Yaptılar, Dava Karar İçin Kaldı Ağırceza Mahkemesi, Şişhane yokuşunda geçen tramvay facia- rmiştir. Bundan evvelki celsede müddeiu- mumi Ahmet Remzi iddiasmı söylemiş, vatman Ahmet Remzi hakkında ceza verilmesini, vatman Hasan ve İsmailin de beraet etmesini istemişti » Dün, mahkemede Tramvay ş ları ve suçlular müdafaalarmı yapmışlardır. Müdahil sıfatiyle da-| sinm son safhasını Askerliğe hazırlık, de | Bi | Nazım İ Genel Kur Umumiye) (ara erkek orta okull ke Bir Bara Suçu İle Fındıklıda Gü oturan Kâmil etinin avukat- vacı yerinde gözünden yaralanan Hasan Hüseyinle Haşan ve avu-| X49 , katı Refik bulunmuşlardır. üne büyük bir levha sında hâdiseden son- n raporuna itiraz et- Ehli vukuf, raporunda, kazanın © lektrik fi deki lâçkalıktan doğdu ğu neticesine varmıştır. Tddlaya gö- re, elektrik freni o civatasınn somunları (o Altinbakkalda miş, cereyan tekerleklerin pa- tenlerine götüren tellerin asıl ce- Teyanı veren telle rabtraları azalmış ve bünun için de hafif ârızalar yap- mıştır. Kazadan biraz evvel de civa ta büsbütün düşmek suretile fren tut mamış ve kâza olmuştur. Ayni za- manda ankaz ârasından çıkartlan ku manda kolu (5) üzerinde bulunmuş- tur. Buna göre de, vatmanm el fre nini kullandıktan sonra direk frenini kullanmadığı anlaşılmıştır. Ehli vu- kuf bu vaziyete göre de vatmanin mesul olması li ne varmıştır. Avukat Celâl buna da itiraz etmis, önündeki fren üzerinde civataları ve somunları çıkarıp tak mak suretile tecrübeler yapmıştır. Avukat, hâdisenin -havanm yağışlı olmasından dolayı kizaktan doğdü- ğunu ve bunun için de gerek vatman İarm ve gerekse mesulü bilmaj sıfati le girketin beraat etmesi Jâzımgeldi- ğini ileri sürmüştür. Bundan sonra suçlu vatman ms Kemeye gelmiyen avukatınm hez dığı bir müdafhanameyi ve iki gaze teyi mahkemeye verm — Bu gazetelerde ölen Niyazinin Madeleri vardır, demiştir. Muhâkeme, karar için 15 Kânunu evvele bırakılmıştır. OLUM — Esbak Emlâki Müdürü B. Şekibin kızı, Zonguldak. ta Etibank kömür işletme muhasebe. cisi Halim Demirelin refikası ve rmu- harrir Suat Dervişin dayızadesi Ba- yan Behire ölmüştür. Taziyetlerimizi bildiririz. AL Fakat ben seyirci kaldım. Çünkü bu olanların olma- geleceği neticest- | Milliye | dün işin £ Polis, Nüsre Neticelendirildi Dün Ağtr Ceza mahkemesinde bir katil dava ğ ir, Müd | Remzi, Haydart 31 | hakkında Ceza ununun 448 inci maddesine göre istemiştir. Bu mad- tir. me karar i Tekrar Yakalandı Denizş deki Seat Kulesinden için yakalanan Kadri, Ad rülürken memur elinden kaç: | sandıkları w mıştır, Kadri, dün gizlendiği yerde at Bankalarma tekrar tutulmuş ve müddelumumii. ge verilmiştir. da öphane- çaldığı paraları ellerinde üzere bilürm eylemeleri, götürmüşt en yavru , in babasr Kâmili dik- katsizlik suçu ile mahkemeye vermiş kür tarihe kadar rsleri nbaşı Yaşınok (Erkânı Harbiyei ndan bütün kız ar! 1) edilen Na: e peri dü Dikkatsizlik Mahkemede müş buçuk ara açım rak çocuğu ür, Fat, tedavi iğ Tedavülden Kaldırılacak Bronz ve Nike! Paralar Istanbul Vilâyetinden: 257 Sayılı kanunla ce eski nikel Yİ sluklarla bronz on kuruşluk | 7 akşamından sonra te- | isvill etmiyecektir, kalkacak olan bulunduranlar, mez mübadele etmek malsandıklarile mal | znedarlığını yapan Ziri yveyahat Cümhuri Merkez Bankası şuabatına müracssi MA a Önderlerimizin Türk ordusunun idaresini diye kadar görülenlere benzemiyen milli, EGE Tarihin akışmı durduran... İstiklâl ve hürriyetimizi önün kurucularını ÇGE MANGAL GÖRECE GİZ muazzam filmi Bursa sokak No. 40 Beyoğlu Atatürk'ün dünyaya hitap eden sesini bize duyuran... gösteren,. ve şim- şerefli film: MANEVRALARI kurtaran... Kırıl- maz çelik bir kale gibi daima ilerliyen arslan Türk ordusunu... Ve KIRDA Sözleri ve seslerile birlikte yerinde çekilmiş 1500 metroluk bu Marmara Film Stüdyosü'undan isteyiniz. Telgraf MARMARA ilselere ve hüsu | ve Kültür fiatları tesbit ve tamim Asker- inin 1 inci kitabı ıbe günü suyu caddesinde şmdaki verilen | 10.11 «937 pa 4 » “iy Bu Akşam MELEK Sinemasında ( 4 $ ŞEN - NEŞELİ - AŞK - GENÇLİK - MUSİKİ ve GÜZELLİK filmi Aşıklar Yolu DİCK POWEL .” rollerde: MADELEINE CAROLL Ayrıca: Programa ilâve olarak 2 kısımlık RENKLİ varyete ve Para- ount d Numaralı biletlerin evvelden ş BEKÂRET Bayramı şam ve pe olunur. Telefon: 40865. geğğ Senenın en Genç kızların, seven kadın- İ hissi filmi ların ruhunu tahlil eder. Ankara'da Cümburi filminden sonra pek yakmda Böyoğlunda İPEK - SARAY - MELEK - SAKARYA sinemalarında filmcilik T. A. Ş. “FİTAŞ” tarafın dan TURKÇE SOZLU VE SESLİ olarak filme alman Şanlı Ordumuzun Ege Manevralar ve muağzam GEÇİD RESİMLERİ eyni da gösterilecetkir. Bu film 10 nüsha olarak hazırl dan derhal göstermek istiy ma müdürlerinin PTT. ! etmeleri rica olunur, dığın- “ Bu prod Ss iy MI ER Rim ABEL G rmi ANCE tarafmdan; musiki ilâhının zaferine ithafen vücude Belirilmiş en büyük musiki filmi BEETHOVEN o HAYATMI.. ESERİ... AŞKLARI... şaheserini GALA MÜSAMERESİ halinde takdim ediyor. Baş rolde; HARRY BAUR Bu filmde, göz kamaştıran dekorlar, hissi ve müessir bir mevzu ara- smda Paris K vatuva arafmdan çelinan Üstadm ... gibi en güzel par- çaları dinliyeceksiniz. Yerlerinizi evvelden aldırmız. ratlarda hiçbir zam Yoktur. bu mununam DÜĞÜN den itibaren MWiiL Lİ Ol/İĞİİİdU 4 mamamamzmzzznan Mevsimin 1 inci GALASI şerefine bu senenin en güzel filmi La Darı O Karrciya GRETA GARBO ve ROBERT TAYLOR Seven ve sevilenlerin filmi İâveten: KADIN ve ŞEYTAN ADE MN ET 2 e > ER a aza ER Heyecan ve sergüzeşi filmi pi ği m İspanyol Bahçelerinde gl ATEŞBÖCEĞİ 3 perde. Yazan: Zaze inu) 4 perde. Yazan: Molnar Felingadina. Terciime eden: M. Fe- | Terçime eden: K. Necati Saat 14 te ridun. Cocuk Tiyatrosu Lafontenbaba, 10 —11—937 çarşamba | g akşamı 8. 20,30 da | “Cuma günü gündüz | ERTUĞRUL SADİ TEK viyatrosu (Aksaray) da bu gece KÖR 3 perde ayrıca 1 perde vodvil 10—11—937 çarşamba 8. 0,30 da gündüz Seniha bu haber ve tefsirlere kiç şaşmamıştı. Mi #ın: istiyordum!” diyen bir eda vardı. Şu halde, bu dalma kendisine çok dost görünmüş kadın bu dere- code mi düşmanıydı? Niçin bu kadar korkunç bir diş mandı? Ve öyle ise mahkemede niçin hiç birşey bil mediğini söylemiş, lehinde vaziyet almıştı? Fakat Mükerrem bütün bu şeyleri düşünemez, ların sebeplerini bulamazdı. Çok yorgun bir halde bi koltuğa düşerek murıldandı: — Bugün adliyeye gideceğim. Eğer dava esnasında bulunmaklığıma lüzum yoksa, ilk vapurle ii Eitmek istediğimi söyliyeceğim, Burada y mi deli edecek! Elleri arkasmda, başı biraz önüne eğik, Seniha o- danm İçinde gidip gelmiye başlamıştı. Neden sonra, biraz müstehxi bir eda ile: — Böyle hemen İstanbula gideceğinizi bilmiyordum, dedi. — Mahkemenin hükmüne kadar, belki biz beklemiye tahammül edecektim, Fakat ğim bu ağır sözlerinizden sonra sizinle da yaşamıya imkân görmüyorum, Mükerrem eyni koltukta idi. Seniha belki bir da- kika daha odanın içinde gidip geldi. Sonra tam Mü - kerremin önünde durdu; — Böyle karar vermekle isabet ediyorsunuz. Kast. bada nekadar hovarda varsa etrafınızı kuşatmac önce kalkıp gitmeniz bence de doğru! Mükerrem şaşalamıştı. Galiba anlamamıştı da. Sor du: — Ne demek istediniz? — Dün Raşit Beyden gölen teklifi düşündüm de, burada kalmamanız doğru olacağını bundan dolayı söyledim. Mükerrem avuçlarına tırnaklarmı bastırıyordu, Ni et, kısık bir sesle, ağır ağır dedi k «— Raşit denilen o hayasız sersemin tekliği naza - »ermda bir köpek havlamasman ibarettir! şimdi işitti - bir çatı altm- dan IN 'buriyetinde bülünan ve ka yeni okşanma ve sevilme için belki ayrı para iye mahküm kalacak olan cirkin ve ihtiyar kız en acı tebessümle gülümsüyor» du. Ve dar omuzlarını daha darlaştırarak cevap ver- di — Canım, vâkıa dün bu edepsiz sersem böyle bir teklifle bulundu. Fakat Zonguldak bir köy değildir, bir vilâyet merkezidir, Hem de zengin ve mühim bir ir, Sade edepsiz sersemler değil zorlu ve cliretli zenginler de çıkabilir! Mükerrem artık hiçbir şey söylemek İstemedi. Ne- ye yarıyacaktı! Adeta zahmetle ayağa Kalktı, Seni hanın hiç yüzline bakmadan odadan ayrıldı. XXXIV Amasranm 'k limanmı çepeçevre kavrıyan t€- pelerde akşam oluyordu. Kıvrıla krvrla tepeeirden inen ve inerken denize birdenbire düşecek gibi olan Amasra yollarma akşam gittikçe iniyor, akşem ker tarafa gittikçe yaydıyordu. En yüksek tepelerden bi rinde tuttuğu, evde, kendi evinde, Seniha bu gece ilk geceyi geçirecekti. Halit yirmi gün evvel yedi buçuk yıl hapse mahküm edilmişti, Bilyük ümitler bağladığı Hüseyin Hikmet iti reddedince müdafaasını fatime alan Fazlı isimli başka bir avukat hiç muvaffak olamamış, belkide tesi raltmda kalarak pek sudan şeyler söylemiş, sözle ri âdeta dudaklarından dökülmüştü. Fakat Senihanın için üste para vermek rarlaşmış il KISKANGILIK Zİ 2 — buçuk sene yemesinde müessir olmuş, bundan dolay! da Helit kız kardeğile ne muhakeme esnasında, nt †o Zonguldaktan ayrılıp Amasraya giderken görüsÜP konuşmak istememişti. Ve Seniha buna çok armmıştı. Halidin bitap, biçar? we dülşküin simasm! yakmdan görmek çok du ve bu lezzeti ancak bir kere, katil gecenin sabahında tatmıştı, Şimdi, hiçbir kurt! ümidi kalmamış bir mahküm ik onu görmek Z€V ki elbette daha büyük, çok daha hüytik oturdu. Se niha bu zevkten mahrum edildiği için âdeta hakkı yenmiş gibi bir şey duyuyor, ağabeyisine karş: bir gü cenme hissediyordu. Mükerreme gelince, mahkeme hüküm vermeden İstanbula, annesinin yanma git - mişti, Aradan on on beş gün geçmeden de bütün Zon guldak ona dair büyük bir hızla çalkandı. İpgiltere- deki kömür grevi sirularmdı kazandığı yüzbinlerce liradan sonra artık Zonguldağa dört beş ayda bir beş an gün için uğrıyan ve yarı İstabulda yarı Avrupada geçen sefahat hayatile de paralarının suyunu çekmiye başladığı rivayet edilen madenci Orhan Abâi Müker- remi metres yapmıştı. Mahkeme genç kadının mah - pustan boş düştüğüne hlükmedince evleneceklerine dair de rivayet vardı, Bu işin evvelden, daha Müker rem Zonguldukta iken ve Nüzhet katledilir © kararlaştığı ve kocasını hapse, sevgilisini de mezara sokan uğursuz kadının Orhan Abdi ile buluşmak mak sadile İstanbula gitmiş olduğu işe daha kuvvetle ri kerremin zavallı Nüzhetin matemini tutmıyarak sırf kendini düşündüğünü, ref icendi istikbalini düşündü günü bilmiyor muydu? Mükerrem kendisine karşı esa x keder Ye ıztırâap komedyası oynamamış, in Ge pişmanlığınm da mutedil olduğunu gizle gti. Onun bütün gençliğini heder etmiyeceğini a artık burun buruna, ihtiyar kadının zehir gibi Tini Ve feryat ve figanını günün her saatinde din liyerek yaşamıya razı olamıyacağını Seniha çok iyi, biliyor, onun yeni bir macerasma dair havadis ve ma İscağından emin bulunuyordu. Maamafih, bü havadislerin bu kadar çabuk ve bu kadar kati gelece- Bini de doğrusu hesap etmemişti, Hayasız mahlük, bir taraftan bu rezaleti belki de kararlaştırmış olduğu bir #iridâ kendisine beraber gelin ir çatı altımda yaşamak teklifinde bulunmuştu!. Ve Seniha aldığı malümatı tabti derhal Halide bildirdi Fakat, maattecesü?, bu bildiriş ona umduğu neşe ve zevki temin edemedi, Helidin işi öğrenince omuz Irmı silkrsekle iktifa ettiğini öğrenmişti. katil olduğu kadınm baska birile yaşamıya baş # niçin Ve nasıl oluyor da onu böyle iikayt bıraka- biliyordu? Lâkin Seniha bunun sebebini araştıracak, ağabeyisinin haleti ruhiyesi üstünde uzun tahlillere kalkışacuk halde değildi ve bu sebep onun İçin meğ- hul kaldı. Çünkü geçkin kız kendi vaziyetile mesgul olmak, kendi kendini dilştinmek mecburiyetinde bu- lunuyordu. Babasından kalan tekalit maaşı ayda on İki Hira İdi. Gerçi Erenköytündeki köşkün kirasmdan da hissesine on lira kadar bir şey düşüyor, fakat bu paranın hiç değilse yarısı, çok kere kiracısında kalı- yor, köşkün miltemadi tamirlerine gidiy: Mükerrem gibi kendisini hiç ol direcek elmasa inciye de malik & Bu sebeple vaktile birkaç kere evlerinde yemeğe gelmiş olan va» liye müracat ederek bir mektep hocalğr istedi