29 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 16

29 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 5 mın Yağ ükleri ları Ya | Şimdiden Hazırlanıyorlar Kiminiz on yaşında, kiminiz en çok on iki! | Ayağı yukarı hepiniz Cümhuriyet yıllarında doğdunuz. Demek ki Cümhuriyetin özbeöz ço- cuklarısınız. Yaşlarınızın küçüklüğüne bak - mayorum da, başlarınızdaki büyük zehâ kitılcımlarının nasıl çaktık- larını görür gibi oluyorum. Bu a « teşle ve bu ışıkla, yaşlarınız ne, dar küçük olsa da, buğün on ikinci yilna o yetirdiğimiz o Cümhuriyet idaresinin ne demek olduğuna el - bet öğrenmişsinizdir. Bundan on altı sene evvel (size kısaca anlatırsam, şimdi yaşadığı- muz günlerin büyük önemini daha iyi kavrarsınız: On ait: yıl evvel bu güzel yurt, başta Yunanlılar olmak üzere bü- tün düşmanlarımızın çizmesi altı - na girmiş, bir istırap cehennemine dönmüştü. O zaman, tarihin bugü- ne kadar bir eşini daha yazmadığı büyük bir Türk ortaya çıktı. Mil letinin başına geçti. . Arka arkaya muharebelerd. yorgun ve bitkin çıkan Türk mille. ti, ondan aldığı yeni kuvvetle ve yeni hızla kurtuluş ve uyanış savaş- larını aklı ererek, ne yaptığını bi « lerek başardı. Bin bir umutla bu yurda saldıran her milletten yığın yığın düşmanın karada son sistem harp öletlerin - den, istihkâmlarından, havada u- çaklarından, bombalarından, de nizde irili ufaklı çelik O gemilerin- den yılmadı. Elindeki kaval tüfekle bunların üstüne yürüdü. O haval tüfeğin bukadar mille - | tin başmı yere getirmesi bir muci- ze değildir. Türk milleti mucizeye inanmaz, Realitelere inanır. Göğ » sünde inanç, başında başbuğ, sil hını kaptı, emir aldığı gibi yürüdi ve dayanılmaz hamlenin karşısında her milletten yığın yığın di karada son sistem harp öletleri, is. tihkâmları, havada uçakları, bom- baları, denizde irili ufaklı çelik ge- mileri sas pus oldular ve bu ora dıyanamıyacaklarını anlayınca da herbiri geldikleri yere savuştular, Fakat bunu böyle anlatırken, işin okadar da dile geldiği gibi ko- lay geçtiğini zannetmeyiniz. Çok çetin günler oldu, çok kanlı muha- İ gunlaştırmağa uğraşırken, Ee e m .Cumuriyetin Özbeöz Çocuk- rın İçin baları cephelerde şehit düştüle! Fakat Türkün kuvveti de dünyayı yendi. Düşmanı öz yurttan kovduktan sonra, siz daha beşiklerinizde u - yerken, ağabeyleriniz ve babaları- nız la ra kadar çetiz fakat topsuz, tüfehsiz yeni bir sa b riştiler. Osmanlı devletinin kii bıraktığı memleketi, her bakımdan mamureye çevirmek ve Türk mille- tini en medeni milletten daha üs - tün bir mil mak için gi siz daha on iki yaşına O girmeden, çok zaferler ve galibiyetler elde et- tiler, Biraz daha büyürseniz, bukadar az zamanda başarılan bukadar bü- yük işlerin önemini daha iyi anlı yacaksınız. Memlekette yükseltilmek ve yo- luna getirilmek için el uzatılmamış hiçbir saha kalmamıştır. e Herkes işini üzerine almış, çalışıyor ve bu memleketi size daha mamur bir halde teslim etmeğe hazırlan. yer, . Bukadar dökülen kanı, bukadar sarfedilen emeği gözönüne getirir- seniz, büyüdüğünüz zaman sizlere de öz yurdunuzda ne işler düşece- ğini tasarlıyabilirsiniz. Onun için - dir ki, kendinizde memlekete fay- dalı olacak şekilde, hangi sahada istidat görüyorsanız, şimdiden ken- dinizi o istidada göre hazırlayınız. Siz babalarınızın çocuklarısınız, a- ğabeylerinizin kardeşleririniz. On- ların yaptıklarından elbette ki da» ha çoğunu, daha ilerisini ve da- ha güzelini yapacaksınız. Memleketi düşman istilâsından kurtardığımız saman ATATURK Şimdi de memleketi her yönden mamureye çevirmeğe çalışırken, dilimizi, tarihimizi ken- di benliğimize ve varlığımıza uy - ATA- TÜRK yine başımızda bulunuyor. Ne mutlu sizlere ki, o büyük &- dam size bugünleri hazırladı, fa- kat ili de sizlerden bu memi i her memleketten üstün şevk, hamle, heves, gayret rebeler verdik. Çok yavruların ba- edecel ve bilgi bekliyor. Murabba bir kâğrt alınız. Ma vi, turuncu, yahut pembe olursa daha iyi olur, Dılıları 30 santi - metre olsun. Bu kizıdı şekilde gördüğünüz haç biçiminde kesi- niz. Yapıştırılacak kenar yerler nokta ile işaret edilmiştir, Orta- ya da bir delik açınız; Sonra bu kâğıdı kenarlarmı yapıştırarak, yine şekilde sağda gördüğünüz hale getiriniz. Abajur tamam ol- muştur, Çin mürekkebi ile abajürun dört tarafıma resimler de yapar- sanız, hem daha eğlenceli, hem daha güzel olur. Olmamış Muharebeler Gülgülistan Memleketi Nasıl Oldu Da, Bir Barı ihtüyar ve mütekait bir coğrafya hocası vardır: Cafer hoca! Bir gün bütün aile efradı, üstadın €vine gitmiştik. Hoca mangalın ke- narma bağdaş kurmuş, ateşe kahve sini sürüyordu. Biz küçiğiler hepimiz hocanın kar- şısında mangalın etrafında dizildik. Elbet bize güzel bir masal anlatır diye.. Hoca iri fincanmı doldurdu. — Çocuklar, dedi, size bir muha- rebe hikâyesi anlatacağım ama, dik- katle dinleyin. Böyle muharebe das, ha yer yüzünde, ne olmuştur, ne geçmiştir. Siz, Gülgülistan diye bir memleket adı duydunuz mu? Duyma dınız ejbette.. Ben size haber vere- yim ki, böyle bir memleket vardır. Bu memleket nerefle diyeceksiniz, Mongolistan ile Pirene, İsveçle Kar- patlar arasında bir memlekettir. O devirde Gülgülistan ayrr iki memleketi, Birinin adı Bolbolistan, ötekinin adı da Bülbülistan.. Bolbolistan bir cumhuriyetti. Mer- kezinin adına WVardavar derlerdi. Bülbülistan gelmiş geçmişler hane- ikinci Pervaz i danından kb ş Di yarı Oldu? EN < el vE i «, / & VARDAVAĞÇ g a ,) S7 z ' ği / me e 0 | İşte harekât sahnesini gösterir harita. daresinde bir krallıktı. Payitahtınm adına da Ötmece derlerdi. Herkes bu meşhur isimleri bilir. Bu iki komşu memleket bir türlü geçinemezlerdi. Bülbülistancılar, komşu hükümet adamlarına ooburluklarından ötürü kızarlardı. Ötekiler de ikinci Per- vaz hanın avareliğine bir türlü da- yanamazlardı. Bu sebeple iki memleket arasında muharebeler eksik olmazdı. Baban Bülbülistancılar komşu memlekete girerek, nekadar ekilmiş patates varsa söküp götürürler, ba- zan da Bolbolistancılar beriye akm ederek, gül bahçelerini perişan eder» derdi. Fakat bu muharebeleri kat'i suret. b —.— e m ei ei . Vâk -Saksak “Vak öd # ne bir taraf karanabiliyordu, ne de öteki taraf. İlk fırsatta hemen tekrar savaşa girişiyorlardı, Gülgülisten tarihini okursanız, sa- yıtaları, hep muharebe vak'aları ile doludur. Meselâ şöyle satırla; “İkinci Pervaz bim e karşı bü bir ordu topladı. İki Dak Behar, Saksak ve Adorda kar- şılaştılar... Ve saire., Bütün bunlar iki memleket arasın- da olup biten meşhur muharebeler- dir,sayısı unutulmasın diye her biri- ne de birer numara konulmuştur. Yalnız nazarı dikkatinizi celbede- rim, Bu muharebeler dalma & on kilometro ilersinde veya ge de cereyan ederdi. Muharebe bitin. ce galip, mâğlâp belli olmadan her- Top Oyunu Çocuklar bir halka çevirirler. Oyunculardan birisi de küçük bir topla ortaya gelir. İki eli ar- kasında olduğu halde, sağ ayağı ile vürârak, topu halkadan dı - şarıya çıkarmaya uğraşır. Hal « yaklarile vurarak, topu dışarıya çıkartmamağa çalışırlar. Top kimin sağ bacağının ya - fer ortaya o gelir ve oyun devam eder. Bir hesap Bir kümeste tavuklarla tav - şanlar var. Kümesin kapısından baktım: 24 başla 62 ayak say - dım, Acaba kümeste nekadar ta- vuk, nekadar tavşan var? Yeni İnce ve sağlam bir kâğıt alı. niz. 25 santimetre uzunluğunda ve 6 santimetre genişliğinde emini ei ŞE işe RR, ke > 41795 w0> siniz, Yalnız her iki taraftan ya- pıştırmak için yarım santimetre kadar daha pay birâkınız. Bu müstatilin tam ortasma, şekilde gördüğünüz gibi, munta- zam olmak şartile yedi delik de leceksiniz. Birinci delik biraz da ha büyük ve beyzi olacak ve kâ- Zıdın bir ucunun üç buçuk santi- metre mesafesinde bulunacaktır. Bu deliğin boyu 14 milimetredir. kadaki oyuncular da yine sağ a- I nından dışarıya çıktı ise, bu se - İOYUN; EĞLENCE Bir Flavta Bu delikten üç buçuk santimetre ileride altışar milimetre kutrun- da ayrıca üç delik açacaksınız. Bu küçük üç delik arasındaki mesafe bir santimetre olâcaktır. Bu ilk üç delikten sonra, üç buçuk santimetrelik bir mesafe bırakacaksınız. Bundan sonra da tekrar evvelkiler gibi ayni ara - lıkla üç delik açacaksınız, (şekle bakınız) Bundan sonra müstatilin iki tarafını iki santimetre kutrunda bir tüp vücude getirecek suret - te yapıştırınız. Büyük deliğin bu Tunduğu tarafı bir mantarla iyi- ce tıkayınız. Flavtamız tamam - lanmıştır. (Alttaki şekil) şimdi parmaklar, diğer flâvtalarda ol- duğu gibi tutulacaktır. Yani sol elin parmakları ağız tarafındaki deliklerde, sağ elin parmakları kes kendi yerine dönerdi. Gülgülistan takvimine göre, 1 mik yon 695.284 senesinde, Bülbülistan ordusuna Kolbacak isminde bir ge- neral kumanda ediyordu. Bu general mühim bir muharebe plânı hazırladı. Düşmanı kat'i su- zette yola getirmek için “diyordu — Birim ordularımız OÖtmeceye girmedikçe bu işi halledemeyiz. Bir defa Ötmeceye girersek, orası mese- İâ tıpkı Parisi alınmış Fransaya, Londrası alınmış İngiltereye döner. Bir gün İkinci Pervaz hana harp ilân ettikten sonra, Vakvak, Saksak, ve Ador taraflarına düşmanı oyalar mak için, küçük kuvvetler bırakarak, ordusunun kısmı küllisi ile geniş bir çevirme hareketi yaparak, ce" nuptan Ötmece üzerine yürüdü. Bülbülistan hükümdarının veliab- tı üçüncü Pervaz Han muharebenin ilânı Üzerine babasının yanma gel di: — Baba, dedi, ben şu düşmanı yola getirmek için adamakıllı bir plân o hazırladım. Bunların merkezi olan Varavarı zaptetmedik- ge, bu herifler boyuna bize musallat olacaklardır. Memleketin kalbi canı yerinde olan bu şehri elimize geçi” rirsek, artık ondan sonra rahat ede- riz Babası sordu: — Peki, plânm nedir? — Vakvak, Saksak ve Ador taraf- larma düşmanı oyalamak için kü- çük kuvvetler bırakacağım. Asd or- du ile şimalden geniş bir çevirme ba- reketi yaparak Varvarın Üzerine yü» ceğim. / iş im plâdr beğendi. İşte bu suretledir ki, iki ordu ta- rihte ilk defa olarak karşılaşmadı- lar. 1695284 yılının 12 temmuzunda general Kolbacak, kısa bir mukave- metten sonra ordusu ile beraber Öt- meceye girdi. General Kolbacak der- hal Bülbülistanı Bolbolistana ilhak etti, Öte taraftan da a; üçüncü Pervaz han bütün ali Varda varm Üzerine yürümüş ve kma bir mukavemetten sonra şehre girmişti. O da Bolbolistanı babasının memle- atina ilhak etti. Mei m Diplomatlar iv 'ket, Bangi like hez edilmişti, bir türlü kestiremediler. En nihayet şunu kestirdiler: Bir plandı, iki memleketin adını da Gülgülistan koydular. Şim- di kavgasız, gürültüsüz, mes'ut ve bahtivar vaşıyorlar.,, 49-10-935 ef si ateli da aşağı deliklerde.. ; Bütün zorluk &ol elin parms$ larmdadır. Flâvtayı alt dudağ” zın altına koyunuz. Dişi bir â“ nahtara üflüyormuş gibi üfleYi * niz. Flâvta size iki oktav vere * cektir. Birincisi; Bütün delikler kapalı: Do saf elin serçe parmağını kaldırırs4 * nız: Re Sağ'elin yüzük pa nı kaldırırsanız: Mi Sağ elin 0 ta parmağını kaldırırsanız: * Sol elin serçe parmağını kald! rırsanız: Sol. Sol elin yüzük P* mağını kaldırırsanız: La Sol eli? orta parmağını kaldırırsanız! Bütün delikler kapalı: Do | İkinci oktav icin, yine ayni # retle hareket edilir, fakat bu 4” fa üfürüğü kuvvetli vermek lâ! zımdır. “e Yarım tonlar için de parmaf larla delikleri yarı yarıya kapi” malıdır. Yeni usul ebe oyunu Bu oyunda eski tertipte old” ğu gibi, ebenin gözleri bağlar, maz. Yalnız ebe yüzünü duv#, çevirir, hiç arkasına bakma” kadar, Ebenin birkaç metre gerisi” bir Jâmba ve yahut mum koni. Yalnız oyuncularm göle kendilerini belli etmemek İS”, saçlarını, başlarını karma 7 şık etmeleri, kıyafetlerine ba”, şekil vermeleri, şaşırtıcı bir kım palyaço hareketleri yapı” larına müsaade vardır. / Bu oyunda ebe olmak gü$”

Bu sayıdan diğer sayfalar: