Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SA |O 4 a SAT Bizie (S Çammh Uluş basımevi 3 Çanıkırı Caddesi: Ankara SODEARE TELEFON . SA ; samda Başmuharrir 1063 * 18 inci yıl - Yazı iş. Müdürü — 1062 No. 5844 İdare 1061 5 KURUŞ Telgraf: Ulus - Ankara BÜGÜN: Altıncı sayfamızda Kamu- tayda mevcud kanunlardan bazıları, yedincide güzel başşehrimizin güzel baş kapısı: Ankara gart — Sekizincide dokuz devlet konferansı toplantısı — dokuzuncuda memleket haberleri. Proğram - Nutuk Halk, Atatürk'ün 1 ikinciteş-| nutuklarını sabırsızlıkla - bekler olmuştur. Çünkü reisimiz bu nutukların her birinde, yalnız, çum?ıuriyet idaresinin bir seneki faaliyet verimini kaydetmekle kalmaz; gelecek yıl için de yeni esas ve istikametler tesbit eder Halk, 1 ikinciteşrin nutukların- dan haber kadar, müjde almağa d_ı alışkındır. Pazartesi günü de- rin bir ferah ve şevk ile dinledi- ğimiz nutuk ise, her iki bakım- d;ln, bilhassa doluü ve zengin, ve bütün vasıfları ile, bir program - nutuk'tur. Osmanlı saltanatı yarı bir or- “'Ç?ğ devleti olarak, maddi ma- nevi müesseselerinin hazin kar- gaşası içinde inkıraz bulup git- mfşhş. Onun enkazı üstünde yir- î'l_u.ıc! asrın en ileri yapılarından irini kurmak, yeni rejime te- zadsız bir ahenk vermek için, :zun_ve çetin bir tasfiye müca- € CİGS.I lâzım olmuştur. Kemalizm inkılâbının hedefi şekil ve usul deg": zihniyet ve ruh değiştir- mektir: “Yalnız kurumlarında değil, düşünceleri i ea A erinde temell b'î_—':lğ'l“b yapmış olan...,, n:ıntukı. muvafnft l:ndece bu mücadelede duvaffak olmak, yeni Türkiye- nin Inşasına kâfi gelmez. Yeni ;ıızıfe ve _lııı'ızı-ılıet berilürma göre epyeni cihazla * de zaruridir. SNB Hlebnek Günlerce bize ilha ğ teşkil edecek olan mıoıı: :ı]:::ığı h_er iki cihetten, pek ehemi ei: Li noktalara temas etmekteîlîr En başta, milli ekonomiye t&; a_llük eden muhtelif faaliyetle- Ti ahenkleştirmek geliyor: “Ben ekonomik hayat deyince ziraat, ticaret; sanayi . faaliyetlerini ve, ayrı düşünülmesi doğru:l” bir kül sayarım.,, Ü Reisimiz, milli ekc inin te- meli addettiği ziraat için bazı esasları katileştirmektedir: top- raksız köylü bırakmamak, - çift- çiyi daha iyi vasıtalandırmak [înümkün olan her yerde at, ve bir köy yahut yakm köyler için müşterek harman makinası| toprak üretimlerimizin mik&ın’ nı ırtgmıımk. kalitesini yi'.kselt: ::ılî'! istihsal masraflarını azalt- Dış ti ö Hialkaedei v İç ticarette güdece :iı;ı:rt?kil_âtâandı üzeri i n_el g:.ılışma?drî. ışBıî:led: ecm'lîo' n_y?tı_n tüccar hakkındaki l:îîâî: :fıını. gösteren fıkra şüphesiz iç kimsenin dikkatinden kaç- ım.aı:nıçtır: “Tüccar milletin eme- #ini ve üretimini kıymetlendir- m_ek için, eline ve zekâsına em- niyet olunan ve bu emniyete İi- emizin ak- koruyacağız. gimiz başlıca rma, muayyen Falih Rıfkı ATAY yakat göstermesi gereken adam- dır.,, Yani onun kazanç hakkı kadar, vazife ve mesuliyetleri de vardır. Endüstri davamızın düsturu a- çıktır: çalışması ve yaşaması için ekonomik elemanları memleke- timizde mevcud olan büyük kü- çük her çeşit sanayii kurmak ve işletmek ! Burada nutkun. devlet işlet- melerine aid idarelerin yeniden tanzimi esaslarını gösteren mü- him kısmına gelmiş bulunuyo- ruz. Reisimiz devlete aid ticaret ve sanayi kurumlarının bugünkü usullerle çalışabilmelerine ve in- kişaf etmelerine imkân görmiyor ve ilk tedbir olarak şunu istiyor: « . Mali kontrol şeklini, bu ku- ramların bünyelerine ve kendi- lerinden istediğimiz ve istiyece- ğimiz ticari usul ve zihniyetle çalışma icablarına süratle tevfik etmek!,, Şu sözler her türk vatandaşın zihnine ve gönlüne hâkolmak lâzımdır: “Ekonomik kalkınma; Türkiyenin, hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye ideali- nin, bel kemiğidir. Türkiye bu kal- kınmada, iki büyük kuvvet serisine dayanmaktadır: Toprağının iklimleri, zenginlikleri ve başlıbaşına bir servet olan coğra- fiğ vaziyeti; ve bir de, Türk milleti- nin, silâh kadar, makina da tutmıya yaraşan kudretli eli ve milliğ oldu- ğuna inandığı işlerde ve zamanlarda, Tarihin akışını değiştirir - celâdetle duygusu..,, Reisimiz nafıa işlerimiz ve o, nun muvaffak eserleri üzerinde bilhassa durduktan, ve maliyede ldeğismez.olan açıksız büdçe, ye ler hakkında esaslı tavsiyelerde bulunduktan sonra nutkun tari- hi kalacak olan fıkrası geliyor: “Cumhuriyet rejiminde, nefği hazine demek; k hazi lehine tespit ettiği hakla, kanu- nun mükellefi karşılaştırdığı va- Zifeyi gayet denk bir halde elde tutmak demek olduğunu bir an hatırdan uzak tutmamak önemli Prensipimizdir. Bu yalnız osmanlı - islâm de- ğil, bütün şark âlemi telâkkisi- nin aksine, bir hak ve adalet düsturudur. Şarkta devletle ferd arasındaki münasebetler ya bir tarafın zulmü, veya iki tarafın biribirine karşı daimi emniyet- sizliği üzerine kurulmuştur. Haz: ne menfaatini her türlü ferdi haklara üstün gören zihniyet karşısında, devleti çalmağı hak sayan bir ahlâk teessüs etmiştir. Her ikisini de tasfiye etmek lâ- zımgelir. (Sonu 8 inci sayfada) İmadağında kar var Havalar soğumağa başladı. daval Ankar: şimdiden kar var, Eğer havalar DS yakında başlıyacak demektir. Yukardaki resi, dağından aldığı karlı bir manzarayı hemen YT İA Elma:- 8 örüyorsunuz, tecelli eden, yüksek sosiyal benlik'| M K kenarında Elmadağında daha böyle giderse Elmadağında kayak sporu Antakyada asgari 40 bin kişinin iştirakiyle yapılan bayram tezahürleri Antakya'da Cumhuriyet Bayramı çok heyecanlı gösterilerle kutlandı Türk talebeleri konsolosluğa gö- türecekleri buketi hazırlıyorlar İspanya işi ve İngiltere B. Eden diyor ki: Yabancılar karışmamış olsaydı Ispanyol harbi şimdiye kadar biterdi Londra, 2 (Hususi) — Amele par- tisi mebuslarından birinin sorduğu bir suale cevab veren, Eden Avam kama- rasında beyanatta bulunarak İngiltere- nin hiç bir zaman enternasyonal mec- buriyetlerinden kaçınmadığını hatır- latmış ve jandarmalıktan ibaret olan vazifesini diğer hükümetlerle mutabık kalarak yapması lâzım geldiğini ilâve etmiştir. Eden, sözlerine devam ederek İs- panya meselesinin Milletler - Cemiye- tinde derin anlaşmazlıklar doğurdu- ğunuü ve kanaatine göre zecri tedbir- ler tatbikine hiç bir zaman imkân bu- lunmadığını kaydetmiştir. Bakan ka- rışmazlığın Frankoya faidesi dokun- duğu hakkında Loyd Corc tarafından ileri sürülen iddiayr tenkid ederek Sovyetlerin Valensiyaya sevkettikle- ri malzemenin ehemiyetini tebarüz et- tirmiştir. N Eden, deniz Ssınırının ehemiyetine işaret ederek ecnebiler karışmamış ol- saydılar, harbın bitmiş olacağını vey? Antakya, 29 İlkteşrin (Hususi mu- habirimizden) — Cumhuriyet bayra- mı, bütün sancakta havanın yağışlı geçmesine rağmen büyük sevinç teza- hürleriyle kutlanmış vekar ve cid- diyetle sona ermiştir. Halk henüz sabahın erken saatle- rinde sokaklara dökülmüş caddeleri doldurmuştu. Bilhassa küçüklerin, kız ve erkek mekteblilerin grup ha- linde sokaklarda dolaşmaları çok se vimli bir manzara teşkil ediyor ve basalar, hebsalardams tonladıkları çi- çeklerden yapılmış kucak kucak bu- kştleri Türkiye Başkonsolosluğuna götürerek bayramın ilk hediyesi ola- rak bırakıyorlardı. ü Saat 12 ye doğru Başkonsolosluğa g.lden caddeler ve bu caddeler üze- rindeki binalarla otellerin bütün pen- tere ve balkonları artık hınçahınç dolmuş bulunuyordu. Bu saatte Baş- İ_tonsolosluk önündeki sahada &n aşa- ği on bin kişi toplanmıştı. Küçük- (Sonu 8 inci sayfada) Türk kız mektebi talebeleri köprü yolunda ANKARANIN MODERN GARI muharib haklarının tanımmış buluna cağını söylemiş ve demiştir ki: “— Halbuki şimdilik bu hakların verilmesi denizde kuvvetli olan - taraf yani âsilerin lehinde derhal bir tesir (Sonu 8 inci sayfada) Güzel başşehrimiz Ankara, kendisine lâyık güzel bir başkapıya sahib oldu: garı, Bu gar, İ da seyahat etmek uyandıracak, ve An- karaya gelenlere, en iyi intibaları verecek şekilde bir eserdir. Gar'a dair bir yazıyı bugün 7 inci sayfamızda bulacaksınız. Çindeki harba karşı Dokuz devlet konferansı bugün toplanıyor Uzak şark anlaşmazlığı etrafım- da görüşmeler yaparak Çin ve Ja- ponya arasındaki harbe nihavet vermek çarelerini araştıracak olan dokuz devlet konferansı bugün Brükselde Akademiler Sarayında toplanacaktır. Muhtelif delegasyonlar Brüksele gelmiş bulunmaktadırlar. — İngiliz delegasyonuna B. Eden, fransız de- legasyonuna B. Delbos, amerikan delegasyonuna B. Norman Davis reislik etmektedir. Bu zatlar, konuş- malara başlangıç olmak üzere şim- diden temasa girmişlerdir. B. Wellington Koonım reisliğin- deki Çin delegasyonu da Brüksel- dedir. Ayrıca, şimdiye kadar Ce- nevrede çalışmakta olan çin propa- ganda servisi de konferans dolayı- siyle Brüksele naklolunmuştur. Konferans — görüşmelerinin üç hafta kadar süreceği tahmin olun- maktadır. Bu husustaki telgraflar sekizinci sayfamızdadır. B. Celâl Bayarın teşekkürleri Başvekil Celâl Bayar Anado- lu Aj şağıdaki l : göndermişlerdir: “ Reisicumhurun beni başve- kâlete tayin buyurmaları ve cum- huriyet bayramı münasebetleriyle yurdun her tarafından telgraf ve ktubla ve şifahen yapılan lu- tufkâr tebrik ve temennilere ay- F ayrı hemen cevab yazmıya va- kit bulamadığımdan ve beni çok mütehassis eden bu kıymetli te- veccüh ve alâkanın karşılığını ge- ciktirmek de istemediğimden — te- şekkürlerimin ve bayram için kar- şılikli samimi — tebriklerimin — su- h A Aak A’ ve- satetini rica ederim. Başvekil Celâl Bayar” (A. A.) yı Fıkra Altı şey.. — Bir ecnebi bir günde ne görüp söyleyebilir. Fakat ben yirmi dört saat içinde 6 şey gördüm, ki şarkta imkânsızdı, diyordu. 30 senedenberi Türkiyeden gayri şark memleketlerinde yaşıyan bir ya- bancı idi. İstagbul ve Ankaradan ge- çerek, Suriye'ye gidecekti. Ve saydı: — Birisi trenden indim, hamal- lar valizimi kapmadılar. İkincisi is- | tasyondan çıktım, şoförler boğazrma | sarılmadılar. Üçüncüsü ötel notla- rında ikide bir tashih yapmak lâzım olmıyor. Dördüncüsü vapurla Hay- | darpaşaya geçiyorum, belki iki bin fyolcu vardı, fakat gürültü olmıyor- | du. Nihayet altıncısı.., Biraz düşündü: — Evet her memleketin polisi var. Fakat sizin öyle emniyet veren bir inzibat havanız var ki geceleri arka sokaklara istediğim gibi sapıyorum ve zevk ile.. K Gözlerime baktı: — Bunlar benim otuz senelik şar- kımda imkânsız şeylerdi. Sonra ilâve etti: — İstep ortasında Ankarayı görür görmez, “— Acaba bir Camouflage mı?,, diye tereddüd etmek istedim, O kadar göz alıcı idi. Ne çare ki ens- titüleriniz, sıhiye ve kültür müesse- seleriniz, ve bilhassa iç hayatınız bu inanmamazlığı yeniyor. — İddiaları- nızda hakkınız var. Rakat olası- nız. - Fatay