13 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

13 Şubat 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— TA —— 13-2-939 Sofralarda Neye Dikkat Etmek Lâzımdır ? Insanlarm, bulundukları de- vir ve cemiyet içinde yaşi- Yan usul ve âdetlere uyarak hârt- ket etmeleri şarttır. Aksi tnkdi'îde kendilerini çok müşkül ve hl'-fâ ba zan da gülünç vaziyetlere düşür- Müş olurlar. İş ve aile hayatında muhitimizdeki insanlara karşı h- reket etmenin, konuşmanin, 0'“’; Tanın, yürümenin, misafir kabu etmenin, kederli veya neşeli 78 manlarında dostlara muamele tar- zının yemek yemenin velhasıl Pıu- tün hareketlerin muayyen şeki.b ; Ti vardır. Binaenaleyh medeni * insanın bütün bunları bilerek â' Teket. etmesi lâzımdır. Burlh“':ı ; dabı muaşeret diyoruz. En ba-ş rında yemek yemek meselesi gek“:' Aşağıdaki satırları beraberce OK yalım: 1 — Haricf manzara itibarile mümkün olduğu kadar cızip.olml- ya çalışmalıyız. Sofraya gelirken, temiz bir elbise giymeli, saçları ta ramalı, elleri ve tırnakları sabun ve fırça ile temizlemeliyiz. 2 — Sempatik ve neşeli u.lmalı- yız, yanımızdakilere kendimize hi- tap etmek arzusunu vermeliyiz, k şacağımız lelerin y dakileri alâkadar edip etmiyeceği- ni düşünerek evvelden düşünme- liyiz ve başkalarına konuşmak fir- satını vermeliyiz. 3 — Ev sahibi olduğumuz takdir- de sofradakilerin lüzumu kadar ye- mek alıp âlmadıklarına dikkat et- meyi ihmal etmemeliyiz, kendimiz hissemize isabet edenden fazla al- mamalı ve sofradakilerine yenilen yemekten bir miktar daha isteyip istemediklerini sormalıyız. Sofra- ya geldiğimiz zaman herkes tamam lanmadan oturmamalı ve yemeği- mizi bitirir. bitirmez başkalarını beklemeden sofrayı terketmemeli- du'ğu takdinde sofradakilerin müsa- adesini istiyerek gitmeliyiz. Sofra- da iki türlü yemekten hangisini daha çok sevdiğimiz sorulduğu za- man neyi seversek söylemeli, fa- kat diğerini neden sevmediğimizi uzun uzun izhar etmemeliyiz. 4 — Ağzımızı şapırdatmadan, çok sessiz, çok yavaş - yemeliyiz. Lokmalarımızı küçük almalı ve ağzımız kapal, olarak çiğnemeli- yiz. Sulu bir şey içerken şapırdat- madan içmeli ve üst dudağımızı İç- tiğimiz şeye batırmamalıyız ve he- men ağzımızı peçetemizle silmeli- yiz. Sofrada dik, dümdüz oturmalı, sofraya kollarımızla dayanmamalı- yız ve bir elimizle yemek yerkerf diğerini kucağımızda tutmalıyız; peçeteyi asla sofra üzerine değil, iki katlı olarak kucağımıza yayma- lıyız. , 5 — Çatal, kaşığımızı düşürme- miye ve yemek dökmemiye çok dik kat etmeliyiz, kaşığı, bardak veya fincan içinde bırakmamalıyız. Bi- çak ve çatalımızı — tabağın içt:ıe koymalıyız. Çatal ve kaşığımızı Kâ lem tutar vaziyette ve uca yakım tutmalıyız. Çatalla bıçak kullanı- yorsak bıçağı sağ ve çatalı da sol elle ve avuçlar tabağa bakar vazi- yette tutmalıyız. Nasrettin Hocaya Sorarsanız : İlkbahar İçi . Küçük «. çok hafif bir hasır şapka örneği. Açık sarı renk- tedir, Şeffaf tül, $apkanın iki tarafından ve — yanaklardan aşağıya sarkar. Örgü Caket ve Blüz Nasıl Temizlenir ? Bu kaidelere dikkat etmek lâzımdır: 1 — Kullanılan suyu- derecesi 37 yi geçmemeli, 2 — Yıkanan eşyayı çitilememeli ve sıkmamalı, 3 — Kireçsiz sabun kullanılmalı, 4 — Sabun, köpüklü geh uzerine sürülmemeli. 5 — Yıkanılan suya boraks veya amon- yak mahlülü ilâve edilmeli. Yıkama: Evvelâ yıkanılacak - eşyanın to- zunu gidermek için silkelemeli ve fırçalamalı, ceplerin, kol kapakları- nın ve yakanın içlerini çevirerek onları da ayrıca silkeleyip fırçala- malı. Söylenilen derecei hararette suyu hazırlayıp kullanılacak sabu- nu da mahlül halinde hazırlamalı ve bu suya ilâve etmeli, Yıkanacak şeyi bu suya batırarak suyun ren- gi kirleninciye kadar çitilemeksi- zin avuçların arasında sıkıştırma- h. Sonra bu suyu değiştirip ayni derecei hararette ve ayni derece- de sabun köpüklü başka bir suda oğuşturmalı. fakat kumaşı uzatıp, kısaltmamıya dikkat etmeli. Eğer bluz veya ceket çok kirlenmiş ise ve temizlenmesi müşkül ise o za - man son suyun içine bir tincan d::- tergent çamaşır suyu ilâve etmeli- dir. Beyaz yünlüler için, dıfx_ru!a - içine yarım çay fincanı ;îa;îy:ahîülü ilâve e(ıîiıi!'*ft' be- yaz renk verir. Elbiseyi durula - dıktan sonra avuçlar içine sıkıştı- rarak suyunu çıkarmalı ve asla sık mamalı. İlkbahar şapkaları, si de bu sene her senekinden #£, daha küçük ve daha cazip olacaktır. daha ha- Bunların hep- saçların bir parça üstünde kalacak şekildedir. Aşa- ğıda size, yeni modellerden bir kaç zarif örnek verivoruz. Beyaz Panamanın tepesi öne eğiktir. Kenarı bir çiçek aşızı gibi simayı çepçeyre — sarar. Kordelâsı tatlı bir kiraz rengindedir. Siyah satenden şapkanın üze- rine açık renkli kordelâlar çaprast iliştirilmiştir. Şeffaf, koyu bir tül, alın üzerinden enseye doğru sarkar. Bahar Yaklaştıkça Tayyör Hazırlıkları Günden Güne Zirtiıyor Vukarıda gördüğünüz modeller, bu seneki bahar için en yeni çizil- miş modellerdir. 1 — Lâcivert ince yünlü kumaştan tayyör. Yaka, cep, kol, etek kenarları ipekten yapılmış beyaz saç örgüsü bor- dürle süslenmiştir ve lâcivertle güzel bir tezat yapar. Etek te kordiyondur. Belde ince bir kemer vardır. İçerde de ipek pikeden bır jilesi vardır 2 — Twce' denilen yünlü kumaştan yapılmış spor bir tayyör, Ön ancak ka- vuşacak derecede geniş olup yaka çok kapalıdır. Önde görülen cep, kapakla- ,rının altındaki geniş cepler bir husu- siyet vermektedir. Kemer, kalın deri- dendir.. n Şapka Örnekleri 1 Beyaz Panamanın kenarları yukarı kalkık ve içeri dev- riktir. Pembe tül üzerine ha- relendirilen mavi çizgili örtü. gerdana sarkar ÇokKuvvetli Gıda Almak İçin 6 Şart Yemeklerimiz'm vücude yara- ması için başlıca 6 kaideye dikkat etmemiz lâzımdır: 1 — Bilhassa hububat, sebze, meyva, süt ve yumurta gibi gıda- ları yemeliyiz. Bütün kuvvetli ha- zırlanmıs. haharlı, , kızartma. ya — de çiy sebze ve meyva bulundur- malıyız. Çocuklar için bu miktar daha çok olmalı. Kâfi derecede süt ve yumurta giıdası alındığı takdir- de ete lüzum yoktur. Fakat sık sık balık ve hiç olmazsa haftada bir defa kara ciğer yemeliyiz. 2 — İçki olarak su ve süt içmeli, çay ve kahveyi tercih etmemeliyiz. Suyu da yemek esnasında içmeli - yiz. 38 — Yemeklerimizi her övünde muayyen saatte yemeyi âdet edin- meliyiz. İki yemek arasında acık- tığımız takdirde asla şekerli şey - ler yemeyip, ekmek ve tereyağı yemeliyiz. 4 — Yemeğimizi yavaş yavaş ye- mekleri asla yememeliyiz. Müm - künse her övünde salata halin - Çocukları Disipline Alıştırmak İçin Yollar Insanların saadet ve muvaf- fakıyetldridin anahtarı o- lan disiplin daha çok erken, hatzâ çocuğun dünyaya gelişinin ilk haf- tasında başlar, O günderr itibaren karakteri teşekkül edinciye kadar tatbik edildiği takdirde bu itiyadı kazanır ve diğer insanlarla tema- sında aykırı hareketler yapmaz. Bu nun için çocuk yaramazlık yaptığı zaman muvafık ceza görmelidir. Çocuk ağlarsa Daha ilk günlerde bile ağlıyan çocuk susturulmak İçin kucağa a- lınırsa disiplinsizli n farkınla va - rır ve kucağa almğk istediği za- man ağlamıya başlar. Bu suretle daha ilk günlerden itibaren istedi- ğini yaptırmıya alışır. Maamafih çocuğun hiç te kucağa alınmaması veya onunla meşgul olunmaması lâzımdır demek istemiyoruz. Anne- ler çocuğa mama vermeden evvel, yahut akşam üzeri gezintilerine çı- karırken onu güldürmiye, hareket ettirmiye çalışmalıdırlar. Fakat bunların çocuğun arzusile olmayıp annenin arzusile olması lâzımdır. Ne zaman başlamalı? Vakıa disipline daha ilk haftada başlamak lâzım ise de ciddi olarak meşgul olma zamanı, çocuk dokuz aylık olduğu ve arzularının yapıl - masında şiddetle ısrar ettiği vakit meselâ yanında gördüğü bir şeyi almak ister ve ona bakarak ağlar. Annenin bu tâkdirde onu kaldır- ması lâzımdır. Bu defa başka bir şeyi almak istiyerek yine ağlarsa, annenin elinin şehadet parmağını göstererek sakin bir tavırla “hayır!, demesi, yine ağlamakta ısrar ederse istediği şeye karşı cocuğun arkası- nı döndürmesi lâzımdır. Rir iki defa hit sakilda harakat edilirse çocukta “hayır” kelimesine Ka A7 Taraal garorönalrr eat Cd lur. Hiddet ve tehdit Disiplinde esas, annenin tavrınm mümkün olduğu kadar sakin ve na- zik olmasıdır. Hiddetin disiplinle a- lâkası yoktur. Anenin çok ciddi olması nadiren lâzımdır. Çocuğu muannit olmamak şartile her ha- rekette serbest bırakmalı ve müm- kün olduğu kadar “hayır, yapma, olmaz” kelimelerini az kull. l fakat bir defa da kullanılınca ay- ni noktada ısrar etmeli, ayni zaman da çocuğun zevkine mümkün ol - duğu kadar iştirak ederek onu ne- şelendirmelidir. Fakat çocuğa bir şeya yapması emredildiği zaman da meli, lokmamızı çok iyi çiği liyiz. 5 — Her yemekten evvel elleri- mizi yıkamalıyız. Çünkü kirli elle yemek yediğimiz takdirde gıdanın temizliği hususundaki ihtimamızın faydası olmaz. 6 — Her yemeği müteakıp ve bil- hassa yatarken ve her sabah dişle- rimizi fırçalamayı ihmal etmemeli- yiz. Çünkü dişlerimiz kuvvetli ol- madığı zaman giıdan h de - tereddütsüz yap temin et - - melidir. İtaat etmediği takdirde yi- ne sükün ve ısrarla onu yapması - nın lâzım olduğu ve anne sözünün bir kanun olduğu fikrini vermeli- dir. Yani çocuğa bir hareket vap - masını, ceza ile değil, lâzım fikri ile temin etmelidir. Her itaatsizli- ğin karşılığını ceza ile karşılamıya kalkar ve bunu tatbik etmezsek ço- cuk annesinin yalan söylediğine meyiz. ( İktibas Hakkı hükmederek korkmaz ve itaat et- mez. İi —— Mahfuzdur ) Yapan: SALİH A Oa/! - — Şu ortalığın hali, biten işler ne tuhaf Ispanyada olan Hoca, .. Cebelüttarık'ı dünyanın en kuv- vetli müstahkem boğazı yapan İngiliz- ler İspanyanın imarı için para vere « Hoca — Siyaset cekmiş... Franko da yeni bir hükümet kuracağını İngiltereye bildirmiş... işleri bunlar ne ola- cak? Gitti Gülsüm... aafT ÇZ var Ftğ «».» Azrail ettiğini bulsun! ei Hİ BAA Nai lli l LAĞ A AA Kai S , S İ dan PC aB d Selider

Bu sayıdan diğer sayfalar: