14 Eylül 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İspanya a sileri San Sebastiyanı işgal ettiler Alkazarda günlerdenberi muhasara altında sıkışan asiler imdat bekliyor Madrit kabinesinde ihtillâf mı var? MADRİT CİVARINI Londra, 13 (Radyo - Tan) — İs- panyada isyan harbi bütün şiddeti- le devam ediyor. En son vaziyet şöy ledir: Asi kuvvetler, dün gece yarısı San Sebastiyene girmişlerdir. Üç gündenberi Talevera cephesinde de şiddetli —muharebeler olmaktadır. San Sebastiyenin âsiler tarafından işgalinden sonra Aaskeri harekâtın merkezi sıkleti olan Bilbaoya intikal etmiştir. Hükümet kuvvetleri bura- yı müdafaa için çok gayret sarfedi- yorlar. Asilerin reisi General Fran- ko Maten gazetesi muhabirine vaki beyanatında milli hareketin, komü - nistliğin pençesinde ölmek istemiyen bir milletin ayaklanması olduğunu göylemiştir. Milislerin zayiatı Milis kıtaatı Taleyrada vukua ge- len muharebede 360 ölü, 300 tüfek, 3 makineli ve birf top birakmışlar - şiddetli bir ihtilâf çıktığı ve vaziye- tin günden güne vahamet kesbetti- Bi haber verilmektedir. Sevil radyo - sunun neşriyatma göre, hükümete a- İt T7 tayyare düşürülmüştür. Hakim nokta da asilerin elinde ,, ASilaı yisAetli çarpışmalar sonun- da hükümet küvvetisiicin isgali al- tında bulunan bütün harp mımtaka- &ına hâkim Santa Barbera mevkiini Tric'at etmektedirler. Ric'atin istika- Mi lAMA GÖSTEREN HARİTA Haberler arasından seçtiklerimiz P arisin meşhur Öpera tiyıttnıuışda esrarengiz bir yangın çıkmış, sön- dürülmüştür. Yalnız binanım dahilinde bir kısım yanmiş, onuün da tami- rine başlanmıştır. F ransız Komünist Partisi Genel Sek reteri Torez ansızın Varşovaya bir seyahat yapmştır. « » ltalyadı devlet memurlarının ücret- leri yüzde sekiz arttırılmıştr. Ma- aşlardan yapılan yüzde 12 tenzilât ta kaldrılmştır. » F ransa faşistleri dün Pariste gürül- tüsüz bir nümayiş yapmışlardır. Kavga ve tevkifat olmamıştır. » İmilel drk $ i Peşsi B tede büyük merasimle açılmştır. Kongreye 37 millete mensup 510 mu- rahhas iştirak etmiştir. Hitler: Alman- harbe hazır, dedi T Başı 1 incide | yaşamak istiyoruz.,, Devlet reisi Hitler, motörlü kıt'a- lar önünde söylediği nutukta da de- miştir Ki; “— Ben Şimütya kadar Alman or - ya Metini tayin etmek imkâ dır, Asi de ele ir. Hükümetçiler tayyareleri, şehir üstünden mahalle- leri bombardıman ediyorlar, Vali, ğehri tahliye emrini vermiştir. Şe - hir, panik manzarası vermeden bo- Baltılryor. Sivil halk, araba, kamyon Ve hayvanlarla Bilbaya doğru göç ediyorlar. Bilbaya giden yol, San Sebastiyenden çıkan halkı taşımak - taolan arabalarla doludur. 'Röy.tar ajansınm bildirdiğine göre, mahsur kalmış olan asile- Tin hükümet teklifini reddetmeleri, Yakmda imdat alacakları ümidinden tevellüt etmektedir. Madritte kıtlık Madrit halkı, yumurta, süt, et, te- Teyağ ve gşeker alabilmek için dükkân ı'-!'m önünde saatlerce bekleşmekte- ditler Şehirde şiddetli bir kıtlık his - iyor. San Sebastiyen yanıyor Dün geceyarısı, Sen Sebastiyene Biren asiler, birçok evleri ateşe ver- , Ber tarafta yangm bom- balarmın sesleri işitilmiş, büyük bina İarm alevler içinde yandığı görülmüş Ür. Hendayeda bazı şüpheli eşhas muhafazasında Mısır elçiliği- he götürülmüştür. Elçilikte musade- ş:.:'m“l ve bir polis yaralanmıştır. maslahatgüzarr Madritten ay- Timiştır. | Madrit - Burgos mütarekesi (p Verilen malümata göre, Madritle ::soı arasında yakında 15 günlük e Mütareke akdedileceği hakkımda- — “Sayialar tekzip olunmuştur. ; *I""Wdıhi Alman kolonisi *%h"hynl hududunda bulunan Al- hiçbir nümayişe çağırmam. Fakat eğer mecbür olursam bir tek nümayişe davet edeceğim, O zaman milyonlarca insanım, beşeriyetin ezeli düşmanma karşı şahlandığı görüle - cektir. .O düşman, kendisini mağlüp ettiğimiz halde el'an aramızda tah- rikât yapıyor. Fakat Almanya bol - ln-gilterede siyasi buhran mı? Müfrit sağcıl_;; Başve- kile hücuma geçiyor Londra, 13 (A.A.) — Star gazete- Bine göre müfrit muhafazakârlar baş vekil Baldvine karşı şiddetli bir hü - cum hazırlamakta ve mumaileyhin kralın taç giyme merasiminden evvel istifa etmesini istemektedirler. Umumi intihabatm bu tarihten ev- vel icrası derpiş edilmekte olup mu- hafazakârlar partisinin intihap ajan- larıma mücadele için şimdiden hazır- lanmaları hususunda emirler veril - miş olduğu rivayet edilmektedir. Ay- ni gazete müfrit —muhafazakârların yeniden silâhlanma siyasetinde engel olduğu iddiasında bulundukları Ram- say Macdonaldı istifaya mecbur et- mek arzusunda oldukları söylenmek- tedir. Star gazetesine göre müfrit * muhafazakârlar Carlton Club'da top- lanarak şefler üzerinde tazyik icra etmekten ibaret olan eski usule mü- racaat edecektir. Dobrica Türkleri geliyor Romanya hükümetile bir anlaşma imzaladık Bükreş, 13 (A.A.) — Anadolu A- jansınım hususi muhabiri bildiriyor: Hükümetimizle Romanya hüküme- ti arasında Dobrice Türklerinin göç- mesi hakkında cereyan eden müza - kereler bitmiş ve mukavele hüküme- timiz namımna Bükreş — Elçimiz Hamdullah Suphi Tanrıiöver ve Ro- manya hükümeti namına Maliye Na- zırı Kançikof tarafından imzalan - muştır. Romanya gazeteleri her iki mem- leketin siyasetine tamamile. muva- fık olan bu uii?::%e!eaen dolayı mem | nuniyetlerini gösterir makaleler neş- retmişlerdir. Bu makalelerde Türk ahalinin her nevi menfaatlerinin bu mukavele ile tamamen mahfuz tutul- duğuna ayrıca işaret edilmektedir. Türk mallarına tahdit koyan memleketler Ankara, 13 (Hususi muhabirimiz - den) — Türk mallarma tahdit koyan memleketlere karşı almacak tedbirle- re mütcallik bir kararname Heyeti Vekilece kabul edilmiştir. Bu karar- nameye göre, Türkiye ihracat malla- A İzmir panayirini görmi- ye gelenler anlatıyor noksanlardan Suriyeli iki seyyah, , birçok şikâyet ediyor İzmir Fuarmı ziyaret edenlere, demiryollarında hakikaten takdir e- dilecek bir fedakârlıkla, büyük ko - laylıklar gösterilmiştir. ve Türkiye- ye gelecek olanların on iki buçuk li- ra gibi bir meblâğla, on beş gün Mmüddetle bütün Türk hatlarından is- tifadeleri temin edilmiştir. Bundan gayrı, fuar münasebetile gelecekler- den, vize ücreti alımmaması için bü- tün Türk konsolosluklarına emirler verilriştir. Dün, İzmir Fuarı münasebetile Suriyeden Türkiyeye gelmiş olan birkaç kişi ile görüştük. Bunlardan ressam Madam $. D. bize dedi ki: Bir yab ar — İzmir Fuarı münasebetile Tür- kiyeye gelmek üzere birçok kolay - Irklar gösterildiğini haber almca, hem buradaki akrabalarımı görmek, hem de biraz dinlenmek niyetile ben de gelmeye karar verdim. Bu seya- hatin on beş gün sürehileceğini söy- lediler. Bunu kâfi gördüm. Fakat bu on beş günün altı gününü yollar- da, hem de sürünerek geçireceğimi hiç te tasavvur etmiyordum. Baknuz nasıl oldu.. 30 ağustos sa- bahr Halepten trene bindim. Öğle ü- zeri Fevzipaşaya geldik ve ayni ak- şam saat 4 te Adanaya geldik. Bu- rada, gece kalmak mecburiyeti ol- du. Tren yokmuş. Bilmecburiye o geceyi orada geçirdik. Ertesi gün saat 7 de trene bindik. Bize bu se - yahatin ekspresle yapılacağını söy- lemişlerdi. — Ekspresten vazgeçtik. doğru dürüst bir tren bulamadık. O kadar kalabalıktık ki, dört kişilik bir kompartrmana sekiz, on kişi do- luyordu. Koridordan geçmek ihti - mali yoktu. Ne ise, o gece saat 1 de KEYORkerektlürmis geldik” “SAL ma olacaksınız.” dediler. Yüz kişi - den fazlaydık. Müthiş bir ayaz var- dı. Suriyeden, hafif elbiselerle gel- diğimiz için titremiye başladık. Tren yoktu. Beş saat orada titredik. Ni- hayet bir tren geldi. Bindik. İzmire, ©o gece, 9 da geldik. Nihayet bir o- tel bularak, yıkanmak, üç günün yorgunluğunu almak nasip olacak diye sevinirken, bu sefer, otel ara- mak belâsı ortaya çıktı. Biz seyyah- lar, grup grup, tamamen yabancısı olduğumuz bu şehirde otel aramaya başladık. Bir taraftan da hamallar, eşyalarımızı kapışıyorlar, itişip du - ruyorlardı. Nihayet, kadındır diye bir otelde acıdılar, bir tavanarasında bir hi odası verdiler. Ertesi laftebl, tçi ç rına karşı fiyat kontrolü Ve- ya bu malların ithalâtını mütekaddim üsaadeye bağlayan veya tahdit e - şevizmi mahvetmek gayesine mutla- ka erecektir. Hitler yarm (bugün) Alman hava, deniz ve kara kuvvetleri karşısında en mühim nutkunu söyliyecektir. Bu nutka pek büyük bir ehemmiyet ve - rilmektedir, FRANSIZ BAŞVEKİLİ Londra, 13 (Radyo - Tan) — Paris ten alman — haberler — Fransız Başvekili Leon Blumun, şu günlerde çok mühim siyasi bir nutuk söyleme- si ihtimalinin kuvvetli olduğunu bil- diriyor. Mevsuk olarak bildirildiğine göre, Leon Blum, bu nutkunda, Fran sanım müdafaa kudretinin sarsılmaz olduğunu bildirecek ve Hitlerin son nutuklarma cevap verecektir. Hitler tarafından Nürembergde söylenen nu tuklar Fransada bariz bir heyecana sebep olmuştur. Diğer taraftan. Al son Anki den memleketlere karşı ayrı tedbir- leri veya muadili görülecek tedbirle- ri almaya İktısat Vekâleti mezun ki- Lmnmıştır. Bu sene muallim çıkan- İarın tayinleri Ankara, 13 (Tan) — Maarif Vekâ leti, bu sene muallim mekteplerinde mezun olanlarm tayin kararnamesi- ni hazırlamıştır. Yakında alâkadarla- ra bildirilecektir. Kontenjan Ankara, 13 (Hüsusi muhabirimiz- den) — Heyeti Vekilece kontenjan hakkında kabul edilen bir kararna- meye göre 412 A 2, 412 B 2, pozisyon larma giren eşya K | listesine ilâve eşya İktısat Vekâleti listesine, 412 A1 nümayişlere karşı Fransada da gay- riresmi olarak bazı nümayişler ya - pılması ihtimalinden bahsediliyor. ta göre, 26 Ağustosla 10 Eylül ara - sında 384 Alman vapuru 1950 yaban: ct nakletmiştir. Alman vapurları - nım, karışıklığın başmdanberi naklet- tiği Alman adedi 4927 kişidir. Şim - diye kadar İspanyadan götürülenler bu rakamla beraber 11637 kişiyi bul- pozisy giren eşya da K | liste- sinden İktısat Vekâleti listesine nak- lolunmuştur. z Ankara Halkevi heyeti İzmirde İzmir, 13 (A.A.) — Ankara Halk- evi heyeti İzmirdeki tetkik gezilerine devam etmektedirler. Halkevlerinde Kızılay Kurumu menfaatine dün ak- şam İzmir Halkevi tarafından bir * / ziyafet verilmiştir, gün İzmiri ziyaretten vazgeçerek kendimi İstanbula dar attım. Şim- di, Pasaportumu vize ettirmek icin tekrar oraya dönmek mecburiyetin- de olduğumu ve tekrar ayni yolu ta- kip lüzumunu düşünüyorum da, çe- saretim krılıyor. Şunu da ilâve edeyim ki, hakikaten şayanı takdir derecede ucuz olan bi- let ücretine, aktarmalar esnasında - ki hamal paralarmı ve Adanadaki -mecburt otel ücretini ilâve edersek, seyahat, bana, alelâde zamanlardaki bir Paraya mal oldu. Müşkülât nereden başlıyor Ressam madamdan sonra, M. Ri- lerinden bir genç ile görüştüm. Bir- çok seyahatler yapmış ve eserleri Mısırda basılmış, İspanyol, Portekiz lisanlarma tercüme edilmiş olan bu zat dedi ki: — Bu sene, Iraktan bir avukat dostum ile, Mısırdan bir başka dos- tum beni, refikalarile beraber ziya - rete gelmişlerdi. İzmir Fuarı müna- sebetile Türkiyeye seyahat kolay- liklarını duyunca, onları böyle bir seyahate davet ettim. Kongolosluk- tan vizelerimizi derhal yaptılar. Fa- kat Fevzipaşaya gelince, ilk müşkü - lât baş gösterdi. Bilet almamız için ikişer fotoğraf lâzımmış. Evvelce malümatımız olmadığı, Fevzipaşada da fotoğrafçı bulunmadığı için, na - çar, alelâde bir biletle Adanaya gel- dik. Fotoğraf çıkardık. Fakat geri dönmek için tren olmadığından erte- işi günü beklemek mecburiyetinde Dikkatle okunacak bir mülâkat kaldık. Geceyi orada geçirdik. Tek- rar Fevzipaşaya döndük. — İkinci müşkül gene orada oldu. Bilet me- muru yabancı dil bilmiyordu. Biz de fransızca, arapça, ingilizce dillerin - den başka bilmiyorduk. Bir türlü anlaşamazken, biraz fransızca bilen lokomotif makinisti imdadımıza ye - tişti. Meseleyi hallettik. Trene bin- dik. Fakat çok kalabalık olduğumuz için kompartmanda müthiş sıkışıyor duk. İçimizde kadınlar da olduğun- dan, vaziyet müşkülleşmişti ve git- tikçe artıyordu. Zira, her istasiyon- dan yeni yolcular biniyordu. Afyon- karahisarına geldik. Gece yarısı ak- tarma ettirdiler ve sabaha kadar, çoluk, çocuk soğuk bir istasiyonda donduk. Nihayet, her istasiyonun » da saatlerce dura dura İzmire geldik, birer taksiye binerek otel aramaya çıktık. Ben, kendi hesabıma, taksi ile dört saat dolaştım ve “Merkez Oteli” denilen bir otele geldim. Bana, iki oda arasma sıkışmış, penceresi olmıyan, fakat içine iki yatak seril- miş olan bir odada yatağın birini verdiler. Ölü gibi yorgun olduğum için kendimi yatağa attım. Ve erte- si sabah gözlerimi açtım. Fuara gi- dip pasaportlarımızı vize ettirdik, o- tele döndüm. Orada, bir gece evvel yattığım yatağm — başkası tarafım- dan işgal edildiğini söylediler ve ka- pı dışarı attılar. Otel aranıyor Bütün günümü tekrar otel ara - makla geçirdim ve daha inşası ta- mamlanmamış “Ankara Palas” ote- linde boyası o gün vurulmuş, lâkin daha pencereleri takılmamış iki ki - şilik bir odanm bir tek karyolasını 250 kuruşa işgal ettim. Arkadaşlar- dan bir kısmı kendilerine nasıl yer bulmuşlardı. bilmiyordum. — Fakat bana lânet ediyorlardı. Bizimle ge- lenlerden bir kısmı, İzmirde bir ge- ceyi bahçelerdeki sıralarda sabahla- mak suretile geçirmişler. O gün İs- tanbula gelmeye karar verdik ve trene binerek Bandırmaya geldik. Bizden evvel, üç tren yolcu gelmiş ve iskeledeki vapura binmişti. Va - pur yolcu almıyordu. İçeriye, zorla bindik dersem, yanlış söylemiş — ol- mam. Fakat birinci mevki biletleri- miz olduğu halde, güverteden başka oturacak yer yaktu. Bavullarımızm üzerine yerleştik ve bir gecede böy - lece denizde geçirip burada istiraha- te kavuştuk.” Ziyaretçilere kolaylık Haber aldığımıza göre Suriyeden kendilerine vize verilen İzmir Fua- rı ziyaretçilerinin sayısı dört binden fazladır. Bu yolcuların sayısmı öğ - renmek, bu işi tertip eden Fuar Ko- mitesi için kolay değil miydi? Ve bu kadar kalabalık geleceğini demiryol- ları idaresine evvelden haber ver- mek, iki telgrafla kabil olamaz mıy- dı? Daha sonra, ziyaretçi davet et - tik, ne diye onları karşılamayız? Ne diye otel işini halletmeyiz? timizin tabif güzellikleri, buraya ge- lenlerin, gelebilmek için çektikleri zahmetleri unutturamaz. Fransa grevi Başvekil şimdi bu işle uğraşıyor Paris, 13 (Radyo - Tan) — Baş - vekil Leon Blum, beraberinde Dahi- liye Nazırı Salengro olduğu halde Li- le gitmiştir. Lilde grevci altı bin mensucat işçisi bir miting yapmıştır. Miting, sükünetle geçmiştir. Verilen karar üzerine amele fabrikalara dön- müş, hattâ bazı fabrikalarda kapı - lar grevciler gelmeden evvel açıl- mıştır. Grevin sona ermiş olmasm- da en büyük amil Başvekilin tavas- sutudur. Marsilyadan alman malümata gö- re, madeni sanayi grevi ,diğer bazı müesseselere de sirayet etmiştir. Bu gün bir anlaşmaya varılabileceği pek muhtemel görülmektdir, 2 e— Sel ve kum Ne zaman birini yerinden oynat- salar, ne zaman bir yere yenilik yapmak bahanesile yeni iş ekipleri getirseler eskiler veya yerinden oy « nıyanlar boyunları büküp içlerini çe- kerler ve: — Allah büyüktür, sel gider kum kalır., derler. 'Tufandanberi bilinen bu hakikat acaba giden sele mi, yoksa kalan kuma mı yaramıştır? Bunu pek ince eleyen yoktur. Ötedenberi dikkat ettim. Bu sözü “kum” lar söyler, seller söylemez. Ve güya bununla da müteselli olur- lar. Ne gaflet! Sorarım size hangi sel önünde kum yerinde kalmıştır ve hangi kum selin çizdiği yoldan dışarı çıkabil - miştir, Ben artık bu kaldırımcı felsefesi « nin telkin etmek istediği hakikatten yüz çevirdim. hi Şüphe yok ki, hayat bir akıntıdır. Kimisininki sakin, durgun ve düzgün akar, Çok zamanda az yürür., Kimi- sininki coşkun, azgın ve taşkın akar, Az zamanda çok gider, Hayat akm- tısınm selleri önünde kum olmaktan, çakıl olmaktı sel olup ve başkalarını sürüklemek evlâdır; baş- kıluınıu, önüne katılıp sürüklenmek- tense, Onun için sakm “sel gider kum kalır” felsefesine yakanızı kaptır- maym! Sel giderr kum da gider ve kum kendi istediği yerde değil, selin bıraktığı yerde kalır.. Daha geçenki yağmurlarda, Babı- âli kaldırımlarram kumlarını Eminö- nündeki aralıklara dolduruyorlardı. Buna sel gider kum kalır, denir mi?! Hüner, ya sele kapılmamak, ya bizzat sel olmaktır. B. FELER Sovyet harbiye komiseri Voro- şilof diyor ki: IBaşı 1 incide) rinizi, fevkalâde seri ve becerikli ha- reket eden ve muvaffakıyeti inkişaf hususunda hiç bir fırsatı kaçırnıyan süvarinizin hareketlerini seyrettik. Piyadeyi, süvariyi, topçuları her an himaye eden ve bize çok güzel idare ve teknik misalleri veren topçunu « zun atışlarma şahit olduk.,, Fransız heyeti reisi olan Fransız er kânı harbiye reisi muavini General Şvaysgut demiştir ki: “— Ordunuz bilhassa tayyarecilik paraşütçülük ve tankçılık sahalarm- da azim teknik muvaffakryetler elde etmiştir. Bu muvaffakıyetler size, mu azzam Sovyet topraklarma bilhassa elverişli olan bu yeni harp usullerini kullanmak imkânlarını vermektedir. Bu usuller coğrafya itibarile başka şartlar içinde bulunan memleketler tarafından da büyük bir itina ile tet- kik olunmalıdır. Hiç bir askeri gay - ret bütün milletin iştirakine İstinat etmezse semereli olamaz. Gençliğin beden terbiyesi ve orduya almmadan evvel askeri talimleri için ittihaz et- tiğiniz tedbirlerin neticelerini ordu « nuzda gördük. Bu suretle orduya, uzun ve seri yürüyüş ârızalı topraklarda koşarak ilerliyen ve azami derecede kısa bir zamanda siperler yapan kur'a efradı almaya muvaffak oluyorsunuz. Keza mükemmel bir topçu v- mükemmel bir süvari, cesur tankeılar ve tayya- reciler ve bilhassa hafrzamızda ebe- diyen kalacak olan emsalsiz paraşüt- çülerinizi gördük.,, ğ Moskova, 3 (A.A.) — Dün Minski- de Beyaz Rusya askeri mmtakasının kıtaatı Mareşal Voroşilofun önünde büyük bir geçit resmi yapmıştır. Vo- roşilof askerlere söylediği nutukta, Sovyet milletine temin ettiği neşeli ve mesut hayattan ve düşmanı düş- man topraklarında dajma tepelemeye hazır bulunan yenilmez Kızıl ordu « nun kuvvetinden bahsetmiştir. Maliye mektebi Ankara, 13 (Tan) — Maliye Vekâ- leti bu sene vilâyetlerden Maliye mes lek mektebine almacak talebeler hak kında Defterdarlıklara bir tamim gön * dermiştir. e ”N Fanaa

Bu sayıdan diğer sayfalar: