Edebiyatçı Ağabeylerimle ve Ablalarımla Hasbuhal (Başı 5 ncide) Bir edebiyat müntesibinin, bir doktor veya mühendisin çalıştığı tarzda çalışamıyacağı şüphesizse de bunların da kendi sahalarında, biraz daha güç ve az verimli bir şekilde bile olsa, yine bir kalkın. ima hareketi yapmağa çalışmaları icap etmez miydi? Halbuki bizde, böyle olacak yer- de, bazı edebiyat üstatlarımız edip olduklarını unutturacak derecede başka İşlere daldılar, geriye kalan- ların ekserisi de gazete ve mec- mualarda çirkin münakaşa ve hü- sumlarla birbirlerini hırpalamağa dirbirlerinin eserlerini yermeğe ko yuldular, Bu hereimerci arasınd; *debiyat kervanına katılmak isti yen yeni yolcular da umumi bir kayıtlıkla karşılandılar, Eskiler âdeta: “Yeni bir roman- mı? Bir şiir kitabı mı? Daha oka- madan evvel onun ne olacağını tahmin ediyorum, okumağa değ. mez. Başka işimiz kalmadı mı?,, gibisinden bir omuz silkme ile baş çeviriyorlar ve içlerinde bel. ki de iyi ve yüksek bir istidat o- labilecek bir çok genç kalemler, böylece kırılıp gidiyor. eynelmilel edebiyat sahasın- da, yardımsız ve o sırf kendi dehaşiyle kendisine bir şöh- ret yapanlar ender denilecek ka- dar azdır. Her memlekette yeni istidatları, edebi mükâfatlar, hayır hahane ve bitarafane tenkitler, Kont Çsaky Tatbikatına Budapeşte, 15 (A.A.) — Csaky bu- gün öğleden sonra 13;15 de resmi zi- yaret için Berline hareket etmiştir. Hitler - Bek ve Chamberlain - Muş solini mülâkatlarından sonra vuku- bulması enternasyonal bakımdan bu ziyarete hususi bir ehemmiyet atfet- tirmektedir. Csaky, Berline, orta Avrupa mese- leleri ve bilhassa son zamanlarda Ma car - Alman münasebetlerini karış- tırmış olan Ukranya meselesi hakkın- da, Leh, İtalyan ve İngiliz noktai na- zarlarına tamamen vâkıf bulunarak hareket etmektedir. Csaky, Berline hareketinden ön - ce, Macar ajansına beyanatta bulun- muştur; “— Macaristan, Alman - Macar dostluğuna ehemmiyet vermektedir ki bu hareket yalnız realist bir poli - tika olmakla kalmamakta, ayni 2za- manda Macar milletinin içinden ge- len hissiyata da uygun bulunmakta- dır. Umumi harpte ve ondan sonraki devrede Macar milleti ve onun şefi maip Horty en müşkil anlarda dahi Almanyanın yanında bulunmuştur. İşte büyük Alman milletinin, Maca - ristandaki dostluğa sadık kalmak di- ye tavsif edilebilecek olan bu kuvve- ti bu sayede takdir etmekte olduğu - na kani bulunuyorum. Macaristan Macaristanda üç sınıf vatandaş bu- Macaristana gelmiş olanlar, yani i- kinci sınıf vatandaşlar, Berline Gitti Macarlarda da Irkçılık | B Başlanıyor ve ondan sonraki tarihlerde kıymetli neticelerini vermiş ve Macaristan da mihver devletleri tarafından etnik prensibin başarılması lehinde sarfe- dilen mühim gayretlerin neticesin - den hissesini almıştır. Halen Maca - ristan tarihinin bu faslı kapanmış - tır. Ve şimdi üçüncü Rayh'ın harici - ye nazırı sıfatiyle bir dostu tekrar görebileceğimden bahtiyarım.,, * Budapeşte, 15 (AA) — Etnik prensip üzerine müesses Noel proje- sine zeyl olarak, bir Macar mebusu yeni bir kanun lâyihasının hazırlan» makta olduğunu bildirmektedir. Bu projeye göre, mühim idari mevkiler yalnız Turani Macarlar, yani ecdadı 896 senesinden evvel Macaristana gelmiş olanlara verilecektir. Bu ted birin siyasi, adli, idari ve hattâ dini mevkilere şamil olacağı bildirilmek tedir. Diğer Macar vatandaşlara yüzde on bir pay ayrılacaktır. Bu proje kabul edildiği takdirde, lunacaktır: 1 — İdare mevktinde bulunan Tu ni Macarlar, ! 2 — Ecdadı 896 yılından sonra için bu takdir ve muhabbet Münihte edebiyat cemiyetleri ortaya atar- lar ve bu suretle maddi ve mane- vi bir teşvik karşısında kalan ye- ni kalem, daha büyük bir arzu ve iştiyakla ve daha ciddi bir şekilde çalışmakta devam eder. Bunu yapan, yani yeni İstidat- ları elinden tutup yürüten ve yük- selten hep edebiyatın kıdemli ve tanınmış simalarıdır ve bu sima- Jar, başka sahalarda da çalışsalar bile, ber şeyden evvel edip olduk- larını unutmamaktadırlar, Bizde ise, üstatların yeni ve genç meslekdaşlarile meşgul ol maları, onların eserlerini evehih ve tenkit etmeleri şöyle dursun, ede. biyatla uğraşanların birbirlerile hasbuhal edeceği ve birbirlerile ta- nışacağı bir klüp, bir cemiyet bile yoktur. İki sene evvel, dünyanın her ta- rafında tanınmış olan “P.E.N., klübün bir şubesini Türkiyede de açmak hevesine düşmüştüm. Malüm olduğu üzere, bu klübün gayesi şudur: Edebiyat müntesip ve muhiplerini bir araya topla- mak, onları birbirlerile tanışır - mak, dünya edebiyatiyle mahalli edebiyat hakkında konferanslar, dersler verdirecek, klübün başka memleketlerdeki şubelerile temas- ta bulunup vakit vakit birbirleri- ne ziyaretler yapmak, muayyen za manlarda eğlenceler, mükâfatlar tertip etmek, edebiyaita siyasi ve dini bertaraf ede- rek yalnız edebiyat için çalışmak, ilâh... Bu maksatla, klübün İngiltere- deki merkeziyle temasta bulun - dum ve elimde evrak olduğu hal- de, İstanbuldaki bir kaç tanmmış #debiyatçı arkadaşı gazete idare. hanelerinde ziyaret ettim. Teklifim, bilmiyorum niçin bu arkadaşları alâkadar etmedi ve hâ- kayıt bıraktı, Halbuki, uzun sene- 'erin tecrübeleri neticesinde hazır» lanmış olan bu nizamname dahi- linde bizde de pekâlâ bir “P.E.N.,. Klüp açılabilirdi, Nitekim, komşu- larımız olan Yugoslavya, Ruman- ya ve Yunanistanda bu klübün şu- beleri vardır. . pe müracaatlarım bir se- mere hasıl etmedi; fakat memlekette bir “P.EN.,, klüp ol masa de ber hangi bir edebi bic- lik teşkil etmek için edebiyat üs- ta'larımızın yalnız kiiçik parmak- larını kaldırmaları kifayet ederdi. Buna eminim. Bir “Edebiyatçılar Klübü,, nün memleketimizde edebi sahada bel li başlı bir kaliınma meydana gel mesinde blyük hir âmil olacağını kuvetle ümit ediyorum, Burada üs tatların konferans ve dersleri bü- yük bir alâka ile takip edildikten sonra veni eserlerin münakaşası yapılabilir, ayni yolun yolcuları Zihniyetine vatandaşlar. Mussolini Anlaşmanın 3 — Yahudiler yani üçüncü sınıf Riayet İçin Namus Sözü Vermiş ! Londra, 15 (Hususi) Mister Cham- berlain, bugün Roma seferinden dön- dü ve Londraya vardı. Chamberlain Folkestan'da ve Viktoryada halk ta- rafından hararetle alkışlanmıştır. Bugün, Chamberlain ile Mussolini, Halife fle Kant Çünmn delen mübadele etmişlerdir. Mister Cham- berlain, telgrâfında Romada gördü- ğü hüsnü kabulden fevkalâde müte- hassis olduğu anlatarak İngiliz — İtelyon dostluğu hakkında beslidiği kanaatin kuvvetlendiğini izah etmiş, bu dostluğun beynelmilel sulhe hiz- met ettiğini söylemiştir. Mussolini verdiği cevapta, İngiliz - İtalyan dost luğunun varlığına inandığı ve adale- te müstenit sulhe güvenin arttığını bildirmiştir, Lord Halifax, dün akşam Cenevre- ğu gibi bırakmasından ve bir selâh ümidinin müsteb'ad olmamasından dolayı oldukça memnun bulunduğu- nu,, bildiren bir makalesinde telhis olunmaktadır. Alimi İğne Bütün pazar gazeteleri buna ben- in'in Akdeniz vaziyetini değiştirecek veya Fransanın menfaatlerine doku- nacak herhangi bir tavizle bulunma- sı imkânsız bulunduğuna © göre, B. Chamberlain ve Mussolininin ne ka- dar mütehalik olursa olsun noktai nazarlarını şahsan ve dostane bir su- rette tesbit etmelerinde teessüf ve te essüre değer bir cihet mevcut olma- dığını bildirmektedirler, Romanın kanaati Roma, 15 (A.A.) — Huvas bildiri- yor: İngiliz tavassutunu ümit eden İ- talyan mahafili, sukutu hayale uğra- mışlardır. İtalyan mahafilinden edini len intiba budur. Buna mukabil İn- giliz mahafili, evvelki güne nazaran daha az bedbindir. Akdeniz vaziyeti- nin omüstakbel inkişafı hususunda müsait ümitler beslenmektedir. Mus- #olininin kullandığı sulh dili, İngiliz devlet adamları üzerinde iyi bir te- ye gelmiş ve İngiltere Hariciye Müsteşarı Butler tarafından karşılan mıştır. Lord, bunr#n sonra, Bonnet ile görüşerek mumaileyhe Romada İngilizlerle İtalyanlar arasında yapıl- miş olan görüşmeler hakkında malü- mat verecektir. Deyli Meyl hususi muhabi- rinin yazdığına göre, Mussoli- ni, İtalyan — İngiliz anlaşma- sınm zihniyetine katiyen riayet etmek fikrinde olduğuna dair Londranın kanaati Hükümet mahfillerinin Roma mülâ- katından sonraki fikirleri, John Gar- vinin Observer gazetesinde çıkan ve “bu seyahatin umumi vaziyeti oldü- birbirini tanıyarak aralarındaki sa mimiyetsizlik, hattâ düşmanlık or. tadan kalkar, bu sayede gazete ve mecmua sütunlarında nadiren gö- rülen, fakat ekserisi bitarafane ve hayrıhabane olmıyan tenkitlerin tarzı değişir, daha istifadeli ve daha şümullü olur, yeni ve genç kalem- ler burada samimi bir rehber bu- lurlar ve en nihayet, çetin ve çok defa nankör bir yolda yürüdükten sonra yorulan edebiyatçı, burada vücudünü dinlendirecek bir küşe. dimağına zevk verecek bir kütüp- hane bulabilir. İşte bu yazımda edebiyatçı ağa- bey ve ahlalarımdan dilediğim, yalnız benim değil, bir çok mes- lekdaşlarımın idealini teşkil eden ve memleket edebiyatına cidden sir bırakmıştır. Bilhassa İtalya ve İn gilterenin müşterek sulh siyaseti ta- |, kip etmek azimlerini beyan eden res- mi tebliğin son fıkrası çok manalı görülüyor. Berline göre Berlin, 15 (A.A) — Sulâhiyettar Alman mahafili, Roma mülâkatları neticesinde neşredilen resmi tebliğ hakkında kati bir ihtiraz göstermek» te devam ediyor. Sahah gazeteleri de, resmi tebliği neşretmekle iktifa ediyor ve bu hu- susta hiçbir mütalea yürütmüyor. Bir Paris gazetesinin mütaleası Jour - Beho de Paris gazetesinden: Mussolini, İspanyadaki emellerinin yalnız Bolşevizmin ezilmesi olduğu- nu tasrih etmiştir. Bu maksat hâsıl olunca, bundan istifade etmek istiye- cektir, Bize karşı, haklı veya haksız olarak, İtalya “istiyen, vaziyette- dir. İspanyol topraklarının tehlikesi gibi bir kozdan kendi kendini mah- rum edeceği nasıl tasavvur edilebi - lir? Hiç şüphesiz evvelâ bizzat SPORDAN MABAAT eşiktaş Vefayı 4-0 Yendi ortaya geldi. Bedi, kalecinin plon - Januna rağmen köşeden ilk Beşik- ta şgolünü yaptı. Bu gol, Vefayı bozar gibi oldu. Siyah Beyazlılar oyuna hâkim oldular. Yirmi İkinci dakikada Hüsnüden gelen topu Hayati kaptı ve kale ö- nüne kadar getirdi. Ve şahsi bir gey retle ikinci defa Vefa ağlarına tak tı Vefa fena bozuldu. Üç dakika sonra da üçüncü Beşiktaş golü ol- du. Artık oyun oyunluktan çıkma Ba başladı. Bunu Rıdvanın yaptığı dördün » cü golü takip etti. Bu dördüncü gölden sonra * çok sert oynanmağa başladı. Maç da tatsız bir ceryan takip ederken 4-0 Beşiktaşın galibiyeti- le neticelendi. Nasıl oynadılar? B eşiktaş, birinci devrede ©ok bozuktu. Müdafan iyi değildi Feyzi lüzumsuz hareketlerle takı. mırın bozulmasına sebep oldu. Hü cum hattında birinci devrede İşle- nen hata bütün pasların Şerefte toplanması onun da gal yapama - yınca asabileşmesi hücum hattını iş göremez hale soktu. İkinci devrede hücum hattı çok çalıştı, Muavin hattı .yine bozuk - tu. Vefalılar birinci devrede çok iyi bir oyun oynadılar ve iyi anlaştı - Jar. Müdafaada Vahit çok (güzeldi. Saim tecrübesi ile fena bir oyun oynamadı. Muavin hattında Lütfi beklenen oyunu oynayamadı. Sefer en iyisi idi. Namık takımı nın bu farklı netice ile mağlüp ol- masına sebev oldu. Hücum hattı fena değildi, Fakat kale önlerinde müessir olamıyor - | lardı. Oyun kendi hâkimiyetleri altın- da devam ederken penaltı fırsatı - | man olduğuma da eminim. Frankistlier Kimle uğnmümiş Bır “öyuncuya penaltı attırmak affedilmez bir ha ta idi Eğer o penaltı kaçmamış ol- saydı maçı kazanmak Beşiktaş için. çok zor olurdu. Hakem, hiç koşmadı. Bazı bare ketlere göz yumması İkinci devre de oyunun tstsız bir şekil alması. na sebep oldu Ankaradaki Maç Ankarada futbol şampiyonası maçlarına davam olundu, Oyun De mirspör ile Galatasaray ekipleri a. | rasında idi. Muhafızgücü stadı hemen he » men dolmuş bulunuyordu. Maça, hakem B. İksanın idare - sinde başlandı. Oyun 5-0 Demirsporun lehine bitti. İzmirdeki Maçlar İzmirde da lig maçlarına devam edildi, İlk müsabaka o Alsancakla Demirspor takımları arasında yapıl dı. Alsancaklılar maçı 7 - 1 kazan- dilar, Bu maçtan sonra Doğansporla A- teş takımları karşılaştılar. Doğan- sporlular oyunu 4-2 galibiyetle bi- tirdiler. vişne kiz! Eski Afgan Elçisi Şehrim zde (Başı 1 netde) Epyece bir zaman Türkiyede yaşadım. Bu güzel memleketten hiç unutamıyacağım tath hatı - ralarla ayrılıyorum. Vazifemi ifa Türk matbuatından dostluğuna karşı gösterdikleri ya kın alâkaya bilhassa teşekkür 6- derim... Sultan Ahmet Han Karadeniz fır- tınalı olduğu için Moskovaya kara faydaları dokunabilecek olan bu | yollara güvenmek icap edecektir. Fa | Yoluyla gideceğini ve Ankara elçili- kliplerin kurulması için lâzım ge- | kat varılacak netice açıktır: Burgos- | ine tayin edilen Afgan Hariciye len teşebbüs ve tavassutlarda bu- latmaları ve bu emelimizin tahak kukuna yardım etmeleridir. ta hazır bulunmaklığımız lâzımdır. Son saatte geç kalmış vaziyette kal- mamalhıyız.., - Nazırı o Muhammed Henm şu- batın ilk haftası içinde geleceğini söylemiştir. Yabancı Dadılar diliyordu. Kendisine bunu açtık, Derhal ta- ten sonra da bir daha ağzımızın pa" yını aramağa da lüzum görmedik. Ancak hatıra gelen bir ukdeyi de çözmeden bırakınayı bir gazeteci si fatiyle vazife ihmali telâkki ettim. Bir çok ailelerin Alman dadı ara- malrının sebebi, memlekette eline çocuk verilecek şekilde yetişmiş kü- dın bulunmamasıdır. Doğru dürüst hizmetçi bulunamıyan bir piyasada dadı bulmak ne kadar güç olduğunu pek kolay takdir edersiniz. Bir yav- runun doğar doğmaz, dili, dini, ifi- yadı, siyasi umdesi ayrı bir yahancı- iya verilmesindeki mahzurların pek te az olmadığını kabul etmek zanı- retindeyiz. Bu yabancı dadılara çocuklarını emanet edenler, şuur sahibi olmağa başladıkları andan itibaren yavrula- rımin dadılariyle olan münasebetle. rini iyice kontrol etmeleri ne kadar temenni edilse azdır. Bütün bu mülâhazalar sırasinda hatırıma gelen şu noktayı o Kızılay müessesesinden ve onun tabii mereji olan Sihhiye Vekiletinden dilemeyi Tüzumlu buldum. Bir vakitler yabancı ellerde olan hastabakıcılığı da bugün hastabakıcı mektebi sayesinde tamamen olmasa bile büyük bir nisbette Türk kadın- larının eline geçmiştir. Acaba bu mü essese bugünkü çocuk bakımı ilmi- nin esaslı noktalarını bilen Türk da- dıları yetiştiremez mi? Ben bunun pek mümkün ve yine o nisbette faydalı ve hattâ lüzumlu olduğuna $on tetkiklerden sonra ar- ık tamamen kani bulunmaktayım. Ve bu temenniyle bütün çocuklu Türk ailelerinin dileklerine tercü- yutucu bir şey verdikleri rivayet €| rine durd, 8 tarağı topladı ve gitti. Bu iki ders 16-1. 1939 “Türkiyede Dahili Tatmin Siyaseti,, luğu göze çarpmıştır. Türk köylüsünün istihsalini a ak, maddi ve manevi seviyesini y seltmek için, Atatürkün tam proj mı dairesinde geniş ölçüde hazır! lar yapılmıştır. Türkiyenin harici siyasetinde çok itina ile gözettiği nokta. herhi gi yabancı memleketin lek ve al hinde bulunmamak, Balkan antan samimidir. Bu kımdan havaya hâkim olan sey, raberlik hissidir. e. Milli Müesseseler Barem Kanunu Ankara — Bütçe encümeni müesseseler hakkındaki barem pi jesi müzakere edilirken bu proje resine girmiyen Mücsseselerimizdeli miştir. Projenin aldığı son şekle göre manlı bankası kanun hükümlerinin! dışında bırakılmıştır. Ancak proj. leri heyeti umumiyeye sevketmiştir. Masmafih kış tatilinden evvel müza- kere edilebileceğine ihtimal yerilme- mektedir. Fransa Harp Tayyaresi İmalâtını Arttırıyor Paris, I5(AA) — Hava Nazırı! “Guy Lachambre,, matbuat mümes- | sillerine Fransız hava endüstrisinin | tensiki ve askeri makinist ve pilotlâe | rın yetiştirilmesi hakkında dikkatr- Barselona da Girdiler (Başı 1 nelde) General Miaha'nın sözleri Londra 1514. A) — Sunday Ch - ronicle gazetesi, son nushasında ge - neral Miaha'nın şu beyanatını neş - rediyor? zarfında harp tayyareleri inşaatı da 41 den 80 e çıkmıştır. Tayyarel.v rin cinsi yüzde yüz nisbetinde ıslah edilmiştir. Çünkü şimdi çıkarılan bütün tay- yareler son sistemdir. Diğer cihetten 1937 de 380 parça- | dan ibaret olan talim tayyerelerinin | adedi 1939 da 1000 e çıkarılmıştır. Balkan Bisiklet ği “Adamlarımızın haleti ruhiyesi, Kongresi Toplandı — Balkan bisik- mahrumiyetlerinin derecesi ne olur.) Sofya, 15 (AA) — P sa olsun, ve Frankonum yabancı kı - İlet birliklerinin kongresi dün burada taatının indirdiği darbelere rağmen, | Dahiliye nazırının bir nutku ile açıl hiç bir zaman bugünkünden daha iyi |mıstır. olmamıştır. Hiç bir zaman teslim ol- ğ verildi. Bizim adamlarımız ie kifrar v ir bölgelerindedirler. Bu - ngre, i e lin yeniden taarruz |ve her sene ek müsabaka- etmelerini istedim. Mürncantıma a -|lârı Organiz? esi maksadiyle sil bir surette mukabele ettiler. Bu)|bi” Balkan devlet reislerine | mayacağız. Frankoya taze kuvvetler |tözim telgrafları gönderilmesine ka- bisiklet sporunun tamimi | Balkan anlaşması tesisi meselesi- hal, askerlerimin haleti o ruhiyesini göstermektedir. Hükümet ordusu, modern techizat, tank, tayyare ve büyük toplar temini için Franko ka- dar kolaylıklara nail olsaydı, harp şimdiye kadar bitmiş olurdu. Fakat bu kaynaklardan mabrum olarak da ve her şeve rağmen zaferi elde ede” ceğiz, Düşman son kozunu oynuyor. Muvaffak olamazsa, maneviyatı n€ olacaktır. Buna mukabil davasının hakkından emin olan kıtaatımız 50 - nuna kadar dayanacaklardır. Katalonyada ilerlemelerine müsa - ade ettik. Zira burada m tevessül etmekle boş yere bir çok t€- lef verecektik. Fakat düşmasımizin burada işgal ettiği her kilometre mu rabbama mukabil Estramodure ve Madrid cephelerinde arazi İşgal et - tik. Askerlerimiz amatör değildir. Gençler hile muharebe yıllarının ver diği tecrübe ile sertleşmiş bir harp veteranı haline gelmişlerdir. Olgun yaşta insanlar mağlüp edilemez. Si- lâh ve mühimmat istihsalâtımız orga nize edilmiş ve muntazam bir tarz. da cereyan etmektedir. Bu hususta yabancı kaynaklara bağlı değiliz. Sa kin ve nihai zafere kani bulunuyo - mıştır ve olmayacaktır... ni tetkik etmektedir. Kongre, pazartesi günü mesaisini İbitirecektir. —. Çek Komünistleri ve S5 Rus Prag. 15 (A A.) — Prag hükümeti, | Moskova hükümetine müracaat ede rek, Sovyetler Birliğinin Çek komü- pistlerini ne şerait altında Rusyayı kabul edebileceğini sormustur. Sovyet hükümeti, bu bapta bir ka- rar vermek üzere mevzvu bahis ko- münistlerin mufassal bir histesini istemiştir. KISA HABERLER Kirşehir 19 — Bugün saat 18 21 35 ge- ve iki #nniye devam eden ve dipten geler orta derece kuvvette bir #eltele kaydedii seliştir. Hasar yoktur. © Şam 15 — Suriye meri yon frank tatan 1099 bötçerini o Londra 15 — İşci partisinin icra ko- mitesi bir halk cephesi teskili haklcnda- ki projeyi üç muhalife korn 17 reyle reddetmiştir. © Perma 15 — Bir takım İsviçre kim- ya müstahzaratının Polonyaya ithalinde atınmakta olan gümrük Pesimlerinin in- ruz, Hükümet ordusu mağlüp olma-| girilmesi için teşebbürler Yapılmanı feds- tasvip edilmistir. ral mecline vd