v Bişler.. Artık, ekseriyeti temin e- Bi No. 51 — İKİNCİ KISIM — Yazan : Ziya Şakir -Fırka Merkezi, Aczini İtirafa Mecbur Kalıyordu İstanbulda mevcut olan fırkalar, Milli kongrenin bu duygusuna iş- tirak etmişler; ve büyük bir mem- huniyetle birleşmiye karar vermiş- lerdi. Hürriyet ve itilâf fırkası, bu ka- Tar karşısında, fena halde sendele- Mişti. Çünkü, karşısında teşekkül eden ekseriyet, mühim bir kuvvet- ti. Ayni zamanda memleketin dü- Şünceli halkı da, (fırkacılık) entri- larından bıkıp usandıkları için, Ürriyet ve İtilâf fırkasına taraf- tar görünmiyeceklerdi. Şu halde firkanın bütün kuvveti, yalnız klüplerde kayıtlı olan efrada inhi- Sar edecekti. Bu müşkül vaziyette, ne yapa- Caklarını şaşıran (İtilâfçılar), bir- kEÇ gün bocaladıktan sonra, fırka İçinde ayrılığı külliyen bertaraf e- derek rakiplerine karşı kuvvetli bir cephe göstermiye.. ve hiç ol- Mazsa İstanbul ve İzmir intihabın- da bir muvaffakıyet elde etmiye vermişlerdi. Derhal Sadık Beye bir poz ve- Tilmiş.. İşin başına geçirilmişti. Sa dik Bey, karşılarına dikilen rakpi- lerin müttehit cephesini yarabil- Mek için yine o mahut ve kokmuş iddiayı ortaya atacak.. Anadoluda- ki (milli hareketler) i gözden düşür m_iye çalışacak.. (efkârı umumiye) Yi bu suretle bulandırarak Hürri- Yet ve İtilâf fırkasının kıymet ve isini arttıracak.. böylece de; ile hixl diğer firkaları, Hürfriyet ve İtilâf İstanbulun işgal kuvvetlerinden tahliyes' sırasında Dolmabahçe önünde yapılan merasimde Fransız askerleri rını hissederek son bir tehdit ça- resine başvurmak istemişlerdi. S adık Bey, ayağa kalkmıştı. Her ihtimale karşı evvlece hazırlanmış olan bir beyannameyi okumaya başlamıştı. Bu beyanname; âdeta oradaki fırkaları protesto mahiyetinde idi. Hülâsa olarak: (Senelerce İttihatçıların zulmü- ne göğüs geren.. ve bugün de İtti- hatçıların milli mücadele namı al tında, Anadoluda yaptıkları hare- ketlerle gizliden gizliye mücahede ye girişen Hürriyet ve İtilâf fırka sına iltihak etmiyenlerle fırkamız hiç bir işe girişemez; böyle mahi- aktı. F irka bu telâşta haksız değil- di. Çünkü memleketin ha- Vası, birdenbrie değişivermişti. Umlarla Ermeniler; intihaba işti- Tak etmiyeceklerini söyledikleri ha'lde şimdi, Patrikhaneler birleş- Mişler; bütün faaliyetlerile intiha ba iştirak etmekle beraber, müm- kün olduğu kadar fazla mebus çı- karabilmek için hararetli müzake Telere girişmişlerdi. Hürriyet ve İtilâf fırkası erkânı, bu vaziyet karşısında ince hesap- larla harekete mecburiyet hissey- ıemişlerdi... Büyük harpten evvel- intihaplarda 244 mebus çıkıyor U. Şimdi anavatanın mühim kı- Simları parçalanıp ayrıldığı için, Mevcut olan nüfusa göre 160 me- bus çıkarılacağı hesap ediliyordu. € bu hesaba nazaran Mecliste ek Seriyeti ele geçirmek için, hiç ol- 90 - 100 mebus çıkarabil- Mek lâzımgeliyordu. * Fırka erkâm, Patrikhanelerle Anlaşma meselesini bir kere daha te_erübe etmişlerdi. Beyoğlunun büyük salonlarından birnide, Sa- k Beyin riyaseti altında bir top- Ntı yapmışlar; patrikhanelerden birer heyet istemişlerdi. Fakat, î“îikhn.neler. bu talebe karşı ce- aP vermiye lüzum bile görmemiş lerdi, Ş Fırka, artık aczini idrâke başla- Iştı. Fırka merkezindeki hararet Müzakereler, büsbütün sıklaş- Mştı, : _Bu_ sırada, (milli kongre) büyük İr içtima daha yapmıştı. Ve Hür- €t - İtilâf fırkasının murahhas- ni da çağırmıştı. b_Miı-ıılııy Sadık Bey, bu içtimaa İZZat iştirak etmişti. Gerek ken- kz Ve gerek yanında bulunan fır- Murahhasları söze karışmıya- * Yalnı diğer fırkaların hatip- Ni dinlemişlerdi. atiplerin nutukları ve bu nu- » Car etrafında hâsıl olan cere- Yan, Sadık Bey ile arkadaşlarının t itleri üerine kuvvetli bir dar- Silüdirmişti.. O zaman, bu zab başbaşa vermişler.. kendi ara- ârında kısa bir müzakere geçir- yeti meşkük bir intihaba da. Hür- mez.) ! Denilmekte idi. Sadık Bey ile arkadaşları, bu be yannameyi okuduktan sonra, içti- ma salonunu terketmişlerdi. Ve doğruca fırka merkezine gelerek; biri padişah Vahdettine, diğeri de sadaret mevkiine hitaben iki muh tıra yazarak derhal göndermişler di. Ayni mealde olan bu muhtıralar da bilhassa şunlardan bahsediliyor du: 1 — Anadoludaki milli hareke- ti bir Ittihatçı oyunudur. Hükü- met gaflet gösteriyor. Bu gafletin cezasını, bugün Anadoludaki halk çekiyor. Yarın da, hükümet mer kezi ile Saltanat makamı çeke- cektir. 2 — Hürriyet ve İtilâf fırkası, senelerce İttihat - Terakki Cemi- yeti ile mücadele etmiş.. Bugün de, İttihatçıları istihlâf eden mil- licilerle ayni mücahedede sonuna kadar devama karar vermiştir. 3 — Ne çare ki; bu fedakâr fır- kanın bu büyük hizmetleri tak- dir edilmemiş.. Hükümetin gafilâ- ne müsabahası yüzünden, mahiye- ti meşkük birtakım fırkalar türe- miştir. 4 — Bu fırkalar, İttihatçıların gizli ellerile idare edilmektedir. Ve bu fırl:aların müessisleri de, yüz lerinde maske taşıyan İttihatçılar dan başka kimseler değillerdir. 5 — Hürriyet ve İtilâf fırkası, milliciler, yani İttihatçılar tarafın dan birçok gizli davetler ve tek- lifler karşısında kalmakla bera- ber, hiç bir hatini ih- 7 — İşte, bu salâhiyetle de, bu gün memlekette esen korkunç ha vayı hissetmekte.. birtakım fâsit kuvvetlerin karıştığı intihabın ne- ticesini de çok tehlikeli görmekte- dir. (Arkası var) Açık muhabere : (Remzi) imzasiyle mektup gönderen za- ta: Zatıâlilerile en kısa bir zamanda görüş- mek istiyorum. İkametgâhım, Çemberlitaş K da (Turan) apar dır. Her sa- bah, ikiye kadar bulunurum. Eğer teşri- finiz mümkün değilse, arzu buyurulan ye- re gelebilirim. Z. $ E -K O:NYOM İHRACAT: Bir Haftalık Ihracatımız 300,000 Lira Şubatın son günlerinde Almanya ve Italyaya yaptığımız ihracat harıç olmak üzere Istanbul gümrüklerin - den ihraç muameleleri yapılmış olan Türk mallarının kıymeti 195,758 li- rayı geçmiştir. Ihraç olunan malla - rımız başlıca Fransa, Yunanistan, Ja ponya, Çekoslovakya, Romanya, Fin lândiya, İsveç, Suriye ve Mısıra gön- derilmiştir. Satılan mallar lira ola - rak; 24,066 muhtelif balıklar, 65.248 oğlak derisi. 22.960 muhtelif koza ve ipek mensucat, 15.934 yünlü çorap parçaları, 11.443 tiftik, 10.388 kitre 8.212 iç fındık, 2,630 lüle taşı, 454 kabuklu fındık, 2,599 barsak, 1.,747 razmol, 950 nümunelik eşya, 1,869 keten mensucat. 146 elektrik âleti. 283 princten kahve değirmeni 1.212 cöven, 3,315 nohut, 117.5 incir, 172.5 havyar, 1.627 tütün. 940 zırnık, 9.600 kuzu derisi, 2.294 yün halı, 197 seb- ze konservesi, 604.5 ağaçtan çember. 592 cantiyan kökü ile Japonya için Konyada çıkarılan ” yerli civadan 5.745 liralık mal ihraç olunmuştur. Bu ihracata Finlândiya. Almanya ve Ttalyaya gönderilen malların bedel- leri de ilâve edilirse. bir haftalık ih- racat yekünu üç yüz bin lirayı bul- maktadır. Sıvas Postası 30 seneden fazla zamandanberi matbaacılık, kitapçılık ve gazeteci - likle uğraşan Kâmil Kitapçı, Sıvas- ta Yukarıki isimli haftalık bir gaze- te çıkarmağa başlamıştır. Bu yeni gazete, yine Sıvasta 4 nüs ha çıkarılmış olan “Kepenek” gaze- tesinin yerini almaktadır. Muvaffa- kıyet dileriz. Çocuklara Et Yedirmeli mi? Yakın vakitlere gelinceye kadar hu da karışık bir mesele sayılırdı. 'Kimisi çocuklar için et yemekle- rivi hiç münasip bulmaz. aman co- sukların temiz böbreklerini etin taksinlerile yormayınız, diye onla- ta sade yumurta ve mercimek ve- d'rmeyi tavsiye ederdi. Buna kat- sılık çocuklara — et yedirenler de "ardı ama, onlar da ancak dört, beş #aşından sonra çocuklar için et ye- mMöklerine izin verirler ve zatemn, etin sekl iüzerinde ittifak edemez- lerdi. Bazısı külbastıyı, bazısı da haslanmış tavuk etini tercih eder- di. Hayatın kimyası daha iyi tetkik edildiğindenberi çocukların et me- 2lesi de daha iyi aydınlanıyor. Şim di biliniyor ki insana şu kadar yağ, şu kadar şeker şu kadar da albü- min gıdası lâzım olduğunu söyle- mek yetişmiyor. Albüminli gıdala- tın şeklini de tayin etmek lâzım. Mercimek yemeğinde de alhiülimin #arsa da onun şekli etteki albümi- din şekli gibi değil. Çocuğun büyümesi - çocuk olmı- yanların da vücut hinasını muhafa za etmek icin - alhümin seklinin e- hemmiveti var. Yediğimiz alhiilmin li gıdaların bir kısmı yasamıya lü- zumlu olan kalörileri hâsıl etmek için vanar, bir kısmı da cocukların vücudünü büyütmek. büvüklerinkini lâl etmemiş.. maskeli siyaset oyun larına girişmiyerek Saltanat ma- kamına karşı beslediği hürmet, u- budiyet ve sadakatini bir an bile haleldar edecek işlere girişmeye te nezzül eylememiştir. 6 — Hürriyet ve İtilâf fırkası, İttihatçıların lenvar mezalim) i al tında senelerce inledikten ve ma- ruz kaldığı hadsiz hesapsız fecayie göğüs gererek bir hayli kurban ver dikten sonra artık siyaset sahasın da kudretini göstermek suretile isbatı rüşt etmiş.. Bütün hayatını, memleketin ığyısiyıtı âliyesine pi AM M l hafaza etmek icin. bina taşı gibi, iş görür. Yanacak albüminleri seb zeden, yahut etten almanın belki farkı yoktur. Fakat vücut binasına taş olacak albüminlerin hepsini sebzelerde bulmak mümkün değil. Zihinlerde yerlestirmek icin birkaç -defa daha söylediğim gihi hu tür- lü alhüminleri bizim vücudümüz kendi kendine yapamiyaor. onları ancak ette huluyor. Onun için vü- cutları büyüyen çocukların da et yemeklerine ihtiyaçları oluyor. Meselâ lizin denilen bir albümin insan gibi memeli hayvanların bü Ç esi için lüzumludur. Bunu ço- ğa « mü ydı mız - buğday ekmeği temin ede- mez.., Vâkıa sade ekmekle beslenen çocuk ta büyür, büyür ama, et ye- meklerinde o türlü albümini bulan çocuk gibi büyümez, onun gibi gü zel vücutlü, dinç olamaz. Sonra zekâ meselesi. Çocuğun ve büyüklerin, boynundaki — tiroid guddesinin zekâ ilç çok mü b GUÜNLÜUÜK PIYASA Fenike ve civarından piyasamıza getirilen pamuklar kilosu kırk ku- ruştan, Anadolu malı oğlak tiftikle- ri 181 — 140 kuruştan, mal tiftikler 122,5 — 125” kuruştan ve Anadolu yapakları S1 — 55 kuruştan satıl- ır. * Piyasamıza getirilmekte olan eski ve taze peynirlerin satışları devam etmektedir. Son bir parti beyaz pey- nir 3914 — 40 kuruş arasında satıl- mıştır. Yağlı kaşerler 58 — 55 kuruş ve yağsızlar 45 — 48 kuruş arasında | verilmektedir. * Nebati yağlardan, haşnaş, pamuk yağlarının satışları genişlemiştir. Ay çiçeği yağları 45 — 46. parmtukyağı 33 — 34, haşhaş yağı 40 — 42. susam yağı 46.5 — 47, Bezir yağı pismis ki- losu 44 — 52 kuruş arasında satil- maktadır, e Yumurta — piyasasında fiyatlarda düşüklük devam etmektedir. Yu- murta ihracatı tam sıcaklığını mu- hafaza etmemektedir. 1440 tanelik bir sandık yumurta 19 — 19,50 lira arasında satılmıştır. BORSALARDA : Türkktorcu 19,20 Liradan Satıldı Dün Pariste Unitürk evvelki güne nazaran dört frank noksan, yani 354 frank olarak gelmiştir. Borsamızda ise değişiklik olmamış 19,20 liradan muamele olmuştur. Merkez Bankası hisseleri 100, Sıvas - Erzurum 95,50. Ergani tahvilleri 99 liradır. Anado- lu tahvillerinde fiyat değişmemiştir. Aslan Çimentosu biraz düşmüş ve 12.865 lirada kapanmıştır. Bir ster - lin 627 — 630 kurustur. Londra bor- sasında bir sterlin 154.12.5 franktır Evvelki güne nazaran Frank yeni - den elli santim kadar düsmüştür. Bir stertin karşılığı 5.0167 dolar ola- z ü gz d vlemastur — — - Günün Zah're Fiyatları Sehrîmiz piyasasına yirmi bir va- gon buğday, on iki vagon arpa. bir vagon bulgur, üç vagon mısır geti - tilmiştir. Evvelki gün getirilen mal- larla beraber dün fazlaca buğday satılmıştır. Yumuşaklar 5.30 — 5.32. sertler 5.15 kuruştur. Anadolu arpa- ları 4.05. beyaz mısır 4.35, sarı mı- sır 4,38 kuruşa verilmiştir. Piyasa kendini müuhafaza etmiş ve fiyatlar- da ehemmiyetli bir değişme olma - mıştır. ti vardır. Zeki adamların tiroit gud deleri iyi işler, yahut aksine tabir- le, o guddeleri iyi işliyen adamla- rın zekâsı daha parlak olur. Bu gud deyi tenbih eden, iyi işleten albü- minler de otlarda, sebzelerde bu- lunmaz. Çocuğunuzun güzel büyü mesini, hem de zeki olmasını ister seniz... Vâkıa yalnız sebzeyle bes- lenen çocuk ta yusyuvarlak. kırmı zı yanaklı, yağlı olur, fakat biraz da hımbıl olursa onu ayıplamama- hdır... Çocuğun ne vakit et yemiye baş |hyabileceğini en iyi belli edecek şey dişleridir. Dişleri yirmi tane olunca külbastının kanlıca tarafın dan ince ince doğranarak o küçük parçalar biraz da ekmek içiyle ka rıştırılır., üzerine de külbastının kanlıca suyundan katılır. Çocuk bunu pek güzel çiğner ve hazme- der. Hem de yüzüne daha iyi renk gelir. Demek oluyor ki, çocuk üç yaşı- na gelince günde bir defa, iyisi öğ- le yemeğinde, ona biraz et yediri - lir. İsterseniz tavuk etinin beyazi- le başlarsınız, fakat biraz sonra kül bastı, kızarmış et te verirsiniz. A- rada sırada et yerine beyin, balık ta verilebilir. Fakat balığın beya- zı, yağsızı olmak şarttır. Uskumru gibi vağlı balıklar cocuk iyice bü- yüdükten sonra vedirilebilir. Yağ- h balıkları, vağlı etleri hazmetmek daha güç olduğunu, zaten, bilirsi- niz. İzmirde B. İhsan — Gözler mi- yop olunca, gözlük taktıktan sonra, herkesten başka türlü, ne yemek lâ 1 miyo “Zım olduğunu, doğrusu, ben de bil- | BORS 2 —3 — 938 PARALAR Alış Satış Frank 78.— B3,— Dolar 123.— — 126.— Liret 95,25 — 95,25 Belçika Fr, Bü— — Bü— Drahmı 18.— 22.— Isviçre Fr, $575.— — 582.— Leva 20.— 23.— Florın 65.— 10,— Kron Çek 78,.— B2.— Silin Avusturya di — İd— Mark 22— 25.— Zloti 20,— 22.— Pengo ç 2l— 25.— Ley 12,— V4.— Dınar 48.— S$S2.— Kron Isveç 30.— 32.— Sterlin 627,— — 632.— ÇEKLER Açılış — Kapanıs Paris 24.4825 24.465 New - yori 0.796665 0.7950 Milâno 15.1410 15.13 Brüksel 4.6935 4.6914 Atina 86.78 86.7460 Cenevre 3.4325 8.4313 Sofya 63.5175 634920 Amsterd. 14240 " 142938 Prag 22.6867 22.6775 Viyana 4.2080 42063 Madrid 12.3R58 12.3n10 Rerlin 19094 1L.9RAR Varşova 41970 4.195N Nudapeşte 3.0R88 3.9RATE RNükreş 108 N738 106 0317 Relgrat 84.2993 84 2R57 Yokohama 2.7280 2.72RR Stokholm 3.0835 3.0825 Londra 629.75 630.— Moskova 23.665 23.675 de bu yıl Vaşington cinsi SANAYI : Zeytinyağı Fabrikaları Için Yeni Bir Karar Ankara, 2(A.A.) — İktısat Vekâ- letinden tehliğ olunmuştur: 935 ve 936 yıllarında zeytin mah- sulünün azlığından dolayı zeytin- yağı fabrikalarından bir kısmının noksan çalıştığı ve bir kısmının da hiç çalışmadığı anlaşılmış ve bu fabrikaların mahsul azlığı dolayısi- le yukarıda yazılı yıllarda çalısma- maları mücbir bir sebep olarak ka bul edilmiş olduğundan zeytinyağı fabrikalarının muafiyet ruhsatna - meleri sınıflarının bu yüzden ten « zil ve yahut ruhsatnamelerinin ip- tal edilmemesi takarrür etmiştir. İC PİYASALAR: Mersinde Portakal Mahsulü Bereketli Mersin ticaret odasının hazırladı- ği bir istatistiğe göre, 1937 senesinin ilk on aylık dış ticaret yekünu 12.392.ö58 lira tutmaktadır. Bu müd det — zarfındaki ihracat yekünu 7.819.134 ve ithalât yekünu da 4.573.524 lira olduğuna göre lehimi- ze 3.245.610 lira bir fazlalık kayde- dilmiştir. 1936/37 senelerinin mukayesesin- de ithalâtın geçen seneye nazaran 227.820 lira eksildiği ve ihracatın da 450.613 lira fazlalaştığı görülmek - Mersinin bu seneki ihracatı. gerek miktar, gerek kıymet bakımından diğer senelere nısbeten yükselmiş - tir. 1935 - 36 senelerinin ihracatı 9.—10 milyon lira, bu senenin on ay lık ihracat yekünu ise 8 milyon lira- yı geçmiştir. Iki ay zarfında yapıla- cak ihracat Yyekünu büuna ilâve ediliri ce miktarın diğer seneler yekünunu tecavüz edeceğine şüphe edilmemek tedir. Yeni yuın portarat mansınu Narünciyye ağaçlarının yetişmesi. için iklimin bütün hususiyetlerini ha iz olan Mersin ve havalisi bu vadide azami bir surette terakki ve inkişaf etmektedir. Mersinde narünciyye bahçeleri 700 hektar araziyi işgal etmektedir. Bu sahadaki ağaç ve fidan miktarlar- şöyledir: Portakal 126.600 Limon 9.000 Mandarin 18 400 Yekün 154.000 Mersinde, Yafa, Traylos, Yerli, Şeker, Kan ve Dilimli olmak üzere altı dins portakal yetişmektedir. Bunların hepsinin fevkinde Yafa cinsidir. Bu cins bundan otuz sene evvel Mersine getirilmiştir. 1930 - 36 seneleri zarfında istih - sal olunan muhtelif cins portakalla- rın miktarı aşağıdadır: 1930 da 6.000.000 4981 .» 5.850.000 1932 ,0 7.360.000 1933 » 12.960.000 1934 , 10.000.000 1838 iş * 10.000.000 1936 , 10.160.000 Mersin portakal rekoltesi henüz nkişaf devrinde bulunduğu için ha- riç memleketlere sevkedilememek - tedir, Yetişen mahsul sırf memleket dahilinde istihlâk edilmektedir. Finikede portakalcılık a. Fenike, (TAN) — Tüurkiıyenin en nefis portakalları yetiştiren Fenike- portakal yetiştirilmesi için geniş mikyasta tec rübelere başlanmıştır. Çok iri olan u cinse Fenike toprağı yetiştirdiği yerli ve Yafaların lezzetini verebi - lirse dünya piyasalarında nam ala « caktır. Sevkiyatın güçlüğü yüzünden Tİs- anbul ve İzmir piyasalarına Fenike * sortakalı nefasetini kısmen kaybet- miş. yüzde 30—40 çürümüş olarak sönderilebiliyor Deniz yolları eks - presi Mersin dönüşünde ve yalnız oortakal mevsiminde Fenikeye uğ - v A LA A