No, 6 Yazan : Ziya Şakir Sultana Haber Sal Ge’rirmîş Kapı i!e, asıl tekke binasının a- la Mdaki tesim avluyu otlar kap- Tit ve &Bır' z_amanlar; yüzlerce mü ervişin alm terlerile sula- K Vlî gCeu_net bahçelerini andı- €niş avlu, şimdi metrük bir harabe_ halini alnîıştı. v ıoı::' ihtiyar ve sadık müritle Te kısa ı:lkhırı karmakarışık sualle kenin K 1Sa cevaplar verirken; tek d, ârem kapısına varmışlar- " . İ lîıt:yarl&rda.n biri, kapıyı çal ;îyîağeîn Bacı!.. Sanem Bacı!.. aBırmıştı... Ve sonra, ka- iyap ğî—rnmdnki pencereye gelen ih t kadına, Abbası tanıtmış- aai a nwr:“ tân, İsfahan kalesinden ge (ber geîî; Şehzadelerimizden ha- Yormuş.. Tez, Bacı Sul- ğ': hOmUrdanmıştı. em dairesi, birdenbire karış- bir g; Pbas içeri almmıştı. Ağır T şalma bürünmüş olan vşey;uî]Humn kızı, ve maktul N b“_N_"m zevcesi - Alemşah Bağr kx,.;yük bir heyecan ile Ab- Sizliieişe ıFamıştı. Büyük bir sabır- aue,eîwâtlanm sağ mı?. diye, su- Aşlamıştı. Z "î“lll Alemşah (Bânü, evlât- kaüap fn.:ırmdm ayrılalı, henüz o de; h bi &.bir zaman olmadığı hal Sine ma GAkika öldürülmek tehlike Tilik aer ” bulunan evlâtlarınm ay Ba Sına dayanamıyarak, bu kı la.mştL Zarfında âdetâ ihtiyar- Abh; 5 Mk,ağfcmm kalesinde başlı- b ahan kalesinde hitam bu- _“hç Macerayı naklettik- 2 _Kasımm söylediği söz- irer anlatmıştı. aç :: Alemşah Bânü ellerini nn Pamış.. Hıçkıra hıçkıra d Bğ bıı—Slamıış: ten İğme, Atrtık, neyim ?.. Bir hiç *Vütları ) Pirşey değilim... Hattâ, ka;m"h hayatmı kurtaramıya FO aç âcİz içindeyim... Sözleri- üe%ğyar kardeşime nasıl din- VA im ?.._ Dilerim bâri Hüda- K dtekkenm tavanları başrma hi Börm ©, evlâtlarımın felâketleri Diye maça ölüp gideyim, * Mmırıldanmıştı. 'ıî_edbaht kadmm, böyle hıç Kt vargı DA hiçkıra ağlamakta hak ki k, dcr Bağpy öOrta_ Asya hudutlarından, ::"jle Tfezine ,oradan da Kara- , T devam eden İran, İ- he hş:;“ln, Azerbaycan ülkeleri ““ltan, €den babası (Uzun Hasan tekkeye m Sarayından çıkıp ta bu hiç İ â;fdlğı Zaman; hayatında thaâlmn Sişiklik hissetmemişti... Z idi, B Sarayında, bir Şahın kı- Şeyhın ıığmyü Beldikten sonra bir bu uvceıi oluvermişti. Fakat İark ve Seyh arasında, hiç bir İllkeleı-qecm değildi. Biri, o geniş &, Diğe ' hükmeden bir hükümdar Üü Mi O geniş ülkeleri dol- Tinde mtî:nluca insanın kalple- Padiz, aK at süren mânevi bir 0 h ym"::aya BSeldikten sonra, mil- :ü“vımm Ona (Bacı Sultan) Kü " (%WTWBCİ. Artık onun mev akamma PT İmparatoriçe) lik &Yadan çok a Selmişti.. — Halbuki î:k bi'ldş "uman geçmeden, bü- Basma işe, — (Uğurlu Mehmet), Yana kurbay, ” Etmiş.. Kendi bu is- de ge ttiği gibi, babasının Sebebiyet vermişti. Ni- hayet, yine büyük kardeşlerinden biri oan (Sutan Yakup) ta, zevci Şeyh Haydarı öldürerek; milyonlar ca halkın kâbe gibi tavaf ettikleri şu binayı, bir baykuş yuvası hali- ne getirmişti. (Erdebil tekkesinin tarihi) Erdebil tekkesi, bu muazzam bi- na yüz elli senelik bir tarihe ma- likti... Bu köhne binanın mermer direkleri ve yaldızlı tavanları altın da, milyonlarca cahil ve mutaas- sıp insanın kalplerine hükmeden gizli bir saltanatın, nice efsanevi menkibeleri gizlenmişti. B u binayı tesis edenler, zayıf Tuhlu ve iradesiz insan küt lelerini idare etmeyi bilenlerdi. Kes kin zekâları sayesinde, milyonlar- ca insanı, bu binanm kapısının eşi- ğine raptetmişlerdi... Yaşanılan de- vir, buna çok müsaitti. İslâmiyetin “aslındaki safiyet, birçok hürafeler- le altüst edilmişti. Orta Asyadan, Okyanus sahillerine kadar uzayan koca İslâm ülkesinin her köşesinde birçok mezhep ve tarikatler belir- mişti. Halbuki, bunların hepsi de, gizli birer siyaset ocağından başka birşey değildi. Bilhassa (şia) lık denilen (ehli beyt taraftarlığı); şekilden şekle girerek; birçok siyasi ve mezhebi ihtiraslara birer âlet hükmüne gir mişti. İşte bu sıralarda (yani, 14 üncü asrım başlangıçlarmda) idi ki; Er-» debil civarında, herkesi hayretlere garkeden bir hâdise zuhura gelmiş ti. (Avzul-Huvas) isminde bir zat, Erdebil kasabasına dört saat kadar mesafede İsfirancan ismindeki kö ye gelerek, Oraya yerleşmişti. Bu zat, sonu gelmiyen bir teessür i- çinde idi. Çünkü; hayatımda her-' şeyden aziz bildiği pederi, (Firuz Şahı Zerin Külâh), (Rengin) ka- sabasında vefat etmişti. Bu acı hâ- diseye dayanamıyan Avz, artık Renginde oturamıyarak, hicreti ih tiyar eylemişti. (Firuz Şahı Zerin Külâh), kim- Bu zat, bir Oğuz asilzadesi idi, Tasavvufla iştigal ederdi. Şia mez hebine salikti. Fakat Şialığm birta kım ihtiraslara âlet olarak akıl ve hikmetin haricinde cereyanlara ka pılmasından şiddetle sikâyet eder- di. Bütün zamanmı ibadetle geçi- rirdi. Yegâne gayesi; (İmam Ca- fer Sadık) tarafında tesis edilmiş olan Safi şia mezhebinin kökleş- mesinden.. ve müfrit şialarm da, bu mutedil mezheple birleşmesin- den ibaretti... Bunun için bazı te- şebbüslere bile girişmişti. Fakat derin bir muhabbetle sevdiği pede- rinin vefatı üzerine, artık herşey- den vazgeçerek tamamiyle inziva- ya çekilmişti. u zatr artık hayatta yegâ- B ne teselli eden birşey var- sa; o da henüz yedi yaşlarında bu- lunan oğlu Mehmetti... Fakat Meh- met, günün birinde ortadan kay- boluvermişti. Avz; bu acı darbe al tında, büsbütün ezilmişti. Sevgili oğlunu buldurmak için bütün ser- vetini feda etmişti. Fakat hiçbir kimse, onun izini bile keşfedeme- mişti. Zavallı baba, evlâdınımn firakiy- le. tam yedi sene, inim inim inle- mişti. Aradan yedi sene geçtikten sonra, küçük Mehmet on dört ya- şina girmiş olduğu halde, çıkagel- mişti. -Onün bu gelişi, babasmı derin bir sevinç ve sürura garketmişti. Y_ed.i senedenberi nerede yaşadığı öğrenilmek için sorgudan geçiril- mişti. Mehmet; sorulan suallere, kr saca cevap vermiş: — Bir gece uyurken beni uyan- dırdılar. Yatağımdan kaldırdılar. Sessizce evden dışarı çıkardılar, Bir mağaraya götürdüler. Bana o- rada Kuranı Kerimi hıfzettirdiler. Demişti. Fakat; böyle, gece uyurken ya- tağından kaldırıp götürenler.. Ve Kuranı hıfzettirenler, kimlerdi?.. Çocuk bu suale hiç bir cevap ver- memişti. Belki de, vermek isteme- mişti. O zaman, muhtelif rivayetler baş göstermişti... Bazı kimseler, onun cinler eline düştüğünü iddia etmiş- lerdi. Birçok hayalperest ve mute- kit adamlar da, küçük Mehmedin (Gaip erenleri) tarafından almıp götürülerek, ona (ilmi - ledün) tahsil ettirildiğine kanaat getir- mişler.. Ve derhal bu çocuğa kud- si bir sıfat izafe eylemişlerdi. z (Arkası var) EKONOMİ FINDIK VE CEVİZ Günün Piyasası Yapağı fiyatları üzerinde, his- solunur derecede yükselme var. dır. Anadolu malları kilosu 53 kuruştan, Trakya malları 65 ku- ruştan istekli olarak aranmıştır. Mevsim itibariyle peynir is. tihsalâti artmış bulunduğundan beyaz peynir ve kaşerler üzerin. de fiyatlar biraz düşmüştür. Şeh- rimize Trakyadan bol mal gel. 271,50 ve kaşerler cinslerine göre , 41 — 50 kuruş arasında satıl. # maktadır. 4 Zeytinyağları fiyatları biraz & düşmüştür. Yeni mahsul yaklaş- $ tığından piyasaya en iyi yağlar $ getirilmiştir. Dün ekstra ve az $ sında müşteri bulmuştur. $ mektedir. Beyaz peynirler 25 — , Fazla Mal Geldi, Piyasa İstekli Bu haftanın borsasında fındık ve ceviz satışları çok iyi geçmiş- tir. Giresunun iç fındıklarından 1600 kilo ardıye teslimi ola- — rak kilosu 40 kuruştan verilmiştir. Fatsadan şehrimize 25000 kilo ve Giresundan da 4608 kilo kabuklu ceviz gelmiştir. Trabzondan 2924 kilo, Giresundan 26898 kilo iç fındık borsaya gelmiştir. k Bu hafta yapılan iç fındık ihracatı Marsilyaya 2964, Hamburga 4977, Belgrada 1560 kilodur. İç fındık fi- yatları geçen haftaya nazaran biraz yükselmiş, 40-42 kuruştan 44,50 ku- ruşa çıkmıştır. İstanbulda 10000 kilo iç, 4000 kilo kabuklu ceviz stoku vardır. A Buğdayların hepsi satıldı Dün şehrimize üç vagon buğday üç vagon arpa gelmiştir. Gelen mal- SUKUTU — ŞAYİASI — Dün Paris borsasmdan Ünitürk — gasitüyuğhrBZ—Mkuruşam.Ş Trakyadan Kavun, Karpuz Nakliyatı Dokuzuncu larda bekletilmemesi alınmaktadır. FUARA HAZIRLIK edilecektir. Benzin ve Pefirol Benzin ve gaz fiyatları hakkında verilmiş yeni bir karar yoktur. Tica- ret odasındaki komisyon İktısat Ve- kilinin İstanbula avdetinden sonra toplanacaktır. Şirketlerin devlet dai relerile yapmış oldukları eski muka- velelerdeki fiyatların yeni piyasaya göre tenzili de vekilin avdetine bıra- kılmıştır. Sıcaklarda Sıcak İçiniz... Bir tatil gününde, bahçenizde şezlong üzerinde, yahut odanızda perdeleri indirerek kanapenin üze- rinde istirahat ediyorsunuz. Susuz- luk bastırdı. Soğuk yerine sıcak bir şey içiniz. Bir bardak sıcak mayi bir bardak soğuk sudan on defa da. ha ziyade serinlik verir. Neden? Çünkü sıcak birşey içince insana hafif bir ter verir. Bu ter de çıkar- ken cildin hararetinden bir kısmı. nı, hem de epeycesini, birlikte gö türür. Cildi ve bütün vücudü serin- letir... Yahut bir iş gününde uzunca bir yol yürüdünüz, güneş altında kal. dınız, yoruldunuz, ter döktünüz, şiddetli bir susuzluk bastırdı. Terle kaybettiğiniz suyun yerine bir ma- yi içmiye ihtiyacınız var. Soğuk su mu içmek lâzım, sıcak birşey mi? Soğuk su içerseniz vakıa büyük bir keyif duyarsımız. Ancak bu keyif pek az sürer, pek kısa bir zaman sonra tekrar içmek istersiniz. İkin. ci bardak ta susuzluk — ihtiy ra barsaklara geçer, On dört daki- kada barsaklar o mayii kana geçi. rirler, Susuzluk ta biter. Halbuki soğuk olunca su yalnız midede on beş dakika durur, da bir o kadar kaldıktan sonra kana geçer. Demek ki soğuk suyun su- suzluğu geçirmesi sıcak suyun ge- çirmesinden iki misli fazla sürer. Bundan başka, sıcak içerseniz vücudünüzün hararetinden bir kısmı muhitinize geçer, siz serinlersiniz. Soğuk içerseniz siz muhitinizin ha- raretinden bir parça alırsınız, daha ziyade sıcaklık duyarsmız... Uçüncü bir ihtimal: Sıcakta zor- lu bir işten, yahut güneşin şiddetin- den büyük bir yorgunluk geldi. Bü. tün vücudünüzde bir zayıflık duyu- yorsunuz, çünkü ki tansiyon düşmüştür. Bunu . artır. mak acele lâzımdır. Su içerseniz tansiyon artacak. Sıcak içki tansi- yonu yedi dakikada artırır, halbu. ki soğuk suyun tansiyonu artırma- sı için on beş dakika lâzımdır. Susuzluk olsun, yorgunluk olsun bitirmez, bir daha istersiniz. İçtiği- niz su kanımıza geçinciye kadar su. suzluğunuz bitmez. Suyun kana ça. buk geçirmek için ne yapmalı?, Bakmız: Içtiğiniz mayi sıcak, ya- ni 38 — 40 derecede olursa midede ancak yedi, sekiz dakika kalır. Son. hiçbir şey bunu derhal geçiremez. Sıcak ta içseniz, soğuk ta içseniz, az çok, bir zaman geçmesi mutlaka lâzımdır. Fakat sıcak içerseniz bek. liyeceğiniz zaman daha kısa - olur. işletme müfettişliği, Trakyadan kavun karpuz nakliyatı için tedbirler almıştır. Bu yıl her se- neden fazla vagon hazırlanmıştır. Diğer bütün maddelerin de istasyon- için tedbirler Ticaret odası sanayi müdürlüğü İstanbulun muhtelif sanayi şubeleri- nin faaliyeti ve istihsalâtı hakkında yirmi beş tabloluk kıymetli diyag- ramlar, istatistik cetvelleri hazırla- mıştır. Bunlar İzmir fuarında teşhir ların hepsi satılmıştır. Buğday fiyat larmda bir tebeddül olmamıştır. Sert buğdaylar 5,10-5,15, yumuşaklar da çavdar nisbetlerine göre 5,17-6,15 kuruşa kadar satılmıştır. Ekstra ve ekstra ekstra malların fiyatları ev- velki günün aynıdır. Dünkü satışlar daha ziyade fazla çavdarlı sıra mal- ları üzerine olmuştur. 275 frank olarak bildirilmiştir. Bu yüksek fiyata rağmen borsamızda Ünitürk fiyatları düşmiye başlamış- tır. Dün birçok satış olmuş ve binler ce Ünitürk toplanmıştır. Bu sukutun — başlıca sebebi frangın yeniden düşe- ceği hakkında çıkan şayiaları duyan ların ellerindeki Ünitürkleri piyasa- ya çıkarmalarıdır. Dün sabah 16,05 lirada açılan borsa akşam 15,90 lira da kapanmıştır. Anadolu tahvilleri 40,25, mümessiller 38,50, hisseler 24,20, Sıvas Erzurum tahvilleri 97, Yerli Mallar Sergisinin Pavyonları Ergani hisseleri 95, Merkez Bankası hisseleri 87, Aslan çimentosu 13,20 ngırıqnıyor liradır. Bir sterlin 127,98 frank gel- miştir. Merkez Bankası bir İngiliz . rasma 627 kuruş kıymet tespit et miştir. b Roosevelt İktısadi Konferans Yapmıyor — Washington, 14 (A.A.) — Rooses velt, dünya iktısadi konferansının riyasetini deruhte edip ıat.ntıiyeı:eglrı 5 hakkında sorulan suale cevaben: Dokuzuncu yerli mallar sergisinin faaliyeti artmaktadır. Sanayi Birliği heyeti ve sergi komitesi Galatasaray da bir daireye yerleşmiştir. Dün ak- şama kadar sergiye girmek istiyen firmaların adedi yüzü bulmuştur. İk tısat Vekâletine bağlı fabrika ve mü- esseselerle inhisar idarelerine ait standların bir kısmı tamamlanmak üzeredir. Yeni Ticaret Anlaşmaları Hükümetimizle Fransa, Macaris- tan ve Estonya arasında aktedilmiş olan yeni ticaret anlaşmaları alâka dar dairelere tebliğ edilmiş vetatbika tına başlanmıştır. Ticaret odası, bu memeleketlerle yapılacak ticaret iş- leri için ahdi formüllere göre menşe olduğunu beyan etmiştir. Paris Borsası Paris, 15 (TAN) — Paris borsasl« ların bu sahada bir teşebbüse mani — nm bugünkü kapanış fiyatları şı lardır. 9 Londra, 1284 ; New-York 25,7814; Amsterdam 1420; Roma 125,65; Liz- — bon 116; Cenevre 581. Ğ Madenler: şehadelpamelerini hazırlamıya baş- lamıştır. £ M Kurşun 25,8,9; bakır 62-64; kala: B O R S A 267,17,6; altın 140,115; gümüş 19, 16; çinko 22,16,101/4. 15 Temmuz PERŞEMBE E ALAY || ZAHİRE Sterlin Öğüyem | BEB,— 1 BrA Z | BORSASI Fransız Fr. 93,— 98,— t Liret  1ğg.— di eç Belçika frangı 80,— Bâ— e ef l Drahmi 19,— —— F:;Ş;şln İsviçre Fr. — 5T0,— — 580,— Cinsi a Leva | 20,— 23,— Florin 65,— — öğ— ö Kron Çek T5,— — 84,— | | Buğday sert Şilin Avusturyağl,— — 23,— » Kızılca Mark ü e ÇoRl a avdar Zloti 20,— — 23,— ç fındık Pengo 22.— — 25,— | | Arpa çuvallı Ley M eler, SA n Tiftik mal Dinar 48,— 52 — Yapak Anadol Kron İsveç — 30,— — 32,— | | Yapak Trakya Altın 1045,— 1046,— | | Peynir şieg';ızr c Banknoğ BELER — |. |zeytin yağı ekstra” 627 g55 Susam yağı 45,20 47,— < Londra 626,50 — 627,— ELEN p: New-York — 0,7929 — 0,7910 | | Buğday 4B Ton Paris 20,4275 20,42 Arpa 37 — Tor Milâno 15,0646 15,0525 | | Yapak 3434 Ton Brüksel 4,7086 — 4,7057 Kaşar 4 h Atina 87,23 — 87,1610 € | Peynir 4145 Ton Cenevre 3,4575 — 3,4550 Un R Sofya 63,8462 - 63,7958 | | Susam yağı 9. Ton Amsterdam — 1,4393 — 1,4380 | | Zeytin yağı Fre Prag 2.7842 — 22,7160 Mısır 27 vEL Viyana 4,1995 — 4,1962 Tiftik 10 Ton Madrid Iî,ğ%% lîğâğğ GIDEN Berlin ,9i K j DĞ YÜT VV CEZTİ M gp Tz 214 Ton IŞ FİYATLAR " Budapeşte 3,99 3,9875 Buğday Li Bükreş 107,2625 107,1770 y _l]:emul 6,95 Belgrad 34,4775 34,45 » Ş]! ago 5,85 Yokohama 2,7420 2,74 Dü ’â Anmıpek 7.g1 Moskova — 24,095 — 24,115 M!"âr T Vâ;s ğ 8;) Stokholm 3,0957 — 3,0937 ndra ğ Keten T. Londra 8,25 b # |Fındık G. Hamburg 9446 Fmdık L. Hamburg 94,46