az 10 ; YAZAN: 5. S. “Yıldızdan San Remoya No, 73 "Vahdettin, Ayağı Kaymış Sırtüstü Yuvarlanmıştır,, rtesi gün; tam saa dokuz- da kalkan trenle (Süveyş)e hareket etmişlerdi. Emir Hazretle- ri için, trenin arkasma mükellef bir salonlu vagon raptedilmişti.. Ve, E- mir Hazretleri, misafirlerini bu sâ- lona davet edecek kadar nezaket göstermişlerdi. İkinci sınıf zevat» tan olmakla beraber, Emir Hazret lerinin bu lütufkârleklarından, Mus İtafa Natık ve Muhittin Paşalar.da İstifade etmişlerdi... Artık hocala- rın raniysti erkânı şeklini almış o- dan üçüncü sınıf zevat ise, Musta- £a Sabri Efendinin (çoluk, çocuk- ları) ile ayrı ayrı birer komparti - mana yerleştirilmişlerdi. Yolda; istasyonlardan (birinde, MEfendi Hazeratından) birini ta- tiyan genç bir Mısırlmın, o (Bfen- di Hazretleri) ni ağırca tahkir et- mesinden mütevellit bir hâdise istis na edilirse; tren yoleuluğu çok iyi weeçmişti, ! Şap denizini geçerlerken, herkes ayrı bülyalara dalmıştı. (Efendiler we Paşalar Hazeratı) nın hemen hepsi de artık istikbal ufuklarmı pek geniş ve berrak görüyorlardı. #ikirlerini ve düşüncelerini biribir lerinden saklamakla beraber, hemen climlesi de göyle düşünüyorlardı: 1 — Efendimiz Vahdettinin ayağı kaymış; sırtüstü Oyuvarlanmişlır. Eğer bu sukuttan toparlanıp ta tek yar syağa kalkabilirse.. Ne Alâ, MWoook, eğer kalkamazsa, şu dârı dünyada (Efendi) kıtlığma İren girmedi ya.. hiç şüphesiz ki, Celâ- detlü Meliki Hicaz Hazretleri şen Wwe şerefimizle mütenasip birer ms- muriyetle bizi de berdegânları me- yanma ilhak etmiye hazır ve na - zır.. İnsan doğduğu yerde değil; doyduğu yerde yaşar. Diyorlardı. Fakat biribirlerine emniyet ve itimatları olmadığı için ara sıra bahsederler - &en; — Zatı şühanenin, hukuku hilâ- fetlerini, bütün kuvvetimizle mü- dafna etmeliyiz. ! Diye, başlıca meslekleri olan ri- yakârlığı elden bırakmıyorlardr. V apurda, mebzulen yiyorlar; © cehennemi hava İçinde bardak bardak buzlu suları içtikçe, Celâdetlü Meliki Hicaz Hazretleri- 'ne bol bol dualar eliyorler; ve bu 'dualarr, Urdün emirine işittirmek üçin biribirerile müsabakaya giri- yiyorlardı. , İ Nihayet, (Gdde) görünmüştü. | Eğer şu anda, bu adamlarda zer. re kadar bir Türk ruhu, bir Türk kalbi olsaydı, tiril tiril titriyecek- İlerdi, Çünkü görünen bu belde, u- mumi harpte sor Türk kahraman- lığma kanlı, fakat çok şerefli bir sah me kesiimişti, İ Şimdi uzaktan heybetle görilnen ıslanır üzerindeki alsancağı, ne âsi yerlilerin günlerce devam eden yaylım ateşleri, ve ne de denizden ateş püsküren zırhlıların batarya - iarı indirememişti.. Şu anda bu kışla kimin elinde bulunursa bu - Tunsun; Türkler için ebedi bir za“ fer âbidesi idi. Onu uzaktan gören ber Türkün; derhal eğilerek, o â- bideye candan ve yürekten hürmet We tarim göstermesi Icap ederli. | Fakat efendiler ve paşalar haze retı, böyle bir şeyi akıllarmdan ge- çirmemişlerdi. Çünkü, Türklüğün gerefli hatıralarına dair onlarm kal binde hiçbir şey mevcut değildi. 1 Gözleri, sahile çevrilmişti. Şe - hir, süslenmişti. Sahilden ayrılan birçok kayıklar, vapura doğru iler» demişti. Doktor Rıza Tevfik Bey, kırpık Bıyıklarmı aşağı doğru çekerek; «— Şimdi bunlara, zorlu bir kon- Sarans vermek lâzım değil mi? Bs- ç ilk görüşte; adam akıllı tu nis'nlar. Demieti., Yanımda duran, Muşta fa Natık Paşa sormuştu; i — Kimlere?. — Canım, görmüyor musun?. Gelen istikhelcilere,. Acaba, onla - rın söyliyecekleri arapça putukla. ra, ben de arapça mukabele etsem, kıvrabilir miyim? & Sabik Şeyhülislâm Mustafa Sab- ri Efendi, sabredememişti: — Doktor!, Allahaşkına burada olsun, şu zevzekliği bırak. ! Demek mecburiyetini hissetmiş- tL Rıza Tevfik Bey, fena halde hid- detlenmişti: — Zaten siz, eh enerjik hareket. lere zevzeklik dersiniz. Fakat bu hareketlerin, insanlık cevherini gös termek için çok lâzım olduğunu tak dir edemezsiniz... Nekadar yazık ba Da ki, hassasiyetten nasip olmamış İnsanlar arasında bulunuyorum, Ve sizin aranızda, varlığımın nurunü zorla södürmiye mecbur oluyorum. Diye, söylene söylene bir köşeye çekilmişti. Fakat gariptir ki; Rıza Tevfik Beyin bu sözleri, ötekilerin üzerin- de garip bir tesir husule getirmiş- ti. Zeynelâbidin Hoca, Mustafa Sab- ri Efendinin kulağına eğilerek şöy- le bir muhavereye giriymişti; — Mevlâna! Feylesofun sözle - rini pek yabana atma. Görliyorsun ya, birçok istikbaletler geliyor. Bun ların, bizlere (hoş âmedi) ye dair bazı şeyler söylemeleri muhtemel. Bu sözler, mukabelesiz kalmamalı. — Canım, hocam.. bakalım, ietik balciler bize mi geliyorlar. Burada bizden blyüik, Emir Hazretleri var, — Amenna.. Amema, amma. tabiidir ki, nezaket gösterecekler, bize hitaben de bir şeyler söyliye- ceklerdir. Malüm ya. şu anda, Ce- Iâletlü Meliki Hicaz Hazretlerinin misafirleri sıfatmı haiz bulunu - yoruz. d — Vükın, öyle... Şayet bir gey söylerlerse dainiz.. âcizane bir mu- kabeleye gayret ederim. unlar, kotuşurlarken, bir çok kayıklar, sandallar; zamboklar vapurun etrafını almış» lardı, Sırmalı maşlahları bürün - müş olan birçok zevat, acele acel? vapurun merdivenini tirmanmıya başlamışlardı. Efendiler ve paşslar hezeratr; (Beylik) tavırlarını takmarak, gis vertenin bir tarafma sıralanmış - Tardr. Emir Abdullah, kamarann ka, pısmdan çıkarak, gelenlere doğru ilerlemişti. Istikbaleiler, Emirin kar gısında hürmet ve tazim ile eğili - yorlar; müsafaha ettikten Sonra geri çekiliyorlardı. Mustafa Natık Paşa, sabırsızlık. la söylenmişti: — Galiba, bizi tanıyamadılar. Şaban ağa, derin derin içini çe» kerek cevap vermişti: — İsabet... Sabik Şeyhülislâm ile Zeynelâbi. din Efendi, son derecede temkinli harekete alışmış olmakla bereber, kendilerine ehemmiyet imi ni görünce, Adeta içericmi Bu sırada Emir Abdullah gö - xü onlara ilişmişti. Bu zeki zat, sanki onların düşüncelerine bir an da vâkıf olmuş gibi, gülümsiyerek istikbaleilere işaret etmiş; — Muhterem misafirlerimiz. Ga İlba teşrif edeceklerinden malüma. tınız yok. Cidde valisi (yahut, kumandanı) mânalı bir tebessümle (efendiler ve paşalar hazeratı) nı süzerek ce- vap vermiş; — Telgraf almıştık. Teşriflerin - den malümatımız vardı. Demişti. Bu sözlerde; ? — Evet. Bu adamların gelecek- lerini biliyorduk... Fakat, kendileri. »l ehemmiyet vermiye şayan bul- MUYOrUZ.. Gibi bir mâna mündemiçti, Emir Abdullah; bu adamlara kar şt takip edilen siyasetten. onları şüphelendirmek istememişti: — Kendilerile müsafaha ediniz. Demişti, O zaman, iki taraf ta ilerlemişti. Eller uzatılarak: — Ehlen.. ve sehlen. Sözleri ti İstikbalcilerin içinden - Türk var lığına hürmetkâr olan - bir gat; Türk milletine ihanet eden bu adam lara sefil mevkilerini anlatmak İ- için; Emir Abdullaha doğru döne- rek yüksek sesle şu sözleri söyle- miştir (Arkası var) Yeni kanun Lüyihaları (Başı İ incide) kmda bir kanun lâyıhası gelmiştir. Mahalli idareler reisliği yedi şubeden teşekkül edecektir. Her şube beledi. ye ve hususi idarlere ait işlerin bir kısmını görecektir. Belli başlı işler: Imar, pâzarlar, sergiler, penayırlar, ve milmasil yerlerin çoğaltılması, her gehir ve kasabada spor meydanları yapılması, köy işlerile en yakmdan alâkadar olunması gibi bir çok mese- leler vardır, Mahalli idareler reisli - ğinde geniş mikyasta bir iş bölümü yapılmıştır. ; Yeni teşkilât faaliyete . geçtikten sonra, Atatürkün Meclisi açış nutuk- larında işaret buyurdukları ve idarei bususiyelere tahmil ettikleri İslerin daha mükemmel görüleceği ve hususi idarelerle belediyelerin O memleket kalkmmasmnda daha mühim ve fay. dalı vazifeler görebilecekleri muhak- kaktır. emma e Tedrisat Müdürü 'eftişlere Başladı SL Vekâleti orta tedrisat w anum mildürü Avni ve umum! müfet- tişlerden Ekrem, dün sabah Anka. radan gelmişler ve akşama kadar or. ta mekteplerle Bseleri teftiş etmiş - lerdir, Birkaç gün daha burada ka- larak teftişlerine devam edeceklerdir. Bu teftişler espaşsmda orta okul - larla liselerde talebe, muallim, Sinif, sube vaziyetlerile bu mekteplerde &- Imacak yeni tedbirleri ve gelecek tedris yar için gözönünde tutulması lâzım gelen noktaları tesbit edecek- ler ve bir rapor halinde Maarif Ve. kiline vereceklerdir. Yeni Salon 280 Bin Liraya İhale Edildi Galatada yapılacak yeni yolcu Sâ- Jonumun İhalesi, dün, Liman işletme idaresi merkezinde müdürler cncüme- ninde yapılmıştır. Maleye giren mü- easeselerin teklifleri tetkik edildikten sonrs binanın inşaatı en iyi teklif ve fiyat sahibi olan Haydar ve Şürekâst müessesesine 280 bin liraya ihale o- Tunmuştur. Müteahhit -binayı bir âc. ne zarfında bitirecektir. maaşa Batan Şilep Hakkındaki Tahkikat Bitiyor. Hamidiyeye çarparak batan Ordu şilebi hakkındaki tahkikat bitmek t- zeredir. Müddetumumilik kazanım 56- bepleri hakkında Deniz Ticaret mtü- dürlüğü fen heyetinin kati raporumu istemiştir. Bu rapor, dün hazırlanmış ve müddelumumiliğe gönderilmiştir. Hüidisede boğulan aşçı Recep ile kömürcü Kâmilin cesetleri heniz bu- lunamamıştır, Zavalllarm vapurun içinde kalıp çıkamadıkları anlaş » maktadır. Yunanistanın Yeni Rejimi Atina, 2 (Atina Ajansı) — Büyük nafta işlerinin açılışı münasebetile bir nutuk söyliyen Başvekil Bay Metak- sas demiştir ki: “— Hiç şüphe yok ki yeni Yunan devleti istihale geçirecek ve mükem- mel bir hale gelmesi için icap eden yeni müesseseler kurulacaktır. Fa kat ecnebi rejimlerden hiçbiri kopye edilmiyecektir.,, “Haile Selâsiye Dava Peşinde yaris, 2 (A.A) — Negüs, kendisi- ne aldiyetini ileri sürdüğü Franaz - Habeş demiryolu kumpanyası hisse- leri ile Fransız — Italyan tuz ticare- ti şirketi hisseleri üzerind? Italyanm fili müsaderesinin kaldırılması için Prefelex mahkemesine müracaat et- mişti, Bugün mahkeme, bu meselenin salâhiyeti haricinde olduğuna karar vermiş ve Negüsü sivil mahkemeye müracaata davet eylemiştir. Kardeş İranda Yeni Demiryolu Tahran, 2 (A.A.) — Şahinşah, ya- nında veliaht, nazırlar ve bir çok me- bus olduğu halde Iranı baştan başa kateden yeni demiryolu ile Gorgünâ gitmiştir. Orada sonbahar at koşu larında bulunacaktır. TAN Herem Muşun Imarı İçin Yeni Bir Program Hazırlandı Ilk Olarak Bir Vali Konağı İle Bir Ortamektep ve Bir Garaj Yapıldı Yeni Vali konağı ile ortamektep binasına ait inşaat.. Muş, (TAN muhabirinden) — Va limiz Tevfik Gür, Muşun imarı İçin yeni bir program hazırlatmış ve bü- nun tatbikma geçilmiştir. Progra mında başken şunlar vardır: Atatürk ve şehitler âbideleri, 90- cuk bahçesi, belediye daire ve balı- çesi yapılması, temeli atıldığı hal de metrük kalan memleket hastane - sinin bitirilmesi, aygır deposu, spor sahası vücude getirilmesi, şehre te- miz su işelesi, elektrik tesisatı, memu rin evleri yapılması, mütemadiyen bozulan Bitlis - Muş şosesi üzerindeki 43 menfezin esasi: surette tamiri, be- ton köprü inşası ve bilhassa Bitlis ve Diyarbekir üzerinden Muşu Elâzize bağlıyan 450 kilometrelik mesafeyi 245 kilometreye indirmek için Çapak gur Üzerinden bir şose inşası, Biten yeni inşaat Bunlardan başka kısa bir müddet İçinde, Erzurum caddesi ve Ikiyol adi le maruf göse Üzerinde gari bir vali Yeni Kabinenin (Başı 1 incide) ramı münasebetile yurdun her tara- fmdan telgraf ve mektupla ve şifa - mennilere Ayrı ayrı hemen cevap yazmıya vakit bulamadığımdan ve beni çok mütehassis eden bu kıymet- li teveccüh ve alâkanm kaşştlığını geciktirmek te istemediğimden te gekkürlerimin ve bayram için karşı Yklı #âiimi tebriklerimin sunulma. sına Anadolu Ajansının vesatetini ri- ca ederim.,, Başvekil Celâl Bayar LE EŞ liği Esnaf Cemiyetlerinde im Şekercller le ri yeni idare heyeti seçimi dün yapılmıştır, Yeni heyete Kâzım Sezer, Sami Besler, Şevki seçilmişlerdir. Otelciler cemiyeti idare keyeline de Ömer Lütfü, Saim ve Sabit getiril mişlerdir, Vapur İhtiy İhtiyacı Yeni Tedbirlerle Karşılanıyor hassa son haftalar içinde hissedilen vapur ihtiyacmı karşılamak Üzere muayyen program harici seferlere devam ediliyor. Antalyada birikmiş olan malları alan Mersin vapuru bir kısım yükünü İzmire çıkarmış ve Wi» manmuzı gelmiştir. Bilhassa ihracat mevsiminde orta- ya çıkan bu müşkülâtı önlemek üze re, yeni vapurlar gelinciye kadar De- nizyolları idaresinin kira ile vapur tutması bir fikir olarak ortaya atıl. mıştır. Fakat, mlâkadarlar buna lü- zum görmemişlerdir. Müessese, ta. mirden çikacak olanlarla ve yolda bu tunan vapurlarile muvakkat #ıkmtı- yı önliyecektir. Vapur ihtiyacı dolayrsile, Haliçte demirli bulunan İspanyol bandıralı konağiyle orta mektep ve garaj ya- pılmıştır. Hastahane ve aygır deposu ile Muştan beş kilometre uzakta ve Bitlis şosesi üzerindeki beton köprü inşaatı bitmek Üzeredir. Kışm ilk karları, şehrimize çevre- liyen dağların zirvelerine düşmüş ol- ms$ına rağmen imar faaliyeti durma» müşte, Yalnız resmi dsireleri, Halkevini, Vilâyet konağiyle şehrin mühim ge- vakkat elektrik tesisatile tenvirata başlanılmıştır. suyunun buraya getirilmesi, mesnfe- nin uzaklığına ve mevsimin müsaade. sizliğine mebni yaza bırakılmıştır. Halkın 6 zamana kadar da iyi su içe- bilmesi için şehrin başmaballesi yu- karısında ve Mehmetcan bağları kar- İ sındaki memba, sularının demir bo- rularla Şehre getirtilmesine bağlanı!- mıştır. / Türkiye - Mısır Mü ; ü#nasebetleri (Bası 1 incide) çok sevilirler ve türkçe Mısır diya - İ rmda çok konuşulur. Bundan dolayı- hen yapılan lütufkâr tebrik ve te -| dır ki, Kahire ile Ankara srasmdaki münasebetlerin İnkişafı her gün bi. raz düha açıklaşmakta, rüh kazan. maktadır, Çok sevimli ve genç hükilmdarım tarafmdan bana bu güzel memleket te verilen vazifemin gayesi, bu bağ- ları her gün biraz daa Siklaştırrmak tır. Türkiyenin değerli ricali tarafm- dan gördüğüm müzabereti burada Küyda. fırsat bulduğumdan dolayı bahtiyarım. Iki memleket arasmdalei siyasi mü asebetler bundan daha iyi olamaz. Yalaz bunların, kültürel ve ekono- mik bakımlardan takviyesine çalışıl- malıdır. Bu s8hada da iki senedenbe ri iin büyük bir İnkişaf kaydedilmiş in te iki memleket arasmdaki ti. cari mübadele Misir ihracatı için 685,664 Türk lirası ve Türk ithalâtı 1.133.725 olduğu halde bu rakamlar 1996'da Misir ihracatı 1,049,829 Türk ve 'Türk ithalâtı da 1,941,876 yı emi 1937 senesinin ilk dokuz git mahallerini aydınlatacak kudreti | te bir dinamo getirtilmiş ve bu mu- Kangadengi - Sesliçeşme memba | Toprağa Gömülecek Sistem (Başı 1 ineide) Bunun için tereddütleri haklıdır, Is ter İstemez işini sağlam tutmıya, yü) sek ve yardımcı makamları her işin mesuliyetine karıştırmıya ve me- suliyeti dağıtmıys çalışır Bg” bir sistemin yarattığı memur tipi, kara Kitabın u- sullerini ezberden bilen, kitaba uy- gun iş yapmıya çalışın, mesuliyet ten korkan ve kaçan ve ker işi üze rinden atmıya, kati hal şeklini ya- rma bırakmıya çalışan udamdır, Gayret gösteren, halkım işini ken- disine mal eden adam derkal süp- he uyandırır. Bu fazla geyretin saiki acaba ne? Kitaba uygun fena iş yapan me mur, hiçbir zaman mesul tutulmaz. Fakat usul huricine çıksrak, aklımı ve idrakini kullanan, iyi iş yapan bi adam sürünmek ve senelerce #onrü kendisinden veya çocuklarından he- sap istenilmek tehlikesine maruz- dur, Çareler âşikârdır: İnkılâp idare m kinesinin yalniz ve yalnız halk için bir makine olduğu, vücuâlme başka bir sebep olmadığı fikrinin bütün muhite yayılması lâzımdır. Sonra her Türk memurunu aksi meydana çıkıncays kadar dürüst, namuslu ve güvenilir diye kabul et- mek ve bu emniyete lâyik olmadik- ları gösterenleri en ağir cezalara çarptırmak icep eder. Her makam sshibi makamma ait işlerde imza, salâhiyet ve mesuliyet sahibi olunca idare hayatımdaki :s- tıfa şekli birdenbire değişir. Kita- bö uygun iş gören ve mesuliyet ta- şımıya tahammülü olmıyan zihni. yet yerine teşebbüse, mesuliyete ve galâhiyete kıymet veren zihni» yet üste çıkar. #şte Atatürklin son nutku, bü tün bu esaslı dertlere do- kunmuş ve hastalığın tâ kökünden tedavi yollarmı açmıştır. Bu sayede az zamanda eldesedilecek peğiceler ükla hayret verecek bir derecede olacaktır. Türk milleti, binlerce senelik fa sılasız, çetin mücadeleler ve bunlar» dan birikmiş tecrübeler sayesinde müstesna istiğdetlar kazanmış bir millettir, Dünyanın €n güzel, en yol uğrağı topraklarınm sahibidir. MN Kuvvetleri boğan idare telâkkileri, yavaşlıklar, vesayet ve merkeziyet doğuran zihniyetler tasfiyeye uğrar uğramaz, umumi hayatımızın her köşesinden o kadar yeni varlık fış kıracaktır ki bu manzara karşısın» da hepimiz haklı bir iftihar ve gü. ven duyucağız. Memlekette de hiğ görülmemiş gekilde bir hoşmutlük ve âhenk kurulacaktır. Halk için iş lediği görülen bir hllkümete karşı her türlü vazifelerini oyapmak, Türk vatandaşları için en büyük zevk halini alacaktır. Ahmet Emin YALMAN Ademi Müdahale Işi (Başı 1 imeide) yı daha fazla inkişaf kaydetmekte. | toplarla tahkim edilmiş bulunduğu « ya Zaten Türkiye ile Mısır arasmda ticaret bakırımdan (Ciearing) kayıt “ İları yoktur. Kambiyo temamile ser- besttir, Mısır da, Trkiye ile döviz kaydına tâbi olmüksizm ticari mina- sebette bulunan Suriye, Pilistin, Am sika Birleşik devletleri gibi mazhar mtisagde dört devlet arasında yer 2) maktadır. Türkiye ile Misir arasnda müba- dele edilecek birçok maddeler vardır. Turistik işlerini de inkişaf et#*—” iyiz. Türkler için kışın Misir ve Mr “anar icin yaz mevsimlerinde “9 bul, Yalova, Bursa gibi yerler tav. siyeye lâyiktir, Her iki memlekettek' turist teskilâtr il memleket için de elzem olan bü İşle meşgul olmalıdır. Jar, Seyahat etmek tanışmaktır ve ta »işmak ta sevişmektir, Mütekabil bi tanışma İle ne kadar ibtiliflar berta raf edilir.” Magullanos vapurunu Dentşyolları İ| sam aa daresinin satın alması mevzuubahis- | rifetile satılığa çıkarılacaktır. O z4- tir, Kapopino isminde bir Italyan gi- | man, bilhassa harici hetlar ve Kera- lebini batırdığı için bu gemi, haciz | deniz postaları için elverişli olen bu altındadır. İtalyan acentesi açtığı da- | vapurun Denizyolları idaresince sa- vayı kazanırsa, vapur mahkeme ma- | tn almması düşünülmektedir. nu, Avrupa kıyısındaki tarafın is ancak Ispanya cümhuriyeti silâhları nin Âlgozirosu bombardıman etme inden sonra sırf mildafan kastil tahkim edildiğini ve bu tehkimin bo Zaza karşı hiçbir kiymeti haiz olma dığını bildirmektedirler, Cephe haberler. Ispanya hükümet, husumet mer) kezini Valansiyadan Barselonaya na kü ile meşguldür. Purlâmente di Barselonaya gidecektir. Hükümeti Barselonaya nakli muvakkat olacağ için hükümet bürolarını birçoğu Va iensiyada kalacaktır. Franco hükümeti, iki ay evvel mil sadere olunan İngiliz vapuru Seve Sens'ı serbest bırakmıştır. İngiltere kükümeti, Şimali Ispan yadaki harp filosunu geri almıya ka rar vermiştir. Akdenizde İngiltere hükümeti ile Fransa, Ak denizde iş gören tcaret gemilerir hava taatruzlarından korumak İçi alman tedbirleri #tkılaştırmıyâ kara rmiştir.