Sid); çiğ Y» ey No, 19 AcıHakhikatler Yasan : Ziya Şakir Bütün mücahitler düşmanı silâhla ye : : değil, sineleriyle Iste; Yunan ordusu asıl bu cihet- ten Türk kuvvetlerine karşı çok bü- yük bir faikiyet temin etmekte. Bu cihet de nazarı dikkate almacak olür- sa, Yunan ordusunun faikiyeti, (bire! karşı yirmi) yi geçmekte idi. Böyle olmakla beraber, Yunan birinci ko- tordu kumandanı General Nider; is- tediği otomobil ve kamyonların gel-! mediğini, ve hazırlıkların ikmal edil- mediğini ileri sürerek taarruza geç- mekte tereddüt göstermekte idi, General Nider; umum! karargâhm kat'i emri karşısında, nihayet taar- Tuza geçmeyi kabul etmiş, son hazir- Uklara girişmişti. Şimal cephesi kumandanı Miralay Kâztm Bey, düşmanın bu hazırlığını haber alır almaz, vaziyeti derhal Bü- Yük Millet Meclisi hükümetine arzet- miş; hakiki hücumun hedefi olması çok muhtemel bulunan cephesinin, takviye edilmesini rica eylemişti. Müdafasi Milliye Vekili Fevzi Pa- $a derhal milli müdafaa hattma gel-| miş; evvelâ Salihli, sonra Akhisar caphelerindeki kıt'aları teftişten ge- girmişti, Bu sırada; düşmanım üç fır- kasinm, Manisa civarmda toplandı ğına dair haber gelmişti. Fevzi Paşa; derhal icap eden ted- birleri almıştı... Cephelere göğsünü geren mücahitler, ellerindeki silâh- lardan ziyade sinelerini dolduran Iman kudretile düşmanı karşılaya- caklar; bugünün değilse bile, yarının büyük ve ebedi zaferini hazırlıyacak- lardı. Yunan ordusu başkumandanı Ge- neral Paraskevapulos, (19 Haziran 1920) tarihinde taarruz ©mrini ver- mişti. Fakat nekadar gariptir ki, bu taarruz emrinde bile, daha hâlâ «Türklerin muhtemel bir taarruzun- dan bahsedilerek - bir endişe ve te reddüt hissedilmekte idi... Yüz yirmi | bin kişilik Yunan ordusunu harekete getiren bu (umumi taarruz emri) nin beş maddesi, şu esaslara istinat et- mekte idi: Umumi taarruz emri 19/Haziran/1920 1 -— Düşman, bir taraftan Alaşe- bir, Salihli; diğer taraftan da Akhi- sar, Saruhanlı mıntakalarında tahşi- datmı oartırmaktadır.. (Aldığımız mevsuk haberlere göre, düşman ta- arruzunun yakın olduğu teeyyüt et- mekte, ve İzmir kolordusu cephesine hilcum edeceği muhtemel görünmek- tedir. 2 — Ordumuz, umumi taaarruz ic- ra edeçek; ve bu umumi taarruzu gayesi, düşmanın - yukarıda zikre- dilmiş olan - iki tecemmü merkezinin dağıtılması olacaktır. 3 — (Bu madde; uzun uzadıya, tâ- arruz İstikametlerini gösteren emir- leri ihtiva etmektedir... Bu emirlerin hulâsası da şundan ibarettir: Birinci ordunun, hedefi: - (Köşk - Balyanbolu) -Nazilli - Pazaryeri -Kü lâs - ve nihayet, (Alaşehir). Iamir kolordusunun hedefi: - Ak- hisar - Salihli - Soma - Balıkesir. Bandırma.) 4 — (Bu madde de, muharip kıt'a lar arasında muhaberatın ne suretle temin edileceğine dairdir.) 5— (Aynen) — İğtinam olunan malzeme ve Üsera hakkında, dalma talimat talep edilecektir. Tehlike mevcut olmadıkça, alman malzeme- nin hüsnü muhafaza edilmesine dik- kat edilecektir. Başkumandan Paraskevopulos Bu tarihi taarruz emrini kaydet- mekten maksadımız; Yunan başku- mandanmın, başlıca iki nokta üzerin- deki düşüncesini göstermek içindir. Bu iki düşünceden biri, (Türklerin muhtemel (otaarruzları); diğeri de sbu kadar faik kuvvetlerle yapıla cak olan - bu taarriz esnasında, (tehlike mevcut) olduğuna dair bir endişe beslenmesinden ibarettir. Yunan umumi taarruru -şimal ve sark öephelerinde - (22 Haziran 1336 - 1020) günü başlamıştır... (Als gehir)den (Keşişdağı) eteklerine ka- dar imtidat eden o cennet gibi saha- yı, kan ve ateş sahnesi haline sokan Du taarruzun tafsilâtını arzetmek, Mevzuur:*” hariç olduğu için bundan sazfınazır ediyoruz; ve sade- karşılayacaklardı €e, bu taarruzun ane hatlarını sür'at- le takip ederek neticeyi arzetmekle iktifa eyliyoruz. Düşmanın ilk hücumu, (Akhisar)ı kumanda ettiği bu taarruz kuvvetle- vi; şunlardan ibaretti; 3 sahra ve 3 cebel bataryasile tak- viye edilmiş olan müstakil 2 üncü efzun alayı, 13 üncü fırka (bütün kısmı küllisi ile). İzmir fırkasına mensup 28 alaydan 2 piyade taburu - bir cebel topçu ta- buru - bir istihkâm bölüğü, İzmir fırkasma mensup 30 uncu alaydan 2 piyade taburu «bir cebel topçu taburu - bir ağır obün —2 sahra bataryası, Adalar fırkasınm bir cebel batar- yaslle takviye edilmiş olan 6 ımci ala- yından bir müfreze, 4 Üncü ve 5 İnci alaydan birer tabur ile 4 cebel ba- taryası, İ Miktarı kat'i olarak bilinömiyen, p yerli Rumlardan mürekkep - milis İmüfrezeleri. (Akhisar mıntakasında- ki Türk MiJi Mücadele kuvvetleri Bakkında evvelce malimat vermiş. tik. Muhterem karilerimiz, bu iki kuvvet arasmda bir mukayese yapa- bilirler.) General Plastiras'm emrine giren bu kuvvetler; Türk müdafaa hatları- nın karşısında çok çetin musademe- lere girişmişlerdi. Çakıroğlu dağının garp ve cenup eteklerinde çatıştık- ları, İsmail Hakkı efendinin süvari müfrezesile (Süvari yüzbaşısı Miğil- ili Ahmet Bey)in kumanda ettiği üç tüfekli süvari makinelitüfek müfre- zesinin kestiği yolu, pek güçlükle söktürebilmişlerdi. Ve nihayet, Saro- hanlı taburunun kahraman nişancı- larının ateşlerile bir de tayyarelerini kaybettikten sonra, (Akhisar)ı iş eylemişlerdi. (arkam var) İzmir fuarı için hazırlıklar İzmire doğru mühim bir seyyah akını var İzmir fuarı etrafındaki hazırlık» lar faaliyetle devam etmektedir. Fu- âr mümessili Rusçuklu Fahri dün Ankaradan şehrimize gelmiş, Ticaret ve Sanayi odasındaki hazırlıklarla a- Tâkadar olmaya başlamıştır. Başvekâ İetin tensibi üzerine İktisat Vekâleti bütün vilâyetlere bir tamim göndere- rek yurdun her tarafında İzmir Bey- nelmilel sergisine İştirak hazırlıkla - rımm sür'atle ikmalini o bildirmiştir. Bu seneki İzmir fuarı, simdiye ka- dar memleketimizde yapılmış buna benzer hareketlerin en büyüğü olacak tır. Türkiyede mevcut 250 kadar Tica ret odasından ancak ellisi şimdiye ka dar iştirak için müracaat etmistir. Geride kalanların, iştiraklerini bildir mek için hazırlıkların sonunu alma - yı bekledikleri tahmin edilmektedir. Fakat arada çok vakit kalmadığı için müracaatları tesrii her tarafa tamim edilmiştir. Iktisat Vekâleti telgrafla yaptığı tamime derhal ve yine telgrafla cevap verilmesini bütün vilâyetlere bildir - miştir. Fuar münasebetile nakil vasıtala- rında yapılan azami tenzilâtm, mem- leketin her tarafından İzmire doğru bir şiyaretçi akını yapılmasına sebep olacağı muhakkak sayılmaktadır. Bu ziyaret sade memleket dahilinde ya- pılanlarla kalmıyacak, hariçten de birçok seyyahlar gelecektir. Öğrendi ğimize göre Suriyeden gelecek 5,000 ziyaretçi için yataklı vagonlar şirke- ti nezdinde hükümetimiz tarafmdan yapılması İstenen teşebbüs muvaffa- kıyetle neticelenmiştir. | dalari kanallarına münhasır kalma - maktadır. Sergi komitesi, müstakil - len müracaat eden birçok firmaların tekliflerile kargılaşmaktadır. istihdaf etmişti. General Plastras'ın! Sağlık Oğütler! | Topraktan şifa Gençliğinizde, eski Yunan mitolo- disini okuduğunuz vâkitten hatırlar. #mız: Neptün ile Arzın oğlu olan dev Anteo bir canavarla savaşırken canavarın her defa toprağa dokun- dukça yeniden kuvvet aldığına dik- kat etmiş ve onu toprak üzerinden havaya kaldırmeca kolayca yenmişti. Galebesinden sonra da kendisi top- irak üzerine uzanmış ve biraz sonra j eskisinden daha kuvvetli (olarak kalkmıştı. Mitoloji hikâyelerinin her birinde hikmet bulunduğundan bu hikâye- deki hikmeti de arayanlar toprağın insana yeniden kuvvet vermesini ma nevi bir tesire atfederler ve bundan dölayı memleketlerinden çıkıp başka yerlerde çalışarak yorulanların ken-| di vatanları topraklarma döndükleri vakit yeniden kuvvet bulmalarını ây- ni tesirden ileri gelir sanırlardı. Herkesin kendi vatani toprakla rında kuvvet bulmasında ruhi tesirin €hemmiyeti şüphesiz çok büyükse de, toprağın insana maddi bir kuv- vet vermesinin manevi değil, maddi bir tesirden İleri geldiği anlaşılmak. tadır, Bir taraftan güneşin, bir taraftan da kâinat reyonlarınm sağlık Mzeri-| ne tesirleri tetkik edildikçe topra- ğın hem güneşten ve kâinattan Oak diğr, hem de kendisinin çıkardığı re- .yonlarln sağlık üzerine tesir ettiği, düşünülmektedir. Zaten hayvanlardan bir çoğunun! hastalandıkları vakit kendi kendile- rine toprak üzerinde güneşin kar$i- sna yatmaları güneşle beraber top- raktan istifade ederek (iyileşmek için onlarda tabil bir sevk bulundu- İ ğuna delület eder. Evlerde yaşıyan İ kediler ve köpekler bile Bastalanmca i bahçede toprak üzerine giderek ya- tarlar. , Hekimlik bilmiyen iptidai insan- larda da, hastalıkta topraktan (şifa aramaya tabii ve büylk bir temayül vardır: Toprak sirkeyle karıştırrla rak yapılan lâpa romatizma ağrıla- rına karşı bir ilâç olur. Yaralarda, cibanlarda, on ziyade böcek murmala. rında toprak adel& #ntİseptik” İlâç diye kullanılır. Bazı yerlerde -en ziyade Orta A- merikanm sıcak memleketlerile Ca- va Adasında- toprağı tavada kavu- rarak ilâç diye yerler. Cava: Adası bayanlarının zayıflamak ve güzel ol- mak için baş ilâçları böyle kavrul- müş toprak yemektir. Bir vakit bizde de “kil ermeni,, bir gok derde deva olarak her evde bulu» nurdu. Aş yeren gebe bayanlardan bazılarının toprak yemeye düşmeleri ve bazı çocukların toprak yemek â- deti de hep o tabil temayülden kal mış olsa gerektir. Şimdi biz toprağı, tetanos korku- sundan dolayı, yaraların Üzerine şüp hesiz süremeyiz. İçerden ilâç olarak toprak yemeye de lüzum yoktur. Çünkü hekimler toprakta bulunan| maddeleri reçetelerile yazarlar. Fakat toprak Üzerinde uzanıp ya- tarak bilhassa güneşle ısmmış topra- ğın reyonlarından İstifade etmek her vakit yine mümkündür. Öyle yapar. sanız siz de -canavarlarin savaşma- sanız bile. meselâ uzunca bir yol yü- rüdükten yahut devamlı bir o&por yaptıktan sonra yeniden kuvvet bu- lursunuz. Lokman HEKİM Dr. NACI S. SOMERSAN Çocuk Hastalıkları Mütehassısı Şişli, Halâskârgazi, Meşrutiyet Apr. kat 2 No5 Her gün saat 3-6. Telefon 42493 - TAN ABONE VE ILAN ŞARTLAR! las icin satır basma 5 kumaş eline tarla için o yekâmdar HAYAT Tale, onla dedilkeği — Alil.. Allo.. Neresi oras?, . — Siz kimsiniz?.. Kimi istiyorsu - nuz? — Bayan Şükran orada mı?.. Ba- yan Şükranı yı — Ben, Şükran, telefondayım. Ne istiyorsunuz? — Cicim, dün beni telefonla ara nuşsan, bulunamadım, pek özüldüm. — Allo, allo.. Kimsiniz efendim ?.. — Ben Seza.. Seza, kuzum nasıl oluyor da benim sesimi tammıyor- sun?.. — Sezacığım, sen misin?. Evet dün ben seni aradım. — Ufak lâstik korseler için değil mi? — Pek alışmıştım da, — Ben dükkünm ismini bilmiyo - fum, Fakat sana yarın bir tane da- ha yollyacağım. — Aman sekerim, hiç olmazsa bu defa fiyatını bildir. Parasını yollu - — Deli!,, Onlar o kadar kıymet. siz ve ucuz şeyler kl... — Olamaz Seza... Bak darılırım, İmkânı yok istemem, — Ben de sana adres vermem... Mem kuzum Ayıp bu.. Biz mektep arkadaşıyız. Bu kadar resmiyet, — Ama benim bildiğim hediye bir kere olur. .— Benim bildiğim hediye her 2a- man yapılır... Hem ben kendi hesabi ma, hem hediye yapmağa, hem hedi. ye almağa bayılırım. En sevdiğim şey budur. Eğer erke kolsaydım mu- hakkak ki bütün hayatımı kadınlara hediye vermekle geçirirdim. Çünkü kocamız bize nekadar para verirse versin, bizim için nekadar fedakârlık ederse etsin, akşam eve gelirken fa- kir bir çiçekçiden alıp hediye getirdi- ği bir demet menekşe kadar makbu- le geçmez. — Evet, hakkın var. Çünkü o bir mecbüriyet veya bir vazifeyi yağısın ifadesi değildir. O, bir hafırlayışı gösterir. Siz yanında değilken o sizi düşünmüş, sizi sevindirmek istemiş. — Maamafih kardeşim, hediye ver- mek zevk verecek bir şeydir ama, he- diyeyl de iyi intihap etmek lâzım. Ben bir seyahate gittiğim zaman en evvel kime ne hediye alacağım diye dilşünürüm, o Bununla © üzülürüm. mak bir belâdır. Bazı insanlar bunu hiç bilmez. Çünkü iyi hediye intihap edebilmek bir san'attir. — Fakat hediyeyi iyi kabul etmek te bir san'attir. Bazı İnsanlar en kıymetli bir hediyeyi bile öyle fena bir çehre ile kabul ederler ki Insan bir daha ona bir hediye yapmağı ca- nı İstemez. Bunun İçin evlenen her yayım. Her defasmda hediye olmaz. | Çünki münasebetsiz bir hediye yap-| Yaya kaldırımlardaki Bu sabah, yani 1986 senesi ağus- tos ayının on sekizinbi salı günü sa- bahı saat 6 raddelerinde bizim sokak- *a yaşıyanlar hiç alişmadıkları bir aka ile uyandılar: Tramvay Şirketi amelesinden biri, içi yaya kaldırımlardan sökülmüş çi- nilerle dolu demir bir el arabası sü- rüyordu. Saç ve demirden yapılmış «l arabası fena kaldırımlı yollarda yürümeğe alışık olmadığı için ve yükle dolmuş olmasına rağmen is- yan ediyor. Taştan taşa sıçradıkça inliyor, boğuk bir davul sesi çıkarı - yordu. Nihayet bir apartman kapısı önlün- de durdu. Çiniler boşaltıldı. Bu se- fer boş dönen el arabası davul sesi- ni “musiki diye” #ratacak kadar bir gümbürtü ile taştan taşa sekiyordu. Gündüz arada bir geçen satıcılar nârasından başka şamata ve gürültü. ye alışık olmıyan bu sokak sekenesi başlarını pencerelerden çıkarmış, hay- retle bakıyorlardı. İ <Sabah uykusu sersemliğini üstüm- den silkerek bu velvelenin kahrama- nı tramvay amelesi ile “mülâkat” yapmak fırsatını kaçırmadım. — Nedir bu yaptığınız? Bütün ma- Aalleyi uykudan kaldırdınız? — Yanlış oldu, fena oldn, ben de görüyorum. Ama ne yapıvım, İşte oluverdi. — Bu taşıdıklarm nedir? — Sokak çinisi, Bunlar söküldü. Yerlerine asfalt döküldü. — Bu çinileri alıp başka tarafa gö. İtirmek için belediyeden izin aldm mı? Belediyeden neye izin alayım? Bunlar Tramvay Şirketinin mali, Tramvay Şirketinden müsaade aldm mi7 — Filânca adam emretti, — Filânca adam kimdi — Tramvay şirketinde kâtip. — Pek iyi. Çinileri nereye taşıyor- sun? — Uncuyanın evine). — Ben mevta? — Trâmvay Şirketinde amele. — Numaran kaç? — Bizde numara yoktur. — İsmin nedir7.. — İzzet, Hadise bu. Mülâkat bu, Çinilerin kıymeti var mı, yok mu, bu dâ baş- ka bir mesele, Kıymetli veya kıymet- siz, sabah karanlığında mahalle har kımın istirahatini selbederek bunisr: hususi evlere taşıtmanın doğru olün olmadığı alâkadarlarınm — bileceği” bir iştir. Fakat biz de merak ediyo. | ruz. Doğru mu, değil mi? Bizede kadın kocasının ifk yaptığı hediyeyi nekadar değersiz olursa olsun çok değerli ve çok iyi imiş gibi fevkalâde güler bir yüzle kabul etmeli. — Bu bana bir ders oluyor şeke- rim. O halde “senin hediyelerin en kıymetlisi olan hediyeni bana yarm gönder olur mu? — Peki canım gördün mü? İşte insan böyle olmalı. Şimdi'dükküna gideceğim, bunun için allahasmarla- dık. — Güle gile sekerim. Güle güle. Korseyi bekliyorum. Telefon kapanır. Mes'ut bir nikâh Askeri Bustmeyi o memurlarından Bay Kâmil Aydarm kızı Bayan Ni- met ile gazeteci arkadaşlarımızdan Nureddin Artam sahibi Bay Cemalettin Artamm nikâhları evvelki gün öğleden &onra Fatih Be lediye dairesinde aile dostlarmm hu zurunda kaymakam Bay Halük Ni- hat tarafından kıyılmıştır. Yeni evlileri tebrik ve kendilerine sonsuz saadetler temenni ederiz. 12 numerolu pamuk ipliği İstiyen İstanbuldaki fabrikstörle- rin İstarbulda Yeni Postane arkasın da İstanbul hanmda 3 numaraya müracaat etmeleri. indirilir. Günü gecmis niahalar 8 kurastar Yün ve pamuk ipliği ve akmi şe ve saire imaline mahsus Türk Anonim Şirketi (toplu iğne) nin | İ kardeşi Bor Halk eczanesi l imi dikkat | ediniz. Burs. na: Hacı ta acenti Vureddin Nes'et Uzunçarşı - Halil Yağcamii civarı es, Her yerde Doktorlar tarafından tavsiye olunmaktadır. iÇiNDE çiniler kimin malıdır ? | Faydalı adresler ve telefon numaraları Itfaiye telefonları İstanbul İttaiyes zi Kadıköy İrtaiyesi 00020 Yeşilköy, Bakırköy. Büyükdere Usküdar İttaiyesi Beyoğlu itfaiyesi, Büyükada. Heybeli Burgaz, Kah m rı İçin telefon santralmdaki memufi sinen demek kidir Hastane telefon'arı Zerarhpaya hastanesi Gureba hastanesi Yenibahçe Haseki kadınlar hastanesi Zeynep Kâmil hı i Usküder 50179 Kuduz hastanesi 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane © 20510 Haydarpaşa Nümune bastanası 50107 Etfal hastanesi Şişli Bakerköv Aleri hastanesi Çabuk sıhhi yardım teşkilâtı 40025 Bu numaradan imdat otomo bili İstenir Müracaat yerleri 44998 Deniz yolları acentesi Telefon 42362 Akay (Kadıköy iskelesi) 43132 Şark Demiryolları Sirkeci 23070 Dev Yemirvolları Haydarpaşa 42145 Satılık arsa Kasımpaşade Camiikebir mahal * lesinde dört kapı dere boyunda 170 metro murabbainda bir arsa satılık” tır. Taliplerin yanmdaki korışuy# müracaatları, Doktor Mehmet Ali Aksc7 Haseki - Cerrahpaşa Hastaneleri cilt ve zührevi hastalıklar mütehassıs Muayenehanesi: Sirkecide Beşir Ke“ mal eczanesi İttisalinde No, 4 869 ————— — Hizmetçi aranıyor Asgari iki buçuk sene müddeti€ Avrupada iki çocuklu bir Türk aile" si nezdinde çalışmak Üzere bir hir metçi aranmaktadır. Matbaamız id” re Müdürlüğ'ine müracaat Muzadı tasffün ve deriyi takviye hassalarıma omali- hiyeti Mrem. Pertev'in bu günkü şöhret. ve yüüdiü- nün bariz delilidir. TIFOBİ! Dr. IHSAN SAMI Tifo ve paratifo hastalıklarına tutulmamak İçin ağızdan alına” tifo KAAN Hiç rahatsizlik Sultanhamam Kebabçı karşısında PiPO PAZARI Anadoludan arzu edenlere postaile tediyeli olarak gönderilir. Ankara: Tütüncü Ali Tümen, Taşhan - İzmir; Mehmet Alim Baydur gi e Samsun: Saatçi Avni Peker - «Malatya: Ibrahim Işik. Leon