DAAZLIPARPM ... sa m 3 m gi NR e Ne ee e e > wp ——— 29-4-929 29 Nisan 1939 | TAN ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi —— Esi 1400 Kr, 1 Sene 2400 Kr. mw » sAy 1s * “e say ao * » 1 Ay sw » Milletlerarası posta tttihadına dahil olmıyan memleketler için abone bedeli müddet sırasiyle 80, 16, 9 3.5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk Atan Ss on zamanlarda gözetelerde ka: dınların tabil fonksiyonları ola rak kabul edilen annelik, zevcelik vazifeleri haricinde çalışmaları meselesi münakaşa mevzuu ol makta ve bunun lehitde ve aley- hinde yazılar yazılmaktadır. Mesele, kadının aleyhinde veya lehindeki prejüjelerden ve hissi tercihlerden tecerrüt ederek ob- Jektif bir surette tetkik, kadının ve milli camlanın hakiki menfaat. lerine uygun olarak halledilmesi- ni icap ettirecek kadar mühimdir. Kadının, kütle halinde, iktısadi hayata atılması, on dokuzuncu a- sırada vukua gelen büyük sanayiin inkişafinm neticesidir. Daha sonra, Umumi Haerpte kadın erkeklerden boş kalan yerleri doldurmuk ve bü- tün mesuliyetini üzerine aldığı ai- le hayatını idame etmek zaruretile iş hayatına atılmıştır. O zamanlar kadınların çalışması nazarı dikkati celbetmediği gibi, lüzumlu bir ted- bir olarak ta telâkki edildi, diye- biliriz. Harp bitip te normal vaziyet az çok teessüs edince, diğer cihetten iktisadi hayatta husule gelen dur- gunluk neticesi işsizlik buhrunları başgösterince, kadın erkeğe rakip olarak görünmiye başladı. Hattâ bazı memleketler bu işsizlik buh- Tanının önüne geçmek maksadile evli kadınları çalışmaktan mene- decek tedbirler bile aldılar, Sergisinde Milli Kıyafet Nov sergisi bu ay başında a- çılıyor. Bütün endişelere rağ- men bizim paviyonların da hazırlığı tamamlanmıştır, 1 Mayısta bütün sergi ile birlikte bizim'paviyonlar da açılacaktır, Nevyork muhabirimizin bildirdi- ğine göre, serginin açıldığı gün yapı" lacak merasim programında, bir de sergiye İştirak eden bütün milletler den 50 şer kişinin iştirakiyle bir ge- Şit resmi yapılması da vadır. Bu geçit resmine iştirak edecekler milli kıya- fetlerini giyeceklerdir. Bu geçit res- mine iştirak edecek Türklerin de zey bek kıyafetine girecekleri bildiril - mektedir. Bir okuyucumuz bu haberi oku - yunca müteessir olmuş. Bir mektup- la bize şikâyetini bildiriyor? “Bütün Garp âleminin ötedenberi palalı ve şalvarlı bildiği Türkü, bu defa da sergide bütün dünya mil- letlerinin gözü önüne zeybek kı - yafetiyle çıkarmak yanlış değil midir? Bu hareket Avrupa ve A - merikalılarm kafalarından henüz çıkmayan muhayyel palalı Türk tipini tekrar canlandırmağa hiz - met etmiyecek midir?” Bu okuyucunun endişesi yerinde- dir. Fakat bu sergide yapılacak ge - il b u tedbirlerin isabetli, kabi- Ji tatbik. bizzat kadının ve Pr umtiraygi RR Kükü: vermeden evvel ve verebilmek İ- çin, kadınları iş hayatma sürükli. yen hakiki sebepleri yakından tet- kik edelim: Kadmlar neden evlerini ve ço- ken ve poturlariyle © çikacaklardır. Bu kıyafet onlarm milli kıyafetleri » dir, fakat herçünlük © hayatlarında kullandıkları kıyafet bu değildir. Sergide bu tarzın kabulü, daha 2i- vade geçit resmine biraz renk ve hi.) typaktadırlar? saz carihe vermek içindir, Yaksa se-| , Punun, birden fazla, hakiki s0- yitdiler' b bepleri vardır: Terane ierik eğe hakemi Gesit) © Kühteli memleketlerde yapılan anketler ve tertip edilen istatistik» ler gösteriyor ki, kadınların ekse- risi, ihtiyaç ve zaruret dolayısile kında hüküm verecek değillerdir. Milli kıyafet olarak zeybek elbi- sesi, bizim için hiç utanacak bir kıya- fet değildir. Zeybek kıyafeti yüzde Yüz erkektir, renklidir, güzeldir, Ser- gide hayli dikkati çekmeğe müsalttir Avrupalı ve Amerikalının kafa » sındaki muhayyel palalı Türk tipini biz asıl paviyonlarımızda teşhir ede- ceğimiz eşya ile silmeğe çalışacağız. Paviyonlarımızdaki sergilerimiz on - lara yeni Türkü ve yeni Türkiyeyi tanıtacağı gibi, Türkün en eski me- deniyete sahip milletlerden biri ol » duğunu eserleriyle isbat (o edecektir. Bizim için asıl ehemmiyet verilen ve verilmesi lözrm gelen kısım budur. Bu paviyonlarda Amerikada tah- silde bulunan kız ve erkek Türk ço- cukları çalışacaklar ve Türkü geri, iptidai, palah zanneden Avrupa ve Amerikalılara hakiki hüviyeti ile ta- nıtacaklardır. maa Anamurda Dekovil Hırsızları Anamur (TAN) — Iki senedenbe- Ti dekovil hattında vukubular. hir“ sızlıkların failleri nihayet yakalan- miştır. Müddelumumi bizzat, Çin- genli köyüne giderek graştırmalarda bulunmuş, orada bir çok ray ve ira- versler meydana çıkarmış, şebeke halinde çalışan hırsızlar tutularak adliyeye verilmişti”. # Anamor (TAN; — Maliye ks- sasından on bin İle çalan hırsızlar tutulup adliyeye verilmiştir. e Çalr nan para tamamen maliyeye iade €t- tirilmiştir, Anamurda Bir Köylüyü Öldürmüşler Anamur (TANI — Bir ay evvel geceleyin öldürülmüş olan köylü Ö- mer İbrahimin katilleri, meydana çıkarılmıştır, vasıtası olmıyan, kocası öldüğü, / yahut kendini bıraklığı için bütün aile yükü üzerine çöken, kocala- rının kazançları aileyi geçindirmi. ye kâfi gelmiyen, yahut basta ko- calarını veya muhtaç ailelerini bs$- lemeğe mecbur olan bütün kadın- lar - ki çalışan kadınların ekseriye- tini teşkil etmektedirler - hep ha- kiki ihtiyaç ve zaruret saikasile İş hayatına stılmışlardır. Fakat, hayatlarını kazanmağa kendilerini ve ailelerini geçindir- miye mecbur oldukları için çalışan kadınların haricinde diğer bir ki- sım kadınlar var ki, bunlar daha ziyade, kendilerine maddi ve ma- nevi istiklâl, eğlence, iyi yaşama ve giyinme temin ettiği için, otöl yelerde, fabrikalarda, bürolarda ça- Tışmaktadırlar, Umumiyetle son a- sırda hayat standardı yükseldiği i- çin, herkeste, tablatile kadınlarda da, daha İyi yaşamak temayülü ha- sıl olmuştur. Bilhassa mekteplerde, erkeklerle beraber ayni tahsili gö- ren kızlar, çoğalan maddi ve ma- nevi ihtiyaçlarımı tatmin etmek is- temektedirler. Evin yeknesak ve sıkıcı hayatı üzerlerine bir kâbus gibi çöken, ev işlerini bilmiyen ve sevmiyen ve bunlardan zevk al- mıyan kadınlar, fabrikalarda, atöl- yelerde ve bürolarda bir çok er- kek ve kadın arkadaşlarile bera- ber , müşterek, tenev- vülü, eğlenceli ve hür bir hayat ge çirmekten daha ziyade hoşlanmak» tadırlar. Bunlar, bütün ağırlığına rağmen iş hayatını, ev hayatının zevkine varamadıkları şüküneti tersih ediyorlar. Evlenmek, sile © TAN Muharrir, bu yazısında kadınların iş hayatına atılmalarındaki muhtelif sebepleri tekik ediyor, birçok memleketlerde bu mesele hakkında yapılan tetkiklerin neticelerini anlatıyor : o o Kadını İş Hayatına Mecburiyetle Böyle olduğu halide meselâ Fraa- |ri tayin ederler.. Çeşit çeşit haritala- sada 21 milyon kadın üzerinden 8 İra bakılır ve en nihayet en kısa, en | KETE ŞAMLAR 18,834393 ERKEK 4747475 | 67098 1219,368 | « 730,384 1458653 | 52014 309639 213,972 YO z2ak8i” FAAL NUFUS 21,043,549 «— 8133746 — | Balıkçılık —— 70,127 — 7449783 — i —— 790966 ——> 2453052 —— — 66939 —— «—— 588282 — —— 707741 — Yazan Sadrettin Celâl Antel KADIN 3330271 Bu tablo, 1020 nüfus sayımına göre, Fransanın faal nüfusunun, umumi nüfu- sun takriben yarısı olduğunu göstermektedir. vatandaşlar, erkek ve kadın olarak ayrı gösterilmi, 6 kadına karşı 13,203,773 kadının ğer cihetten, hiç bir kadın bulunmaktadır. teşkil etmek, çocuk doğurmak ve büyütmek, onlara çok ağır, müziç ve zevksiz bir iş olarak görünmek- tedir. adımların iş hayatına atılma: larınm muhtelif sebepleri- lanlar istinat ettikleri esasları tetkik edebiliriz. Sosyologlar, doktorlar, iş teşki- lâtları mümessilleri, devlet adam- ları, muhtelif zamanlarda, bu me- sele hakkındaki noktai nazarlarını söylemişler ve muhtelif hal tarz- Yarı teklif etmişlerdir. Fransanın tanınmış şahsiyetle- rinden profesör Charles Richet, kadınların çalışması işsizliği arttır- dığı ve aile hayatına zarar verdiği için, kanun vâzılarından kadın- ları çalışmaktan meneriecek, hiç ol- mazsa bunu tahdit edecek tedbir- lerin alınmasını istemiştir. Bu mesele hakkında isabetli bir hüküm verebilmek için, her şeyden evvel kadınların, evlerinin dışruda, ve bilhassa sanayi faaliyetinin i- cap ettirdiği ağır işlerde çalışma- larının, kendileri, ve cemiyet için ne dereceye kadar zararlı ve teh- Jikeli olduğunu bilmek lâzımdır. Muhtelif memleketlerde bu me- sele hakkında yapılan tetkiklerin ve anketlerin neticelerini aşağıya kaydediyoruz: ———. 1 — Sanayi iğlerinde - dınlardın göyritabii e ei 70, çocuk düşürmeler © 15 ? — Ağır İs şertleri içinde enlıştıkla- rından dolayı bedenen ve zihnen 'yo- ze mele cocukları arasında My #rermal olarların miztarı 3 — Milerim çocuklar 9£ S0 nisbetin- de, nal islerde çalışan kadınların ço- me İri cıkmaktadır. —- çalışan ve a; e da ev işlerini yapmk AL kalan kadınlar, çok daha erken yıp- tanmakta, hastalıklara daha çabuk ve mesleği olmıyan 8.173.250 erkeğe . mukabil Şahsi ihtimamlar grupuna; Banyo, huram gbi müessase- cuklarını bırakarak iş hayatına &- lerde çalişmler, berberler, masajcılar, manikürler. dahildi Büylik meslek gruplarında lerdir. dı anlaşılıyor. enlesan 18.001.137 daba kolaylıkla tutulmaktadırlar, Ö- lâm nisbeti bunlarda daha ziyadedir. $ — İaçi kadınlarda doğum nisbeti azdır; çocuklarının ölüm nisbeti vaşa- Hiden çok fazladır. 8 — Kadınların hariçte çalışmaları, a- ilevi vazifelerini hairkiyle yapmaları. ba mâni olmaktadır. En hüsnü niyet #ahibi kadın dahi, günde sekiz dokuz Sant dışarda çalışlıklan sonra yorgun ve bitik bir halde evine dönünce, sv- de kocuna ve çocuklarına sit işleri ih- Urmamla yapacak, bir vaziyette değii- dir. Kocaların ve çocukların ihmal 9- dlmeleri, bu vaziyetin zaruri neticesi ir 7 — Kadının çlişması dolayısiyle fta #adi istiklâlini kazanması, erkeğe kare #1 töbiiyet hissinin azalmasını ve geçir miy olduğu harici hayalın mümkün kıldığı fazla temaslar dalayısiyle, aile samimiyet ve saadeti azalmıştır. Karı koca arasındaki | geçimsizlikler, ile , dirliksizliği ve binnetice boşanmlar Üzerinde, bunun böyük tesiri vardır. 8 — Bunlara ilâve olarak, kadınların galışmalarının işsblik — buhranlarını #iddetlendirdiği de iddis edilmektedir. * Gr kabili itiraz bir haki- kattir ki, kadının asıl içti- mai fonksiyonu, anne ve ev kadını olmasıdır. Evini ıdare etmek, çö- cuk yapmak, onun büyümesine, sıhhatine ve terbiyesine itina et- mek, kocasının huzur ve rahatını temin etmek, ev dışındaki faaliyeti ile kolaylıkla telif edilemiyecek meşgalelerdir. Bir anne, asgari 6 ay çocuğuna süt vermek, bir sene daima onun yanında bulunmak, onunla müte- madiyen meşgul olmak mecburiye- tindedir. Bu da kâfi değildir. Çün- kü çocuklar bilhassa 2 - 5 yaşları arasında hastalıklara en çok müs- tait ve annelerinin “btimamlarına en ziyade muhtaçtırlar. Yine muhakkaktır ki, en iyi ço- cuk dadısı, annenin yerini tutamaz, ve hesap edilmiştir. ki çocuğu su- »İ bir suretle beslemek ve büyüt. mek için, annenin aldığı yevmiye. den daha çok para sarfetmek lâ- zımdır. milyonunun evlerinin dışında ça- lışmaları, rasyonel bir cemiyet & z 5 Amerika Notları : l Amerikalılar Nasıl Seyahat | Ederler ? Yazan: Belkis Halim merikalılarla beraber başka | memleketlerde çok seyahat etmedim.. Fakat kendi memleketle- rinde ve Kanadada nasıl seyahat et- tiklerini biliyorum.. Gidilecek yere karar verince ilk iş haritaları tetkik etmektir. Tabii trenle seyahat eden- ler de var... Fakat çoğu otomobille dolaştığı için kendi yollarını kendile- | düzgün, en az kalabalık olacağı tah- min edilen yel seçilir. Otomobil bir çin anormal bir vaziyet sayılmaz (gözden geçirilir. Yağı, gazi, suyu | mı? Ideal bizi şeniyete göz yumdu- ramaz; anormal ve tehlikeli oldu- Fu söylenen bu vaziyetin mesulleri kadınlar değildir. Çünkü onlar » büyük ekseriyeti itibarile - cemi- yet hayatlarını kâfi derecede ya- but hiç temin etmediği için çalış mak mecburiyetinde kalmışlardır. Kadınların kendilerine has olan içtimai fonksiyonlarını hakkile ya- pabilmeleri için sadece: (kadının yeri evindedir) demek kâfi olma- dığı gibi, bu vazifelerini yapmala- rını mümkün kılacak maddi şart- lar temin edilmeksizin, onları ça- lışmaktan menetmek, büyük bir haksızlık ve içtimai sefalet âmili olacaktır, Kadınların faaliyetlerini e#leri- ne inhisar ettirmek, bir evi cağı olanlar için mümkündür. Hal- buki meselâ Fransada, erkekler. den 2 milyon fazla kadın vardır. Bunlar ne ile yaşayacaklardır? Kadınların evlerinin dışında ça- lışmamaları isteniyorsa, onları ik- tiyaçtan kurtarmak lâzımdır. Bu ise, evini idere eden ve (0- cuklarına bakan annenin faaliye- tinin de faydalı bir iş, bir içtimai hizmet olduğunu kabul etmek ve bu hizmetine mukabil olan ona al- locution familiale şeklinde yahut herhangi bir şekilde yardım etmek anmak ye Fakat acaba kadınlar bu kurtu- Tuş imkânlarından istifade etmek istiyecekler midir? Sinai muhitlerde yapılan bir an- kete göre, fikirlerine müracaat e dilen çocuk anası, amele kadin- ların yüzde 80 i evlerile ve çö- cuklarile meşgul olmağı tercih et- tiklerini söylemişlerdir. Ve filhakika, bu önketin yapıl dığı mensucat sânayıi mıntakaşın- da slocution familiale sistemi tesis edilir edilmez, çocuk anası olan a- mele kadınların yüzde 20 si hemen atölyelerini bırakarak evlerine dön- müşlerdir. , * mumi olan bu tetkik ve mü- Jâhazalardan sonra mesele- yi, kendi vaziyetimiz bakımından da tetkik edelim- Evvelâ, Türkiyenin faal nüfu- sunun 8 milyon olduğunu ve bu- nun 4.600.000 i erkek ve 3.400.000 ni kadın bulunduğunu kaydede- lim: Kadınlardan 3 milyonu toprak, ziraat işlerinde çalışmaktadırlar. Esasen çok eski zamanlardanberi köyde kadın, normal zamanlarda erkekle beraber, harp zamanların- da ise erkeklerden fazla bir istih- sal unsurudur. doldurulur, eksikleri tamamlanır. Eş yalar arkasma gelişi güzel dolduru - lur, hattâ bazı elbiseler buruşmasın diye askılariyle beraber dolaptan çıktığı gibi otomobilin içine atılır. Burada hususi veyahut resmi her hangi bir müessesede çalışan me - murların eskiliklerine göre senede | on beş günden bir aya kadar izinleri | vardır. Bu vakti hiç kimse evinin | burnunun dibinde geçirmez. Gide - | bildiği kadar uzaklara gitmeğe çalı - | şır. Dönünce konuşulan şey, ne gör. | düğü değil nerelere | gittiğidir. “On | beş gün içinde 3000 mil yaptım. Şu. ralara, şuralara gittim.” diye konu. şur. Amma gittin de bir şey gördün mü? O da başka mesle... Gitmiş ol - | mak kâfi, görmek mevtmu bahs de: gil, > Bir arkadaşımla muhtelif mües - seseleri geziyordum... Programa bir | günde iki üç müesseseyi (o dolaşmayı sıkıştırdı. Fakat dolaşma başını ka * pıdan içeri sokmaktan ibaretti, “He; si bir, bu müessese de öteki gibi.” Yahut “o şubede yapılan iş de bu şubede yapılanın aynidir herhalde, haydi öteki müesseseye gidelim” di- yerek gitmesiyle dönmesi bir olu * yordu. j Seyahütlerde de öyle, yola düzül- düler imi alabildiklerine hızlı gitmek ön a rastladılar mı baş | larlar küfüre, Amerikalıların en çok küfür ettikleri zaman böyle önlerin- de yavaş giden bir otomobil olduğu zamandır. Sabırlı olup öndeki araba | yı bekleyeni pek azdır. a Müsait bir zaman bulunca hemen | geçmeğe bakarlar. Ne köşe, ne yo - kuş dinler, kornasını basar, geçer, ve çok defn kazalara sebep olur. Amerikanın pek çok © yerlerinde manzaralar çok güzeldir... Dağların, göllerin, nehirlerin güzelliğine do yum olmaz.. Yol seçilirken buna dikkat ederler. Bazan dağ yahut köy görebilmek için üç yüz, dört yüz mil gitmeğe üşenmezler.. Biz olsak bu kadar uzun yolculuğa katlandıktan sonta orada bir İki gece yahut hiç olmazsa bir gün kalarak o güzelliği içimize sindirmek isteriz. Amerikalı öyle yapmaz... Görmek için üç millik yol yaptığı göl kenarma, ya -. hut dağ eteğine geldi mi, biraz ya - vaşlar, süratini yirmi, yirmi beş mile indirir. Daha kabadayısı o büsbütün durur... Beş dakika, haydi bilemedin. on dakika, o güzelliğe bakar. “Ne gü- zel değil mi?" deyip gazına tekrar basar ve programın ikinel maddesi - ne doğru uçar. Ve bu defa kaybet « tiği beş dakikayı kazanmak için daha Bu üç buçuk milyona yakın müs- /süratle.., i #ahsil kadınladan, çok ağır sanayi Otomobili durduran şeylerden bi- işlerinde çalışınların miktarı 130 İri de hediye dükkânları ile, oantika bini geçmemektedir. dükküânlarıdır. — Amerikada yol ke « Geriye kalan 60 bini ise, ticaret, İnarlarında, bilhassa yazlık yerlerde, umumi idari hizmetler, serbest İeski antika! Bir ahırın köşesinde, yas v meslekler ve ev iktısadiyatı gibi o |hut da güzel bir evin güzel bir oda - kadar yorucu ve yıpzatıcı olmıyan İsında açılmış hediye ve antika dük - işlerde çalışmaktadırlar. kânları vardır. Çin dükkânları, Ja Bu vasiyet karşısında yapılacak |pon dükkânları ne ararsanız... Hedi. şey nedir? ye dükkânları sahiden çok güzel.. j Evvelâ kadınların içtimat ba- İzevkli. Fakat antika dükkânlar!, yatta erkeklerle beraber yürüye- |Geç.. Eski değirmen taşları. Çocuk - Tek biribirlerine yardımer olmals- |luğumda büyük annemin gece misa- yarım ve biribirlerini tamamlama» |firliğe giderken taşıdığı fenerler larını prensip olarak kabul eden | fenerler. Yırtık, pis körükler, küf Türkiye cümhuriyeti için, kadınls- İlenmiş şamdanlar, hattâ bizim kah - rı çalışmaktan menedecek tedbir | ve değirmeni bile antikalar sırasın - lerin almması mevzuubahis olami- İda. Dükkâncı kadın antikalarını yacağını açıkça söylemek lâzım- İmetheder: “Bu,yirmi senelik. Şu ma» dır. şa, elli senelik...” müşteriyi duş ri Köy iktısadiyatınm mühim bir |n1z“ Ya öyle mi elli senelik... Düşün rüknü olan kadını ziraat faaliye- |bir kere!.. On beş dolar mı dediniz. tinden alıkoymıya - bilhassa nü. | Pekalâ... Şu maşayı alıyorum”... Sa (Arkası 8 incide) (Arkası 8 incide)