17 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D V AĞAT No, 43 Bu adam kim? î:kğt oradan uzaklaşır uzaklaş - K ıir 5 Zlyağln adamlarının kalbi- şüphe girmişti. n * adam, sakın (Müslim) olma- mîî'_mşerdi. Ve; bu şüpheyi hallet- , “Gİn, derhal (Müslim) i takibe Amişlerdi. Dmcx düşünceler altında, şehrin Berlerpazarı tarafma doğru iler- Ve: (Müslim), takip edildiğini his- Üa etl:uez, hemen orada bulunan atğ:î bir mesçidin harabesine can lüki * yıkık duvarlar altında güç- e gizlenebilmişti. ; aîıkLP ettikleri adamın böylece or- İattü; ay)_’bo_lvması, İbni Ziyadın adam Hâdi büsbütün — şüphelendirmişti. Seyi, derhal İbni Ziyada haber Vermişlerdi. Tellâllar bağırıyor I,bn! Ziyad, bu kadaf ku’;ıvet ve fa. nğ]etme rağmen, (Müslim) gibi tek a ]'falfm-ş olan bir adamı, ele ge hiq(;îdlğinde" dolayı son derecede h Ve teessür içinde idi. Şimdi, lenmi eTi de alınca büsbütün öfke- İş: ıu;rneîh!ü, şehrin her tarafında tel Di b?agTÜSm.. Eğer (Müslim) i her Dize teslim eder, veyahut sak- ğ ;El yeri haber verirse, helâlinden ak ;â dühgm mükâfat vereceğim... takla h_erkım. onu saklar, veyahut beş vndıgı yeri bildiği halde bize ha- tele €rmezse, en şedit azap ve işken X-altında. öldürteceğim. X, emir vermişti. — ıaua:;hm;_saklnndığı yerden, bu tel. Tip di Çağırdığını işitmişti... Bu ga. düşmîam.a' bu kadar kuvvetli — bir kalan n kütlesi arasında tek bâşıma TÜlen me&llı Müslim; aleyhinde ve. di Ü korkunç kararı işitir İşit- » Artık o saklandığı yerden kımiıl- ç":ya cesaret edememiş... Üç gün ılığu;ce' © harabede açlığa ve susuz. & tahamül göstermişti. Yak, Müılimin firarı Mülij 5*? üçüncü gece, artık taham. İstea, tükenmişti. Böyle; müthiş bir aP içinde can vermektense, Alla- h A 8n':uğ'“kd_ırine tâbi olarak, şehirden ti ak için bir teşebbüse daha giriş- e,_ka—l'a-r vermişti... Şayet bu sıra- %la:şmanlari.le karşılaşacak olursa, arla son bir mücadeleye girecek... mmğş harabeler içinde, aç ve sefil ö- kür beklemektense; düşmanlarile V%l'î kılıca gelerek (ehli beyt) e şeref 'lec:ek bir kahramanlıkla ölüp — gi- kti, Mlıslim. bu kararı verir- vermez, k:lnğnd.[ğı yerden çıkmış.. Zulmetler Pat r:' ilerlemişti. Biraz yürüdükten kidm' bir kapının önünde, ihtiyar bir v â tesadüf etmişti: Ya, hatun!.. Aç ve susuzum. Al- lçmâuğl için bana biraz yiyecek ve bir şey verebilir misin?.. Mişti... Adma (Tava) denilen bu bli ihtiyar kadın, yıldızların —v ()lşğ çehresi yarı belli olan | 'a; lim) in yüzüne baktıktan Son- Bi Oğlum!.. Sen, Küfeli değilsin. Yay $*TİP kişiye benziyorsun, Garibe d borçtur. İçeri gir de, karnı- OYurayım. Cut yîerekı Müslimi içeri almış.. Mev Yeceğini ikram etmişti. ulŞ,'Yını dikkat sözler Üği ; hf“— üç günlük bir açlığın ver- Bi :’m“ ile yemeklere sarılmıştı. Ya b"'lda da Tava, onunla konuşmı- xaşlamuştı: B ; Âç, ve yorgun görünüyorsun. 4 3ç Fakikaten öyle.. Ben, küçük bir Bityi Püraya gelmiştim. Fakat işimi Ğim P te geldiğim yere avdet edece- t “î“ma.n, malüm olan karışıklıklar kin — *tti. Kale kapıları kapandığı “—l_ 'mye"ime dönemedim, Paralarımı k%;etüm_ Onun için aç ve sefil öpa && B Ş D“nyanm. kötü zamanına kal- OElum... Görmüyor musun... Re- “remin sevgililerine bile rahat, met göstermek şu tarafa dursun, on- ların dost ve muhiplerini bile kılıçtan geçiriyorlar, Bu sözler, (Müslim) in nazarı dik. katini celbetmişti, Büyük bir sevinç ile kadına bakarak: — Ya, hatun!.. Sen, ehli,beyti se- ver misin 7.. Demişti.. Kadın, elini, göğsüne ko- yup tâzim ile eğilerek: — Ehli beytin yoluna, canım kur- ban olsuh. Cevabımı vermişti. Yeni hâdiseler arifesinde Müslim, ehli beyte sadık bır dost bulmaktan mütevellit sevinç içinde: — Oyle ise, sana bildireyim ki.. ben de, ehli beyte mensubum. Dedikten sonra, büyük bir emniyet ve safiyet ile macerasını Tavaya nak letmişti. Ve sonunda da — Eğer, Resulü Ekremin şefaati- ne mazhar olmak istersen.. Ne yapar san, yap-. Beni şu Küfe denilen ce - hennemden çıkar. Demişti. Tava, Müslime karşı derin bir hür- met ve şefkat göstererek: — Ya, Müslim!.. Evim, senindir. Hele burada bir müddet sakin ol. Ba kalım, Hak ne gösterir?.. Diye cevap vermiş.. Onu izzet ve ikram ile misafir eylemişti. Gece, sükünetle geçmişti. Fakat sabaha karşı, Tavanın oğlu eve gel- mişti. Bu delikanlı; bütün hayatını, sarhoşluk ve kumarbazlıkla geçirir - di. Tava, Oğlunun yine sarhoş geldiği- YAZAN: ZIYA ŞAKIR Tellâlların Bağırışını Duyan Müslim Feci Akibetin Yaklaştığını Anladı. Bir Müfreze Evi Kuşat- mıştı. Artık Kurtuluş Çaresi Kalmamıştı ni görür görmez, — Sakm, gürültü eme. Misafirimi zi uyandırırsın. Demişi. Ve sonra, aralarında muhavere geçmişti. — Misafir mi?.. kim?.. — Mübarek ve muhterem bir zat. — Adı ne?.. — Müslim. — Müslim Bin Akıl mi?.. — Evet. — Yaaaa... Feci âkıbet yaklaşıyor Sarhoş delikanlı derhal kendine gelmişti. Sesizce bir köşeye çekil- mişti. Büyük bir sevinç içinde, sabah olmasını beklemişti. Ve.. Sabah olur olmaz, doğruca Darülemareye gide- rek, İbni Ziyadın huzuruna çıkmış: — Ya, Emir!.. İki bin dirhemi ver.. Müslimi ,derhal size teslime hazı - rım, İbni Ziyad; büyük bir memnuniyet le, paraları bu sarhoş delikanlıya verdiken sonra; en güvendiği kuman danlardan (Muhammet Bin Eş'as) ı, kuvvetli bir müfreze ile Tavanın evi. ne göndermişti . Bu müfreze, bir anda kadının evini sarmıştı. Muhammet, kapıya daya - narak: — Ya, Müslim!!.. Artık, bu kurtuluş yok. Teslim ol. Diye bağırmıştı. (Arkası var) şu Bu Mmisafir de, defa SAGLIK ÖGÜTLERI LOKMAN HEKİM Hintyağı herkesin çocukluğunda sıkıntılı bir hatıra bıraktığı - için geçen günkü Tanda, İzmit tarafla. rında Hintyağı fabrikasi açılacağı havadisi elbette gözünüzden kaç - mamış ve —öyle tahmin ediyorum ki— yazının başlığını görünce, il- kin yüzünüzü ekşitmişsinizdir. Bereket versin ki, bu fabrikanın açılması çocuklara ve büyüklere bol bol müshil ilâcı içirmek için de- gilmiş. Hintyağı son zamanlarda tayyare motörlerinde kullanıldığı vakit çok iyi neticeler vermiş te 0- nun için bir fabrika açılmasına lü- zum görülmüş. Böyle olunca hava- dis, şüphesiz, bizi sevindirecek bir şeydir. Hele, İtalyan faşistleri işe yeni başladıkları vakit, kendileri gi bi düşünmiyen hemşehrilerine zor- la Hintyağı içirdikleri duyulduğun danberi bize Hintyağına iki defa nefret gelmişti. Bundan sonra Hint- yağının daha hayırlı işlerde kulla- nilacağı haberi o nefreti yavaş ya- vaş kaybettirecektir. Hintyağı veren reçina nebatının memleketimizde bir çok yerlerde yetişebildiği ve çoğaltılacağı habe- ri de bizi sevindirmelidir. Çünkü bu nebat Hintyağını vermezden ön- ce bulunduğu yeri süsler. Çeşitleri türlü türlü renklerde çiçekler aç. tıkları için bahçelere güzellik ve- rir. Yalnız, reçina, Afrikadan gel- diği için daima sıcak yer ister. Ga- zetedeki havadis bunun İstanbulda da yetişebileceğini haber veriyorsa da İstanbulun bu seneki soğuğuna göre ben buna pek inanamıyorum. Meğer ki Avrupada bazı çiçek me- raklılarının yaptıkları gibi İstan- bullular da onu camdan limonluk- lar içinde yetiştirsinler. Bunu pek umamam. Çünkü İstanbulluların o kadar sabırları olsaydı reçinadan önce daha süslü ve daha kârlı çi- " Ü ri a İ kL a Hiniyağı fabrikası açılacakmî;! Hintyağının müshil ilâç olarak içirilmesi şimdi haylice unutulmuş ise de, fabrika açıldıktan sonra 0- nun çıkaracağı Hintyağı halis yer- li malı olacağından müshil olarak onu içmenin de —çay yerine ıhla - mur içmek gibi— moda olacağına ihtimal verilebilir. Zaten Hintyağı, içebildikten son ra, pek iyi bir müshil ilâçtır. Karın ağrısı vermez, insanı yormaz, onun için hemen her hastalıkta içilebilir. Barsaklarda iltihap, hattâ düğüm- lenme olsa Hintyağının yine zara- rı olmaz. Onu İiçemiyenler aşağı- dan şırınga ile de kullanabilirler. Sözün kısası, Hintyağının ' bu- lantı veren o fena tadı olmasaydı, iyiliğine hiç diyecek bulunmazdı. Bundan dolayı olacak ki, pek ya- kın zamanlarda, Rager Salvanet adında bir hekim Hintyağının fena tadını da yok etmek Mmaksadile 0- nun ne suretle tesir ettiğini tetkike koyulmuştur. Belki garip bulursu- nuz amma, eski zaman hekimleri Hinyağını asırlardan beri hastala- rına zorla içirdikleri halde onun na sıl tesir ettiğini pek iyi bilmezler- di. Bü yeni hekimin yaptığı tecrü- belerin neticesine göre, Hintya - ğının müshil olarak tesiri içindeki asit ricinoleik adında bir maddeden ileri gelir. Bu madde de —kimya bakımından —bir etilen ile bir al- kolden mürekkeptir. Bu alkolden eterler çıkarılırsa bunlar yine müs hil olarak tesir edecekler hem de kokuşuz ve hiç tatsız olacaklar- dır. Şu halde İzmitte Hintyağı fabri- kasının açılması, tam da Hintyağı- nın burun tıkamadan içilebileceği ümit olunan bir zamana tesadüf e- diyor demektir. Fabrikanın mah - sulü hem tayyarelerimizi işletecek hem de bizi, iğrendirmeden, temiz- JTiyecektir. — ( EKONOMİ ) meyva müstahsillerinin iyi cins mahsul Bulgar istihsalâtının hükümet Bugün Bulgaristandan domates, bi- ber, soğan ve tohumluk soğan ihraç edilmektedir. Bunlardan maada Bul- garistan ikinci derecede patlıcan, h- yar, taze fasulye, kuru erik ve sai - re de ihraç ediyor. Kırmızı ve yeşil domates ihracatı şu son iki sene zarfında çok artmış- tır. Bulgar domatesleri en ziyade Al- man pazarlarında sürülmektedir. Son senelerde Bulgaristandan taze doma- tes ihracatı şöyledir: Sene kilo Leva 1931 195,000 1,099000 1932 161,000 812,000 1933 77,000 293,000 1934 293,000 715,000 1935 2,545,000 10,496,000 1936 4,796,000 23,980,000 Bu cetvel de gösteriyor ki, son iki senede taze domates ihracatı çok art- mıştır. Bulgar çiçek biberleri de Viyana ve bütün Alman pazarlarında yer tut- muşlardır. Son senelerde Bulgarista- nın her türlü taze yeşil biber ihraca- tı da şu miktardadır: P Sene kilo Leva 1931 37,000 272,000 1932 77,000 92,000 1935 210,000 721,000 1934 305,000 1,521,000 1935 688,000 2,526,000 En ziyade vapurlarda sarfedilmek- te olan kuru fasülye, kuru soğan ve havuç ihracatı ümit vericidir. Kuru erik ihracatı devam ediyor. Şimdiye kadar 7000 ton kuru erik ihraç edilmiştir. Roma, 16 (A.A.) — Cihan pamuk istihsalâtı, 66 milyon kentale baliğ olmuştur. Geçen seneki istihsalâta na zaran 10 milyon fazladır. Mevcut stoklar, 28 milyon kental tahmin edilmektedir. Gümrükte kalan mallar Ankara, 16 (A.A.) — İkti- sat Vekâletinden: 1 Şubat 1937 tarihinden ev- vel gümrüklerimize gelmiş bu lunan şe gir kararına bağlı A ve M. listeleri meyanına girmiyen sanayi makineleri ve diğer sayılı pozisyonlara ait olmıyan eşyanın ithaline müsaade edilmesi için müra - caatlar tevali etmektedir. Vekâletçe bu kabil eşya - nın 1 Mart tarihinden itiba- ren aşağıdaki şartlarla ithali ne müsaade edilecektir: 1 — İthaline müsaade edi- lecek malların Mart sonuna kadar resmi verilip fiilen gün rüklerden çıkarılmış olması ve bazı memleketler men - şeli ise kredi ile ithal edilme- mekte bulunması şarttır. 2 — Alâkadarların nihayet 15 Mart tarihine kadar İkti - sat Vekâletine müracaatla bu karara tevfikan gümrükten çıkarmak istedikleri malların miktar ve kıymetlerini ve da- hil oldukları pozisyonları bil direrek müsaade alması lâ - zımdır. 3 — İthaline müsaade edi- lecek olan pozisyonlar bu pren sip kararile beraber vekâlet - çe tesbit edilmiş bulunmak - tadır. Bulgaristanın sebze ve ihracatı seneden seneye artıyor Sofya, (TAN muhabirinden) — Son zamanlarad Bulgaris tanın kuru ve yaş sebze ihracatı çoğalmıştır. Buna sebep, Bulgar yetiştirmeğe dikkat etmeleri ve harice gayet temiz, çürüksüz, beresiz mal göndermeleridir. organları tarafından kontrol edilmesi de ihracatın artmasına ayrıca bir sebep teşkil etmektedir. BORSA Radyo Bugünkü program İstanbul: Öğle neşriyatı: Saat. 12.30. Plâkla Türk musikisi; 12,50. Havadis; 13. Muhtelif plâk neşriyatı; 14. Son. Akşam neşriyatı: Saat. 17. Üniversiteden naklen inkilâp dersleri: Yusuf Kemal Ten- ğiresnk; 18,30 Plâkla dans musikisi; 19,30. Konferans: Doktor Saim Ahmet (Müzmin hastalıklardan zatürree); 20.Sadi ve arka- daşlar ıtarafından Türk musikisi ve halk şar kıları; 20,30, Ömer Riza tarafından Arabça söylev; 21,15. Orkestra; 22,10. Ajans ve borsa haberleri ve ertesi günün programı; 22.30, Plâkla sololar, opera ve operet par- çaları; 23. Son. Günün program özü Sentonik konserler: 2_2. Viyana: Felix Von Veingartnerin ida- resinde (Mozart, Betheven); 23,30. Lâyp- zig: Senfonik orkestrası. y 16 ŞUBAT SALI Paralar Alış: Satış — — Sterlin 615.— 620.— 1 Dolar 124.75 125.— 20 Fransız Fr. 117.— 117.— 20 Lire* 120.— 125.— 20 Belçika Fr. 80.— 8B4— 20 Drahmi 18.— 22— 20 İsyiçre Fr. 565.— S75.— 20 Leva 20.— 23.— 1 Florin 63.— 66.— 20 Çekoslovak kro. 70.— 75.— 2 Şiling — ti 1 Mark 25.— 28.— 1 Zloti 20— 22 Pengo 2l.— 23.— 20 Ley HH.—— M Dinar 48.— 52.— İsveç kuronu 30.— 32.— Altm 1036.— 1037 — Banknot 245.— 246.— Çekler Londra 617.50 616.— Revyork 0.7926 0.79275 Paris 17.02 17.98 Milano 15.055 15.0175 Brüksel 4.7025 4.69 Atina 88.42 88.2068 Cenevre 34733 3.4650 Sofya 54.2925 64.1357 Amsterdam 14546 14510 Prag 22.7975 22.6865 Viyana 4.2397 4.2294 Madrid 11.3325 11.3250 Berlin 1.9708 1.9664 Varşova 4.195 4.175 Budapeşte 4.3725 4.3618 Bükreş 108.34 108.0775 Belgrat 34.3750 344910 Yakahama 2.7825 2.7750 Moskova 24.97 24.63 Stokholm 3.1485 3.1332 Tahvilât Anadolu I ve TI kupon kesik 89.25 Esham Merkez Bankası 99.— İstikrazlar Türk borcu 21,40 Ergani A, B. C. 98.— Sıvas - Erzurum 95,75 e Dün Borsadaki muameleler biraz gevşek olarak devam etmiştir. Yalnız Ergani — ve Sıvas hisseleri üzerine biraz muamele ol- muştur. Merkez Bankasının hisseleri üzerin- de alıcılar olmuş ve bu hisseler 99 liraya kadar cıhnı;tn. Aslan çimentosu 14,55. A- madolu tahvilleri 39,55, Mümessil 42,10 lira- dan muamele görmüştür. ZAHİRE — BORSASI 1 — Ithalât: Buğday 178, yapak 25,10, arpa 45, un ,, mısır 75, küş- yemi 66, iç badem 1 4, pamuk 1 *9, tiftik 28 8/4, fasulye 27 3/4, iç fındık 4, mercimek 9 4, iç ceviz 1 3/4, K. fındık 1 3/4 ton, Ihracat: Yaprak 63 3/4, nohut 14 4, İç ceviz 5, iç fındık 7,3/4 ton. 2 — Satışlar: Buğday yumuşak kilosu 6 kuruş 22 Va paraya kadar, Arpa yemlik ki- losu 6 kuruş 1 paradan 5 kuruş 5 pa- raya kadar, arpa, Anadolu kilosu 5 kuruş 30 paradan 4 kuruş 37 paraya kadar, Mısır sarı kilosu 5 kuruştan 5 kuruş 5 paraya kadar, pamuk Balıke- sir 50 kuruştan, Yapak Trakya 78 ku- ruştan, Güz yünü kilosu 95 kuruştan, Koşar peynir kilosu 52 kuruştan. Borsada Dünkü Satışlar Dün şehrimize yalnız üç vagon buğ- day gelmiştir. Evvelki gün gelen bal- larla beraber satış fazlalaşmıştır. Mal ların 26 vagonu satılmıştır. Ankara ve Şafaatli ayarında 5-6 çavdarlılar 6.20, Polatlı ekstraları 6,35 kuruşa verilmiştir. Çatdar 5,30, arpa 4.35 kuruştan müşteri bulmuştur. Bazı tüccarlar Almanyanm çavdar alaca- ğını haber alarak mühın miktarda ve ucuz fıyatia çavdar satmağı dü- şünmektedir 2r. İhracatçılar, ellerin- d-ki malları yüklemedern mal alını - p yorlar. Un;umiyeüe piyasa gevşek Hafif konserler: 13.10. Bükreş: Radyo salon orkestrası; 17,10. Hafif çay zamanı musikisi; 17,30. Kolonya: operet ve valslar. 17,35. Varşova: Şarkılı solist konseri; 18. Budapeşte: Rad- yo orkestrası; 18. Bükreş: Plâk konseri; 18,40. Kolonya: İtalyan halk musikisi; 19. Lâypzig: Eğlenceli musiki; 19,10. Bükreş: Radyo orkestrası; 19,20 Budapeşte: Çiğan musikisile Macar halk şarkıları: 20.20. Bük- reş: Karnaval musiksi; 20,20, Varsova: Plâk konseri (Suhert, Mendelssohn); Hafif plâk- lar; 20.30. Viyana: Holzer idaresinde rad- yo orkestrası; 21,30 Stokholm: Radyo popu- gisi. koro vesaire; 2140. Milâno: Karışık musiki; 22, Lâypzig: Orksetra. bariton, pi- yano, klârnet vesaire: 23.085. Roma: Örkes- tra. pivano, keman; 23,35, Varşova: Küçük orkestra. Operalar, Operefler: 17,30. Moskova: Operadan nakil; 20,30. Prağ: Smetananın “Le Baiser,, operası; 22. Milâno: Perragallonun “Ginevra degli Al- mieri,, isimli Operası; Oda musikisi: 18,15. Florans: Oda musiki konseri; 18,15. Varşova: Piyano kuarteti (Brahms): 22.45. Varşova: Kuartet (Mozart) Resitaller: 18,15 Milâno, Torino vesaire: Şarkı resi- tali (sopran), 18,35. Viyana; Piyano resi- tali; 21,30, Bükreş: Piyano, keman sonatla- rı; 21,45. Budapeşte: Piyano konseri (Carlo Zacchi tarafmdan); 21,45. Kolonya: Şarkı- lar; 22 Varşova: Sopen (piyano) 22,10. Bük reş! Sarkılar (Madam Maria Stroesco). ikRm> o müsikisi : 18,15. Roma; 23. Stokholm; 23,30. Viya- na, 24.10. Budapeşte, Kolonya. ASKERLİK İŞLERİ Davet Fatih Askerlik şubesinden: 313 doğumdan 326 dahil doğumu- na kadar yerli ve yabancı olarak Fa- tih Askerlik şubesinde kayıtlı bulu - nan topçu ve muhabere yarsubayla - rımdan serbest meslek erbabı hariç ol- mak üzere muhabereler 10 martta, topçular 15 martta talim görmek ü- zere kıt'alarda bulunacaklardır. Va- ziyetlerini anlamak üzere şubeye mü- racaatları bildirilir. GRiPiN nezle, baş ve diş ağrıları girmez. Soğuk algınlığından mustarip bir aileyi ihyakâr tesirile iyi- leştirmiştir. GRiPiN Daima yanınızda bu- lunursa kendinizi gripe, soğuk algınlı- ğına, nezleye ' karşı sigorta etmiş olursunuz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: