eri 2 N a la İn Türk Safosunun Hayatı TEFRİKA No. 60 Safo Ortaya Çıktı Kocasını Bir Çorba İçmek Bahanesile Kendi Dairesine Davet Etti ve Bir Âlem Hazırladı skat bu tedbirde zaval- hı Muradm hüsren uçuru- kurtulmasına medar ol. F mundan madı, günlük takaddümelerin s8- yısı ikiye çıkarıldı. Yine müsbet bir netice elde edilemeyince, Safo tekrar ortaya çıktı, kocasını z saz di dak. kadın tem bir psikoloğ areket ediyordu. Kocasına ov kezinde ilk gün giyindiği elbise. leri meyi de w hamama gir- lık bir ati- ra büründü, yine orada geçirdi arak kurulan şekilde bir sofra hazırladı, cüce- ler de dahil olmak üzere bir kü- tertip etti, endelerin en iyi: çük maskara heyeti ndelerle ha lerini seçti ve en müessir deva 0. larak ta türkçe bilmez bir acemi kız tavrı tekındı, kocasını o şekil de k M» daha ilk bakışta karı. sının neler hatırla tediğini kav yecan içinde nun, ikide bir kulağı “Siz be e cek,, diye türkçe kekelemesi ve bu vaziyette tenindeki ıtırın sar. hissettirmesi onu arşıladı. höslener vtirimi heyecandan da ksek süs menzilesine çık Hünkâr işte bu vaz anormalliklerden sıyı du, bol iştiha içinde şarap içti, o- bur obur yemek yedi, tatlı bir keyifle saz dinledi v kuya rağbet bir tahas. rıyordu ette bütün gibi ol- şen.şen uy. rdi. Safo, bu rağbeti istismar etmekte acele 8- der gibi görünüyordu. Efendisini bin türlü nüvazişle y: götürüyordu. Murat, canlı ve pek yor gibiydi. Sekiz on yıl evvelki yat birden gözünün önüne gel. mişti. Damarlarında o hayatın şa. tareti, sıhhati ve cinneti dolaşt- yordu. Safonun yatağı incili bir cibin. likle sımsıkı kapalıydı. Orası Mu- radın gözüne — bu he da — gönül tarihinden önemli bir yfa gibi göründü. Cibinlik şek- Yindeki örtüyü kaldırıp bu sayfayı okumak hursiyle için iç ğinden bir çocuk sabırsızlığı hi settire hi e hemen koştu, e. linden yak; J eçan anın. titredi. yle Safo- yu da koşturdu ve cibinliği çekip Orada Safonun çok i- niş bir resmi vardı, tabii büyüklükte yapılmış ve mermer. den döküldüğü zehabını uyandı. racak kadar beyaz bir teressümle canlı bir tecessümle uzanıp yatmış olan bu resmin biricik eksiği el- ydi. Ressam, daha doğ- rusu heykeliraş kimse, bu sanat eserini pek nefis surette vi getirmişti. Bu nefaset, heykelin nefes alıp verir gibi görünmesiyle âdeta mucizevi bir mahiyet edu, Murat, geçmiş günlerin izlerin aramak ihtiyaciyle içine kapan. istediği yatakta Safoyu andı- rır mücessem bir tasvirin yattığı. BI görünce şaşaladı, karısına #97» du — Budan — Benim fona mim. Kime yaptırdın, nasıl y tırdın, ne vakit yaptırdın, bun- lari sormuyorum. Yalnız an k alı. spilttiş bir res. Bunu yatağına neden miz görsün ve can , bu müdaha- dığını gösteren bir cevap verdi neden hoşlanrı sesle sert sert Nakleden : Şehâbettin Fuat — Ne mi çıkar? Böyle büyük ve meşhur kadınla. e bir şey ispat etmez mi dersin? topu topu kaç tane büyük ve Parmakla sayılacak kadar rın yetişmesi hi Yav meşhur kadın var ki?.. az!... — cuğum Bir taraftan sigarasının dumanlarını bir taraftan da parmaklariyle tari dınları sayıyordu. — Sayma, sayma, rica ederim. Şimdi sana İspat ğim ki siz, kendiniz, kadınları bu hale koydu. nuz. İnsafsız, merhametsiz herifler... ede maşır, ev sın?. Yoksa aşağı kalmaz. kadınlar hiç Ansizm yengem atıldı: - Evet, dedi. Her hangi birdenbire, yengeme dönerek bir tavırla dedi ki: — Sen dün; başka, âlem başka!,, Ve cevap beklemeden, alaya başladı. Kıpkırmızı olduğumu hissediyorum. Kendimi tut- masam öflkemden ve asabiyetimden hüngür hüngür ağlıyacağı Göz ya kasına si m, Jarımı belli andım; ve bağırdım: » dersen de, beni ikna edemezsin! Söyledik- e inanmıyorum, vesselâm... — Ben, işi... Her şey, her şey onların Bu şerait altında kadın hayvanlaşmasın da ne y bir kadımı alalı keklerden yüz kat daha zeki çıkar, bizimle mi kıyas ediyorsun? Sen gülümsiyerek benimle (— - etmemek için semaverin âr- ni iknaa kalkışmadım ki “Fenyı kikatin bu merkezde olduğunu sen de mekâlâ bilir. Hayır. İzzet Se kanaa — Birak şu * yüzüyorsunuz. savuruy teki meşhur kar sin; fakat izzeti nefsin $i kalariyle bir tutuyorsun o beni daha güzel Düşünce can verebilir miyim özleri bırak. irsiniz. İsterseniz Deyin. o Bakın, kalkmaz mı? Ve Muradın bu oyundaki #ırrı kavramasına meydan vermeden İ- niz sizin namınıza ben bu emi eyim. Dediğini yapınca o mücessem kadın resmi, yavaş yavaş kalktı, henüz şuurlanıyormuş gibi sağına soluna bakındı ve birden fu rük padişahın uyaklarına kapan. <a — Nazperver © ölüydüm, müba iyeniz, dedi, nazarınızin ke. rametiyle can buldum! Sultan Murat, afonun ellerini tu O halde bana izin. Nazper- ver, hizmetinizi görsün! esi gün Topkapı sa içli e tufanına o kapılmıştı, şen bir he du. Padişahı ve bü inde yüzüyor- kendini bulabilmiş ölerden kurtulmuş olması müjdesindi n bu tümümi se vincin it ceriye- e, kırlarağasından e kadar herk sunmağ; en kıymetsiz şmuştu. Kız, bir lâhza- da gözdeler sırasına girdi yine bir lâh; gibi ia hazineler sahibi olmuş gibiydi. Çünkü her hedi büyücek bir kıymet taşıyordu ve bu arada Nuru Banünun, Mihri- mahın, Esmihanın, Safonun dukları bohça bohça kumaşlar, tu lum tulum kürkler, dizi dizi inci ler, parça parça elmaslar bin yok- sulu bay edecek değerde bulunu- yordu. (Devamı var) TEFRİKA No. 8 rafa mâni nefis meselesi mevzuubahs de- tini pek iyi biliyorum. Beni bi Bak 1 Fakat sen... İkiniz de bulutlarda hepsi de hulya. Sergey, ol nlardı... rgey,, k. erini “Sergey,, , “Dimitri, den iki yaş büyüktür. Ihti- lâl kuvvetlerinde hede çalışıyor. Mutbak, ça. “Dimi üstünde... — Hiç te bulut n, erkeklerden şinde değil. cepheye gitmiyor: hulya peş gibi çalı — ist “Nikola Pavle er. soğuk kıyor; kâh kaşlarını ça Nihayet, gitmek için müsaade aldı, « » "Sergey, mez. Ondan hoşlanmıyor. “Sergey, in hulya pe de koştuğunu söylü; Cephede, askeri komiserlik vazifesiyle cep- den bahset mi hiç iste- tlarda yüzmüyor; hiç te hulya pe cephede! Dedim. Bak, sen sun. Korküyorsun, Asi burada »de koşan sensin. O, tam maddi bir edam or. Bak ona diğini yazabilirsin: Kalemini tutan yok y. enin için neler yazacağım... ir “Dimitri, y yor, kâh gül bir bana ba- imsüyor, Bana büyük bir hararet ve samimiyetle: ediniz, “Fenya A var ki... Evet, mutlaka ri, tahs etmemi Ha- Yengemle Nazarlarında öyle samimi, ve rikkatli tediği kadar alay etsin imi bitireceğim. “Sergey,, de stiyor, Bir tara calışıp hayatımı kazan, “Dimitri, Tahsil ker şeyden iyi, dedi, tahsilinize devam leksandrovns,.. bir ifade tahsilimi ikmal etmeliyim. “Dimit- Ben, ne olursa olsun, tahsile devam tan okur, bir taraftan da ın. 30 Nisan vivecek hususunda sahf- neşeli, bir hay- | TAN BULMACA Dünkü bulmacamızın halledilmiş şekli 1234961690 BUGÜNKÜ BULMACA 6 18910 ul bulmak irki k slâkadarları Mülga odaya tanklarla su gına bir bedel Lâkin bu nimetten safede bulunan © biliyordu. nin Yür madığı iç neti SOLDAN SAĞA VE YUKARDAN AŞAĞI: By mete mukabil su nir biz sedat, ve hi — Bir renk © Avrupada bir şehir. 2 — Belli © Bir âlet © Bir setli harf — Hint Beyi © Siz © Ummaktar an gül kes — Valide © Ütüleme &leti, — İskambilde birli © Şahıs, kimse Dudak © İçiler g İdrarda bulu- değil © Acemce bin. Yemekten emir gg Bir meyva © Uzaklık bildi 0 —Bir 10 — ir? feda) x © Bir hart, hayel YENİ NEŞRİYAT : ri e sasha Golü İlk Öğretim Masrit Veköletinin “İle öğretim, ie- iyle çı! nın 15 da 19 makta olduğu mesleki m nel « çikmiştir. Bu s Spor ve Gençlik Bayramı ait bir çok resimlerle yıs sayı» (eoctkta ahlâkın (Yeni köy mektepler b leri “üzerindö bir dene: tarihi); « inkişafı) a tip- ine Glkokullarda azalar: GER rağmen 9 uy sönrü 9r. SUPHİ ŞENSES » idrar yolları hastalıkları mütehasme Beyoğlu Yıldız sineması karşısı Lek- | ler spsrtıman, Fakirlere naranız Mitlü olar ti dikten vatandaşlığını tek eri vuku bular tidanın ve istiğasın valamazının bir neti maktadır. den her şeyi buluyorlar. Parayı nereden te- darik ediyorlar, bilmem anayı her gün sofralarında ekmek ve et eksik olmuyor. Beni artık, pek seyrek olarak yem yorlar. Sözde en yakın akraba © Ah, ans nem bir gelebilse! Burada hayatımız büyük bir azap içinde geçiyor. Akşamları, duvarın arkasından, yengemin babamla homurdana homurdana konuş- tuğunu işitiyorum, Babam onun sözlerine ehemmi- yet vermiyor gibi görünüyor. Surat asıyorsa da al dırış etmiyor. Fabrika kapandıktan sonra, babam, altı ay kadar, köyde bizimle beraber oturmuştu. Petrograda he- nüz yeni geldi: Fabrika tekrar işlemeğe Kendisine derhal hir oda tedarik edeme ağabeyimin yan'na sığındı. “Dimltri,, , hameten ve muvakkat bir müddet için yanma aldı, Zavallı adamın çektiği gıkintı da cidden taham- mül edilir gibi değil, Tevekkeli bu kadar değişi miş. Her halde babamın bu hale gelmesinde sadece açlığın tesiri olmasa gerek. Onlara hiç açılamıyor; (Söyledikleri (ağır sözlere de ehemmiyet vermiyor gibi hareket ediyor. Babam amiyle bir paçavraya dönmüş. Bu manzara sında çok iztırap çekiyoram. Ba- orum, hem de ondan nefret ediyor, is davet edi- Gece onun od tmak ta müthiş bir şey. Sessiz sadasız geliyor. Yemekte ağzını açıp ta, bir kelime bile söylemiyor. Sonra, gözlüklerini takarak gazetesini okuyor; Ve Yine ağzını açıp bir keiime söylemeden, Yarabbi, onu böyle taş gibi dilsiz görünce, boğa- cağım geliyor! O da kendisine kin beslediğimi sez- miyor değil, Arasıra, gazetesinin üstünden bana kurnaz kur. naz bakıyor, Sararmış ve zayıflamış çehresinde do- nuk gözleri pek korkunç. Çok şükür benim yatağım odanın karanlık bir köşesine düştü de, babam, göz yaşlarımı göremiyor. Bızan benden çekindiğinide hissediyorum. O- nümde, soyunup bitlerini ayıklamağa sıkılıyor. O bitlenirken, ansızın girecek olsam, kabahat yapar- Burs imiş olabilir miyiz? dareler ve halen Deniz » ve bu meyanda Burgaz mukabilinde hayet sahilden üzami yü Ne İçin diye sorarsanız, idare- n fn cevabını verebiliriz. Acaba mevcut yüz | ilâvelen 100 — 200 metre bir hortum da- İha tedarik edilemez mi? men hemen mİr, r ttâ daha çek parayı bile se- linin su ihtiyacını te mi allük m 250 metrelik diğer #lâl Bey ham 21 numara Avukat Alkiyyadis GENÇUSTA Bir türlü neticelenmiyen > Fiydd olduğu için beş sene evvel 6 tmek mecburiyetinde derip Suriye teb sinin an'asıl İstanbullu ve kendisinin £ nüfus memurluğunda 432 tevel- az ve Kınalının Tedbirler Için İgittiği için tekrar nda vuku ması hakk Aletinden i eldal getiriyor. Ve ton sat ancak sahilde ve (100) metre me ahipleri istifade ede Ja hortumu buhun- | metrelik hortum Yapılacak bu wrafsız bir hi inden mahrum ka» kran ve minteti ka- le ton başına 35 ku Düzce, sıtmelıklı & iendelesinden ki Ik, in veya st köy be kadar ühim bir beled eden |, tedariki Büyük, Arlıklarla tercih ederdik. belediyemiz v raukabil dikkatin ; Kiremltecağı köyünden VW oğlu Şemsettin GEÇALP cetbini * Bir mevkufun izahı iyenin Haydariye & kâşı öldürdüğü için tevkit © Mehmet oğlu Ahret bize gönder Kent ri 918 tevellit İstanbula » körmir kotam duyar, det bulunduğunu sö na yaklaştım Elime geçen bir sopa Kuldırıldıkları spermle gün ikisi de öimü ce / Öksürenlere KATRAN HAKKI EKREM ken yakalanmış bir mektep çocuğu gibi kızarıp bö zarıyor. Onu böyle süt dökmüş kedi vaziyetinde gö rünce içimde, birdenbire, merhamet, kin ve dalgalari yükseliyor. Evet, babama hem aci ayni zamanda ona kin besliyor ve ondan rum, Dün, yatağıma girdikten sonra, kendi “Petrograd., a geldiğim zamandanberi geçen günle- ri hatırladım: “Şehire ayak bastığı gündenberi doya doya bir gün bile yemek yememişim... Bu açığı hatırlayınca, birdenbire, sebepsiz fens halde korktum. Açlık düşüncesi beni âdeta boğu” yordu. Açlık müthiş ve feci bir şeydi. Açlık hatıra gelince, diğer bütün düşünceler susuyordu. Sonra kalbimde derin bir hüzün duydum; ve ağ” lamağa başladım. Ağladıkça, ruhumda çoktanberi hapsettiğim si- yah düşünceler, kurtlar gibi kaynaşmağa başladı. Bu düşüncelerden ve babamın horultusundan kurtulmak için başımı yorganın altına sok ladım. Sabahleyin, kalkar kalkmaz, aynanın önü tum, Köyden gelirken vücut itibariyle az çok toplu" caydım. Yüzüm kanlı canlıydı, Halbuki şirmdi bam» başka bir insan olmuştum. Yanaklarımda bira£ renk kalmakla beraber, fena halde satarmıştım. Vaktiyle ateş gibi kırmızıyken, şimdi mum gibiyim. Bütün gün, iradesiz, tenbel tenbel oturdum, dur” dum. Canım hiç yataktan çıkmak istemiyordu. Ak şama kadar, yatağın içinde okudum. Okuduğumdan zevk falan da aldığım yoktu ya.. Can sıkıntısın! gidermek için... Hep açlığı ve kıtlığı düşünüyorum- 1 Mayıs kendime: m, ağ” koş” Bugün, mayısın biri, Babam işe gitmedi. Sabahleyin sırtina yeni bi” ceket giydi. Eski halini andırıyordu. Herkesle şaka” laşmağa, bizi eğlendirmeğe başladı. Onu böyle ne şeli görünce benim de, biraz içim hafifledi Babam, bana bir şeyler söylemek ister gibi, etra" fımda dönüp dolaşıyordu: — Bugün, dedi, iyi bir kahvaltı yapalım. — Fakat baba, yiyecek bir şey yok ki bir şeyler kalmamış, Aksilik. (Deva mı Var)