Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
( SPOR ) Milli Takım Dedikodusunu Kim ve Nicin Çıkarıyor ? Flakemlerin ıffeti T aarruzdan masundur Milli Kümenin son maçlarını müteakıp bazı ta- Sö rafgir g 'de Türk hakeml mühimlerinin neticelerinin şike kem müessesesini müdafaa eder tım, dün o yazıma bir cevap vermiş. Maki Ce Cevaptaki şahsıma ait tarizkâr tercih ettim. heye düşürecek ve milli şampiyona maçlarmdan en tevlit edecek mealde intişar eden yazılara karşı ha- Bu tarizkâr yazıları yazan gazetelerden birisi Bilhassa hakemlerin iffetini artık hiç münakaşa mevmu yapmıyan bu cevabın edası ve hakemler i, az çok, bizim müdafaa et. tiğimiz teze yaklaşmakta olduğunu memnuniyetle müşahede ettim, Ve bu tahavvülün kısmen ve ilk teca.vüzu tahrik eden hırs ve infiallerin zamanla de yazılarımızın irşat- kâr tesirine atfederek müteselli oldum. zetenin ötedenberi tiryakilik haline getirdiği müte- cavizlik huyuna atfederek mukabelesiz bırakmayı inin iffetini şüp. olduğu zannını bir bent yazmış. okudum. lir diyor. ifadeyi ise o ga. B. FELEK Slavya Buraya Gelmiyor 23 ve 24 Temmuzda 33 üncü yıl- dönümünü kutlıyacak olan Galata- Baray klübü kutlama — programının zengin olmasını temin maksadile Av — rupanın en nâmıdar klüplerinden ba- zılarma müracaat ederek İstanbula — gelmesini istemişti. Bu teklife o za- * Kr a TERİ A Aı' I üy- man muvafakat cevabı veren Çekos- Tovak şampiyonu meşhur Slavya dün gönderdiği bir mektupla yapacağı büyük turne dolayısile maç tarihinin değiştirilmesini istemiş ise de Gala- tasaray tarafından kabul edilmemiş- —. tir. Bu vaziyet karşısında yine Avru |— panım hamdar klüplerinden Avustur- ya, Admira, Bolonya, Vinerspor klüp- | lerile muhabereye girişilmiştir. İtalya Milli Takımı Belgrada Gidecek Sofya, 13 (TAN) Sonbahara doğru İtalyan milli futbol takımı Belgradda Yugoslav milli takımile karşılaşacaktır. Bu arada İtalyan ta kımının Sofyada Bulgar milli takımi le karşılaşması için evvelce para me- gelesinden dolayı inkitaa uğrıyan mü AĞ zakerelere tekrar başlanacaktır. Böy lelikle İtalyan takımının Sofyada da /— karşılaşması kuvvetli ihtimal dahi- — lindedir. Anadolu Klübü Kongresi Toplanıyor Anadolu Klübünden : 11 Temmuz 937 pazar günü saat — 10 da ilân edilen senelik kongremiz T de ekseriyet hâsıl olmadığından kon- grenin 17 Temmuz 937 cumartesi |-günü saat 16 ya talik edildiği bütün âzaya bildirilir , Ankarada Bir Spor T op!'an'ısı Ankara, 15 (Tan Muhabirinden) — Son günlerde gazetelerde şiddetli bir O münalaşa mevzuu olan ve alâkaliı makamı tekzibe mecbur eden, Anka ra spor mımtakası erkânı arasmda değis'i!k — yapdlacağı — hakkındaki — haber üzerine mıntaka reisliği, An- — karadaki klüp idarecilerini bir top- 3 5/ lantıya çağırmıştır. Çok şiddetli mü € — makazalara yol açacağı tahmin edi- le- bu toplantıda gazeteciler de bulu ; Mülâyim pehlivan Mülüâyim Amerikalı ile Karşılaşıyor Evvelki hafta Amerikan boğası ile bir saatliık müsabakadan sonra keme rini alan Mülâyimin bu hareketi bir- çok dedikodulara yol açmıştı. Nihayet alâkadarlar dün toplana- rak bu ihtilâfı halledecek bir çare bulmuşlardır. Tespit edilen şekle gö re Mülâyim Amerikalı ile bu Pazar günü tekrar karşılaşacak ve müsaba- ka biribirlerinin sırtını yere getirin- ciye kadar devam edecektir. Müsaba kayı Mülâyim kazanırsa kemeri kati surette alacak Amerikalı galip gelir- se Mülâyim 500 lira verecektir. Mahut kemer Mülâyimden alma- rak bir yediemine verilmiştir. Bu müsabakayı dört kişiden mü- rekkep bir heyet kontrol edecek ve bunların kararına her iki pehlivan i- tiraz edemiyeceklerdir. Müsabaka 17 de başlıyacaktır. Barutgücü Bisikletçileri Bakırköy barutgüçü bu pazar Bü- yükçekmeceye kadar altmiş kilamet re sürecek olan bir bisiklet müsaba- kası tertip etmiştir. Sabah saat altıda Bakırköyünden hareket edecek hbisikletçiler öğleye doğru Büyükçekmeceye varacaklar ve orada Silivri ve civar sporcuları tarafından karşılanacaklardır. Spor- cular akşamleyin ayni yoldan avdet edeceklerdir. On beş gün sonra bu grupun E- dirneye gitmesi de takarrür etmiş - tir. B. Sedat Rıza ylenenlere Cevap Veriyor “Cumhuriyet,, gazetesinin 14 Temmuz 937 tarihli nüshasında İstanbuldan milli ve temsili takım kadrosuna seçilen oyuncular dolayısile Ahmet İhsan imzasile intisar eden vazıvı Bay Ahmet İhsanm yazısında birtakım tenaküsler vardır. Bir taraftan milli takıma öyuncu vermenin milli takıma giren takımlara ait bir hak olduğunu kabul etmiyor. Sonra da Fenerbahçe milli kümede birinci çıktığı için milli takıma altı oyuncu verebı- Bu görüşleri kabul edersek Fenerbahçe altı, Gala- tasaray milli kümede ikinci olduğu için beş veya dört, Beşiktaş üç, Güneşten de bir veya iki oyuncu çağIrıl- malı bu suretle milli kümede beşinciden sekizinciye kadar derece alan klüplerden oyuncu davet edilmeli neticesine varılıyor. —| Milli takım kadrosunda yer almak için hem iyi futbolcü olmak hem de seciye ve tavru hareketi üzerinde şi. kâyet yapılmamış olmak ve milli ta- kımın esas maksadına hizmet edebi- lir olmak lâzımdır. Bu vasıfları haiz olan oyuncular nerede ve hangi klüp te olursa olsun seçilirler. Milli küme de ikinci olan bir klüpte bu vasıfta bir oyuncu bulunmıyabileceği gibi kümenin sonuncusu olmak bu vasıf- ta oyuncuya malik olmamak demek değildir. İstanbuldan seçilen oyuncu- larm isimleri üzerinde dedikodu yap- mayı hiç te doğru bulmamakla bera- ber Bay Ahmet İhsanı cevapsız bı- rakmamak ıçin söyliyeceklerim şun- lardır. Beşiktaştan Hüsnünün kendi' ta- kımında mühacim oynatılması,: klü- büne göre, o yerde oynatılmasından en çök fayda umulmasından ileri gel miş olabilir. Hâlen muhtaç olduğu is .|tirahat ve idmandan sonra Hüsnü milli takımınm en güvenilecek eleman- larından biridir. Rabi; bugün yaptığı maçlarda karşı taraf oyuncuları da dahil edi- lerek mevcut oyuncuların içerisinde topa en çok hâkim ve en iyi görüşle oyunu açabilen bir oyuncudur. Salâhaddin; bu mevsim milli kü- mede oyhıyan dört İstanbul klübü- nün oyuncuları arasında en çok Sayı yapan oyuncu beğenmedikleri Salâ- haddindir. Rıza; daha birçok seneler birinci sımıf bir hafbek olarak oyniyabile- cek olan bu oyuncu hakkında Bay Ahmet İhsan Cümhuriyet gazetesi- nin köleksiyonlarımda bu mevsime ait spor yazılarmı okumuş olsaydı ayni gazetede bu tenaküse düşmez- di. Eşfak ve Salime gelince bunlar kendilerinin dediği gibi muayyen bir yerin oyuncusu olmadıkları ve İca- bında hem hafbek ve hem de müha- cim olarak hizmet edebilir kabiliyet- te oldukları için seçilmiş değerli 0o- yunculardır . Son söz olarak milli ve temsili ta- kımım kati şeklinin henüz tesbit edil- mediğini ve bu işi yapacak insanların üzerlerine aldıkları mesuliyeti müd- rik olduklarma hiç merak buyurma- malarını Bay Ahmet İhsandan saygI- larımla rica ederim. Sedat Rıza Fener - Güneş Muhteliti Parise Gidecek Fenerbahçe-Güneş muhtelitinin milli takımın Belgrat seyahatinden sonra Parise gidecekleri ve iki mü- sabaka yapacakları söylenmektedir. Munhtelit halinde İstanbulun en kuv- vetli ekipi olacağı şüphesiz bulunan Fener - Güneş takımlarının Türkiye futbolü hakkında Fransada iyi'bir in tiba bırakacağı şüphesizdir. iza son zamanlarda kendi- ne bir çift ipekli çorap sa- tın almıştı. Odasına çeki düzen ver miş, penceresine sıra sıra çiçek saksıları dizmişti. Manolyayı çok sevdiği için bir şişe manolya, ko- kulu kolonya satın alıp masasına koydu. Lizanm kıvırcık saçlarını, mun- tazam vücudünü gördükçe kalbi daha hızlı çarpmaya başlıyan Vas ya dargım bir sesle Lizaya : — Sen bunlardan vazgeçsen, de- di, Daha iyi edersin!. Sen işçisin!. — İşçi isek ne yapalım?. Bir iş- çinin balıkyağı veyâ katran kok- ması-şart mı?. — Çoraplarımı da beğenmiyorum. Liza hafifçe eteğini kaldırarak sol ayağını uzattı: — Nesi var bu ayaklarm?. Bil- mem bunların nesini beğenmiyor- sun 2, “Vasya mahzun mahzun genç kı- zın ayağına baktı ve içini çekti. Muslin çorap içindeki bu güzel, bu muntazam ayakları, hakikaten, münakaşa mevzuu yapmak hiç te doğru olmıyacaktı, Fakat Vasya buna rağmen fikrinden caymadı, bir bilgiç tavriyle: — Bir genç kız ipek çorap giy- meye başladı mı artık ondan ha- yır bekleme, dedi. Bugün kolon- ya, yarm ipekli çorap derken işi azıtır.. Bugünden tezi yok bütün bunlardan vazgeçmelisin!. rtesi pazar Vasya, Lizayı zi yarete gittiği zaman onu bir şiir kitabı okürken yakaladı. Kaşlarını çatarak sert ve kat'i bir sesle : — Ben gidiyorum, dedi. Liza, Vasyanm sesindeki bu sert âhenge, bu acaip başlangıca hay- ret etti: — Sen daha şimdi geldin; dedi. Nereye gidiyorsun?. Vasya ayni çatık yüzle tekrar etti: — Gidiyorum işte. Hem hepten gidiyorum. Bir daha hiç gelmeme- cesine gidiyorum. — Ya, öyle mi?!. Ben de zannet- tim ki bir iş için gidip geleceksin!. Demek ki, sen hepten gitmek isti- yorsun?. Bari çay iç te öyle git!:. Vasya acı acı gülerek: — Sen beni anlamıyorsun Liza, dedi. Ben artık buraya ayak bile atmıyacağım.. — Canın isterse gel!. Bıktım senin bu mânasız nazariyelerin- den.. — Tgkrar ediyorum: Bütün bu mânasız âdetlerinden vazgeçersen bana haber gönder, o zaman tek- rar seni görmeye gelirim.. Aksi tak dirde evine ayak bile atmam.. Liza alaycı bir çehre ile: — Olur, dedi. Kararımı verir- sem sana takalı bir mektup gön- deririm. Bu konuşmadan sonra Vas- ya başiyle genç kızı selâm- ltyarak odadan dışarı çıktı. Kendi- ni sokakta bulunca içine bir acı çöktü. Düşünmeye başladı: “Bu be nim yaptıklarım belki de, hakika- ten mânasızdır. Çorap, kolonya... Belki de bunların hiç birisi lüks KARISIK Yazan : Arkadi Buhov Çeviren : B. Tok değildir.. Yoksa yine dönsem mi?.” Vasya tekrar kızın yanıma dön- meyi kibrine yediremedi: — Hayır, dedi, dönmem. İyisi mi arkadaşım Vismutofun yanma gi- derim, O, ciddi, azimkâr bir ço- cuktur. Şayet fikirlerimden cay- dığımı duyarsa bana aptal der!, Vasyanın gözünde birdenbire Li za, Lizanm kokulu ve temiz odası canlandı. Teessüründen ağlıyacak gibi oldu: — İster misin, dedi kendi ken- Uluc, VISIMULUL Ud UAMAMGAMAAÇAA dn- sini söylesin?., Yani Lizaya böyle muamele ettiğim için bana aptal desin?. Ah keşke!.. Keşke böyle bir şey söylese de ben de koşa koşa Lizanın evine gitsem... Vasya, Vismutofun kapısı önü- ne gelince korkmaya, kalbi heye- candan hızlı hızlı çarpmaya başla- dı: — Ya Vismutof bana:. Aferin Vosya, iyi yaptın derse?. Hayır, hayır, böyle demez.. Böyle deme- mesi lâzım, Vosya bunları düşünerek Vis mutofun kapısını çaldı. bek ledi. Ses veren olmadı. Bir daha çaldı; Yine ses veren olmadı. Tok- mağı çevirdi: Kapı açıldı. Fakat odada kimsecikler yoktu. Vasya etrafına bir göz attı. Vis- mutofun yatağı ucunda bir buket çiçek durduğunu hayretle gördü. Dişleri arasından: — Çiçek, diye mırıldandı, demek o da od da çiçek bulunduru- yor. Maşallah!. İ Odanın orta yerindeki masanın üzerinde bir kitap duruyordu. Vas ya kitabı eline aldı: Bu A. Blok'un şiir külliyatı idi. İçini biraz karıştı rınca, kitabın arasından, ince in- ce yazılmış, uzun birtakım kâğit- lar çıktı. Bunlar, Vismutofuf el- yazısiyle yazılmış aşka ve sevgiye dair şiirlerdi. Üzerlerinde Vismu- tofun elyazısiyle düzeltmeler ya- pıldığına göre bunların bizzat Vis- mutof tarafından yazıldıklarına hiç bir şüphe kalmıyordu. Vasya yüksek sesle: — Maşallah, dedi, bizim “azim- kâr”,“metin” delikanlı da bak ne- lerle uğraşıyormuş!. Kitabı yerine bırakırken gözüne küçük bir şişe ilişti. Bu, “leylâk” etiketli küçük bir kolonya şişesi idi. Vasya şişe- yi de yerine bıraktı. Cebinden def- terini çıkardı. İçinden bir yaprak kopardı ve şu satırları karaladı: “Plehanofun onuncu cildini al- mak için gelmiştim. Fakat seni ev- de bulamadım. Dikkat et dostum, gidişatını beğenmiyorum: Şiirler, çiçekler, kolonyalar... Bütün bun- ların'hiç birisi iyi bir alâmet degil— dir. Bunlar bize yakışmaz. Vasya.” H nlân Wrrm #tinni ali Wiceti iz | olmuştu. Biraz dolaştıktan ıoo" farkma varmaksızın kendini U" nın evi önünde buldu. Lizanm cerelerinde ışık vardı. Vasyai . — Demek sevgilim evde.. yere gitmemiş... diye düşündü” İradesi dışında merdıvenlad’ çıkmaya başladı. Genç kızın sı önüne gelince kalbi şiddetle 9”1 maya başladı. Nihayet bütün retini topliıyarak kapıyı çaldi. nıdığı bir erkek sesi ona 09“2 verdi: Vasya kapıyı açtı ve içedğ Gözüne ilk çarpan şey Lizanım " cak bir elinin boş olduğu ke, /4; asya tekrar sokağa zaman artık iyice —ü fun omuzunda idi, B . Vasya boğuk bir sesle mmllğ._ di: K — Ben de şimdi senden g!m; dum, Vismütof. Şey ca.nım.-wfx ' Plehanofun onuncu cil ye gelmiştim.. Neyse ra,lıatll’ miyeyim.. i Liza lâkayıt bir eda ile: » — Otur canım, dedi. Nerei'" diyorsun?. Biz Vısmutofla dıüı'" kuyorduk. İstersen sen de Çay içer misin?, ir saat sonra Vasya 11’ B ee e gol gid”'r lardı. Vismutof şen ve mes$ sesle: — Vasya, dedi. Sen gelm"f din, ben de seni aramaya, pj sele hakkında senin fikrini ya gelecektim, Biliyor muBW deşim, bu kız benim çok gidiyor... İnce, zarif, şık bir g( Sen tecrübeli, azimkâr, metif ı' arkadaşsın!. Halden anlarlıl;y sıl, iyi seçmiş miyim?. Sus vf Süküt ikrardan gelir.. ŞU "j gsen de tasvip ediyorsun deP” A Teşekkür ederim kardeşili. Vismutof bunları söyl 3, sonra titreyen Vasyanın ça sıktı. bti İzmirde — Çocuklâr“'; İçin Karf'P İzmir, (TAN) — 22 Tem oq,pu demişin Bozdağında ve F BJŞ* çocuk yurdu açılacaktif- » gg muhtaç ve fakir ailelerin ©* | sız çocuklarile zayif duşe:n” dan hekim munyenesllle di havasımma ihtiyaçları olan rındakiler almacaktır. ı”e!l:f yetçe temin edilecek olaf V4 lar yurdlarda 6-8 hafta * — dır.