Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10-11-937 (Nasıl doğdu ? - Nasıl yaşadı ? - Nasıl battı ? Demokrat Fırkası İkinci FaaliyetDevresine Giriyor — 10 — — Pekâlâ.. Ayni maksat etrafın da, siz de çalışm.. Biz de çalışalım. Elele verip çalışırsak, memlexete daha faydalı olur. — Evet, amma.. cemyiet; hem si zi.. hem de arkadaşlarınızdan iyi tanınmış olanları, kendi içine al- mak, hep beraber çalışmak istiyor. — E, biz kendimizi cemiyetten ayrı görmüyoruz ki.. Meselâ, ben.. F « cumartesi akşamı, Şeref soka- ğındaki klübe devam ediyorum. Fir kamızın programında, neşriyatmız- da, cemiyete muhalif olmadığımızı söylüyorum... Rica ederim; rahat bırakınız beni.. Ben de, bu direksi- - yonda çalışayım. Sizin dağıttıkları nızı toplryayım. Emin olun, bizden size bir zarar gelmez, ara Kemal, süküt etti. Ah- met Nesimi Bey, cevap ver di: — Hayır, doktor. Sizin çalışma nız, cemiyetin programı haricinde dir... Binaenaleyh; ya teklifimizi kabul edersiniz. Yahut, fırkanızı hü kümet kuvvetile dağıtırız. Sizi de, cemiyetten çıkarırız. Dedi, Bu tehdit; zaten ne zamandan beri dolgun olan Dr. Temonun his- siyatmı, bir volkan gibi patlatmı- ya kâfi geldi. Ayağa kalktı: — Ben.. Mevcudiyetile iftihar et tiğiniz Ittihat ve Terakki Cemiyeti nin ilk müessislerindenim. Buna da şu köşede oturan Ziya Gökalp Bey şahittir... Beni siz, Şeref sokağına devamdan menedebilirsiniz. Lükin, (SGenç Türk) gazetesi sahibi Ziyaettin retine gelen - Talât Bey; kısa bir emirle, Dr. Temoyu memuriyetin- den azletmişti. Dr. Temo, derin bir teessürle Ba brâliye giderek Darülâcezenin müh rünü Talât Beye teslim ederken: — Allaha ısmarladık, Talât Bey.. Herşeyi size terkediyorum.. Ben de, tekrar Romanyaya çekiliyorum. Demişti... Fakat Talât Bey, onu elinden tutup yanımna oturtarak: — Hayır, doktor... Bir yere gide- in., Ar da kalacaksı Ve dahilda ve- harigte,-yi: beri uğuruna canımı feda ederek çalıştığım cemiyetten ayiırmıya muk tedir değilsiniz. O cemiyet, sizin bir. varlığınız değildir. O; kim onu be- nimserse, onun malıdır... Beni bu- raya tehdit için mi çağırdınız?, Diye bağırdı. ısa bir süküttan sonra, o vak te kadar söylenen sözleri dinlemekle iktifa eden, Ziya Gök- alp Bey de söze karıştı: — Hayır, Dr... Sen; tehdit için, davet olunmadın. Ve sen, haklı- sın.. Ben arkadaşların bu muame- lesini protesto ediyorum... Süküne tini muhafaza et. Gel; eskisi gibi bizimle çalış. (1) (İstitrad olarak arzedelim ki; 1317 senesinde, Ziya Gökalp Bey Diyarbekirden Istanbula gelip te Baytar Mektebine kaydedildiği za- man; bu zatı, Diyarbekirli (İshak Süküti) Bey, Dr. Temo Beye tanıt- mış.. Ve onun vasıtasile, (İttihat - 'TTerakki cemiyetine) alınmıştı. Bu sebeple aralarında eski ve kuvvet- li bir aşinalık vardı.) Ziya Gökalp Beyin tatlıya bağla mak istediği bu acıklı sahne, o gün böylece kalmıştı. Fakat Dr. Temo; o kadar feda- kârlıkla teşkil edip güçlükle yaşat tığı fırkasına indirilmek istenen bu darbeden son derecede müteessir o larak merkezi umumiden ayrılmış- tr. Dr. Temoyu, bu suretle fırkayı dağıtmıya razı edemiyenler, şimdi Onun zayıf damarını yakalamışlar- dı, — Memurlar, siyasetle iştigal e- demezler.. Ya, fırkadan çekilirsin. Yahut ta memuriyetini feda eder- &in, demiye başlamışlardı. tarihte, Dr. Temo, yirmi al- tm lira maaşla, Darülâceze Müdiriyetini ifa etmekte idi, Fakat aldığı paranm mühim bir kısmını, fIrkayı yaşatmıya hasretmişti. Me- Muriyetten çekilmek, fırkayı yık- m_ak demekti.., Dr. Temo; bu müş- kül vaziyette, artık bunalma dere- Cesine gelmişti. Bu hücumlara mu- kavemet imkânı olmadığı için; ar- tık hâdisatı, kendi tabit mecrasına terketmiye karar vermişti. Aradan çok zaman geçmeden, “İkinci defa olarak Dahiliye Neza hiziml N h o vazifeden bililtizam çektim. Sana, daha mühim ve daha vatanpervera ne bir hizmet veriyorum. Yarın; doktorlardan mürekkep bir heye- tin başıma geçeceksin. (Edirne) ye gideceksin. Vilâyeti, baştan başa saran kolera felâketini tepeliyecek- sin, (2) 4 Diye cevap vermişti. Dr. Temo; vazife karşısında, der hal başını eğmişti. — Pekâlâ.. Yarın hareket ediyo- rum, Demişti... Babrâliden çıkıp doğru ca Demokrat klübüne gelerek arka- daşlarımı toplamış; vaziyeti izah etmiş, avdetine kadar fırkayı SÜ- künetle idare etmek için direktifler vermiş.. Ertesi gün de çıkıp Edir- neye gitmişti. Fedakârane gayretler neticesin- de, Edirne vilâyetindeki kolera t:e— lâketi, muvaffakryetle tepelenmiş- ti. Ve Dr. Temo da, Istanbula avdet etmişti... Fakat bu müddet zarfın- da, Dr. Temo kararını vermişti. Bu kararla Istanbula gelen Dr. Temo, - hükümetin bütün tazyikle- rine rağmen - Demokratlığa henüz sadık kalan arkadaşlarını Merkez klübüne toplryarak: — Bu işte, bundan fazla devam ve sebatı, baskaları için tehlikeli görüyorum. Tazyik ve tehdit altın- da kalan arkadaşlarm, daha fazla ıstırap cekmelerine tahammül ede- miyorum... Bu maksatla da, isîîk" balde daha müsait bir zamana inti- zaren fırkanın faalivetine simdilik hitam veriyorum. Ben de, Roman- yava gidiyorum. Demişti. Fırka, (1910 - 1326 senesi sonla- rmma doğru) bu suüretle kendi ken- dir' “sshetmişti. Âkin... L Fırkavı derin bir iman ile benimsemiş olan birtakrm ateşli gencler, bu vaziyete rıza gösterme- mişlerdi. Nitekim, o aralık İzmirde bulunan (Bezmi Nusret Bey), İstan (1) Doktor Temo beyin, siyasi hatırala- rını ihtiva eden uzun bir mektupta, bu mu- havere aynen böyle nakledilmiştir. (2) (Büyük Manevra) ismi verilen as- ker kalabalığında (kolera) zuhur etmiş ve bütün Edirne Vilâyetini ölüme — sürükle- mek istidadını göstermişti. bula gelip te bu hali görür görmez; arkadaşlarını fırkanın eski (Hor- hor klübü) ne toplamış.. Onlara, yeniden faaliyete geçmeyi tavsiye eylemişti... Bu teklif, derhal kabul edilmişti. Dr. Temo ile cereyan eden kısa bir muhabereden, ve onun muvafa- kati temin edildikten sonra, (327 senesi martının 21 inci günü) tek- rar faaliyete geçilmişti. Yeni idare heyeti seçilmişti. Fırka reisliği, yine Dr. Temoya verilmişti, Ikinci re'sliğe, (eski sad râzamlardan Halil Rifat Paşanın oğlu, Ahmet Rifat Bey., mesul murahhas ve umumi kâtipliğe, Bez mi Nusret Bey. Muhasip ve vezne- darlığa da, Seyfettin Ar'f Bey inti- hap edilmişti... .(Tıbbiye mektehi dördüncü sınıf talebesinden Ferruh Niyazi Bey) de birkaç arkadaşile faal heyetin başma geçmişti. Işte Demokrat fırkası böylece, ikinci faaliyet devresine girmisti... Fırkayı idare eden bu ateşli genç- ler; — tıpkı saf ve necip liderleri gibi — en küçük bir menfaat hissi bile gütmeden bütün varlıklarını, fırkalarmı yaşatmıya hasretmiş - lerdi. Fırkanın hükümet işlerini, Bez- mi Nusret Beyle, Muhlis Sabahat- tin Bey takip ediyordu. Ve,, Muhlis Sabahattin Beyin tatlı ve hararetli natıkası, ekseriya mühim işler gö- rüyordu. Tek gözlükle süslenen se- vimli çehresi, daima açık renk el- divenleri ve beyaz getirler, terte - miz ve alamod kıyafeti, serbest ta- vır ve hareketlerile şık bir diplo- Hem; ben-seni -——mata benziyen — bu - aristokrat manzaralı — genç demokrat, bazan Sadrazam Sait Paşanm masası kar şısına dikiliyor: fırkasınm menfa- atlerini müdafaa etmek için perva- sizca şeyler söylemekten bile çe- kinmiyordu, (Arkası var) TAN EKONOMİ Yunanistanın Komşuları İle Ticareti İhracatımızda Epeyce Fazlalık Var Yunanistanın bu seneki dış ticareti hakkında neşredilen en son bir istatis tiğe göre, eylüle kadar sekiz aylık bir devre içinde 9,909,248 drahmilik it- halât ve 4,111,702,000 drahmilik ihra. cat yapılmıştır. İthal edilen madde- ler. Buğday, Mısır, arpa, fasüulye, kah ve, şeker, ham deri kereste, odun kö- mürü, maden kömürü, neft, benzin, demir, kimyevi gübre kağıt hamuru, pamuk, yün, kıl, ipektir. İhraç olunan maddeler ise yaprak tütün, siyah ku- ru üzüm, Sultaniye üzümü, kuru in- cir, zeytinyağ, zeytin, şarap, maden cevheridir. Yunanistan ile Balkan hükümetle ri arasında ayni müddet içinde ya - pılan ithalât ve ihracat işlerinin ge- çen seneye nazaran bir miktar art - mış olduğu görülmektedir. Yunanistandan memleketimize it- hal olunan malların yekünu 34282000 drahmi, ve memleketimizden Yuna - nistana ihraç edilen malların yekünu da 141,461,000 drahmidir. Yunanis - tanın Romanyadan ithalâtı 1.042.114 bin ve Romanyaya ihracatı 132,061 bin drahmi kadardır. Yugoslavyadan ithalât 566,961 bin ve Yugoslavyaya ihracat ise 142,454 bin drahmidir. Bulgaristana gelince: Yunanlılar Bulgaristandan 10,457 bin drahmi kıymetinde mal ithal etmişlerdir. İh- raç ettikleri malm yekünu da 12,041 bin drahmi kiymetindedir. Letonya Heyeti Balkan Memleketlerine Gidecek Letonya hükümeti ile aramızda ya pılacak ticaret ve tediye anlaşmaları için memleketimize gelerek Ankara- ya giden heyet, dönüşte Bulgaristan, Yügöslâvyâ, Çeköslovakya, Roman - ya ve Yunanistanla da ayrı ayrı bi- rer ticaret ve tediye anlaşmaları ya- pacaklardır. Heyet, Türkiyeden son- ra evvelâ Bulgaristana ve oradan di- ğer Balkan leketlerine geçecel tir. Letonya, heyeti, birincikânunun üçünde Sofyada bulunacaktır. Dış Kulak Vücudümüzün her tarafı gibi, kulağımıza da temizlik lâzımsa da, kulağm büyük bir düşmanı fazla temizliktir. Bazı kimseler kulağın dışarısındaki kısmını iyice yıkayıp temizledikten başka bir kibrit çö- Püne pamuk parçası sararak kula- Bm içini de temizlemiye meram e- derler, Halbuki kulak borusundaki iİfrazatın haylice mühim bir işi var- dır: Dışardan gelen havanım içinde bulunan tozları, bazan hayvancık- ları bile, tutar onların tâ içeriye gitmesine mâni olur: Adeta ökse gibi. Onum için bu ifrazatı büsbü- tün temizlemek doğru değildir. Fa':at onu büsbütün birakıp, top mı aldırmamak ta doğru ol- maz.O vakit birikir, kulağı tıkar.Ki- misinde ifrazat tabil olarak fazla olur, kulakları tıkanır. Kimisinde de kulak borusu, yine tabii olarak dar yahut çarpık olur, bundan do- layı kulağın iyice temizlenmesi ka- bil olamadığından ifrazat birikir. Şu halde kulakta ne fazla temiz- lik, ne de ihmal, Ifrazat birikerek kulağı tıkayınca en iyisi bir mü - tehassısa giderek kulakları temiz- letmektir. Bazıları her ay temiz - lenmiye bile muhtaç olurlar. Bazı kimseler de kulaklarını toz- lardan yahut soğuktan korumak İ- çin kulaklarımıı pamukla - tıkarlar. Böyle yapmak kötü lâflarm hep- sini işitmiye mâni olursa da, kula- ğ sağlığı bakımımdan fena bir âdettir. Pamuk parçası kulağın İ- çerisinde rütubet olmasına sebep o- lur, rütubet te her türlü mikropla- rm çoğalmasını kolaylaştırır. On- dan başka pamuk bazan kulağın i- çerisine kaçarak gerçekten sağır- lığa sebep olur, Kulağa pamuk sokmanm lüzu - mu da olabilir; kulak delindiği va- kit, bir de kulağın tâ içerisinde bir hastalık bulunduğu vakit. Hava pek soğuk olunca yahut şiddetli rüz - gârlarda, yüzlerinde sinir ağrıları- na, orta kulakta iltihaba müstait bulunanlar — hele açık bir araba- da yola çıkmıya mecbur - olurlar- sa — kulaklarma pamuk sokabilir ler, o da sıkı olmamak, işitmiye en- gel olmamak ve kulağın içerisine düşmemek şartile. İnsanm herhangi bir tarafı gibi, kulağı da kaşmabilir. O vakit; ba- zıları ellerine geçen bir kibritle ku- laklarmı kaşımayı pek severler. Vaktile bir tarafı diş karıştırmak, bir tarafı da kulak kaşımak - için yontulmuş, fildişind bile, mahsus âletler yaparlardı. Ne türlü olursa olsun, bir şeyse kulak karıştırmak ta fena bir âdettir: Ka şımıya yarayan şey kırılır, içerde kalır, kulağı yaralar. Sabahleyin yüz yıkarken, yahut banyoda iken veya denizde iken ku lağa su kaçması da iyi bir şey de- ğildir. Kulağa giren suyun mutlaka temiz olduğu temim edilemiyece- ğinden iltihap yapabilir. Onu çı- karmak için başı, öteki tarafa eğe- rek suyu akıtmıya çalışmalıdır. Bu kadarla çıkmayınca, temiz, pamuğundan bir fitil gibi büküle- rek su onunla çıkarılır. Mallarımızın İhracı İçin Yeni Tekiifler Yugoslavya vapur kum- panyalarından biri Türk mallarının ihracı için mü- sait şartlarla vapurlarını hü- kümetin emrine hazır bu- luduracağını ve navlun fi- yatlarını indireceğini bildir- miştir. Tiryeste ile Köstence ara- sında ve Balkan Antantı li- manlarına uğrıyarak yeni bir hat kurulması için Bal. kan Ekonomi Konseyinde yapılan teklif müsait bir zemin bulduğu için bu me- sele üzerinde tetkiklere baş- lanmıştır. Balkan Antantı na dahil memleketlerin Av- rupa memlekelerine yapa- cakları ihracat bu suretle kolaylaştırılmış olacaktır. Çekoslovakya İle Ticaretimiz Yolundadır Bir Çek Gazetesinin Mânasız Neşriyatı Prag, 8 (TAN)— Burada çıkan bır gazete, Türkiyenin neşrettiği yeni ithalât rejimi kararnamesinde Çekos- lovakya mamulâtının ithaline mani olacak maddelerin bulunduğunu yaz- mıştır, Bu gazete, yapılan teşebbüs- lerin bir netice vermediğini iddia e- derek Türkiyeden mal ithal eden Çe- koslovak tüccarlarının da mukabelei bilmisil yaparak Türk mallarını al- mamalarını teklif etmiştir. TAN: Bizim yaptığımız tahkikata göre, bu iddia tamamen yanlış ve ha- kikattem uzaktır. Yugoslavyanın mem leketimize ithalâtı devam etmektedir. 23.10.987 tarihli ofis bülteninde Çe- koslovakyanın Merkez Bankamızdaki blokajı 3,846,600 liradır. Halbuki bu miktar bir hafta evvel 2,901,600 lira olarak tespit edilmiştir. Demek - ki, bir hafta içinde Çekoslovaykadan yur dumuza 945 bin liralık mal girmiş ve bedeli de Merkez Bankasında Çekos- lovak hesabımna bloke olarak geçmiş- tir. Yalnız bu rakamlar, hakikati or- taya koymıya kâfidir. Yeni rejimde Çek mallarının ithalini meneden hiç- bir madde yoktur. Borsamızda Zahire Satışları Evvelki gün şehrimize gelen 44 va- gon buğdayın geri kalan bir kısmı, dün gelen dokuz vagonla birlikte sa- tılmıştır. Bu mallar arasında çavda- rı az olanların fiyatlarında 2—3 para kadar yükselme olmuş ve piyasa is- tekli olarak kapanmıştır Arpa fi- yatlarında 1—2 para düşüklük gö- rülmüştür. Bunun sebebi Avrupa pi- yasalarında arpanım düşük satılma- sıdır. Çavdar 4,20—4,27,5, arpa 4,07 — 4,09, mısır 4,04—4,25, yulaf 3,27, mercimek 6, kalburlu nohut 8, su - sam 16,35 — 17, iç fındık 32,5 ku- ruştan satılmıştır. Te S İALİP BN U e Bulgar Köylüsü İçin Kibrit Bulgaristan maliye nezareti, xöy- lülere mahsus olmak üzere kutusu bir leva kıymetinde ve 12 kutuluk paketler içinde köylü kibritleri yap- tırmıya karar vermiştir. Her kutuda 20 kibrit bulunacaktır. ——— Çekosluvakyadan Getirilecek Mallar Hususi bir kararname ile Çekoslo- vakyadan 177735 Çek kuronu kıy- metinde kanaviçe, çivi jüt ipliği- nin konterijan harici getirilmesine mü saade edilmiştir, İtalyaya Satacağımız Balıklar Anlaşmaya Varıldı, İhracat Başladı İtalyadaki balık könserve fabrika- larından birkaçı namına memleketi « mizden balık almak üzere şehrimize gelen heyet, balıkçılarımızla görüş - müş ve bir anlaşmaya varılmıştır. Bu fabrikalar, bütün ihtiyaçlarnı şehri- mizden temin edeceklerdir. Palamut- ları çifti 5 kuruştan, torikleri de çif- ti 35 kuruştan alacaklardır. Bu iş için beş vapur tahsis edeceklerdir. Her hafta iki, üç tanesi limanımıza gele- rek balık yükliyecektir. Balıkçıları - mız, Yunanistan ve Bulgaristan için- de balık vermekte serbest kalacak « lardır. Bu anlaşmadan sonra, limanımızda bulunan İtalyan balık gemileri, 250 bin çift palamut ve 20 bin kadar da torik yüklemişlerdir. Havalar müsait oldukça Karade- niz Boğazınım Rumeli ve Anadolu ci- hetlerinde tutulan fazla balıkların sa tılmıyanları - tuzlayıcılar tarafından toplanmaktadır. Bir haftadanberi de, Yunanlılar ve Bulgarlar palamut al- mıya başlamışlardır. Son günlerde bu iki memlekete çifti 5-6 kuruştan 200 bin çift palamut satılmıştır. Dolardaki ak D .. * kı .. k üşüklu Değişmedi eğiş Dün borsam!zdz'ı Unitürk üzerinde biraz fazlaca iş olmuştur. Sabah 15,25 liradan açılan piyasa 15,35 li- raya kadar yükselmiş, fakat öğleden panış fiyatı 15,15 liradır. Merkez Ban kası hisseleri 95, Anadolu tahvilleri 39,35 ve Aslan çimento 11,05 liradan muamele görmüştür. Londra borsa- sının bir sterlin karşılığı 147,09 fm'nk gösterilmiş ve dolar fiyatlarındaki dü şüklük pek az değişmiştir. Dün Londra piyasasında bir ster- lin 501,35 dolar olarak muamnele gör« müştür. Merkez Bankası da bir In- giliz lirasma 623—626 kurus fiyat vermiştir. y L P l Ege Piyasasında Tütün Vaziyeti İzmir, 8 (Tan muhabirinden) — Tütütn piyasası hararetli devam e- derken birdenbire bir durgunluk gös termiştir. Şimdiye kadar Egğe mınta- kasında yapılan tütün mübayaatı 15 Milyon kiloyu bulmuştur. Bunun on milyon kilosunu Amerikan tütün kumpanyaları satın almışlardır. Pi- yasada görülen durg_unluk tabil gö rülmektedir. Çünkü, her sene olduğu gibi iyi cins tütünler ilk partide sa. tılmıştır. Bundan sonra diğer parti satışları başlıyacaktır. Bazı firmala- rmm tütün fiyatını düşürmek için ha» reket ettikleri söyleniyorsa da müs- tahsiller müttehit bir halde bulun « maktadırlar. Türk Tütün Limited şir keti ile inhisarlar idaresi piyasadan tütün satın almakta devam ettikle « rinden endişe edilecek hir vaziyet yoktur. L BU M . Kontenjan Listeleri —— Yugoslavya anlaşmasına bağlı kon tenjanlardan Istanbul başmüdürlüğü ne tahsis edilen miktarlara ait liste gümrüklere tebliğ edilmiştir. Bu liste gecen seferkinden farksızdır. «mYENi KiTAPÇ mx Aradığınız her kitabı ve iyi gırtasiye çeşitlerini YENİ Kİ- TAPÇIda bulabilirsiniz. Altı ku- ruşluk posta pulu gönderenlere kitaplar hakkında mektupla iza- hat verilir. Taşradan sipariş a- lır ve gönderir. İstanbul Ankara caddesi No. 85 | h L d eli zei het DÜ L a GÜRDERE GÜĞT