Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Fındık alım ve satımı işleri Bundan sonra şehir dışında satış & yapılmıyacak Giresun, (TAN) — Fmdık alım satım işleri, memleketin coğrafi va- ziyeti itibarile dağınık bir haldedir. Bu saha Gedikkaya suyundan baş-| * lar, Çıtlak kaleye kadar uzar. Şehir içindeki bu dağınıklık henüz derlenmemiş iken alıcılar, şehir - ha- ricinde kurdukları kulübeler içinde alım satıma başlamışlardır. Esnafin şikâyetini mucip olan nok talar nazarı itibara alımmış ve şehir haricinde fmdık alım ve satımı me- nedilmiştir. Silifkede Harap bir değirmenin ihyası isteniyor Silifke, (TAN) — Göksu ırmağı boşu boşuna akmaktadır. Irmaktan istifade edilmeyişi, halkım unünu ö- ğütmek için civar köy değirmenleri- ne gitmesini icap ettirmektedir. Sİ- lifke köprüsünün yanımmdaki köprü üzerinde bulunan ve vaktile üç — taş döndüren bir değirmen bugün hara- be halindedir. Belediye, herhâlde işletecek bir sermayedar bularak değirmeni ihya etmelidir. Bu vaziyet, halkı sevindi- recek ve büyük bir sıkmtıdan kurta- racaktır. Mücadeleteşkilâtı Bartından Safranboluya kadar tarama yapılıyor Bartın, (Tan)»— Düzce mımntaka - gında;zührevi hastalıklarla mücadele etmekte olan teşkilât, oradaki işini bitirmiş ve bir ay önce buraya gel - miştir. Teşkilâtın merkezi Bartın ol- mak Üzere mücadele, Safranboluya kadar teşmil edilmiştir. İki koldan taramaya başlanmıştır. Pek yakın - da bu ameliye nihayet bulacak ve tesbit edilen hastalarm tedavisi için tedbirler almacaktır. Taranan köy - lerde hasta miktarı, teşkilâtın fasıla- sız çalışmasını icap ettirecek bir had- dedir. Burdurda elektrik Burdur, (Tan) — Makinesi bun- dan altı ay evvel geldiği halde bazı sebeplerden dolayı işletilemiyen elek trik fabrikası, tekrar çalışmaya başlamıştır. Pek yakında yeni cere- yan verilecektir. Bu defa getirtilen makine, bütün tenvir ihtiyaçlarını karşılıyacak kadar kuvvetlidir. Yeni cereyanm kilovat fiyatı 20 - 25 ku- ruş arasında olacaktır. Bir cinayet tahkikatı Giresun, (TAN) — Savaştepe na- hiyesine bağlı Çamurlu köyünden E- min oğlu Mehmet, Karakeçili köyün den dönerken hüviyetleri meçhul bir kaç kişi tarafından tabanca ile vu- rulmuş, ağır yaralanmıştır. Mehmet, memleket hastanesinde ölmüştür. Müddeiumumilik — bazı kimseleri tevkif etmiştir. Tah)sik&t derinleştiriliyor. Akhisar tütün mahsulü Akhisar, (Tan) — Evvelki sene- lere nazaran çok nefis olan tütün mahsulünün 96 90 nı toplanmıştır. Kumpanya ajanları, hararetli talep- lerde bulunmaktadırlar. Yakmda a- çılacak olan piyasa, müstahsil tara- fımdan ümit ve itimatla bekleniyor. Küçük Haberler * Susurluk, (TAN) — Büyük A- Gıtürk anıtı merasimle açılmıştır. * Bursa, (TAN) — Alman haber- we göre, Eylülün 15 inde şehrimize ÖWe Fransız seyyah kafilesi gelecek- , Bu kafile arasında tanımmış kim- ÂAntep civarındaki tâarihi araştırmalar Antep, (Hususi muhabirimiz ya- zıyor) — Çok eski devirlerdenberi Türk kalmış bir şehrimiz olmak iti- barile Antep ve. havalisi, — değerli Türk eserlerile doludur. Zaman za- man yapılan hafriyat ve araştırma- lar, bu topraklarda gömülü bulunan kıymetli eserlerden bir çoğunun mey dana çıkmasını temin etmiştir. Amerikali profesörün notları Antep çok eski bir tarihe malik- tir. Bu eskilik, Liverpol üniversitesi asarı atika profesörü John Garstong tarafından yazılan bir eserle 1906 da Antepte vefat eden Amerikalı Şarl Satzers'in vücude getirdiği notlarla da tahakkuk etmiştir. Bu notlarında daha ziyade — Etilere temas eden profesörün buraya gelişi şu sebeple olmuştur: Kendisi bir gün Berlinde Vordera- sist müzesini gezerken Kralın aslan avı adlı, üç kısımden ibaret bir Eti eserini görmüş, bunun Antebe 5 ki- lometre mesafede ve Sakçagöz köy muhtarımın evinden alınarak, 35 se- ne önce oraya getirildiğini öğrenmiş tir. Bu taş eserlerden Sakçagöz ci- varımnda bir saray bulunduğunu se- zen profesörr hemen yola çıkarak Antebe gelmiş ve bu köye pek yakın olan Caba Höyükte hafriyata başla- mıştır. Filhakika Profesör, büu tetki-. kat sonunda umduğu eserleri — bul- muştur. Ancak, 1911 de buraya ge- len Garstang isminde bir âlim, bu taşları nakletmek imkânını bulamı- yarak yalnız fotoğraflarını çekmiş ve Liverpole avdetinde Hitit İmpara torluğu adıyla bir kitap neşretmiş- tir. 'Hafriyat sahasında tetkikler Hafriyat yerinde üstleri örtülmüş bir halde bırakılan eserlerin mevcu- diyeti haber almmca yeni tetkiklere girişilmiştir. Bu eserlerin çıkarıldığı Dülük ve Caba Höyük, eskiden Bti- lerce hükümet merkezi yapılmıştır. Fakat, sonraları, her ikisi de ehem- miyetlerini kaybetmişlerdir. Bugün, Dülük, büyük bir Höyük ile bir kaç Kralın saray kapısındak i Son hafriyat, yeniden birçok kıymetli eserleri meydana çıkardı Saray duvarlarının diş tarafındaki ilâh eski taş ocağından başka bir şey değildir. Dülüğe yakm olan Sam köyünde elân mukaddes sayılan etrafı duvar- larla muhat bir havuz vardır. Bu ha- vuz içerisindeki 'balıklara halk tara- fmdan dokunulmaz, Havuzun yanın- da bir âbide vardır. Bu âbidenin Jü- biter Doliehenus'e ait olduğu anla- şılmıştır. Dülük Jübiteri ilâhımın heykel ve yazılar, o vakitler Roma ordusunda çalışmış olan Suriye ve Anadolulu askerler tarafından Avru paya götürülmüştür. Bugün bu eser lerden 84 kadarı Avrupa müzelerin- de bulunmaktadır. Son neticeler Şimdiye kadar yapılmış olan haf- riyatın verdiği neticeye göre, Etiler gelmeden evvel burada bir medeni- yet mevcut olduğu tesbit edilmiştir. Nitekim, Caba Höyükte — meydana çıkarılan 120 metre uzunluğundaki kale de bunu ispat etmiştir. Yuka- rıda sözü geçen Kralm aslan avına ait taşlarm buradan alınmış olması da muhtemeldir. Yalova köylüsü tohumluk istiyor Bu ay sonuna kadar tevziata başlanmalı .Yalova, (TAN) — Bu sene Yalo- vaya yağan fazla yağmur, meyve ve ekinler üzerine mahsüs derecede bir tesir yapmıştır. Bazı köylerde — ekin rekoltesi geçen senelere nisbetle az olmuştur. Köylüler, yiyecek ve — to- “İ|humluk buğday tedarik etmek mec- buriyetinde kalmışlardır. Bu ihtiya- cım kapatılması yolunda kaymakam- lığa bir müracaat yapılmıştır. —Bu müracaatta, sıkıntılı vaziyetin — se- bepleri izah öolunmuş, ve nihayet Teşrinievvele kadar tohumluk veril- mezse köylünün çok müşkül bir mev ler vardır. Kafile, 400 kişiliktir. 4 _ıu— kide kalacağı bildirilmiştir. Merzifonda kira fiatleri arttı Yiyecek ve içecekte de yükselme var Merzifon, (TAN) — Son günler içinde Merzifon çok kesif bir hal al- mış, yerli ve yabancı nüfusun heye- ti umumiyesi fazlalaşmıştır. Bu yüzden kasaba dahilinde ev buhranı görülmektedir. İcarlar, diğer senele- re nazaran, ikiüç misli artmıştır. Eskiden beş liraya müşteri bulamı- yan evler, şimdi iki üç misli icar be- deline zor tutulmaktadır. Pahalılık yalnız kira ücretlerinde değil, yiyecek ve içecek fiatlerinde de hissedilmiştir. Bu bakımdan yerli olmıyan memur ve muallimlerin ge- gimleri biraz güçleşmiştir. TAN Tefennide 40 senedenberi hiç görülmiyen bolluk var Tefenni, (Tan) — Bu sene mah- sul çok boldur. Halk ve köylü se- vinç içindedir. 40 senedenberi gö- rülmiyen bir bereket vardır. Müs - tahsil, piyasada iyi fiyat bulmuştur. Bu yüzden borçtan da kurtulmuş - tur. Bu sene, Gölhisar civarmda tecrü- be edilen pirinç ekimi de çok iyi ne- ticelet vermiştir. Mahsul nisbeti bi- re kırktır. Önümüzdeki sene, zer'i- yat daha geniş mikyasta yapılacak- tır. Bazı mıntakalarda yapılan pa- muk ekiminin müspet neticeler ve - receği ümit olunuyor. Kurna köyünde Bir değirmenci köylüye | ayda 30 kuruşa elektrik veriyor Burdur, (Tan) — Burdura sekiz kilometre uzaklıkta ve Burdur - An- talya şosesi üzerinde bulunan Kurna köyünde imtisale şayan bir hâdise olmuş, Hasan adında bir köylü de- ğirmenini işletmek için getirttiği elektrik dinamosunu çalıştırarak kö yü elektrikle tenvir etmiştir. Köyde herbir aile ayda 30 kuruşluk petrol yaktığı için Hasan da*bir aylık ten- vir bedeli olarak 30 kuruş almakta- dır. Köylüler, Hasanım bu hizmetin- den çok memnundurlar. Domuz zamnile.. Mısır tarlasında dolaşan bir adamı vurdu Bursa, 13 (Hususi muhabirimiz- den) — Evvelki gece Setbaşımda o- nuncu daire bekçisi Nasuh, mınta - kası dahilinde dolaşırken hüviyetin- den şüphe ettiği bir şahsı yakala - *| mış, polis karakoluna getirmiştir. Bu adam, Kızık köyünden Hamittir. Ha mide, gece yarısı niçin sokak arala- rında dolaştığı sorulunca, misır tar- lasında bir yabandomuzu zannile bir karaltıya silâh attığını, fakat silâ - hm patlamasından sonra bir insanın acı feryadını işittiğini söylemiştir. Polis, hâdiseyi tetkik etmiş ve ha- kikaten domuz zannile vurulan ada- mın Müftü oğullarından İzzet adın - da birisi olduğunu anlamıştır. An - cak, vak'ada kast olup olmadığı a- raştırılmaktadır. Hamit, jandarma- ya teslim edilmiştir. — n İzmitte su derdi İzmit, (Tan) — Evvelki gün İz- mit Şehir Meclisi, fevkalâde bir top- lahtı yaparak Paşa suyunun kifa - yetsizliği Üüzerinde görüşmüş, Bala- ban suyunun şehre isalesi için bele- diyeler bankasından 250 bin lira borç para almması işini konuşmuş- tur. Yapılan teklif meclis tarafından muvafık görülmüştür. Kayısı ihracı için , Suşehri, (TAN) — Sıvasın zengin meyva köşesi, kazamızdır. Suşehrin- de çok güzel ve nefis kayısı yetiş- mektedir. Şimdiye kadar Sıvasa bile bir türlü sevkedilemiyen kayısıların çürümelerine mâni olmak için Ma- latyadan bir usta celbedilmiştir. Bu usta, kayısılarm kurutularak — san- dıklara koymak suretile harice gön- derilmesi için çalışmalarına başla- mıştır. İlk hazırlanan 50 şer kilo- luk 100 sandık kayısı, piyasaya sev kedilmiştir. . Denizler birdenbire200 metre alçalırsa !.. 14-9.9386 —e Baltık ve Şimal denizleri kara halini alacak, Avrupa şeklini baştanbaşa değiştirecektir #LÖNDÜN BERLİN 4 Avrupayı çevreliyen denizler bir - denbire “200” metre alçalırsa yahut Avrupa 200 metre yükselirse ortaya çıkacak manzara insanı hayrete sü - rükler?!,. Avrupa haritası da, resim- de görüldüğü şekilde bambaşka bir şey olur. Baltık Denizi ile Şimal Denizi kara halini alırlar. İngiltere, İrlânda, Skandinavya öteki kara parçalarile birleşirler. Londra, Hamburg ve Amsterdam şehirleri Berlin, Paris gibi birer iç şehir haliti alarak sahil- lerden uzaklaşırlar. Karadeniz, Hat zer Denizi gibi bir iç deniz kılığına girer Marmara Denizi ve Boğazlar geniş arazi halinde kurur kalırlar. Bu hüdutları dosdoğru tayin ede- rek çizmek, hiç te zor bir mesele değildir. Avrupayı çevreleyen de - nizlerin sahillerden itibaren derinlik- lerini de gösteren bir harita üstünde yapılacak etüd işi hallediverir. Ve Avrupanm etrafındaki denizlerin kı- yilardan itibaren 200 metre derinlik gösteren bir yatak üstünde oldukları hayretle görülür. Avrupa sahillerin- den itibaren 200 metrelik uzaklara kadar, denizin derinliğine de müsavi olarak 200 metrelik bir hat üstünde Avrupayı çevreler, İşte bu hat Avrupanın hakiki hu- dudur. Elimizdeki haritaların göster- dikleri Avrupa muazzam kara par- çasınım pek az bir kısmıdır. Avrupa kıt'asının şekli Şimdi bir iddia serdedilebilir: Ne- 'den 200 metre uzaklara kadar olan derinlikler Avrupanın hakiki hududu oluyor da meselâ 500 metre de- rinliklerde yatan kara parçaları hu - dut sayılıyor? İş hayali * olduktan sonra, 500 metreyi de Avrupanm ha- kikt bünyesinden sayabiliriz ve de- nizler 500 metre alçalırsa Avrupa şu şekli alır, diyebiliriz. Evet, bu iddia muvafık ama, doğ ru değil! Çünkü bu 200 metrelik hat fevkalâde hususiyeti olan bir hattır. Denizin sahillerden — uzaklaşmaya başladığı noktalardan itibaren bu 200 metrelik hat tedricen alçalır. Me- selâ bu 200 metrelik hattın bünyesi üstünde bulunan Şimal Denizi o ka- dar sathidir ki, sahillerden itibaren 20 ilâ 50 kilometre uzaklarda azami derinlik 20 metre olarak ölçülmüş - tür. Bu denizde gemiler, şamandıra - larla işaretlenmiş derin su yatakları üstünde seyahat ederler. «Fakat 200 metrelik hattım hemen bittiği noktada denizler birdenbire 42000” metrelik derinliklere inerler. Karaşivi adı verilen ve 200 metrenin bitim noktası olan yerden itibaren başlayan 2000 metrelik derinlikler en son ve kolay Fransız metodu dar müracaat eylemeleri. BEYOĞLU İSTİKLÂL CADDESİ — BiÇKi VE DiKiŞ OKULU Beyoğlu Ağacamii köşesinde 1 numaralı apartımanın ikinci ka- tında NOEMİ ASADURYAN ve SIDIKA EVCİM tarafından Kül- tür Bakanlığının ruhsatnamesile açılmış olan biçki ve dikiş yurdunda ile az bir zamanda dikiş ve biçki- ye müteallik herşey öğrtir ve devir sonunda Maarifce tasdikli şe- hadetname verilir. Derslere Birinciteşrinde başlanacağından müsa- it geraitle talebe kaydına başlanmıştır. İsteyenlerin Perşembe ve Salr günleri saat 10 dan 16 ya ve Cumartesi günleri 9 dan 1 e ka- Okul Direktörlüğü —| , SSTOLKNDLM #WARSHRU Bular iki yüz metre alçalırsa Avru pa kıt'asının alacağı manzara budur #LENMEERAN bazı yerlerde derin deniz uçurumları, menfezler yaparak uzarlar. Asya da şeklini değiştiriyor Ayni mesele Asya için de varittir. Hattâ denizlerin 200 metre alçalma « sm Asya Avrupadan daha büyük de-« ğişiklikler gösterir. Sunda adaları, , karaları ve Şarki Asya adalarile bire leşirler, Bugün Büyük Okyanusla temas halinde bulunan Japon Denizi bir iç deniz olur. Fakat bu işten A« merikaya pay çıkmaz. Âmerika sa« hillerinde deniz hemen hemen kıyı« lardan başlayarak başdöndürücü de«. rinlikler yaptığından Amerika hari« | tası bozulmaz. Bütün bu saydığımızı tetkik ede« rek dünyanın hakiki haritasını çize « bilsek fuzuli bir iş yapmış sayılma « yız. Karalarla denizler - biribirlerile ebedi bir mücadele halindedirler, Bü- | yük tuğyanlar zamanında sular ala tında kalmış olan karalar tedricen sulardan kurtulmaya ve genişlemeye. başladılar. Milyonlarca sene evvel Avrupa sular altında kaldı, sular çe- kildi, ortalık çöl oldu. deniz tekrar saldırdı ve tekrar geri gitti. Şimal Denizi havalisi yakın sayıla« bilecek bir devre kadar kara halinde | iken sularm altında kaldı, bugün ya- pılan sondajlarda bu şehirde vasati derinlikten aşağı düşen derin oyuk « lara rastlanıyor ki, bunlar eski şehir yatakları olduğu sanılıyor. Dagger- baner'de fil ve gergdan kemiklerine rastlanıyor, Avrupa stı baskınına uğrıyacak Avrupanın bundan sonra bir su baskınına uğrayacağı da muhakkak gibidir. Deniz mütemadiyen karalara doğru sokulmaktadır. Gealagearın yaptıkları derin tetkiklere nazaran,; | Avrupa, yer tarihinin son faslından bugüne kadar da oldukça alçalmış ve bu kıt'anın milyonlarca kilometr& murabbamı bulan kara Tıni su almıştır. Bu batış bugün dahi devam etmek- tedir. İnsanların denizin bu salgını nı ancak akla durgunluk veren muaz” zam tesisatla karşılayabilirler. Ta* rihte bile, denizin altı bir saldırışlâ kilometrelerce kara parçasını istilâ ettiği mukayyettir. 1271 de denizil 55 köyü birden istilâ etmesi yüzün” den Alman şimal sahillerindeki Dol” lart meydana geldi. Yadebusen bu* günkü halini 1218 deki bir su istilâ$! neticesinde aldı. Zuidersee de batmi$ bir memlekettir yahut daha doğrusl batmış bir memleketti. Çünkü bü* gü Zuidersee muazzam bir setle dö” nizden ayrılmıştır ve gitgide mahsul dar bir kara halini alacaktır. ; Daha birçok su istilâlarından bll.' sedilebilir. Şurasını unutmıyalım Kİ deniz mütemadiyen karaya saldif” maktadır. Günün birinde münhâ yerler su altında kalacaktır. Fak bu iş binlerce seneye bağlı olduğU!” dan şimdilik bir tehlike yok! diY'b* a liriz. A Zührevi ve cilt hastalıkları mütehassı$' Or.HayriÖmer Öğleden sonra Beyoğlu Ağacamli karşısında 133 No Tel. 43586