11 Şubat 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

BİLMECE BULMACA <4 4 'Zil22)23 ifTE BUNU BİLMİYORDUM : Flüt Gibi Öten Ağaç CCVGpİarı / Soldaki resimde gordüğunuz Pe- ruda bulunan bu yüksek kaya 48 metre yüksekliğindedir. Buna rağ- men küçük ince bir kaidenin üs - tünde müvazenesi bozulmadan dim dik durabiliyor. * Nubie'in cenubunda çok meraklı bir çeşit ağaç yardır. Yaprakları arasından rüzgâr estiği zaman, flüt- ten çıkan seslere benziyen güzel sesler çıkar. Bunun sebebi şudur: Buralarda rastlanan bir böcek, ağacın kirpi manzaralı dallarındaki dikenlerinde birer delik açarak zamkını emer. Böylece, her diken, bir flüt halini alır. Meşhur bir ne- vi zamk çıkaran bu ağacın adı Tso- fordur. X Yıldırımı En Çok Çeken Ağaçlar Yeryüzündeki ağaçların yıldırı- mı en çok çekeni kavaktır. Kavak- tan sonra sırasile, şu ağaçlar ge- lir: Meşe, kayın ağacı, çam.. Bir Alman bilgininin söylediğine göre, yıldırıma en çok maruz ka- lan ağaçlar, kökleri en derin taba- kalara ulaşan ağaçlardır. * En Büyük Böcek En Küçük Böcek Yeryüzündeki en büyük böceğin nuz Ben size söyliyeyim. Bu, Yeni Ginede bulunan bir kelebektir. Ge- nişliği yarım metreye yakındır. İs- terseniz, en küçük böcekten de size bahsedeyim. Bu da Namosella ad- h bir böcektir. Uzunluğu bir mili- metrenin dörtte biri kadardır. 2 Mesele 1-- Üç rakamlı bir adet var. Ra- kamları toplarsanız 18 eder. Yüz- ler hanesindeki rakamla birler ha- nesindeki rakam biribirile vurulur- sa yine 18 çıkar. Bu adet nedir? 2 — İki rakamlı bir adet bula- caksınz. Bu adet on bire bölünürse geri üc, dokuza bölünürse bu sefer 2 artacak. Acaba bu adet kaçtır. Birinci meselenin cevabı ..396, ikinci meseleninki 38 dir. ) 1 — Yukardaki şekli her birinde kalemi birer defa kaldırmak şar - tile üç çizgide 6 müsavi ve ayn_l biçimde parçalara böleceksiniz. Çiz gileri ok ve harflerle gösterin! 2 — Bu yük taşıyan adam size İki arkadaşını soruyor. Rakamların yerlerini değiş- İ ylabe ei GS ea LER TU tirerek soldan sağa 1, 3, ve 5 inci sıraların tutarını 2 ve 4 ncü sırala- rın tutarından çıkardığınız zaman geriye 115 kalacak. < Halledenlerden 25 kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. Soldaki plânda 9 salon, her salon da da bir lâmba görüyorsunuz. Ay- hanın bu plânın altı kısmınran üst kısmına geçmesi lâzım. İstiyor ki: her iki köşe dönüp üç geçit geçtikçe hemen bir lâmbalı salona gelsin! Bu şarta göre Ayhan eve nereden girsin, hangi yolu takip etsin, nereden çıksın, kızın bütün salonlardan geç mesi şart değildir. Uğraşın bakalım! Eğer yapamazsanız, sağdaki plâna bakınız! Çizme Şapka - A !| Eldiven q İş /-,:f—ra,m Na K E:ğ Şemsiye q Resimde bu beş insandan her bi- tinin bir eşyası var, Hepsi, bulun- dukları yerden kalkıp kendi eşya- 4 ceği yolu çiziniz. O şartla ki: Yol- lar, hiçbir noktada ne karşılaşacak, ne biribirine değecek, ne de biri- birlerini keseceklerdir. Bu resim parçalarını ayrı ayrı kesiniz. Sonra, münasip şekilde yanyana getirerek okuma kitabın- da rastladığınız göçebe çocuk res- mini meydana getiriniz. ta- X —XX X—AXİI l—i-AI | Wl—i-H Cevizin Kabukları Oktay, bakala bir şişe şarap al- mak için gitmişti. Fiyatı sordu. Ba- kal, bir şişe şarap 60 kuruştur. Boş şişeyi getirirseniz, on kuruş ge- ri veririm, dedi. İki gün sonra ço- cuk ayni bakala gitti. Cevizin ki- losunu sordu. Bakal, 25 kuruş! de- di. Oktay sordu: — Peki, cevizin kabuklarını ge- tirirsem geri kaç para vereceksiniz? * Dinleniyormuş Oktayın yine mızmızlığı tutmuş- tu. Sabahtanberi ağlayıp duruyor- du. Bir aralık susar gibi oldu. An- nesi: Artık ağlaman geçti değil mi oğlum; diye sordu, Oktay cevap verdi: — Hayır! Dinleniyorum.. Sonra yine ağlamıya başladı * Kurutma Kâğıdı Kadıncağız delirmiş gibi dokto - run odasına koştu: i — Aman doktor! Hemen bir çare, Oğlumun zehirlenip ölmesinden korkuyorum. Bir hokka dolusu mürekkep yuttu. Öteden Oktay atıldı: — Bunda merak edecek ne var, teyzeciğim? ÇCocuğunuza hemen bir parça papyebuar yutturun! Bu kâ- ğıt bütün mürekkepleri çekip alır. Miyop — Allaha ısmarladık d(jk tor! Çok teşekkür ederim; verdiği- niz gözlük sayesinde, artık çok iyi görüyorum. Öğretmen — 4, 6 daha kaç eder Altay — 8— 9 — 1l! Öğretmen — Neye hepsini söy- lüyorsun da on demiyorsun? Altay — On eden 5 4 $ değil mi efendim? Arkadaşlarınıza deyifiz bit İşte seferinde on kibriti de kullanarak toplama ve çıkarma yoluyla 3, zarp ve taksim yoluyla da 10 adetleri- ni meydana getirin. Kibrit başla- rını yalnız taksim işinde kullana - caksınız. x Bil Bakalım Ne Tuttuk? Odadaki oyunculardan biri dışa- rı çıkar, İçerde kalanlar, araların- da bir şöz kararlaştırırlar. Dışar- daki oyuncu içeri girince, her birı- ne dönerek, bir sual sorar, Çocuk- lar bu suallere kararlaştırılmış o- lan kelimeyi belirtecek şekilde va- ziyetler alıp. seslerini münasip şe- kilde ayarlıyarak cevap verirler. Mesclâ tutulân söz şekerse, bar - dağa koyup kaşıkla eritir yahut e- mer gibi hareketler yaparlar. Acı- mayı akla getiren bir kelime ise ço- cuklar mahzun tavırlar alır. Ebe aldığı'cevaba göre tahmin ettiği kelimeyi söyler. Bilemezse tekrar, yine bilemezse bir kelime daha söy- ler, üçünde de bilemezse tekrar dı- şarı çıkar. Oyuna yeniden başla - nır. HIK ÂYE: Senelerdir annesinden ayrı yaşı- yaordu. Güneşin erkep batıp, geç doğduğu uzak göç etmisti. Doğup büyüdüğü yerleri bile unutmuş, ama, beyaz yüzlü gü- zel annesini bir türlü aklından çı- karmamıştı. Onu hatırladıkça için için ağlıyordu. Artık bütün sevgisini biricik ku- şuna vermişti. Kırlangıcını hayatı gibi seviyor, elile suyunu içiriyor- du. yemini yediriyordu. Yazı bera- ber geçirir, kışa doğru, göz yaşla- rile biribirlerinden ayrılırlardı. O yıl kış erken geldi. Kuş, mahzun bakışlarile artık bu gün seni ter- kedeceğim, dedi. Tekin kendi kendine acaba bu kuş, her kış böyle nerelere gidiyor? diye düşündü. Eline kâğıt kalem aldı. “Tekinin güzel kırlangıcı bu kışı kimin evinde geçirdi?,, diye yazdı. Kuyruğuna bağladı. Kuş pır demiş, uçmuşı onun göz yaşları hâ- lâ dinmemişti. O kış da geçti. Yine yaz geldi. O gün iki dost biribirine kavuştu - lar. Hem de nasıl!.. Sevgili kuş ona geldiği yerler - den büyük müjdeler, iyi haberler .getirmişti. Geldiği gün kuyruğuna takılı kâğıtta: “Güzel kuşunuz, buü kışı benim yanımda geçirdi. Ben, leketlere Kavuşturan Kuş Yazan : D. T. on iki yıl önce, altın başlı biricik oğlu Tekinini kaybeden anneyim.,, Adana, Taşlısokak Numara 12, Selma.,, diye yazılıydı. Tekin, sevincinden hıçkıra hıç- kıra kuşu öptü. O kadar ağladı ki, kuşun ipek kanatları sırsıklam ol- du. Tekinle kırlangıcı, o kışı Adanada annesinin evinde beraber geçirdi - ler. f Ne Yaparsınız? Elinizde bir perger var. Sıkış - miş. Muayyen bir aralıktan fazla ne açılıyor, ne de kapanıyor. Ayni pergerle biribirinden küçük bir kaç daire çizmek istiyorsunuz. Ne ya- parsınız? Cevap Pergerin kalemsiz sivri ucunu, ayrı ayrı muhtelif yükseklikte ci- simlerin üstüne koyarak bu dal- releri çizersiniz. Bilmecemizde Kazananlar Sekizinci sayfamızdadır. — Nasrettin Hocaya Sorarsanız: ( İktibas Hakkı Mahfuzdur ) Yapan: SALİH — Tramvay ve Tünel ( tarihe karıştı diye ğil mi Hocam? Şirketleri) de çok seviniyorsun de- Hoca — Evet çok seviniyorum fakat.. SÜĞ Z Bi eee a v« Artık Tünel ve Tramvay arabala « rına sardalya balığı olmayacağımıza.... «« Frenleri tutmayan... »« Motörleri ateş alan.., Ve ikide birde yoldan çıkıp öteye be- riye dalan tramvay arabalarından kur- tulacağımıza daha cok seviniyorum!...