23 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— »- 3-938 SŞEYH SAMİ L YAZAAnNZ a— 1875 senesinde, Londrada basıl- /— TMiş olan “Şarkta, İngiltere ve Rus Ya” ismindeki kitabın 264 üncü Sayfasında, aynen şu satırlar yazı- hdu- « Bu uzun kahramanlık müca- İ ııeı'!lıaı'ımn menkıbeleri, her İngili- Ş takdir, heyecan ve teessürünü '“Celbe istihkak kesbetmiştir...'Evet; adamlar, ancak kendileri.. ve &hcak vatan ve istiklâlleri için cen ketıîlleı' Ve ayni zamanda hiç far- olmadan, İngilterenin Hin- daki hâkimiyeti için, Rusla- "'” Önüne metin bir set çektiler.,, (Henri - Ravlinsin'in) tabirile; dığl.ılıu' müdafaada sebat ettikle Ti müddet zarfında, Rusların isti- lâ dalgalan önünde, kudretli bir teşkil ettiler. Lâkin bu ka- | tim mücadele meydanından çekil- Mecburiyetini hissedince derhal İndis nehrine doğru ta- im ettikleri istilâ hareketi için, askeri ve ne de tabii, hiç bir kalmadı.” |, Bu satırlar, yalnız Kafkas Türk ’“'inın tarihinde değil, büyük Türk Wnde de yer alabilecek kadar ve kıymetlidir. şte size, uzun ve karışık bir y ) F Ekat siz, tanhin bu uzun sayfa- R !nalü.ınıtı nazaran ilk temas B uncu asırdan hncîı)or W Müsam 914 üncü yılında, (Var- ) lardan mürekkep bir (fırkai #riye), (Dinyeper) nehri ağzın- l hareket ediyor.. (Don) ve (Vol 'a heı'ıirleri tarikile, Hazer denizi- m“uıyor Bu kuvvetin gemileri, k“daî- nehrinden (Volga) nehrine karada sürüklenerek geçiri- "1' Bu çetin yolculuktan sonra, M larla Kafkasyalılar, ilk defa te bt geliyor. Fakat bu meşakkatli .h:" Ruslara hiçbir fayda temin Yor. Ti A senesi:ıde ayni yoldan ikin- Ğ kuvvei seferiye görünüyor. da, Hazer sahillerinde Kaf halkı ile temas ediyor... Lâkin | h da Kafkasyaya giremiyor - Cenuba doğru iniyorlar. (İran) %linden bir kısmını zaptediyor | % Araplarla muharebeye girişi- ' aiı- lar. Bu da, böyle geçiyor. mMüddet sonra, (Prens Svia - | q%’ kumandasındaki istilâ or- karadan cenuba doğru yürü- | ıqu(xoba.n) sahillerine kadar zap Or.. Bu zaferden aldığı cesa- Mdıha aşağılara kadar iniyor.. khln (Çerkes) adını taşıyan kabi- , Cetleri olan (Yası) ve (Kuruğ) .Ö '€erile cenge girişiyor. ğ n::ıhdm onuncu asrı nihayetle - a. ” Rusya halkına hrsitiyanlığı ettiren (Büyük Prens Vlad- ş.kude Çerkezlerle ikinci ve sü- bir harbe atılıyor. Çerkesle- 'Hılni başabaş bir düelloya da hNh"ek korkunç bir çarpışma ne de yere seriyor.. Bazı ufak te I,.kl:llxvaffakıyetler elde ediyor. bu muvaffakıyetler de, Rus ; hqy '“rekh bir menfaat temin et- MACA A AAA r ? B u ufak tefek taarruz dalga- hdaı- ları, on altıncı asrın sonları vakit vakit beliriyor. An '“ Var ki, hepsi de Kaf dağla- ! ı.l_::;klennden ileri geçemiyor.. | kuvvetleri, Fafkaslıların hç,uy“ılil'mn'ı ayakları altında çiğ 9r, keskin kılıç darbelerile e- K Bidiyor. Sya için asıl büyük tehli- altıncı asır hitam bulurken Bu büyük tehlikeyi do- Wet (Kazak) lardır. lnr) o tarihte, Rusyanın da ve Lehi ı». ı—ı,“.':or yet değişti. Artık, Rusların Aras — ZİYA ŞAK Şamilin ı:engâver arkadaşları, Dağıstanın sarp kayalıklarında istirahat halinde.. civarında — yerleşmişlerdir. Hür, müstakil pervasız bir kütle halin- de yaşıyorlar. Ne hükümet teşkilâ tı ve ne de devlet kanun ve nizamı bilmiyorlar. Şehir, kasaba ve köy lere de girmiyorlar. Bütün hayat- larını, kendi deri çadırları altında, kara, deniz ve nehir avları peşinde geçiriyorlar. Ve, yaşadıkları mu - hitin komşularile bol bol harbedi - yorlar. Lehistan nükümeti, Moskova dü kalığı, bir müddet bunların saldırış larından âciz kalıyorlar. Çetin ve sürekli mücadelelere katlanıyorlar. Bir hayli fedakârlık ediyorlar. Bu başıboş insan sürüleri üzerinde yap tıkları maddi ve mânevi tesirlerle yavaş yavaş onlara medeniyet ve din hissi veriyorlar. (Çarlık) teşekkül edip biraz da kuvvetlendikten sonra, mahirane siyaset manevraları başlıyor. Le- histan krallarının hatalı hareketle- ri yüzünden Kazaklar, Çarlık tacı- nın etrafında toplanıyor. Ve artık Kazaklar, Çarlığın tabit bir ordu- su ve en korkunç bir kuvveti olu- yor. : arlık; bu heybetli kuveti, büyük bir maharetle idare ediyor. Osmanlı hükümeti, Lehis- tan Krallığı ve Kırım hanlığı ile giriştiği uzun muharebelerde, dai- ma kazakları ileri sürüyor. Ve on- lara, her harpte, büyük mikyasta (yağma) imtiyazı veriyordu. Kazaklar, her yerde kıyasıya harbediyorlardı. Ve harplerde de ne teslim oluyorlar; ne de teslim olanlara aman veriyorlardı. Yalnız harbi kazanmıyı. elleı'ıne geçen ga “ 4 j Rusların Kafkasya ile İlk Temasları Başlıyor larının hudutlarına yerleştirmeyi tercih ediyordu. Büyük kütleler halindeki Ka - zak kuvvetleri, Lehistanın şark hu dutlarına, ve Rusyanın cenubunda ki Osmanlı sınıflarına yerleştiril- mişti. Ve bunlara, yerleştikle- ri mıntakaların komşu arazisi gös terilerek: İşte, size refah ve saadet vere- cek münbit ve feyizli topraklar.. Onları yavaş yavaş ele geçiriniz. Servetinizi tezyit ediniz. Denilmişti. Kazaklar; Çarlığın programını büyük bir dirayetle tatbik etmiş- ler.. Bir taraftan Lehlileri, diğer taraftan da Osmanlıları yavaş ya- vaş geri sürerek Çarlığın hudutla- rını genişletmişler.. Avrupadaki (Büyük Rusya) yı vücuda getirmiş- lerdi. leride bahsedeceğimiz hâdi- satta çok mühim roller ala- cak olan Kazaklar hakkında, daha pek çok şeyler söylenebilir. Fakat biz, muhterem karilerimizi yorma- mak için bu bahsi de ihtisar edi- yoruz. Ve, senelerce Kazakların ta rihleri, hayatları üzerinde tetkik- ler yapmiş olan bir İngiliz muhar- ririnin bir mütaleasını şöylece hü- lâsa eyliyoruz: (Kazaklar, cesaretleri, çeviklikle ri, yüksek derecedeki harp kabili- yetleri ile Çarliğa büyük hizmet et- tiler. Çar hükümetinin hudut bek- çiliği, akıncılık, casusluk vnzifesini derühte eylediler. Bunlardan bisz Mhorm — yani, Zu - paroz kazakları - Çarlığın hâinane entrikalarına gücenerek muhalif bir vaziyete geçmek - ve hattâ, Os- manlı hükümetine iltica etmek - le beraber, diğer kısmı, Çarlara ve onların hükümetlerine derin bir sa dakat ve merbutiyet gösterdiler. Ve, Çarlık ile düşmanları arasında aerbrE:K ©O©NS0 M BORSAL'ARDAİ: Frankta Yine Düşüklük Görülüyor Frank tekrar düşmiye başlamıştır. Evvelki gün bir sterlin 161,70 frank. kapanmış iken dün Londra borsasın- da tekrar iki frank düşüklük kayde- dilmiştir. Açılış fiyatı 163,46 frank- tır. Bir sterlin karşılığı 4,9618 dolar bildirilmiştir. Paris borsasında Üni- türk, 360 franktan satılmıştır. Bor- samızdaki Ünitürk muameleleri 19, 20 - 19,25 lira arasında geçmiştir. As- lan çimentosu 12,90 liradır. Diğer milli tahvillerde muamele olmamış- tır. Zahire Borsasında Dün zahire börsasında tüccara ait iki vagon buğday ile Ziraat Bankası- nın yumuşak buğdaylarından yüzde yetmiş beşi 5 - 6 çavdarlı ve müteba- kisi yüzde 20 çavdarlı olarak kilosu 5,28 kuruştan, yüz elli bin kilo satıl- mıştır. Tüccar malları 5,30 - 5,32 ku- ruştan verilmiştir. ZİRAAT: Bu Sene Meyvalar Bol Olacak Anadolu ve Trakyadan alınan son haberlere göre, kışlık ekinler yurdun her tarafında çok iyi görünmektedir. Havaların ilik devami yüzünden mey va ağaçlarının tomurcukları kabarmı ya başlamıştır. Bu sene bol meyva o- lacağı şimdiden tahmin olunmakta - dır. gerilmiş olan bir set haluıe geldi- ler. Böylece de, Moskova Prensle- rinin pek dar olan ülkelerine, vâ- si bir imparatorluk ilâve ettiler. Eğer Kazaklar olmasaydı; Çar - hk, Osmanlı hükümeti ve hattâ, Kırım hanlığı önünde bile pek â- 'eiz kalırdı. Aballı Çarlar, Kuzahları silarsı de iyi bir alet yapabilmek için çok ince maharetler gösterdiler. Bu sert, serkeş, intizam ve inzıbattan hoşlanmıyan kuvveti, dissiplin al- tına almak için acele etmediler. Bu nu, tedricen yapmak istediler. Ve biraz da güçlük çektiler. (Devamı var) CDGL'.'J'I'L. fl-IEK_İMİN b dele Boğmaca öksürüğünde Vitamin C © Vitamininin şöhretini bilirsiniz. Ço- cukların gıdasında eksik olursa çocuk Barlov hastalığına tutulur! Hırçınlaşır, bacaklarına ağrılar gelir, derisinin üze- rinde mor lekeler peyda olur, diş etle- rinden ve barsaklarından kan gelir vs.. Büyüklerin gıdasında eksik olursa asır lardan ve asırlardanberi gemlclleri kor- kutan, uzun muharebelerde askerlere musallat olan İskorbüt Iıııtılııı meydı- na çıkar... Bu vi l Bir insana bir günde vücudünün ağır- lığından ' bir kilosu İçin bir millgram a- sit askorbik lâzım olduğu da bilinir. Bu kadar iyi tetkik edilmiş olan bir maddeyi hekimler ilâç olarak kullan- mak fikrini elbette kaçırmazlardı. Bir zamandanberi asit askorbik türlü türlü hastalıklara karşı tecrübe edilmektedir. Vitamin C nin şimdi en büyük iyiliği gocukların boğmaca öksürüğünde görül ileri gelen daha başka saymıyacağım. Zaten tabil olarak çocuğun annesinin nimet eşyasını t yı dü Ü- yorlardı. Harbin ne tehlikelenne, ve ne meşakkatlerine zerre kadar ehemmiyet vermiyorlardı. Atlı ka- zaklar, at üstünden lnmîyorlardı çocuğa yetişi kadar, inek sü tünde yazın biraz daha fazla olmak üze- re bütün yıl az çok bulunduğu gibi, li- mon suyunda, portakal suyunda ve tadı ekşi veya mayhoş olan yeşilliklerin hep- ılndı bulunduğundan normal sürette Yaya kazaklar da, yürü atlamaktan, sıçramaktan yılmıyoı'- lardı. Asıl garibi şurasıdır ki; çok geç Hristiyan olmalarına rağmeıı akıllara hayret veren bir din ta - assubu gösteriyorlar.. (Hakiki Mü- min) olabilmek için, hristiyan ol- mıyan Çarlık düşmanlarını ele geçirip kesmekten büyük bir zevk duyuyorlardı. Çarlık; bu mühim unsurun, bütün düşmanlarına karşı en müt- hiş bir silâh olduğunu anl t la büyükler bu vitami- ni ylynıklerlnde bulurlar ve eksikliği- nin farkına varmazlar. Bu vi öteki vi yük bir Üstü kimya terkibinin de iyice öğrenilmiş olması- dır. Bunu bize öğretmiş olan Macar âİl- mi, Giyörgi bu yıl Nobel mükâfatını ala. rak büyük hizmetlerinin karşılığını gör müştür. Onun bildirdiği usul sayesinde şimdi vitamin C yi yalnız yemişlerde ve sebzelerde aramıya mecbur değiliz. Bu vitamin asit askorbik adında, kimyada şekerlerin grupuna giren bir maddedir. Kimya formüllerine mMeraklıysanız bu- e bü- ae d Ve bunu anladığı dakikadan ıtıbe- ren de, Kazakları mahirane entri- kalarla kavramış; ve Moskova tah- | tının ayaklarına birer altın zincu'— le bağlamıştı. » Hâdisat, Kazakları yavaş yavaş medeniyete doğru çekiyordu. Çar- hk, bunları muazzam bir ordu ha- linde beslemektense, kendi düş nun da formü görebilirsiniz: CSHSOS Bu alti karbonla, sekiz Idrojenin ve 8 oöksijenin nasıl birleştikleri bile öğrenil- miştir. Fakat o kadar uzün formülü bu- rada göstermek uzun olduğundan onu da merak ederseniz yeni kimya kitaplarına bakarsınız... Vitamin C likin portakal suyundan, lâhanadan ve kırmızı biber- den çıkarılarak kullanılırken şimdi asit askorbik terkip suretile başka şeylerden de yapılır. Onun için bu madde h d rahatsızlıkları , müştür. Kanadada geçen yıl yapılan tec rübelerde boğmaca öksürüğüne tutulmuş birçok çocuklara hekimler günde yüz elliden beş yüz miligrama kadar asit askorbik vermişler ve hastalığın üç ni- hayet on gün içinde hafifliyerek büs- bütün geçtiğini görmüşlerdir. Öksürük geçmiş, kay kalmamış, hararet normal dereceye düşmüş. İşin herkese kânaat verecek - tarafı, tecrübelerin yalnız bir hekim — yahut bir grup olmuş hekimler tarafından de- ğil, ayrı ayrı hekimler tarafından yapıl- miş olmasıdır. Kimi ilâcı ağızdan ver- miş, kimi karakan damarlarına yahut adaleler arasına şırınga etmiş ve hepsi iyi netice elde etmiştir. Bu zamana kadar ilâcı bulunamamış olan ve her yıl bu mevsimde pekçok çocuk lara o kadar eziyet, analarına, babaları na da o kadar Üzüntü veren bir hasta- lığa ilâç bulunması pek hoşa gidecek bir şeydir. Ancak, lü: bu İlâcı kullandı racak, hasta çocuğa lüzumu olan asit askorbik miktarını ve şeklini tayin ede- cek, şüphesiz, hastayı tedavl eden he- kim olacaktır. Bu münasebetle vitamin C nin limon ve portakaldan başka elmada, üzümde, erikte, muzda, lâhanada; domateste, so- ğanda, taze he:ılyedı. hindibada, karna baharda Gebend GÜNLÜK PIYASA Adana miıntakasından — şehrimize 4 Betirilen yetmiş bin kiloluk bir parti pamukyağı kilosu otuz üç kuruştan satılmıştır. Trakyadan getirilen peynirler kilosu otuz üç kuruştan, Karadeniz malı iç fındıklardan bir parti 33 - 384 kuruştan satılmıştır. taze beyaz Sarı mısır fiyatları biraz yüksel- miştir. Dün on iki bin kilo kadar mı sır satılmış ve kilosu beş kurüştan verilmiştir. * Tavşan derileri fiyatlarında henüz canlılık başlamamıştır. Bir mikdar Anadolüu malı tavşan derisinin yüz- de beş ve daha fazla tenzilâtlı ola- rak adedi 15 - 17,5 kuruşa satılmış- tır. SANAYİ : Kolonyacılar Vekâlete Başvuruyor Kolonya imalâtçıları, dün, Sanayi birliğinde toplanarak ispirto fiyatla- rının litresinin 140 kuruştan 90 ku- ruşa indirilmesi yüzünden ellerinde litresi 140 kuruştan alınan ispirtolar- dan yapılmış külliyetli mal bulundu- ğunu ve bu vaziyet karşısında kolon yaların maliyet fiyatından noksan sa tılamıyacağını iddia etmişlerdir. Ko- lonyacılar, bu yüzden zarara uğra- dıklarını tesbit ederek İktısat Ve- kâletine müracaata karar vermişler- dir. * Ticaret odasında toplanan komis yon tarafından tesbit edilen umum navlun mukavelesi, oda tarafından broşür halinde bastırılarak alâkadar- lara verilmelktedir Çorap Standardı Bu ayın 26 ıncı günü akşamı çorap standardı müddeti bitmiş olacaktır. Ayın yirmi yedisinden itibaren ni- zamname mucibince bütün ipekli ka- dın çorapları damgalı olacak ve dam- gasız çorap satılmıyacaktır. Her ço- rapta fabrikanın ismi, çorabın nevi i- şaret edilmiş bulunacaktır. Ticaret o- dasınca mühürlenmemiş çorapları sa- tanlar cezalandırılacaktır. Piyasamız- da stok ipekli kadın çoraplarının miktarı/10 - 12 bin düzüne kadardır. Prağ Sergisinde Türk Paviyonu Rağbet Gördü Prag, (Husust muhabirimizden) — Prag beynelmilel sergisinde açılan Türk paviyonu, bugün, muhtelif memleketlerden gelen binlerce ziya- retçi tarafından geziliyor ve takdir görüyor. Türk paviyonu Ominbüs şir- ketine mahsus umumi dairede güzel bir şekilde tanzim edilmiştir. İnhisar- lar idaresi, Üzüm kurumu, Türk Mey vacılık Limitet şirketi, Şark deri şir- keti, Şerif Remzi, Kâzım Taner ve sair birçok milli müesseselerimiz ta- rafından teşhir edilen Türk malları- nın nefaseti herkesin nazarı dikkati- ni çekiyor, Toprak altı ve toprak üs- tü mahsullerimizin nümuneleri çok güzel bir şekilde teşhir edilmekte ve istihsal ile ihracatımıza dair rakam- lar elektrikli grafiklerle tebarüz et- tirilmektedir. Birçok milli müesse- selerimiz mühim miktarda yeni şıpa— ç riş almışlardır. Türk paviyonu, elçimiz Yakup Kad ri tarafından açılmıştır ve birçok ec- nebi paviyonlarından üstündür. Bu- gün, Çekoslovakya Cümhurreisi Be- neş, refikasile birlikte sergiyi ziyaret etti., Türk paviyonunda bilhassa du- rarak iyi bir şekilde teşhir edilen ne- fis Türk mallarına karşı alâka gös- terdi. Her madde hakkında ve bilhas sa pamuklarımıza dair izahat istedi. Türk F klarının Çekoslovakyada- ki sürümünün günden güne artmak- ta olduğunu memnuniyetle izhar et- ti. Dünya Zeytin Rekoltesi Roma Beynelmilel ziraat enstitü- sünün bir raporuna göre 937 - 938 se- nelerinde dünya zeytinyağ rekoltesi- nin yekünu 9,679,800 kental tahmin olunmuştur. Bu arada Türkiyenin re- koltesi evvelki sene 250 bin kental iken 37 - 38 senelerinde 300 bin ken- tal tahmin edilmektedir. Berlin Türk Ticaret Odası Alm'd.u)üud KUfUlâN UK iCalil odası, onuncu senesini bitirerek on bir yaşına girmiştir. Bu münasebet- le oda merkezinde, odanın fahri reisi Berlin büyük elçimiz B. Hamdinin re isliğinde bir toplantı yapılmıştır. O- danın faaliyeti hakkında raporlar o- kunarak hizmetleri takdir edilmiştir. Toplantıda iki hükümetin büyükleri- ne bağlılık telgrafları çekilmiştir. İç- timadan sonra mutat olan bira akşa- mı yapılmış ve Türk resmi makamla- rına mensup bütün vatandaşlar bu d- yafette bulunmuşlardır. DIŞ TİCARET: Bu yitaminin bir lylllğl de ondan fazla bile yenilse İnsana dokunmamasıdır. ği gibi ele, avuca gelir bir şey olmuştur.. yenilirse yeni Ü birik. — Meden, dokunmadan fazlası çıkar, glder. BORSA | 22-3-1938 PARALAR Alış Satış Frank T4— Bü,— Dolar 124— — 127,— Liret 104 104 Belcika Pr, B0,— Bâ,— Drahmi 18,— 22,— İsviçre Fr. 5T75— — 580.— » Leva 20,— 23,— Florin 65,— 70,— Kron Çek 78,— B2,— Şilin Avusturya Z2i,— 23,— Mark 22,— 25,— Zloti 20,— 22,— Pengo 21,— 2l— Ley 12 Hd — Dinar 48,— 5.— Kron İIsveç 30,.— 32.— Sterlin 625,— — 6380,— ÇEKLER Açılış — Kapanış Paris 26,125 26.02'75 Nevyork 0,79314 — 0,7880 Milâno 15,0234 — 15,0110 Brüksel 4,6975 4,6958 Atina 87,0570 — 87.0225 Cenevre 8,4472 3,4460 Sofya 63,72 63.6942 Amsterdam 1,4297 1,4291 Prag 22,6395 — 22.63 Viyana — — Madrid 12,4250 1242 Berlin 1,9710 1,9705 Varşova 4,20 ,4,1920 Budapeşte 8,9825 83,9810 Bükreş 106.2525 106.21 Belgrad 344086 — 34.8950 Yokohama 2.7366 2.7356 Stokhol 3.0920 8.0910 Londra 627— — 628.— Moskova 23,8325 — 23.8425 d Almanyaya Olan İhracat Azaldı 1937 senesinde Almanyaya evvelki senelerden daha fazla mal ihraç et- miş olan Ayvrupa memleketleri ara- sında Türkiye hariç olmak üzere - bütün Balkan memleketleri de var- dır. Bunlardan Romanyanın ihraca- tında yüzde 50, Yugoslavyanın ihra- catında yüzde 73, Bulgaristanın ihra catında yüzde 20, Yunanistanın ihra- catında yüzde 10 tezayüt kaydedil- mektedir. Buna mukabil Türkiyenin Almanyaya 1937 senesi ihracatı tak- riben yüzde 20 azalmıştır. Balkan leketlerinin Al yaya 1935, 1936 ve 1937 seneleri ihracatı rakam ları şöyledir: (Aşağıki rakamları mil yon mark olarak okuyunuz). Ülkeler 1987 1936 1935 Türkiye 97,8 118,5 93 Yugoslavya 132,1 751 81 Romanya 179,5 92,3 80 Yunanistan 76,8 68,8 58 Bulgaristan 71,8 57,6 41 Bu rakamlara göre, Yugoslavya ve Romanyanın 1937 senesi ihraca- tı 1935 yılı ihracat kıymetlerinin iki mislinden fazla ve Yunanistan ve Bulgaristan ihracatı da ehemmiyetli nisbetlerde arttığı halde Türkiyenin 1937 senesi ihracatı - ufak bir fark- la - 1935 senesi seviyesinde kalmış- tır. Diğer taraftan Almanyanın 1937 yılında Balkan *acmleketlerine ihra- catı 1936 yılı ihracatına nazaran çok artmıştır. Artış nisbetleri şöyledir: Türkiyeye ihracatta yüzde 40,3, Yugoslavyaya yüzde 74,4,, Roman- yaya yüzde 25, Bulgaristana yüzde 43,5, Yunanistana yüzde 59 fazlalık vardır. M

Bu sayıdan diğer sayfalar: