19 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Alman amatör boks şampiyonu Pitch, Fransız Michelot ile dövüşüyor Ilarika Yumurcak İskoç'un Önünde Mağlüp Oldu İngilizlerin son seneler içinde yetiştirdikleri en parlak boks yıldızı Peter Kane isminde yirmi yaşında bir küçük boksördü. De- mircilikten boksörlüğe geçen bu küçük on yedi yaşındanberi bir kere mağlüp olmamıştı. Fransada yaptığı iki maçtan sonra ken- disine “Harika Yumurcak,, lâkabını takmışlardı. Bu küçük yumurcak geçen gün 40,000 kişi karşısında Iskoçyalı dün- ya- tüy siklet şampiyonu Benny Lynch ile dövüştü. Tecrübeli ve ha- kikaten mesleğinin eri olan Iskoçya- ı Lynch “harika yumurcağı,, on ü- çüncü devrede yere sermek suretile mağlüp etti. Bu netice ile “hârika yumürcak,, boksörlük hayatının ilk acı mağlübi- yetini tatmış ve önüne çıkan dünya tüy siklet şampiyonluğunu kaçırmış oldu. Almanyada Fransız seçme amatör boksörlerile Almanların amatör şam- piyonları arasında yapılan boks mac larının ekserisini Almanlar kazan- mışlardır. Fransız takımında, Berlin Olimpiyadında epey derece almış bok görler de vardı. Haftalardan beri beklenen Hintli ALEOJL Lig Maçları Ne Zaman — Başlıyacak? | W 17 Birinciteşrinde başlıyacağı | | Tân edilen 937 — 938 lig maçla- rının bir müddet için tehir edil. diği malümdur. Klüplerimiz için çok ehemmi- | |yetli bir mesele olan lig maçla. rının başlama tarihlerini, her za- man olduğu gibi, okuyucularımı- | za evvelden bildirmek gayesiyle | | alâkadar makamlar nezdinde | | tahkikat yaptik ve maçların ? || Ikinciteşrin Pazar gümü kati su- || rette Ankara, Istanbul ve Iz- | || mirde başlıyacağını öğrendik. — || Cümhuriyet Bayramında Macarlarla Karşılaşıyoruz Cümhuriyet Bayramına tesadüf e- den günlerde biri Ankarada, biri Is. tanbulda olmak üzere Macar Mühte- litinin iki maç yapmak üzere Futbol Federasyonu tarafından Türkiyeye davet edildiğini evvelce bildirmiştik. Macar Federasyonu, Federasyonu muzun bu teklifini, son gönderdiği bir mektupla kabul ettiğini bildirdi. ğinden Cümhuriyet Bayramına — te- sadüf eden 29 Cuma günü Ankarada ve 31 Pazar günü Istanbulda iki maç yapılacaktır, Macar muhtelitine karşı İstanbul ve Ankara klüplerinden muhtelit bi- rer takım çıkarılacağı tahmin edil- mektedir, Hintli Güreşçi Nihayet Geliyor pehlivandan artık ümidi kesmiştik. Hintli pehliyan Londrada daha bir müddet kalacağını Istanbula bildir- mişti. b Gidiş geliş bileti gönderilen Hintli pehlivana buraya gelmesi için tekrar yazılmıştır. Hintliden gelen son mektupta, Lon dradan bu ayın yirmisinde ayrılaca- ğı ve Pazar nihayet Pazartesi günü İstanbulda bulunabileceği bildirilmiş- tir. Hintlinin bu mektubu üzerine, Cümhuriyet Bayramındaki tatil gün lerinde Mülâyim ve Tekirdağlı ile mü sabakalar yapması için tertibat alın- maktadır, Bu, büyük bir talihsizlikti. Bayram Reis bir ok gibi yerinden fırlıya- rak haykırdı: “Çabuk, düşen direğin halatlarımı kesin! Tüfekçilerle ok- gular hazır olsün. Beş dakika geçmeden herifler bize rampa edecekler- dir. Boğaz boğaza dövüşeceğiz.,, Reis, yalan söylemiyordu. Baş yel- kenlerinden mahrum kalan Türk kalyonu kolay manevra yapamıyacak bir haldeydi. Ispanyol kalyonile Türk gemisi arasında bir iki palamar mesafe kalmıştı ki bir kaplan gibi gükreyerek, yalm kılıç kıç üstünden bakan Deli Bayram, korsanlardan bir takımının Ispanyolların taktık- lart rampa kancalarını çıkarmağa çalıştıklarını gördü ve bağırdı: “Doe sunmayın kancalara kurtlarım. Donlardan korkacak mısmız?,, — ARDENIİZ Avrupada Futbol Letonya milli takımiyle Prağda karşılaşan Çek milli takımı, maçı 4-0 kazanmıstır. Ceklerin tlüc gallarini Sobadka bir golünü de Selecy at.aış- tır. Aymm yirmisinde Norves'milif tâaki miyle çarpışacak olan Alman milli takımının kadrosu şu şekilde tesbit olunmuştur: Jakob — Janes, Muzenberg — Kup fer, Gölbrummer, Kitzinger — Lenz, Gelleseh, Siffling, Sezepan, Urban. Ingiltere — Erlanda: Bu ayın yirmi ücünde Ingiliz milli takımı, İrlânda Milli takımiyle mutat temasımı yapacaktır. Bu karşılaşma için İngiliz Milli takımı kadrosu şimdiden seçilmiştir Ingiliz milli takımımın bu seferki kad — TAN K AAKUKLAKOLGATANA AAAT IA LADLALALAMAKAK AAA KA ARY DA AN DKK AA AAA KU MKO VKDUKY BK LAK AAA AAA KOKD Dört Günlük Hikâye —İ— Ve hepsini yatakta uyumakta o- lan babaya emanet' etti. Sonra o- nun yanında oturup birşeyler ko- nuşmak istediği hâlde uzun bir ge ce bir kelime bile söylemeden geçip gitti. Bir iki kete bütün cesaretini toplayıp ona seslenmeyi düşündü. Fakat hiç bir defasında vazıh ve işitebilecteği kadar hızlı birşey söy lemedi. En nihayet sessizce yattı. Tam dalacağı sırada Baharar- mağanı uyandı. Annesini çekti, kalkmak giydirirken: “Biricik, uslu duracak. Ağlamı- yacak. Babası da önu dövmiyecek. Annesi biriciğe şekerler alacak. Sa kın ağlama emi biriciğim.” diyor- du. Çocukta — yeis namına hiç bir- şey - yoktu. He- men bir şarkı tut turdu. Annesi o- nun ağzınm ke- narından öpüp “sus, dedi, şim- di baban uyanır.., Kapımnın dibindeki peykede tahtı. Tavancılar oturmuş, çubuk içiyor- lar, biribirlerine masal söylüyorlar dı. A- sonra vakındaki "iyden “Gü heş kadım,, da geldi. Bu ihtiyar kı- lavuz çok tecrübeli bir kadındı. Gi- Ter girmez üstündeki yağmur dam- lalarmı silkti: “Ne yağıyor! Ne yağıyor! Bu, bundan böyle evinizde bolluk olaca- ğina alâmettir.” dedi. O0>7>. iş görenlere mahsus bir hal'a, bir iki dolaştı. Çocuğun ba- hasır> & serler hatırlattı -- *> rın en mühimi kendinin hakettiği komisyondu. Ne olursa olsun alım satımı, böyle faydalı ve tatlı bir şe kilde bitirdiği için gayreti buna de ğerdi. “Açıkça söyliyeyim, Bahararma- ğanmım babası, ihtiyar, bir odalığı elli dolara da alabilirdi.” Sonra kadının etrafında dolaşmı- ya başladı. Genç kadm, kollarında Bahararmağanı cansız gibi duru- o—— * eu YU yapıACIK VÜ v basırdı: M '_'Tahtıravancılar yemek zamanı evlerine dönmek istiyorlar, Artık yola çıksanız iyi olur.” Anne ona: “Ben gitmek istemiyorum. Bıra- istedi. Anne onu rından Bastin yoktur. Bu harikulâde solaçığa bu defa Ingiliz milli takımın da yer verilmesinin sebebi şu imiş: Bastin kendi takımında dahi bazan solaçık kullanılmıyor, daha ziyade muavin rattında çalışıyor, Bu itibarla esas yerini şaşırmamış bulunan — di- rosunda meşhür Arsenal - oyuncula- KAPLANLARI ğer bir sol açık daha münasiptir. Reis, gerçekten bir kaplan kesilmişti. Bütün Türkler: “Tanrı ve Tur- gut için!” nâralarını yükseltirken; Reis güvertenin dört bir tarafına emirler yağdırıyor ve sesi, tüfek ve tabanca gürültülerini örterek her tarafı kaplıyordu. Ortalık bir mahşere dönmüştü. Bütün Türk korsanları ve silâhlandırılmış olan forsaların bir kismı Isapyol kalyonunun yanaştığı tarafa üşüşmüşlerdi. Herkes gırtlaklaş- mak için, iki gemi arasındaki mesafenin daralmasını bekliyordu. Deli Bayram, ansızın düşman gemisinden Türk kalyonuna atlamak istiyen uzun boylu bir şövalye görmüş ve'bir balta vuruşile herifi tepe aşağı iki geminin arasına düşünmüştü. 19.. 10 - 937 5 Yazan: $ , Jou Shil — $ $ : Çeviren: : & kın burada kalıp açlıktan öleyim.” demek ister gibi baktı. iavuz bunu sezdi. Yanına K yaklaştı. Tatlı tatlı gülüm- “Sen iyi yürekli bir kızsın, hak- lısın da. Ne çare ki (Sarı adam) n sana verecek birşeyi yok, Halbuki oradakiler yiyorlar, arttırıyorlar, yüz dönüm tarlaları, evleri, uşakla- rı, sığırları var. Karısı çok iyi ta- biatli, fazla nazik, Kime rastlasa, yiyecek ikram e- der, Hele ihtiyar - doğrusu ihtiyar da değildir ya - yüzü. bembeyaz barca kanburlaşmış. Benim söyle- meme ne hacet, Oraya adım atar atmaz kılavuzluk yaparken hiç ya- lan söylemediğimi anlıyacaksın.,, Anne gözlerini sildi: “Ya Bahar armağanı” dedi. “Ondan böyle na- sıl ayrılırım.” Kılavuz bir elini annenin omuzu- na koydu, yüzünü de anne oğulun yüzlerine yaklaştırdı: “Onu hiç merâak etme, üç yaşında. Eskiler: Çocuk ya üçünde, ya dördünde an- neyi terkeder, derlerdi. Demek Ba- har armağanı da seni nerede ise hı- rakacak. Eğer erkeğinle bir gayret İN < H gösterip orada bir iki"çocuk yapı- verirsen herşey düzelir.” Kapıdaki tahtıravancılar gitmek için sabırsızlanıyorlar, “genç bir ge lin değil ki bu kadar ağlayıp sızlı yor” diye söyleniyorlardı. İIhtiyar kadın Bahararmağanmı annenin kucağından aldı. “Onu ben götüreceğim.” dedi. Çocuk ağlamı- ya, çırpınmaya başlamıştı. Hemen yan kapıdan dışarı asırıverdi'er. An ne tahtıravana binerken bağırıyor- du: Bahararmağanını eve döndürün. Yağmur yağıyor.” Kocası, başı avuçlarının arasm- da, oturmuş, ne kımıldıyor, ne de söz söylüyordu. t B ki köyün arası on mildi, Tah tıravancılar hiçbir yerde “ almadar orava vardılar (*i Şaei? zel bahar yağmuru tahtıravanın bez perdeleri arasından geçip ka- * c> er-ziklam slatmıstı. Yeni e- 'a onu elli dört, elli beş yaşlarında şişman yüz'ü. kurnaz bakışlı bir ka dın karşıladı. Bahararmağanının a nesi: “Bu herhalde karısı olmalı” dedi. Ve bu kadar sakin durabildi- ğine şaştı. Öteki, merdivenleri gös termek için ahbapça önün - düştü. Bu arada evden ince, uzun boylu, yuv: 'ık — —» yüzlü bir adam cık tı. Yıni geleni inceden inceye süiz. dü. Söğra ol gat-silereka? çai din mı?” dedi. ÜN Karısı ona hiç aldırmad n kadı- na döndü: “*htrravanda mr?” “Hayır, hiç birşeyim...” J şarıda, yıkınlardan gelen bir çok kadımmlar toplanmış, onların içe ri #irmelerini gözetliyorlardı. Acaba niçin hep eski evini dü- şünüyor, (Bahararmağanı) nı unu- tamıyordu, buna bir türlü akıl erdiremiyordu. birşeyin kaldı (Arkası var) Ressamı : MÜNİF FEHİM Bu anda, görülmeğe değecek ve görenlerin 'aylarca tüylerini Ürper- tecek kanlı bir boğuşma başlamiştı. Aksugur, kalyonunun güpeştesin- den içeri atlamağa uğraşan ve önlerindeki korsanlardan en aşağı Üü' kat fazla olan İspanyol kümeleri, Türklerin keskin yatağanları altında kırılryorlardı. Hele ağır zırhlar giyen ve güç kıpırdayan Ispanyol şö- valyeleri, kolları ve ellerindeki palaları yıldırm süratile hareket eden korsanların karşısında çok kötü bir vaziyete düşmüşlerdi. Bu kudür- müuş kavga nâralar, küfürlerle karışık bir halde ortalığı kanla sulaya- rak devam ediyor ve akılları durduran şiddetini gittikçe artırıyordu. İspanyollar, gerilemiye- başlamışla rdı. (Arkası var) [ L

Bu sayıdan diğer sayfalar: