e ga 17.1.97 TAN | Gündelik gazete BAŞMUHARRIRI Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, di rüst, samimi olmak, kari gazetesi olmıya çalışmaktır. | Günün Meseleleri) Cenevreye doğru Türkiye ile Fransanm isteği fze- rine, Milletler Cemiyeti konsey top. lantısı ikinci kânunun 21 ive bırakıl. mıştır. Bundan maksat, uzlaşını imkânları araştırmak üzere daha üç gün vakit kazanmaktır . Kamutay Parti Grupu toplantı sma ait tebliğlerden öğrendiğimiz üzere, son günlerde Fransa Dış Ba - kanlığı, Başvekil Mösyö Leon Biumun bizzat bir anlaşma zemini a- ramak hususundaki vüdini tekrar et. miş ve tekliflerimizi tesbit ederek Parise yollumaklığımızı bizden is - temiştir. Konsey toplantısma iki gün kala Fransız ve Türk delegeleri Cenevre - de raportörle birleşeceklerdir. Eğer| iki taraf arasında bir anlasma olmus | sa, raportör ,bunu kaydedecek, eğer| olmamışsa, tezleri yaklaştırmak ü.| zere son bir teşebbüste bulunücaktır. Konseye miiracaatımız paktın 11 inci maddesine istinat etmekte olduğun -| dan, bir karara varılmak için, Fran-| sa ile Türkiye dahi iştirak etmek! sartı ile konsey azası reylerinin itti. fakr esastır. Bu o demektir ki, kon -| iki taraftan birinin reddede - ceği herhangi bir karar verilemez. Olsa, olsn, raportörün tavsiyelerin , | den istifade ederek, konsey yeni bir anlaşma mühleti bırakmak arzusun. da bulunabilir. Formaliteler bunlar. dır. | Fakat, hakikat odur ki bu mese » le aym 21 inde halledilmemiş olmak demek, Milletler Cemiyeti imkân, ları içinde halledilmek tali iflâs et- mek demektir “ Milli bir hak ve şeref davasmda doğrudan doğruya ve derinden deri-| ne bu davaya alâka bağlamış ollan - larm sabrı ise süremez. m a b e ha kikati üzerinde rar edelim: Biri, meselenin süirüncemiye tahammülü . k: İkincisi, Sancrk Türklü - ai bir hayat emniyeti ver « mek esas bulunmadıkça, ikinci de - rece tavizlerin hiçbir değeri olma » ' ve ça kadar tatbik olunan ida 1936 ya Ki gancnk surlardan . sağa sola seyahat edil - faclası ile görülür: Fer dike bütün a menlerine Tastze- in talli ile uğrasabi./ r, Türkiye merkez. ğınnak zorunda kalmışlar -| tarafta Tirsiniz, Milletin! lecek lerine 81) > doğru dalmi bir dağın. ai imi bir ezilme! Sancağı hizla k için, evvelâ Türksiiz. Saziyeler . Buzün dahi San - leştirmek lâ telkinlere iniz: | Bu telkinler simdi Saint da, eğer yerli idarenin etseydi bugün ha- Ki . Mattâ, bir gün. « Lütlem geliniz, Sancağı dolası » m konuşan bir kisi göre. li Pi davetinin yapılahilece.. b vw. sö dahi mümkün olurdu. İşte biz Sancak yat emniyetini inan tasavvuru devam Türklüğünün ha - ça altma alabi » ie Parisin istiyoruz. ima e Rek ATAY Cemiyeti Seçimi li ibitmiş olan ka - ua Kii esnafı cemiyeti evvelki gün umum! bir topizata ni di parak yeni idare heyetini sa dedi dir. Yeni heyete Yenişehirden Meh - met, Kalyoncudan Halit, Beşiktaştan Hüsnü ve İhsan, Arapcamisinden A- 4, Usküdarlı Hasan, Erben, TERİT, Rıdvan Sorak, Ahmet Baler. SUley - man ve Kumkapıdan Mehmet 897: - mislerdir. Kasaplar Zirai 1 — Eskiden çor bu çiftli rabenin yerinde bu #anzsra 3 — Çorak step ormanlaştı 4 sürünün yerini çins koyunlar » sapan yerini makisaye birak. Zirant san'atleri doğdu (Bir fi 7 — Atatürk bir yıldönümünde os kik ediyor ak step ortasmda vak rabesi vard. 2 — Bu ha- ya de. ini tet- TAN Kombina Nedir Orta Yaylada Modern bir Kombina nümunesi ükümetimizin köy iktısadiyatımız çin hazırlamakta olduğu inkılâbın esasını: I — Toprak reformu 2 — Ziraat kombinala- Peynircilik, yağcılık vesaire maki- nelerini kira ile buradan alırlar, Bu itibarla bu istasyonların iş. leri zirai artellerin işleriyle kom- bine edilmiştir ve binsenaleyh bir "bakıma bunlar yardımcı teşkilât lardır. Hakikatte ise makine kimin e- —— —— — —— ——————— ——— ——— — 5 — B ? ugün de bu Nedime Bir zabıta vak'ası, alelâde bir el nayet.. “İhtiyar olsam da gönlüm ta. zedir!.. . şarkasının medlülüne tevfiki hareket etmiş bir hatunun, jigolo - sunu bıçaklaması.. adamın hatırasn- da meğer meler caniandırırmıştI. Fikir, hafıza, şuur.. mübarekler işli - yor mu, işliyor! Kampaund, çift si indir, Dizel mot saat zenbere- Con Ahmet Beyin devridaim ma- ağın içerisine sıkıştırılmış © hücreciklerin yanında sanki birer salapuryadır . Rahmetli Ahmet Mithat Efendi üstadımızım. Beykozdan İstanbula İ Sirmakes suyu taşıyan mavnaları yeden meşhur bir romorkörü vardı, | Nereden nereye? demeyin, O romor- İ kör, sabah ezaniyle beraber efendi , nin yalısmın önünden kopar. pesinde bir alay merakibi bahriye, yatsı okü nurken Yemiş iskelesine yanaşırdı. Ben o vakit çocuktum, Kazara, ro- İ morkör bizim evin hizasından geçer- ken, nazarlarıma İlişecrk olsa, yatsı, ya kadar o gün benden hayır yoktu. Muhayyilem, o da tapkı bir su kayığı gibi bu makineli kaptambağınm ars da takılır, imana ! dar sürüklenir di. O zaman bu zamandır. suurum İ böyle serseriliğe alıştı; bazı hâdisa « tın arkasından takıhır, giderim. Var. dığm ver de, dalma eski hatıraların enginidir. Bu sefer de böyle oldu, te, Fikretin vaktiyle İstanbula reva gördüğü bir tabirle “fertut'i müsah. hir,, olan bir kadın çiçeği burnunda dostunu öldürüyor. Katilenin adı: Nedime! Nedime! Yani lügatte ve edebiyat taki mânasiyle eş, müsahip, en ya « kın, has ve samimi arkadaş, z rı : Recaizadenin: teşkil etmektedir. isler rüya rare Benim nedimel ruhum tefekküra « de 50. y si donla dr. . PM iv mal oldu. | imdir. lanan Türk köy. ğu için, yüksek| OMisramda kastettiği mâna ile... lüsünün o kâmilen tekniği de v-| Sair (Nedim) in, kendi kendisini toprak “sahibi kıs let elile birden) hilkaten cana yakın bir adam telâk - Amması “on. bin © Yldnnberi. milas ve sür'atle köyesok- ki ederek seçtiği mahlas gibi. timizin öz ve,asil sanatasolan top- Yazan: mak suretile köy İktisadiyatmın rak işlerinde çalışan köylülerimi- sin tok, şen ve varlıklı bir köyor dusu halinde milli bütünlüğümüzü tamamlaması bu reformun esas mevzuudur. Bu çetin ve fakat yü- ce ve şerefli işin esasları hakkın. da ileride yazacağız. Bundan evvekli yazımızda (1) Başvekilimizin son nutku ile artık nize giren “kombina” kelime- bugünkü kuruluş ve inşa İş- lerinde nerel kullanıldığını i- zaha çalıştık. Bugün de riraat kombinaları üzerinde duralınız Ziraat kombinaları: Ziraat tekniği ve ziral teşkilâtı ileri memleketlerde bu sahada bâş- lca 3 şekil göze çarpmaktadır: 1 — Zirai devlet işletmeleri, 2 — Zirai arteller, 3 — Makine ve traktör IstasyoB- ları, 1 — Zirai devlet işletmelerinde bazan toprak işleri, bazan hayvan- cilık hâkim olmakla beraber, g© Tek toprak işleri, gerek hayvanci- lik bunlarda daima az ve çok bir- leştirilmiş bir halde bulunur. Za- ten bu iki iş şubesinin tamamiyle biribirinden ayrılması imkânsız gi- bidir. : Zirai devlet işletmelerinde top- rak, istihsal âlet ve vasıtaları ve her nevi tesisat devlete (aittir. Binaenaleyh istihsal olunan emtia da kâmilen devletin malıdır. Bura» da çalışan ; teknisyen ve” işçiler hizmetlerine mukabil odevletter maâş've Meretlerini alırlar. unlara büyük arazi ve zen- B gin vesait tahsis edilir ve bu işletmeler, ziraatin parçalan - ması muvafık görülmiyen yerler - de ihdas olunur. Meselâ Anado » lunun orta yaylasmda, ihracat i - şine elverişli, mütecanis, yüksek kaliteli ve çok miktarda buğday veya arpa yetiştirmek sahasında zirai devlet işletmeleri çok elve- rişlidir. Hattâ bu işletmelere ba zan buğday fabrikaları, damızlık hayvan fabrikaları gibi isimler bi. le verilir. Çünkü bu işletmelerde plânik, mütecanis, yüksek kaliteli ve kit- le hâlinde istihsal kabildir. Bu vasıflar ise bu teşkilâtlarm, ŞEVKET SUREYYA AYDEMİR bizim eski beylik çiftliklerden ne kadar farklı olduğunu göstermek- tedir. Çünkü bu beylik de istihsal, bu işletmelerin aksine olarak, plânsız, gayri mütecanis, Aşağı kaliteli ve az miktarda idi. A nkara Orman Çiftliği bu tip kombinaya bir bakımdan modern bir misal sayılabilir. Or. man Çiftliğinde her nevi zirai is tihsal işleri, hayvancılık, zirat san'atler (Sütçülük, biracılık v. 8.) en güzel bir şekilde birleştirilmiş, yani kombina edilmiştir. 2—Zirai orteller: Bunlarda toprak, sermaye ve te- sisat hep köylüye aittir, Yalnız iş müşterek çalışma esası yani müş- terek bir iş plânı üzerinde tanzim olunmuştur. Artele lâzım olan ve tek bir ar. tel tarafından tedariki güç olan büyük makineleri (traktör, kom. bayn v8.) İse bu arteller civarda- ki makine ve traktör istasyonların dan kiralıyarak kullanır, Bu artellerde esas olan müşte rek İş plânıdır. Bu iş plânı etra. fmda, köyün yalnız umumi, daha doğrusu piyasa için istihsale mü- teveccih büyük istihsal işleri bir. leştirilir. o Mütebaki faaliyetleri serbest kalır. Zirai arteller, köylünün mülki yeti tamamiyle mahfuz kalmak üzere sâyi, toprağı ve istihsal va- sıtalarını bir iş plânma göre müs. terek çalıştırma şeklinden (müş- terek çalışma esası) bütün bunla. rı köyün müşterek malı olacak su- rette toplamak (mtişterek mülki. yet) şekline karar pak çok çeşit- ler arzeder. B izim zirai | İnkılabımızda köylünün toprağından mah rum edilmesi değil, bilâkis her köylünün toprak sahibi kılınması. nin en ulvi bir esas olduğu evvelce de Işaret olunmuştu. Binaenaleyh bizde müşterek çalışma esası; elk bete ki, işin plânlaştırılması 've «köye yüksek ziraat üâletlerinin ve usullerinin girmesi şeklinde oln- caktır, 3 — Makine ve traktör istasyonları: Bunlar sosyal bakımdan temel ve teknik bakımdan yardımcı teş. kilâtlardır. Makine ve traktör is- tasyonlarında her şey devlete ait, tir. Bunlar memleketin en elve- rişli yerlerinde kurulur ve her makine ve traktör istasyonu için etraf köylere nazaran merkezi bir yer seçilir. Büraya ber nevi ma. kineler, ıslâh maddeleri, traktör. ler verilir, Civar köyler — daha doğrusu tek başına çalışan köylü- ler büyük makineler tedarik ede. miyecekleri için — civar kombina- lar bu Istasyorilarla mukavele ak. tederek tarlalarını bir çırpıda bu istasyonlar vasıtasiyle sürdürür. ler, ekinlerini birden biçtirirler, harmanlarını birden #avururlar, mevsiminde lâzım olan sütçülük, bilnyesinde bunlar en inkılâpçı de gisikliklere vücut verirler ve kö- yün manzarası sür'atle değişir, üksek tekniği bu suretle bir- denve devlet elile köyesokmanın vereceği neti- eceler Üstünde akla birçok şeyler gelebilir. Çünkü bizim kendi mem leketimiz, esasen bir küçük zira at memleketi olduğu gibi, bizim kültürel münasebetlerde bulundu Zumuz ve daima misal aldığımız Avrupa memleketleri de keza kü. çük ziraat ülkeleridir. Binaena . leyh bizim ölçülerimiz haddi zatın. da bu küçük ziraate göre taayyün etmiştir, Fakat küçük ziraat ülkelerinde küçük ziraatin inkişaf temposile, büyük ve plânlı ziraat işletmeleri. nin inkişaf tempolarmı makamlar. la karşılaştırırsak birçok endişeler kendiliğinden zail olur. Gelecek yazımızda b karsılaş. tırmaları yapacağız (1) Tan 10/1/1937 Pazar. Delikanlılık ve şıpsevdilik çağım « da, Kuşdili ve yahut ki Fenerbahçe gezintilerinde rastladığım mavi yel « dirmeliye de ben: “Nediel ömrüm efendim!,, Diye başlıyan gülünç nâmeler ya, zar, yollardım . Nedime... eli silâhlı, nasıl olur? Benim hatıramda su dakika cam » lanan yüz tane Nedim ve Nedime var, Hiç birine bu hall, bu vaziyeti, bu cinayeti yakıstıramıyorum. Suwrum işliyor. Nedime!.. Bu bir ad ki, yara ap mak için değil, yara sarmak için yü ratılmış İnsanlara yaraşır. gözü kanlı, çabuk buluyorum,. bir tek maras Nice nâpakin adı (Tahir) olur!,. Şimdi. anladım., kurtuldam, Ooh “E. Ekrem - TALU tatlı sularını veren, havas: ve yilk « sek manzarasiyle meşhur olan Çam « âyet eyliyor ve: Matbaamıza gelen Maraşlı Halil oğlu Ali Gürz Dağlamaz ismindeki kariimiz, 984 senesi teşrinisanisinden beri hükümet kapısında bir iş aradığı halde bulamadığını söylemiştir. Maraş Fransız işgali altında iken, 10 bin halkın iştirakile Evliya oğlu Evliya ile beraber, Ülücamiden Türk bayrağını alarak Kaledeki Fransız bayrağını kaldırıp yerine dikmek ve bütün milli mücadele devamınca sa. Yaşa iştirak eylemek gibi vatani hiz. metleri de buluran karlimiz, 935 se. nesi nihayetinde Ankarada bazı ma. kamlara müracaatla iş İstediğini, bu istidalarmm Istanbul vilâyetine ve inhisarlar idaresine bavsle olun duğunu, fakat Istanbulda mükerrer müracaatlarma karşı “münhal yok" OKUYUCU MEKTUPLARI Hukümetten IŞ istiyen bir vatandaş cevabı verildiğini, halbuki ber hangi bir iş yapabilecek kabiliyette olduğu. ou da ilâve etmektedir. Düşkün bir kurtarmak için nazarı dikkati celbey. leriz. , Üsküdar Vapur ve Tram- vay Ücretleri İndirilmeli “Mimarlar, mütehassaslar biraz da ler; 180 odalı Tunuslunun köşkü, yüzlerce dönümlük oğcarı müsmiresi, bağı ve civarındaki Nafiz, Namık, Ahmet paşa köşkleri bugün ne halde. dir, görseler... Bunların yerinde yâ, yani ağaçlar, otlar var" diyor. Kariimiz, Çamlıcanın bir harabe» zara dönmüş olduğunu uzun uzadıya anlattıktan sonra, Çamlıcayı güzel, leştirme cemiyetinin birkaç ağaç dik. vatandaşı ıstTaptan! mekle, neticesiz karar ve hayallerle" * İmeşgul bulunduğunu yaziyor ve ni, hayet diyor ki: “Istanbulun bu kısmı için yeni plân yeni proje lâzım değil. Onun eki tarhı, eski plânı kâfi... Bu tarafın İ» Çamlica karilerimizden Bay Hik-|marı, tezyini ve buraya rağbet celbi met, bize gönderdiği yem bir mek.İiçin şimdilik yalnız ve yalnız Şirketi tupta, imar faaliyetınin ve projeleri-| Hayriye ile halk tramvayları idare. nin hep İstanbul yakasına basrolilipİsinin himmeti lâzım Bunlar ücretleri Usködar ve Çamlıcanın unutvimakta | yı yarıya indirme'idirler olduğuna nazarı dikkati celbediyor, |dide belki muvackat bir kayanesiz. Bu tak. Kariimiz, “şimdilik Uskildarın kar.|lığa uğrarlar, lâkin bu sürmez. Ne makarışık yolları ile simsiyah evle-|tcede hem onlar kazanırlar, hem -İ|tabinten cennet gibi yaratılmıs 6 ten sonra, dünyanın en hafif ve enİburası imar edilir, rağbet görür.” rinden” bahsetmiyeceğini söyledik Şuurun işliyor. ve hafızamım i8- $ ra bir köşesinde bunun izahını Çar - ucanm bugün bakımsız hatinden gi *” Küçük ve Büyük Çanılıcalara gelse » : |