Selenlerin Çoğu Kadın Adü l tari ki, bu dervişler, o- Mükemmel Kârvansaraya e sanki kalabalıktan > gibi, geceyi Kâr dan yüz adım ilerideki nar altında, ve su başmda m Şün de, Tebrizden Diyar- ir kârvana karışmıya - ea yolculuklarına Stnişlerdi, #tini boyunlarına asan, teberlerine dayana da- YOR çıkan bu dervişler, o gün #ine kadar fasılasın bir Yaptıktan sonra, bir sü Bruna vermişlerdi, na asılı olan, dervişlere Meşin sofraları açmışlar... a eklerini yemiye başla - Yemek yiyorlar, hem de bu mda takip edecekleri İs müzakere ediyorlardı. ei bir takım İn ve mer duymuşlardı.. NN #eslerin geldiği a ei ie. > Köyü, şehirden dönüyor - Hi EE) Fİ rr a Öteki derviş, cevap iyi ie eşki, biraz daha yoldan içe- ydık. Allah vere de, bi- t, te le olmasınlar. derviş te söze karışmış- & m. Gelenlerin. çoğu, ka: nereden tanıyacaklar. binmiş olan bu köylü *&, * Üçü yaşlı erkek, ve altısı Ru, laflara bürünmüş kadın ol B Üzere dokuz kişiden ibaretti. İle Sessizce (o İlerlemişlerdi. » dervişlere selim vererek Dera geçmişlerdi. “er, bunları geçip gidecek i Fakat köylüler, Müyig,n gittikten sonra dur- * Merkeplerinden inmişler - balerin orada durup merkep King, © İnmeleri, dervişlerin hoş- işti. Derhal sofraia- gidelim. yara, May) im kalkıp gidecekleri za - m yaşlı bir erkek teki, doğru gelmiş., Derin bir hür 22) Vermiş; babalar.. Içimizde, bir “ef, İâtun var. Şuna biriniz bir pe Tica etmişti. ma dervişlerin btüsbütün küçırmıştı, İçlerinden bi- çini halinde, hastaya © eki. Ri bm urdanmaştı. Git köylü ssrar etmiş.. dörviş- Mi mimakaya başlamıştı. Iş- gi bu münakaşa esasında, 0- a karışmıştı. My, derhal sırtlarından çar Atışlardı. Bu çarşafları Yargı» Söclü kuvvetli birer erkek yü bir anda dervişlerin üze ama yolun iç tarafmdaki m iliklerine doğru sürük mışlardı. Bi de bir anda han- Ni şt Elem içlerine tadar hi Mata irkalarınn kumaşlar: WM arasına saklanmış Mektuplar çıkarılmıştı.. Arici, şehre iki saat me- #&fede bir bağ köşkünün ciasmda sabırsızlıkıa geziniyor. 1- kide birde pencerenin önünde du- rarak, ağaçlar altından kıvrıla kıv. rıla uzayıp giden yola göz gezdiri- yordu... Fakat her defasında; — Garip şey. Niçin bu kadar geç kaldılar. Yoksa, bir aksilik mi oldu? Diye söyleniyordu. Artık, ortalık iyice kara muştı. Odadan içeri sessizce bir adam gir miş; kucağında getirdiği bir yığ çıralı çam odunlarmı ocağa yerleğ- tirmişti. Bu çamların yanması, 6- daya hem hafif bir ışık, hem de hoş bir koku vermişti. Aptaldede, ocağın yanındaki #e- dire yerleşmiş; gözlerini çıtırdıya çtırdıya yanan odunlarm wevine dikmişti, Zihni, binbir düşünce çinde idi. Fakat bütün bu düşün - celerin arasında ona sun derece Üzüntü veren bir şey varsa, oda zavallı Zührenin uğradığı feci &- kıbetti, Zühre, Aptaldedenin yabancısı değildi. Hattâ onun, yakin akraba- waddedilebilirdi. Babâsinın vefe- tı üzerine, bizzat Kendisinin him1- yesinde büyüyen bu kızdan şimdi bir hizmet beklemiş, onu casuslu- ğa sevketmişti... Zührenin, Murat Beyle karşılaşması, bir tesadüf ese- ri değildi. Bilâkis Aptaldede tarafın dan kurnazca kurulmuş bir plân en tabit neticesi idi., fakat, Aptal dedenin bu muvaffakıyeti uzun sür memiş.. zavallı kız, bu hizmet uğu- runa kurban gitmişti. Aptaldede, Zührenin bu feci â- kibete uğramasmdan çok müte- essirdi... yalnız onu birsz mütesel- li eden bir gey varsa, oda; yine kendisine yabancı olmıyan Suidin, harikülâde bir tesadüf eseri olmak üzere, ölümden kurtulması idi, E- ğer Sait; Zührenin gönderdiği o mükim haberi getirdikten sonra, o haya; atın çiftesine maruz kala- rak yaralanmasaydı. hiç şüphesiz | ki, saraya avdet edecek. O da tıp | kı Zühre gibi kurban gidecekti. Aptaldede, gözlerini alevlere dik miş, düşünüyordu: — Koca Zühre!.. Dünyanm en büyük kahramanlar: kadar meta. net gösterdi.. Bizi ele vermemek için, kendini feda etti... Ölüme ve işkenceye karşı bu kadar pervasız ca mukavemet eden genç bir kıza kıyabilmek için, insanın nekadar taş yürekli olması lâzım... Ey Şah 1s. mail!.. Evvelce, yalnız bana reva gördüğün haksızlıktan dolayı sen- den nefret ediyordum. Fakat şim- di, zavallı Zühre için de sana karşı kalbimde bir kin ve gayz besliyo. rum. Diye, söyleniyordu. irdenbire dışarda ayak #es- leri işitmişti. Olduğu yerde doğrularak bu seslere bir kat da- ha kulak vermişti. Bir merkep, uzun uzun arırmı. ya başlamıştı. Odanın kapısı açıl. miş; sırtında ot dolu bir çuval bu- lunan yaşlıca bir adam içeri dal- mıştı. Aptaldede bunu görür görmez gülümsiyerek : — Geldiniz mi. Mürteza?.. Sizi, Yazan : Ziya Şakir BİZİ TANIMAZLAR çok merak ettim. Diye mırıldanmıştı. Mürteza; sırtındaki çuvalı, yere indirmişti. Ve indirirken, cevap ver mişti: — Beli, Dede Sultan, geldik. Fakat ben, arkadaşları şehre gön- derdim, Buraya girerken kimseye görünmemek için de geceyi bekle- dim. Mürteza, bu cevabı verirken, çu- valı açmıştı. Otlarm arasından, bi- rer birer İlç kesik baş çıkarmış,. O cağın &levleri karşısına sıralamış. Aptaldede, çömelerek büyük bir dikkatle bu kanlı başlara bakmıstı Ve bakarken, büyük bir sükünet- le murıldanmıştı: — Tantdım.. Uçünü de, tanıdım.. Bu, Şabın mirahorlarından, Cey- Jân hanm başı... Bu, dergâhı âli ka- pıcılarından Mirza Aka Selmasi - nin kafası... Bu da, Şahım has oda bekçisi, Haydar Kulu Hanm kelle. si.. Aşkolsun 8ize, Mürteza.. haki Kater retim aaa keryeokr “Bum ların üzerlerini dikkatle aradınız mı?, Mürteza, yine otlar arasından bezlere sarılmış küçük bir paket çıkarmış; Aptaldedeye uzatmıştı. (Arkası var) EKONOMİ IGDİR PAMUKLARI Sovyetler Bütün Mahsulü İstiyorlar Memlekette Pamuk Mahsulü Geçen GuaMiL Piyasa İl andırma ve Tekirdağda Ey- lülde teslim şartiyle sert buğdaylardan 1200 ton gibi bü. yük bir parti buğday satışı ol- muştur, Bu buğdayların kilosu altı kuruştan verilmiştir. . ntalyada teslim 500,000 ki. $ loluk büytük bir parti arpa £ satılmıştır. Bu arpalarn kilosu 3,37 kuruştan verilmiştir. . andırmada kilosu 402,5 kuruştan 50,000 kilo bur- ile kilosu 530 kuruştan ay v,000 kilo nohut, kilosu 3,27,5 ku İm 50,000 kilo yulaf, kilosu 3.20 kuruştan 50,000 kilo kaplıca $ ve 417 kamuştan 50 bin kile ku $ ru bakla satılmıştır. ; İns Av Derileri Satışı Yine Durgun Av derileri üzerine bu hafta hiçbir muamele olmamıştır. Diğer deriler üzerine epeyce alışveriş yapılmıştır. Ekstra keçi derilerinin çifti 180 « 200 kuruştan, koyun tuzlu kilosu 44 - 46, Hava kurusu kilosu 68 - 72, oğlak derisi çifti 150 - 160 kuruştan ve ku- rü sığır derilerinin kilosu da 72 - 75 kuruştan muameleler olmuştur. m BeLa Afyon Vaziyeti yon satılmamıştır. İnhisarların eks - perleri afyon mntakalarında dolaş- makta ve Zirast Bankası yardımile müstahsillere para dağıtarak mah - Sullerini satın almaktadırlar. LOKMA N HEKİMİN ÖĞÜTLER inmez Aslanların Ahı Vapurda, bilfarz, Büyükadaya giderken oturduğunuz yerde karşı. aza, ustalıklı ve muntazam bir wa kiyaj yapmış güzel bir bayan te - sadüf edip te yüreğiniz çarpmıya Başladığı vakit, bu çarpmtmın, es. ki zamanlardaki atalarınızm avla- dıkları hayvanların intikamı ol. duğu, bilmem, hiç hatırmıza geldi mi? — Ne münasebet! Demeyiniz. Güzelin güzelliğini artıran, güzel olmıyanı da güzelleş- tiren makiyaj ne şimdiki medeni - yetin, ne de en eski medeniyetlerin eseridir. Bu güzel sanat daha me - deniyetten önce, İnsanların yalnız avcılıkla zeçindikleri zamandan başlamışır. Erkek, eti lezzetli bir hayvan av. layıp ta onu eşine getirdiği vakit bayan hayvanın yağımı tesadüfen yüzüne bulaştırmış, yüzü parlaym ca erkeğinin hoşuna gitmiş, eşini daha ziyade beğenmiş, ertesi günü bayan hayvanın yağımı mahsus biü- tün vücudüne ve saçlarına siirmüş.. iste makiyaj böyle başlamış ve ka» dının fenni erkeği yenmiş. Mes - bur; Şirler pençel kahrında olurken ler- zan, Beni bir gözleri ahuya zebun etti Telek... sözli de, şüphesiz, makiyajm baş- langıcırir anlatmak için en eski ata larımızın dilinden söylenilmiştir. Böyle tesadüfen başlıyan maki. yajın nerede meydana çıktığı bel- li değilse de, bizim Anadoluda ve Istanbulda terakki ederek gerçek- ten bir güzel sanat haline geldiği | bilinmektedir. Bundan iki bin iki yüz elli yıl önce sağlığı, ve güzel. liği korumak için meşhur öğütleri tertip etmiş olan Aspazi bizim Ege denizi kıyısında Milet (şimdi Sö - ke tarafmda Balat) şehrinden A. maya geçmiş bir Anadolu güze - liydi ve makiyaj usulünin kaidele- rini bir fen halinde tespit etmişti. Güzelliğin daima sağlıkla beraber olduğunu da ilk defa olarak izah “e olan o güzel Anadolu kızı - Sea daha yakım zamanlardaki atalarımız Istanbulu aldıkları 72 - man henliz aslanları korkutmak hevesinde olduklarmdan o vakit Is- tanbulda bulunan makiyaj ustaları. na rağbet göstermemişler, onlar da buradan Avrupaya gitmişlerdi. Av- rupalı bayanlarm makiyaj yapmı ya başlamaları da ondan sonradır. Güzellik her şeyden üstün oldu - Zundan, makiyaj az zaman içinde Istanbulda ve Anadoluda yine mey» dana çıkmış ve aslanları korkut - bir makiyaj karşısmda yüreğimi - zin titremesi hep o aslanların çek- tikleri ahın neticesidir. Fakat o ahm intikamını, ona va- sıta olan, bayanlar da çekerler; et yemekleri tabii güzelliğe hiç yara» maz. Onun için çokça et yiyen ba- yanlar güzel olmak için daima ma- kiyaj yapmıya mahküm kalırlar. Gİ ini İBü hafta irmde serbest GİSFAK EY: Sene'erden Daha Iyidir Elyafı ince ve uzun olan Iğdır pa-| malları 135,5, Kastamonu 136, Kes « müzakereler başlamıştır. Ruslar, bu pamuklarımızın kilosunu 45—47 ku- ruştan almaktadırlar, Yerinde teslim şartile bütün mıntakanm pamukları- nı Sovyetlerin almak istedikleri ha- İse verilmektedir. Bu sene mahsul | sok iyidir.Adana, Ege mıntakalarınn İda pamuk mahsulü geçen seneden iyi görünmektedir. Geçen senenin stoku | kalmamış gibidir. Pamuklarımızı en ziyade Almanya alıyordu. Ticaret mu kavelesinin müddeti bittikten sonra Japonya da biraz pamuk almıştı. Fa- / kat, son hâdiseler dolayısile alıcılar arasından çekilmiştir. İane ve eks pres nevilerini en ziyade yerli fabri- kalarımız kullanmaktadır, Biyafı daha kısa olan parlak ve slperiör nevileri ise Almanya tara» fından alınıyordu. Almanya ile yap- tığımız yeni anlaşma üzerine yamuk- larm eski müşterisi piyasada yine görünecektir. Pamuk fiyatları üze - rinde henliz bir oynaklık olmamıştır. Sovyetler ve Fransızlar yapağı alıyorlar Anadolu yapağıları üzerinde de &- bemmiyetli iş olmamışlır. Yalnız Trakya mallarmdan 700 balya kadar satılmıştır. Bu mallar Sovyetler ve Fransizlar hesabına toplanmıştır. Trakya kıvırcık kilosu 68 — 69, Çanakkale 64, Yalova ve Karamür- sel 6.—64, yıkanmış Anadolu 100 ku Tuştür, “Uç”ay wide seteğla “Traya- İdan yüz balya satılmış ve kilosu 74 kuruştan verilmiştir. Sovyetler Iğdır ve Kars. mmtakasmın yapağılarmı toplamıya başlamışlardır. Rakipsiz bir piyasa haline giren bu mmtaka- lardan yalnız Sovyetler istifade et- mektedirler. Nitekim son günlerde kilosu 50 kuruştan 750 bin kiloluk bü yük bir parti yapağı için kontrat ya- pılmıştır, Tiftik satışları iyi gidiyor Son günlerde tiftik piyasası hara- retli olarak devam etmektedir. Son satılan mallar 260 balyadır. Yozgat (BORSA | | 11 Eylül CUMARTESİ i PARALAR | İ ek i Sterlin 626,— İ İ -Dolar 108,— | Fransız Fr. o 86,— | Liret 110— ei frangı 81,.— İ Drahı 1850 eke Fr. o570— İ Lava 20— Florin 65,— İ Kron Çek T— Şilin Avusturya 21,— £ Mark — İ Zioti 20— İ Pengo | li Ley İ İ Dinar j Eron İsveç ?i Altm İ Banknot İ ÇEKLER Londra 628,— 628,— £ Nevyork 0,1872 0,7850 $ Paris 22,1425 22,1425 Milâno 14,9634 14,9634 Brüksel 467iZ o 4,6772 Atina 87,0225 87,0225 Cenevre 34275 3,4275 Sofya 63,6042 62,6942 Amsterd. 14318 1.4318 Prag 22.5716 22.557116 Viyana 41735 4,1735 Madrit 117038 117038 Börtin 1,9622 1,9622 Varşova A4 4,14 Budapeşte 3,9810 (3,9810 Bükreş 107,0063 107.0063 Belgrat 34435 34485 Yokohama (o 2,7356 (2,7856 Moskova 20,3375 203375 Stokholm 3,0884 (3,0884 $ İmuklarınm satışı üzerinde Ruslaria| kin 130, Ankara, 13255, Kırşehir 138 kuruştan satılmıştır. Alıcılar İngiliz. lerle Sovyetlerdir. Piyasanın canlılığı devam edecek gibi görünmektedir. —— FRANKTAKİ SUKUTDÜN DURDU Dün borsamızda geğen muamele « ler pek az olmuştur. Türk borcu 14 liradan açılmış ve 13,95 lirada ka- panmıştır. Pariste frank üzerinde de vam eden düşkünlük dündenberi, bi- raz durmuştur. Paris ve Londra bot- salarında bir İngiliz lirası 138,06 frank olarak muamele gördüğünden iki gün evveline kadar düşmekte olan Fransız parası dünden itibaren bir frank kadar yükselmiştir. Milli tah. villerimiz üzerinde hiçbir muamele geçmemiştir .Yalnız Ergani tahville- rinde istiyen altetlar satıcı bulama « maktadırlar. Bundan dolayı Ergani. ler 95,25 liradan, 5,75 liraya fırla- mıştır .Aslan Çimentosu da on liraya çıkmıştır. Merkez Bankası bir sterline alış 625 ve sütin 628 kuruş tesbii ct miştir, İç Tombul Fındıklar Dış memleketlerden gelen bazı tas lepler üzerine piyasamızda iç tombul fmdıklarının fiyatlarında cenhlık baş Jamıştır. İki gün evveline kadar 40— A2 kuruş arasında satılan fndıklarımı zın kilosu 48—49 kurnşa satılmıştır, ZAHİRE BORSASI 11—9—937 FIYAFLAR Cinsi Buğday yumuşak Buğday sert Bakla Çavdar Yulaf Kuşyemi İç fındık Tiftki mal Yepük Anadol GELEN Buğday 112 Ton 15 Ton Yapak 1114Ton Un 42 Ton Mısır 42 Ton Çavdar 3 Ton Nohut T54Ton Keten tohumu 10 Ton Tiftik 1216'Ton Fasulye « 64Ton GİDEN Susam 17 Ton İç badem 24Ton DIŞ FIYATLAR gday: Liyerpul 13,04 K Buğday ğ de 495 K. 59T EK. 0,09 K, 3. K. S7 K. #8 EK. 4NEK DÜN ZAHİRE GELMEDİ Dün me zahire borsasına, -3 de şeh rimize Anadoludan mal gelmeniştir. Evvelki,gün kalan birkaç vagon üze- rinde satış olmuş, fiyatlar ayni ola - rak kalmıştır.