a e ça 12.9.0937 TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI Taya! Emin YALMAN i m hedefi: Haberde, fi- Hi şeyde temiz, di Yeteri olmıya çalışmaktır. samimi olmak, karin SONUN MESELELERİ | Zoş Siyaseti et de devletlerin şimdiye ka- bay , P ettikleri zaaf siyaseti, ni- tehlikeyi do; Bam. yi doğurmak tüy memleketleri Habeşis. b al eler Demokrat menile. eler. ! memleketleri Ispan. a Syanı körüklediler. Demokrat yi ses çıkaramadılar. memleketleri Ispanya- een asker gönderdiler. Demek. mleketler bir ademi müdahale Wiz, , YÜcude getirerek bunu önle- , İndi , muvaffak olamadılar, Mei ne diktatörlük devletleri Ükey, 9 emniyet ve asayişini teh- Danay bir vaziyet ihdas ettiler. memleketler şimdi de nferansmı toplıyarak bu araf etmiye çalışıyorlar. ki bir tarafta mütearrız bulunan bir kuvvet siyaseti, karşısında mütemadiyen İr zaaf siyaseti vardır. stm adım adım harbe doğ. » Dünyayı ateşe boğmak İs. tarafım zaafmdan, tered- , mezinden istifade ederek yen yer kazanıyor. ve kuvvet siyasetlerinin ma Uzak Şarkta da şahit » Orada da faşist bir devlet, & devletlerin aciz siyasetle ifade ederek yeni fütuhnta bulunuyor. Bir taraftan Çin İ, diğer devletlerin tlearet| fi 7 Erp Wi # â FL Zi ve Amerika, sadece Ja kazla ediyorlar. uza Mokun vüğüt bulmasına hiz. | Va ile Italya artık tamamen ve birleşmiş gibidirler. Mus- Eylülde Berline giderek bu siyasi ve askeri bir ittifak ktir, ie Japonya arasmda İtifaka Italya da girecektir. şist devletin karşısında da «lğer sulh ve demokrasi taraf- Mevki almışlardır. ve cepheler bu suretle ta- e artık tereddüt ve Aciz! ir nihayet yermek zamanı | tir. Ingiltere artık siya. | için lâzım olan esaslara İminle ve neye karşı yürü- geldiğini tayin için uzun ihtiyacı kalmamıştır. Dik devletlerinin tecavüzi vazl- Siyasetin tebellürüne hizmet ltereyi daha bir müddet Ve tereddüt siyasetinde de- k yegâne ümil, henüz 1 bitirmiş olmamasıdır. bir buçuk senedenberi dag 000 İngiliz lirası sarfede- hip anmak 1, Parık devresine ihtiyacı var- Damal gelecek sene artık baska r. İngilterenin siyar Ssyin etmesi, bütün sulh ve de- taraftarı devletlerin de siya- e izalesine yar vr dünyanın gidişi daha bir 6- mütehammil 'değildir. Mi iyi bilen diktatörlük Yakte kadar ne yapmak yek, 1 fi Aİ ( ME #£ # LE Yapacak, emrivakilere devam em tamamlamı- dır. O vakte kadar > İüay Panya tamamen onların eline İriş caktır. Akdenizde hökimi- Kuvvetlendirecek (tedbirler Biyg, lir. Uzak Şarkta Çini istilâ Ve Uzak Şarkta ingiliz ve A- *mperyalizmine darbeler in- le 1, “eMokrat devletlere düşen #mrivakilerin önüne geçmi- e FE, Tarettir. çe tansların, komitelerin, diplo- vlan bu maksadı temine Mete Adığı da tecrübe Ile sabit ol © / 06 olacak? Este ştmdi bütün çalıştığı susl budur. için geçilmez bir yol haline | ga Türk musikisi garip bir istihale geçiriyor. Bir taraftan frenk havalarını taklit veya tercüme ederek yeni şarkılar yapılıyor. Bir taraftan Türk musikisini bırakarak yerine Garp musikisinin kabulünden bahsediyorlar. Türk m ikisi inkişafına devam edemez bir hale gelmiş, hattâ bazı ! tereddi eserleri göstermiye başlamıştır. Bu bakımdan musiki bahsi günün meselelerinden biri olmuştur. sıkimizi öldürenler bugünkühale getirenler kimlerdir ? , eçen gün tesadüf önü- müze, musiki sahasın- da, üstat sayılan Denizli Say- lavı Mazhar Müfidi çıkardı. Mazhar Müfit, geniş bir vu- kuf, vederin bir heyecanla bize Türk musikisi etrafında bir saat süren bir müsahabe yaptı. O kadar yeni, o kadar esaslı fikirlerle karşılaştık ki, bunları okuyuculara bildirmek arzusundan kendimizi alama- dık. Mazhar Müfide bu has- bihali gazeteye nakletmemize müsaade etmesini rica ettik. İşte aşağıdaki yazı bu hasbi- halden doğmuştur, . Niçin alaturka? ünkü müzik te, her sanat şu- besi gibi, doğduğu muhitin damgasını taşır, Müzik te, ooğra- fi milli sartlardan mütesekir nin, Bunun için, alafranga Muzik yok milli müzik vardır. Herhangi bir parçayı çalınız. Ben size bu musi. kinin hangi millete ait olduğunu #öyliyebilirim. Alman müziği, baş- ka, Rus müziği başka, Italyan mü. ziği başkadır. Her birinde milli ka- rakterin ve milli ruhun bir ifadesi vardır, Alaturkâ dediğimiz müzik te Türk muhitinden, Türkiye şerai tinden doğan ve Tlirklin til ru- hunu ifade eden bir müziktir. Ala- franga müzik ismi altında herhangi bir müziği alıp bü muhite aşılıya. mayız. Bazıları alaturkanm Bizans mt. ziği olduğunu zannederler. 1927 de Londrada âlemşümul Ts- tanbul patrikanesinin başmugan. nisi olduğunu söyliyen bir papaz neşrettiği bir kitapta meselâ dü. güh, yegih, uşak gibi makamlara Rumca edatı tarif olan tu kelimesi. ni ilâve ederek tusegâh, tuye- gâh isimlerini vermiş, Ve bü suret. le bu musikinin Bizans musikisi ol- duğunu iddiaya kalkmıştır. Bizim musikinin tarihini bilmi. yenler de maatteessüf bu papazın tezini takviye ediyorlar. Bizim mu- sikinin Bizans musikisi olmadığını anlamak istiyenler vaktiyle (Şeh. bal) i çıkaran musikişinas Sadet. tin Beyin zantıma ŞöPe İzmirde verdiği ve yine zannıma göre Va- kitte çıkan musiki hakkındaki kon- feranslarımı okusunlar. Ne hacet Fransız musikişinas. larmın Türk musikisi o hakkmda neşrettiği eserler de musikimizin Bizans musikisi olmadığını uzun u- zadıya ispat etmiştir. Bu hususta teredditlerini izale etmek istiyenlere Ankara Musiki Mektebi Muallimlerinden ve Fran. sada musiki tahsil eden Kösemihal Zade Ragıp Beye müracasti tavsi- ye ederim. Benim kanaatimce, bugünkü Türk musikisi ne Bizans müziğidir, ne de saray inusikisidir, Türk mu- sikisi eski Türk medeniyetlerinden kalma bir eserdir. Zaman ile inki- gafını yapmış, bugünkü mütekâmil halini bulmuştur. Bizim musikinin milli karakteri ifadedeki kuvvetini şundan anlayınız ki, vaktiyle Ös- N İİ » Anlatan: Mazhar Müfit | RE Değerli bir musiki mütehassısı olan Denizli Saylavı B. Mazhar Müfit manlı camiasında yamız musiki bir birlik vücude getirmiştir. Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler yalnız mu- siki sahasmda müşterek eserler vü. cude getirmişler, ve dâhiler yetiş- tirmişlerdir. Milli havalar azıları yalnız milli havaları Türk musikisinden addeder, bugünkü mütekâmil musikiyi mü- tereddi bir eser sanırlar. Bu telâkki de yanlıştır. Mili havalar, halkm ruhundan çıkmıştır, şüphe yok. Milli havaları hepimiz zevk alarak dinliyoruz. Çünkü bunlar ittir, herkes an- Mhyabilir, Anladığımız için de zevk- le dinliyoruz. Fakat hakikat şudur ki, bugünkü Türk musikisi çok mütekâmildir, anlıyeabilmek için sanate de vukuf şarttır. Klâsik Türk musikisini bir çoklarınm an- İıyamaması, sanate vukufları olma yışındandır. Tıpkı alafranga mu- sikiye vâkıf olmıyan bir adammn Besthoven'i anlıyamaması gibi, Bi- zim musiki terbiyemiz noksandır, Çünkü bu terbiyeyi verecek mües- seselerimiz yoktur. Yoksa kabahat Türk musikisinde değildir. Niçin alaturka musikiyi i beğenmiyoruz? 2 ste yukardaki mütalea kıs- İ men bu suale de cevap ve- rir. Bize Türk musikisi hakkında iyi bir fikir edinmek ve Türk muti sini anlamak istiyen bir genç mii. racaat etse, bu adama Türk müzi. Zini nerde dinletebiliriz? Onu gö- tilrebileceğimiz yer ya bir meyha- ne veya bir gazinoğur. Yahut ama- törlerin evlerde tertip ettikleri konserlerdir. Ne o, ne de bu, Türk musikisi hakkında iyi bir fikir ver. miye kâfi değildir, Türk musikisi maslesef, onu bir ticaret vasıtası yapanların elinde, meyhaneye düş- müştür. Her milletin meyhane mü- ziği vardır. Hele Fransada Mmey- hane müziği,,.tahammül edilemiye. cek kadar bayağı birşeydir. Fakat hiçbir millette meyhane müziği o milletin milli müziğini göstermez. Biz Türk musikisini ekseriyetle meyhanelerde dinlediğimiz için be- genmiyoruz. Yoksa Türk musikisi teori ve teknik bakımından hiçbir zaman Garp musikisinden geri değildir, Bizde sesler, bilhassa yarım sesler o kadar fazladır ki, herhangi bir ecnebi bu havaları piyano ile çal- makta güçlük, çeker. Çünkü bizim sesleri piyanoya sığdırmak müm- kün değildir. Geçenlerde Şark musikisine ref. tun bir ecnebi dostumla Münir Nu- rettinin verdiği bir konsere git- miştik, Münir Nurettinin ok” “1 Wüâsik parçalara hayran oldu. Ayni ecnebi dostumla diğer bir bahçede Safiyeyi dinlemiye gittik, bilmem neden Safiye sahneye çıkar çik- maz bu kabil ciddi eserler yerine, bir iki güzel milli havadan başka, söylenmesi, dinlenmesi, çalınması çok yazık olan bir takım meyhane şarkıları söylemiye başlaymca, ec nebi arkadaş dinlemiye tahammül edemedi. Bahçeyi terke mecbur ol- duk, Halbuki Safiye de, Münir Nu- rettim gibi, ilk şarkılarını hiç ol mazsa ağır aksak şarkılardan s0Ç- se ne İyi olur! Ondan sonra curcu- na havalarına dönmekte mahzur yoktur. Türk musikisini öldürenler, vö onu bugünkü acınacak hale düşü. rerler: 1 — Anlıyan anlamıyan * herke- sin bu işe karışıp musikiyi altüst edenlerdir. 2 — Bunu bir ticaret vasıtası ya- panlardır. 3 — Plâktan veya ağızdan iki şarkı öğrenerek sahneye çıkanlar, biraz keman birex climbüş öğrenip ortaya atılanlardır. Türk musikisinin ıslahı lâzımdır ürk musikisinde noksan olan metot ve mezlirdür, Türk musikisi notaya konmadıkça meziir meselesi halledilemez. Fakat gimdi nota başlamıştır. Bu itibarla me- zür meselesi de hal yoluna girmiş. tir, Fakat metot meselesi henüz hal. ledilmemiştir. Yalnız doktor Sabihi isminde bir zat bunu tespite çalı. mıştır. Onun bu hususta neşrettiği ve benim henüz birinci cildini gör- düğüm eser iyi bir fikir vermiye kâfidir. Fakat Türk muskisinin ıslahı bu kadarla bitmez. Bu iş ametör işi değildir, mlitehassıs işidir, musiki sahasında ne yalnız Şark, nede 5 Orta Tedrisat Muailimleri Arasında — 2 Son Yapılan Tayin ve Terfiler Ankara, 11 (TAN Muhabiri bildi. riyor) — Terfian ve naklen yeni va- zifelere tayin olunan orta tedrisat mu alimlerinin tam ve doğru listesini yas ziyorum, Gelibolu ortamektebi fen bilgisi ve bioloji muallimi Hilmi Gültekin Bar- sa ortamektebi fen bilgisi ve bioloji muallimliğine, İzmir Karataş orta. mektebi fen bilgisi ve bioloji yardım- cı muallimi Necdet ayni ortamektebin. stajiyerliğine, Kadıköy ikinci orta. mektebi fen bilgisi mruallimi Halime Erenköy kız lisesi tabiiye muallimli. ğine ve müdür muavinliğine, Kadıköy ikinci ortamektebi resim muallimi Sa im Sait Usküdar birinci ortamektebi resim muallimliğine, Kadıköy üçüncü ortamektebi resim muallimi Müved- det Kadıköy Ikinel ortamektebi resim muallimliğine, eski muallimlerden Mahmut Yazıcı bu sene açılan Arap- kir ortamektebi resim munllimliğine, Kumkapı ortamektebi İngilizce yar. dımcı muallimi Münire ayni mektebin fStajiyerliğine, Kırklareli ortamekte- bi Türkçe muallimi Remzi Kasımpa- şa ortamektebi Türkçe muallimliğine, Nişantaşı kız ortamektebi muallimle- rinden Kâtime Istanbul kız lisesi muallimi Nebahet ayni mektebin sta jiyerliğine, Osmaniye ortamektebi Türkçe muallimi Hilmi Güngör Uskü. dar üçüncü ortamektebi Türkçe mu. allimliğine, Samsun ortamektebi ri- yaziye muallimi Rüştü Isparta orta» mektep riyaziye muallimliğine, hukuk fakültesi mezunlarından yerliğine, Ankara kız lisesi eski mu- alimlerinden Saime ayal lisenin Fran sızca muallimliğine, ,Adana maarif müdürü Yunus Kâzım Istanbul kız lisesi Türkçe ve felsefe muallimliğine, istanbul erkek lisesi fen bilgisi yar- dumcı muallimi Hatice Cümhuriyet kız ortamektebi stajiyerliğine, Eren- köy kız lisesi Almanca muallimi Ley. li Ermine Ankara Gazi lisesi Alman- ca muallimliğine, Kars lisesi tarih coğrafya muallimi İsmail Yâver Sam sun lisesi tarih coğrafya muallimliği- ne, Kars lisesi kimya muallimi Celâl Sıvas lisesine, Kayseri lisesi tarih mu allimi Sıdıka Adana kız İlsesi tarih muallimliğine, Kütahya lisesi Ingiliz. ce muallimi Enver Halil Eskişehir li. sesi İngilizce munllimliğine, Kütahya İisesi resim muallimi Hayrettin Uşak İ ortamektebi resim muallimliğine, Ma- latya lisesi riyaziye muallimi Ibrahim Izmir Karşıyaka ortamektebi riyazi. ye munilimliğine, Yozgat lisesi riya ziye stajiyeri Ihsan Eskişehir Tises riyaziye muallimliğine, Adapazarı or tamektebi tarih coğrafya yarğnne muallimi Seniha Lütife Adapazamı or tamektebi stajiyerliğine, Adapazaı örtamektebi riyaziye muallimi Yusu İ Ziya Kayseri lisesi riyaziye muallim yalnız Garp musikisini bilenler Türk musikisini ıslaha teşebbüs e- demezler. Bu işte salâhiyettar sa- yılanlar hem Şark hem de Garp milziğine tamamen ve bihakkm vâ- kıf olanlardır. Bu kabil salâhiyet- tar kimselerden mürekkep bir he- yet vücude getirmelidir. Bunlar Türk musikisinin metot ve tekniği üzerinde tetkikat yaparak gidilecek yolu tespit etmelidir. Yoksa bugünkü haliyle Türk musikisi acınacak bir heldedir. Çün- kü musikimiz tamamen onu bir ti. ceret vasıtası yapanların elinde kalmıştır. Halbuki-her sahada ham- le yapanlar, yenilikler yarstanlar, inkılâba önayak olanlar mütehas- sıslar ve bazan da amatörlerdir. Sanat için sanat aşkı ile çalışanlar- dır. Sanatı bir ticaret vasıtası ya- panlar mevcudu yemekle -İktifa e- der, ona yeni birşey ilâve edemez- ler. Bugünlük tavsiyelerim B u oluncıya okadar bugünlük yapılmasmı dilediğim şeyler şunlardır: 1 — Bestesi tamamen Garp mu- sikisine ait olan herhangi bir hava kiiftesini Türkçeye çevirerek mlih- tediye ismini verdiğim garibeler (Arkası 7 incide) ipi. kim yapmaktan çekinmelidir. 2 — Okuyucular, halkın arzusu- na uymak bahanesiyle, yalnız cur- cuna ve meyhane havaları söyle- mekle iktifa etmemeli, klâsik ve ü- ğır aksak şarkılar da söylemelidir. er. Bunlar halkın kendilerinden #a- nat eseri beklemedeğini e zannede- rek kıymetli eserler çalmaktan çe. kiniyorlar. Bayağı ve adi şarkılara kuvvet veriyorlar. Bugün Türk mu sikisine en büyük zararı yapanlar bunlardır. Çünkü halkın arzusunu bilmiyorlar. Ben birçok yerlerde gençlerin klâsik ve ciddi sanat &- serlerini huşu ile ve vecit ile dinle- diklerini, curcuna havalar karşısın. da lâkayt kaldıklarını gördüm. Tew rübe ve müşahedem halkın her yer de iyi ve ciddi eser aradığı merko- zindedir, Halkın bu arzu ve ihtiya. cina cevap vermek bügün Türk musikisi ile meşgul olanlara düşen bir borçtur. 3 — Plikten ve ağızdan bir iki şarkı öğrenenleri sahneye çıkar. mamalıdır. Türk musikisini halk önünde çalacak ve söyliyecek olan- lar salâhiyettar bir heyet tarafm. dan seçilmelidirler. III O mM << m e Game iğne MM amme iz MAİN er ye a e ie Pm