Müdafaa ve €cavüz ünakaşası “an: Ömer Rıza DOĞRUL Ç Beticej ei “e, tat, ekoslovakyanın parçalanması, fakat sulhun kurtulması ile *nen Münih toplantısından - Vrupada hüküm süren siyase- min siyaseti deniliyordu. e memleketlerin gazete - İng, , , kilirsa, demokrasiler tara - iy g. akip edilen bu siyaset, büyük “tişiklik geçirmi dimin siyaseti olmaktan çıkmış, ma irmak siyaseti olmuş ve tam br, gp 719 tecavüizi mahiyet almış - da tecavüzi siyasetin hedefi, sul- #lamılamak değil, sulhu zorla - Maktış, Rüz alir memleketlerin gazete - Kaza alandan anlatılan bu moktal iş ye mokrasiler arasında tebarüz alikuş raberliğe, ve demokrasilerin meleri, Programlarını inkişaf ettir - 8 İstinat ediyor. krasilerin buna karşı ver - “evap, gayet sarihtir, Mister | ana in, kısa bir zaman evvel takı, , amarasında söylediği bir nu- hüdyş, eslihatımızın hedefi, yalnız sadır, diyerek bu telâkkilere Yermiş, İngiliz gazeteleri bu Mi, rinde bir çok sözler söyle - e ala Meselâ İngilizler, mihver İk nin kolkola vermelerinden ra € $onra silâhlanma programı - bşk, b başladıklarını söyledikten tiki, , © Sene müdafaa için tahsis et- G Yugoslavya Dış Siyasette Değişiklik ağ ay milyon İngiliz lirasının da Hratiygirt sene zarfinda Almanya Ya, , SAN teslihat işine tahsis olu - iy, aradan pek te fazla olmadığını Yapiyorlar, İranın en ağırbaşlı gazetele - Yok, ii totaliter gazetelerin de- S İlere isnad ettikleri “tecavüz, kilg, inin ne demek olduğunu şu şe «öy. zah ediyor: kağ, Yor Gayda demokrasilerin ya- Yo, » İlârruza geçeceklerini, söylü - amdan maksadı demokrasilerin leri Yerlerinden sökmek için Müya, a rişmeleriyse, onun inanıl - seylerden bahsettiğini söy- ten, âbeder, Anlaşılan onun ta - kadığ, ” tecaviiz kelimelerinden an- “ , mihver © devletlerin lepleri,, diye ileri stirdükle- “ra mukavemettir. Fakat ta- İçi, ig esli nutuklar ve tehditler kg ri sürüldükçe, ( eğilmiyen Met devam edecektir. İran a esirin müdafaa için ha- atti, kl ys ta yg a ları şüphe götürmez bir ha- Yaya derecede kuvvetli bir haki- tetm,, Mokrasilerin beraberlik gös - Mn tygyi le silihlanma programla Yeki, ik etmekte hiç bir gayretten Mag, emeleri, sayesinde O umumi Bı, Kurtulmuş olmasıdır. Mai, vüdafan ve tecavüz münska- Hizan ğü bir şey gösteriyor, A- Ye akil siyasetinin gerilemiş olduğu Yaş baga dayanan siyasetin kuv- duğudur, İki Yeni Tayin a, 9 (Tan Muhairinden) > Yü pap, Vekâleti hususl kalem müdü- “alıy, ») Zeki, Sanayi tetkik heyeti den a, a » İctkik heyeti müfettişlerin- Rüğüyean Suner de hususi kalem Ayı, Zühe tayin edilmişlerdir. Yi geri Posta Telefon müdür mua- Müd, “'ik Yorganı Kayseri posta a — "üğüne nakledilmiştir. e sa HABERLER | Stan, Titâret o Mazınnın o zevcesi ay, 5. İnşiliz Hariciye Nezareti © Dropamanda seyahatine çık- kağ konferans vermek üzere 8 İnn. Te Kralımı, Papanın tsç giy- de Dük &ö Narfolk temsil Bina ” Nistanla Polonya arâsmda yeni Unan mas: akdi için Varsovaya Roy Yeti gitmiştir. batı, 74 Ortodoks kilisesi Sinodu tı, >eemek üzere 13. Martin Başvekili, bir mıztkunda ay, sederek hükümetinin Al-| ik karşı geniş bir müsuma- olan Yeti le hareket etmek © ray 2 fakat, mevcut siatü- imi tecavüz eğemiyeceğini Olmıyacak Belgrad 9 (A, A.) — Havas Ajan- sından: 1939 senesi hariciye bütçesinin müzakeresi münasebetiyle Markoviç, mebusan meclisinde bir nutuk söy- lemiştir. Mumalleyh, dört buçuk se- nedenberi Yuğoslavyanın harici si - yasetinin değişmemiş olduğunu be - yan etmiştir. Bu harici siyaset, eski dostlukla- nn muhafazasından ve sulhu temin sinden ibarettir. Fransa ile olan münasebattan bah- seden hatip, şöyle demiştir: “En esaslı o emellerimizden biri, bu eski ve mücerrep dostluğu muha- faza etmektir. Hatip, Büyük Britanya ile olan dostane münasebetlerin bundan böy- le “Yugoslavyanın hayatında bir ka- Bun,, teşkil edeceğini söylemiştir. Hatip, şöyle devam etmiştir: “Almanya ile dostane ve geniş münasebetlerde bulunmak bizim ha- rici siyasetimizin en mühim tasay - vurlarından biridir. Yugoslavyanın diğer bir gayesi de halihazırda İtal ya ile mevcut olan tam itimada müs- tenit münasebetlerin muhafuzası - dır.,, Müfettişler Çalışmağa Başladılar On senelik belediye muamelâtın tetkika memur edilen mülkiye mü- fettişleri dün, biri belediye Sular idaresinde, biri de merkezde olmak üzere iki grup halinde işe başlamış- lardır. Merkez muamelâtınm tetki- dırlar, Bunlara belediye muhasebesinde bir oda tahsis edilmiştir. Sular ida- resindeki tahkikatı müfettiş Cavit ve İhsan deruhte etmiş bulunuyor- lar. Sular idaresinin Belediyeye devredil diği tarihten bugüne kadar olan bü- tün muamelât ve sarfiyatı tetkik e- dilecektir. ği Sular idaresi bu müddet içinde, 4 milyön küsur liraya baliğ slan bütün varidatını daima şebekenin tevsline ve yeni tesisata sarfetmiş takil bir müdüriyet helinde idare €- dildiği için bu genişleme ve tesisata ait sarfiyat belediye daimi encüme- ninden geçirilmeden yapılmıştır. Mülkiye müfettişleri, şimdi bü - tün bu munmelâtı tetkik edecekler - iş, kini, Hikmet ve Abidin yapmakta- bulunmaktadır. Sular idaresi müs-| N HABERE İngiltere Kara Ordusunu Tensik ve Takviye Etti Harbiye Nazırı "İngilterenin, Avrupada Bugün Çıkabilecek Bir Harbe Harptekinden Müessir Londra, 9 (A, A.) — Dün akşam A- vam Kamarasında Avrupa kıtasın - da muhtemel bir harp halinde İngi - liz kara ordusunun bu harbe iştiraki teşebbüsü meselesi üzerinde bir nu - tuk söyliyen Harbiye Nazırı Hore Belischa, Fransız ve İngiliz menfa- atlerinin birbirine bağlılığı hakkın - da Başvekil Chamberlain'in beyana- tanı hatırlatmış ve demiştir ki: « — Bu vaziyet bize, bazı ihtimal lerde kullanılmak üzere bir kara or- dusu hazırlamak vazifesini vermek- tedir. Eğer bir harbe girersek, iştira- kimizi İstemeye istemeye (yapacak değiliz. İştirakimiz, her hangi bir tah. dide tâbi tutulmayacaktır. Fransız - İngiliz genel kurmay görüşmeleri, tecevüz değil, fakat da- İima müdafaa plânları üzerinde ya - pılmıştır. Biz ayrıca, Avrupa kıtasın. da çıkacak bir harbe azami gayretle iştirakimiz için nakliye işlerine lü - zumlu tonajı hesap etmiş bulunuyo - ruz. Hore Belisha, bundan başka, İn- giliz hükümetinin anavatanda 29 fır kadan mürekkep bir kara anavatan ordusu vücuda getirmek ve anavatâa- nın hava hücumlarına karşı müdafaa kuvvetlerini de beş fırkadan yedi fır kaya çıkarmak niyetinde olduğunu da bildirmiştir. Yeni ihtiyat kuüüetleri Harbiye Nazırı, Denizaşırı gar - nizonlar için, Maltada, Kıbrısta, Sin- gapur ve Seylânda yerli asker mik- tarının fazlalaştırıllacağımı ilâve e - derek demiştir ki: “Orta şarkta mütemmim bir stra- İştirak Kabiliyeti Umumi Bir Haldedir,, Diyor tejik ihtiyat kuvveti vücude getiril- miştir. Bu kuvvet, şimdilik Filistin » de on altı taburdan mürekkep iki fırkadan müteşekkildir. Anavatan ordusuna gelince, ma- kineleştirme İşi o derece ileri götü - rülmüştür ki bugün nizami ordunun dört piyade fırkası efradının yarısı bir defada, bir yerden diğer bir yere nizami ordusu, geniş mikyasta, oto- matik silâhlarla, antı tenk tüfeklerle İve mıktarı gittikçe arttırılacak ağır İ ve hafif tanklarla teçhiz olunmuş - tur.,, Avam kamarasına şunu bildirmek- le memnunum ki hükümet ihtiyat! kara ordusuna nizami orduda oldu- ğu gibi ve ayni mikyasta bütün mo- dern esllâhları vermeyi kararlaştır- | mıştır. Yine şurasmı (bildirmekle memnünüm ki ihtiyat ordusu, bu su- retle, Avrupa kıtasında muhtemel bir harbe iştirak edebilmek üzere hazırlanacaktır. Bütün bu sebeplerle, hattâ bu- gün dahi çıksa, İngilterenin Avru- pa kıtasında vukua gelecek muhte- mel bir harbe iştirak kabiliyeti, ü- mumi! harptekinden çok daha mü- essir olacaktır. * Londra 9 (Hususi) — İngiltere Hava Nazırı Sir Kingsiy Wood bu - gün İngilterenin gördüğü en büyük hava bütçesini takdim ederek tayya- re istihsalinin yüzde 150 arttığını, sene sonunda istihsalin yüzde dört yüz artacağını bildirmiştir. Mutantan Düğüne Mehmet Rıza Pehlevi ile Mısırlı Prenses Fevziyenin düğün ha - İran Veliahti Prens Şahnur zırlıklarına başlanmıştır. Heniiz Kahirede bulunan gene Prens, mutantan bir düğünü müteakip haremi ile birlikte İrana döne - cektir. Yukarıki resim İran Ve- Hahtinin Kahireye | varısına ait bir intıba tesbit ediyor. Yanda- ki fotograf da Prenses Fevziye- nin yeni resimlerinden biridir. naklolunabilir. Bundan başka, sahra €—— İsenatör Barkley tarafından söylenen — EN Hoare Belişa Amerika Bitaraflık Kanununu Değiştirecek Vaşington 9 (A. A.) — Roozevel - tin dünkü gazeteciler konferansında “Bitaraflık kanununun barışa hâdim olmamış bulunduğu,, şeklinde yaptı- ğ beyanat üzerine bu kanunun tadi- li siyasi mahafillerde günün meselesi olmuştur. Roozeveltin diş politikasım tas - vip eden demokrat ekseriyetinin şefi nutuk muhalefet mahafillerinde da- hi çok iyi karşılanmıştır. Hükümetin teslihat bütçesi için elde ettiği büyük ekseriyet de, Kon- gre azasının bugünkü bitaraflık ka - nunu ile telifi mümkün o olmayan müsbet bir politika takibini arzu etti. ği şeklinde tefsir edilmektedir. Bu kanunun müddeti bir mayısta bite - cektir. Zannedildiğine göre hükümet “Cash And Carry,, denilen hükmü, silâh ta dahil olduğu halde bütün ma mulât ve mahsulâta teşmil edilmek suretiyle, temdit eden bir tadilden memnun olacaktır. Bundan şu neti- ce çıkacaktır ki, harp halinde bütün muharip taraflar, naklini bizzat te - min etmek ve parasıni peşin vermek şartiyle, Amerikadan silâh ve mü - himmet almakta serbest olacaklar - dir. Bu vaziyet, eski Hariciye Nazırı B. Stimson gibi Amerika hükümeti - nin diktatörlüklere karşı resmen va- ziyet almasını İsteyenleri tamamen tatmin etmemekle beraber, tatbikat- ta hükümetin takip ettiği gaye hasıl olmuş olacaktır. SIHHİYEDE Yeni Tayinler Ankara, 9 (Tan Muhabirinden) — Saimbeyli hükümet tabibi Necati Gi rit Bireciğe. Birecik hükümet tabibi Osman Bora Karasuya, Babaeski es- kı hükümet tabibi Yaşar Sonat Dur- sunbeye, Balıkesir memleket hasta- nesinden Ekrem Baysan İstanbul em- razı zühreviye teşkilâtı Tophane mu ayenehanesi tabipliğine, Zonguldak firengi mücadele baştabibiSelim Ö- zel Bahkesir memleket hastanesi cil- diye mütehassislığına, Ayaş hükümet | tabibi Niyazi Ersoy Haymanaya, Çe- | nakkale merkez hastanesi operatörü Kânm Günay Ordu memleket hasta- nesine, Amasya memleket hastanesi dahiliye mütehassısı Fuat Atay bü- kümet tabibi İhsan Yalgın Akhisara, Balıkesir hükümet tabibi Ziya Emre Uzunköprüye, Tarsus memleket has- tanesi eczacısı Rüveyde Bursa verem mücadele dispanseri eczacılığına ta- “FELEK Delilerin , Hakkı mı Yazan: B. FELEK İ stanbul yalnız bir sanat, bir ticaret, bir tahsil, bir yazlık ikamet, bir tedavi şehri ( değil ayni zamanda Türkiyenin en büyük tı - marhane merkezidir de, Şehrimizin diğerlerine olan bu rüçhanını neden saklayayım! Şehirler her tarafta birbirleriyle bu çeşit rekabetler yaparlar. Kayse- ri bir pastırma enstitüsüdür ki eşi emsali yoktur. Yoğut yapan Silivri ile kim âşık atabilir? Amasya bardağı ile şöhret bul - muştur amma elması daha makbul- dür. Bursanın kestanesi, Ankaranın armudu, İzmirin razakısı, Alânyanın İportakah, Malatyanın kayısısı, To « kadın - bilmem neden « bakırı, Trab- zonun yağı, Giresunun fındığı, Edir- nenin peyniri, Tekirdağın karpuzu, Gelibolunun sardalyesi hep kendi ş6- hirlerine üstünlük veren şeyler de- ğil midir? İstanbulun da tımarhanesi! Nasıl göğüs hastalarını Adada, şurada buradaki sanatoryomlara, r0- matizmalıları Yalovaya, Bursaya hü- lâsa ılıcalara gönderiyorlarsa vilâ - yetlerdeki akıl hastalarını da İstan - bula gönderiyorlarmış. Mış değil gönderiyorlar, Bu suretle Bakırköy tımarhanesi sade İstanbulun delilerini değil bü - tün Türkiye delilerini sinesinde top- Tamış olmakla müftehirdir, Yalnız bunda da son günlerde bir yolsuzluk göze çarpmış. İstanbula raporsuz delileri gön » deriyorlarmış, Divanelik piyasasında raporsuz deli makbul değildir. Diplomasız a - dam gibi, Ama ne diplomasızlar var ki dip lomalılara taş çikarırlar. Deliler de öyle, Ne raporsuzlar var ki raporlu deliler ona talebelik edemezler, Lâkin gel gelelim cinnet müte - hassısları raporsuz deliyi tımarha - neye girmiye salâhiyettar yorlar. Zorlan değil ya! Buna rağmen bir takıni raporsuz delilerin tımarhaneye girdikleri se - zilmiş, Bundan böyle bu ilmi miles - seseye raporu olmayan deliler gön - nazaran bulmu - İderilmemesi ilgili yerlere tamim o- Tunmuş. Demek hakiki delilerin hakkı yenmekte; tmarhanede oturup diva- meliğin bütün nimetlerinden istifade etmesi lâzım gelen bir takım değerli deliler sokaklarda yersiz yurtsuz ge- zerken delilikleri hiç bir vesikaya müstenit olmayan bir takım liyakat. siz deli taslakları onların yerlerini nahak yere işgal etmektedir. Bu, mantık ve iz'an namına ta - hammül edilir şey değildir. Eğer deli ile akıllının, yahut ra- porlu İle raporsuz delinin birbirin - den ayırt edilmesi cinnet ulemasınca mümkünse derhal bu liyakatsiz de - lilerin akıllılar arasına atılması ve bu mümkün değilse yazı mı tura mı atarak tura çıkanların hemen kadro harici bırakılması delilik hukuku namına gerçekten şayanı temenni - dir. Bu satırlar sade halihazırda mev- cut deliler lehine değil, ileride her birimizin başına gelmesi melhuz böy le bir haksızlığı şimdiden önlemek için yazılmış olmasına nazaran belki biraz da hodgümanedir. Kusura ba - kılmasın! ————- — . Şükrü Saracoğlu Ailesinin Teşekkürleri Şükrü Saracoğlu ve refikası Saa- det Saracoğlu ve çocukları, Rüştü Saracoğlu ve rofikssı Ülfet Saracoğlu, Hamit Saracoğlu ve refikası Neri- man Saracoğlu ve çocukları, Analarının ölümünden doğan acı- larına her şekilde iştirak edenlere to- şekkürlerini edaya gazetemizi tavsit yin edilmişlerdir. etmişlerdir.