan fazla olduğu tahmin e- diliyor. Fransız Genercline Naci Tınaz Bir Ziyafet Verdi -Ankara, 19 (Tan Muhabirinden) — Hutzingerin riyasetindeki — Fransız askeri heyeti ile müzakerelere bu - gün öğleden evvel de — devam edil. miştir. * Milli Müdafaa vekili general Na- ci Tımlaz tarafından saat — 13.30 da Marmara köşkünde misafirler şere - fine bir ziyafet verilmiş, — ziyafette Genel Kurmay asbaşkanı Asım Gün- düz, diğer generaller, Fransa büyük elçisi ve elçilik erkânı hazır bulun - muşlardır. KEİTAR I (P SALAR eai Galatasaray Demirspor Maşçının Hakemliği Ankara, 19 (Hususi) — Galat Adliye Vekili Beyancatta Bulundu Evvelki gün İstanbula gelen Ad- liye Vekili Fethi Okyar, dün öğleden sonra adliyede tetkikat — yapmıştır. Vekilin tetkik ettiği mevzuların ba- şında yeni adliye binasının biran ev- vel yapılması ve muhakemelerde ka- rarların daha seri alınması meselele. ri vardır. Vekil tetkikatını bitirdik. ten sonra gazetecileri kabul etmiş ve muüuhtelif adliye işleri — etrafında şu beyanatta bulunmuştur: “—. Avrupanın bir çok memle - ketlerinde jüri usulü vardır, Bu mev- zu memleketimiz için tetkike muh - taç bir meseledir. Mücrim çocukla - rın hayata namuslu birer vatandaş olarak dönmeleri için tetkikat yapı- yoruz. Bu maksatla Edirnede bir 1s- lahhanemiz vardır. Yurdun başka güzel bir köşesinde daha geniş teş - kilâtlı bir ıslahhane daha yapılma - sını düşünüyoruz. Eroinmanların bir adada tecridi bahsine gelince, hapis- hane ve tevkifhanelerde mahküm - lar ve mevkuflar zaten zehirli mad- de bulamadıkları ve kullanamadık- Jarı için bunlarım herhangi bir adada tecritleri hakkımdaki — mütalealara iltifat edilemez. Adliye sarayı, eski hapishane bi- nasının yerinde yapılacaktır. Bu ka- rarımız kati olduğu için bir taraftan yeni binanın plânını hazırlatıyoruz, bir taraftan da eski binanın yıkılma işini münakasa ile ihaleye çalışiyo - ruz. On gün sonra — yıkılma işi bir müteahhide ihale edilecektir. Bir bu. çuk seneye kadar İstanbulun yeni ve modern bir adliye sarayına kavuşa- cağını tahmin ederim. İcra ve iflâs F tadil edecek olan lâyiha ray Demirspor maçlarını idare et . mesine karar verilmiş olan İzmir ha- kemlerinden Mustafa işleri dolayısıy le mazeret beyan ettiğinden, iki ta « rafın bir hakem üstünde — mutabık kalmaları, aksi takdirde icabının u - sulü dairesinde ifası için — İstanbul bölgesine tebligat yapılmıştır. ——o——— Artvin Nüfus Müdürlüğü Bilecik, (TAN) — Nüfus müdürü Kemal Yurdakul, Artvin vilâyeti nü- fus müdürlüğüne tayin edilmiş. ye. rine Maraş nüfus müdürü Osman Baytekin gelmiştir. & hazırlanmıştır. Meclisin önümüzde - ki toplantısında kanun halini alacak. tir.” Adliye Vekili Fethi Okyar İstan« bulda bir hafta kadar kalacak ve is. tirahat edecektir. Amerikaya 25 Uçak Ismarlandı. Ankara 19 (Tan Muhabirinden) — Motörlü tayyare ile çalışanlar ve ye. tişenler her sene biraz daha fazlalaş. tığından Türkkuşu idatesi faaliyetini tevsie karâr vermiştir. İlk iş olârak Amerikaya yirmi beş modern tayya- re sipariş etmiştir. imtihan m | bulunduğuna dair olan dünkü haberleri son derece itimat sızlıkla karşılamaktadırlar. İngiliz g telerinin mütaleaları Polonyanın sarsılmaz azmini ye- niden teyit eden Varşovanın tebliği gazeteler tarafından iyi karşılanmış- tır. Times gazetesinin diplomasi mu- habiri yazıyor: “Şurası muhakkaktır ki Cham - berlain'in geçen hafta Polonyanın is. tiklâlini muhafaza hususunda Dan - zigin haiz olduğu ehemmiyeti açıkça kabul ve teslim etmek suretinde yap- miş olduğu beyanatındanberi İngil - terenin siyasetinde birgüna tebed - dül vukua gelmemiştir.” Polonya ile Almanya mütekaddim müzakereler yapılmak- ta olduğuna dair olan şayialar hak - kında mütalealar yürüten Manches. ter Guardian gazetesi diyor ki: “ Bu kabil müzakerelerin yapıl. arasinda 20 .7 .- 930 Hitlerin Danzig Devlet Polonya Sayacak mamış olduğu katiyetle iddia edile- bilir. Bu husustaki şayialar, Alman menbalarından — çıkmaktadır. Ne Fransa hükümeti ne de İngiltere hü- kümeti, Almanya ile anlaşması için Polönya üzerinde tesir icra etmiş de.- ğildirler. Polonya — vaziyeti — azimkârane muhafaza etmekte olüp garp devlet. leri de “yeni bir Münih” derpiş et - memektedir.” Fransız gazeteleri de ayni kanaatte Paris, 19 (A. A.) — Danzig mü - zakereleri hakkında Berlin ve Ro - madan gelen aldatıcı haberler hak « kında tefsiratta bulunan gazeteler, bunu mihver tarafından takip edilen sinir harbinin yeni bir manevrası o- larak telâkkide müttefiktirler. Jour « Echo de Paris gazetesinde Pietri şu satırları yazıyor: “Derhal ve en büyük enerji ile müukabele etmekliğimiz lâzımdır. E. sasen Polonyalılar dedikodulara ni« hayet vermişlerdir. Polonya, buhra- nın ilk günündeki kadar sakin ola - rak, yeniden vaziyetini tastih etmek. tedir, bir adım geri atmamıştır. Bu husus, yüz kere, bin kere kaydedil « meğe lâyıktır. Journal gazetesinde Saint . Brice yazıyor: Dünkü hâdise çok uzun olan zin. cire katılacak bir halkadan başka bir şey değildir. Neville Chamberlain'in bu entrikaların tehlikesini — ortaya koymasındaki hikmet: anlaşılır bir şeydir. (Başı 1 incide) şBu merasimde Vali Lütfi Kırdar, İstanbul Komutanı Hâlis Bıyıktay, Ali Fuat, Emniyet Müdürü Sadri A- ka ve birçok zevat hazır bulünmüuş- lardır. Mektep müdürü Ahmet Demir söylediği bir nutukta şimdiye kadar 85 polisimizin şehit edildiklerini an- latmıştır. Bundan sonra Emniyet Müdürü Sadri Aka da bir nutuk söyliyerek ezcümle demiştir ki: “— Osmanlı tarihinin en karanlık devirlerinden Cümhuriyet yıllarının en feyizli günlerine kadar devlet o. toritesi içinde vazife alan bütün ar- kadaşların maddi ve manevi huzür- larında bu anıdın acilması gibi en dolayı bahtiyarım. Ebedi Şefimiz ve aziz şehitlerimizin manrvi huzu- runda sizleri bir dakika süküta davet ediyorum.” “Asirlardanberi — kana boyanan Türk tarihinin büyük kurtarıcısı ve onun şerefli halkı Milli Şefin her za. man ve her vesile ile irşat buyurduk- ları gibi yurt emniyetinde çalışan arkadaşlardan beklenen yalnız fera- gatinefs ve vazife severliktir. Türk çocuğunun en büyük işi bu irşat yo- lunda yürümektir. /Bugün ' yeniden aramıza karışacak olan arkadaşların ayni feragat ve ayni vazifeseverlikle çalışacaklarına eminim.” Sadri Aka nutkunu müteakip kor. delâyı kesmiş, âbide davetliler tara- fından gezilip tetkik edildikten son- ra, davetliler hazırlanan büfede a- ğırlanmışlardır. Yeni mezunlar Polis mektebinden bu sene 153 ki- şi mezun olmuştur. Birinciliği Mani- sa mürettebatından Ahmet Balcıoğ- lu, ikinciliği Antalya mürettebatın- dan Süleyman Savaş ve üçüncülüğü de İzmir mürettebatından Sami Öz- sü kazanmışlardır. Mezunların tam listesi şudur: Hayrullah Göker, Refik Tükeler, Şükrü Beydemir, Reşat Özsan, Sü- reyya Ural, Ahmet Balcıoğlu, Reşat Dirik, Mehmet Erçolak, Rıza Uçkan, Ziya Gürkan, Cemal Arslan, Şerefet- tin İrez, Aptullah Akçakaya, Kemal Özçetin, Muzaffer Horasan. Aziz Oz. yiğit, Sıtkı Dilek, Hamit Gürses, Se- lâmi Dedeoğlu, Süleyman Savaş, Ha- lit Cebe, Mahmut Beyazkartal, Tu- Harp Akademisşi Komutanı Generel, şerefli bir işin bana verilmesinden |. Şehit Polisler Âbidesi Dün Merasimle Açıldı rabi Çetin, Salâhattin Anıkbaşı, Ha- san Saruhan. Sami - Özsu, Mustafa Dündar, Salim Akgün, Hüseyin Oğuz "Ahmet Karaca, Ziya Toğay, Kemal Senüz, Apturrahim Ökütgen, Halit Uzunoğlu, Niyazi Bulduk, Nevres Berk, Fatih Güneri, Niyazi Keçeci, Ruhi Aktekin, Nuri Kubat, Hadi İç- oğlu, Fethi Kirişçi, Abdullah Dön - mez, Ihsan Çertel, Tevfik Özcan, Be- kir Sayın, Recep Tuncer, Remzi Tuğ, Yunus Alpaydın, Haydar Kanturalı, Ihsan Maden, Emin Varkan, İzzettin Fırat, Tahsin Akoymaz, Sabri Ta. rım, Şükrü Çebi, Alim Dündar, Tev- fik Yaylalı, Mehmet Kılıç; Haydar Birgivi, Mustafa Peker, Emin Omay, Mustafa Özal, Şeref Oğraş, Mehmet Çin, Ethem Gökmen, Hüseyin Altın, Osman Gören, Mehmet Örer, Mutta- lip Dikici, Sabri Tüfekçi, Mehmet Akın, Hakkı Güngör, Hüsnü Sezer, Turan Önal, Sacettin Cankurtaran, Cahit Mete, Ibrahim Karvapınar, Hü- seyin Görlek, Mehmet Altın, Hamza Sapçı, Aptullah Yılmaz, Ahmet Gül. sökü, Ismail Turgut, Sabri Akan, Mustafa Karahan, Niyazi Değer, O- mer İnanç, İhsan Anibal, Ismail Yıl- maz, Avni Ak, Bahattin Şevin, Re- şat Hamarat, Salih Ozsu, Şükrü Ak. soy, Azmi Ülker, Ridvan Özpir, Yu- suf Ak, Salih Özkan, Hüseyin Özku, Hilmi Aksoyar, Ali Dursun Eren, Halil Aşan, Saffet Aytar, Enver Içel, Ali Arkan, Salâhattin Merih, Sa - im Karaca, Sadi Tezyener, Hıfzı Ğeç me, Halit Oğan, Aptullah Vural, Cer- ciş, Yaşar, Adil Alp, Mansur OÖzde- mir, Ali Denir, Besim Kiray, Meh- met Öner, Necmettin Pınarcıkoğlu, Nuri Tonay, Selâmi Tanca, Hikmet Ak, Ismail Onal, Mustafa Kurmal, Fahri, Ahmet Süalp, Hicabi Çelikel, Sait Efetürk, Hasan Ertürk, Faik Er. meal, Fethi Pavdar, Refik Oral, Ni - yazi Evren, Niyazi Şahin, Bayram Şengün, Şemsi Ontan, Refik Belsat, Kenan Erturgut, Ahmet — Kurultay, Hikmet Yalçın, Hasan Erdoğan, Ah. met Yazıcı, Sabri Köklü, Sabri Sen. dal, Halil Çulcü, Ali fünci. Ahmet Özkan, İbrahim Beşikçi, Süleyman Akkuş, Muhittin Orcan, Arif Ergün, Bekir Kesebir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: