Ss A e ln Na DE) : Güreş Federasyonunun Nazarı Dikkatine: Resmini koyduğumuz, Balıkesir idman birliği güreşçilerinden Ahmet Alp Avrupa şampiyonası için yapılacak çalışmalara kendi davetini ve tecrübe edilmesini güreş inin de bir kere federasyonundan rica etmektedir. HÂDİSELER VE FİKİRLER: Serbest Güreş Türklerin Malıdır ( YAZAN: EŞREF ŞEFİK ) Tekirdağlının Parise gidişi her ei- hetten hakkimizda iyi bir propagan- da vesilesi oldu. Dün, Paristen Lon - draya hareket etmek üzere bulunan “başpehlivanımızdan bir mektup, bir de güreş programı içinde nizamname bü'âsası aldım. Serbest güreş nizamnamesinin baş langıcında, o güreşin hangi milletten çıktığı yazılıyor. Raul Paoli imzasını ! taşıyan o makalede, serbest güresin Türk güreşi olduğu ve Amerikalılar tarafından kabul edilerek yağsız ve deha yumuşak bir hale getirildiği i- fade ediliyor. Serbest güreşin Türk güreşi olduğunu Fransız halkına sa- lâhiyet sahibi bir imza ile bildirilme- si, Tekirdağlının Pariste kazandığı müsabakadan sonra tesadüf ediyor. Diğer bir makale daha okudum Henri Desgrange yazmış. Bu zat Fran shih en eski vö tenifimış spor mu- harriridir. L'auto gazetesinin başmu. harrirlerindendir. Fransız spor teşki. lâtında mühim mevkiler almış, ve bü yük işler yapmış bir mütehassıstır. Bu evsafta olan H. Desgrange Tekir- dağlının güreşinden bahsederken ma ziye dönüyor ve bizim büyük pehli- vanlarımızın Avrupayı nasl hallaç pamuğu gibi attığını hatırlatıyor, ko- ca Yusuflar, Kara Ahmedi, Kurtdere yi anan muharrir, o güreş aslanları Kayak: Olimpiyat Ihtilâfları Başladı Helsinski'den: Burada toplanmış olan 15 inci kayak kongresinin İlk | Türkepor Kurumunun Ankarada açs-! Birincilik Müsabakaları günü çok ehemmiyetli U kararlarla geçmiştir. Kayak hocalarının olimpi- “yat oyunlarına iştirak ettirilmemesi hakkında Almanya tarafından yapı- Jan teklif 6 y akarşı 9 reyle reddedil- miştir. , Almanyanın yapmış olduğu tekli- fe, Japonya, İtalya, Finlândiya, Ma-| caristan ve İsveç lehde, Norveç, A-| vusturya, Estonya, Çekoslovakya, | Yugoslavya, Fransa, Lehistan, İngil | tere, ve Isviçre aleyhte rey vermiş lerdir, | 1940 da yapılacak olan karşılaş malar için henüz bir karar verilme- miştir. Maamafih, Norveç, Avustur- ya ve Japonya daha şimdiden kendi- lerini kaydettirmişlerdir. Yüzme: Bu Soğuk Günlerde Müsabaka Yapılıyor Roterdamdan: Dıldönümü münase betiyle buradaki kadınlar yüzme klü bü Danimarka şampiyonları olan ba- yanları davet etmişti. Yapılan müsabakalarda günün en nın Avrupa pehlivanlarının söhretle |ve Adnan Akın hakemlik yapacak - rini nasıl yıktıklarım, silip süpürdük |lardır. lerini, güreş âleminde âdeta bir ihti- lâl yaptıklarını anlatıyor. Bu yazılar Türk pehlivanlığı ve Türk kuvveti nâmına kazanılmış şeylerdir. böyle tesir ve kazançlar temin etti Muvaffakıyetleri devam ettiği tak - dirde daha neler yazılacağını tahmin edebiliriz. Tekirdağlı yağlı göreşten sonra ku ru güreşe geçen pehlivanımızdır. Yağlı güreşin antrenörsüz. alât ve erevatsız kendiliğinden en uzak köy- lerimizde yaşadığını defalarca yazmış tım. An'anesi kahramanları olan bu güreşimiz bize, ismini unutamıyacağı mız babayiğitler yetiştirmiştir. Rins icinde muayyen bir simttn v8 pılacak serbest güreşlere kalaba'ık merkezde devam edebiliriz. Fakat güreşi tamamile bırakmasak fena ol maz. Zahmetsiz ve kendiliğinden de- vam edegelen yağlı güreşe merkez - lerden uzak Halkevleri biraz himmet ederse, yarın öbürgün yetişecek ve kuru güreş yapabilecek elemanlar ço Zalmış olur. Her dört senede bir birer ikişer Te- kirdağlı çıkarmamız hariç ve dahilde ki güreş propagandası bakımından pek lüzumludur. Antrenörler: Kurs Için Seçilen Namizetler Ankara, 3 (Tan muhabirinden) — cağı yerli antrenör yetiştirme kursu- na muhtelif spor mıntakalarından 68 namzet müracaat etmiştir. Bunların içinden ancak 21 tanesi) aranan şartlara uygun görülerek ka- bul edilmişlerdir. Kabul edilenleri sırasile yazıyoruz: İstanbuldan: Haydar, Enver, Orhan, Feyzi, Hüseyin. Ankaradan: Firuzan, Salâhaddin, Faik. İzmirden: Fuat,! Mustafa. Kocaelinden; Tahir, Alâad- | din. Bursadan: Verilen karar mucibince namzetler mart sonuna kadar kursta bir aylık tecrübe devresine tabi tutulacaklar, ve muvaffakıyetlerinin dereceleri öl- | temmuz içinde Pariste yapılacak olan çülecektir. Muvaffakıyet dereceleri | Avrupa atletizm şampiyonasına iştirâ küfi görülemiyen sporcular kurstan | kimiz hakkında bir karar verildiğini çıkarılacaklardır. sebetle Holardalı Van Nösn bu me-| Parise gönderileceğini öğrendik safeyi 2 dakika 24.6 saniyede yüze vek yeni bir dünya rekoru tesis etmi- | atletlerimizle iştirak edeceğiz? Bük- ye muvaffak olmuştur, Danimcrkalı yüzücü (Ragnhild| ziyetimizden sonra Parise gitmiye ran R Futbol : OKUYUCU Mektupları Milli Kümenin “Otomobiller Sarı i Bu Haftaki Işık Vermeli Bir okuyucumuz yazıyor: “Şehir Meclisinin son müzakereleri €s- nasında şehir İçinde işliyen olernebil ve 0- tobüslerin, seyriseferin selâmeti için, işik- larını karşıya değil, aşağıya, tam yere ver- melerinin temini için yeni bir madde ko- nulması “kabul edilmiştir. Bu kararda matlâp faydayı temin etmekten uzaktır, Bilhesap ve fennen bunun böyle olduğunu ispat edebilirim. Birçok Avrupa şehirlerin de olduğu gibi otomobillerin öndeki Lim- bâları sarı işık veren cinsten olmalıdır. Sa ri ışık gözleri kamaştırmaz. Karşı karşıya gelen Iki araba da biribirlerini iyi görür- der * Kesilmiş Gelen Etler Fındıklı kesik etler muayene ve satiş salonunda komisyoncu Mahmut imzasiyle oldığımız mektupta deniyor ki: “İstanbula dışarıdan kesilmiş olarak ge- len etlerin kilosundan 5 kuruş resim ab- syor, Halbuki bu kesilmiş hayvanlar, gel- dikleri yerde resme tâbidirler. Kesik et- lerden alınan bu resim indirilmelidir. Se- nede 7 — 8 bin koyun ve kuzu üç bin sığır kesilmiş olduğu halde İstanbula geliyor. Hiç olmazsa sığır ve mandanın kilosundan Maçları Milli küme maçları için bu hafta Beşiktaş ile Fenerbahçe klüpleri kar- slaşacaklardır. Spor Kurumu merkezi ile saha me selesinden aralarında bir ihtilâf çı - kan Fenerbahçelilerin milli kümeden | çekileceği yolunda bir şayla çıkmış i- se de bu haftaki Beşiktaş maçını oy- niyacak olan Fenerlilerin bu şaylayı maça iştirak etmekle bilfiil tekzip e-| decekleri tabiidir. Bu karşılaşma Taksim stadında sa- at 15,30 da yapılacaktır. İki klüp ida- recileri bugün toplanarak maçın ha- kemini tespit edeceklerdir. Haftanm Şilt Maçları İstanbul futbol ajanlığı tarafından tertip edilen ve milli küme maçları- 'na halel vermemek üzere Pazar sabah ları yapılan şilt maçlarına bu hafta da Şeref stadında devam edilecektir. Bu haftaki karşılaşmalar arasında Güneş - Beylerbeyi ve Galatasaray Topkapı maçları vardır. Güneş « Bey lerbeyi karşılaşması saat 11,15 te Ga- latasaray - Topkapı karşılaşması sa- at 13 te yapılacaktır Maçlarda Nuri 3 kuruş resim alınmalıdır. Bu suretle et daha çok ucuzlar.., * CEVAPLARIMIZ : İlkokul öğretmenlerinden Hikmet Seç- kin' e ei Sehir Meclizi- biri olan Kahirenin Nasyonal Spor Tekirdağlı ikinci müsabakasında klübü Galatasaraya müracâât ederek İstanbulda dört maç yapmak arzusun da bulunduğunu bildirmişler. mize gelebileceği tahmin edilen Misir klübü ile muhabere devam etmekte- dir. Şartlarda uyuşulduğu takdride takım şehrimize gelecektir. ET YAPIYA Deyikvaş “ ouvuyağaray ud çında Beşiktaş Mühacim oyuncuların dan Muzaffere lisansının olmadığı id diasile Galatasaraylılar itirazda bu- lunmuş ve bu itiraz umumi merkeze havale edilmiştir. kez bu itirazı tetkik ederek Muzaffe rin vaziyetinin nizami olduğuna, yal- nız lisansını milli küme talimatname sine göre hazırlamıyan Beşiktaş klü- bünden para cezası alınmasına ka- liğinden: Ramazan. Mustafa İlar verilecektir. Aydından: Kadri. o Bahkesirden; En) İsimleri yazılı olmıyan mıntaka at- ver. Boludan: Mustafa. Çanakkale - |letleri de masraflarını kendileri ver- den: Nihat. Edirneden: Hüsnü. Eski. | mek ve müsabakada derece almamak şehirden: Muhsin. Çorumdan: İhsan, | #artile bu müsabakaya iştirak edebile nin bu toplantısında halledilmiştir. Bu samların Hazirana kadar ödenmesi için, Valiye, bütçede münakale yapmak ralâhi- Bir Mısır Takımı yeti veriimiştir. Ayrıca, Divanı Muhase- > bat, kide zamlarının mahmben gimeien Mısırın kuvvetli teşekküllerinden | avans verilmesini kabul etmiştir. Avans işine de yakında girişileceğini ümit edi- yoruz. Darüşşafaka 65 inci Yılına Girdi Yurdumuza yıllardanberi binlerce münevver yetiştiren “Darüşşafaka,, 65 yaşına basmıştır. Bu münasebet- le, Darüşşafaka mezunları kurumu tarafından önümüzdeki" Pazar günü Beşiktaş Klübüne mektepte bir bayram hazırlanmıştır. Para Cezası Verildi Dearüşşafakalılar, bu bayram günün- Mili küme maçlarının ilk haftağın |de ananevi Darüşşafaka sofrasında Bila ik Ga yerek eski hatıralarını anacaklazdır. Darüşşafakalıların bayramını kutla- nz. Ortamektep Müdürleri Arasında Üsküdar birinci ortamektebi mü- dürü Tevfik Kadıköy ikinci ertamek tebi müdürlüğüne, Usküdar üçüncü ortamektebi müdürü Eminde Üs küdar birinci ortamektebi müdürlü- ğüne tayin edilmişlerdir. 4 Sarıyerliler, Sarıyerde bir orta- mektep açılmasını istemişler, bu İş için münasip bir bina bulunduğu. ki- ra bedelini ödemiye hazır oldukları- mı da bildirmişlerdir. Önümüzdeki temmuz içinde sehri- saglam Lİ Haber aldığımıza göre umumi mer rar vermiştir. Beşiktaş Klübü Kongresi Beşiktaş Jimnastik Klübü Umumi Kâtip 1988 senesi kongremiz 20 Mart 1938 Pazar günü saat 10 da Beşiktaşta Akaret- lerde Klüp merkezinde icra edileceğinden asli âzanın teşrifleri rica olunur. Atletizm : e Türkiye Kır Koşusu Hayattan Çizgiler : Yazısız Hikâye (8 Türkiye kır koşusu birinciliği bu ayın 20 sinde Ankarada yapılacaktır Bu musabakalara İstanbul, Ankara, Bolu, İzmir, Kocaeli, Balıkesir, Eski- | şehir, Muğla, Kastâmonu, Ordu mın- takalarından birer takım girecektir. 6000 metre mesafe dahilinde yapı- lacak olan bu koşuya mıntakalar üçer kişilik takımlarla iştirak edeceklerdir Müsabakayı kazanan takıms bir ku- pa, derece alan atletlere de madalya : Parise mi Gidiyoruz? Atletizm federasyonu tarafından, ve en İyi derece alan birküç Türk at- etinin bu müsabakalara iştirak için Acaba Paris müsabakalarına hangi reş Balkan oyunlarındaki atletizm va , enteresan yarışınını 200 metrelik ser | Hveger bir kulaç farkiyle müsabaka | kalkmayı hakikaten hayrete değer teskil etmiş ve bu müns- LR Ee yüzme yı kaybetmiştir. vee, MABAARAMA DAMA KDA AADASAMAKASAS AGA AA AA ABA ARAMADA AAA O ARORA EAA Kil EKk< Yazan: Leonid Lenç —ğm—munumunu > ulicev resmi bir mübayaa işi için Moskovaya gidiyor- du. Maiyetindeki memurlarla arka- daşlart ve karısı Elena Sergeyevna istasyona kadar onu geçirmiye gel- mişlerdi. Arkadaşları, sessiz Kuliçevin sır- tanı okşuyorlar, ona bin bir tavsi- yelerde bulunuyorlar ve biraz da gıpta ile: — Kuliçev, diyorlardı, tabit Mos i kovaya gitmişken oranın Müzik - Restoranlarina da (o uğrayacaksın değil mi? Doğrusu Elena Serge- yevna, siz onu yalnız başına bırak- makla hatâ ediyorsunuz! Kuliçev babacan bir tavırla ce- vap veriyor: — Rica ederim, diyordu, siz ne yapıyorsunuz?. Ben bu Moskova seyahatimden büsbütün başka bir mânada faydalanmayı düşünüyo- rum., Kendime orada, kelimenin tam mânasile, bir kültür ziyafeti çekeceğim. Evvelâ Sanat Tiyatro- suna gideceğim, bu bir, sonra Bü- yük Operayı ziyaret edeceğim. bu iki; daha sonra X WI! inci yüzyıl Boyar evini ziyaret edeceğim, bu üç. Kavuna benziyen kocaman yü- zünün hatlarında daimi bir hayret ifadesi okunan uzun boylu ve şiş- man Elena Sergeyevna, ikide bir kocasına tekrarlıyordu: — Bana 52 bedeninde bir blüzla Nataşkaya 33 numara bir ayakka. bı getirmesini sakın unutma!, Ri- ca öderim, sen bunu bir kenara not et; unutursun!.. — Burada unutacak birşey yok ki. Sana 33 bedeninde bir blüz, Nataşaya da 52 numara bir ayak- kabı alınacak, — Tamamen aksi. Daha şimdi- den unuttun gitti. Kuzum şunu not ediver!,. — Sonra, vagonda not ederim. Bak ikinei Kampana çaldı. Allaha wmarladık Elena!, Nataşayı benim Ky vagona girer girmez paltosunu çıkardı. Bavulu- nu yerleştirdi. Keyifli keyifli bir sigara tellendirdi. Dikkatli bir göz bu bir İki dakika içinde Kuliçevin umumi vaziyetinde vukua gelen de dişikliği derhal farkedebilirdi. Doğ rusunu söylemek lâzımgelirse. bu gibi büyük şehirlere gidiş esnasın- da Kuliçevin halinde daima böyle bir değişiklik olurdu. Peronda karısiyle ve arkadaşla- riyle vedalaşan kısa boylu, pısırık Kuliçev şimdi vagonda ayak ayak üstüne atmış, “küçük dağları ben yarattım!" diyen Kuliçev'den ta- mamen başka idi... O şimdi büyük bir şehire kâm al mıya, eğlenmiye giden bir miras- yediden farksızdı. Kuliçevin mi- rasyedi ruhu şimendiferde kendi- ni pek belli etmedi. İstasyondan istasyona birkaç kadeh sıcak votka içmek. biraz da havyar atıştırmak tan ileri geçmedi... Iştahını Mos- kovaya sakladığı belli i K uliçev, Moskovadaki beşin- ci gecesini de “Napoli” iş- mindeki Müzik - Resturanda geçi- riyordu. Tek başına bir masada o- turuyor, şişmiş ve bulanık gözler- le önündeki votka şişesine ve meze tabaklarına bakıyordu. Kafası, bo- şu boşuna, dün gecesini nerede ve nasıl geçirdiğini hatırlamakla meş guldü. Kafası, rüzgürdaki bir telgraf direği gibi zonkluyordu... Ancak hayal meyal: çingene romansları- mı, hesap yüzünden garsonla yaptı B kavgayı, kama niyetile eline ge çirdiği çatalla Çerkes dansı teşeb- büslerini hatırlardı. Bir pişmanlık nöbetile: — Fena, çok fena!.. diye düşün. dü. Hiç olmazsa bir defa olsun ti- yatroya gitmeliydim. Halbuki bu- "“MİRASYEDİ,, a v v-3-935 o mm A YE — Çeviren: B. Tek . Di roya geleli 1 numaralı bardan ve Livorno Müzik Restaranından baş- ka birşey görmedim. Fena, çok fe- ha!.. Paralar hemen hemen suyu- nu çekti. Yol purasını bile ödünç almak mecburiyetinde kalacağım... Kuliçev bu arada bir kadeh vot- ka daha yuvarladı. Eli meze ta- baklarında dolaştı. Etrafına ba- kındı. Birdenbire, köşede hariku- lâde güzel, efsanevi denecek ka- dar güzel esmer bir kadın gördü. Kadın, tembel tembel Narzan suyu içiyordu. Kuliçevin meraklı bakış- larını kendi üzerinde durduğunu hissedince hafifçe gülümsedi ve bo yah uzun kirpiklerini indirdi. K uliçevin içindeki mirasyedi ruh, daha kuvvetle hare- kete geçti. Önündeki votka kade- bini havaya kaldırdı; güzel kadı nın önündeki ( Narzan bardağiyle tokuşturur gibi bir işaret yaptı... Kadın bu defa daha âşikâr bir su rette gülümsedi Bunu gören Kü- liçev cesaretle ayağa kalktı. Güzel kadının yanına giderek ayaklarını biribirine vurdu ve kendini takdim ettiz — Kuliçev. Vazife ile merkeze gelmiş bir taşra memuru. Sizinle ayni masada oturarak üç beş lâf atmak saadetine ermek istiyen bi- risi... Güzel kadın tatlı ve baygın bir sesle: — Rica derim, buyurunuz, dedi, Adım: Tamara Pavlovnadir. Oturdular.. Konuştular. Bu ko- nuşma sonunda Tamara Pavlovna- Kuliçevin bu güzel kadın sayesin» de Büyük Operada kolaylıkla yer bulabileceği, yalnız bunun için. Ta mara Pavlovnanın artist arkadaş larından bir başka kadına kadar gitmek icap edeceği anlaşıldı. Onlar da böyle hereket ettiler. Bir taksiye atlıyarak Tamara Pav- lovnanın arkadaşına gittiler. Tama ranin arkadaşı, sanst tiyatrosunda artist imiş.. Böyle bir kadının ya- nına boş elle gitmenin muvafık ol mıyacağını düşünen Kuliçev iki şi- şe votka İle bir hayli meze satın aldı. Bunları paketledi. Tamara Pavlovnanın arkadaşı olan Sanat Tiyatrosu artistlerin Ni- na Sigizmondovna fevkalâde misa firperver bir kadınmış. Tamara Pavlovna ile Kuliçevi bir türlü bi- rakmak İstemedi: — Tiyatroya yarın da gidebilir siniz. dedi. Bu akşam. tanışmamız şerefine bizde oturup içelim... Oturdular ve içmiye başladılar... Artistler, yüzlerini buruşturmaksı zan bardak bardak votka içiyorlar. dı. Bu hal “mirasyedi” nin âdeta tuhafına gitmiye başladı... ece yarısına doğru, eve, af- tistlerin “Stepa Amca" de-. dikleri uzun boylu bir Ermeni gel- di. Bu da hoşsohbet bir adammış. Bu geldikten sonra meclis büsbü- tün şenlendi... Artistlerden geri kalmamak için Kuliçev de Ermeni ile beraber bar dak bardak İçmiye başladı.. Opera artisti Tamara Pavlonadan biraz şarkı söylemesini rica etti: — Ben de sanate bigâne bir a- dam değilim. dedi. Ben de danset- mesini bilirim... Tamara Pavlovna: — Çök iyi, şu halde, diye cevap verdi. Siz bu akşam bize danseder siniz, yarın akşam da tiyatroya ge- lir benim nasil şarkı söylediğimi işitirsiniz! Kuliçev güzel artistin hatırım ka ramadı... Kalktı dansetti.. Sonra da gayet mühim ve gizli birsey an- Tatacağını söyliyerek “Stepa Amen” onu avluya çıkardı. Sabahleyin gözünü polis direk- törlüğünde açtı.. İlk gözüne çar