Tan 12 Eylül 1937 sayfa 2 | Gaste Arşivi

12 Eylül 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

12 Eylül 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'-Yıldızdaı_ı San Remoya '—:. binmeden ne haddime - hazretleri.. © yona koşarak (yâranı muhtereme- _ göstermişlerdi. “ naze merasimine vetişilebilir. (6126) 2 IKINCI KISIM No. 38 -HAİNLERİN ÂKIBETİ Vapur, Yükünü Alıralmaz Limandan Hareket Etti Yazan: 5. S. “— Buyurun Paşa Hazretleri, — Estağfurullah efendim, Zatı- Aliniz, buyurun şeyh efendi hazret- leri.. — Binsenize Beyefendi Hazret- deri, — Aman FEfendim.. hareket etmişti. Hareket edet'sen de, mühim bir arbede başgöster- Vapur, epeyce — kalabalıktı, Maltaya gidecek birçok zabitlerle bunların aileleri vardı.. Bu zabit- ler, vapurun birinci sınıf kamara- larıma yerleşmişler; ikinci sınıf ka maralarıma da hizmetçilerini, ço - cuklarının dadılarını, emirber ne- ferlerini yerleştirmişlerdi. Onun i- çin ancak birkaç boş kamara kal - mıştı. Bu kamaralar da, vapurun komiseri tarafından bu sefil kafi.- Zatıâliniz hocafendi Yine, pehlivan Kadrinin gür sesi “yükselmişti: — Ulan!.. Burada da mı biribi- rimize kaşkariko yapıyoruz... Da- ha hâlâ mı, beylik, paşalık?.. İşte hepimiz, ayni lâğama akan muzah- rafata döndük. Hadi çabuk hangi gerize döküleceksek, dökülelim... Vallahi, Conkikirikler kızmıya baş- ladılar. Şimdi ense köklerimize tü- fek dipçiklerini dayıyacaklar. ğıtılmıştı. Ötekiler, kâmilen güver tede kalmışlardı. Derhal, bir gürültü başlamıştı: — E.. Biz nerede yatacağiz? . — Yapılan bu iş, adalete muva - Diye söylenmişti. fıik mı?.. , Hakikaten İngilizler de sinirlen- — Onlarınki can da, bizimki pat mişlerdi. Hattâ, kamyondan kam- — Iıcan mı?., Tabildir ki, vapur zabitan ve ef radı bu sözlere ehemmiyet vermi - yorlar; hattâ başlarını çevirip bu adamlarm yüzlerine bakmıya bile sini) arıyan bazılarma, sert bir li- san ile ihtarda bulunmak mecbüri- yetini hissetmişlerdi. Tlî-mam mı?, lüzum görmüyorlardı. — marm, D * p l b e. Haydi!. İçlerinden biri, bağırmıştı — Sakm bizleri, ambara büyür etmesinler. Artık Pehlivan Kadri, dayana - mamıştı. Söylenmiye başlamıştı: — Ulan, ambara değil.. Apdesa: neye buyur etseler, hakları var. Hele göyle bir ibret gözü ile hali - mize baksana... İçimizde insana bonziyen.. bir mahlük - var mı?7.. .. o nde bir zırhlı otomobil.. Ar- kada, yirmi muhafız bulu- nan bir askeri kamyon.. daha ar- Kkada, artık (vatan) la alâkalarını büsbütün kesmek üzere olan iha - net kafilesi.. ve sonra, yine muha- fızlar.., Alay, böylece cıâddeye çıktıktan eoura, Gazhane yokuşundan ıherek, Topane Talimmeydanına girmiş, ftam, şimdiki (Denizyolları İdare- Bi) nin bulunduğu yerde.. Ve İngi : liz bandıralı (Viktorya) vapmmu - nün önünde tavakküf etmişti. Parmaklığın dışma bir hayli iş- siz güçsüz meraklı birikmişti. Bun lar; tanıdıklarını birer birer par- cenazesi bekliyen *mezarlık dilenci- vardır ki, bize kamara açsın da oturtsun... Bazıları, pehlivan Kadriye hak veriyorlardı. Bazıları da; — Aman Kadri ağabey.. biraz yavaş söylesen.. yârünğyarı.ı kar- maklarile göstererek ğülüşmekte - — Şi | lerdi. Hareket, ani olduğu için, hiç Diye, onu susturmak istiyoriar - kimsenin ailesi gelememişti, dı. Fakat, artık pehlivan — Kadri, coşmuştu Bir türlü susmak istemi- yordu: — Hocam, hangi yarüağyar.. et- rafımızda, bir alay hıyaroğlu hı - yar var... Baksana, bizim ağalara.. Birinci kamaranın kadife döşeme - lerine yan geldiler. “Bunca zaman- dır hepimiz bir lâğımda kaynaştık. Anca beraber, kanca beraber...., demediler... Eğer onlar, kendileri- ne gösterilen kamaraları reddedip- te, “arkadaşlardan ayıvlmayız.., deselerdi; vapurcular belki bize de ehemmiyet verirler.. üç defa dön. dükten sonra kuyruğumuzu kıvı- rıp yatacak birer yer gösterirler- di. Fakat bizim arkadaşlarda, ne - rede © saygı?.. Açıkta kalanlardan bir (Postni- şin efendi hazretleri) hem kendine, hem pehlivan Kadriye teselli ver - mek istemişti: — Sabret, Kadri Bey. Meşhur kelâmdır. Bu da geçer, yahuuu! de Ve şimdi, bütün bu paşalar, bey ler, elendiler, ağalar; yine biribir- lerini ağırlıyarak kamyonlardan “atlamışlar.. Zembilleri sırtlarında, bohçaları koltuklarında; Viktorya vapurunun merdivenini tırmanmı- ya başlamışlardı. Hiçbirinin gözleri, nemli değı..... Hiçbirinin çehresinde, ıztırap alâ- meti belirmemişti. Acaba, şu anda arkalarında bıiraktıkları masum yavrular.. şavallı kadınlar.. kendile- rini sinesinden fırlatan vatanın ay- rılık hicranı.. Dört buçuk senedir düşmanlara çiğnettikleri bu gizel Istanbul.. Bu saf ve berrak sema.. Bu tatlı lâcivert deniz.. semaya irtisam eden o koca camiler.. şar- kın en hülyalr bir köşesini teşkil eden Usküdar.. Bunlar, bütün bu gevgili ve mukaddes varlıklardan ayrılmak.. bu adamları hiç mi mü- teessir etmemişti?.. Etmemişti... çünkü, vapurun gü- vertesine ayak basar basmaz, bun lardan birçokları: mişler. — Ooooh!!., Çok şükür,. Elham- Pehlivan Kadri büsbütün parla- dülillah.. Artık; selâmet. mıştı: Demişlerdi. Ve., böylece de, kalp lerinin taştan daha katı olduğunu — Geçer amma, deler de geçer, şehrin... Şimdi, Ayastafanos açık- larını geçip te hava karardı mı, gö- rürüm, seni... Alimallah, o elindeki tesbihle on bin (yâ sabur) çeksen.. yetmiş iki tarikatin pirinden imdat istesen dişlerinin çatırdısını durdu- ramazsın. (Hainleri, Daima Korku Takip Eder) V Nazmi Ziyanın Arkadaşlarına ve Talebelerine Güzel San'atlar Akademisi Direktörlüğünden : Akademi resim şubesi profesörlerinden Nazmi Ziyanın cenazesi 12-9- 937 pazar günü saat on bir buçukta Süleymaniyedeki evinden kaldırıla- cak ve namazı öğle vakti Bayazıt camiinde kılmacaktır. Bundan sonra cenaze Sirkeci ve Kadıköy tarikile Sahrayıceditteki aile mezarlığıma taşmarak defnedilecektir. Köprüden 12,40 ve 13,15 de kalkan vapurlarla iktorya vapuru, bu süfli ha- mülesini alır almaz, derhal. (Arkası var) Kadıköy iskelesinde ce- lenin kalbur üzerine gelenlerin2 da | | hepimiz, “Hdirnekâğisında — zeti, h | | lerine 'benziyörüz. Hangi- budalar” Başvekilin Son Ege | Zetkikleri Başvekil İsmet Inönü, son Ege seyahati sırasında Manisaya da uğradı ve tetkikler yaptı. Aşağı- 'daki resimler, bu'ziyaret intiba- | | larını tespit ediyor: ı İnönü, Manisa Valisinden izahat alıyor | | Iı Başvekhil, reti Halkevini ziya- 'Il sırasında Manisa Valisi Lâtfi Kırdar, | i köylü vaziyetini ıııılatıyoı-lJ Trabzon Limanı İçin Yeni İnşaat Trabzon Liman idaresinin İktısat Vekâletine devri için yapılacek son tasfiye içtimamda bulunmak üzere, bugiin Trabzona bir heyet gidecek- tir. Bu heyet, İstanbul Liman idare- sinin işletme, hukuk, muhasebe ve kontrol servislerine mensup memur- lardan mürekkeptir. — Trabzonda limanın bir krokisi ha- zırlanacak, İktısat Vekâletine devri 1 teşrinievvelde merasimle kutlanacak tır. Merasimde İktısat Vekâleti liman işletmesi direktörü B. Raufi ile İktı- sat Vekâleti Müsteşarı da bulunacak- lardır. Yeni İstanbul limanı Yeni İstanbul limanının Eminönü - Sarayburnu ve Galata - Fındıklı ara- sında kurulması kati şekilde karar- laşmış, hazırlıklara da başlanılmıştır. Yeni şehir plânının tatbikine geçil- dikten sonra Yenikapıda da ayrı bir liman kurulacaktır. Bu limanın in- şası Prostun tasvibile alâkadar ma- kamlar tarafından kabul edilmiştir. —H Yolcu Salonu İçin Malzeme Geldi Asri bir yolcu salonu haline geti- rilecek olan Sirkecideki eski gümrük binası için ısmarlanan malzeme, gel- miştir. Binadaki büyük orta salonun tavanı camdan olacak ve camım içi- ne Türkiye haritası yapılacaktır. Bu haritada ihracat maddeleri, ihraç iske leleri gösterilecektir. Ayrıca salona iki metre yükseklikte bronzdan Ata- türk büstü konulacaktır. n 12 Yerinde Yaralı Cesed Çoban Cinayeti İşliyen Tutuldu Zincirlikuyu civarmda on iki yerin den yaralanmak suretile öldürülen a- damın hüviyeti tesbit edilmiştir. Mak tul; Arapkirin Eski Arapkir köyün- den İbrahim oğlu Hüseyindir. Müddeiumumilik, cinayet hakkında ki tahkikatıma dün de devam etmiş ve katili meydana çıkarmıştır. Suçlu, Levend çiftliğinde Sotirinin yanında çobanlık eden Mustafa oğlu İbrahim- Sarıyer jandarma komutanlığının yaptığı tahkikata göre, Hüseyin, ko- yun çâlmak yüzünden öldürülmüş- tür. Jandarma, son zamanlarda bu civarda birçok koyun ve keçinin ça- Imdığını, Çoban İbrahimin de bu hır- sızlıklara fazla içerlediğini tesbit et- miş ve kendisini zân altma almıştır. Dün, Emniyet Direktörlüğüne ge- tirilen suçlu çoban, yapılan soruş- turmalarda hiçbir şeyden haberi ol- madığını iddia etmiş, fakat elbisele- rini değiştirmiş olması, belinde he- nüz kurumamış bir kuşak bulunmâsı, bütün şüpheleri kendisi üzerinde top- lamıştır! Hakikaten, ıslak kuşak mey dana çıkmca, suçlu, her şeyi olduğu gibi anlatmış, katili elbiselerinin de bulunduğu yeri tarif etmiştir. Niha- pyet, Sarıyer kaymakamı Kemaleddin, müddeilumumi muavini Ata ve jandar ma bölük komutanı yüzbaşı Hamdi, İbrahimin Ortaköyde Çırçırda Şira so '| kağındaki evine giderek arama yap- mışlar, katilin katil çamaşir ve el- biselerini bulmuşlardır. Sürüden Koyun Çalarken Yetiş'p Bıçakla Öldürmüş Büyükbaba neler söylüyor? Dün, tabibi adil tarafından muaye- ne edildikten sonra Mecidiyeköyü ca- miine kaldırılarak teşhir edilen cese- di, Sıddık adında biri tanımıştır. Sıd dığın verdiği malümat üzerine Koca- mustafapaşadaki büyük babası Eyüp çağırılmış, ceset kendisine gösteril- miştir. Büyükbaba, torununu ölü görünce hiç: şaşmamış ve: “— Bu hâdise, demiştir, çoktan ol- malıydı. Burada rahat durmadı. Köy lüler arasında para topladık. Köyüne göndermek istedik, Gitti, 9 ay evvel yine geldi. Eve almadım. Arasıra e- vime gelir, öteyi beriyi karıştırır, E- line geçen şeyi götürüp satardı. İşte sonu: Su testisi su yolunda kırılır.,, K?yunu çalarken yetişip yaralamış Katil de işlediği cinayet etrafında şunları söylemiştir: “— Hüseyin, gündüzdenberi sürü- yü - gözetliyordu. Maksadını anladım. Ben de onu gözetlemiye başladım. Hava kararıyordu. Sürüye sokuldu. Bir kurt gibi koyunlardan birini kap- tı. Kaçıyordu, bıçağımı çektim, arka- sından koştum, yetiştim. yaralamış- tım. Koyunu bıraktı. Kaçmıya başla. dı.. Yirmi adım daha ilerledi, düştü. Ben de bıçağımı birkaç yerine daha sapladım. Sonra onu orada bıraka- rak sürüyü mandıraya getirdim. Tey zemin evine giderek elbiselerimi de- giştirdim. Dönüşte de yakalandım.., Berlindeki SO SAA Azalardan Bir Kısmı | Döndüler, Anlaşmanın Neşri Bekleniyor Türk — Alman ticaret ve kliring anlaşması müzakerelerinde bulunan heyetimiz azasından iç ticaret umum Mmüdürü B. Mümtazla raportör B. Ca- bir, dün şehrimize dönmüşlerdir. Müsteşar B. Faik Kurdoğlu, ofis ları, bazı tetkikler yapmak üzere Al- manyada kalmışlardır. Heyet, Ankaraya döndükten sonra, Anlaşmıya ait nizamname ve izahna- me, bütün alâkadarlara - bildirilecek- tir. Yeni anlaşmada kabul edilen Tri- partit sisteminin ileride meydana ge- lecek blokajların ödenmesinde yardı- mı olacağı tahmin edilmektedir. Tri- partit'e girecek üçüncü memleketin hangi devlet olacağı henüz bilinme- mektedir. İhracat Tacirleri Toplandılar Dün, şehrimizdeki ihracatçılardan bazıları, bir toplantı yaparak Türk - Alman ticaret ve kliring anl başkanı Burhan Zihni ve arkadaş-| &.. / Marmarada Motör Dün, Marmara açıklarında bir motörün batmasiyle neticelenen 4 bir deniz kazası olmuştur. Limana gelen malümata göüre, Saadet ve Yıldırım adlı iki motör, Silivri civarında Ambarlı denilen mevki önünde birdenbire karşı- laşmışlar, manevra hatası yüziin- dem çarpışmışlardır, Çarpışma so- nunda Saadet motörü batmış, mü- rettebatı güçlükle kurtarılmıştır. Silivri limam reisliği hâdisenin tahkikine el koymuştur. * A LA CALA BİRKAÇ SATIRLA h Lik bey değir İ kongresi; . 12 Birihciteşrindüö Pariste toplanacaktır. Kongreye Türk değirmencileri de iştirak edecektir. ÇN AA | e amallar Cemiyeti, yeni araba tipleri hakkındaki dileklerini Ticaret Odasına bildirmiştir. e ümrük Muhafaza Umum Ko- nm kabulünden sonra hâsıl olan yeni ihracat vaziyeti üzerinde görüşmüş- lerdir. Tacirler, yeni anlaşma metni- nin ilânını sabırsızlıkla beklemekte - dirler. çenLilir S L 20 Tane Otomatik Çöp Arabası Alındı Belediye 20 tane asri ve otomatik çöp arabası satm almıştır. Bu araba- lar yakında şehrin mühtelif yerlerin- de kullanılacaktır. Eğer, bunlar, da- ha ucuza mal edilebilirse belediye, şeh rin muhtelif yerlerinde yaptırmayı düşündüğü çöp sandıklarından vaz- geçecektir. ——— Çarşambada Açılacak Yeni Çocuk Bahçesi Belediye Çarşambada bir çocuk bahçesi tesis etmiye karar vermiştir. Vali ve Belediye reisi Muhittin Üz- tündağ ile fen işleri müdürü Hüsnü, dün Çarşambaya giderek tetkiklerde bulunmuşlardır. Bu bahçe 15 inci ilk okul bahçesi genişletilerek mektebin yanında kurulacaktır. 1 Seyfi dün ak- şam Ankıny— gitmiştir. e trathmore adlı bir Ingiliz ge- misi, bugün Timanımıza bin seyyah getirecektir. e ç elediye Yerebatan Sarayının sa- tmm almması hakkındaki tetkik lerini bitirmiş ve sarayın satın alım- masma karar verilmiştir. | 12 - 9.T F Sanatkâr Nazmi Ziya Öldü Merhumun kendi eliyle yaptığı portresi Güzel Sanatler Akademisi TesilP profesörlerinden B. Nazmi Ziyâ, İ velki gece çok kisa süren bir KTiZ so: ğ n nunda vefat etmiştir. Bu ölüm, l | natkârlar ve Akademi mensuplar? ı:ğ rasında 'büyük bir teessür uyandi * — mıştır, " Nazmi Ziya, 1882 de İstanbuldt doğmuştur. İlk resim derslerini h:; susf surette ressam Rıza (bey) d almış, Mülkiyeyi bitirdikten $0 1902 de Sanayii Nefise mektebil? girmiştir. 1908 de mektepten 1””;; olarak Parise giden merhum, 1 den 1921 e ve 1923 ten 1927 yek:u dar iki defa Sanayii Nefise me ıd müdürlüğünde bulunmuştur. 5 Ziya, yirmi dört gün evvel 35 gen denberi yapmakta olduğu eserler? araya toplryarak Akademide bİF gi hazırlamıştı. O, eserlerinde bi şin, güneşli toprağın ve giiııtîâıi girz.ler'in ressamı olduğunu SBIM / Bu acı kayıptan dolayi Akü% ilesine derin taziyetlerimizi bildir” Maarif Vekâleti 150 İîff ' gönderdi ei Cenaze, bugün merhumun evil kaldırılacaktır. Maarif Vekâleti. hiz ve tekfin masrafı olarak Sanatler Akademisi Direktörmgw; yüz elli lira göndermiştir. Akade ll” rafından ayrıca bir program hâ mıştır. Boğazdaki Kaza Neden Olmuş ? Evvelki gece, Anadoluhısar! 5"”' de bir yalmın rıhtim duvarına çirked rak baş tarafından yan%lanaîr î Hayriyenin 53 numaralı vapt” * öğleden sonra bir fen heyeti tar dg' şirketin ç önder et cereyan Necibin y ve Tül dan muayene edilmiş, liçteki tamir atölyesine 8 tir. Fen heyeti, hâdisenin tiği Direkli yalı ile Marki lisı arasında keşif yapmış w runu hazırlamıştır. ; Vapurun dümeninde iddia eğild gibi bir ârıza görülmemiştir. gmati Alâkadarların verdikleri maliti Ve göre, kaza, Kanlıca civarmdfğe jl mevcut olan anafor sularım ix yaf' arka tarafma şiddetli bir ması yüzünden olmuştur. Buükl vapuru, birdenbire sahile sür Ma!'ıd ve çıkmtı vaziyetinde bulur_mn_ üt Necibin yalr duvarma bifldlrmış udül Kaza hakkında deniz tiCa t ret mü' lüğü de tahkikat yapxîııl&î'*î”/', Yurtta Bugünkü Hava Yeşilköy Meteoroloji istasyonun - dan aldığımız malümata göre, bu- gün havanın Trakya, Kocaeli ve Ege- de kısmen, orta Anadolu ile Karade- niz kıyılarında fazla bulutlu ve mev- zil yağışlı olması, rüzgârların umumi- yetle cenup istikametinden orta kuv- vette esmesi muhtemeldir. DÜNKÜ HAVA Dün hava akşama kadar bulutlu geçmiş, barometre 759 milimetre, ha raret en çok 29, en az 20 santigrat ?uîı'ı_:;—:; Gün: 30 Hızır: '13::) Recep: 5 Ağusws-& Si İ Arabi 1356 Rumi 1 " Güneş: 5,37 — Öğle: 12'26 İkindi: 15,45 — Akşam: 1&55 Vater: 2001 — İrasdki —— BÜ ee olarak kaydedilmiştir. Rüzgâr:" g nubugarbi istikametinden San : matra süratle esmistir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: