—z 8-1-8 No, Bahriye miralayı Hüsrev Bugün mermer yalının bahçe mer- divenlerinden çıkarken Adnan omuz- larını taşıyamıyordu: cw Belkisin k Tm da gözleri değişmişti; korkaktılar, Zaten Adnan da demindenberi salon- dabekliyor, Belkis bir türlü gelmi » yordu. Hastlı miralayın geldiği her geyden belliydi. Salonun Kapısı nihayet açıldı. Ad- nan Belkis için ayağa kalktı. Halbu- © ki kahve getiriyorlardı. İçeriye Bel- kisin girmiyeceğini Adnan anlamalı idi; çünkü kapının kanadına bir ha- remağasi yapışmamıştı. Adnan, kadm kaşlı, erkek gözlü 'Alman prenslerinin resimlerine dal mış, elindeki kahveyi unutmuştu; ka Pı yine hizla açıldı, ve bu sefer ' kanadna Obir (bharema- ğası yapıştı. Ve Adnan bu sefer haklı olarak Belkise ayağa kalktı; fa kat karşısında bahriye miralayı Hüs rev durdu. Adnanm yüzü bitmemiş bir resme benzedi :Kopmuş çizgilerle; tamamlanmamış bakışlarla, bu yüz, bir ressamın ancak birkaç ay sonra imzasını koyabileceği bir taslaktı. Miralay kapının uzun boşluğunda baş açık, güzel endamı İle durarak Ceketinin cebini dışından yokladı. Almancaya benzeyen bir sesle: — Kim var orada? diye haykırdı. Koşan haremağaların# bağırdı: “Yu- “arda puro tabakeâsmii unutmuştu; ... emir verdi: “Arabamı hazırla- sınlar.,, Bir haremağası, korkusundan tak- riben çıkan bir sesle; — Arabanızı, mektebe gönderdi- ler, Cevat beyefendiyi almak icin Küçük hanımefendi emrettiler, Dedi. Cevadı mı almak İçin? Sultanide okuyan bu Cevat Belkisin amcasının oğlu ve Hidayetin konağındaki süs Insanlardan staşenava Naşidin ana ayrı kardeşidir. Hüsrev, Naşidi de sevmezdi, Cevadı da... Kızdı “bu oğlanı mektepten almak Için bula bula onun Londradan gelen arabasmı mı bulmuşlardı?,, Faytonu emretti. Ona da paşa binmişti; çünkü Paşanın kendi arabası tamirdeydi. O halde Serkldoryana kaynanasının ku- pasiyle gidecekti, Bahriye miralayı, bu arabaları Ad- nanın syakta dinlemesini tabiif bulu- yor, ve bu emirleri acele etmiyerek veriyordu. Salona girdi. Kendini tek- dim ett: — Miralay Hüsrev! * 24 yaşındaki miralay Hüsrev mat- yuş bıyıklıydı, o devirde bıyığmı traş eden tek Türk!.. Erkek kemiğinin ne güzel şey olduğunu gösteren etsiz vü- cut... Uzun ve shenkli boy... Tamam ——— kumral İâcivert ceketinde yaver kordonunun altın örgüsü ile salonun ortasında durunca, Adnan, şaha kalkan bu er- kek güzelliğinin karşısında fenalaş- tı, Karısını sevdiği adamdan vatan- 8 il her dersdo mlralavı Karısı na daha vak İde ye vardı, Ayni — Ml bastı yer, bir Paladin'in at üstünde durduğu bir kayanın u- .cuna benziyordu. "Adnanla bir kaç haftada arkadaş oldular, birbirlerini ile çağrı- yorlardı. Hüsrev, Adnanın yanında Abdülhamide pislik isimlerile sövü- ölan miralaym küfürle- Tuyordu. Adnan gey temizdi: Kırılmış bir küngün parçalarını yuvarlanarak bu sarı çamurlar bile! Miralay bağıran sesile: — Tenkit mi? Almanya imparato- tem de Hidayet gibi, Husrev gibi yakın adamlari. Yalnız Hidayetten Husrev'in farkı vardı. Husrev her tarafı görünen düz meydandı. TAkırdısında kuytu köşeler yoktu. Lâfmın hiçbir köşe- si ağzımda takılıp kalmıyordu. Son- ra tamamlanmamış tek bir tavrı yoktu: Otururken ayaklarını uzata- caksa bacakları bitmiyordu. Bir sey anlatıyorsa İâkırdısınm söylenmedik yeri kalmıyacaktı. Almanyadan geldiği halde, Hur rev, İngiltere doluydu. o Londrada, gürünmemeği bilen kibarlığı bitire- miyordu: — İngiliz, İngiltereye benzer; an- damak. için yılar lâğim.. İngilizin|ken kibarlığı hükümeti gibidir; dikkat etmezsen « İngiliz aptal olmadan on iki sant susan adamdır. diyordu. Her yere Alman filosile gitmişti; bunu anlattıktan sonra: — Asya, Asyadır; Amerika, Ame- rikadır; fakat Avrupa, İngilteredir, diyordu. “Pariste yaptırdığı elbise- lerini Londrada giymeğe utanmış" - tı. İstanbula kahkahalarla gülüyor; tahta saraylarla; kadife salonlari; Viyana muhtelit takımı birkaç maç yapmak üzere şehrimize davet edildi Istanbul muhtelitinin (Anadoluda büyük bir turneye çıkmasını karar- laştıran futbol heyeli, ayrıca Viyana muhtelitini şehrimize davet etmeği düşünmüş ve alâkadarlara müracaat etmiştir. İçlerinde dört veya beş ta- Bınmış oyuncu bulunması şart konu- lan kuvvetli bir Viyana muhtelitinin lik maçları dolayısile formunda bulu- nan İstanbul muhtelitile yapacağı maç merakla beklenebilir. Holanda, Belçikayı acı bir mağlübiyete uğrattı Atosterdamda 35,000 seyirci önlün- de Holandalılar Belçikalıları baştan aşağı hâkim bir oyunla #ıfira Karşı gekiz gol yaparak ağır bir mağlübiye te uğratmışlardır. Birinci devreyi 4 « 0 bitiren Holandalılar, ikinci devrede Belçikayı kendi nısıf sahasma sıkıştı. rarak 4 gol dahr yapmış ve maçı tah- minin fevkinde 8 - 0 galibiyetle bitir. mişlerdir, Holundalıların gösterdikleri tefev- vuk takdirle karşılanmasına rağmeb Belçikahlârm bilhassa ikinci devrede yağmuruna tutulan kalelerini Galatâsaraydan Nuri Güneşten 4 ie İekmet Aliyi bep dakikada tuşla ga- | lip. gelerek biriniliği almış, Mehmet | ze yişle bahsedilmektedir. Güneş Klübü salonunda | Ağır siklet: tecrübe güreşleri Adnan, saha kalkan bu erkek güzelliğinin karşısında fenalaştı; karısını sevdiği adamdan utandı TA Yazan: MITHAT CEMAL l servetlerini parmaklarında, göbekle- | rinde taşiyan adamlarla eğleniyor- du. Bir Londradaki büyük ailelerin | sadeliğine bakıyordu. Birde “bi-| zimkilerin” iptidai bıyıklarma, ağ- dalı seslerine, suratlarını bir tek çiz- gile beygirleştiren azametlerine... Kendi mevkiinde “gençlerle görüş- meğe tahammülü yoktu; ve Adna- nm fıkaralığından rahat ettiği için “ondaki sadeliği seviyorum" sanı- yordu. Dostluğu da tembeldi; ve Adnan'ın da Husrev gibi bir insan| * olduğuzun hiç hatıra gelmemesi. Husrev bunun için onunla dosttu. Onunla karşılaşmen, bir mevcudiyet» le karşilaşmıyordu; onunla konuşur- rev'in a iyor galiba dün ge ce oyunda vermişti. Sinirli sinirli esmiyecekti; esnemekten vazgeç; karısını sevmediğini Adnan'a söyle- di: “Belkis kemiklimiş!” Adnan ke- miklerine çıldırdığı kedma sarardı, Fakat onun yanında Belkis'i, kocası kendi elile nasil soyardı? Adnan kendinin miralaya bu kadar mah- rem olmasına inanmadı. Şaşırmıştı. (Arkası var) tecrübeli güreşçiler arasında greko romen müsabakaları yapılmıştır. 56 Kilo: Güneşten Küçük Hüseyin Galatasa raydan Kenana sayı hesabile, Güneş- ten Mustafa, Güneşten Aliye hülemed galip “gelmişler ve finalde Küçük Hüseyin Mustafayı da tuşla on iki da kikada mağlüp ederek birinciliği al- mış, Kenan da ikinci olmuştur. 66 Kilo: Güneşten Yusuf Arslan yine Gü - neşten Mustafayı dokuz dakikada tuş la, Güneşten Yaşar Güneşten Vefiğe sayı hesabile galip gelmişler ve final de Yusuf Arslan Yaşara da tuşla ga- | Vip gelerek birinciği almış, Yaşar ikin- | ci olmuş, Mustafayı yenen Refik ü -! güncü gelmiştir. 72 Kilo: Salm Güneşten Mehmet Aliyi 8 dakikada tuşla yenerek birin- ci, Mehmet Ali ikinci olmuşlardır. 79Kilo: o“ Ali ikinci olmuştur. Çoban rahatsız olduğu için güreşe N Mİİ FAYDALI BİLGİLER İŞ Bugünkü Program Istanbul Hafif masiki, : Haberler, 19415: musikisi (plâk). 20: Viyolonsel s0- dyo, sanatkârları tarafından, 20,39: yo orkestralar, 2130: Son haberler. Saat 22 den sonra Anadolu ajansımız gâ- zetelere mahsus havadis servisi verilecek. tir. ; 13,0$-15,0: Plâk ve haberler. 18,15: Or” kestra, 40,85: Mozart “Don Jouan,, ope Tasi Budapeşte 18,30: Koro konseri. 1944 kestras. 20.50: “Kovadis,,. musikisi, Varşova 18,20; Oda #eusikisi, 10: Koro. 1980: Mühtelik. Zi: Radyo piyesi. 2130: Pik 22: Şopen masikisi, 23,05: Küçük orkes- tra, 24,05: Plâk. Moskova 0: R. Salon or- 2,48: Çingene 1830; Karık konser, 1915: Şarkı ve enstürmantal triyo. 20; Konser nakli, 20,50 Spor. 21: Konserin devamı 22: Yabancı öillerle peşriyat 20: Radyo orkes > Haberler. 2115: İlkbahar rütmünde 2030: Paskalye neşriyatı. 2050: Radyo R. Stolr'un “Dans yözün opereti, 18.20: Piyano » şarkı. 1853 nerdinden teportaj. 1980: Sspefantoca dere. 20: Haberler. 20,10: Doktor sporey- lara hitap ediy: 20.30: Valslar. 22.10: Ma car saati, 23: Haberler, 2320: Viyana mu- sikisi. Seçme program Bükreş, 20,55: Mozart'm “Don Jouan. operası. Varşova, 22: Şopen konseri, Moskova, 19,15: Şarkı ve enstürman'al riya, Berlin, 21,45: İlkbahar tempolu dans ha lans, « Robert Stols'un “Dans yü- opereti. Viyarın valsleri, 23,20: Vi. yana şikişi , OKısa Dalgalar Çalışma saatleri: Baat 1045 — 1429 | Tam desi 4m Saat 1500 — |434 31,88 m Saat 19 — 2335; 25, 6 m ve 9 6m 20 12553 m ve 31, S5 m 5 8:16 B6m ve 1, B2m 5 Gbareriler postalardan ikisi. 19,82 m 25. 20 m ve 31, 55. Sat 1415 — 2830 : Gösterilen 2 veya “ Pon: 19, Ge m, 23. 88 m 31, S6 ve 99 Sinemalar, Tiyatrolar ——— * ŞEHİR TİYATROSU : Sat 20 de (Tosun). “ HALK OPERETİ ; (Florya), 7 'TAN : (Son Vals) ve (Aşk ve Kan) * ŞIK : (Per Günt). * TÜRK ; (ilâhlar Eğleniyor). Saat ? MELEK ; (David Koperlild), * SÜMER : (Sandet Gecesi). Hücum). * İPEK: (Unutma Beni) ve (Gizli Ya- va), (Stüdyo Çılgınlıkları), berger). da) ve (Avlanan Gönül) * FERAH: daller Alayı). * KADIKÖY HALE; * USKUDAR HALE : (Yaralı Kuş). Refik, Ali Sezin, 8 Nisan 1636 çarşam ba sant 21 de Saray Sinemasında, Davetler, Toplantılar im emini ÇOCUK ESİRGEME KURUMUNUN Kutlama tsigrafnameleri. Çocuk Esirgeme Kurumundan © 23 Ninan ulusal bayramı yaklaşıyor. Bi bayramda da tebriklerinizi büyüklerini dostlarınız Çocuk Esirgem, mun bakımına ayrılmaştır. göstermiş olursunuz. KONFERANS memiş Büyük Mustafa da Urfalı Sa- 2045 te * SARAY: (ihrilâl Çiçeği) ve (Samson). * ALEMDAR : (Golem) ve (Vühgilere * ELHAMRA : (Oğlumun Metresi) ve * ASRİ : (Maskeli Kad) ve (Esrares- giz hane), * SARK < (İlik gece) ve (Hayata İsa). * ALKAZAR : (Ölüm Kasırgası) ve , (Pimtenin Cehemnemi). AZAK ; (Baş ve (Patr a m m dm * HİLAL : (Korsanlar Definesi) (Foli- * MİLLİ: ÇTarzan Yamyamlar Arasmi (Brodvay Melodi) ve (Fe! (kadınlar Gölü) * KADIKÖY SÜREYYA : (Barkaral), | “Beyoğlu itaiyesi KONSERVATUAR: 8 inci Konser, Örer ve il e o Kurumunun Üzerinde okumaları» “Lüks” telgraf küğrdmı katlanmakin bem | nihalabınıza karşı fazla hürmet ve hem de Akşamı karanlığı basınca mahalle nin çocukları yavaş yavaş oyunlarını bırakıp evlerinin yolunu tuttular, Meydanda yalnız küçük Ahmet kal müşti.. Kocaman bir taşın üzerine 0- turmuş, kumral kıvırcık saçları yüzü- ne dökülerek, çenesini eline dayamış düşünüyordu. Bütün arkadaşların! evlerinde s1 - cak bir çorba, fırından yeni çıkmış yumuşak buğday ekmeği bekliyordu. Halbuki ablası Fatmanın ona iki di- İlim kuru siyah ekmeği üç dört zeytin le verirken daima yüzü muztarip bir ifade alırdı. Ahmet yavaşça yerinden kâlkarak yürümeye başladı. Yolda gi derken arkadaşı Selimin ne mes'ut bir cocuk olduğunu düşünüyordu. Selim: lerde sıcacık mısır çorbası, çırçır ha- | muhakkak firm yanar, taze has ek- mek yapılırdı. Selim demin meydan: da bir aralık bugünlerde evde ekmek yanımda yıkık bir harabe gibi kalan kendi kulübelerine baktı.. Kederli ke- derli içini çekti. Ahmedin Selim gibi ne babası, ne de ninesi vardı, Ablası Fatmü sabahtan akşama kadar evde yün dokuduğu halde bütün kazancı birkaç dilim siyah kuru ekmekle, zey tin temin etmeye ancak yetiyordu. » İAh hele © kurumuş, sıçan artığı gibi parça parça ekmek yok mu? Kaç ke- re Ahmedin boğazma takılmış, &cr- dan gözlerini yakan yaşları, göster- memek için hemen yüzünü sblasm - dan saklamıştı. Elleri yırtık pantalohunun cebinde bir müddet kapısının önünde durdu. » İ Kafeslerin ölgün, belirsiz ışıklar si - zıyor, sokağın çarpık taşlarını aydım- latıyordu. Het taraf derin bir sessiz- lik içinde idi. Ahmet gözlerini Selim- lerin avlu kapıamdan ayıramıyordu. Bu tahta kapı hafif aralıktı, Ahmet şimdi yeni fırından çıkmış, yumuşak kar gibi his ekmeklerin içerde tahta- lara dizilerek, soğumaya bırakıldığı İni iyi biliyordu. Yenemediği siddetli bir arzu İçini kapladı. Hic olmazsa ek mekleri yakından görmek, taze koku armı derin derin icine çekmek İcin vas adımlarla Selimlerin Kapısma süsü Prof. Dr. Hirseh tarafından #174/1938 çarşamba günü Tıp Pakültesi Birinci seni ders salonunda projeksiyon. ile verilecek tr, Mevamu: Şeb'rlerde sa işleri'dir. Kom feransa saat 17 de başlanacaktır. GÜLHANE MÜSAMERELERİ Gülhane seririyatı 10 ncu müsameresi Profesör Dr. si Gözcünün başkanlı altında toplanmıştır. e Müsametede: Pr emal Öke W İtesör Dr. M tik yapılmış b dah liye bayasittarı la vaj gülmenerle iyi edilmiş bir re hurra. <a vak'ası, Cildiye asistanı Dr. Süphi'tara fından spvotrikost dir tüberküloz zamkı vak'ası, Hariciye asistanı Dr. Cevdet tarü- İan İaminektom. yapmış br kırık yak'ası, Hariciye mt Ür, Cemal tmra- fmdan bir osteoi vak'ası, Cildiye &- sirtan: Dr. Töcettin tarafıdan bir pol teli vak'ası. Asabiye başasistanı Dr. Lütfü ta- rafından toksikomanide | lesitin tedavisine sit vakalar görterilmştir. Mürakaşalara: Profesör Dr. Abdilkadır Noyan, Nazım Sakır Sani Yaver, Şükrü E- min, Burhan Remzi Urus ve Dr. Nejad Mustafa, Hamdi iştirak etmişlerdir. | suyumuz, BİSİKLET YARIŞLARI İstanbul Mentakası Bisiklet yetinden : Bu sene beyetimiz tarafından tertip edi- len bisiklet yarışlarının dördüncüsü olarak 4 Nisan 936 tarihinde o Mecidiye köyü » Büyükdere arasmda yapılan yarışın, İstan» bul Belediyesi Seyrüsefer Müdürlüğü ta- rafından bisikletçilerin oOyarış esnasında Masluk yolu üzerinde jandarmalar tarafm- dan çevirtilerek bisikletleri üzerinden zor- la indirilmek suretile yarışa mani olunma s ve sporcu gençlere karşı OSeyrüseler Müdürlüğü tarafından gösterilen bu hare- ket Üzerine muhtelif (tarihlerde yapılması evvelce ilân edilmiş olan yarışların icra- sından simdilik vargeçilmiştir. itfaiye Telefonları . İstanbul İtfaiyesi 24222 Kadıköy itiniyesi 60020 İ Yeşliköy, Bakırköy, Büyükdere, Üsküdar itiziyeni 0625 44540 | Büyükada, Heybeli, Burgaz, Kmalı mın- yangın demek kâlidir. . Hastane Telefonları Çerrahpaşa hastanesi 21693 Gureba hastanesi Yenibahçe © 28017 Haseki kadınlar hastanesi 24553 Zeynep Kâmil hastanesi Üsküdar 60179 Kuduz hastanesi Çapa 22142 Beyoğlu Zükür hastanesi 43341 Gülhane hastanesi Gülhane 20510 Haydarpaşa Nümüne hastanesi (60107 Ewal hastanesi Şişli 42426 Bakırköy Akıl hastanesi 1680 ir, | Çabuk Sıhhi Yardım Teşkilâtı Bu bumaraden imdat otomo- bili istenir | Müracaat Yerleri 44585 HAS EKMEK muru eksik olmazdı. Ve her hafta! yapılacağını arkadaşlarına söylemiş | ti, , cz Peride CELAL —— yaklaştı. Bir kedi sessizliğiyle içeri girdi. Biraz sonra gözleri sevinçle parla- yarak koltuğunda kocaman bir has ekmek dışarı çıkıyordu. Evde ablası, hayretle, elindekini nereden bulduğu Bu sorunca büyük bir hırsla kucakla- dığı ekmeği, biraz dalın göğsünde si- karak kısık bir sesle: “Selimin anası verdi.” dedi ve ablasının getireceği zeytin çanağını beklemeden ucundan kocaman bir parça koparıp daha 60- ğumamış sıcak hamurun ağzını haşla masma aldırmadan çabuk çabuk ye- meye başladı. Ablası onun aylardan beri hasret kaldığı yumuşak lokmala rı kücük avurtlarını şişinerek, gözle- ri iştiha ile açılmış sür'atle yiyişine bir müddet havretle baktı ve ağlama mak için kendini zor tuttu, O gece koyun koyuna yattıkları tek Katlı şilte ikisine de her zamankin - den fazla sert geldi. Ahmet durme- dan bir yandan bir yana dönüyor, Fatma yarım aralık gözlerle uyur görünerek kardeşini merakla tetkik ediyordu. Gece yarısına doğru çocuk birdenbire yatağım içinde doğrularık elini midesine basıp ağlamağa basla- dı. Ablası telâşla kalktı. Ahmet: “Kar nım, karnım. dive. inlemeye başla- mıştı. Fatma onu kucağına çekerek teskine çalıştı. Sonra ocağa biraz çalı cöpü atarak yaktı. Tuğla mıtıp karnı na koydu. Yarım saat sonra Ahmedin ağrıları biraz hafiflemişti, Ablası ye- niden yatağı girince, küçüğün krvır- cik kumral saçlarını okşayarak: “Iş- te nezözlülüğünün cezası, dedi, Ek- meği sicak sıcak yer misin? Hamur midene oturdu.” Küclik oğlan birden- bire yeniden ağlamaya. baslamıntı. Fatmanın göğsüne İvice sokularak: — Ondan değil abla dedi. Bana o ekmeği Selimin anası vermedi idi, çaldırr ben onu! Haram mala el sür- mem Tanrmnm gücüne gitti... Başını kaldırmış, ablasınm yüzüne korku ile bakıyor. fena bir cevan. tek dir beklivordu. Fakat kiz kollarını w- zatm onun başmı göğeiine çekmekten Meka hirsev vanamadı ve vavasnaz “Bu son surun olsun Ahmet” dedi. O gece'iki kardeş kucak kucufa sabaha kadar uyuyamadılar ve Ah- İ wet #övheler ederek Tanrismden âf dilerken ahlast uzun uzun ağladı, (RMA NIZ Ç MALAMI 2345673901 Ml 2 pi 3 4 5 6 3 8 9 1 İ İ SOLDAN SAĞA VE YUKARDAP AŞAĞI: 1 — Şans (4). Tarla (8). 2 — Meyan (3). İsimleri sıfat ya- pan edatlardan biri (2). 3 — Lâf (5). Bir hece (2). 4 — Eski Türk ilinde bir dağ is- mi (5). 5 — Mazeret (4). Hitit (3). 6 — Çıngırak (3). 7 - Balık tutulur (4). Duman 1e- kesi (2). Ced (3). 8 — Askeri (4). Şeref (2). 9 — Bir hece (2). Sonuna bir (n) gelirse kızıllaşır (2). 10 — Akıl (2). Beygir (2). Düm yanın en gerefli milleti (4). 11 — Güzel (3). Valide (3). İ DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ 1 — Hâuptman (8). 2 — Arka (4)( Anibal (6). 3 —Utanmak (7). Nil (3). 4—üUn (2). Nine (4). takaları için telefon saritralndaki o memura 5 — Mamure (6). 6 — Anane (5), Araba (5). 7 — Nik (3). 8 — Nerm (4). Gri (3). 9 — Sani (4). Gagn (4). 10 — Lindberg (8). 1 —ie DOKTOR Kemal N. Emre CİLT VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI Adres: Beyoğlu İstiklâl caddesi Rumeli Han No, 16 Hergün öğleden sonra hastala it edilir ; Bizimkine ancak De ye eder. Va kepi edilir & EA e | evvelki gece Fatihte Güneş klübü. |libin güreçi terketmesi üzerine birin-| Mkind ve ltmeiymt Kamtitümündem e. | Akıp TE kiz eli) en a e RA “i İ. Esstitimüzce tertip edilmiş olan Komün | O Şark Demiryolları Sirkeci 23079 Telefon: 40153 sövülür, diyordu. dülhamide damları dn sövüyordu; | nün Istanbul B bölgesi salonlarında | ci sayılmıştır. Urfalı Salih ikincidir. | Bilgileri serbest konleranlarının on ücün