Nasıl Kaybetti? ... Yazan: ; Faik Sabri : Dim eek Avrupa buhranı pek hızlandı, Yırtılıp atılan muahedeler, çiğne- nip geçilen hudutlar, yıkılıp orla- dan kaldırılan hükümetler âyla- rın, haftaların değil günlerin dar çerçevesi içine sıkıştırılveren vak- alar halini aldı. Artık muvazene- sini kaybederek büyük bir harp uçurumuna doğru yuvarlanmıya başlıyan bu afet, heybetli bir çığ gibi, geçen her saniye içinde bir parça daha büyüyerek medeniye- tin üstüne çöküyor. Geçen hafta Polonya koridoru gözümüzün ö nünde büyük bir tehlike gibi can- laniyordu. Bu hafta İtalyanm as- keri işgali altma geçen Arnavut- luk Balkanlar ufkuna korkunç bulutlar yığmış bulunuyor. Önü müzdeki hafta bu afeti kir bilir nereile bulacağız: belki Holanda hudutlarında, belki Verdar yolun- da. ... rnavutluk Balkan devletleri- nin en genci ve en küçü- ğü idi, Hemen Belçika büyüklü- ğünde on bu memlekette 1 mil- yon kadar Arnavut yaşar. Nüfa- sunun yüzde 66 sı Müslüman, yüz- de 12 si Katolik, yüzde 21 i Orto- dokstur. Ahalinin yüzde 13 ü şe- hirlerde, yüzde 87 ei kırlarda ya- şar. Arnavutluk dışında yaşıyan Arnavutlar da vardır: 500.000 Xa- darı Yugoslavyada, 200,000 i Ce- nubi İtalyada ve Sicilyada, 25.000 i Yunanistanda, 40.000 kadarı A- meriksda bulunur, Bulgaristanda ve Türkiyede de bir kaç bin Ar- navyt vardir. Ekonomi bakınm- dan Arnavutluk diğer Balkan memleketlerinden çok geri kal mıştır. Son senelerde zirai mah- sulleri pek fazla olmıyan nüfusu- nu geçindirmiye yetmiyor, dışari- dan yiyecek maddeler getirtmiye mecbur oluyordu. Romanyıda e- kilebilir arazinin miktarı nüfus başına 7, Bulgaristanda 6.5, Yu- goslavyada 8, Yunanistanda 3 dö- nümü bulduğu halde Arnavutluk- ta 2,5 dönümü bulmaz. Diğer ci- hetten iktisadi hayatm el'an feo- dal bir sisteme dayanması, topra- ğin büyük arazi sahiplerinin malı olması ve köylünün Beyler hesa- bma çalışan bir köle mevkiinde kalması da ziraatin İerilemesine mâni olmuştu. Çobarlığın daha galip göründüğü şimalde, iktisadi hayatın mihveri aile ve kabile çer- çevesi içinde kalıyordu, yalnız ce- nupta arazi küçük parçalara ay- rılmıştı, orada çiftçilik daha canl görünüyordu. Hasılı bu vaziyet s0- bebile Arnavutlukta esası toprağa dayanan hayatiyet sepeden sene- ye geriliyor, iktidar mevkiinde bu- Yunan emlâk sahipleri ise hiçbir inkılâba yanaşmak istemiyorlardı. Şöyle ki ziraat mahsullerinin kıy- meti 1930 senesinde 50 milyon 2i- tm franktan 1935 de 7 milyona düşmüştü, K Tal Ahmet Zogo iktidar mev- kine geçtiği vakit büyük bir ihtiyaç ile karşılaşmıştı. Pa- ra... Genç hükümdar memleketi modemleştirmek, mektepler 26“ mak, yeni yeni binalar kurmak, Yollar ve limanlar yapmak isti- yordu. Fakat bu gibi yenilikler İ- çin lâzım olan parayı halk vermek İstemiyor, istese bile verecek hal de bulunmuyordu. Bu parasızlık Zogoyu İtalyanların kucağma dü- sürdü. Zaten İtalyanlar Arnavut- luğu kendilerine mev'ut bir mem- leket gibi görmiye çoktan alışmış» lardı. Cihan Harbi içinde #tilâf devletleri Arnavutluğu paylaşmak Üzere bir plân hazırlamışlardı. 1915 Londra anlaşması memleke- tin şimalini Karadağa yahut Sır- bistana bırakıyor, böylece Sırpla- Arnavut çocukları rm Adriyatik kıyılarma inmek arzuları tatmin ediliyordu. Orta kısımda müstakil bir Müslüman hükümeti kurulacak, cenup par- çası ise, Avlonya etrafında İtalya- nın olacaktı. O zaman buralarını işgal etmiş olan İtalya kendisine ayrıları sahayı az görmüş, 1917 de bütün Arnavutluk üzerinde bir İtalya himayesi ilân etmiş ve memleketin O İtalyanlaştırılması mesaisine daha o devirde başla- mıştı. Fakat İtalyanın müttefikle- ri bu temayülleri fazla buldular, uzun müzakerelerden sonra ve Ar- navutlar da milli bir cephe gös- termeğe muvaffak olarak muka- vemete başlamaları üzerine İtal yanlar Arnavutluktan Yâlmz Avlonya körfezi ğundaki Sasseno adasını geri overmdimiş- lerdi. İtalyanlar bu adayı tahkim ettiler, oraya kuvvetli toplar yer- leştirdiler. Artık istedikleri vakit Otranto boğazını kapatabilecekti. İtalya kıyıları ile bu ada arasında 65 kilometrelik bir mesafe vardı. İtalya bütün Akdeniz memleket- leri arasında en kesif nüfusu oldu- Bundan ve mühim şehirlerinin hep kıyılarda veya kıyılara yakın yec- lerde bulunduğundan dem vura- rak memleketi denizden gelebile- çek bir tehlikeye karşı muhafaza için tedbir alıyorum diyerek Ad- riyatik denizini bir İtalyan gölü, haline sokmıya çalışıyordu. K ral Zogonun para srkıntrları İtalyanm işine pek yara. dr: 1925 de Arnavutluk İtalyan lireti olarak 50 milyon altın frank kiymetinde bir istikraz yapiyor ve liretin kıymeti yükselmesi üze- rine açıktan da 15 milyon altm frank kadar kâr diyor. Arnavut- İuk bu istikraza karşılık olarak gümrüklerile tuz, kibrit, sigara ve oyun kâğıtları inhisarının varida- tanı karşılık göstermişti. Parala- rim sarfmı ise 5. V. E. A. (Societa per la sviluppo ecenomica dell'Al- bahis) ismini alan bir İtalyan şir- keti idare ediyordu. Yollar yapılı yor, nehirler üzerine ağır yükle- rin geçmesine elverişli muazzam köprüler kurülüyor, Draç lima- ni genişletiliyor ve bir ihraç sme- liyesini < kolaylaştıracak tesisat meydana getiriliyordu. oTiran'da geniş caddeler açılmış. süslü bi nalar yapılmış, fakat memleketin iktısaden yükselmesi için büyük bir teşebbüse girişilmemişti. Birkaç sene içinde paralar sw yunu çekmiş, sıkıntı yeni baştan görünmüştü. Hükümet varidat ise seneden seneye düşüyordu: 1930 - 31 de 31.823.000 altın frank olan varidat (1936 - 1937 de 18.879.000 e düşmüştü. Birkaç ay- 'danberi memurlara ve orduya ay- lıkları verilememişti. Siyasi par- tilerin, hattâ içtimai ocemiyetle- rin dağıtılmış olmasına rağmen memleket içinde büyük bir gürül tü kopmasından korkulüyordu. Zaten memnun olmıyanlar da çoktu. Malarya müthiş tahribat yapıyor, çocuklar arasmdaki ö- üm nisbeti yüzde 63 i geçiyordu. Birçok kimseler bu paralarla ba- taklıklar kurutulsa, malarya sal- giminin önüne geçilerek ölüm nis. beti düşürülse, zirai kalkınma- larla istihsal arttırılsa daha iyi ol maz mı idi diye murıdanıyorlar- dı. Başlanan işe devam edebil mek için çabuk para bulmak lâ- zundı. Bu sefer İtalyanlar daha a- ğir şartlar koşuyorlardı. İki mem- leket arasında bir gümrük ittiha- dı yapılacak, Arnavutluk maliyesi İtalyanın kontrolü altına konula- cak, jandarmanın başıma onduda olduğu gibi İtalyan kumandanlar geçirilecek, sahilde bir kısım ara- ziye İtalyan muhacirleri yerleşti- rilecek, kabineye İtalyan taraftarı nazırlar alinacaktı, Bu şartlar çok ağırdı. Kral ne yapacağını bilemi- yor, bir aralık Yugoslavya le müzakereye girişmek istiyordu. Fakat 1934, 19 temmuzunda 19 İtalyan harp gemisi Draç önünde bir nümayiş yaptılar. Bu tehdit karşısında Kral İtalyanın bütün şartlarını kabul etti. oArnavutlu- ğun istiklâl, işte o zaman, maziye karışıyordu. talya Arnavutluğu 10 sene i- çin senede 6 milyon altın ,avans vermeği üzerine ali- "yor, Kral da memleketin kapıları" Dr faşistliğe tamamile açıyordu. 1936 martmda İtalya ile Arnavut- luk arasında yeni bir muahede aktedildi, bunun gizli maddeleri ve taahhütleri vardı. Kabine Ro- manın arzularma göre değiştiril- miş, en ehemmiyetli nezaretlere İtalyanın dostları geçirilmişti. 937 risanında İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano'nun Tiranı ziyareti aradaki bağları daha sağlamlaştı- rıyordu. Fakat memlekette İtalya aleyhinde olanlar günden güne artıyor ve bunlar kral ve kabi- meyi boyuna sikıştırıyorlardı. Ar- navutluğun İtalyanm askeri işga- M altına girmesi, kralm ve kabi- nenin memleketten ayrılmalar İi- le nihayet bulan buhranı İşte bu tazyikler hazırlamıştı. talya fle Armavutluk arasında imzalanan 1938 muahede- sinde karşılıklr bir teşriki messi- den bahsediliyordu. Fakat biri di- Zerinden elli defa kuvvetli olan iki memleket arasında bu karşılık- lı tsbirinin ne mânası olabilirdi. Bu muahedenin yalnız birinci mad- desini okumak, bu taahhüdün Ar- navutluk için ne kadar gülünç, daha doğrusu, korkunç olduğunu kabul için kâfidir: “Birinci Mad- de - Arnavutluğun siyasi, kazai ve idari ststükosuna karşı vâkl ola- cak herhangi bir değişikliğin, 2- kitlerin mütekabil menfaatlerine münafi olacağını, İtalya ve Arns- vutluk hükümetleri kabul ve tas- dik ederler.” TAN Arnavutluk Istiklâlini 7 ——— İngiltere Italyaya (Başı 1 incide) rek emniyet sisteminin tesisini iâell etmemesi Londrada bulunan senii | diplomatlarını hayrete düşürmekte ve inkisara uğratmaktadır. Ne olur- 86 olsun şimdiki halde İngiltere ile Polonya arasında geçen hafta Akde- dilen pakta benzer bir Ingiliz — Yu- nan paktı vücude getirmenin sırası değildir. Çünkü Ingiliz — Leh pak- tının derhal yeni mlişterek sistemin aksamını teşkil edecek olan diğer iti Jâflarla tamamlanmadığı takdirle bir tehlike teşkil edeceği tamamiyle meydandadır.,, Manchester Guordian'da şu satir- lar okunmaktadır: “Müşahitler arasında gittikçe ar- ten bir endişe hattâ bir korku hü- küm sürmektedir. Çünkü şimdiki kabinede bulunup da heniz bir ya- tışma hâsıl olacağına İnananlar ve Po lonya ittifakındaki muvaffakıyetsiz- liktenberi şsnslarını bekliyenler şim di kendi yollarına gitmektedirler. Fransa ise pek haklı olarak geniş ve cesurane tedbirler İtlkaz etmekte- dir. Çünkü vaziyet ve mihver devle" Tümdur.,, Daily Mâil yazıyor! “Chamberlain, Yunanitana İn - gilterenin yardımını garanti etme - den evvel - ki bunu otomatik bir şe- kilde Türkiyeye verilecek garanti ta kip edecektir. - Mussolini ile İtalyan gönüllülerinin İspanyadan geri alın- ması hakkında bir itilâfa varmak is tiyor.” Times gazetesinin tahmin ettiği- ne göre İngiltere kükümeti, şarki Türk arazilerinin emniyeti için, pron sip itibariyle Polonya İle teati edilen teminata benzer bir valdde buluna- caktır. Yunanistan ve Türkiyenin ta- mamiyetine karşı yapılacsk hiç bir tehdit İngiltereyi lâkayd bıraka - maz.” Mtalya Akdehizde İngiliz ve Fransız hareketine derhal mukabele edecek Roma, 11 (Hususi) — Giornsle d'İtalia gazetesi bugünkü makalesin- de Arnavutluk işgalinin Balkan 3is- temnide hiçbir değişiklik ifade ot- mediğini söylemekte kâdisenin İn- giltereye veya başkasını ait hayati menfaatleri hiçbir vechile tehdit et- memekte olduğunu temin elmekte- dir. Roma siyasi mahafilinin kanaati şudur ki Arnavutluk meselesi askeri bakımdan tasfiye edilmiştir ve dip- lomatik bakımdan da tasfiye edilmek üzeredir. Çünkü garp demokrasi devletleri emrivakii kabul etmek 1-| — tırarında bulunuyorlar ve İtsiyanm doğrudan doğruya ve yalnız kendi- sini alâkadar eden bir meseleyi hak letmiş olduğunu anlıyorlar. Ayni İtalyân mahafili Yügoslav- yanın ve Yunanislanin gösterdiği soğukkanlılığı tebarüz ettirmekle be raber Yunanistanın İngiltere tara - fından teklif edilen garanti paktina iştirakinin İtalyaya karşı hâsmane bir hareket olarak telâkki edileceği- ni ihsas eylemektedir. Binsenaleyh İtalyanın Londra'ya ve Atina'ya “Korfu katiyen işgal edilmiyecekti: tarzındaki teminatı Yunanistan, İn- glitere ile olan siyasi bağlarını «ıkı laştırmadığı müddetce muteber ka- lacaktır. Çünkü Almanya İle sike bir anlaşma içinde hareket eden İtalya, Akdenizdeki kuvvet münasebetlerini bozmağı İstihdef eden İngiliz ve Fransız hareketine derhal mukabele etmeğe karar vermiş bulunuyorlar. Faşist mahafili yeni Arnavutluk statüsü hakkında yakında resmi bir tebliğ neşredileceğini bildirmekte - dir, . İtalya hükümeti, ekserisi 1912 sınıfından olmak üzere bir kaç sını- fa mensup bazı efradı buğün silâh altina çağırmıştır. Bunlar Arnavut - luğa gönderilen kuvvetlerin yerine #kame olunacaktır. Bu suretle silâh altına alınan ef- radın adedi hakkında resmi maha - filde bir şey söylenmemekle barebr. bunu iki yüz bin olarak tahmin et - mek doğru olur. Bu suretle silâh al- lerinin plânları le hazırlıkları ma! Akdenizin ve bilhassa oOYunan ve, İtında bulunan ördu mevcudu asgari 950 bin kişiye varmış bulunuyor. Bazi sınıfların silâh altma çağı. İrildiğı aşağıdaki resmi tebliğle te » eyyüt etmektedir: 1901 ve 1902 sınıflarının tama - İmen silâh altına çağrılması, 1917 ve 1918 sınıflarının tamamlanması ve diğer sınıfların mütehassıslarının si- lâh altına alınması suretiyle Metro- polde bulunan İtalyan ordusu mev- cudu çok mühim bir seviyeyi bul - muştur. Fevkalâde ahval hariç olmak üzere artık diğer sınıflar silâh altı - na cağrılmıyacaktır. Fransız kabinesi milli müdafaa konseyinin kararlarım tasvip etti Paris 11 (Husust) — Hariciye ns- zir Bonnet bu sabüh Fransanın İs- panyadaki büyük elçisi Mareşal Pe-/ taini müteâkiben de Sovyet büyük| elçisi Suriçi kabul etrtiştir. Diğer taraftan Başvekil Daladier. Amerika büyük elçisi Bullitti ve on- zareti genel sekreterini miştir, Daha sonra kabine toplanmış ve harici vaziyeti tetkik ederek M. müda fan konseyinin verdiği kararı tasvip etmiş ve yarın görüşülecek mesele - leri hazırlamıştır. kabul et - giltere ile Fransa arasındaki sıkı be- raberliği işaret etmektedirler. Gazeteler çok mühim mütalea - (lar yürütüyor. Petit Parislen gazetesini yazdığına göre, Fransa ve İngilterenin Akdeniz filoları takviye edilmiş ve hareket haline getirilmiştir. Ingiltere, Korfu adasmı işgal etmemekle beraber Yu- nan adaları açıklarında İngiliz harp gemilerinin gözükmesi bekicnebilir. Journal gazetesi, -. enternasyonal vaziyetteki gerginliğin biraz hafifle- miş olduğunu ve tehlikenin şimdilik biraz uzaklaşmış bulunduğunu yaz- makin beraber vaziyetin bütün va- hametirA muhafaza eylediğini kay- deâiyor. Jour gazetesi ise, bilâkis Avrupa- nın hakiki bir panik halinde bulun- duğunu, bunun tabii olduğunu yazı- yor. Petit Journal diyor ki: “Niçin İtalyanlar işgal edilmiş ©- lan Arnavutluğa asker ve harp Je- vazımı göndermeğe devam ediyor - lar? 12 adadaki İtalyan içindir? Selânik, Şark ve Süveyş tehdit altında bulunmuyor mu Alman gazetelerinin neşriyatı | Berlin 11 (A.A.) — Alman matbu- atı, İtalyanın © Arnavutluğa karşı yaptığı hareket etrafırda Londra ve Parisin yapmakta olduğu siyasi tah- Tikâtın tamamiyle haksiz olduğunu beyan etmekte ve Garp demokrasi- lerine yapılan siyaset ve neşriyat faaliyetinin sebeplerini izah etmek- tedir, Voelkiseher Beobachter diyor ki: “Londra ve Paris münhasıran ken- di emniyetleri bakımından ve kati-| yen askeri mütalealar üzerine hare- ket etmektedir. e İtalyanın Otrant körfezinin diğer sahiline kat'i ola- rak yerleşmesi Adriyatik denizini kapalı bir İtalyan - Yugoslav denizi haline koyduğundan bir harp takdi- rinde İngiliz filosu buraya giremi- yecek, bilâkis bu deniz İtalya ve Yu- goslavya için emin muazzam bir Ji- man halini alacaktır.,, Aymi gazete daha sonra İngiltere ile Fransanın bir harp takdirinde! Yunanistana, merkezi Avrupa dev- letlerine karşı askerlik ve hava üssü olarak kullanacaklarını, onun için Yunanistana yapılan teminat tekli finin gayri ahlâki olduğunu ve onün bu teklifi reddedeceğini yazıyor. Berliner Lokal Anzeiger gazetesi | diyor ki: “Arnayutluğun işgali, İngiliz -E- dan sonra da Romanya hariciye ne-| 73 Salâhiyettar mahafil bilhassa İn-|? Ihtarda Bulundu Sovyet matbuatının mütaleaları Moskova, 11 (A.A.) — Journal de Moscou, Arnavutluğun işgaline tah- sis ettiği başmakalesinde bu taarruz hareketinin başlıca sebeplerinden bahsediyor ve diyor ki “— Bu hareketin izehmi İtalya - Arnavutluk münasebetlerinde değil, her şeyden önce İtalya ve Almanya arasındaki münasebetlerde aramak İlzımdir. Avusturyanın Almanya ta- rafından işgali, İtalyanın Avrupada- ki vaziyetine indirilen ilk felâketli darbe oldu. İtalya dış politikasmdaki istiklâlini gittikçe daha ziyade kay- betmektedir. Memleketi Almanyanın bir tabii haline sokan Mussolini politikasının İtalyada tevlit ettiği hoşnutsuzluk gittikçe artmakta ve hattâ faşist mahfillerine kadar sirayet etmekte- ir, Bununla beraber faşist İtalya için Arnavutluğun işgali son emel değil. dir. Mussolini, Hitlerin gerçek ola- ide ettiklerinin mukabilini isti- Alman faşizminin peşin- de olduğu yerlere daha yakın bulun. mak ve bu suretle, Almanya Yugos- lavya üzerine el koyduğu veyahut fütuhat hedeflerini Yunanistana çe- virdiği takdirde tekrar menfaatleri- nin feda edilmesine mâni olmak isti- yor. Fransa Prene hudutlarını takviye ediyor Paris, 11 (Hususi) — Fransanın Burgos nezdindeki sefiri Mareşal Pe- tain, bu sabah Parise gelmiştir. Mu- maileyh, Bonnet ile görüşerek nazi. ra Orta Avrupa ve Akdenizdeki hâ- diselerden sonra İspanyada hasıl © lan vaziyet hakkında malümat ver. miştir Mareşalin avdeti tamamiyle nor maldir. Cadix'e yeni İtalyan kıtalar hakkında İspanya mslümat istemesi için geçende mu- maileyhe talimat verilmişti. İspan- ya hükümeti İspanyaya yeni İtalyan kıtaları gelmediğini bildirmiştir. Bununla beraber Fransada mu - sırran deveran eden bir şayiaya gö- re İspanya komintern © aleyhindeki pakt ile birlikte İtalya ve Almanya ile sskeri bir ittifak (o imzalamıştır. Ve bu yüzden Fransa Piren hudu- dunu tahkim etmek mecburiyetinde tahşidatı ne | kalacaktır. Bugün İngiliz mahafili de, Fran- sız mehafili gibi İtalyanların İspan- yadan çekilmeleri meselesi ile meş gul olmuşlardır. Bir rivayete göre Mister Cham - berlain bu mesele üzerinde (o Sinyor Mussolini ile muhabere etmiştir. İsviçrede Mühim Bir Kaya Çöküntüsü Oldu Bern, 11 (A.A) — Flims — Gri- sons — civarmda kâlin (Fidaz'da, içinde 28 kişi bulunan bir çocuk pan $iyonu dağdan kayan kayaların altın da kalmıştır. Yaraları ağır ve hafif olmak üzere 1i kişi enkaz altından çıkarılmış ise de bunlardan 5 i öl- müştür, 12 çocuk bulunamamıştır. Her sene ilkbaharda burada çök- me hâdiseleri vuku bulmaktadır. Fa- kat bu seferki kadar şiddetli bir w- Hultu duyulmamıştır. Muazzam bir bulut halindeki tozlar dağıldığı za- man takriben 300 metre genişliğin- de bir sahada, çürüyen bir kaya, ev büyüklüğünde parçalar halinde Fli- 'merstein'in eteğine yuvarlandığı gö- rülmüştür. Mi Bursada Bir Kaçakçılık Bursa, (TAN) — Ahemt Dai ma- icabı Ayintaba gitmiş, karısı Naciye müş ve getirdiği ipekli o kumaşları talyan paktını katiyen ihlâl edemez. | gayet ucuz satmıştır. Nihayet evle » Fakat Korfu adasının ve Yunan li- manlarının Adriyatik denizinde İn- giliz - Fransiz askerlik maksatlarına hizmet etmesidir ki, mezkür paktı bozacaktır. rinde arama yapılmış, bir çok kaçak ipekli ve kadife beş bin küsur lira gümrük resmi ödemeğe mahküm edilmişlerdir. rı geldiğine dai: dolaşan | şayinlaf © de sık sık oraya gidip, buraya dön yakalanmıştır. Karı koca altışar ay hapse ve İ balllesinde kemancı Necmi, mesleki ş