Dün, Kurtuluşta Ev Tamamen, 2 Ev Kısmen Yandı Dün sabah saat 10 da Kurtuluşta Simem köyünde bir yangın çıktı, 6 ev tamamen, iki ev de kısmen yandıktan sonra söndürül- dü. Ateş, susuzluk yüzünden büyük istidadını gösterdi, itfaiyenin sayretile büyük bir tehlikenin önüne geçildi. Yangın hakkında al- dığımız tafsilât şudur: « Ateş, saat 10 a doğru Kurtuluşta kağında belediye zabıtası memur- ından Hâşimin 37 numarak evin- “den çıkmıştır. İtfaiye yetiştiği zaman li, tamamen alevler içinde bulmuş- » O sirada uteş Iki yandaki ahşap arı da tutuşturmuş, adamakıllı İyümek istidadını göstermiştir. İt- faiye arozözlerindeki su sarfedildik- ten sonra, terkos musluklarına baş- . muş, fakat, su olmadığı için bun n İstifade edilememiştir. Bu yüz den yangın, daha tehlikeli bir hal al mıya başlamış, baştan başa ahşap larla dolu olan mahalleyi tehdit bir vaziyet almıştır. Bunun Üze- e İstanbul itfaiyesinden bir yar- lim grupu gönderilmiş, bir yandan civardaki sarnıçlardan su tedariki ne başlanmıştır. Tehlikenin önü alınıyor ” n bu suretle, ateşin sirayeti- Hİ önlemek mümkün olabilmiştir. Fa ed tat, arada göçen zaman içerisinde| “Hâşimin 37 numaralı evinden başka, 7 i 39, 35, 31, 33 ve 41 nume- evler tamamen yanmıştır. Turşu Murat sokağmdaki iki evin de sa- a yandıktan sonra söndürülmüş tür. Yangm, tehditkâr bir vaziyet aldığı sıralarda, ateş, 200 metre kâ- lar ilerdeki büyük Akarca yokuşuna a #ıçramış, dıvarda Manolun otur- duğu evin saçağını tutuşturmuştur. £, derhal yetişilerek söndürül ür. Vali ve Belediye Reis vekili 'B. Şükrü de hâdise yerine gelerek "alman trtibatı gözden geçirmiştir. m hiçbir şey kurtarılamamış, diğer erinden bazı eşya çıkarılabilmiştir. “Yangın, ilk anlarda büyük bir fe- y halini almak istidadını gösterdi fi için, civar halkı büyük bir korku çirmiştir. Herkes, evinin eşyasını le çıkararak meydanlara yığmış telâş içinde mükadder akibetini ilemiye koyulmuştur. Bereket, teh gok bafif atlatılmıştır. Ateş ocaktan çıkmış İlk tahkikata göre, yangının çıktı ği er, 1500 liraya sigortalıdır. Bunun ındaki İlyasa ait evin de 1000 li- rtalt olduğu anlaşılmıştır. fin, ocaktan çıktığı söylenmekte- dir. Polis, tahkikatı, bugün yangınm | nin bir'tarafma at, ne yaparsan yap. ri sebebini meydana çıkaracak» © Dün geceki yangın Dün akşam da Tepebaşında bir yan başlangıcı olmuştur. Konserva- binasının karşısmdaki Toptaş k manınn altında bulunan mo- bilya fabrikasından yangın çıkmış, genişlemeden söndürülmüştür. Yan- , yanar bir halde bırakılan tut- sobasından çıktığı anlaşılmıştır. hkikata devam ediliyor. * Topkapı haricindeki çöp istasyo. nunda yangın çıkmış, fakat, derhal göndürülmüştür. mahallesinde Mektepbaşı | © Yangının çıktığı evle yanmdakiler | (BAŞMAKALEDEN MABAAT) Şehirlilik T . e e erbiyemiz (Başı 1 incide) İstanbula döndüğüm © zaman bir müddet caddelerin bir tarafından öbür tarafına geçemez oldum. Hep gvili yer aradım. Otomobil, piyade karmakarışık yol elınan, her saniye klâksonlar işliyen, heyecanlar geçi- rilen, şoförle piyade arasında küfür- ler teati edilen kalabalık caddeler yüzünden ıztırap duydum. Sonrâ gö- zZüm eski manzaraya alıştı, gitti. Vali ve Belediye Rela Vekilinin caddelerde asfalt geçit y tırmak teşebbüsünde olduğunu gaze- telerde okuduğum zaman Belgrad: hatırladım. Kendi kendime sordum: Acaba bu geçit yerleri yapınca hal- kımiz kolayca makineleşmiş bir hale gelecek mi, geçit yerleri haricinde yaya kaldırımın dışına çıkmamıya alışacak mr? Bedbinlik duymıya hiç sebep gör- Imedim. Memleketimizde hangi İsti- kamette olursa olsun devamlı, se- batlı bir himmet gösterilirse bunun derhal mahsul vermemesine ihtimal yoktur. ali ve Belediye Reis Vekili Bay Şükrü bu hakiksti çok İmiz, daha sıhhatli, daha intizamlı bir şehir haline koymak hususunda ilk duyduğu ihtiyaç, milyonlarca tahsi- İsat istemek değildir. Şehirliyi, inti- zam, temizlik, sağlık bakımından u- yandırmak; müşterek bir şehirli ha- yatı geçiTmiye ait iptidai vazifeleri hatrılatmaktır. Bir, iki günlük ikezların, münaka- şaların bile uyandırdığı intibah; mem nuniyetle karşılanmıya değer. Düo Beyoğlu caddesinin bir ara sokağın- da şu manzarayı gördüm: Bir eşeğe yüklenmiş küfeler içinde küçük kar- puzlar satan bir satıcı, bir müşterisi için bir karpuz soydu. Sonra kâbi- ğunu atacak yer aradı, Sokağın ke- narı gözüne kestirdi. Bu sırada bir kundura biyacısı müdahale etti. — Hemşeri, dedi. Yasaktır. Soka- ga kabuk, çöp atılmaz. — Peki, ben bu kabuğu nereye â- tayım — O senin bileceğin bir şey, küfe. Benim bildiğim bir şey varsa çöp sokağa atılmaz. Atılırsa karasinek türer. Hastalık mikropları hepimize yayılır. Birçoklarınız kırılır. gideriz Karpuzcu belki şuurlu boyacının görüşüne (iştirak etmedi, o Fs- kat yasak kelimesi üzerine minaka- şayı da doğru bulmadı. Kabukları 'küfelerinden birinin bir köşesine yer- leştirdi. Sessizce yoluna devam etti. Kundura boyacısından bir mülâkat dileğinde bulunmayı çok istedim. Şark vilâyetlerinden geldiği halde Is- tanbul şehirliliği vazifelerini pek ş urlu bir surette kavrıyan aklı başın- da bir vatandaşın karşısmda bulun yordum. Fakat işim çok acele İl iyi kavramıytır. İstanbulu daha *e-| . Türk-Sovyet Dost- luğu sarsılamaz | (Başı 1 inelde) İ Bu dostluk ancak harici siyaset İprogramları beynelmilel münasebet: lerde, huzur, istikrar, itimat, bürmet, emniyet ve devamlı barış zihniyet lerile kabili telif olmıyan bazı dev- letler tarafından suikaste hedef ola- bilir. Bu devletler bu kabil suikastler irtikâp etmişler ve, Türk siyasetinin en salâhiyettar zimamdarları kendi - lerine bütün bu suikastlerin peşinen tambir iffisa mahküm olduğunu anlat | mış olmalarına râğmen, irtikâp et- j mekte de berdevamdırlar, Bize gelince, Sovyet hükümeti na- mına, kendilerine ihtar e bu devletlerin Avrupada teşekkül e İden sulhçu hükümetlere ve barışın diğer direklerine karşı olan e - 1 maz Türk — yet dostluğunu berhava etmeğe yü İ dir değildir, Dostlağun en mühim hasusiyetleri Türkiyenin dünya barışını kollek- tif emniyet ve taksim kabul etmez barış esasi üzerine tahkim için Sov- yet hükümeti tarafından yapılan bü tün icraata iştirak etmiş olduğ kaydetmekle bahtiyarım, Sovyet le ferdi menfaatlerine uygun öl betler tesisinde tam isti vermetkedir. Bununla beraber, dostluğu dilnya barışınm muhafazası hakkındaki karşılıklı aktif arzu ta sin etmekte olduğu için, iki tarafın | mütesrriz veya tahripkâr kuvvetlere müzaheret veya bunları takviye ede- | yahut ta barış potansiyelinin Yoluma devam ettim. - nbul halkınm şebirlilik me- | selesindeki alâkasızlığı, inti- zamsızlığı cidden korkunç bir derece- dedir. Fakat bunun mesuliyeti şehri idare edenlere, gazetecilere, akir her vatandaşa aittir, Ne zaman şut lu bir surette halkı terbiyeye çalışıl- miştir ki, gehirlilik terbiyesindeki noksanlardan dolayı halit mesul tnt mayı caiz görelim? Bazen bir belediye reizi, belediye kanunlarını tatbik etmeyi hatırir yor. “Tükürenlerden ceza alınsın, diye bir ebir veriyor. Halk bunu ka- ba bir şaka diye telâkki ediyor. E- mir de eski usul yasaklar gibi iki gün- de unutulup gidiyor. Çünkü idarede takip hissi yoktur, İşe halkın terbi- ye ve İkazile değil, kuru ceza tehdi- di ile başlanmıştır. İstanbulun bugünkü intizamsızlık İ manzarası, insanı cidden müteessir Jes ecek bir haldedir. Bir sokağın hepi- mize ait olduğu, burasını pislemenin. buraya tükürmenin kendi evimizi pis- lemek, kendi odamızın ortasma tü- kürmekle bir olduğu gibi düşünceler halkın şuurunda yer tutmamıştır. Bir gehir halkının müşterek bağlarla biribirine bağl: olduğunu, şehrin en İ uzak yerindeki pisliğin uyandırabile- ceği salgından hepimizin zarar güre- ceğini kavrıyanlar azdır. gen bü şehrin halkı, biribiri nin hakkına,“ kendi sırasına | riayet etmeyi de henüz öğrenmemiş- tir, Bir bilet gişesinin önünde tesa- düf edebileceğiniz manzarayı dünya- nm hiçbir medeni şehrinde tassvvur etmiye bile imkân yoktur. Bilet murunun çabuk iş görmesini, karg. İ | İ şalığın önüne geçilmesini temin için | halk, sıraya dizilmiye biraz alısır gi“ bi oluyor. Fakat izansız, terbiyesiz bir adam, bu sıraya aldırmıyarak Çi kılacak yerden gişeye yaklaşıyor, bi- let istiyor. Dünyanın hiçbir. yerinde böyle adama bilet memuru bilet ver- mez. Sırasmı beklemiye razı olmi- yan adam, halkm nefretli bakışları, sert ihtarları karşısında ezilip gider. Herkesin zamanı Kendisi için kıymet lidir. Herkes sırasma razı olmıya mec burdur. Vatandaşlar arasında Birâ bakımından hiçbir istisna olamaz. Biitün bu intizamsızlıklar slâkasız lığın neticesidir. Yeni veli vekili, hal- ka şehircilik terbiyesi vermek husu- sundaki çok güzel hedefinde ısrar © derse, gazeteler borçlu oldukları alâ- kayı şuurlu bir surette gösterirlerse, halk nezaketle biribirini ikaz ederse bu şehrin hayatmda. havasında az bir zaman içinde milyonlarca para bir tek unsuruna dahi zarar verebi- |bu kuvvetli ve #ersılmaz dostluk, 16 m a ren | AN lecek hiçbir harekette bulunmıyacak- rı kendiliğinden sabittir. Iki taraf, dostlarım düşmanlarınm, barış düş- manlarının kendilerinin hakiki dostu olamıyacakları prensipine daima u - yacaktır, Esasen, iki taraftan biri- nin şu veya bu hareketi bu prensiple | taarruz ettiği takdirde, (diğer taraf bunu, dostlukları bundan müteessir olmaksızın, kendisine dostane bir su- rette haber verecektir... B, Litvinof, iki devlet arasındaki iktisadi münasebetlerin inkişafına da işaret etmiş, kadehini Türk mil letinin refahı, Türk Cümhuriyetinin büyük müessis ve Şefi Aatürk'ün sih- | de alâkadarlarla Celâl Bayar | (Başı 1 incide) Kooperatifler, memleketimizde na- zari bir münakaşa mevzuu olmaktan artık çıkmıştır. Türkiyede koopera- tifçitik şimdiye kadar amatörce yapıl hati, Başvekil Inönünün sıhhati için kaldırmıştır. Hariciye Vekilimizin nutku Sovyet © Hariciye & komiserinden İ |sonra Hariciye Vekilimiz doktor Rüş- tü Aras cevabi hir nutuk söylemiş,| gösterilen hülsnükabule teşekkürleri. | ni bildirerek demiştir ki: “— Pek doğru olarak işaret ettiği- niz gibi bizler buraya sırf Kemalist Türkiyenin Sovyet Rusyaya karşı beslediği alâkanm ve derin dostlu-| ğun tesiri altında geldik, Bu suretle büyük memleketinizin bize karşı da- İma göstermiş olduğu samimi mu habbet hislerine mukabele ettiğimiz anımda > bulunuyoruz. Filhakika Türk — Sovyet dostluğu iki memle- ketin siyasetinde daimi bir âmil ola- vak kalacaktır. Milletlerimizin kendi mevcudiyetler saflarını müdafan için yapmak mec- büriyetinde kaldıkları kahramanca mücadeleler esnasmda doğmuş olan denberi, her #ene biraz daha kuy vetlenerek iki memleketin halk vic- danlarında ve parti zihniyetinde de- vin kökler salmıştır. Bütün dünya için güzel bir örnek Bu dostluğu nukunuzda bir misal olarak zikretmekte haklısmız, Nite- klm ben de ona “hüsusi münasebet- ler,, kaydiyle işaret etmiştim. Eski sultanlık ve çarlık rejimlerimizi kar şı karşıya koyan manasız mücadele unsurlarından sonra, iki milletin, mu- kadderatlarını ellerine alır almaz ker deşçe münasebata girişmiş olmaları ve gerek kendi menfaatleri ve gerek beynelmilel menfaatleri ve barış pren sipleri nefine aralarmda halisune ve ebedi bir dostluk tesis etmiş olması bütün dünya için bir örnektir. Müşkül günlerde ibzalini itiyat e- dindiğimiz ve hatırası milletlerimizin kalbinde mahkük olduğuna kani bu- lunduğum karşılıklı sempatiye hak- ui olarak işaret ettiniz. Bu husu ba sene Kamutayn açılışında 8ö) nen ve Büylik Şefim Atatlirk'ten sa» dır olduğu için büyük bir Erymet ik- tsup eyliyen sözleri hatırlatmak be- nim için zevkli bir itşir. Dostluk mü- nasebetlerimiz. hakkında Başvekilim tarafından yapılan son beyanatın &- hemmiyet ve vuzuhunu tebarüz et - tirmeğe İlizum var mıdır? Keza So yetler Birliğinin, eseri Kayseri ve Na- zillideki miyazzam âbidelerde yaşıyan sanayileşmemize, Şefiniz Stalin'in |bizzat kendi teşebblisü üzerine vuku bulan iştirakini kaydetmek keza be- nim İçin zevkli bir iştir, Esasen hep- si ulenen neşredilmiş olan karşürklı taahhütlerimiz ne askeri bir anlaşma | yı ve ne de hususi kombinezonları ih- tiva etmektedir, Bununla beraher bi- rimiz diğerinin mukadderatına yö * bancı kalmadık, Ve kalamayız. Bunun için dostluğumuzu “hususi münase- , kelimeleriyle tavsif etmekte hâk lı değil miyim? Siyasetlerimizin en mümeyyiz vasfı Dünya barışın: tahkim etmek hu- susundaki hararetli o arzunun 8 setlerimizin mümeyyiz vasfını teşkil | ettiği çok doğrudur. Neticelerini hâ- | 1& beklemekte olmakla beraber, evve- lâ ihzari kom: ,. Sonra da si- lâhsızlanma konferansında bu suretle çalıştık. Bizzat bulunduğumuz Law sanne'da ve Montreux'de iki memle-| ketin mes'ut teşriki mesaisi hatırası- n! burada tazelemek benim için çok zevklidir, Brisnd-Kelloğ paktını ve bu vesile | ile de isminizi taşıyan protokolu ay- | ni zamanda imza ettik, mütearrizin | sarfederek yapılamıyacak kadar de- rin ve müspet bir değişiklik başgös- terebilir. Ahmet Emin YALMAN tarifi için birlikte çalıştık ve mütear rız mefhumu etrafında cereyan eden bitmez tükenmez münakaşalar âra- sında bulunduğunuz mesut ve ince| , kendi serbest inki»| 8 miş bir şeydi. Fakat, bügün ehenmi İ yetli bir mesele halini almıştır. Bili- İ yorsumuz ki, kapperatf, haddi zatın da faydalı bir teşekküldür. Ortakla - rının menfaatlerini korur. İçtimai terbiye bakımından ehemmiyeti bü- yüktür. Ayrca hükümet cephesin İden de harici ticaretimizin teşkilat- landırılması gibi mühim, bir İş mev- zuubahistir. Buna ne kadar ehemmi yet verdiğimizde'bu mevzua &etılır- sa, kooperatiflerin ehemmiyeti ken- Giliğinden anlaş Hükümet koo peratifçiliği ümde olarak ele almış- 'ekil, bundan sonra salışların ge- 8 nazaran mit kırıcı olma- izüm için beynelmilei piyasa- Yara uymak zarureti olduğunu, İngil tereye mal setmanın hepimizin gaye olduğunu, Karabük fabrikamız İ- gin, binlerce ton demir getirecek va- purların yaş meyva alarak dönccek- lerini; Büyük Şefin candan koopcra tif taraftarı olduğunu, dünyanın faz Ja istihsali kaoşısmda mallarımızın kalitesini yükseltmiye mecbur oldu-|. ğumuzu tebarliz ettirmiş ve birçok kereler alkışlarla kesilen nutkunu bi- tirmiştir, tarzı halin hayranı olduğumu bir kerre daha tekrar etmekle tamamen hususi bir mahzuziyet hissediyorum. Üç senedenberi müşterek barış ides- li için Milletler Cemiyetinde samimi. yetle teşriki mesai ediyoruz. Taksim kabul etmez barış Türk - Sovyet dostluğu yalnız iki memleket münasebatında değil, aynı zamanda huşusi bir tarzda olarak Karadeniz mıntakasında ve umumi tarzda da memleketlerimizin bulundu ğu bütün mıntakalarda müstekar ve kıymetli bir unsurdur. Bu dostluk bu suretle taksim kabul etmez barış 8i$ teminde Ve kollektif emniyet siste minde mühim bir âmil haline gel migtir, 'Dostluğumuzun bu şümullünü barış dostlarımın takdirden hali kalmıya- gaklarına kaniim. Milletlerimizin Te. fahını arzu ediyoruz. Bu bizim hak, kımız hattâ vazifemizdir. Fakat bu refahı ancak mesut milletler çerçeve- 8i içinde tasavvur ve mütalen edebili. riz. Bizim için barış, herkes için ba- rşa-1€bir mlitearrız bizden yardım ve ya teşvik beklememelidir. Siyasetteki şihniyetimiz işte budur. Ziyaretimizin siyasi ve ekonomik sanatlardaki mü. nasebetlerimize yeni bir hamle vere. ceğini ve kültürel sahada da devamlı temasa imkân bahşedeceğini zannedi- yoruz. Bu ziyaret, daima barışa hâ. dim olacak olan ve hiçbir şeyin değin tiremiyeceği dostluğumuzun lığını dünyaya gösterecektir.,, BİR MUKAVELE İMZALANDI Möskova, 15 (A.A.) — Türkiye Cümhuriyeti ile Sovyetler birligi ara smda hudut hâdise ve ihtilâflarınn tetkik ve hal şekline dair bügün ha- riciye komiserliğinde bir mukavele imzalanmıştır. Bu mukaveleyi (o Türkiye namma; Türkiye büyük elçisi Zekâi Apaydın ve Sovyetler Birliği namma da, hari“ cİye komiser muavini Etomonyakof | ipazalamışlardır. | Güç ve zamana mühtaç bir iştir. İbuki sovanın bedeli ile nekliyesi mak Vekâleti İç Ticaret Esas mukavelenamesi mahalli kanunlara göre tanzim edilerek “ tescil edilen ve 30 İkinciteşrin 1330 cili istenilen ve merkezi Frankfurt şehrinde bulunan Alman tabya 16-7.037 e N Yeni İthalât 'Rejimi Piyasada İyi Karşılandı iştük. Tüccarların, komisyoncuların bu hi sustaki mütalealarını topladık- Bunları aşağıda okuyacaksımız: Ticaret Odası Umumi Kâtibi B. Cevat Nizami'nin sözleri? - Yeni rejim harici ticaretimi yüzde doksanı için kontenjan listel$* rini ortadan kaldırmak itibarile medi leketimizde büyük bir iktisadi hatvöt nin daha alılmasını temin edecekti Tüccerm en çok muhtaç olduğu ş#f9 siparişlerini ve hesapları yapark&l bunları her gün değişmiyen unsur VE esaslara istinat ettirebilmektir. Hak buki kontenjan her memlekette zar) ret balinde kabul edilmiyti. Bu sö tem ticareti güçleştiren en büyük (meçhul) lerden biri idi, Lâkin tes” ret erbabı daima (Malüm) lara isti) mat etmiye çalışmak ister. Bugün” kararname ile kabul edilen yeni r€ jim sayesinde ithalâtımız « gümrü tarifesi gibi değişmesi kolay olmıy4” bir mevzu etrafında - âzami istikrsf temin eden malümlara dayanacak” tır. İşte bu suretle ticaret sahamlf hem genişliyecek, hem de tücesrii teşebbüs ve cesareti artacaktır, Men leket hemen her cins mala sahip ol” caktır. Yeni rejimin ihtiikâra yol vE rebilecek hiçbir noktasmı göremiy$” rum. Bilâkis hayat ucuzluğunun bf langıcı için hayırlı bir iş olduğ! kani Çiçek ve fidan bahçıvanları > B. Sadık diyor ki: Yeni ithalât rejimi bahçeciliiğ çi iceler verecek tir. Kontenjan usulü memleketimindi giçekçiliği, meyva ve ge” i İnkişaf ettirmiştir. Bu ink ginden iklim Ve toprağı olan Türkiyede bahçe, ağağ ve çiçek merakı da artmıştır. E ce damızlık olarak müsaade ile göğ tirilen cinsler çok artırılmıştır. Bi gün Avrupadan gelerek herhangi BE. meyvd ağacme sebze ve fidanlari 7 kabet edebiliriz. Ancak tohum ve yö” tiştirilmesi uzun zamana muhtaç © lan fidanların ithali bize faydalı ol? caktır. Hem hususi müsaade alabi lerin getirttikleri ye pahalıya sattiğ” ları mallardan kurtulacağız hem çeşitlerimiz artacaktır. Yalnız ke! miş veya koparılmış denilen ( Kupe) taze çiçeklerin gümrüğü arti” rılmalıdır. Çünkü mevcut tarifeğ$ göre, taze çiçeğin gümrüğü azdır K* loda on kuraştur. Bilâkis çiçek *” vanlarınm gümrüğünü inâirmelidi” Bu da kiloda 225 kuruştur ki, P. gümrük resmi fâhiştir. Memlek mizde çiçek sovanı ileri yel bir buçuk misli gümrük resmine bidir, Bu vaziyet çiçekçilik sanat. ilerlemesine güçlük vermekte ve $ çeklerin pahalıya satılmasmı ipt8$Ü etmektedir. Sovanlr çi ei : racat için talipler vardır, Ne çar€ ihracat yapacak kadar çiçek ve recek sovanımız yoktur. Hesap “ tik; Ten bir sünbül sovanı İçin beş kuruş kadar resim verilirse $' “olayi ği kaça satılabilir? Bundan dei katmerli sünbüllere güzelim 2a) ve sevsenlerden mahrumuz.!, Sanat Mektepleri Mezunları Cemiyetind? i Istanbul Sanat okulundan bü mezun olan genç sanatkârların lerine cemiyetimiz tarafından © muzun 17 İnci cumartesi gül! 17 de ayni mektepte bir çay z eni in yi“ verilecektir. Türkiyede mevcut a tün kız ve erkek sanat okulis! mezun olanlarla sanayi muall nin de teşrifleri rica olunur. Bi. Umum Müdürlüğünden * diğ va tarihli kanun hükümlerine göre vi wi 12.000.000 mark sermayeli (Filip Holzman Aksiyen Gezelşaft — Holzmasın Aktien - gezellschaft) şirketinin vekâlete verilen evrak edilerek muvafık görülmüştür. Bu evrak arasmdaki vekâletnameY€ a Şirketin Türkiye Umumi Vekilliğine şirket namına yapacağı isleri ğacak davalarda bütün mahkemelerde dava eden, edilen ve üçüncü #ıfatlarile hazır bulunmıya salâhiyettar olmak üzere İstanbulda G Bahtiyar han, 50, 54 ve 55 numarada mukim Jultas Emil İmhaffu tayin etihiştir. Keyfiyet tetkik edilere k kanun! hükümlere uygun #Ö olmakla ilân olunur.