— bemiz vardır, p: 10 ri if Vekilinin inkü Nutku (Başı, 1 incide) Tarak görülüyor. 12,754 yükseliş var- 1 dır. Orta tedrisat imize zım gelen tedbirleri almaktayız. Emelimiz, Ankarada bütün şube- gelince: muz varmış, şimdi 104,000 çocuğu- muz vardır. Yüksek tedrisatta 4.000 talebemiz varmış, şimdi 8,000 tale- iki misli olmuştur. 1939 yılı bütçesini hükümetiniz — Mecliste 16.110.000 lira olarak tak- dim etmiştir. Bütçe encümeninde ı / bazı ilâveler yapıldı. — 16.164.400 liralık bir bütçe takdim etmiş bulunuyoruz. Şu halde geçen seneye nisbetle Maarif Vekilliğinin — bütçesi 1,5 milyon lira kadar bir faz- ; lalık göstermektedir. , Bu bir buçuk milyon liranın büt- — çemizde nasıl tevzi edildiğini arzet- mek istiyorum. Geçen sene maaş faslı 5,5 milyon - Jirayken bu sene 6.,097.000 liraya çı- — karılmıştır. Bu sene 450 yeni mual- -— lim kadromuza iltihak edecektir. Ec- — nebi memleketlerde tahsilde bulu- — nân talebemizden 35 kadar, İstan- buldaki yüksek öğretmen okulundan - 60 kadar, Gazi Terbiye Enstitüsün- deki kurstan ve asıl sınıflardan 272 kadar, musiki ve meslek öğretmen okullarından 80 kadar muallim tevzi etmek imkânı olacaktır. Bunlar bize — karşı taahhütlüdür. Biz de kendile- — Fini üç ay zarfında kanunu mahsusu — muücibince tayin etmek, kendilerine — wazife vermekle mükellefiz. Binaen- — aleyh bu fasılda görülen yükseliş ve “artış bu muallimleri yerlerine koy- — mak ve vazifeli kılmak içindir. Sli Eğitmenler artırılıyor " Artan fasıllardan ikisi eğitmenle- — re tahsis edilmiş olan paralardır. Ve — yekünu 1.150.000 lirayı bulmakta- Ü dır, Geçen sene 1500 eğitmenimiz — wardı ve ondan evvelki senelerle 1950 — yuvarlak hesap ki binlik bir kadro i- — Ie çalışıyorduk. Bu sene-bunu 3900 - — -4000 e çıkarıyoruz. İki binlik kadro 934 yılında 50.009 çocuğu- Ve ellerinizde — bulunan lâyihada görüldüğü gibi leri t etmiş tam bir Ünversite kurmaktır. (Bravo sesleri). İlk tahsil meselesi Gerek bugün gerek bütçenin heye- ti umumiyesi müzakere edildiği gün idarei hususiyelere ve ilk tahsil me- selesine temas eden arkadaşlarımız oldu. Geçen devreden kalmış arkadaş lar pek iyi bilirler ki, Cümhuriyetin onuncu yıl dönümü — münasebetiyle o zaman Başvekil olan Milli Şefimiz «ik tahsil davasiyle yakindan aiâka- I dar olmuşlardı. Geçen devrede parti grupunda komisyonlar yapılmış ve bu mevzuda çalışilmıştır. Encümenlerden bir tanesi vazifesi- ni bitirmiştir. Parti grupundan geç- miş ve vilâyet hususi bütçelerinin kendilerini idare edebilir bir halde bulunmalarını temin için yeni ted- birler gösterilmiştir. Maarife taallük eden kısma gelin- ce, biz bu mesele üstünde ehemmi- yetle durmaktayız. Çünkü ileri memleketlerde ilk tahsilini yalnız vilâyetlerin bütçesile idare eden hiç bir memleket kalmamıştır. Başveki- limizden rica ettim. Başvekâlet müs- teşarının reisliğinde, Dahiliye Vekâ- leti müsteşarı, idarei mahalliye mü- dürü, bizim ilk tedrisat müdürümüz, maliyeden murahhas ve ziraatten bir mütehassıs olmak üzerebir komisyon teşkil ettik. Bu mevzu üzerinde hü- kümetle tetkikat yapmaktayız. Eğer bu tetkikat yakında bitecek olursa bu sene içinde onu düsturlaştiracak kapun lâyihasını hükümetiniz Mec- lise takdim edebilecektir. Avrupadaki tahsil işi Avrupadaki talebelerimizin seçi- ind ve teftişind. bah ar kadaşlarımız oldu va onlardan biri bu seçimin tesir altında bulunmak- sızın yapılması lâzım geldiğini söy- ledi. Bunlarm imtihanı hakkında İntihamlam a , A, —ile 60.000 köy - — Bu sene buna 70.000 ilâve ederek 130.000 köy çocuğu okutacağız. Bu 'v çocukların yaşları 9 - 13 tür, Eğit- menler sade bu yaşlar arasındaki ço- euklan okutmakla iktifa etmezler. Akşam dersleri vererek bu yaşların dışmdı kalmış okuma yazma bilmi- /— yen vatandaşları da okuturlar. Bun- “ların adedi de 28.000 kadardır. — Şimdiye kadar 500 köyde ayni tip- te köy okulu yapılmıştır. Bunlarda V birer sınıf vardır, eğitmenin yataca- Bi oturacağı oda vardır, mutfak var- — dır, yıkanacak yer vardır. Önümüz- — deki sene aldığımız tertibatla 1400 köyde yeniden mektep yapmak im- y kâ.nı hasıl olacaktır. Orta tedrisat Orta öğretime gelince, daimi inki- /— şaf halindedir. Son iki üç sene zar- 4 fında orta tahsil müesseselerine ilk okullardan gelen talebenin adedi va- — sati 15.000 dir. Her sene üç yüz şube $ açmak ıztırarı var demektir. Bu yük- seliş elimizdeki vasıtalara nisbetle — başdöndürücü bir yükseliştir. Bir ta- — Traftan yeni bina yapmak ve bir ta- — raftan da yapılmış binaları mümkün olduğu kadar ucuz satın almak, is- timlâk etmek ve buna da muktedir — olamadığımız yerlerde çifte tedrisat “yapmak suretile bu ihtiyacı karşı- lımağa elden geldığı kadar çalışmak- Munllımler için tekâmül kursları Ecnebi dili için 256 muallime da- ğ — ha ihtiyacımız vardır. Mevcut mual- — limlerin liyakatlerini yenilemeleri — we kendilerini yaptıkları işlerle te- — kâmül ettirmeleri için önümüzdeki — yıllarda kurslar yapıp bunları bu kanunun emirleri dahilinde yapıl- maktadır. Namzetlere verilen imti- han kâğıtları kenarlarına isimleri kendileri tarafından yazılıp kapatı- lacak şekildedir. Ve imtihan yapılan yerlerde bu kâğıtlar sahibi tarafın- dan kapatılmış olarak Maarif Vekâ- letine gönderilir. Kimin olduğu belli olmaksızın ta- kip edilip numara verilir. Başka bir heyet numaralanmış olan bu kâğıt- larin isim yerlerini koparır. İsimle- Ti meydana çıkarır. Binaenaleyh bu vaziyette tesire kapılmak l edilebilecektir. değildir, beklemeğe mecburuz. Talebelerin makyajı meselesi görüyorsunuz, naatince belki de şiddetliyim. Bu iş- ederim. Hangi mektepte olmuştu, söylesinler. Tahkik ederim, alâka- dar olurum ve bu işi düzejtirim. Ahlâk ve inzibat meselesi Bu meyzuda birçok arkadaşlar ko- nuştular. Hepsine birden topluca bir cevap vermek istiyorum. Bizim, Parti programımız ahlâk ve inzibat meselesini çok güzel tesbit etmiştir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin te- şebbüs kabiliyetini kiırmaksızın mü- rebbi vaziyetinde olan kimselerin an cak şefkatle ve merhametle onların hareketlerini karşılamaları esastır. Mekteplerimizde şu veya bu şekil- de vukua gelen bir iki hâdise asla 'Türk çocuklarının ve Türk gençleri- nin terbiyesi hususunda bizi endişeye düşürmemelidir. Mektebe alırken hiç bir — pisişik ruhi muayeneye tâbi kılmaksızın sı- nıflara koyduğumuz çocuklar içeri- sinde anormal bir takım tipler çıka- bilir. Bununla koca bir Türk evlât - biye bakımından, zayıf — göstermek bence doğru değildir. Çocuklarımız terbiyelidir, ahlâklıdır. Düşünün es- ki idadileri, her sınıfın başında ızban dut gibi bir mubassır bütün mekte - Ka indant İRNA ARDeme el denBiRüsknrün muavin bir müdür, mubassırlar. Ön- ların başında bir de ser mubassir, Buna rağmen o günün vakalarını bir de bugünü düşünün. — Mekteplerde 1500- 3000 talebe, bir müdür, üç mu- avin, mubassır yok. Ve bu talebele- rin hangi ahlâksızlığı hangi terbiye- sizliği vardır. Ben çocuklarımıza at- fedilmek istenilen ahlâki kusurları kabul etmek istemiyorum. Arkadaş- ların bu husustaki fikirlerine iştirak etmiyorum. (Alkışlar) Kitap fiyatları mevzuubahs değildir. “Akademi meselesi Temennilerden birisi de, — içinde küçük tenkitlerde bulunmak — üzere akademi meselesi —oluyor. Ben de şahsan memleketimizde bir ilim a- kademisinin bulunmasına taraftarım. Fakat bu arkadaşımızın buyurdukla- rı gibi akademi ilimle siyaseti ayır - mak ilim adamı yetiştirmek için kâfi bir çare değildir. Çünkü büyük aka- demilerde başvekiller ve hattâ reisi- cümhurlar bile vardır. Puankare a - kademisyen, Penlöve akademisyen, Mareşal Peten akademisyen, Amiral Lakaz akademisyendir, Daha böyle bir çok adamlar sayılabilir. Bunların ayni zamanda askeri va siyasi sıfat- ları vardır. Eğer ilim adamlarını si- yaset vadisine sapmaksızın yetiştir - mek meselesi mevzuu bahis olursa akademinin dışında bir takım tedbir- ler alınmasını tavsiye etmeli idiler. Nitekim bu devrenin başında Parti- mizin Genbaşkuru böyle bir tecrube yapmış ve İstanbul Üniversi profesör ve mebus olanlara bunlar - dan birini tercih etmelerini söyle - miştir. Ancak biri orada kalmış, di- kurslara göndermeyi de düşünüyo- | ğer arkadaşlar aranızda yer almış ve N vuz. bunu daha muvafık — bulmuşlardır. —— Öğretmenlerimizin sıhhatleri ile | Demek istiyorum ki, ilimle siyaseti yakından alâkadar olmaktayız. İs- — tanbulda Validebağında yapılmıya — baslanmış olan sanatoryom bir sene | icerisinde bitecektir. j Yüksek tahsil Yüksek tahsil mevzuunda gerek ihtimamla — durmaktayız. Tedris bakımından, kitap bakımından ve bazı arkadaşla- rın temas”ettikleri fakir talebenin İstanbul, gerek Ankara Üniversite- “ leri üzerinde dikkatle, hem tahsil, hem hayatlarını kazan- ma imkânını temin bakımından lâ- ayırmak için akademi yapmak kâfi değildir. O başka dava, bu başka bir müessesedir. Âbidelerin korunması için Bir ark imar hareketleri sırasında memleketin muhtelif yer- lerinde bina yapılırken, eski ve kıy- metli eserlerin nazarı dikkate alın- madığını hattâ bazılarının yıkıldığı- ni esefle söylediler. Bu meseleyi esaslı bir programla halletmek kabil olacağını zannediyo- rum, Meselâ İstanbulun asarı atika A #CrE DAR ASN Bir ark mektep kitapları- nın pahalılığından bahis buyurdular. Ve üç, dört liraya mektep kitapları- nın satıldığını söylediler. Bu kadar pahalı mektep kitaplarının satıldığı- nı bilmiyorum. Mektep kitaplarımızı daha ucuz- latmak çaresini düşünmüyoruz. İlk- mektep kitaplarınım ikisini, üçünü bir araya koyarak ciltten kazanmak ıstiyoruz. Ve diğer büyük kitapları da ufaltmak ve ucuzlatmak mevzuu bahistir. Esasen kitapların büyük bir kısmını biz kendi matbaamızda bas- maktayız. Ve hiç kâr almadan mali- da kolayca tetkik edilebilir. İsraf yok tur. Sinema meselesi Binema meselesi muhtelif bakım- mevzuu esaslı bir surette cevap ve- recek şekilde tetkik etmiş değiliz. etmek lâzımdır. Biri tedris, rıca maruzatta bulunmak lâzım gelir. te değilim. Bilmiyorum. maddelerin müzakeresine tüur. tır. S L bakımından bir haritası olacak ve bu haritada hangi binalar kıymetli- dir, bunlar evvelden tesbit edilmiş bulunacak yeniden yapılacak binalar ve açılacak yollar ona göre tanzim - Maarif Vekâleti, İstanbulun asarı atika ve âbidat bakımından harita- sını yaptırmağa başlamıştır. Fakat bu kısa bir zamanda bitecek bir iş Talebe makyajına gelince, hepiniz ben bu mevzularda çok alâkalıyım. Hattâ bazılarının ka- ten haberim yoktu. Doktordan rica ları kitlesinin ahlâk bakımından, ter- | ü yet fiatına satıyoruz. Masraflarımız lardan mevzuu bahis oldu. Henüz bu Bunu muhtelif bakımlardan tetkik diğeri esasen mevcut olan sinemalar bakı- mından çocuklarımızın ahlâkını siya net etmek noktasındandır. Bunlar için başlamış tetkikatımızı bitirip ay Şimdilik bir şey söyliyecek vaziyet- Maarif Vekilinin sık sık tasvip sesleri ve alkışlarla karşılanan bu i- zahatını müteakip heyeti umumiye üzerindeki müzakere kâfi görülerek geçilmiş ve Maarif bütçesi tasvip olunmuş - Vaktin gecikmiş bulunması dola- yısıyle Meclis bütçe müzakerelerine devamı yariınki toplantıya bırakmış- TAN İngiliz - Sovyet Paktı (Baştarafı 7 incide) en münasip şekilde cevap vermekten geri kalmıyacağı ve bu cevap ıle i - hata siyasetini akamete uğratacağı anlatılmaktadır. * Chamberlain bugün bir nutuk söyliyecek Londra, 25 (A. A.) — Başvekil Chamberlain bugün Edimburga ha - reket etmiştir. Yarın İskoçya kilisesinin umumi toplantısında büyük bir nutuk söyli- yecektir. İngiliz - Rus anlaşması da Türk - İngiliz anlaşması gibi ilân edilecek Londa, 25 (A. A.) — Siyasi maha- filde beyan olunduğuna göre, büyük Britanya hükümeti Soövyetler ta - rafından yapılan tekliflere resmi ce- vabı Moskova hükümetine bildirmek üzeredir. Mezkür mahafil, İngiltere, Fran- sa ve Rüsyanın karşılıklı yardımları için teşriki mesaide — bulunmaları projesinde prensip anl. el- de edildiğini teyit etmektedir. Sovyet hükümetine verilecek ce- vap Cenevre konuşmaları ve İngiliz kabinesinin dünkü müzakereleri ne- ticesinde hazırlanan bir - muahede, formülünü ihtiva eyliyecektir. Press Association'un eX Jiğine (Baştarafı 1 tmride) umuyu.um. Parlak bir istikbalin ya- kın olduğu hususundaâ şüphemiz yok- tur.” demişti. Alman - İtalyan ittifakı hakkında Chamberlain izahatta bulundu Londra, 25 (A.A.) — Chamberlain dün Avam Kamarasında Alman-İtal- yan ittifakını resmen mevzuubah et- miştir, İşçi mebus Henderson'un bir sua- line cevap veren Başvekil demiştir ki; “Muahedenin neşrolunan metnine bakılırsa, bu muahedede 2 - 1 - 1937 tarihli Gentlemens Agreement — ve bunu teyit eden 16 - 4 - 938 tarihli İngiliz - İtalyan anlaşmsaile İtalya- nın gösterdiği teahhütlerle telif edi- lemiyecek hiçbir hüküm yoktur.” Chamberlain, Fransa ile müzakere imkânlarına dair İtalyan hükümeti- nin İngiltereye hiçbir şey ihsas edip etmediği sualine de şu cevabıi ver- miştir: “Fransız ve İtalyan hükümetleri arasında olabilecek veya olamıyacak şeyler hakkında herhangi beyanatta bulunmak bana ait değildir.” Aıkerı ittifakın Nai —& : < i ; göre, İngiliz - Türk anlaşmasında ol- duğu gibi İngiliz - Rus anlaşması da evvelce ilân olunacak ve muahede - nin imzası sonradan vuku bulacak- tır. Chamberlain muhalefet reisine vaziyeti anlattı Londra, 25 (A. A.) — Avam Ka - marasında işçi muhalefet partisi rei- si Attlee'in İngiliz - Sovyet müzake- relerinin cereyanı hakkında sordu - bir suale cevap veren Chamber - lain demiştir ki: “Avam kamarasının malümudur ki, Lort Halifax Pariste Fransız na- zırlariyle görüşmüş ve keza Cenevre- de Sovyet buyuk elçısıyle Londrada 'ğâdin etmek unkanım bulmuştur Bu | şmalar — netli her iki tarafın noktai nazarları aydınlan- mıştır ve öyle ümit ediyorum ki mu- allâkta bulunan başlıca — meseleler hakkında büyük Britanya hükümeti- nin şimdi yapabileceği teklifler üze- rine kısa bir müddet zarfında tam bir anlaşmaya varmak mümkün ola- caktır. Vakıa henüz halli — icabeden bir takım meseleler daha vardır. Fakat bunların ciddi müşkülât — çıkaracak mahiyette olduğunu zannetmiyorum. | Anlaşmanın Polonyadaki akisleri eTT Varşova 25 (A. A.) — Pat Ajansı İngiliz - Sovyet müzakereleri hak - kındaki aşağıdaki haberi vı dir: Fransa ve İngilterenin Sovyetler birliği ile yapmakta oldukları mü - zakereler karşısındaki hattı hareketi, bazı ecnebi ajanslarım haberleri hi - lâfına olarak katiyen değişmemiştir. Polonya, bu müzakerelere kendisi için yeni teahhütler tevlit edemiye - ceğinden engel olmak fikrinde asla değildir. Polonya, ancak kendi men - faatlerine dokundukları takdirdedir ki mezkür müzakerelere karşı İtiraz- larda bulunur veya ihtiraz kayıtları beyan eder. Maisky nikbin görünmiyor Cenevre, 25 (Hususi) — Her ta- rafta anlaşmanın bir emrivaki haline geldiği kanaati hüküm sürmekte ol - duğu halde Sovyet delegesi Maiski - nin geçen pazar gününe kadar bulun muş olan formulün kabul edilir ma- hiyette olmadığı hakkındaki fikrini son formüllere de teşmil etmekte ol- duğu siyasi mahafilde söylenmekte- dir. Paris 25 (A. A.) — Hariciye Nazı- rı Bonnet bu akşam Sovyet büyük el çisini ve müteakiben de Türkiye bü- yük elçisini kabul etmiştir. Anlaşmanın esaslarında Polonya ile Romanya da mutabık Paris 25 — Gazetelerin hariciye- den aldıkları malümata göre: Eğer Stalin, teklif edilen — plânı kabul ederse, müzakereler, gerek bil- vasıta gerek doğrudan doğruya üç taraflı karşılıklı yardım teahhütleri- ni ihtiva eden bir paktın imzalanması Ş kte - Belgtad, 25 (A.A.) — Alman - İtal- yan askeri ittifak misakı hakkında mütalealar serdeden Samouprava ga- zetesi, bu misakın Roma - Berlin mihverini tarsin etmekte olduğunu, ve cihan efkârı umumiyesinin son derece dikkatini celbetmekte bulun- duğunu yazdıktan sonra bu il 26-5-939 Balkanlı!ar Pakta Dah Ziyade Dayanıyorlar ne taşkınlıkları mevzuu bahsetm&| te ve Fransız ve İngiliz gazeteleri ni de Polonyalıları kışkırtacak mahiy” te fikrimuzmarlı haberler verm” suretiyle Avrupa — münasebetler ” |zehirliyerek bu işte methaldar bü lunduklarmı söylemektedirler. 4 Alntan gazeteleri, dünkü hâdi#f| ler arasında en mühimmini, Polon! hudut muhafızlarının bir — Elbin8 kamyon şoförüne karşı silâh istimf)| | etmeleri keyfiyetinin teşkil et g tebarüz ettirmektedir. Zira, bu hâ€| se, Koridor yolu ile yapılmakta 0#f| transit nakliyatını tehdit edecek Mf| hiyettedir, | Fransız - Leh nafta anlaşmas | Varşova, 25 (A.A.) — Resmen bi'| dirildiğine göre Fransız Nafıa Nazif 1 de Monzie'nin Varşovayı ziyareti © nasında başlanılan ve sonra Parisi” devam olunan müzakereler netices”'| de dün bir anlaşma imzalanmıştır. Bu anlaşma mucibince bir F grupu Lublin ve Strachowice'de büyük elektrik fabrikasile cereyan nakli için icap eden tesisatı vüc getirecektir. Bu inşaat 420 franga çıkacaktır. Varşoöva, 25 (A.A.) — Varşova $ ü at katarının 18 Mayısta Dantzig tasyonunda uğramış olduğu kaza h&* | kında yapılan anket, kazaya Varşov” | treninin fazla süratinin sebebiy? vermiş olduğunu meydana çıkarmI$” tır. Bir gazete Polonyaya çatıyor Berlin, 25 (Hususi) — NısyoJ sosyalist organı Danziger Vor Portef | gazetesi, Danzigin isteklerine tahbs5 ettiği başmakalesinde “Polonya, 24” | L nın beynelmilel vaziyetin müstakbel inkişafı için fevkalâde mühim oldu- ğunu söylemektedir. , Alman hava müsteşarı Romada Roma, 25 (A.A.) — Alman hava müsteşarı General Mich, beraberin- de üç Alman zabiti olduğu halde dün tayyare ile Romaya gelmiştir. Geheral, İtalyan hava müsteşarı AĞN n zadıya görüşmüştür. General Milöh, — İtalyada * birkaç gün kalacaktır. Roma,25 (A.A.) — Yugoslavya Ti- caret Nazırı B. Tomitch, Romaya gel- miştir. Mihverciler ve Polonya Varşova, 25 (A A.) — Kurjer Warzawski gazetesi, Berlin mahke - mesinin Oppeln'deki Polonyalı ame- leden dördünün idama mahküm edi- lerek kafalarının kesilmiş olduğunu haber vermektedir. Bu gazete,'Breslavdaki Polonyalı bir amelenin de Nazi aleyhtarı risa- leler tevzi ettiğinden dolayı — idama mahküm edilmiş olduğunu ilâve et- mektedir. Bir tevkif daha Danzig, 25 (A- A.) — Danzıyde mukim Polonyalılardan Cyrsow, ev- velki gece Danzig polisi tarafından tevkif edilmiştir. Polis, tevkifin sebebi hiç bir şey söylememiştir. Alman gazetelerinin Berlin, 25 (A.A.) — D. N. B. bildi- riyor: Alman gazeteleri Polonyada gittikçe fazlalaşan Almanlar aleyhi- * hakkında ile pek çabuk surette neticelenecek- tir. Doğrudan doğruya karşılıklı yar- dım teahhütlerinin mahiyeti herkes- ce malümdur. Bilvasıta karşılıklı yar dım teahhütleri ise, üç devletten her birinin kendi hususı teahhütleri do- layısıyle harbe girmek mecburiye - tinde kaldığı zaman diğerlerinin yap mak mecbüriyetinde bul kel ları 1—934 tarihli Polonya — l zemin h .alt İW akhedılmış olan 15—8—933 Polonya — Danzig — anlaşma: mütevellit vecibelerini ifa etmewf tir. Polonyanın Almanya aleyhi çemberleme cephesine iltihakı artıkı Polonyeyı Alman Danzige karşı ahedelerde Halisâfte hareket edi RaranaLalarak talâlliva: Tetlsdisiz an 1 B €Ti | *ahuailer Beş $ Arap Öldürdüler — Hayfa, 25 (A.A.) — Çalmış olduk” ları bir otomobile binerek elleri ruvelver olduğu halde Arap lesinden geçen bir yahudi grup! atmış oldukları kurşunların isabf” tiyle 5 Arap maktül düşmüştür. ç Hmana otomobil, Dr. Ham weit | mann'ın kardeşine aitti. Otomi bir müddet sonra sahibinin gâhı civarında bulunmuştur. ; Bulgaristanda Çekirge Mücadelesi | Sofya, 25 (Hususi) — Filibede ı" ' | ker, halk ve mekteplilerden mi kep 5000 kişi çekirge mucaaeıeaiv' devam ediyor. Çekirgeler bir volkaf lâvı halinde ilerliyorlar, Şimdi! Y' | kadar 7000 kilo çekirge imha | &| miştir. Çekigelerden en ziyade tütün ay çiçeği mahsulâtı mahvolmuştü” | Çekirgeleri imha için benzin, P? rol alınmak üzere hükümet tarifnr dan 100,000 leva tahsis edilmiştir. Hendekte Tütün Fidanlığı Hendek (TAN) — İnhisar idâ burada bir tütün tecrübe fideliği V cuüde getirmiştir. 'çıf Fidelikte kapalı, hasırlı ve ü" olmak üzere üç şekilde yetiştiril A) | | yardımdır. Bu süretle meselâ Fran- sa ve İngiltere Baltık — devletlerini garanti etmeseler dahi, — Sovyetler birliği bu devletleri kendi başına ga- ranti edebilecek ve bu takdirde bu ini ifa iyetinde bu- lunduğu zaman İngilterenin ve Fran sanm yardımından istifare eyliye - cektir. Bu projenin esas hatları, Var- şovaya ve Bükreşe de bildirilmiş ve bu iki devlet buna karşı hiç bir itıraz serdetmemiştir. Yine Press Association, Polonya ve Romanyanın ileri sürdükleri bazı itirazların bertaraf edilmiş olduğunu hhit kati olarak yazmaktadır. fideler ar daki farklar çok il€ dir. Fidelik yaparken ne gibi şeri riayet edilmesi, tohumun ne m da ve nasıl atılması lâzım ge ne şekilde gübre verileceği nokti rı köylüye gösterilmek bakımın! T bu fidelik çok faydalı olmaktaf | P İlâçlı ve ilâçsız olarak yetiştirilen delerde de hususiyetler göze maktadır. Köylümüz için yapılması en ve masrafsız ilâcın kaynar su ğu anlaşılmaktadır. 0' İnhisarlar idaresi, ye'cışth-dlg'l deleri zürraa parasız vermekted ıl3 - Kâzımiye köyünde de bir fid kols' | yapılmıştır.