Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— - ——— 28.2.91 — TAN Gündelik Gazete BAŞMUHARRIRI * Ahmet Emin. YALMAN i ÂN'ın hedefi: Haberde, £ e, her şeyde temiz, dü | * 8;2, 'ğmimî olmak, kariin <Uctesi olmıya çalışmaktır. 5 Günün Fıkrası: Muavenet Faslı “Hamiyetin ölçüsü, lg:ıuturı yok . tur, ne koparsa gönlünden.., ,, Sadaka dilenen dilenci, iane top. lamıya çıkan hayırsever adam , bu eümle ile yardım diler, Bu şefkal zen- ginin hamiyetine, yüksek kalbine, fa. ziletine bağlanır. D Belediye bütçe yaparken. bu şef , Ha Ti Şi katin ölçüsü, ayarı komisyon azala- UU , çi A ) xNUN MESELELER . rınım geniş ,yüksek faziletlerine mi bağlıdır? Yoksa şehir ihtiyaçlarının ehemmi, mühimmi ilmi bir düşünüs. le hesaplanır ,bu şefkat böyle orga « nize bir yardım telâkkisiyle mi da - | ğıdılır? Belediyenin 1997 bütcesi hen. de bövle münasebetsiz bir şüphe u - yandırdı . E:'m'“ııhım mesele * Z Z00 muyon üra, M İki üç sene evvel 140 — 150 Vaç Ondu, Demek ki refaha doğru gi- Oruz, sevinebiliriz. “ml:'ld“nmı_ arttıkça imar faaliye- har de çoğaliyor. Yer yer fabrika . Yapılıyor, şimendifer hatları dö - 'Or, Hmanlar yapılıyor. Köylüyü Tatğh; & erdirmek için bütçemizden im tahsisat ayrılıyor. Bu gidişle On sene sonra Türkiye tanmnu - Y bir manzara alacaktır . W"mz, evet yalnız maarifte —ayni| | , | Atle ilerlemiyoruz . | Mwmmbeguuelçhıdets. & adedi iki misline çıktı. Şehirler- Yüzlerce ,binlerce yeni mektep bi- Ti yapıldı . yn'.&kıı.t bu sür'at bize kâfi görünmü- İşte şu manzara da bir köyü gösteriyor. Fakat köy kalkın- masi hareketi inkişaf ettikçe buralarda herhalde mamu- reler göreceğiz: Altta; güzel köyler kurulabilecek orman- larımızdan bir köşe . © Belediye 1937 bütçesinden mua- venet faslma 16,196 lira talhsis edi - yor. 2 bin lira Türing klübe, 250 lira milli İktısat ve Tasarruf Cemi. yetine, 500 lira Bakırköy doğum evi- ne, 8 bin lira Festival Komitesine, 8,696 lira Haliç İdman klübüne, bin lira kantar ve memur ve müstahdem- lerinin eytam ve aramiline, 250 lira Çocuk Esirgeme Kurumu Eminönü şubesine veriliyor , Türkiyede Köyleri birleş- tirme hareketi - Türing klüp, Milli İktısat ve Tasar. ruf Cemiyeti, Festiyal Komitesi, Ha. liç İdman yurdu, hayır müesseseleri midir? Belediye çok zenginse, bunlara da yardım edecekse ,diyeceğimiz yok, fakat, asıl şefkate muhtaç müessese. ler en küçük yardıma, bunlar ise en geniş yardıma mazhar olurken, bu - y Bu sür'atin bizi niçin tatmin et - İğini şu rakamlarla izah etmek doğru olur. Öıî:;yet Cümhuriyetleri içinde bir istan Cümhuriyeti vardır. Bu- On sekiz sene evvel Allahın çölü Halkın çoğu göçebe yaşıyordu. kîüşün iyi icraatın en büyük enge- YGZGİİ: lidir. Şevket ürkiyenin umumi nüfusu (1935) sayımına — göre .200.694 tür. öyler ve YFA NaT îum" dört buçuk milyon nüfuslu ğîhîgler arakifi dî:ğ;îuîağğnr hareketin ı.ıîbebıîıı dw,—'ünml.ye mecbu. *i toplu bir cümhuriyet olmuştur. S .. Köylerde yaşıyan nüfus 12.400.952 ruz Maavenet faaslına konan 16 Bu cümhuriyet dafilinde — talebenin ureyy (0i Si 2909.1a2 | Dit liranın on dördü bu tali müesse ” | Miktarı 700 bin, bizde 900 bin, orada : M Li selere, 2 bin lirası asıl şefkat mües - Üniversite talebesinin miktarı 12 bin, A d em I Y 16.200.694| Sestlerine verilirse, memleketin ha « Zde 3 . 4 bindir. Özbekistanda 40 ta- ; e l'] Şu halde bütün Türkiye nüfusu- kiki muhtaçları bu yardımdan mah- © tiyatro vardır, bizde İki.. € y A * vun: rum kalırsa, bu muavenet - faslının Balkanları misal almıyorum. Çün- ürkiyede * köyleri birleştirme hareketi 9, 76.5 gu köylerde yaşma Vir 86 “ Miyasülolet | ve mhriÇiş ılî:“: e ar başimızı döndürmiye T ilerlemektedir. Bu hareket artık bir 9, 23.5 ğu şehirlerde faslı açmak icap eder sanırım — . Hüe., fikir ve ideal olmaktan çıkmış, İç Bakanlığın — yaşar. Binaenaleyh, Türkiye, teme ADSIZ Memleket refaha ererken, varidatı li köylere dayanan bir leket- yakın takibi altında hazırlıkları ilerliyen geniş :"’lfkeıı. bu artık parânım bir kısmı. İ da maarife vermelidir. Avrupayı P taraf: iç olmaz. 2 DS GAİR ĞN Di "Gaürir ve K an devletlerine vetişelim . A! E 'manyanın veni F—ıeüqmıpkplerî Bir Alman diplomatına sormuş - DÜU m* Müstemleke istiyorsunuz, ver- €zlerse 'ne yapacaksınız. Alman diplomatı şu cevabı vermiş: n Biz yeni bir usul keşfettik. üstemlekenin istilzam ettiği mas - Taflara fehlikelere ve fedakârlıklara 't':*lınnudu, istediğimiz yeri müs- Mleke haline getirebiliyoruz. İşte di mlar, işte Türkiye buna misal « * Biz buralardan muhtaç olduğu - Tüz ham maddeyi ve malzemeyi, ora- fi Bidiyoruz . Y“nlnklkn Almanya, Türkiyeden, Unanistandan, Bulgaristan ve Ro - Manyadan bir çok mal alryor. Bumn - “rm bedelini çürük markla ödüyor. " Memleketlerin ihraç mallarını bir *Vi inhisar altına almıştır.. Gizli ve Maskeli bir şekilde bu memleketleri müstemleke haline getirmiş bu . bir ı““'lycr Di Bu sebeple son günlerde hükümetin yaya karşı aldığı iktısadi ted- bı“" gayet yerindedir, ve bizi en Yük tehlikeden kurtaracaktır , e Sokağa atılan çocuk , yaramazlıkların. d.:m" çocuğunun bıkmış, ve onu sokağa atmış. Çocuk sokağa düştükten sonra kal. 'ı"'“nçocuğu olmuş ve bir çok suçlar :l:nlse başlamış. Şimdi ana çocuk- Çocuk anadan davacı . i MA'“ çocuğunu benimsemiyor, ter. Yt etmiyor, mektebe göndermiyor. n..o halde bu çocuğa kim bakacak, 0- %k'_*lm terbiye edecek, kim büyüte - Cemiyet te çocuğu benimsemeyin- ' Çocuk çaresiz serseri olüuyor. geç Yak'a, bize mühim bir. içtimai Tdin anahtarmı veriyor. Aaileler Var ki ma analık, bahalık e- tdemiyorlar. Bu çocuklar sokaklara Ü brrakılamazlar. Ya kanun allelerin yakasma yapışmalı, ya © Cemiyet O falı bu çocııklu;[:l_neshıevı!ıpse- 'OKUYUCU MEKTUPLARI Radyoda Küçüklere verilen Nasihatlar Süleymaniyede Hoca Gıyasettin mahallesinde İhsan Çoker yazıyor: “— Haftada bir defa, pazartesi akşamları, radyoda İ. Galip Arcan, elindeki dürbünü memleetkin muh - telif köşelerine Çevirerek Tradyoda çocuklarımızı terbiye ediyor, onlara nasihat veriyor, Oonların fena hare - ektlerini sayıyor ve bir daha yapma- maları için tenbihlerde bulunuyor. Bünu bir baba sıfatile çok faydalı bir hizmet telâkki ediyorum. Ancak, asker bulundurmıya ,para sar. & ihtiyaç görmeden, sömürüp haftada bir akşam bu işe ayrılan 15 dakikalık zaman, yetmiyor. Birçok baba ve anneler, çocuklarının kusur- larmı radyoya Yyazıyor ve bildiriyor - lar. Fakat, hem ayrılan zamanın az- lığı,hem de bu yolda çocuklarının fena huylarını, radyoda söyleterek, iyi bir mecraya sevketmek istiyenle. rin çokluğu, bu çok yerinde ve eğlen celi işi tam bir şekilde başarmıya im- kân vermiyor. Meselâ, ben, çocuğum hakkında bundan 15-20 gün evvel radyo idare- sine bir mektup yazdım. Aradan üç hafta gibi bir zaman geçtiği halde, çocuğuma radyoda henüz istediğim ve ailece beklediğimiz nasihat ve - rilmedi ve Galip Arcan, dürbünü bir türlü bizim mahalleye doğru çevire- medi. Bu işe, hiç değilse, tam bir saat ay rılmalı, yahut, masal yerine nasihat söylenmelidir. Radyoda gayipten ge- len büyük sesinin çocuk üzerinde ne kadar kuvvetle müessir olacağını dü şünürseniz, istek ve dileğimizin çok haklı olduğuna siz de inanırsınız.,, « Hatay Kahramanı B. Asımın Çocuklarinın Bir Tavzihi 7-10-936 tarihli (TAN) ın beşinci sayfasında “Antakya tarihine kısa bir bakış,, başlığı altındaki yazıda An takyada ilk milli kryam hareketini yapan erkâniharp zabiti Asımın feda- kârane hizmetlerinden, müstevlilere karşı kurtuluş mücadelelerinden bah sedilirken bahsin sonunda bu, vatan- perver hakkmda bazı tenkil kelime - leri de kullanılmaktadır. Merhum A- sımın elyevm memleketimizde aske- ri tahsil ve terbiye gören çocukları, babaları hakkında yapılan bu tenki - din hiç yerinde olmadığını, merhum babalarının milli savaş kahramanla- rarasında ehemmiyetle anıldığını, esasen kendisinin bu uğurda kahra - manca şehit düştüğünü söylediler. Fil hakika Asım hükümetimiz tarafın - dan vatan şehidi olarak kabul edil - miş, çocuklarına da hidematı yatanı- ye tertibinden maaş bağlanmıştır. Asımın hatmaları bir heyet tara- findan toplanacak ve kemikleri An - takyaya nakledilerek adına bir âbide diktirilecektir. e« Yeni Travmay Arabaları Maçka oküyucularımızdan Kadri Gülen yazıyor: « Yeni tramvay arabaları, her ci hetten eskilerine faiktir. Yolculuğu rahattır. İnme, binme bir elden idare edilir. Atlama yüzünden olan kaza - ların önü alınmış gibidir. Ancak, bu arabaları idare eden vatmanların İ- niş, binişlerde çok dikatli olmasi Ve duraklarda yolcuların inip binmele - rini sıkı sıkı gözetmeleri lâzımdır. Bir 'dikkatsiz vatmariım dün yaptı- ğı bir hatayı anlatmadan duramiya- cağım: Bayezitten kalkmıştık. Türbeye gel dik. Burada arabaya bir üniversiteli binecekti. Kapılar açıldı ve genç da- ha henüz içeri girmemişti ki, vatman birdenbire elektrik düğme ile kapı - ları kapattı. Zavallı gencin bir kolu iki kapının arasına sıkışti ve kurtari lamadı. Araba, biletçilerin müdahale sile durdurulduğu zaman, genç Üni- versiteli bir baygınlık içinde yere yıI kıldı ve eczaneye götürüldü. Bu arabalarda yolcuların indirilip bindirilmesi işile vatmanların çok e- saslı şekilde meşgul olmaları ve bü- yük bir titizlikle vazife görmeleri lâ- zımdır. Aksi taktirde, kapının geç ve ya erken açılışr yüzünden, bacağımnı, kolunu kaptıranlara, vücudü incinen lere yaralananlara çok tesadüf ede. ceğiz.,, A | bir icraat hareketi haline gel- miştir, Şimti bütün Türk vilâyetlerinde” valiler, kaymakamlar —ve -nahiye müdürleriyle valilerin emrinde ça- lışan köy komisyonları ve vilâyetin bütün alâkadar idare makanizmasi köylerin birleştirilmesi işi üstünde çalışmaktadır. Bütün Türkiye vilâyetlerinde, o vilâyete dahil köylerin sayısı ve yerleri ha- ritalar üstünde tesbit olunmakta ve sonra bu köylerin içinde coğra- fi vaziyeti en müsait olan bir köy almarak bunun etrafında bu mer- kez köye mesafesi beş kilometro 0- lan köyler birer cüzütam halinde alımarak bunlar listelerde ve ha- ritalar üzerinde birleştirilmekte - dir, B u hazırlığın neticesi bu cü - zütamlar içine giren ve merkez köye mesafesi beş kilomet re kadar olan köylerin bu merkez köyler etrafında idari bakımdan bir leştirilmeleridir. O zaman her cü- zütam içindeki köyler merkez köy de teşkil olunacak bir muhtar ve bir idare heyetine bağlanacak, SI'n- hat, kültür ve saire işleri cüzü - tamlar içinde birleşecektir. Bu bir leştirme, köy kanununun, köylere tahmil ettiği müşterek işlerin ve mükellefiyetlerin daha kolay ve da ha toplu bir surette başarılmasına imkân verecek ve köy idare heyeti- nin salâhiyetlerini tatbik sahası da O nisbette genişliyecektir. B u idari birleştirme köylerin daha geniş mikyasta birleş- tirilmeleri hareketinin bir mukad. demesi olabilecektir. Çünkü Türk köyünün en büyük ıztıraplarından biri onun dağınıklığı ve nüfussuz- luğudur. Bu ise Anadolu tarihinin bir neticesidir. Anadoluda köy dai ma dere içlerine, yamaçlara kaya- lik kenarlarına, hülâsa, güzergâh- lardan, özlerden ve kıymetli toprak lardan uzak yerlere dağılmak, çok nüfustan kalabalıktan kaçmak ve saklanmak mecburiyetinde kal - mış ve adeta kendi refah ve saadet; vasıtalarını kendi elile ret ve ken di kendisine inkâr etmiştir. Bunun sebeplerini ileride teşrihe çalışaca. ğız. Fakat bu acıklı tarihi şeraitin bugünkü neticesi şudur ki nüfus bakımından Türk köyü dağınıktır ve azlıktır. Bu azlık ve dağınıklık ise, çok nüfus, ve teşkilât istiyen tir. Fakat şu da var ki, Türkiyenin bu 12.400.952 kişilik köy nüfusu yuvarlak hesap 40.000 köye dağıl- mıştır ki, beher köye düşen nüfus vasati ancak 310 nüfustan ibaret - tir. Köylerimiz, için vasati (6) nü - fus bir hane itibar olunduğuna gö re beher köye düşen vasati hane a- dedi de bu hesaba göre ancak (51) haneden ibaret kalır. (Ö1) hanelik bir ünite ise ibtidi ve azlık bir is- kân ünitesidir. (51) hanelik bir köye mektep açılamaz. Sıhhiye me muru, Ebe, ziraatçi ustası ve saire verilemez. (51) hanelik bir köyün müşterek çalışması çok netice Ver mez, köy bütçesi hiç mesabesinde- dir. Böyle bir köye, müşterek kul- lanma için makina verilmez ve da mizlik hayvan gönderilemez. Hülâsa, (51) hanelik bir köy; iptidailiğe mahküm ve kasvetli hir varlıktır. Hem idari bakımdan, hem ekonomik hem sosyal bakımdan cılızdır. v akıa burada aldığımız (51) hanelik köy bir vasatıdir. Fakal mutlak ve hakiki rakkamlar da bizi bu hazin vesaitin tesirin - den kurtaracak halde değildir. Türk köylerinin demografik du- rumuna, yani Türk köylerinin sayı- sına ve bu köylerin her birinde ya- şıyan nüfus adedine, bu nüfusun demoğrafik bakımdan dağılışma ait rakkamlar henüz tam değildir. Fakat istatistik müdürlüğü son nü fus sayımının bu bakımdan netice , lerini vermiye başlamıştır. Şimdi- ye kadar (19) vilâyetin tasnifi bit miş ve neşrolünmakta bulunmuş- tur. Bu rakkamlar bize hakiki man- zarayı vermektedir. Bu rakkamla- ra göre meselâ Ankara vilâyeti köy lerinin nüfus mevcudu bakımından vaziyetini verelim: Nüfüsü 0-100 arasında olan köy ler adedi 99, 100-200 arasında olan köylar adedi 291, 200-300 arasın. da olan köyler adedi 242, 300-400 arasinda olan köyler adedi'- 206, 400-500 arasında oları köyler ade- di 92, 500-700 arasında olan köy- ler adedi 112, 700-900 arasında 0-- lan köyler adedi 32, 900-1000 ara- sında olan köyler adedi 14, nüfusu 4000 den yukarı olan köyler adedi S u halde Ankara vilâyeti köy lerini teskil eden 1114 kö- Spor mektebi Kuruluyor Ankara, 27 (aTn muhabirinden) — Spor mektebi talimatnamesi hazırlan mıştır. Yarın kat'i şeklini alacaktır. Alâkalılar bu mektebi, spor klüple rini tevhit ve merkezleştirme gibi ana meselelerin neticelendirilmesi yolun da bir vasıta olarak telâkki ediyorlar Bülgristanda Seçime Karşı Poykot Sofya, 27 (TAN) — Yeni seçim kas nunu mucibince, yakında başlayacak olan belediye seçimine iştirak ettiril. miyen partizanlar, seçime boykot ya, pılması için hatk arasında hükümet ve seçim aleyhinde tahrikatını — ve propagandalarını arttırmışlardır. tir. Tren boyundaki köyler bir tipte ve seçim Aaleyhinde tahrikâtını ve L yün 938 inin yani yüzde 74,5 gü - nun nüfusu 400 den aşağıdır. Ya- ni Ankara köylerinin yuvarlak hesap yüzde 75 inde hane sayısı 60 haneden aşağı düşer. Şu halde bü- tün Türkiye vasatisi olan (51) ha ne Ankara vilâyeti için doğrudur. Ankara vilâyeti ise bütün orta ya; la ve şarki Anadolu ile, cenubi A- nadolu ve:bir kısım şimali Anado- lu bölgeleri için tipik ve karakte« ristik bir vilâyet olarak almacak - bilir. Vakıa Marmara ve Eğe vilâ yetlerinde netice biraz daha baş - kadır. Fakat buna mukabil daha şarka gidince yurt daha tenhala « şır. Meselâ, Ağrı vilâyetinde 1000 nüfuşlu tek bir köy vardır ve (9) köyden maada bütün köylerin nü. fusu (500) den aşağıdır. u itibarla Dahiliye Vekâleti- B nin Türk köylerini idari ba kımdan birleştirme hareketi evve. lâ köy Üüniteleri dahilinde de olsa, devlet icraatına muhatap olacak nisbeten toplu ve kalabalık bir nüi« fusun (velev ki idari bakı adan da olsa) yaratmıya imkân verecek ve bu idarf birlikler arkasmdan bu köy ünitelerinin fiilen birleştirilme si, yani köylerin en elverişli yerler. de ve yeniden kurulmak suretile y ratılmasına İmkân hâsıl olacaktır ki bu netice milli hayatımız icin başlı başma bir inkılâptır.