2 10. 1-97 IT AN Gündelik Gazete eri 'TAN'ın hedefi: Haberde, fikirde, ber şeyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmıya | çalışmaktır. | — ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 1400 Kr. 750 > 400 » 150 » 2800 Kr. 1500 » s0 > 300 » 1 Sene dAy 3Ay A Ki yan memleketler için 30-16-0-3.5 Kirmd İGUNUN i MESELELERİ Deliler Dünyası Insanlar arasındaki münasebetleri | tanzim eden kanunlar vardır. Haklar ve vazifeler kanunlarla taayyün © der. Bu kanunların tatbik edilebil mesi ve İnsanların biribirile miinase- betlerinde sulh ve asayiş içinde yaşa- yabilmeleri için hükümet denilen bir mücyyet kuvvet mevcuttur. Fertler arasında kamına uymıyan, başkaları- nm hakkına tecaviiz eden, cemiyetin ve fertlerin huzur ve asayişin! bozan- lar olursa hükümet bunları kulağın dan tutup mahkemeye verir, ceza landırır ve onları kanuna itaate mec- bur eder, Milletler arasmdaki münasebetler- de ne bütün milletlerin riayete mec- bur oldukları esaslı kanunlar ve ne do mevcut kamunlarm tatbikine ne zaret edecek bir müeyyet kuvvet mevcuttur, Milletler Cemiyeti bu bek çilik vazifesini yapmaktan çok uzak- tır. Hiçbir millet diğer milleti beynel milel kanunlara riayete mecbur et mek kudret ve salâhiyetini haiz de- ildir. Böyle olduğu için de beynel- milel münasebetlerde kuvvetlinin z8- yıfı ezmesi, mütecayizin masumu Öl dürmesi cezasız kalmıya mahkümdur. Buglin beynelmilel münasebetlerde gördüğümüz hâdiseler fertler arasm- | da olsaydı, hapisaneler hırsızlar, şa- kılar, katillerle dolardı. Hiç olmazsa bunlara deli uazarile bakmaklığımız | lâzımgelirdi, min AŞ Kİ “Bugünkü deli dünyanm ruhi tahlili, başlığı altmda neşrettiği bir yazıda, Künün haberlerini okuduğumuz za- man tuhafımıza giden, bize garip gö- rünen beynelmilel hâdiselerin faili o lan milletlerin hastalıklarmı teşhise çalışmıştır. Bir asabiye mütehassıs. nm gözü ile dünyayı görmek meraklı bir şeydir. Bu doktor milletlerin has. talıklarını şöyle teşhis ediyor: Amerika, hasta olduğu zaman ce- sur ve atılgan, buhran devirlerinde Atıl ve düşüncesi berrak olmıyan bir buhran hastasıdır. Fransa, bunak bir ihtiyar dul ka- dmı hatırlatır. Almanya, bariz Parotolt alâmet- leri gösteren bir hastadır. | Italya, başkalarının büyüdüğünü görüp, büyümek için bir kabiliyet ve- ya fikri ceht sarfedemiyen, zayıf 2- kıllı bir hasta, Japonya, bir kilcük, diamik psi kopatik bir hasta, Kendi dediğini yap mak için başkalarını sinirlendirmek- le meşgul, Sovyet Rusya, rüşt çağına hentiz girmiş kuvvetli bir delikanlı, Çin, kendi âleminde yaşamak ve başkalarmın işine karışmamak isti - yen ortayaşlı, saçsız başlı bir adam. İngiltere, altmışlık, işi yolunda bir tüccar, muhafazakâr ve her şeyin o- luruna bağlanması tarafları, Bu tahlilde sıhhati yerinde çikan normal milletler: Norveç, İsveç, Da- | wimarka, Holanda ve İsviçredir. Yani bu doktorun teşhisine göre, dünya bir tlmarhanedir, ve yeryi- Zünde yaşıyan milletler bu timarha- bede birer deli, birer hastadır. Hâdisata bakmen doktora hak ver- memek te mümktin değildir, Dünyada ne sözün, ne mukavelenin, ne mua hedenin ehemmiyeti kaldı, herhangi bir giin herhangi bir milletin tecavii- Zine uğramıyacağınızlan emin değilki niz. Bu tecavtizleri durduracak kuv- vet te mevent değildir. Bu deliler diinyasmda kendi hali mize bakınca insanm içi sevinç ve İf tiharla doluyor. Biz bu deli dünyanm kavgalarma karışmıyoruz. Tecavüz- | lere karşı gelecek kadar kuvvetimize Küveniyoruz. Sulh bağlarile komşula- rımızı biribirine bağlıyarak yürdu. TAN Almanlar, Büyük Harpten önce ellerinde bulundurdukları müstemlekeleri geri istiyor- İar ve bunları tekrar ele geçirmek için her fırsattan istifade edeceklerini söylüyorlar. Bugün Avrupa siyaset sofrasının en biberli yemeklerinden biri de bu "Alman müs- temlekeleri,, meselesidir. Bir İngiliz gazetesi bu meseleyi İngiltere, Fransa, İtal- ya ve Japonya bakımlarından şöyle tahlil ediyor: rarasi posta İttihad dahil olm. | ö Haritadaki siyah yerler, eski Alman müstemlekeleridir.. A merikanm meşhur Reisi- cümhuru Mister Wilson 1918 yılmda “Almanların müstemlekeleri, Milletler Ce- miyetinin müşterek malı sayıl- malı ve küçük milletler tara- fından idare olunmalıdır. Bu müstemlekelerin kaynakların. dan bütün Milletler Cemiyeti âzası istifade etmelidirler. demişti, Fakat Wilsonun bu düşün- cesi yerine Milletler Cemiyeti hâkimiyeti ve manda sistemi kabul olunmuş, Almanya müs- temlekeleri üzerindeki bütün haklarından feragate davet €- dilerek bu müstemlekeler baş- lıca müttefik devletlere veril- mişti. Bugün Almanya bu müstemle - kelerin tekrar kendisine verilmesi- ni istiyor ve bu talebini harp su- çundan âzade olmak, Iptidei madde mnliraşlane rüktaş Sima ere at ettiriyor. Müstemlekeleri Almanyaya iade etmemek için ileri sürülen sebeple. imak himmi, emperyalist stratejidir. Me. selâ Tanganika'nn fevkalâde mii » him bir strateji değerini haiz oldu. ğu haber veriliyor. Uçüncü bir ge- bep te, müstemlekelerde ikamet e. den halkın menfaatidir. yük harpten önce, müs . temlekelerde yerleşen Al manların sayısı 21 bindi. Halbuki yalnız Cenubugarbi Afrika müz. temlekesindeki Avrupalılarm sa... yısı, harp sonundanberi 10 bin artmıştır.EDeki Alman mlstemleke. lerinin bütün ihracatı Almanyanın iptidal madde ithalâtına nisbetle hiçten farksizdı. Almanyanm manda altıma alman müstemlekeleri ona, muhtaç oldu- Zu fosfatın bütününü, kakaonun üçte birini, muzun dörtte birini, nebatf yağlırm yedide birini temin edebilir. Fakat Alman endüstrisi. nin en esasir maddelerinden hiçbi. rini de temin edemiyecek vaziyet- tedir. Almanyaya iptidaf maddelerin tevzii için teklifler vuku bulmuş, fa kat Almanya, Milletler Cemiyeti namına bu yolda yapılacak tetkik- lere iştirak etmek istememiştir. itler, Alman müstemlekele- rinin iadesini istemekle, barp çıkarmak değil, iş yapmak |s- tiyor. Almanya bu müstemlekeleri zorla geri almak istediği takdirde Ingiltere ile dövüşmek mecburiye- tindedir. Halbuki Almanya bugün böyle bir tehlikeli işe girişmek fik- rinde değildir. Çünkü Almanya. Al man köylülerinin yerleşmesine mü- sat olmıyan Afrika yurtları İçin m muzda ve etrafımızda sulhü kuvvet- | lendirmiye çalışıyoruz ve bu esnada! bütün Kuvvetimizi dahili imar işine, hasrediyoruz. Amerikalı doktor normal milletler arasma Türkiyeyi sokmakta tereddüt etmemelidir. | M. Zekeriya ALMANYANIN MÜSTEMLEK İŞİNE OLACAK? silâhlanmıyor. Almanlar bir tek silâh atmadan müstersleğelerini geri almak fikrindedirler, Fakat bunların nasıl geri alm- malarınm umulduğu meselesi, ap- ayrıdır. Almanlar, bu yolda tekip edecekleri hattı hareketten bahset- memiye son derece dikkat ediyor. lar, Gerçi bir aralık Her Etlerin bu meseleyi konuşmak için bir Av rupa konferansını duvet edeceği göylenmişti. Fakat Her Hitler yu- varlak m ie dığı anlaşılıyor. n çok muhtemel olan hattı hareket, Almanyanm mü- hasip gördüğü dakikada, İngiltere ve Fransaya diplomasi kanalı il müstemlekeleri için bir nota gön dermesidir. Fakat bu fırsatın pek yakın olmadığı anlaşılıyor. Onu an- cak Alman sabrın tükenmesi yak laştırır. Almanlar Fon Ribbentrop'u, Lon drada sefirlerini müstemleke işile en çok alâkadar olan Alman mu- hafazakârlığına mensup olduğu için bu meseleyi Ingiltere ile gö - rüşmiye son derece lâyik görüyor- lar, Anlaşılan Almanya, müstemleke- ler namına vereceği muhtırada yal hız maddi, manevi sebeplerden ba- his ile kalmıyarak hukuki sebepler de ileri sürecek ve müttefiklerin Felemenk Karikatürü harbi Afrikaya teşmil ederek Kon- go muahedesine muhalefet ettikle- rini anlatarak müstemleke fütuha- tının hukuk bakımından sahih ol- madığını gösterecektir. ununla beraber Almanların B eski müstemlekelerinde yer leşmek fikrinde olduklarmı göste ren hiçbir delil yoktur. Fakat müs- temlekeler hakkında Almanyada bir plebisit yapıldığı takdirde Al- manların yüzde yüz rey verecekle- ri muhakkaktır. Duçenin Almanyaya müzahere- tinden ve Ingilterenin gözlrli kor kutmak üzere ortaya atılmasmdan sonra Almanlar & pagandası bir ket d Nazilere göre, zam bir devlet olur rikada müstemle guliyetini paylaşması (lâzımdır. Müstem'ekelerin iktısadf bakımdan deği madığına dair söylenen sörler “gülünç bir idâia” ve Alman larım müstemlekeci olmadıklarına dsir söylenen sözlürse "çirkin bir iftira” sayılmaktadır. Hülâsa Almanya, mukabilinde birşey vermemek Üzere müztemle- kelerini geri istiyor, Ona göre, ken disi bu müstemlekeler üzerinde mânevi bir hak sahibidir. Onun i- çin müstemlekelerinin iadesi muka bilinde Milletler Cemiyetine dön- mek ve siyasi bir taahhütte bulun- mak İstemiyor, Almanya muaz- Fakat Almanyanm bu müstem- | lekeleri nasıl istirdat edeceği he- | nüz bir sırdır. ransızlara gelince: 1) Bunlar müstemlekelerin Almanya için Iktrsadi (ir zaruret teşkil ettiğine, Almanyada nüfus meselesinin bununla helledileceği- ne, yahut bu müstemlekelerin Al- manya bakımından büyük bir aske Vİ kıymeti haiz olduğuna insnamı- yorlar. 2 — O halde Almanlar müstem- lekeler meselesini milli selesi yapıyorlar. Ve bu mesele on zçok bir iptidai madde me- | ) — Fransa iptidai madde me- selesinde Almanyaya yardıma ha- zırdır. Fakat bunun beynel 1 bir konferans yoliyle yapılmasını ter- cih eder. 4) — Fakat bu müstemlekeler ip tidai madde bakı- mından da mü- him bir kıymeti halz değildir Çün kü Alman ihtiya» emm ancak yüz- de üçünü temin e- debiliyor. 5) — Fransa, Avrupada siyasi nat teminat müstemleke tavizat almadıkça y iade etmek fikrinde değildi, 6) — Fransanm müstemlekel deki idaresi demokratiktir. Bunları Almanyaya inde, yrlileri hor gö- rep bir sisteme teslim olur. or Mussolini'nin Alman Ss istemlekelerinin iadesi le hindeki sözlerinden ve Mister Ede nin mukabelesinden sonra İtalyan Jar Duçeyi gök haklı görmekte ve Almanların Afrikada yer sahibi ol lafı lâzım geldiğini hararetle an latmaktadırlar, Halyen gazeteleri, İngilterenin Almanya lehine maddi fedakfirlık- üzerinde ısrar edi- lar, Bunlara göre Htalya ile Ja hereti İngiltere ve Fra yette bı rakacak ve bunları Almanyayı hoş unu aramıya sevke yol ktir, Yine bunlara göre Japonya ile ancak mediği kırmtılar verildi O halde fedakârlığa kat- lanmak Ingiltere ile Fransaya düş »ponya, Almanların müstem lekeleri meselesini, Akdeniz meselesi gibi, Japonyanm doğru. dan doğruya alâkadar olmadığı hir İŞ sayıyor. Fakat bu meseleler In- Biltere ile Fransayı Çin » Japor bar bi ile alâkadar olmaktan alıkoydu Su İçin, Japonya bu meselelerin or taya çıkmasından memnundur. Japon “matbuatı bu meselelerle meşgul olmamakta ve başmakale- lerinde bunlara yer vermemekte- dir, Anlaşılan müstemlekeler mese- lesi ortaya çıktıktan sonra Alman Ya, hiç olmazsa gayri resmi suret te Japonlardan Pasifik adslarını is temediklerini bildirmislerdir. Bununla beraber Japonlar, Al manlar lehindeki şempatilerini gir lememektedirler, Hükümet Konağı i Kasten mi Yakıldı? Silifke — (TAN) — Hükümet ko- nağınn yanmasında kast ihtimalleri İ görüldüğü için bu noktadan tahkika İta geçilmiştir. Nezaret altıma alınan İmemurlardan çoğu serbest bırakılmış tır. Yalnız muhasebe kâtibi Hasan ve odacı Mehmet hâlen de nezaret altın dadır, Mili emlâk müdürü, yangın yerin. de elinde defter bulunan bir köylü görmüş, kendisinden şüphelendiği i- cin bu köylü de tevkif olunmuştur. prestij me- | FIKRA PİTORESK — Nasıl, siz de Karacaahmedi mü- dafan ediyorsunuz... — Karacaahmedi, Eyübü, çeşme- leri ve sebilleri... Ya ne zannettiniz? Hem artık Piyer Lotiyi de sevmekte olduğumu söyliyebilirim, — Nasıl? Piyer Lotiyi mi? — Evet! Şimdi ben Karneaahmede gömülmüyorum. Ve Piyer Lotinin pi- toreski içinde değilim. Ben bir garp- liyim ve Osmanlı şarkından kalma Pitoresk ile ticaret edeceğim. Onu, belki de garpliler gibi tadacak olan çocuklarına devredeceğim. “Rodosta Italyanların yaptığı gibi, ben de, eğri taşları olduğu gibi tah- kim edeceğim. Benim yeni mezarlık- larım var, Piyer Loti ve o çeşit ede- biyatta nefret ettiğimiz, ürktüğü. müz, dehşete düştüğümüz sey, ülemi eğlendirmek için şarklı kalmıya, tah- tu köprüden geşmiye, etnografya mü zesinin kostümleri ile sokaklarda do- laşmıya mahküm olmaktı. Şimdi ben de sanatkârımı Bursa- ya gönderdiğim vakit, ona, yeni garp Bursasını inşa ederken, Osmanlı ve şark Bursasının Pitoreskine riayet etmesini tavsiye edeceğim: Çünkü bu Pitoresk, hususi tadından başka, memlekete milyonlar verir ve durduk ça kıymeti artar. Gelecek nesle, bizim nesle olduğundan birkaç misli ka- zanç temin eder. Asfalt yol, Türkiye- »in şark pitoreski ve harabeleri se- bebi iledir ki, döviz oluklarına döne- cektir. “Tanzimattan sonra evlerimizden sokağa attığımız eşyayı, simdi, nas bir toplayıp vitrinlerimize koyuyor- sak, hocular hacılar saltanatı zama. nında, ve şark zındanının zeneirli malhkümları olarak, isyana ettiğimiz Pitoresk'i artık müdafaa edebiliriz. Onlar dün Arımız idi: Bugün en basit tüccar kafası ile bile kârmuzdır. — FATAY ” Çaman a | Okuyucu , ı mektupları ? rnnananaraar aa? Zirai Hırsızlıkla Mücadele Kanunu Hazırlanırken ttin Taykurt ismi ile mek- namı atm dığı işi- madde i bilinmiyor hn önüne geg- tiyoruz. Bu projenin ne e hükümleri ibtiva e Malümdur ki, ele çök ağır bir iş- malmı bizzat bek | ği a ık yaparak i bekçiye şinden geri kal kte muvaffakı. kân yoktur, rafın fazla. çi'er teşkil ete tiğine göre çen lâyik nuniyet kesi Tip te mevii konmasmi beklivenlerin sayısı pek oktur. Bu noktalara göz attıktan sonra asıl ma" »drmı izah edeyim: Her sınıf halk arasında bulunabi- eceği gibi çiftçiler arasmda da öyle damlar var ki: Komsusunun mahsu ünü aşırmak için kendi malınm içe. ris'ne bir kulübe kurup güya malını bekliyormuş gibi orada yatıp kalkar. Müsait zamanlarda ve bilhassa gece» eri komşulara ait bağ ve bahçelere girerek hırsızlık yapar Sonra, maale sef bazı bekçi ve korucuların parala- adamların malların a- rak canlarını yaktıkları da görüle ür, Bunları yakala N hırsızları yakala; münferit kulübelerde otu: dyetleri de gözden çıkarılma Kuşlucada Anıt Sürmene (TAN) — Kuşloca köyün de bir Atatürk anıdı dikilmiş, Cümhu riyet bayramında resmiklişadı yapıl. mıştır,