10 Nisan 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— aaa — — AA A A G6 A TI PDENCEREMDEN Haritadan Tarihe Yazan: M. Turhan TAN ak'kı inkâr eden ve bu tarzı kendine tıraz edinen büyük bir devletin küçük bir hamlesi, Ar - navutluk diye anılan, tanılan siyasi varlığı haritadan kaldırdı, tarih uçu- rumuna attı. Arnavutluk her cağda v asırlar imtidadınca zaten o uçurum- da ömür geçirmiş olup tarihten hari- taya intikali tabii olmaktan ziyade suni idi., Bugün tekrar tarih uçuru- muna yuvarlanması — ise - kuvvetin hakka tahakkümünü kabul edenle - rin çoğalagelmekte olmasına göre - tabif sayılmak lâzım gelir. Bununla beraber insanlık, etini tatlı tatlı ye- diği kuzunun da kesilip parçalanma- sını kayitsizce temaşa edecek kadar hissizleşmemiştir. Ondan ötürü, kuv- vete lokma olan hakka acıyanlarda- nız, Şimdi haritayı brrakıp tarihe ba- karken ve Arnavutluğun — kısılmış, boğulmuş sesini tarihin uçsuz bu caksız derinliklerinde duymağa ça - lışırken melâl içindeyiz. Suçsuz ve muhakemesiz mahküm edilip hızla idam olunan Arnavutluk, yer yüzün- de kimseye zararı olmayan bir dev- letti. Türk bayrağı altında ferih ve fehur yaşadıkları, dillerinden tutun da tepeden tırnağa kadar silâhlı gez- mek âdetine varıncaya dek bütün milli seryet ve âdetlerini muhafaza ettikleri sırada Türklükten — ayrıl - mak kaygusuna kapılan, İtalyadan para ve Avusturyadan nişan alan po- litikacılar Arnavutluğun 63500 kilo- metre murabbaı topraktan ve iki bu- çuk milyon nüfustan ibaret olduğu- nu iddia ederlerdi, Manastır, Üsküp, Preveze gibi şehirler bu hudut için- deydi. Fakat, müttefik Balkan hükümet- lerinin Osmanlı imparatorluğuna aç. tıkları harp sırasında müttefikler le- hine ve Osmanlı devleti aleyhine hi- taraflık ilân eden, kendi çıkıirları- na uygun sandıkları yerlerde ise Os- manlı ordularına pusular kuran Ar- navutlar, o harp sonunda tam bir İs- tiklâle nail olacaklarını umarken Balkan devletleri tarafından pa;?et- şuldıklarını görmüşler ve şaşırıver- mişlerdi. Fakat Avusturya - Maca- ristan ile İtalya, Arnavutluk denilen yerleri her devletten ve milletten zi- yade kendilerine lâyık gördüklerin- den Osmnalı mebuslarından Avlon- yalı İsmail Kemali ele aldılar ve ona 28/11/912 de Arnavutluğun istiklâ- Jini ilân ettirdiler!.. Fransayla Rus- ya, Arnavutları ve Arnavutluğu Bal- kan hükümetlerine bağışlamak isti- yorlardı. Bu yüzden uzun dedikodu- lar oldu ve nihayet İngilterenin ta- vassutile her taraf memnun edilerek 20/7/913 te Avrupa haritasınm kü- çük bir köşesine Arnavutluk adı ve- rildi. Büyük devletlerin yarattığı Arna- vutluk, Arnavutların hülyasını ku- rageldikleri Arnavutluk — değildi. Nasrettin Hocanın gagasını ve ayak- larmı kestikten sonra kuşa benzedi- ğini söylediği biçare leyleğe benzi- yordu. Bununla beraber hayatı ve istikbali de emin görünmüyordu. Ni- tekim Büyük harp sırasında bir müddet Sırpların, Karadağlıların ve bir müddet te Avusturyalrların iş- gali altında kaldı. Harp sonralarına doğru ise bir İtalyan Generali, Ar- navutluğun İtalya himayesi altında istiklâlini ilân etti. Cihan harbinden sonra Arnavut- huk yine komşularını ve şunu bunu iştahlandırıyordu. İtalyanlar Avlon- yada müstakil Arnavutluğa misafir bulunuyorlardı. Yugoslavya Tiranı da alarak bu suni devleti ortadan kaldırmak azmini hissettiriyordu. Büyük devletler bu durumda da a- raya girdiler, Avlonyadan İtalyan- ların ve Tiran yolundan Yugoslavla- rım çekilmelerini — temin ettiler, 20/12/920 de de Arnavutluğu miüis- takil bir hükümet olarak Milletler Cemiyetine soktular. Milletler Cemiyeti azasından ol- mak haysiyetiyle tam bir istiklâl sa- hibi olduğunda şüphe edilmemek ica- beden Arnavutluğun mesahası - (30) bin kili bbamdan, nüfu- su da sekiz yüz binden ibaretti. Fa - kat bu küçük memlekette oturan ©o bir avuç halk, yabancı boyunduru - (Sonu Sa. 7, Sü, 3 de) © 4 re mur Büyük Türk mimarı Sinanın ölü- münün 351 inci yıldönümü münase- betile dün Süleymaniyedeki türbesi önünde büyük bir ihtifal yapılmış- tır. Merasimde Yüksek Mühendis mektebi, Universite talebesi, bir çok mimarlar, mühendisler ve kalabalık bir halk kütlesi bulunmuş, büyük mimarın türbesine, Cumhuriyet Halk Partisi, Istanbul belediyesi, Halkev- leri, Vakıflar müdürlüğü, Yüksek mühendis mektebi, Teknik okulu, Teknik okulu mezunları birliği, Mi- marlar cemiyeti adına çelenkler kon- muştur. İhtifale saat 14.30 da talebenin bir ağızdan söylediği Istiklâl marşile başlanmış, bunu müteakıp türbenin önüne konulan bayraklarla süslü kür siye çıkan Yüksek mühendis mektebi son sınıf talebesinden Fakih Özden, büyük mimarın hatırasını taziz eden heyecanlı bir hitabede bulunarak de- miştir ki: “Tarihin en mesut devresini yaşı- yoruz. Arkamızda büyük bir mazi, önümüzde inançla, emniyetle hazır- ladığımız koskoca bir istikbal var. Şuurlu bir gençlik en ufak kımıldanıştan en büyük davasına ka- dar her hareketinin hesabını vermek, gerek mazinin, gerek halin, gerek is- tikbalin karşısında bilcümle vazifele- rimizi yapmak mecburiyetindedir. İş- te bugün burada Sinan ve Sinanın TAN — temsil ettiği sanat camlasını hürmet- le selâmlıyarak bu vazifelerden mü- him birini yapmak için toplandık..,, Hatip, bundan sonra, sanatkârın sanatı, tekniği, iddiasını zaman ve mekân şartları içinde mütalea etmek lâzım geldiğini kaydederek, Sinanın yaşadığı devri, imparatorluğun geniş hudutları içinde senelerce dolaşarak Arap, Acem, Selçuk, Yunan mimari eserlerini titiz bir dikkatle tetkike imkân bulduğunu, zamanın şartları- na Sinanın şahsi dehası da ilâve edi- lince akılları şaşırtacak kadar mü- kemmel şaheserler vücude getirdiği- ni söylemiş, eserlerinin mahiyeti ve pliândaki muvaffakıyetini tebarüz et- tirerek şöyle devam etmiştir. *“Sinanın eserlerinde bir devrin tek niği, bir devrin emeği, bir devrin kültürü dile gelmiştir. Sinanın eser- lerinde, insan kafası, insan zekâsı- nın yaratma, zevk kabiliyeti, çizgi, renk, ışık olmuş gök kubbe ile boy ölçüşmektedir. Sinanin eserlerinde bir tarih, bir devir, bir millet âbide- leşmiş yâşamaktadır. Fatihin fethet- tiği Istanbulu Ayasofyanın tahakkü- münden Sinanın Süleymaniyesi kur- tarmıştır.,, Fakih Özden, Sinanın tercümei ha- lini kısaca izah etmiş ve bazı iddia- ları reddederek: * Sinan hakkında saray: “Ser mi- Mimar Koca Sinanın 351 inci Yıldönümü İhtifali Yapıldı marı cihan,, lık payesile halk ta “Ko- ca Sinan,, adıyla hükmünü vermiştir. Bugün onun mezarı başında ihtifali- ni yapmakla bugünün hükmünü de biz tekrar etmiş oluyoruz;,, demiştir. Budan sonra edebiyat fakültesi, tarih şubesinden Ekrem Uçyiğit, Si- nanın dehasını ve inkişaf ettiği mu- hitin kıymetini b > z larak kürsüye gelen Belediye Sular JIdaresi direktörü Yusuf Ziya Erdem, Sinanın dehasını ve eserlerinin ma- hiyetini tetkik etmiş, büyük mima- rın 334 parça azametli eser — vücu- de getirdiğini ve her eserinde dahi- nin azametli ve hususi zevki yaşadı- ğıinı söylemiştir. gaa . Merasim bir saatten fazla sürmüş, ve hep birden söylenen Istiklâl mar- şile heyecanlı bir hava içinde niha- yet verilmiştir. İhtifalden evvel saat 13.30 da Ev- kaf mimarlarından Mustafa Rana ta- rafından, Süleymaniye camiinde Si- nanın hayatı ve eserleri hakkında bir konferans verilmiş, konferansta orta mektepler, liseler, Yüksek mü- hendis mektebi, güzel sanatlar aka- demisi talebesi bulunmuştur. Gece de Eminönü Halkevinde bir toplantı yapılarak, Eski Eserler müzesi mi- marı Kemal Altan “Mimar Sinan ve eserleri,, mevzulu bir konferans ver- miştir. Bir Gümrü Kaçakçılığı Tesbit Edildi Gümrük muhafaza teşkilâtı bir kaçakçılık hâdisesi meydana çıkar - mıştir: İstanbuldaki Ford acentesinden hurda malzeme satın alan iki komis- yoncu evvelki gün Ford fabrikasın - dan tekrar külliyetli mıktarda satın aldıkları hurda malzemenin gümrü- ğünü verdikten sonra harice çıkarır- larken memurlar bunlardan şüphe - lenerek sandıkları açmışlar boru ve motör gibi parçaların içinde külli - yetli mıktarda otomobil lâstiği mey- dana çıkarmışlardır. Lâstikler mü - sadere edilmiş komisyoncuların ve - sikaları alınarak haklarında kanuni takibata başlanmıştır. Konyada Bir Elektrik Kazası Oldu Konya (TAN Muhabirinden) — Şehrimizde bir işçinin ölümü ile bi - ten bir kaza olmuştur. Elektrik şirketi müstahdeminin- den Osman adındaki işçi şirket ardi- yesinde çalışmakta iken kendisini-ce- reyana kaptırmış ve derhal bayılmış- tır. Osman yapılan bütün tedavilere rağmen kurtarılamamış ve ölmüş - tür, Garip tesadüftür ki — Osmanın kardeşi de geçen sene cereyan çarp- masiyle ölmüştü. Tuğgenerallerin Maaşları Artütırıliıyor Hükümet, generallerimizin maaş- ları hakkında yeni bir kanun projesi hazırlamıştır. Bu proje ile tuğgene- rallerin maaşları yükseltilmektedir. Orduda generalliğe terfi etmek içtimai vaziyette büyük bir tahavvül husule getirdiği ve yüksek masrafları istilzam ettiği halde tuğgeneralliğe terfi eden bir subayın aldığı maaş far kı 32 liradan ibarettir.Bu itibarla tuğ generalliğe terfi etmek âdeta bir sı- kıntı husule getirmektedir. Evvelce paşalık (mirliva, ferik, bi- rinci ferik, müşir) olmak üzere dört rütbe iken bugün generaller (tuğge- neral, tümgeneral, korgeneral, örge- neral, mareşal) olmak üzere beş rüt- bedir. Tuğgeneralliğe - terfide maaş 32 lira fark etmektedir. Tüğgeneral- likten tümgeneralliğe terfide 112 lira ve müteakıp rütbelere terfide yüzer lira maaş farkı vardır. Generalliğin ilk rütbeleri arasındaki maaş farkı e- sasen nisbetsiz olduğu için, hem farkı daha mevzun bir hale getirmek, hem de tuğgenerallerin sıkıntısını gider- mek üzere, baremin dördüncü dere- cesinde tuğgenerallerin 3.2 gösterilen emsalin 3.5 olarak değiştirilmesi su- retile tuğgenerallerin 32 lira maaş farkının 59 liraya çıkarılması muva- fık görülmüştür. Neşri tarihinden yürürlüğe gire- cek olan proje bir tek maddeliktir: “—— Subay ve askeri 'memurlarm maaşları hakkındaki 1432 numaralı kanunun üçüncü maddesinde dördün- cü derecenin 3.2 olarak gösterilen emsali, 3.5 olarak değiştixilmiştir.,, Denizbank Lâğvediliyor Ankara, 9 (Tan Muheabirinden) — Yeni ihdas edilen Vekâletlerin teşki- lât kanunu projesi bugünlerde ta- mamlanarak Meclise verilecektir. Söylendiğine göre: Mürakale ve Mu- habere Vekâleti teşkilâtı kanunu projesile Denizbank lâğvedilmekt2, Münakale Vekâletine bağlı bir u- mum müdürlük haline getirilmekte- dir. Bir çocuk Kaza İle Öldürüldü İzmir, 9 (Tan Muhabirinden ) — Karşıyakada fotoğrafcı Kemalin 10 yaşındaki oğlu Yıldırım bir tabanca kurcalarken kazaen patlamış ve çı- kan kurşun kardeşinin beynini par- çalayarak öldürmüştür. Bir iddiaya göre Yıldırımın kü - çük kardeşi onun mektebe gittiğini düşünerek suçu kendi üstüne almış - tır. Karaya Oturan Trak Vapuru Kurtarılamadı Denizbankın Trak vapuru evvel- ki gün Mudanyadan İstanbula ge - lirken sis yüzünden Trilye sahille - rinde karaya oturmuştur. Yolcular bir paniğe meydan verilmeden Mu - danyadan gelen motör ve civardan gelen sandallarla karaya çıkarılmış- tır. Trak vapurunun imdat istemesi üzerine Gemi Kurtarma müessesesi derhal Hora tahlisiye gemisini gön- demiş ve Hora işe başlamıştır. Fa - kat Trak fena halde oturmuş oldu - ğundan bir gemi ile kurtarılması mümkün olamamış dün Alemdar tah lisiye gemisi de kaza yerine gitmiş- tir. Gemi Kurtarma müessesesi tara- fından Trak vapurunun filikâlarını boşaltmak için bir vapur istenmiş ve Sus vapuru da Trilyeye gönderil - miştir. ——— ——— Ilgında Müthiş Bir Fırtına Konya (TAN) — Ilgm kazasının İhsaniye köyünde müthiş bir fırtına elli hektar büyüklüğünde bir saha- da ekilmiş topraklar? tarümar ede- rek yüzde 20 derecef'nde bir zararı muücip olmuştur. Yağmur yağmadığı takdirde zara- Yın daha yükseleceği tabiidir. Fırtı- na o kadar şedit olmuştur ki, taze toprakları kaldırarak küçük yığın- lar vücude getirmiştir, Romanya Hariciye Nazırı Gafenko Parkotelde Hariciye Vekilimiz, Türk Romen sefirlerile birlikte öğle yemeğini yerken Günün Resimleri Mimar Koca Sinan için yapılan ihtifale gönderilen çelenklerden bir kısmı e ——— 10-4-939 L CEVAP? Korfu Adası Nerededir, Nüfusu Nekadardır ? S — Korfu adası nerededir. Mesahası ve nüfusu ne ka- dardır? C — Yunanistanın garp sahili karşı- sında Yunan denizine serpili adalar- dan biridir. Bu ada Korfu kanalı va- sıtasiyle Arnavutluk sahillerinden ayrılmıştır. Uzunluğu kırk, genişliği iki buçuk mil kadardır. — Mesahası 949 kilometre murabbaı, nüfusu 122 bindir. Bu ada Yunanistanın bir e - yaletini teşkil eder. D S — Mimar Sinanın kaç eseri vardır ve nelerdir? C — B1 cami, 400 ufak mescit, 61 medrese, 7 darülkurra, 17 imaret, 3 hastahane, 7 büyük kemerli su yo- lu, 8 büyük köprü, 18 kervansaray, 6 mahzen, 33 saray, 35 hamam, 18 türbe ve düzünelerle çeşme, sebil, han ve saire.. e S’— İlk otomobili kim' icat et: ti C — 1887 de Oliverevans İcat et. miştir, v S — Osmanlı Türklerinin sa- nat hayatını devirlere ayır - mak mümkün müdür? C — Evet, Yedi devre ayrılabilir: 1 — Bursa devri (Yeşil — camiin yapılmasından İstanbulda — Beyazıt camiinin yapılmasına kadar (1325 « 1480) . 2 — Klâsik devir. (Sultanahmet camiinin yapılmasına kadar (1480 - 1603). 3 — Teceddüt —devri, Üçüncü Ahmet zamanına kadar olan zaman (1603 - 1702). 4 — Lâle devri (1702 - 1730) 5 — Barak devri (1730 - 1808). 6 — Apir devri (1808 - 1850). (a İntibıh devrı Bu devirler i- buyuk eserler klasık devırde yapıl miştir. Bir Çocuk Ölümü Tahkikatı İzmir, (TAN) — Çeşme kazasının Zeytinler köyünde bir vaka olmuş - tur. Şadiye Şengül adında 20 yaşın- da bir kız, gayri meşru bir münase - bet mahsulü olan bir erkek çocuk doğurmuş, bu mesele köyde — şüyu bülmuş, nihayet adliye işe el koy - muş, evde yapılan araştırmada ahır- da bir sepet içinde on günlük bir ço- cuk cesedi bulunmuştur. Şadiye, ifa- desi alınınca; — Çocuk ölü doğmuştu. Onu sak: ladım. Haysıyetmıı korumak iste « dim. Demiştir. Tahkikata devam edili- yor. Srrianirreiğ ei Suriye Fevkalâde Komiseri Fransanın Suriye Fevkalâde Ko- miseri Puax, evvelki gün Toros eks- presile Suriyeden şehrimize gelmiş ve bir saat kadar burada kaldıktan sonra Semplon ekspresile Parise git- miştir. TAKVİM ve HAVA 10 Nisan 1939 'PAZARTESİ 4 üncü ây — Gün: 30 « Kasım: 154 | Arabi: 1358 Rumi: 1355 | Sefer: 20 Mart: 28 Güneş: 5.34$ —. ggie: 12.15 | İkindi: 15.54 —. Akşam' 1842 | Yatsı: 2017 —. İmsâk: 3A5 ğ Yurtta Hava Vaziyeti Hava yurdun orta ve cenubi Anadolu bölgelerinde az bulutlu, Doğu ve cenubu şarki Anadolu bölgelerinde çok bulutlu ve mevzil yağışlı, diğer bölgelerde bulut- l“ EGÇMİS. rüzgârlar Kocaeli, Ege ve ortâ şark l da şarki, diğer yerlerde Umumiyetle şimali şarkiden ortâ kuvvette, Ege denizinde kuvvetlice es- miştir. Dün İstanbulda haya az bulutlu geçmiş, râzgâr şimali şarkiden saniyede 2 - 4 metre hızla esmiştir. Sühunet a0 yüksek 17.4 ve en düşük 5 santigrat kay” dedilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: