21-8-986 Oo e Beneş'in bir nutku “Bize tecavüz etmek Avrupa için felâkettir,, Prag, 20 (A.A) — Beneş, şimali | halde Avrupanın sulh ve ssayişe ka- Bohemyada yapmış olduğu bir turne ##nasında Zelezny - Brod'da bir nu - tuk söyliyerek demiştir ki: Almanyanm, devletimizin mevcudi Yetine suikast edeceği iddiasmı saç- ma bulurum. Bugün, Avrupanın göbeğinde bulu- han 15 milyon nüfusa sahip bir dev- lete dokunmak, Avrupada hiç kimse- Din arzu etmediği bir felâkete mey - dan vermek olur. Bizim Avrupa #siyasetimiz, hiç bir veçhile Almanya ile olan münasebet- lerimiz meselesini kat'i surette hal - letmeği işkâl edecek mahiyette değil- dir. Bu aylarda Lokarnocu devletler #rasmda yapılacak müzakereler, her Maliye teşkilâtı Tali memurlara ait , kadrolar bildirildi , Ankara, 20 (Hususi muhabirimiz den) — Finans Bakanlığı tâli memur lar hakkında isimsiz kadroları mahal lerine tebliğ etmiştir. Vekâlet bundan yeni Maliye teşkilâtı dolayısi- Ie bugün valiliklere ve kaymakamlık. lara telgrafla yaptığı bir tamimde şu direktifleri vermiştir: 1 — Muhasebe müdürlerinin maa- #, tebliçat yapılmcaya kadar eski Mikdar üzerinden tediye edilecektir. Maaşları 25 liradan aşağı olan malmü Gürleri asgari maaşlarmı alacaklarsa da bundan fazla olanlara tebligat ya bilmeaya kadar eski miktar tediye *dilecektir. , 2 — Tâli memurlarm maaşların - dan vuku bulan tenzilâtm şahıs iti - sila ey anna kadar tesbiti ve iy Mi maaşlarının yeni kadrolar üzerin- | den tesviyesi muktezidir 3 — Tasfiyesi melhuz olanlarla te- *ÂN kanunu rmacibince, terfi müdde- i doldurmayanlara zam yapılma - ve kadrolardan açıkta kalanlar Yerleştirilmedikçe hariçten memur a- amıyacaktar. Olgunluk ve mezuniyet imtihanları Ankara, 20 (Hususi muhabirimiz - m) — Kültür Bakanlığı eyltl olgun- ve mezuniyet imtihanları hakkın İse direktörlüklerine talimatını ir. Bu talimatta eylül imtihan Mallerinin kapalı zarflarla kendileri- »e Rönderildiği ve imtihanlar tam Mat B30 da baştıyacağı tasrih edil - MİS ve 1930 tarihli lise ve orta okul ine göre fen ve edebi - YE kollarından tarih, coğrafya grup Meriniyet imtihanma girecek olanla- İM taritı olgunluk imtihanma gire - “lerle birlikte imtihan edilmiyecek- bildirilmiştir. Bunlar tarih, coğ a7 memmiyet hatihamı ayni gün 0- Ankara, 20 (Husust Muhabirimiz. dn) — Tüccara ait gümrük eşyasını YP veren ambar ve antrepo memur- Kendi kusur ve ihmallerile zi- Yana sebebiyet verdikleri eşya — be- lin kefalet sandığı sermayesin Ödenmiyeceğinden bu kabil zim- Dilerin müsebbiplerine tazmin ett. Bu yıl 12 ortamektep daha açılıyor 20 (Hususi Muhabirimiz. amektplar şuralarda açılacaktır: araköy, Maraş, Bandırma, Baf- Meniye, lu, Beykoz, Üsküdar, Süley- köy, idi Fatih, Kasımpaşa, Bakır. vuşmasına engel olabilecek her türlü Mmaniayı ortadan kaldıracaktır. Beneş Çekoslovakyanm harici | si- yasetinin istikametinde isrsr etmiş ve demiştir ki: Bizim Moskova ile olan münasebet lerimize dair ortaya atılan hayal mah sulü haberler, tamamiyle hususi mak Satlarla tasni edilmiştir. En mühim mesele, bizim Almanya ile olan mü - nasebetlerimiz meselesidir ve bir Fransız - Alman anlaşması Çekoslo- vakya için hayali bir ehemmiyeti haiz dir. Paris ile Berlin arasında bir iti- 1âf husulü, Berlin ile Prag arasındaki bazı müşküllerin kendiliğinden orta - dan kalkması demektir. Gümrüklerde Kimyagerler arasında | yeni tayinler yapıldı Ankara, 20 (Hususi muhahirimiz- den) — İstanbul gümrük başdirek -| törlüğü kimyagerlerinden 437 Selâ- haddin İzmir gümrük bagdirektörlüğü kimyagerliğine, 433 Necmettin, Trab zon kimyagertiğine, Mersin kimyager- lerinden 1115 Haki İstanbul gümrük- leri kimyagerliğine, Trabzon gümrü. | ğü kimyagerlerinden 1288 Enis İzmir gümrüğü kimyagerliğine, İzmir giüm- rüğü kimyagerlerinden 942 Osman| Nuri Mersin gümrüğü kimyagerliği- ne, 943 Hamdi İstanbul gümrüğü kim yagerliğine, tatbikat kursu mezunla- rından 2257 Kasım ve 2258 Hüseyin ! Bodrum gümrüğü memurluklarma, Reşitpmar gümrüğü kâtiplerinden Sabri Cizre gümrüğü muhasebe me- murluğuna, “Dalyan gümrüğü idare metüru 12W6“ Usman “Zeki Eödrum gümrüğü ambar memurluğuna, Hay- darpaşa gümrüğü memurlarından 1642 Arif Hikmet ayni gümrük mu- ayene memurluğuna, Reşitpmar am- bar memurluğundan açıkta 1390 Suphi Silyopi gümrüğü idare memur- luğuna tayin olunmuşlardır. Yeni tahsil kontrol memurları Ankara, 20 (Hususi muhabirimiz. den) — Bilecik tahsil müfettişi İbrü- him Bilecik, Zonguldak merkez tahsil müfettişi Şahap Zonguldak, Antep merkez tahsil müfettişi Abdülkadir. Antep, Kastamonu merkez tahsil mü- fettişi Asım © Kastamonu, Trabzon merkez tahsil anifettişi Asrm Trab . zon, Afyon merkez tahsil müfetti, Neşet Afyon, Çorum merkez tahsil müfettişi Ali Ulvi Çorum, : Çankırı merkez tehsil müfettişi Turgut Çan- kırı, Eskişehir merkez tahsil müfet- tişi Hüseyin Hüsnü Eskişehir, Sirt merkez tahsil müfettişi Mehmet S irt, Kayseri merkez tahsil müfettişi Halis Kayseri, Amasya merkez tahsil müfettişi Sadrettin Amasya, Ersin can merkez tahsil müfettişi Erzincan maliye tahsil kontrolörlük - lerine tayin edilmişlerdir. Bornozluk kumaşlar Ankara, 20 (Hususi Muhabirimiz- den) — Top halinde gelen bornoz tuk kumaşlarm gümrük tarifesinin 405 inci numarasma tabi tutulması gümrüklere bildirilmiştir. | Kont Betlene göre : iMacarlar faşizme iltihak etmeli Peşte, 20 (A.A.) — Hıristiyan fır- kası şefi Kont Jean Zichy, küçük çift çiler partisi şefi Eckhardt ve Kont İ Betlen, beyânatta bulunarak ezciim- le şöyle demişlerdir: | 1 — Avrupa, Faşist ve Faşist a - leyhtarı olmak üzere ikiye ayrıldığı İtakdirde Macaristan, Faşistlerin ya- nıbaşında bulunmalıdır. 2 — Macaristan Alman - Avusturya itilâfının neticesi olark İtalya ile Almanya arasında hâsıl olan muka- renetlen istifade ederek Italya - Avus turya - Almanya - Lahistan'ın Tria- non muahedenamesinin yeniden göz- den geçirilmesi lehinde teşriki mesaj- de bulunmalarını temine uğraşmali- dır. Kon Betlen, bügün Pesti Naplo gazetesinde neşretmiş oldüğu bir ma kalede Avusturya ve Macaristan hü- kümetlerinin Tuna havzasının yeni - den tensikine müteallik bir program tarizim etmeleri lâzım gelmekte oldu. unu ve bu program Italya, Almanya ve Lehistan tarafmdan kabul edildi. ği zaman Trianon munheğenamesinin İyeniden gözden geçirilmesini tacil et. mek imkânmin hâsıl olacağını beyan etmektedir. İngiltere Kralı! Korfuya vardı Kral adada büyük tezahüratla karşılandı Atina, 20 (TAN) — İngiltere Kra- İh 8 inci Bövard, bugün öğleden son- ra Nahlin yatı ile Korfu adasına vâ- sl olmuştur. Kralm geleceğini işiten bütün ada- Ular daha sabahtan sokaklara dökül- müş, sahili baştan başa doldurmüs- | tur. Adadaki bütün müessesat, dük- kânlar, evler. Yunan we simggihie tey raklarile donatılmış, her köşe bir bayram günü manzarasmı almıştır. İngiliz Kralınm adaya muvasaleti saatinde hükümet, sahil bayumda ted birler slmış, muhafız kıt'aları asker- iler, hükümet erkânı muazzam karşı lama merasiminde - bulunmuşlardır. Nahlin yatının uzaktan görünüşü, .halkm coşkun teyahliratma vesile ol- muş, rihtımda beklemekte olan ban- dolar İngiliz ve Yunan milli marşları nr çalmaya başlamışlardır. Yat, sabile yaklaşırken Kor- fu Valisi ile Adanm ileri gele memurlarından müteşekkil bir he İ yet İngiliz Kralına beyanı haşame- İdide bulunmak için motöre binmiş, halkın büyük çoşkunluğu arasında İngiliz Kralımı karşılayarak selimin - J mıştır, Kfal yaşa sesleri arasında sa hile çıkarak Yunan Kralı Corca mü- İlâki olmuştur. Küin Mari vapuru sür'at rekorunu kıracak mı? Southampton, 20 (A.A.) — Gucen Mary vapuru, Nevyorka hareket et - miştir. Vapur, mavi kurdolayı kazan mak için yeni bir gayret daha sarfe- decektir. Yunanistanda siyasi klüpler kapatılıyor Atina, 20 (A.A.) — Hükümet, Yi nanistanın her tarafmdaki bütün yasi klüp ve serklerin kapatılması emretmiştir. Bu tedbirine tatbikma Metaksasın Yeisi bulunduğu Serbest Düşünce partisi klübünün kapatılma- İsiyle başlanılmıştır. Tahkikat işin vüs'ati dolandırıldığı t Sigorta kaçakçılığı tahkikatı, dün den itibaren yepyeni ve çok şümullü bir safhaya dahil olmuştur. Ölmüş olarak gösterilen kimsenin yalnız pul emuru Şemseddin Nuriden ibaret madığı, zaten tahmin edilmekte idi. | Yapılan tahkikattan dolandırıcı şebe kesinin, bu son kaçakçılığı gölgede bırakacak birtakım vasıtalarla daha| pek çok kimseleri ölmüş gibi göste- rerek hazineyi ve sigorta kumpanya- #ınt on binlerce Hira zarara soktuğu anlaşılmıştır. Vak'anın kahramanı 0- Jan Onnik İplikçiyamın evinde bulu- nan dosya ve ele geçen perakende ba- 71 evrak; son derecede mühimdir. Bu dosyalarda bütün teferrüat o kadar inceden inceye hesaplanmıştır ki, gö- renler, bu dolandırıcılığı yapanların en mahir bir sigortacıyı dahi kafese koyabilecek kabiliyette kimseler ol- duğunda tereddüt etmezler, Onniğin evinde bulunan dosyalardan, şimdiye kadar 35 kadar kimsenin diri iken kendilerini ölü gibi göstererek nam- larına kayıtlı olan sigorta parasını çektikleri meydana çıkmıştır. Evrak İ arasında alti resmi mühürlü ve pul- lanmış birçok boş kâğıtlara rastian- İ mıştır. Dolandırıcıların, bunları ik- tiza ettikçe, kullanmak için dosyala- rında sakladıkları anlaşılmaktadır. Bundan başka, birtakım sabite muka- pvele, milsveddeleri dğ ele geçirilmiş- tir. Bütün bunlar, insana hayret vere İcek derecede bir maharetle hazırlan- | mış, dosyalarında hususi zarflara ko- | hulmuştur. Işittiğimize göre, harbi umumide tehcir edilmiş olan bazı Er- İmenilerin de yalandan birtakım va- risleri meydana çıkarılmış ve bunlar sigortadan, mevhum. akrabalarının İhakkı olan paraları almışlardır. On- nik İplikçiyanın bu işten çok büyük ret inler CEKEN GELİĞİ, tah katım son safhalarile bütün bütün| meydana çıkmış bulunmaktadır. Dün de öğleden evvel ve öğleden sonra, Beyoğlu o Emniyet memurluğunda, Beyoğlu kaymakamı Danişle, Beyoğ- lü Emniyet memufu Fahri ve Ünyon Sigorta Şirketi İstihbarat müdürü A- ziz Göknilin huzurile tahkikata de- vam edilmiş, birçok kimseler davet edilerek İfadelerine ve malümatlarına müracaat edilmiştir. Yaşayan kimse- İlere-ölmüş diye rapor verenler ara - rm da adr geçmektedir. Bunun bir kısmı, Emniyet merkezine çağırıla - jrak kendilerinden icap eden malümat alınmıştır. Sigorta kaçakçılığı tahki- J katma İstanbul valisi Muhiddin Us - İtündağ, Emniyet müdürü Salih Kı- ıç, bilhassa alika göstermektedir voğlu Emniyet memuru Fabri, :e geceleri dahi meşgul olarak tahkikatı kolaylaştıracak vesaiti ha- zırlamaktadır. Onnik fplikçiyan bu işte, daha pek çok yardımcısı olduğu da meydana çıkmıştır. Tahkikat, | çok mahrem cereyan ettiği için bu yardımcılarm kimlör olduğunu an - cak, bütün evrak adliyeye verildikten sonra öğrenmek kabil olacaktır. Tah | kikatı güçleştirmemek için yalnız şu kadarını söyliyelim ki, Onnik, şimdi- ye kadar adı gazetelere geçmiyen bir takım küçük memurların da şayanı hayret surette yardımlarını temin et- meğe muvaffak olmuştur. Bazı Erme ni ve Rum doktorlar bu İşte mühim Şimdiye kadar 60 bin lira Sigorta dolandırıcılığı ilerledikçe anlaşılıyor esbit edilmiştir Tahki Adliyeye verilmektedir. tn şimdiye kadar olan safhasmda * gorta kaçakçılarının, (diri insanlı ölü göstermek ve daha buna benzer dolandırıcılıklarla, 60 bin lirada la para çektikleri meydana çıkı Tahkikat ilerledikçe, çekilen paranın 100 bin lirayı geçeceği ve belki de kaç yürbini bulacağı tahmin o yor. Dün akşam ge: yalardan ancak üç tan miştir. Bu üç dosyada öldükleri bil- dirilen adamlardan Üçü de sağ ve ha- yattadırlar. Isin bilhassa ehemmiyeti calip o - lan noktasi, hükümete intikali lâzım gelen bir paranın, sahlekârlıkla ha- zineden kaçırılmış ol Doktor Asafın v raporda, yü | zünü bir defa görmediği Şemseddinin “uzun müddet kendi tedavisi altmda kaldığını, ve ölümünün nezfi di: neticesi vuku bulduğu,, bildiril dir. Dolandırıcılık işini ilk lan Sigorta Şirketi istihb: aber a- at müdü- iddet kiye müfe , valiliklerde lunan Aziz Göknile, bundan birkaç gün evvel, sigorta acenteliği yapan Kemal isminde bir genç gelerek Tanıdıklarımdan Ziyz İsminde biri, baan bir sigorta diyor. Kendisini size gt diye sormuş, müsbet cevap almea yayi Azize göndermiştir. Aziz Göknil : olsun bir rahat yemek | A “FELE Berlinden Viyanaya Viyana: 15 Ağustos Avrupanm bir hayli yerini gör müştüm. Tesadiif beni Berline gö- türmemis, Viyanadan du üç saatlik bir tevakkufla geçirmişti. Orta Av. rupanm bu iki büyük şehrini dinler, sinemada seyreder ve özlerdim. Ber- Jini gördün. On beş günde bir defa yiyemediği bir sehri bir seyyah nekadar sevebi- lirse o kadar sevdim. Bir Berlinli i- le görüşememiş bir seyyah | Berlini nekadar tanıyabilirse © kadar tanı - dım ve cuma günü öğleyin oradan İ çıktım. Dehşetli bir yağmur. Trene yirmi dakika var. Miskin bir şoför, Ve müt hiş bir kalabalık. Mer köşede durduk ve daima arkada kaldık. (Anhalt) denilen istasyona geldiğimiz. zaman trenin vakti gelmişti. Fakat büyük bir yolcu kütlesi olduğundan on da- kika gecikti ve o sayede yerimizi bulduk. Valizlerim çokça olduğundan her yere sığamıyorum. Trende hafta izi. ni İle giden yüzlerce genç tayyare küçük zabiti var. Yağmur Berlinden üç dört saatlik mesafeye kadar bizi teşyi etti, Lâypzig, Hof gibi yerleri geçtikten sonra gece bastırdı. (Re- gensburg) da treni değiştirdik. Esya ları taşıdık ve Samatya treni gibi bir arabaya bindik. Yetmişlik bir kondüktör bir maresal gururu ile bi- Tetlerimizi yokladı. Bu trenle Alman- yanm en fâkir yerlerinden geçtik. Duvarı yılık ufaktefek garlarda dur duk. Bilmem nerede hir kere daha tren değistirdiler. Hamal yok. Bere- ket bir genç küçük zabit bize vardım Ziya ile uzun uzadıya görüşerek me selenin bütün içyüzünü öğrenmiştir. Cürmü meşhut yapıldıktan sonra, Ga lata ikinci sulh ceza hâkimliğinden | #lman arama *rubsatnamesi üzerine| Önnik Iplikçiyanm evia muhteviyatından bahsettiğimiz dos - yalar ele geçilirilmiştir. Bazı gazete lerin yazdığı gibi, Göknil namında b rinin sokakta bir mukavele #üreti bül duğu ve işin bu sayede meydana çik- tığı yalandır, Göknil Azizin soyadı- ir. Ve Aziz Göknil de sokakta mu- le filân bulmu: rak tekemmül ettikçe, birer birer Adliyeye "Tevkif edildiğini yazd ız Dr. Asaf ihtiyarlığından bahisle tahliyesini is temişti. Asafın bu talebi tetkik edil miş-ve para kefaleti mukabilinde ken disi serbest bırakılmıştır. nmi$, ve Saklanmış pullar yok edilecek | Ankara, 20 (Husi Muhabirimiz. den) — Evvelee Türk Tay iyetine verilmiş » telgraf idaresine iade edilmiş olan| mi; sonradan posta pullarm saklı tütulmasınm cihan piyasasında Türk pullarma olan rağ beti kırarak ve kıymetini düşürerek birçok kolleksiyoncularm zararlarını mucip olmak gibi mahzurları doğur- makta olduğu anlaşıldığından bunu önlemek Üzere kanuni saklama müd- detleri biten evrak ve zarflardaki kul lanılmış veya suklanmış pulların yok edilmesi ve bundan sonra bu yolda muamele yapılması ve evrak üzerine yapıştırılan pulların evvelce olduğu gibi makasla kesilerek kiymetten dü- şürülmesi usulünün tatbiki Bakanlar Heyetince kararlaştırılmıştır. Kocaeli bayındırlık direktörü Ankara, 20 (Hususi Muhabirimiz. den) — Kocaeli baymdırlık direktö- roller oynamışlardır. Her şahsa sit| dosyalar, kısım kısım tekemmül ettik | Resimli makale Eskiden şehirli, köylüyü j daima görgüsüz ve bilgisiz- © üği yüzünden hâkir görür ona karşı hissettiği televvü- kile öğünür ve köylünün elendisi gibi hareket ederdi. a Buğün artık bir köylü ile bir şehirli arasında hemen hemen hiçbir fark kalma - miştir. Alnının terile haya *mıkazanan ve bize hayatı. mızı kazandıran köylü mem leketin'etendisidir. rü Adli Tekirdağ bayındırlık direk- törlüğüne naklen tayin edilmiştir. Münevverlerimiz, iradi köye doğru akın etmeye bası lamışlardır. Köylünün dert- lerini dinliyorlar. Onlara; yardım etmek için çalışıyorsa etti. Kondüktör de birkaç parçamızı tasıdı da yerimize girdik. Biletim ikinci mevki olduğu için hep tçüncü ile seyahat edilen bu yerlerde bize itibar ediyorlardı. Birinci mevki yol. cu göremedim. Oradan kalkt bir saat sonra Pasav'a vardık. Bir ece kalmak üzere; ineceğim otelin ismini oradaki kalabalığı verdiğim zaman kaca boylu bir ez adam yaklaştı ve bizimle fransızen konuş- mayn başladı. Sevincimden az kalan herifin boynuna sarılacaktım. Saat geceyarısmı çeyrek geciyorken bizim valizler bir el afabasıyle otelin yolu- nu tuttu. Biz de yaya dlarak ardın- dan. Reş altı dakika süren bu yaya yolculukta, otelin usağınm üç Marsilyada esarette kaldığı ve fran sızca bilişi onun semeresi olduğunu, bizim Londra sefirinin geçenlerde 0- tomobilini tamir için bu bizim otelde üç gece kaldığını öğreniverdik. Pasav Almanyanın Avusturya hu- dudu üzerinde eski bir şehridir. Al manyadan çıkarken fransızca İle derdimizi anlatmıya ancak muvaffak oluşumuzu biraz karakteristik bul » duk, an tiği ip Viyanaya Tuna üzerinden vapurla gidiyorum. Tunanm iki kıyısı çıplak gençlerle, kamp çadırlariyle, oyuncak gibi gü- zel evciklerle, tepeler - artık tarihe mal olmuş - şatolarla dolu. Viyanaya akşam 8.30 da çıktık. Elimde hamala, taksiye verecek bir metelik yok. Vapurda bozdurmak istediğim Türk parasını şanj listesin- de aradılar bulamadılar, ' Tabii boz - madılar. İsi yüzsüzlüğe vurdum ve hir taksi yakalayıp içine girdim. Hamal parasını da herife verdirdim. Çektik (Otel dö Frans) denilen ha- na. Bu yer eskijbir kervansaraydı. Kapıcı bizi biraz sıkıntıyle karşıladı. Oda sıkıntısından © bahsetti, Neyse büylük bir lütuf yaparmışçasma eda ile bizi odaya çıkardı. Bir soluk halı, kahverengi bir çini soba ve impara- tora hasret çeken birtakım mobilya- lar, Hemen çıktım ve başka bir ote- le inmek üzere taksiyi aradım. Ka- pıcı taksi ve hamal parasını hatırlat. ft. Ben de onu düşünüyordum. Çıkar» dım bir beş liralık verdim. — Bu sirlin parayla 20 şilinden fazla eder. Rehin kalsm, yarın gelir alırım, Dedim ve bu meşhur (Otel dö Frans) 1 memnuniyetle terkettim. Şimdi hâlâ düştinüyorum: Neden buradaki Fransız sefiri bu hırpani hana kendi memleketinin is- mi verilmesini protesto etmiyor aca- Jar. B. FELEK