Bn. Pittard'ın Konferansı 10 “BALATTAKİ FACA Iki Ev Çöktü, Ankaz TAN I Daladye Kabinesinin (GAŞMAKALEDEN MABAT) Dış Siyaseti Uyanan (Başı 1 incide) Fransa demokratlar birliği namına söz almış (Başı 1 incide) ve umumileştirilmiş enflâsyon yeri- ne bir milli müdafaa istikrazı derpiş eden proje, lehine rey vereceğini söy | vasala yolu tehlikeye düşmüştür. İn- lemiştir. giltere tek başına yürümeye başla- 4 Çinlile Ge 'İsinan şehrir lar, taarruzları için iyi bir vaz vakkat bir zam mişlerdir. Altında Iki Çocuk Oldü Facia yerinin dün Dün sabah saat 9 sularında, Balat- ta iki ev yıkılmış ve içinde bulunan-! İki Adille Davudun cesetleri çıkarıi- lardan iki çocuk ölmüş, iki kişi de ya Talanmıştır. Faciaya sebep, son yağan yağmurlar dolayısile, evlerin arka - sındaki toprağın kaymasıdır. Hâdisenin tafsilâtı şudur; Balatta Hacı İbrahim sokağında, on sene evvel Selânik muhacirlerinden Yusuf kızı Şevkiyeye verilen 41 ve 43 numaralı evler, meyilli bir arazi üze- rine kurulmuştur. Bu evlerin önünde ki bahçe dolmadır. Bu-bahçenin altı- na rastlıyan kalpakçı çeşme sokağın- da Zehranın 11 ve Ege vapuru kaptan Jarından Tahsinin 13 numaralı evleri yardır. Şevkiyeye ait olan dolma bah- çenin seviyesi, bu iki evin damlarını aşmaktadır. Dün sabah, saat 9 sularında Kal - pakçıçeşme sokağı civarında oturan - Jar ani olarak müthiş bir gürültü duy muşlar ve derhal evlerinden dışarı fırlamışlardır. Ses gelen tarafa doğru koşuşanlar, kaptan Tahsinin ve Zeh- ranın evlerinin bir yığın enkaz haline geldiğini görmüşlerdir. Evlerin arka- sındaki dolma olan bahçe o kadar kor “ünç bir şekilde kaymış ve iki evi al- e. top” anlar, ortadaancak bir iki tahta par çası ve koca bir yığın topraktan baş-| Yapılan keşifte, bu sokak üzerinde ka bir şey görmemişlerdir. Vaka, derhal polise ve itfaiyeye ha ber verilmiş, yetişen memurlar enka- zı kaldırmıya başlamışlardır. Orta Avrup (Başı 1 incide) İ son kânundanberi risale tevziin- den dolayı yüzden fazla adam tevki edilmiştir. AVUSTURYADA : Berlinden bildiriliyor — Essen'de intişar etmekte olan nasyonal Çay-| tung'un Viyanadan öğrendiğine göre | Avusturya makamatı, Avusturya hat | yı bozmak için yapılmış olan ve Nas tınm müddeisi olan Arşidük Otto dö Habsburg hakkında bir tevkif mü zekkeresi ıstar etmiştir. Bü tedbirin sebebi, Arşidükün ecnebi gazetecile- rine beyanatta bulunarak “Tazyike maruz kalmış olan Avusturya halkı- nin imdadına koşmak,, tan bahset- miş olmasıdır. Londradan bildirildiğine göre, Deyli Herald gazetesi, eski Avustur- ya başvekili B. Şüşnig'in şahsi dostu olan B. Boşlun fotografileri emin bir mahalde mahfuz olan dosya ile yakında Nevyorka gideceğini ve o- rada B. Şuşnig lehinde Amerikanın kuvvetli katolik cemiyetlerinin yar- dımını sraştıracağını bildirmektedir. Gazete muharriri, dosya ile bir- likte Avusturyadan kaçmıya muvaf- fak olmuş olan B. Zernatto'nun ha- Mhazırda sahte bir nam altında İtal: yada ikamet etmekte olduğunu ilâve etmektedir. B. Zernâtto, Nazilerin faaliyetleri hakkında dosyada bulu- han malümata karşı büyük bir alâka göstermekte olan B. Mussolini ile mü teaddit temaslarda bulunmuştur. Berlin, 13 (A.A.) D. N, B. bildiriyor: Londrâda çıkan Deyli Herald gaze tesi, büyük harflerle. Şuşnigin gizli vesikalarının Zernatonun mutemet bir adamı vasıtasile İngiltereye geti- rilmiş olduğunu bildirmekte ve bu | Par Alman milletine itimatla sabahki manzarası Erikazın altından ilk olarak kap - tan Tahsinin oğulları 7-8 yaşlarında- mıştır. Biraz sonra da, Tahsin kapta- pin kızı 12 yaşındaki Muammer ve ev de misafir bulunan akrabalarından Enver ismindeki çocuk baygın bir bal de yaralı olarak çıksrılmışlardır. Mu asmmerin kaburga kemikleri kırılmış tır. Enverin yarası hafiftir. Yaralılar derhal Balat Musevi hastanesine kal- dırılmıştır. Müammerle Enverin ba- yatı mucize kabilinden büyük bir te- sadüf eseri olarak kurtulmuştur. Bu iki çocuk, çöküntü esnasında büyü- cek bir dolabın altında kalmışlar, ko- ca ev enkazının tazyikinden bu su- retle kendilerini kurtarabilmişlerdir. Yine büyük bir tesadüf eseri olarak | Zehranın 11 numaralı evinde kimse bulunmuyordu. Sabahleyin erkenden, ev halkı çıkıp işlerine gitmişlerdi. Hüdiseye el koyan müddetumumi muavini Necati tahkikatla meşgul - dür. Keşif yapılmış, şahitler dinlen- miştir, Yıkılan iki ev meyfili bir satih üzerinde bulunuyordu. Temelleri de pek sağlam olmıyacak ki, arkadan yüklenen büyük toprak yığınına ta « İP tür. ki dört evin ve tepedeki bir evin da- ha inhidama maruz bulunduğu görül- müş ve tahliye edilerek mühürlenmiş tir. Nazileri a INazıleri dahi bulunmakta olduğunu ilâve ey- lemektedir. Bu haber, tamamiyle yalandır. B. Hitlerin böyle herhangi bir mektubu mevcut olmadığı gibi cenubi Tirol Nasyonal - Sosyalistlerine verilmiş herhangi bir talimat ta mevcut de- ğildir. İngiliz gazetesinin bu hareke- ti, şayanı takbihtir, Bu hareket, hava yonal «e Sosyalizmin hariçteki bazı düşmanlarının mücadele usullerini a- çıkça göstermekte bulunan bir teşeb büsten başka bir şey değildir. ALMANYADA UMUMI AF: Berlin, 13 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Iyi malümat almakta olan maha- (1, eski umumi erkânıharbiye reisi general Von Friç'in Hitler'in dojğu- munun kırk dokuzuncu yıldönümü | münasebetile bütün Almanyada ilân edilecek olan geniş affı umumi müna sebetile 20 nisanda tekrar orduya &- lmacağını tahmin etmektedir. Salâhiyettar mahafil, aralarında rahip Marten Nimoeller de bulunan ve kehanetlerde bulunduklarından dolayı hapse atılmış olan rahiplerin de plebisit ferdasında Nazi zimam- rını göstermesi lâzım gelen af kara- rından müstefit olacaklardır. NAZİLERE BİR CEVAP : Cenubi Afrika Adliye nazırı ve Başvekil muavini general Smuts, bugün Almanların cenubi garbi Af- rika hakkındaki iddialarını mevzuu bahsederek Cemubi Afrikanın Umu- la Mebusan meclisi, Fransanın 1939 senesinde, Nevyorkta açılacak olan beynelmilel sergiye iştirak etmesi için yüz altmış milyon frank kredi- yi kabul etmiştir. Fransa - İtalya yakınlığı Başvekil Dalâdye, bugün Harici- ye nazirı Bonne ile uzun bir mülâ- katta bulunmuştur. Bu mülâkat etrafında alınan ma- bir elçi tayin eylemek mi, yoksa daha önce bir delege göndererek iki memleket arasındaki bazı ihtilâfları halletmek mi muvafık olacağı meselesi tetkik olunmuştur. Eer ne şekilde olursa olsun Fran- sa İtalya İle normal münasebetler te- sis etmiye ve İtalyan imparatorluğu- nu tanimak hususunda İngilterenin Milletler Cemiyeti nezdinde yaptığı teşebbüse müzaherete karar vermiş| bulunuyor. Londra, 13 (A.A.) — Londra dip- lomatik mabfillerinden öğrenildiğine göre, Fransız hükümeti, Habeşistanın Italya tarafından ilhakı meselesinin Cenevrede müzakeresinde İngiltere- nin hattı hareketine muvazi gidiş takip edeceğini Londrâya bildirmiş- tir. Evening Standad gazetesinin ver- diği bir habere göre, yeni Fransız hariciye nazırı Bonne yakında Lon- drayı ziyaret ederek Çemberlayn ve Halifaks ile şahsan temas edecektir. Paris, 13 (A.A.) — Ticaret Bakan - lığı direktörlerinden B. Alfan, Pran- sız - İtalyan ticaret müzakerelerine memur Fransız heyetini idare etmek üzere dün akşam Romaya hareket et» miştir. Roma, 13 (A.A.) — İtalyan - Fran- sız ticaret görüşmeleri neticelenmek üzeredir. Anlaşma, perşembe ve ya - but en geç cuma günü parafe edile - cektir. * Paris, 13 (A.A) — Cümhuriyetçi malanyeyim za. kadan den B. Pol-Bonkur, Sosyalist partisi genel sekreterine bir mektupla mü- racaat ederek yeniden sosyalist parti sine aza kaydolunmasını talep eyle - miştir. Mali projelerin esasları Finans bakanı Marşando, mali proje hakkında finans komisyonun- da yaptığı beyanatta, geniş salâhiyet leri ne bizzat kendisinin de muhalif olduğu Kayyo kontrolü, ne Fransa bankası altın mevcudü kıymetinin yükseltilmes ve ne de sermaye üze rine vergi için kullanmıyacağını söy- lemiştir, Hâmiline yazılı eshamın tahviline gelince, Bakan bunun için hususi bir lüyiha vermek niyetinde bulunduğu” nu ve rant ve âmortisman hakkında B. Blum'un projesinde yazılı hüküm- lerden hiçbirini düşünmediğini bil dirmiştir. Bakan, bundan başka, kanuni s#kerlik hizmetine tâbi olmıyan ve &yni zamanda kazanç vergisi veren vatandaşlardan hususi bir sürtaks al mak tasavvurunda olduğunu söyle- miştir. Hububata gelince, hükümet güm- rük resmini indirmeyi aslâ düşünme mekte, bilâkis milli mahsulü himaye için bazi mahsullere ait resimleri art tırmayı derpiş etmektedir. B. Marşando'nun obeyanatından sonra, komisyon, geniş salâhiyetlerin müddeti ile meclis devresinin geri kalan müddeti arasında teadül tesis eden ve bunun 12 hazirandan evvel olmamasını tesbit ve herhalde 31 temmuz olarak tahdit edilen bir ta- Gil teklifi kabul edilmiştir. Grevler sona erdi Dün de haber verdiğimiz gibi hü“ kümete ait tayyarelerde bugün me- sai başlamış ve bu suretle son yirmi dört seat zarfmda vaziyet salsha doğru gitmiştir. Hükümet amelenin ücretini yüzde yedi arttırmış, 40 sa- atlik hafta yerine 45 saatlik hafta kabul edilmiş, ve fazla mesai saatle- ri için normal Ücret üzerinden zam verilmesi karar mi harp sırasında büyük fedakârlık» Hususi fabrika sahiplerile de mü miş ve müşterek emniyet fikrine ar- ka çevirmiştir. Rusya, kendi işlerine dalmıştır. Fransunın müttefik san- dığı memleketler birer birer savuşup gitmişlerdir. £ Fransanın Almanya hakkındaki bütün korkulu rüyaları İbirer birer çıkmıştır. Böyle bir harici tazyik karşısında anarşi devam etseydi her Şeye rağ- men diktatörlüğün şu veya bu şek- İlümata göre, Italya kralı ve Habeş|lini beklemek lâzım gelecekti. Ser- iimparatoru nezdine derhal maye İle amele arasındaki uçurumu başka türlü doldurmak imkânı bu- Tunmıyacaktı. Bırin Fransada mahdut bir Zaman için, gayet muhdut şe- kilde bir diktatörlük tecrübesi yapı- lıyor. Bu tecrübenin muvaffakıyeti, sermaye ile amele arasında tamami le milli bir köprü kurulmasına bağ- lıdır. Sosyalistlere dayanan halk cephe- si bükümetleri, ameleyi memnun et- meye ve içtimai haksızlıklara çare aramaya kıymet veriyorlardı. Bunun üzerine sermaye korkuyor, kaçıyor- du, Sermayenin tedavülü durunca; kan devranından mahrum kalan bir bünyede ne gibi rahatsızlıklar baş- gösterirse bunlar hepsi ortaya fırlı- yordu. Aksine olarak sağ tarafa dayanı- ınca işçiler, işi gücü bırakıyor, bir gürültü âmili oluyorlardı. Şimdi Daladye kabinesi, ikisinin ortasını, milli bir zaviyeden arıya - caktır. Hem sermayeye emniyet his- si vererek kaçan Fransız sermayele- rini geri getirmeye uğraşacak, bem de işçileri hoşnut etmeye, birtakım zaruri fedakârlıkları gönül hoşluğu ile karşılamalarını temin etmeye ça- hşacaktır, İki zıt kutup arasında bir barış va- ziyetine kolay kolay varılamaz, fakat iyi niyetle hareket edilir ve harici tazyikten, milli birlik kurmak bakı. mından, iyi istifade olunabilirse bel- ki'de bir mütarekeye varılacaktır: Ahmet Emin YALMAN Şu günlerde Viyanada Neler Görüyoruz (Başı 7 incide) “— Bunu güçlükle bulabildim, dedi, hattâ geçende bir Türk 50 şilin, yani 15 lira verdiği halde bir Türk rozeti bulamadı. Şimdi- lik bunu al, yarın başka bir tene daha buluruz belki. Sokağa ( çıktım. Kimsecikler yok! Vaktile her köşe başından bir musiki dalgası taşan Viyana, san- ki ölü, Vaktin geç olmasına rağ- men Nazi işaretli gençler ertesi gün gelecek olan Hitler'i karşıla- mak için yapılan takları süslemek le meşgul, Onlardan ve polislerden başka kimseye rastlanmıyor gibi. Kahvelere bakıyorum: Bomboş. Bu halile Viyana harp esnasında 've İşgal altında bulunan bir şehir manzarası arzediyor. ——————— nesinin mebusan meclisinde aldığı iti mat reyi ve bu kabineye gösterilen hüsnükabul burada büyük bir mem niniyetle karşılanmış ve bu keyfiyet borsada da tesirini göstererek dün 160,12 de kapanan frank bu sabah 158,50 ye yükselmiştir. Gazetelerin mütaleaları Paris gazetelerinden Ekselsiyor hükümetin muvaffakıyetini “parlak,. bulmaktadır. Pöti Pariziyen, bütün memleketin meclis tarafından tutu- Jan hattı hareketi tasvip ettiğini söy- lüyor. Figaro riyor ki: “Hükümet, icraatile, Fransız orta sınıfının hissi» yatına mukabele etmesini bilirse, istikbalinden emin olabilir. Bu #tik- bal, kendi icraatına bağlıdır.,, Umanite: “Irticam ve faşizmin manevralarına rağmen, halk cephesi müttehit kalmaktadır. diyor. Bayan Pittard konferansını veriyor (Başı 1 incide) terdiği faaliyetlerdir. Bu faaliyetlere sit kendisinin tabolunmuş preistorik etütleri de vardır. Gerek Dobruca Türkleri arasında profesörle birlikte yaptıkları antro- İpolojik araştırmalar ve gerek üç de- ia geldikleri memleketimizde yap- tıkları tetkikler kendilerinin ilmi fa- aliyetine en güzel birer misaldir. Geçen seneye kadar Cenevre kız lisesinde edebiyat dersleri veren Bayan Pittard'ın asıl büyük kıymeti edebiyat âlemindeki varlığıdır. Bu- İrada adı Noğlle Roger'dir. İ Noelle Roger daha on dokuz ya- şında iken ilk eserini yazmakla ede- bi varlığını ortaya koymuştur. Bu & serinden sonra bastırmış olduğu ro- men ve tiyatro piyeslerinin sayısı o- tuzu bulmaktadır. Bunlardan başka birçok tanınmış mecmua ve gazeteler de de yazıları vardır. Bayan Noelle Roger'nin bu yüksek kıymetlerinden başka bir de büyük meziyeti, bizler için (kıymeti belki İhepsinden üstün bir hususiyeti de vardır ki o da bizleri, Türkleri çok sevmesidir. Bu sevgi öyle herhangi bir romancının fanteziye kaçan bir hissi değil, bilâkis içten gelen çok $ö ani ri EYMUÜE büyüğümüzden, en ücra köylü- müze kadar onun Türke, Türklüğe karşı büyük bir hayranlığı sonsuz bir sevgisi vardır, Noelle Roger'nin bize karşı olan bu hislerini bazı eserlerin- de de görürüz. Bayan Noelle Roger eşi ile birlikte yaptığı uzun tetkiklerle ırkımız hak- kında edindiği ilmi kanaatini kalbi duygularile de mezcederek demiştir ki; “Ben 'Türkiyede ayni ırktan oldu- Zumuzu en iyi hissederim.,, Bu sözler üzerine çok alkışlanan Bayan Pittard “Noelle Roger” Fran sız kadın ediplerini edebiyat âlemin- de olduğu kadar cemiyet hayatında da çok yükseltici rolleri olduğunu anlatmış ve Madam dö Ranbuye'den ve bilhassa Madam dö Sevinye'den İ bahsetmiş ve onun o kızına yazdığı İmeşbur mektuplarından bazı parça- lar okumuştur. Saat 17 de konferansına nihayet vermiştir. Kendisine kız talebe namı na güzel bir buket takdim edilmiş, Bayan Pittard buketi veren kızı ku- caklamış ve bu sahne çok alkışlan - mıştır. şerefine bir çay ziyefeti verilmistir. Profesör Pittard'ın konferansı Profesör Pittard dördüncü konfe- ransını dün Üniversite konferans sa- lonunda vermiştir." Profesör dünkü konferansında, beşer ırklarını müta- leaya başlamış ve en eski beşer iske- letinin vesikası olarak Heidelberg ci verilen alt çene olduğunu söylemiş ve sözüne şöyle devam etmiştir; — Musteriyen devrinin soğuk pe- riyoduna ait elimizde birçok insan bakayası vardır. Bu bakaye bize bu olarak yeniden tayin imkânını ver- miştir. Bü insan, bizim gibi, tam dik olarak duramtıyordu. Sağ elini kulla- nıyordu. Adaleleri ve gövdesi pek kuvvetli idi, Elleri ve ayakları büyük tü. Kısa boylu idi. Bu adama (Nean- dertali adı verirler. Bizim bu ırktan geldiğimizi tasavvur etmek güçtür Konforanstan sonra, Bayan Pittard a devrin insan tipini kati ve müspet, Haber alındıj Şantung'un cer kıtaları gönderi kıtaların hedef) çok şüphelidir kale hatlarını | Şansideki Çu yeni muvaffakı cümle Şansinin ve Pinglu'yu 3 dir. Cenubi Çinde mamiyle ortada Birkaç kere « yet Çinlelerin Kvangteh şehri) habirlerinin bili lar, bu mıntaka ken 300 köye : yangınlar esn yanarak ölmüştü Şanghaydan, lınan haberlere harp gemisi Fı nehri mansabin Diğer tarafta resi Fuşov ve K bardıman etmiş Çinin uzı kori Londra, 13 ( Chamberiain di si reisi B. Sunf mede bulunmuş Sanıldığına g Japonyaya karı harbi için Çine minine çalışma B. Sunfo n ne böyanatta b ihtilâfının, doğ sülhünü elâkad mutaarrızı tard müddetçe harp miş ve ezeümle Şunu da hatırlı yetler, Uzak Şi ler tabşit etmi an ven ter, Yaponyanın ve barı arar lerdir. . Görüy harbinin arifes tile sözlerine ni Paris, 13 (A, zetesine Mosk, göre Mongol hi yaresi Çine gö Büyük bir kurulma Berlin, 13 (A tinin merkezi Mongolistanın metinin reisi P ki beyanatta Ki “Halen eçnel bulunmakta ol va elen büyü! kurmak istiyo: kümeti, fedei ırkı denir. Bu boylu bir insa; bazı Berberileı daki Ganş'lar benzer tipler çi ( Profesör bu varında bulunmuş olan ve Mayer adı |ırkından bal tirdiği Birçok gün biyoloji Tonunda saat gelecektir. Pe 18 nisan paza: debiyat fakültl sinde “Sosyol konferansını