17 Mayıs 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

17 Mayıs 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ey Türk Ermeni k gregoryenleri ilisesinde bir bomba bulundu BAŞI 1 mir parçası bulmuşlardır. Kadınlar bu demir kutuyu mah-| zenden çıkarmışlar ve deponun kom- şusu olan demirciye göstermişlerdi Demirci, kutuyu mua bir bomba olduğunu an ya mallimat vermiş ve hemen tahkikata başlanmıştır. Bombanın bulunduğu mahzen, ki- lisenin mütevellilere mahsus dairesi- nin tam altına tesadüf etmektedir. Mahzenin iki penceresi vardır ve bun lardan sokağa açılan birincisi, kilise. nin harici kapısınm yanı başmdadır. Diğeri de kilisenin avlusuna bakmak tadır. Tahkikata el kı müdüz oraya eskiden mi konulmuş bulundu- ğunu, yoksa pencerelerden birinden yeni mi içeriye atılmış olduğunu tes- bite çalışmışlardır. İlk tahkikat neticesi lik tahkikatm vasıl olduğu netice şudur: Bombanm bulunduğu mahzen u- zun zamanlardanberi açılmamıştır. Bu bombanm epeyce bir müddet beri orada bulunması ihtimalini çi rüten müteaddit sebepler vardır: 1 — Bulunan bomba, rütubetli ve mahzende senelerce durmuş bulundu- | ğuna delil sayılacak pas ve küf gibi #lâmetleri değildir. Sadece ka- rmcalanmıştır. 2 — Eğer bu bomba senelerdenbe- ri orada bulunmuş olsaydı, paslanma sa bile, herhalde hariçten atılan süp- rüntülerin altında kalması icap ede- cekti. Halbuki zemini kaplıyan süp- rüntülerin üstünde bulunmuştur. Bu --ktalar, bombanm oraya pek te olmıyan bir tarihte konuldu. ğu sh edince vaziyetin tenvire müh taç noktası da ikiye inmiştir: 1 — Ne maksatla konulduğu, 2 — Kim tarafından konulduğu, Cemaat ihtilâfı Neticeye doğru müsbet yollüfdan en tahkikatm ilk safhası, bü dikkatleri bu kiliseye sit bir cemast ihtilâfı üzerinde toplamaktadır. Bu ihtilâf şudur: Bundan iki sene evvel intihap edi- len kilise mütevellileri, başta müte- velilerin reisi Şahinkaya olduğu hal- de, cismani meclisin nüfuzu altında addettikleri Ermeni ( patrikanesile alâkaların! kesmişler ve Ermeni akal lyetinin değil, Türk gregoryan cema- atinin mevcut olduğunu kabul ede- tek bu kiliseyi müstakil olarak bü cemante tahsis etmişlerdir. Bu nok- tainazar ve onun tevlit ettiği ayrı Üç aylıkların tevzii İk e INCIDE ——— Jllar, iki senedenberi devam eden birçok hâdiseleri mucip olmuştur. Mütevelliler reisine İgönderilen tehdit mektubu Bu hâdiselerin sonuncusu şayanı dikkati, müte Şahinkayanm ge aldığı bir mektup olmuştur. Istanbul postanesinden verildiği da, gasmdan anlaşılan bu mekt rin reisi açıktan açığa mektedir. Tehdit mektubunun başında, bir ölü kafasını çaprastlama kateden iki kemik ve bu “mil komite,, imzas Ermenice © gazetelerden kesilen harflerden teşkil edilmiş satırlar da ve en tehdi “Üç gün zarfında kilisenin anah- “tarlarmı milli idareye teslim et., Şahinkaya bu mektubu derhal po- lise teslim etmiş ve polis te tahkika- ta başlamıştır. Yapılan tahkikat, bu tehdit mektubile bulunan bomba ara- sındaki münasebetleri tenvire müte- veccihtir. Eğer bombanın tehditçiler tarafında; konulduğunu izah edecek de hâdisenin tenviri çok koli | cem. lenmesini körüklemekte olanlar aşağı yukar: malümdür. Bu bombanın tehditçiler tarafın. dan orı atılmış bulunmasını zan- henüz çok zaiftir, Çilnkü bu bombanın mah e ken. di kendine steş alması imkânı olma dığı için, hâdisede bir suikast mânası araştırmak gilçleşiyor. Diğer taraf. | tan, şimdiki mütevellileri müşkül va| ziyete düşürmek arzusunu tehdit- leri böyle bir harekete sevkettiğine inanmak için de sürülecek gildir. 1 ta mayen tesadüfi olnuğtur. Seneler . İ denberi açılmayan bir mahzen, akla vesile ile açılmış, için- den bir boruba çıkmıştır. Eğer bu bomba, mütevellileri müşkül te sokacak bir vesile olsun diye or. ya bırakılmış olsaydı, bunu yapanla- rın işi tesadüfe bırakmadan, bomba- nm bulunmasını temin edecek bir im kân hazırlamaya teşebbüs etmeleri icap edecekti. Halbuki böyle bir şey olmamıştır. Polis işi bu noktadan da derinleş- tirmiş, mahzende bir ara: tığı gibi vaziyetin değismemesini te İmin için orasmı mühürlemistir. Tah- kikatm vereceği netice merakla bek lenmektedir. ortaya Maaş yoklamaları pratik bir şekle konulmalıdır ! Başı 1 #lacak bir biçare için eza ve cefa ve- silesi olmaktan kurtulamaz. Zira: 1 — Maaş yoklama ilmühaberi gidilip nahiye müdiriyetinden alma- cak bir formüllere yazılır. 2 — Bu formüler o kadar, karışık ve anlaşılmaz şekilde yazıl okur yazar ve umuru hükümeti bi- bunu melmüdürlük- i şekilde dolduramaz. Birkaç defa değişir. 3 — Bu doldurulan ilmühaber tekrar nahiye müdürtne götürülür. Nahiye müdürlerinin odaların önü o kadar kalabalıktır ki bu kâğıdı göstermek için birkaç saat beklenir. | Müdür bunu sadece polis komiseri: | (Acaba neden doğ | ne havale eder. ruca komisere götürülmez de nahi- ye müdürüne havale ettirilir? Bu - ras malüm değildir. Kırtasiye de| memleketten kalkmıştır.) 4 — Polis komiseri bu kâğıdı il mühaber sahibinin bulunduğu kara- ya © mahallenin tahkikatile meşgul polise havale eder. 5 — Bu polis her zaman bulun- maz. Gidilir gelinir. Nihayet polis kâğıdı alır. Nüfus tezkeresine ba- kar, İlmühaberin altına, içindeki - lerle ayni mealde bir şeyler yazar, Imza eder. 8 — Kâğıt tekrar komisere gelir. Komiser imza eder, nahiye müdü - rüne gönderir. - INCIDE | 7 — Nahiye müdürünün odasmın nünde yine uzun müddet bekledik- ten sonra nahiye müdürü de mü hürler. Maliyeye gönderir. 8 — Maliyede kalem odası eldeki maaş vesaikine nazaran muameleyi yapar. Maaş sahibinin r def- tere yapıştırır ve mühürlenmek için malmüdürüne gönderir. 9 — Malmüdürü maaş sahibini mutlaka görecek evrakı tetkik edip öyle tasdik edecektir. Bunls- rı yapmak için bu ihtiyar, alil, sakat hasta adamlar malmüdürünün kapısmın o önünde bekler dururlar, Bir odacı, kimisi, general, kimisi hâ- kim, kimisi bir şehit çocuğu karısı olan Ve sadece hizmet yapmış, dinlenm ve hürmete hak kazanmış bu adamlara göğüs gerip kapıda tutar; Ve bir odacı gil #mele eder, oSantlerce bekledikten sonra bu tasdik muamelesi yapılır. Bütün bu muamelel, maaş sa- i kendi yapmalıdır. Hasta ise bir bu muameleler esnasında bir yan- şık olmuşsa o ihtiyar, alli, sakat veya hasta maaş sahibi tekrar geri döner, işi bozuk denen yerden tek- tar yapmağa mecbut olur. E, bütün bunların hepsi dört bu- çuk namussuz adam malsandığı - ni aldatıp o haksız maaş almasına mâni olmak için ise, on binlerce na- vekâletname ister ve kazara bütün| T Zecri tedbirler (Başı 1 incideJ lar Kurumunun rüc'ati Negüsün rü- catine de benzemez.. | Bu işin devamında Kurumun âza- İse bulunan Habeşistan kadar diğer | devletlerin de hayati menfaatleri var- İder, Hem zeeri tedbirler Italyayı kâfi İmiktarda sarımamış değildir. Italyan bütçesi Italyan finansı meydandadır. Italyan halkı bir defa altm nişan yü- züklerini hediye edebilir. Ancak yedi sekiz ay haftada bir gün et İ yemeğe razı olabilir. Fakat zecri ted- birler, devam ederse, Italya bu Av- İrupa mukavemeti karşımda ergeç fedakârlık yapmak mecburiyetinde | kalacaktır. Hem sonra zecri tedbirler kaldırıl. lırsa, sade bu fedakârlık mecburiyeti ortadan silinmez; İtalyanın Doğu Af|» rikasında emperyalizmini daha ko- laylıkla yaymasına hizmet edilir. Çün kii zeeri tedbirler kaldırılırsa: 1 — Italya daha kolaylıkla kredi bulabilecek, ? — Mübadeiesindeki gelişme ile ekonomik vaziyetini düzelterek em- peryalizmi daha çok yayabilmek in | kânlarını elde edecektir. | Zeeri tedbirei olanlarla olmıyanla rm noktal nazarı budur. Bunlar ara- İsında bir de ayrıca Uluslar Kürumu- hun vaziyeti mlinakaşa edilmektedir. Bunun için de diyorlar ki: Madem- ki Uluslar Kurumu bu mekanizma İle harbin önüne geçememiştir; o hal- de bunu islah etmek lâzımdır. Bu 1s- lah nasıl olabilecek? Bu ancak gelecek teşrinde yapılacak toplantıda takar- rür edecektir. Fakat kurumun İslahi- Da gitmeden evvel, daha yapılacak çok isler vardır. Bu, ilerisi için bi tedbir olabilir, Fakat evvelâ Habeş - | meselesini halletmek gerektir. istifadeleri | Bu vaziyette kendi kendisini ıslah etmek yoluna giren kurumun ilhakı ta rak kendi hikmeti vücudünü İnkâr edeceği hiç te hatıra gelemez. Zecri tedbirlere gelince, bunların or-| tadan kaldırılması, Cenevrenin vücü- | dünü, müdafaaya mecbur kaldığı Ha- bes istiklâli kadar mevhum bir şekle sokar. Eden iste toplıyarak, Avrupanın bu karışık va- #iyeti içinde, hem Uluslar Kurumunu. hem Habeşistanı, hem sulhu ve hem| , İngilterenin prestijini ve hattâ ne ga- İriptir ki, hem de Halyayı kurtarmağa | çalışıyor. Fransada sosyalistlerin Ik- tidar mevkline kelmeteri, öna”bu 1te hayli yardım edecektir. Fakat buna İrağmen Habeşistanda büyük menfa- Jatleri olan bir devletin mümessili si- fatile vazifesi çok naziktir. Su muhakkaktır ki, bugün İtalyan- lar, Adisababaya girerken, Cenevre- yi tahliye etmeği, hiç te arzu etmiyor lar. Çünkü Leman gölündeki İtalyan menafli, Aşlangi gölündeki İtalyan menafiinden çok daha üstündür. Ay İni Leman gölü, İngiltere için de T: -İna gölünden pek fazla ehemmiyetli- dir, Onun için yakında Habeş mesele- sinde tutulacak sarih İngiliz politi / kasına dair Baldvinin nutkunu bütün İdünya büyük alâka ile beklemekte © İdir. Bu politikanın şimdiden aldığı karakterlere bakılırsa, İtalyanlar fil hakika Adisabahaya girmişlerdir. Fa kat Londrayı zaptetmekten çok uzak- İ tadırlar. | TAN | Yunanistanda şimdi de patronlar grev yatılar |! Atina, 16. (A.A) — A: yelerinin artmasından İ yetini durdurmuştur. mirhisar ,Kozan, oSyatısa, Kardica ütün tüccarları da loks lardır. Amele keyfiyeti hükümete sikâyet ettiğinden diğer kumpanya- rm da lokavt yapmasından korku- luyor. (Lokavt, ameleye karşı patronla» rın grev yapması ve fabrikaları kapatmalarığır.) pi İŞ muskâr adamın böyle zorluğa Oko- şulması da reva mıdır? Her müşkü- lü yıkmakta güçlük çekmemiş olan memleket, bu biçarelerin böyle ka- pi kapı sürünmelerine mâni olamaz mı? Bu işdaha basit, daha kolay ve daha rahat yapılamaz mı? Şüphesiz yapılır, ve yine şliphesiz elde edilen tevsik neticesi bugün - künden fena olmaz. Lâkin farzı muhal olarak kabul edelim ki, on kişi de sahte olarak maaş alır. Ade- di 50 bin, 100 bine çıkan ve artık dinlenmeğe hak kazanmış olan ih- tiyar babalarımız, analarımız ve; etimlerimizin nin sahte maaş alması mı daha masraflı ve şayan: tercihtir, yoksa bugünkü muamelenin girift muamele mekanizmasının icap lettirdiği mesai mi?.. şimdi bütün ferasetini "3 “ çalıştırdığı | AN —— 17-5. 036 s3 Fenerbahçe mi, Beşiktaş mı? | Avusturyada BAŞI 1 vantaj teş eden Fenerbahçe, bu- İ gün tekrar kuvvetli rakibile karşı m de çok nazik tasnifile ünlarıhda tatmin edici erd ktaş takın pi ardanberi büyük bir ciddiyetle 1 da gözden uzak tutul gelir. Bu itibarla çok çetin olacağını tahmin et yanlış olmaz... çenin iz haftalardaki son larının sürantrene olduklarma feden bazı arkadaşların fikir! ak etmek lâzımgelirse, net Ankara temasmdanberi mü İ yapmamak yilizünden maç çok daha fazla olan B lehinde görmek İcap eder. senede 20 maçla bir takı vaz sizliklerinin , ta) kımda perakende ga | tada teksif ve bir ci li bir merkez muha. Merkez e oynıyan ımlarından kurtul e forvetleri derin pas muvaffak olama in, oyuncular 1 ayrı m vaffak oldukları halde, t | | dığı neticeleri hiç te a ncak sekiz gol , meşhur sunun t ni Ankara maçları göstermişti kı, Nuri, Hasan gibi.en a. kare ların Fenetbahçi bir beraberlik gösterebilmesi çok az bir ihtimal dahilinde olmakla beri ber, Fener müdafaasinın kolay ko- lay yarılamıyacak vaziyette duğunu da gözönünde tutmak zemgelir. akibinden iki can Fenerb bitirecek ol zanmış ol maçı kazansa bile Fenerle F bilmek için Gelatesaray| ulsporu da mağlüp etmek| indedir. Eldeki avantajı| Fenerbahçenin deceğini şüp - beraber Beşikts hacimlerine karşı küçük bir tadi mak mecburiyeti olduklarına kani bulunuyoruz. Hücum hattım - da müvaffak olamıyan Ali Rızanm için orta hafta oynatılması Fen erlilerin dafaa (kabiliyetin tıracaktır, Kırklare n, eğer bu ma: a Fenerbahçe için: Necdet Yaşar M. Reşat Şaban Esat Naci Niyazi en daha kuvvetli bir takım lamaz. Şaban gelmez- çe geçer ve 80l açığa da Şevki alınır. Buna mukabil Be- şiktaşın çıkarabileceği en kuvvetli on biri şöyle teşkil edile Mehmet Ali Hüsnü Nuri Fe; Hasın o Faruk Eşref Şeref Nâzim Hakkı Hayati| beri Beşiktaş takı | retli bir orta muavin göremiyo-| ruz. Bu maç için Ankarada bulunan | Hasanı getirteceklerini duyduk. Fil- hakika Beşiktaş için bugün Hi ın daha güvenilir bir orta y cıları yoktur. Takımın en kuvvetli tarafını teşkil eden muhacim hat - tında sağ açık müstesna, bütün ele- manlar yerlerini kakkile doldurmak tadırlar. Bu maçta Hayatinin ye rine Muzafferi ooynatmaları bize kalına çok daha muvalıktır, İki takımı bu şekilde karşı karşı İ ya getirdikten sonra ilk nazarda Fe. merin müdafaada, Beşiktaşm hücum hattında biribirine faik olduğu göze çarpar. Bu itibarla neticeyi Fener İ müdafilerile Beşiktaş muhacimleri * puvan ilerde bul! de getirilecek Fazıl t A.Rıza Gi Fikret İzi Senenin en mühim maçı bu | gün Taksimde oynanıyor | tekeri dağıtacak INCIDE arasındaki micadele teyin edeçek - tir. Eğer Fener müdafa, etlerini durdu iktaş aksi olur da, Beşiktaş muha - "enerin ku" li müdafaası- nuvaffak olurlarsa bi lik maçları yeni bir h sine girer ve önümüzdeki Beşiktaş - Galatasaray, Beşiktaş - İstanbulspor maçları büsbütün e- y olurlar. Fakat | ön'akin yakn görünen Deko ba| mühim karşılaşmanın böraberlikle nihayet bulmasıdır. Bakalım meşin top ve talih hangi tarafa yaver ola- cak? B takım maçlarında Fenerbahçe Beşiktaşa mağlüp oldu Dün Taksim stadında B. takım- ları maçlarma devam edilmiştir. Tlk le Eylip arasmda yapı - lacaktı. Iki taraf ta takım çıkara - madıklı an hükmen mağlüp sa- ıldılar. Ikinci Jalatasaray her iki dev- e beşer sayı çıkararak 0 - 10 ga-| Wp geldi. Fenerbahçe - Beşiktaş Günün en mühim maçı Fener ve Beşiktaş B. takımları arasında cere- yan etti kadar yaptığı maçlarda hiç mağlüip olmıyan Fe- nerlilerin bu maçı beraberlikle | bi- tirmele Beşiktaş: Selim - Hayati, Taci - Fuat; lufat,, Şevket »-İsmall, Refet, ffer, Mehmet n - Orhan, 8 Enis - Şe Sul F met, Sedat Şerefin ğile çok güzel bir de sayı kay- detti. Bu golden sonra mukabil b Beşiktaş hücumu esnasında sakat - üdafi Saim Fenerbahçeyi na kâdar eksik oynamak uriyetinde bıraktı. Birinci dev- nekadar 0 « 1 sarı lâcivertli- lerin lehine nihayet buldu isede ikinci devrede Beşiktaşlılar üç & Fenerbahçe de Büllendin ayeğile bir gol daha kaydetti ve bu suretle 3 - 4 kazandı. Oyun çok KAİ geçti, rede müdafi oynyan Fik- kardeşi Senih Naşit çok göze Oyunu Samim Talu idare et- ma: Ni Bilhassa Kaçanlar ! Ras Nasibu da Filistin yolunda Londra, 16 (A.A) — Port - Sa itten bildirildiğine göre, içinde bazı Habeş ordu şefleri bulunan bir Fran- sız gemisi cuma günü limana gel miştir. Şimal ordusu başkumandanı Ras Nasibu, Makonnen imparatoru- nun torunu ve çocukları sekreter ve hizmetkârları gemide bulunmakta « dırlar, Bu Habeş şahsiyetleri Fi mektedirler, Adisababadaki Elçiler Londra, 16 (A.A) — Daily Tele- graf gazetesinin yazdığına göre, Adi sababadaki İngiliz elçisi ile bazı dip- mümessiller çarşamba günü Iyan başkumandanı mareşa) Ba- doglioyu resmen ziyaret etmişlerdir. Söylendiğine göre bu ziyaret İtalya- nm Habeşistan üzerindeki hâkimi; tini tazammun eder mahiyette değ dir. Doğum Gazeteci arkadaşlarımızdan Rem. bir erkek evlâdı olmuş ve Gün» gel ismini vermiştir. Yavruya uzun ömürler dileriz. Başbakan askeri ana 16, (A.A) — “Vatani Cepli nin kumandasını Başvekil Şüşmig bizzat kendi eline alınıştır. ekil Avusturyada yarı aske” ri bütün teşekkülleri dağıtıp, yajnız federal ordunun yanıbaşmda ve f8“ kat dışımda kuvvetli bir milis muha- faza etmeğe karar vermi iştir. Şuşnig gazetecilere demiştir ki: “Mili, vatani cephenin jera kuv olacaktır. y Bundan böyle muhtelif ında rekabet kal in haricinde yalnız vardır. Bütün teşekkül cephenin çerçevesi | kerler vatani girme! Ba yap Starhemberg Romsia Roma 16, (A.A.) — Prens Star— hemberg İtalyan ve Avusturya mil- takımları arasinda oynanacak fut bol maçmı seyretmek üzere buray& gelmiştir. Prensin Mussolini şmesi k ziyade ihtimal dahilinde olmak* la bera seyahati, tamamile hususi mahiyette olduğu söyleniyor. Starhemberg Mussolini ile görüştü Roma 16, (Tan) — Dün Romays gelmiş olan Avusturya faşistlerini8 reisi ve yeni kabineden dışarı bıra * kılmış olan Prens Starhemberg, bu- gün Mussol İngiliz siyasası dönüyor mu? (Başı 1 incide) vendiğine göre Eden, Fransız DE Bakanı Flanden'le Habeş meselesi ede di olunacak hat k e Ren meselesi fında görüş: ve bu görüşme” den çok memnuz mahafili, şerefli utandırmıyacak bir tarzı halin bu- Mmabileceği .mütaleasındadır, Blum kabinesi ve Cenevre Londra, 16. (A.A) Edeni Leon Blum ve Flanden İle yaptığı müzakere vzuu bahis edef Daily Telegraf gazetesi, Blum ks binesinin Milletler Cemiyeti siyass” sma daha kuvvetli bir lunması muhtemel olduğunu maktadır. Leon Blümla Eden arasındaki mülâkat Paris, 16 .(A.A.) Leon Blu (ile İngiliz dış işleri bakanı arasmâ? vukubulan ini mevzuu & arasında iş birliğin makla beraber, dan bugünün mi rinde anlaşabilecekler tadır, Söylendiğine göre Eden, giliz efkârı umumiyesinin çok tersi” illerinin tesiri altımda b lunmaktadır. buna mukabil, Hery? Jığa tayin edilecek #9 haklemda gösterdiği muhalefeti yef” mek endişesi içinde olan Leon Blu Fiandenin selefinin mesuliyetleri şimdiden tayin etmek İstememeki” dir. Deon Blum genç Ingiliz bakan” nm Mussoliniye karşı © besleme! olduğu fikri sabitle o meşbu görü” memektedir. Fransız kabinesinin toplantısı j Paris, 16 (A.A) — Bakanlar Pİ gün Cumurrelsinin başkanlığı alti" toplanmışlardır. Paul - Boncourt Milletler Cemi, ti müzakereleri ve Cenevrede yl ğı konuşmalar hakkında izahst miştir. yi Bundan sonra Flânden beynelf çe vaziyeti ve İngiliz eleisiyle dün * tığı mülâkatı anlatmıştır. Flâ9* bu akşam bir müddet istirahat et”. ere cenup sahillerine gitmis İ Paul-Boncourt kendisine vekâlet cektir. İtalya dumdum kurşunlar! hakkındaki şikâyeti igeri aldı Londra, 16 (Tan) — Genevri verilen malimata göre Italyan be meti Uluslar Kurumu genel * < rine bir nota vererek evvelce İm renin Habeşistana dumdum verdikleri hakkında yapılan sikiy notasmın keenlemyekün telâkki mesini bildirmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: