Bügün Cümhuriyetin on ikin- ci yıldönümünü kutluluyoruz. Genç Türkiye Cümuriyetinin on ikinci yıldönümü, herhangi bir başka memleektte kutlulanan ulusal bayramlardan çok daha geniş bir anlamı ve hüviyeti ta- | rafında toplayabilmiştir. Ata -| şımaktadır. 12 yıl bir millet ve devlet hayatında uzun değil, hattâ kısa denecek bir zaman- dır. Fakat, Atatürk devrimi, a- sırların klâsik süratini endar vakite sığdıran hamlelerin bü- tünlüğü ve hızlanışıdır. 12 yıl, Atatürkün gücü ve Türk ulusunun bu güce bağla - nış ve inanışı'ile ortaya yepye- ni ve medeni bir millet çıkart- mağa yeter gelmiştir. Osmanlı imparatorluğundan 'dün aldığımız vatan parçasi bir harabe ve onun ankazı halinde idi. Yurdun bütün tabii varlık- larr, asırlarm ihmali ve lâkaydi- si içinde âdeta yokolmuştu. “Türk milletinin benliğindeki ö mez enerji kaynağı o kadar kör- letilmişti ki, birçok yabancılar, küllenmiş bir ateş gibi, için için yanan bu hızı inkâra kadar var- mışlardı. On iki yıl evvelki yurt, bin bir felâket geçirmiş, bin bir acı görmüş sakinlerine, sadece, son bir melce olmaktan başka bir- şey değildi. Bu toprakları, bu millete çok görenler, Türk ulu- sunu bütün bütün yersiz, yurt- suz bırakmak için, ellerinden ge leni yaptılar. Atatürk çocukları, Büyük Türk Atasının yirmin- ci asra istiklâle örnek bir vatan armağan edeceğine inanarak, o- nun peşinden ayrılmadılar. Türk Birliği | Vatan birliği, toprak, sınır birliği yaratıldı. 12 yılm en bü- yük bir karakteri de, bütün ve ayrılmaz bir toprak üzerinde bir manevi birlik yaratmasıdır. Yeni Türk camiasının ilk kud- reti bu yaratıcılığındadır. Mil let, muayyen bir hudut içerisin- de dağınık bir şekilde yaşayan insan kütleleri demek değildir. Medeni bir millet, daha bazı va- sıflara maliktir ki, bu izleri ye- ni Türk ulusu üzerinde etüt et- melidir. Manevi birliğini temin edemiyen millet, ne kadar kala- balık ve üzerinde yaşadığı mem- leketin sınırları nekadar geniş olursa olsun, hiçbir zaman me- On iki Yılda On iki Asır On Iki Yıl, Atatürkün Gücü Ve Türk Ulusunun Bu Güce Bağlanış Ve Inanışı Ile Ortaya Medeni Bir Millet Çıkarmağa Yeter Gelmiştir. On iki Yılın Bütünlüğüne Ve Yaratığılığına Kısa Bir Bakış bir insan kalabalığının uzun zâ- man yaşiyabileceği de kestirile- mez. Modern Türk milleti, bü- İ tün fertlerini ayni gaye, ayni he def, ayni ülkü, ayni heyecan et- türkün en büyük kudreti, böyle R bir millet yaratabilmiş olmasın- dadır. Cümhuriyetçi nesil Bugün, genç Cümhuriyet Tür- kiyesinin, sağlam ve sarsılmaz temellere dayandığını göğsü - müz kabararak söyliyebiliyoruz. Çünkü, herşeyi vukuundan ev - vel ve çok ileriyi göreh Atatürk, Cümhuriyeti zinde ve kuvvetli Kamilist gençliğe emanet et - miştir. Bugün, yurtta Cümhuri- deni vasfını taşıyamaz. Böyle yetçi, ülkücü, Osmanlı neslinin TAN 29-10.935 Yarattık! | bütün manevi illetlerinden uzak bir gençlik yetişmiştir. Sımırlarımız içinde yeni reji - min ruhlara işlediği, düşüncele- re hâkim olduğu, nasıl güneş kadar açık bir hakikatse aydın- lığa, iyiye, doğruya ve güzelli- ğe koşan bir gençliğin bugünkü mevcudiyeti de bu toprakların uzun asırlar göremediği bir mu- cizedir. Kara günlerde, yurdun kurtulması için nasıl bir Atatürk mucizesi lâzımgeldiyse, Türk camiası için böyle zinde bir gençlik yaratmak ta bir Atatürk mucizesine bağlı idi, Memleketin düşünüş muvaze- nesini inceliyecek olursak Cüm- huriyetin başlıbaşma çalışan ne derin bir Türk dimağı yarat- tığmı görürüz, Kafamizın bu ge lişmesi, sgysal hayatımızda her gün kendisini daha bariz bir şe- kilde göstermektedir. Hasta ol- mayan salim bir düşünce birli - ği ancak iki şeyle temin edilebi- lirdi: İnanış ve kültür. 12 yıldır, en ziyade önem verilen çalışma larımız zaten bu iki nokta üze- rinde toplanmıyor mu?. Büyük Şefin kurduğu Cümhuriyet Halk Partisi, en kuytu vatan köşeleri ne kadar inanış ve bağlanış sem bolünü alevlendiren bir meş'ale olmadı mı?. Yeni ve medeni bir Türkiye meydana çıkarmak -için, çizilen program, bizde herşeyden önce ! Kamâlist rejime inanmamızı tavsiye ediyordu. Bir insan, ca- nını kurtaran kimseye nekadar bağlanırsa, Atatürk çocukları da Kamâlizme ayni seğeple ve onun kadar bağlandılar. Cümhuriyetin başlangıcında, üzerinde yürünecek yolu çizen geniş kalkınma prpgramı her- gün adım adım takip edilerek tatbik olundu. Cümhuriyet ida- resi bu vatan davasında ülkümü- ze bizi kavuşturacak her vasıta- yı canla başla sarıldı. Bizi yo- lumuzdan alıkoymak isteyenler de Türkün muannit gücü altın- da ezildi. İstediğimiz, yaptığı - mız oldu. Yeni Türk kültürünü meyda- ha getirmek için herşeyden ev- vel Osmanlı harflerini atan kültürdevrimi, hareketile ulusa yeni bir bilgi ufku açmış oluyordu. Harf inkılâbı memle- ğini doğurdu. Bu seferberlikte, her vatandaş üzerine aldığı v» İnanış ve kültür kette okuma, yazma seferberli- | | Börü bir milleti tekdi- mağ, tek kalp bilen rejim, Kamâlist rejimidir. zifeyi seve seve yaptı. İmpara - torluk zamanında, okur yazar olmak, bir kıymet değil, nadir bir imtiyazdı. Yeni rejim okur yazarlığı, genel ulus ve yurt menfaati için bir fayda, bir kıy- met haline getirmiştir. Her türlü imtiyazı, sınıfı kaldıran Cüm- huriyet Türkiyesi, yurddaşları biribirine kaynaştırmak için en müessir vasıtanın söz ve yazt ol duğunu takdir etmiş bulunuyor du. Yeni Türk harflerini öğre - nen medeni Türk ulusu, konuş- tuğu dilin, derin kültür kaynak- larma girebilecek bir dil olabil- mi itin elinle Cey kaval devriminin en son eseri ve kül- tür alanında bu yoldaki hızın he nüz başlangıcıdır. Osmanlı sal- tanatı bütün asırlık ömründe, yalnız'cep kılavuzu kadar bir kitap ortaya koyamamıştır. 12 yıl,.12 asırdan daha kışadır. 12 yılda başarılan işler meniyet öl- İ güsünde çok daha geniştir. Osmanlı idarecileri telâkkisi, mektebi bir müze, bir lüks eşya nümunesi yapmaktan ileri geçe memiştir. Ve talebe o vakit fe- lâketli bir fedakârlık olmuştur. Bugün mektep Atatürk çocuk - larmın koşuştuğu birinci kapı - dır. Yabancılar da öyle söylü - yor: Türkiyede her yerde mek- tep, mektep... Osmanlı idaresi, eski nesle büyük harpte nasıl ek mek kapıştırdı ise, Cümhuriyet te çocuklarına öyle mektep ve kitap kapıştırıyor. Türk ulusu, 12 yılın dimağla- ra verdiği iştah kadar, hiçbir vakit kültüre acıkmamış, susa- mamıştı, Büyük kalkınma Mütemadiyen iş yapmak, iş başarmak. Türkiyede Cümhuri- yetin ikinci bir tarifi de budur. Kültür alanında, ekonomi, s0s- yal, bayındırlık, politika, hülâ- sa her sahada mütemadiyen müs bet işler başarmak... Kulakları- mız her gün, yeni yapılan işle - rin müjdeleri ile uğulduyor: Bu gün şimendifer Diyarrbekirde - dir, Bir gün Kayseri kombinası açılmıştır. Bir gün Ankarada ye ni bir Üniversitenin temeli ku- rulmüş, fakülteler çalışmağa baş lamıştır. Memleket yeni ve me- deni bir iş kanununa sahip olu- yor. Türk enerjisi, Türk yurdu, Türk ulusu için icap ettiği yer- de ve zaman sarfediliyor. Sis - temli, bilgiye dayanan geniş kal kınma programımız, amacına ulaşmcaya kadar, yurt içinde bir karınca yuvasının çalışması görülecektir. Yurdu yeniden Yapıyoruz. Şe hir, kasaba, köy yeniden kurulu yor. Plânları yapılıyor, hemen tatbik ediliyor, Medeni memle- ketlerin ihtiyaçları bir veya bir kaç değildir. Sayısı nekadar çok olursa olsun hepsini başarı- yöruz. Çalıştıkça, şevkimiz, he- vesimiz artıyor. Endüstri Ziraat memleketi Türkiye, hiçbir vakit endüstri davasını ihmal edemezdi. Buğdayımızı, diğer mahsullerimizi ıslaha, ço- ğaltmağa devam ederken, şeker sanayii, pamuklu sanayii kurulu yor. Cam, kâğıt, kimyevi mad- deleri için fabrikalar çalışacak. Yurt için, vatandaş için hiçbir faydalı, lüzumlu şey yoktur ki, TÜLK “de vr GÜLÜM Kay mış, yapılmamış olsun, Çoğalıyoruz Ülkümüze bir an evvel kavuş- mak için çoğalmağa, çarçabuk artmağa mecburuz, Yeni sayın bize, 16 milyonu aştığımızı müj deliyor. Cümhuriyet bayramının bir on iki yıl sonraki kutlulan - masinda 25 milyon olduğumu - zu haykırmak için çok ümidimiz vardır. Gittikçe çoğalan vatan - daşların refahı, işleri üzerinde lüzumu kadar titiz bulunan cüm- huriyet idaresi, bu bakımdan icap eden bütün tedbirleri al - maktadır. Son göçmen hareket- leri, gelişleri, yerleştirilmeleri Trakyamızın geniş bir program la bayındırlığa kavuşturulması başlıbaşına bir önemi haizdir. İçte ve dışta sulh Yurdun bin bir davasına dört elle sarılmış olan devlet, içeri - de ve dışarıda sulh parulasını asla değiştirmemekte, aksine o- larak, her gün bu kesin fikri kuv vetlendirmektedir. Yurt içinde tam huzur ve sükünet, başarı - lan işlerin yolunda gitmesine yardım edecektir. Devletin Der sim ve civarı hakkında tatbik arifesinde bulunduğu idare sis - temi, bu noktadan mühimdir. Türk yurdunun her köşesi, Ka- mâlist rejim için ayni kıymet ve önemdedir. Türk milletinin gözbebeği o- lan büyük ve kuvvetli kara, ha- va, deniz ordularımız herün en yeni silâhlar ve bilgilerle teçhiz edilerek kuvvetleniyor. Ordu - müzun Cümhuriyetin en başta ö- nem verdiği eser olmasının sebe bi, cihanda ve yurdda sulh mu- vazenesinin idamesi için tuttu- ğumüuz yol ve prensiptir, İftihar Dünyanın hiçbir devrinde | İ hiçbir millet Türkün yük: | i sek irade kabiliyetini gös- | terememiştir. Tarih bu vâr a bu yücelikte bir tek İl ulus tanıyor: Türk, Yurdu yeniden yapıyoruz | yok, yıl yok, hafta, gün, dakika var, edebileceğimiz bir zindegi ve kudrette olan Türk ordusu, ifa- de etmek isteriz ki yalnız hür ve müstakil topraklarımızın müda faası için hazırlanmıştır. Türk ordusu, herhangi bir mütecaviz düşman pençesini kırabilecek, geriye bükebilecek kuvevttedir. Hiçbir zaman Cümhuriyet ordu sunun ayni kuğrette bir eşi Türk ulusuna kardeşlik etmemiştir. Bugünün ruhu Bugün 12 inci yıldönümünü kutluladığımız büyük bayramır mızın bütün mahiyet ve anlamı, 12 yıl evvelki kara günleri dü- şüluug unuz varır, Urla ys barüz eder. Kutluladığımız sa * dece bir rejim değişikliği yıldö- nümü günü değildir. Medeni bir millet, medeni bir Türkiyenin doğuş gününü kutluluyoruz. Bu bakımdandır ki, hiçbir başka ulus bayramları 29 Birinciteşrin kadar heyecan veremez, anla « tacak, haykıracak şey bulamaz, Sadece bu 12 yılda başardığımız işleri anlatmak, muhakkak ki 12 yıldan daha uzun sürer. Bunun içindir ki, 29 Birinciteşrin, dai- ma bitmiyecek bir tarihin başları gıcıdır. ve biz bu on ikinci yılda da on iki yüzyılı yarattık. de « mek yerinde olur,