T Köy Muhtarını Oldürmüşler Bir Kadın Kaçırmak Yüzünden Cinayet Nalbant Mustafa Dul Kalan Ragıbe- ye Göz Koymuş, Almak İstemiş Dün ağır ceza mahkemesinde ka- dın kaçırma yüzünden çıkan bir et- nayetin muhakemesine devam edil di. Hâdise Silivride geçmiştir. Köy muhtarı İbrahim halbant o Mustafa tarafından atılan kör bir kurşunla öl dürülmüştür.. . Hâdisenin mevkuf nalbant Mustafadan başka Mümin, | Muharrem ve Ali Balaban adlı üç| suçlusu daha vardı. Davacı yerinde) de ölen İbrahimin karısı Ragıbe ile avukatı Besim Şerif bulunuyordu. Nalbant Mustafa bekârdır. Biraz ev- vel kocası ölen Muharremin dul kız kardeşile sevişmiştir. Muharrem gi- bi kadının kayin biraderleri Mümin- le ATI Balaban yengelerinin Mustafa ile sevişmesine ve evlenmesine razı değillerdir. Çünkü © biraderlerinden! kâlan mirasa Mustafanın konmasını | istemiyorlar, Bir gün Mustafa, kız kardeşi Ayşeye maksadını açıyor. Dul kadını kaçıracağını söylüyor. Ayşe ie beraber tertibat alıyorlar. Ka - dın kendi kızile beraber onların ka- pısının nden geçerken Ayşe ko-| luna giriyor ve zorla evlerine soku - yor. Küçük kız anasının kaçırılmasın dan müteessir olarak bayılıyor. Ka - dın da fenalıklar geçiriyor. Kadının kârdeşi Muharremle kayinbiraderle- ri Mümin ve Ali Balaban köy muh- tarı İbrahime başvurarak kaçırılan kadının Mustafanın evinden çıkarıl- masını istiyorlar. Bu müracaat Üze- rine hepsi Mustafanın evine gidiyor lar, Mustafa kapıyı açmıyor, Kapı - nın üstündeki bir mukavva açılınca Müstafa, kağırılani kadin ve kız kar deşi Ayşe içeride görülüyor. Söylen diğine göre bunlar kapıyı da tekme- Temişlerdir. Mustafa içeriden taban casına asılmış, ateş etmiye başla - mıştır. Serseri ve kör bir kurşun muh tar İbrahimi yere sermiştir. Hastane ye kaldırılan İbrahim orada ölmüş tür, Dün mahkemede Mustafa ile şahit İbrahimin istinabe suretile alınan i- fadeleri okundu. Bunlar bir bumya alim ve satımından dolayı ölen İbra- himle suçlu Mustafa arasında bir dedir.,, dediğini duymadıklarını söy lüyorlar. Hâdiseye Edirneden İstan- bula gelirken tesadüfen rastlıyan ve şimdi Seyhanda polis bulunan Ha - sanın da istinsbe suretile ifadesi alın mıştır, Hasan şunları söylüyordu: — Bana bir yaralama olduğu söy lendi. Hâdise yerine gittim. İbrahim yaralanmıştı. Konuşamıyordu. Hâ - disenin çıktığı evin kapısının üstün- İde bir mukavva vardı. Mukavva açıl mıştı. Burada ve kapıda hiçbir kur- şun deliği ve izi yoktu. İbrahimin e sedinden çıkarılan kurşun Mustafa- nın tabancasına uyduğu hakkında ra İpor verilmiştir. Ben de hâdizeden sonta tabancayı muayene ettim. Yeni atılmıştı. Dün suçlu ve mevkuf Mus tafadan taahhütlü bir mektup al - dım. Bana şehadetim şeklinde direk tfler veriyor ve sen bü şekilde şeha- det edersen ben kurtulurum. Diyor du. Mektubu bulursam mahkemeye veririm. Reis bü ifadeyi okuduktan sonra suçlu Mustafa: — Ben mektup yazdım. Fakat bil diğini doğru söyle dedim. Dedi ve Si- livri karakol kumandanı Mustafa on başile jandarma: Ahmedin de çağırıl masını ve dinlenmesini istedi. Muha keme bunların çağırılması için başka bir güne bırakıldı. TEVKİFANEDE ; Bir Yaralama - Hâdisesinin Muhakemesi Sultanahmet sulh birinci ceza mah kemesi dün tevkifanede geçen iki ya ralama hâdisesini tetkik etti. Hâdi- senin davacıları da suçluları da ka- dındır. Üçü beyaz zehir kaçakçılığın dan mahküm olmuşlardır. Dün jan- darmalar mahkemeye suçlu Arap Me Mhatle davacı Ayşeyi getirdiler. Da- vacılardan eroin kaçakçılığı o suçile 8 ay yirmi gün hapise mahküm ©- lan Emine Ayten mahkümiyetini bi- tirdiği için serbest bırakılmıştır. Mahkemede bulunmadı. İddia şudur: Bu üç kadın mahküm tevkifanede bir koğuşta yatıyorlarmış. Bir sabah Arap Melâhat avucunun içine bir ji Jet sıkıştırmış, yatakta yatan Emine Aytenin yanına gitmiş ve: — Emine sen ne güzelsin, seni çok severim diyerek, yüzünü okşamıya başlamış. Bu sırada Emine Ayten yü zünde keskin bir şeyin gezdiğini, bi! Faz sonra da yastığının üstüne dam Miyan kanları görmüş ve hemen ba- girmiş — Yetişin beni öldürüyor. Mah - kümlardan Ayşe içeriye girmiş. Emi neyi kurtarmak isterken o da kolun- dan bir jilet yarası almıştır. Dün suç lu Arap Melâhat kendisini müdafaa #derken soğukkanlı bir ifade ile: — Bay hâkim bu kadın eroin müp telâsıdır. Tevkilanede eroin bula - mayınca kriz geçiriyordu. O sırada kendi kendisini yaralamış olacak. Ayşeyi de ben yaralamadım, diyor du. Ayşe işe hâdiseyi şöyle anlattı; — Emine Ayten bağırınca içeriye girdim. Yüzü, gözü kan içinde idi. Ayırmak isterken ben de kolumdan yaralandım. Fakat elindeki jilet mi idi, cam kırığı mi idi. Görmedim. Mahkeme davacı Emine Aytenin Şağırılmas için tehir edildi. Bi LİSMSİri DÖVME; Berber Mahmudu Beykozda Nasıl Dövmüşler? Dün Üsküdar asliye ceza mahke - mesinde yedi ay evvel Çubukluda ko miser Mecit, polis Fevzi, Bedri ve Bakkal Seydi tarafından yaralanan Beykozlu berber Mahmut Aksuların açtığı davaya devam edildi. Mahke - mede bütün suçlular bulunuyordu. Yalnız Fevzinin gıyabında duruşma ya devam edildi. Mahkeme geçen cel sede ilk tahkikatı yapan Beykoz müddelumumisi Şekip ile Beykoz ne karar vermişti. Dün bu şahitler dinlendiler. Müddelumumi Şekip şunları söyledi: — O gün tahkikatı ben yaptım, İd dianamede her şey yazılıdır. Suçlu - lar berber Mahmut Fevziyi evvelce mahküm ettirdiği için kendisinden mtikam almak maksadile tuzağa dü 'müşler, kendisini dövmüşler, ya- ralamışlar, karakolda başıma karpuz ve iskemle vurmuşlardır. Karakolun dıvarlarında ve döşemesinde kan iz leri tesbit ettim. Parçalanan karpuz ları da gördüm. Kendisi tanınmı cak bir vaziyette idi, Diğer şahitler de ayni şekilde şeha dette bulundular. Bu arada (davacı Mahmut teessüründen bir buhran geçirdi. Bayıldı. Ayıldıktın sonra muhakemeye devam edildi. Evvelce yalan şehadete bulunduğu için hak kında takibat yapılan şahit Murat dün tekrar dinlendi. İlk defa verdiği Madeye rücu etti ve Mahmudun ka- rakolda dövüldüğünü söyledi. Muhakeme gelmiyen şahitlerin ça ğırılması için başka bir güne bıra - kıldı. komiseri Hızır, baytar Nimet, polis| Hakkının şahit olarak dinlenmeleri. | HIRSIZLIK: Unuttuğu Ayakkabıdan Izi Bulundu Aksarayda Horhor caddesinde ©- turan Bakkal Ömerin 138 numaralı evinde 936 senesi şubatının on birin ci gecesi bir hırsızlık yapılmıştır. Ömerin paltosu ve tabancası çalın - mıştır. Hırsız işini görürken evde bir hareket sezdiği için, £ iskarpinlerini İçıkardığı yerde bırakarak kaçmış - tır, Ömer polise müracaat etmiş, bu iskarpinleri de göstermiştir. Polis tahkikat yapmış, sabıkalıları çağıra- rak ayaklarına bırakılan ayakkabıyı giydirmiş ve nihayet meşhur sabıka- lılardan Çariston Ahmet demiş ki: — Bu ayakkabılar Piç Mehmedin- dir, Polis henüz mahkümiyetini biti - rip emniyet müdürlüğü nezaretinde bulunan, ayni mahallede oturan piç Mehmedi: yakalamıştır. Ayakkabılar ayağına tam gelmiştir. Mehmet su- çu tamamen inkâr etmiştir. Fakat ayakkabıların ayağına uymasından hırsızlığı bunun yaptığına kanaat ge tirilmiş ve mahkemeye verilmiştir. Dün sabah asliye birinci ceza mâhke mesinde bu davaya bakıldı. Suçlu gelmediği İçin muhakemeye giyabin da devam edildi. Polis muavini Feh- mi, polis Hayrullah ve Nevzat şahit olarak dinlendiler, Hâdiseyi olduğu gibi anlattılar. Muhakeme gelmiyen bir şahidin çağırılması için başka bir güne bırakıldı. Üç Kafadarın Hırsızlığı Hüseyin, Kadri, Siruhi isminde üç kafadar 936 senesinin birinci ayının otuzuncu günü Şişhane yokuşunda bir eve girerek hırsızlık yapmışlar- dır. Dün asliye birinci ceza mahke- mesinde bu davaya bakıldı. Suçlu - ların üçü de mahkemeye gelmemiş” lerdir. Beşir isminde 213 numaralı bir polis şahit olarak dinlendi, Şa - hit: — Ben bu hâdiseyi bilmiyorum. Numaram 213 tür. Fakat ben bu nu AN İLAÇ NAKLEDEN BİR TAYYARE: Bir kaç gün evvel geleceğini yaz- dığımız Ju-Bayer ismindeki nakliye tayyaresi, dün sabah söst on birde Yeşilköy hava istasyonuna inmiştir. Bu münasabetle hava İstasyonun- da tayyareyi görmek üzere Türk ve Alman kolonisi yüksek mahafiline mensup birçok zevat, doktorlar ve matbuat mümessilleri davetli olarak bulunuyorlardı. Tayyare yere inince İçinden Ba - yer ispençiyari satış şubesinden Şom berg, serum şubesinden o Noyman, Pütent şubesinden Veber ve tayyare nin kumandanı Şlafkey çıkmışlar ve | müessesenin buradaki mümessille- rile davetliler tarafından karşılan - mışlardır, Bundan sonra tayyare kumandanı Şlafkey davetlileri sırasile tayyare - ye alarak kendilerine fenni izahat vermiş ve muhtelif uçuş intıbalarını anlatmıştır. Bu izahata göre Ju-Bâyer tayya - resi ilâç naklinde kullanılmaktadır. Dünyanın salgın ve sari hastalık mıntakalarına ilâç yetiştirmek üzere hususi bir şekilde inşa edilmiştir. Yapılış itibarile Junkers tayyare fabrikasının 3 motörlü Ju « 52 tipin- dedir. Çok büyük benzin depoleri vardır. Bir defada 2500 litre benzin alabildiği için hiç yere inmeden 2000 kilometre yol katetmektedir. Alet hem şük, hem de yolcu: alabilecek gibi yapılmıştır. Yolcu salonunda is tenildiği vakit yatak haline getirile - bilecek dört tane rahat koltuk var - dır. Iki tona yakın yük taşıyabilmek tedir. Rük kamarasında ilâçların bo- zulmaması için daima 10 derecei har rareti muhafaza eden tertibat var - marayı alalı henüz altı ay oldu. Eski den bu numarayı taşıyan polisi de tanımıyorum. Dedi. İmza da okunmu yordu, Mahkeme emniyet 3 Üncü şu- besi vasıtasile eski 213 numaralı po lisin adını sormuya karar verdi. Otellerde Hırsızlık Yapmış Sabık İzmir maliye tahsil müfot- tişlerinden Ragıp Meral geçenlerde muhtelif otellerden hırsızlık; yaptığı için tevkif edilmişti. Sultanahmet sulh birinci ceza mahkemesinde dün İzmirde memur iken kapı kırarken İ kanuna muhalif olarak haciz yapmak tan suçlu olarak ve İstinabe yolile sorgusu yapıldı, Ragıp Meral kendi sini şu şekilde müdafaa etti: — Haezi kanunt yaptım. Evrakı dosyasındadır. Kanuna aykırı bir harekette bulunmadım. Hâkim sorgu kâğıdının İzmir müddelumumiliği - ne gönderilmesine karar verdi. a el VAZİFEYİ İHMAL ; Şahit Hulüsi dır. BELEDİYE DAVALARI : Bir Katta Kaç Kişi Oturacak ? Sultanahmet sulh birinci ceza mah | kemesi dün Hukuk Gazetesi sahibi Ce vat tarafından belediye aleyhine ya pılan bir itiraz iddiasını tetkik etti- Cevadın Sirkecide ahşap bir otel bi nası vardır. Belediye bu binanın her bölüğünde ve her katında ancak bir âilenin oturmasına karar vermiştir. Belediye zabıtası memurları binayı teftiş ederlerken her katta birçok ailenin oturtulduğunu görmüşler ve Cevada para cezası yazmışlardır. Dün mahkemede Beya isminde bir kadın şahit olarak dinlendi ve şunla- rı söyledi; — Bize Edirneden yedi Kişilik bir akraba grubu misafir gelmişti. Co- vadın haberi yoktu. O sırada memur lar geldiler. Bunları kiracı sanarak ceza yazdılar, Başkası İmiş. | Dün asliye birinci ceza mahkeme bakıldı. Suçlu devlet matbaası an - bar memuru Şükrü idi. Mahkemeye gelmediği için gıyabında devam edil İdi. Matbaa memurlarından Mehmet Ali, ayniyat memuru Cemil şahit o- söyledi: ru İdim. O vakit ayrıldım. Hâdise tır, İhtimal şahit o, olacaktır. sinde bir vazifeyi ihmal davasına | SARHOŞLUK: Hâkim dosyanın tetkiki için muha kemeyi başka güne bıraktı, İçtikten Sonra da Hakaret Etmiş İzzet İsminde bir delikanlı geçen larak dinlenmişler, ve gayri mâmul | sene zilzurna sarhoş olmuş, gece ya- anbar memuru Hulüsinin çağırılma İrısı sokakta nâra atmış, komşuları sı için muhakeme talik edilmişti. |zararlandırmış ve rahatsız etmiştir. Dün, Aksarayda çorap fabrikası mü | Mahalle bekçisi Mehmet kendisini ka dürü Hulüsi Çatalca geldi şunları |rakola getirmek istemiş, üstelik ona da küfürler savurmuştur. Dün asliye — Bu şâhit ben değilim. Polise de |birinci ceza mahkemesinde bu da - söyledim. Fakat tebligatı bana yap -| vaya bakıldı. Polis Sinan Altayla ko tılar. Filhakika on sekiz sene evvel|miser İbrahim şahit olarak dinlendi ben devlet matbaasının adı matbaalİler. Mahkemede ne suçlu, ne de da- Amire iken gayrimamul anbar memu | vacı vardı. Şahitler: — Biz suçlu İzzeti geç vakit kara hakkında bir şey bilmiyorum. Yap-İkolda gördük, Çok sarhoş olduğu tığım tahkikata göre benden sonraliçin muayeneye göndermedik. Ne - matbaada bir Hulüsi daha çalışmış) zarethaneye koyduk. Bekçiye haka- ret ettiğini görmedik. Diyorlardı. Mshkeme gösterilen şahit Hulü-| Şahitlerden birisi gelmemişti. Mah sinin buldurulması için muhakeme İkeme bunun çağırılması için tehir e- yi başka bir güne bıraktı. dildi. sa) # Salgın ve sari hastalık mıntâkalarına ilâç yetiştirmek üzere hususi şekilde inşa edilen nakliye tayyaresi Yeşilköyde 'Tayyareyi görmek üzere istasyon- da hazır bulunan bütün davetliler, şereflerine hazirlanan büfeden ağır- Yanmışlardır. Tayyare İlk hamule ola rak Kızılayın sipariş ettiği on bin Uralık ilâcı getirmiştir. KONYADA: Kadın Yüzünden Yaralama Konya, (TAN) — Kadın yüzün - den kanlı bir vaka olmuştur. Ulu - ırmak Saka mahallesinde oturan ek- mekçi Mehmet, çoktandır takip et - İtiği Haticenin oturak âlemi yapıl - mak üzere zeytincinin Ali ve kömür- İcü Mustafa tarafından Ağzıbüyüğün İ Ahmedin evine götürüleceğini duy » #uş, Deli İsmaille Tokatlının Mus- tafayı alarak bunların yolunu kes - miştir. Neticede ekmekçi Mehmet, bıçakla Zeytincinin Ali tarafından ağır surette yaralanmıştır. Suçlular tutulmuştur. a ÖLÜM Anadolu Çimentoları Türk Ano- nim Şirketi veznedarı Ahmet Rıza Gökselin babası doktor Melek ve Manhaym Sigorta Şirketinin sabık müdürü merhum Hasan Tahsinin kardeşi manifatura tüccarlarından Mehmet Tevfik Göksel. uzun müd- dettenberl: müptelâ olduğu hastalık- tan kurtulamıyarak dün gece vefat etmiştir. Çenazesi bugün sant 14.30 da Şiş- li Osmanbey Afitap sokağı 13 numa- ralı hanesinden kaldırılarak namazı Teşvikiye camiinde kılındıktan son- ra Usküdardaki aile makberesine defnedilecektir. 11-5. 1938 RE Istanbul Radyosu ÖĞLE NEŞRİYATI: 12,30: Plâkla Türk musikisi, 1258 Havadis, 13,05: Plâkia Türk musikisi, 1340: Muhtelif plik meşriyatı, 1400 SON. * AKŞAM NEŞRİYATI: 17,00 İnkılâp tarihi dersi; Üniversi teden nakler, Yusuf Kemal Tengirşenk. 18,80: Spor gençlik bayramı: Konferans, Ekrem Özelmes, Yüksek İktırat ve Ti caret mektebinden. 18,45: Plikla dans musikisi. 19,15: Konferans. Eminönü Halkevi namına: Doçent Diş tabibi Fey zallah (Diş ve vitaminler)" 10,58: Bor- sa haberleri, 20.00: Nezihe Uyar ve af kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 2045: Hava zaporu. 20, 48: Örer Rızu tarafından ö lev. 21,06 Kilsik Türk mı Halil ve arkadaşları bar Ayer) 2145: ORKESTRA: 1 — Siravsi Dansöz viyepüvaz, 2 — Sansu » al 3 — Çay er Külotta: Korşa, 1215: Ajans haberleri, 2230: Plâkla sololar, Opera ve operei parçaları, 22,50 Son baberler ve ertesi günün programı. 23,00: SON. SENFONİLER: 2130 Viyana: Senfonik konser (Ans ton Bruckner). HAFİF KONSERLER: 7.10 Berlin inan dnlgan: Küçük mus ki parçaları (8,18 keza) 10.45 Berlin kı #a dalgası: Karışık halk musikisi 12 Ber lin kisa dalgası: Karışık program 13 Bef lin kısa dalgası: Karışık program 19 Berlin kısa dalan: Hafif musiki (14,18 devamı) 1325 Bilkres: Plâk musikisi 14/40 Bükreş: Mendelin ofkestrası 1718 Berlin kısı dalgası: Ikbahar havalari 1145 Berlin kısa dalgası: İşsonu kense ri 18.10 Prag: Talebe korosu 19 Peştet Çikân musikisi 2005 Bükre Karıpk konser 21,15 Bükreş! Akşam konseri 23 Berlin kısa dalgası Elefif musiki 2220 Prag: Çek eserlerinden konser 2248 Bükreş Karışık musiki konseri DANS MUSİKİSİ: 10.16 Bükreş 21.20 Viyana (Dens ve hafif musiki) 23.30 Peşte ———— MEVLÜDÜ ŞERİF Vefatını teessürle © bildirdiğimiZ Bay Mustafa Çanakçılının vefatının 40 ınct günü maünasebetile ruhun ithaf edilmek üzere mayısın 15 inei pazar günü öğle namazından sof sant bir buçukta Beyazıt camiindö mevlüthan Hafız Kemal ve Hafif Rıza, taraflarından mevlüğu şerif &| © kunacaktır. Arzu edenlerin teşrifle” ri rica olunur. Merhum Mustafa Çanakçılı gileti efradı, Karagümrük Tdman Yurdu müsa- meresi, Ses kraliçesi Hamiyet Yüce- ses konseri, Sanatkâr Naşit ve ar- kadaşları SEVDA ILACI KOMEDİ 3 Perde, Varyete, düet, solo, raks. © Nafıa Vekâletinden: Eksiltmiye konulan iş; 1 — Tokatta Kazovasının sulanması için yapılacak Gömenek ti lirâdir. regölâr ile sulama kanalı inşaat ve sınai imalâtı, keşif bedeli 1,225,000 | 2 — Eksiltmeye 10-6-938 tarihine rastlıyan cuma günü saat 15 te Nafıa Vekâleti şular umum müdürl da İçapalı zarf usulile yapılacaktır. mesi, mukavele projesi, bayındırlık su eksiltme komisyonu odasın” 3 — İstekliler, eksiltme şartns | işleri genel şartnamesi, fenni şartn8 me ve projeleri 50 lira mukabilindesular umum müdürlüğünden alabilif ler, 4 — Eksiltmiye girebilmek için isteklilerin 50,500 liralık muvakkat teminat vermesi ve 400 bin Wralık Nafıa su işlerini veya buna muadil | Nafıa işlerini taahhüt edip muvaffakıyetle bitirdiğine ve bu kabil nafıl işlerini başarmakta fenni kabiliyeti olduğuna dair Nafıa Vekâletinden 8" lnmış müteahhitlik vesikası ibraz etmesi, isteklilerin teklif mektupları" mı ikinci maddede yazılı saatten bir saat evveline kadar sular umum mü dürlüğüne makbuz mukabilinde vermeleri lâzımdır. Postada olan gecikmeler kabul edilmez. (1342) (2673) Devlet Basımevi Dir Miktarı Nevi 39 ton Harta ve duvar levha- ları kâğıdı. ektörlüğünden : i Muhammen bö- Muvakkat te” deli minatı 27,550 lirs 2066,25 lira Okul ders kitapları ile tarih ve coğrafya duvar hartaları anatomi duv#f levhaları için lüzumu bulunan yüzde 30 şifonlu 27/28 kiloluk 57 x 87 boyunda 24 ton ve 37/38 kiloluk 68 x 100 boyunda 15 ton ki çemsf 39 ton kâğıt kapalı zarf usulile sat; ın alınacaktır. Eksiltme 25-5-1938 çarşamba günü saat 15 te İstanbulda Devlet B” sımevinde yapılacaktır. İsteklilerin basımevimiz veznesine yatıracaklaf” ilk pey akçesi makbuzları veya bu miktar banka teminat mektupları birlikte o gün saat on dörde kadar teklif mektupların Devlet Basım. idare komisyonu başkanlığına tevdi etmeleri lâzumdir. Şartname, parasız olarak direktörlüğümüzden alınabilir. (2610) Askeri Tıbbiye Okulundan: Askeri Tibbiye okulunda mevcut 1824 çift fotin 869 terlik 800 cu“ 630 teneke, sandık ve saire 16 kalem eşya 13 Mayıs 938 cuma günü “ at 10 da Beyazıtta okul binasında açık arttırma ile satılacaktır. Hi nin tahmin bedeli 208 lira 27 kuruştur. İlk teminatı 15 lira 63 kurut”. Eşyalar Okul binasında görülebilir. gelmeleri. (829) (2369) di i mi yo” belli saatte