8 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

8 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 4 MEMLEKETTE TAN Bir Genç Kız Katil Oldu Konya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Yeniceoba kamununun Ömralı köyünde bir cinayet işlenmiştir. Mustafa isminde bir gencin köy kızlarından birile nişanlanması, diğer delikanlılarla arasını açmıştır. Hüseyin isminde bir arkadaşı bu yüzden Mus- tafa ile kavgaya tutuşmuş, nişanlısmın dayak yediğini gören kız bir kama ile Hüseyini muhtelif yerlerinden ya: ri Hüseyin, kanlar içinde yere yuvarlanmış, bağırsakları dışarı fır- Jayarak ölmüştür. Katil kız yakalanarak tahkikata başlanmıştır. Gönenlilerin Kuruma Yardımı Balrkesir, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlçebayın başkanlı- ğr altmdaki heyet, köy köy dolaşarak Hava kurumuna üye yaz- ma işini çek iyi bir sonuçla bitirmiştir. Yazım, bu hafta Gönende de tamamlanacaktır, Şimdiye kadar hava tehlikesi için yirmi bin liradan fazla para toplanmıştır, Bağların Bozulması Başladı Merzifon, (Özel aytarımız bildiriyor) — Havalar soğumağa Yüz tuttuğu için ir eyi başlamıştır. İlçe halkı kış hazırlığı- na girişmiştir. Pastırma ve sucuk zamanı geldiği için sarmısak fiyatları 60 kuruştan 100 kuruşa fırlamıştır. seliş, bu yıl ilk defa görülmektedir. Tepeköyde Hayvan Sergisi İzmir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Tepeköy hayvan sergisi bugün açılmıştır. Sergiye 30 kısrak, 124 tay, 8 boğa, 4Z inek, 42 eşek, 36 katır iştirak etmiştir, Jüri heyeti yarın sergiyi dolaşarak ikramiye kazanan hayvanları tesbit edecektir. Pötürgenin Bugünkü Durumu Pötürge, (Özel aytatımız bildiriyor) — 37 yil önce kurulan Pötürgenin bir adı da İmrundur. İlçe Malatyaya bağlıdır. Hava Ve suyu çok güzel olan Pötürge Anadolunun bir İsviçresidir. Bu- rası Malatya mıntâkasının bir sayfiyesi halindedir, İlçenin Kefer- diz, Taraksu, Sinan, Gerger adir dört tam teşkilâtı kamunu, 154 köyü vardır. Keferdiz kamununda bu yıl ufak ve az nüfuslu köy- ler birleştirilip muhtarlıklar teşkil edilmiş ve yüz muhtarlıkta köy kanunu tatbikine başlanmıştır. İlçenin sağlık durumu çok iyidir. Salgın hastalıklar yoktur. Pötürge, genel şoseler ve tren güzergâhmda olmadığı için e- konomi ve tecim durumu biraz geridir. Esasen ilçe arazisinin pek arızalı bulunması ve geçim zorluğu yüzünden halkın büyük bir kısmı kazanç için İstanbul, İzmir ve Adana yönlerine gider- ler. Arazi tarıma elverişli değildir. Halk bin bir emekle vücude getirdiği tatlı meyillerde veya çatı kenarlarmdaki tarlacıklarda ancak yillik idaresine kâfi gelecek zırai istihsalâtta bulunur. İl Şe daha ziyade hayvan yetiştirmeğe elverişlidir. İlçe merkezinde ve Keferdiz kamununda tam devreli birer ilkokul vardır. Beş köyde de köy okulları mevcuttur. Bu yil bir köy okulu daha yap- tırılmaktadır. Orhangazi Köy Muhtarları Orhangazi, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlçebayın ve jan- darma kamutanınm yardımı ile bütün korucular sıkı bir disip- İin altıma almmıştır. Bu arada köy muhtarlarınn yeknasak el bise giymeleri de temin edilmiştir. Aşağıdaki resim, köy di arada gösteriyor. o 7 Bu gayritabii yük. Antepte Yeni Eti Izerleri Bulundu lerden birkaçı. "Antep, (Özel aytarımız bildiriyor) Halkevi eski eserler araştırma kolu Deli Hüyük taraflarında yaptığı in- celemelerde Etilere ait birçok değer. li izerler bulunmuştur. Bötün izerler, Ev Müzesina naki iştir, Orduda Atatürk günü Ordu, (Özel aytarımız bildiriyor) Atatlirk gününlün 11 inci yıl dönümü coşkun bir heyecanla kutlulanmıştır. Bu vesile ile halk hatipleri söylev. ler vermişler, birçok eğlenceler ter- tip edilmiştir. dikilecek anıt "Afyon, (Özel aytarımız bildiriyor) Tibaylığın Viyanada yaptırttığı bü - yük Atatürk zafer anıdı şehrimize ge tirilmiştir. Mimar Krippel, heykelin montajma başlamıştır. ka Kayseri Bsesi karışık tedrisata başladı Kayseri, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Kayseri lisesi 30 Eylülden ymm adedi bu yıl do” kuz yüzü bulmuştur... Muhtelit ted. risata başlanması, rta okulu ile.| veven ve ölgesi orta okullarından çıkan talebelerin okuma ihtiyaçlarına cevap vermiştir. Acıpayam işyarlarının toplantısı A , (Ozel aytarımız bildiri- yor) 22 Bütün işyarlar Parti salo- nunda bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda peçe ve peştemalların kal- dırılması kararlaştırılmıştır. Cümhu- riyet bayramına kadar bu değişme tamamlanmış olacaktır. M. Kemalpaşa, (Özel aytarımız bildiriyor) — Şar yönetim kurulu, buğday ve dolayısile un fiyatlarının yükseldiğini gözönüne alarak 8 ku- ruş olan ekmek narhını 9 kuruşa Çi- tar, Buğdaym kilosu 4 - 4,75 kuruş üzerinden satılmaktadır. Erdekte deni uray binası Bâlıkesir, (Özel aytarımız bildiri- yor) — Erdekte yeni yapılmakta o- İan wray dairesi inşaat: 29 İlkteşrine kadar bitirilecektir. Cümhuriyet bay- ramında törenle açılması kararlaşmış- tar. SAĞLIK ÖĞÜTLERİ HABEŞLİLERİN YORGUNLUK İLACI Bugünlerde en büyük aktüalite Habeşistan haberleri, Savaşı en &0- nunda hangi tarafın kazanacağnda pek te şüphe edilmemek lâzım olmak- İn beraber, Habeşlilerin dayanması uzun sürerek gibi görünüyor. Bunda İizbeş memleketinin dağlık olmasının, elbette büyük etkisi var- dır. Fakat Habeşlilerin çok kullan. dıkları yorgunluk ilâcının da onların savaşta daha dayanıklı olmalarına se- Bep olmaktadır. Yorgunluğa karşı ilâç olan ota Ha- beşliler kat derler. Onlara göre bu ilâç yorgunluğa karşı birebirdir. İn- san nekadar yoruler, nekadar uyku- suz kalsa kat kullanmca yorgunluğu geçer, dinçliği geri gelir. Habeşliler dağları arasında üzün seferlere çık. tıkları vakit bunu yanlarından eksik etmezler, Yorulunca ondan yerler ve tekrar yollarına giderler, Habeşliler bunu, acele işleri oldu- ğu vakit, gece gündüz yürümek için de kullanırlar. Çünkü kat insanda uy- ku ihtiyacını kaybetgirir. Harar,daki katolik baspiskoposu oralardaki müslüman Habeşlilerin, yorgunluğu geçirmek, uyku ihtiyacı. na galebe etmek için bu İlde: kullan. dıklarını görerek © Avrupa hekimle rinden bazılarına haber vermiş, bu- nun üzerine kat otunu kimyagerler tahlil etmişlerdir. Bu ilâcn içinde birkaç tane alka- İoit bulunmuştur. Bunlar bir #raya gelince hem kökain, hem de kafein gesiri verirler. Birincisinin hekimlik. İc ağrı duygusunu gidermek için kullanıldığını bilirsiniz. Kafein ise si- virlere ve kalbe kuvvet verir, uyku. suzluk getirir, Habeş ilâcı tavşanlar üzerinde uzun uzadıya tecrübe edilmiş ve klo- rsi ile uyutulmak İstenilen tavşanla- ra bu ilâçtan verilince uyuyamadık- ları görülmüştür. Demek ki b ilâç wyku ilâçlarile zehirlenmeğe karşı da kiymetli bir panzehir olacaktır. Bu ha mn. dolayı, A: hekimlerinden bazıları Hibmbimei, kat ilâcinr Avrupalı hastalarda da si- nirlere ve adalelere İrvvet vermek için kullanılmasını sağlık verirler, TA im m << 8.10.985 3 İİ A GA | KENDiKENDİMİZE ÇATIYORUZ Samsunluların Ekmek Derdi Aldı Yürüdü Kendi kendimize yalnız İstanbulun smırları içinde çalışıyoruz. Yurdun her parçası üzerindeki dert kendi derdimizdir. Bu dertlerden biri de şimdi Samsun < halkının başındadır. Samsun fırmcıları bir araya toplanıp şirket kurduktan sonra, daha doğru- su Samsun ekmeği inhisara alındık- tanbefi, halk hem hiç pişmemiş ha- mur gibi ve hem de ikinci tun karış tarılmuş, donmuş ve bozulmuş acr un» lardan yapılan ekmekleri yemeğe başlamıştır. Kuraklık yüzünden un fiyatlarının bir miktar arttığı muhakkaktır. Fa- kat, bu artış hiçbir zaman kiloda 4 kuruş farkettirecek bir nisbeti bul- muş değildir. Samsun halkı, bundan iki #ç ay önce 9 kuruşa yediği ekme- ği bugün 12 kuruşa almaktadır. Eğer gkmeklerin çeşnileri o bozulmasaydı, İiyatların artmasından doğan şikâyet» ler bu kadar çoğalmıyacaktı. Kaldı ki, Samsun Urayınm bildir. diği un fiyatları Samsunun yerli mal- larının fiyatlarıdır ve bu mallar bu- rada sarfedilmekten ziyade harice gönderilmektedir. Fırıncılar sosyete- sinin İşlediği unlar, Adana ve Mer. sin mallarıdır ki bunların fiyatı bi- tincide 800 - 850, üçüncüde 600 ku» ruştur. Ekmekçilerin yaptıkları ek- meğin hamuruna ancak yüzde 30 nis- betinde yerli un katılmaktadır. Bir çuval birinci undan 96 - 98 ve bir çu- val üçüncü undan da 104 - 105 ek. mek çıktığına göre, küçük bir hesap Ameliyesi kâr ve zarar vaziyetini ta- mâmile meydana çıkarır. Havza ile Amasya arasmdaki de MARTHA EGGERTH : D Onların sözleri dinlenilerek hekim. Mite bu ilâcı kullanılıp kullanımı. bilinemezse de, Ha- Askerlerinin geceleri karakol bek- lerken uyumamak için kat yedikleri her tarafın islam Hrryilure ergene W gece kuşların barlarda uykuyu altetmek üzere bu ilâçtan kullanmak istemelerine ihtimal verilebilir. Zaten yine gece kuşlarının sevdik. eri kokain ilâcı da Amerika vahşile- vinden öğrenilmiş değil midir? Lokman Hekim İKÜÇÜK TELGRAF HABERLERİ * Bandırma, (Tan) — İlçede yeni bir Halkevi kurağı yapılması karar- aşmıştır, © Sıvas, (Tan) — Mahalle arala- rında olan kanalizasyon işleri bir hayli ilerlemiştir. * Çanakkale, (Tan) — Vilâyet Nefa Müdürü Asım, İzmir bendisliğine atanmış, yerine vekâle- ten İzmir mühendislerinden Nusret getirilmiştir. * Akçadağ, (Tan) — İlçede beş smnıfiz bir kamün ve köylerin bazıla- rında da Üçer smuflı okullar mevcut- tur, İlçede okuma çağında 500 kadar çocuk vardır. Fakat okulun kâfi gel- ade edebilmektedi No, 143 Di Jinspekteri Fazıl'ın arkasından: — ammına | — Bağlantı kâğıdını değil, Y © Ss M A ! “bin mühürlü ferman” getirsen yine ben sözümden şaşmam, o, Yosma'nın ta kendisi., Etem Izzet BENICE Diver, yerden #ötoğrafiyi alığ Ama çok güzel kadındır. Üzülmeyin bir yerde kapan- mıştır.. Belki de geldiği yere dönmüş- tür!, Doktor bir aralık kendisini toplar gibi oldu ve uğultuya boğulan kafasınm zorunu dışa- rıya vuruyormuş gibi yuvaların- dan fırlıyan kan oturmuş gözle- rini aça aça: i — Siz bu resme iyi bakmadı- nız galiba. Yanlışlığnız var. Birisine benzetiyorsunuz. Ben onu kızoğlankız aldım, Seviştik te, evlendik. Ö, dünyanmen utangaç, en toy, bir gül goncesi gibi elimde açılan kızıydı. Söz mü senin söylediğin a.. inspek- terl, Diye yerinden kalktı, — Dur bağlantı kâğıdımı ge- tireyim de gör.. Diverek odadan çıktı. Polis bir kere daha bakmak istiyordu. Bu sırada içerden, çalışma oda- smdan inspekterin de, komise- rin de kulağını yeni bir çığlık doldurdu. Doktor: — Mektuplar var. Mektup- lar. Sümenin içinde buldum! Diye haykırıyordu. İkisi de bu haykırışa koştu- lar. Yosmanın özü Apartmanın satılmış bütün satılmış möblesi arasında dok- tora kalan çalışma odasınm üç maröken koltuğu üzerinde üçü idi, Doktor başını koltuğun kena- rma yaslamış, baygın, güçlükle soluyarak ve kalbinin üstünü uğuştura uğuştura Güney'in br- raktığı mektuplardan birincisini dinliyordu. Bu Güney'den dek- toraydı. İkinci mektup: Bay Hüseyin Çıkmazsokak No. 5 Tarlabaşı Adresini taşıyordu. Üçüncü mektup ta Mimar Ziya'ya bıra- | kılmıştı. İnspekter: — Nasıl ben demedim mi idi doktor?. Diye diye ve arada bir kendi- sini öve öve birinci mel birkaç parçayı yüksek sesle bir kere daha okumaya başladı: Doktor, bütün ke ateş- te kızdırılmış bir şiş gibi yüre- ğini dağlıyacağından şüphe et- miyorum: Bu sonunca bende çok üzülüyorum. Ne yapayım ki bu benim suçum değil, Im- kân olsa da adına hayat.. deni- len içinden çıkılmaz giz insan karşısına sorguya çekilebilse i oynatan sirmtkan beni de Hüseyinin eline ve to- puklarının altına attı. Fakat, doktor güven bul, ben de seni topuklarımın altıma atıp onu çiğnemesini bildim. Çiğnenen sen değilsin o. Sen bu davada bir araç oldun. Onun içindir ki sana âcıyorum, ve bu acımak ömrümün sonuna kadar içimin sürerli bir yarası olacak. Sen ne temiz, ne yüksek ya- ratılışlı bir adamdın. Bana inan- dım, bütün denemelerinden, bü- tün smaçlarından sonra bana güvendin, ben senin bütün bu temiz, kirsiz, apak duyularını nekadar kötü irse o kadar kötü kullandım. Seni al- dattım. Sana yalan söyledim. Sana olduğ tamtersi' gö- ründüm, Bu yeni bir şey, son bir olgu değil. İlk gördüğün gündenberi ben buydum. Beni bir çiçek demeti gibi nazlanarak sen de onu karşına diker, ilk önce benim, sonra da kendinin öcünü alırdın. Bilmezsin ondan alınacak ne sonsuz bir hıncım var. Ö, bütün yaşıyanları elin- de ve dilinde oyuncak eden, ip kollarımın arasına ilk aldığın gün o bütün göğsünün temiz ha- vasını yanaklarına boşalttığın kızarık yüzlü, utangaç duruşlu, dili ağzının içinde çevrilmiyen iründen ancak 150 - 200 | MEHUMASUMORRENENEN MELEK E Sinemasında İTALYANCA KAŞIA UİVA iiaivakca DALENA rolünü MARTHA EGGERTH oynamaktadır. Diğer artist- ler her iki nüshada tamamen ayrı BU İKİ SİNEMA MÜSAMERESİ SıNEMALAR GİŞESINDEN ALDIRABILİRSİNİZ. Telefon: İPEK 44289-MELEK: 40868 DİKKAT: Bu filim bu sene içinde BEYOĞLUNDA HİÇ BİR Sİ. NEMADA GÖSTERİLMİYECEKTİR : İ ğirmenlerin kuraklık yüzünden # yemediğini anlatan uray, Samsısl bu değirmenlerin çalışmasına ihti) €r olmadığını göz önüne getirmeli tir; Şehrin içinde bulunan, hem su) hem de motorla işliyen büyük! fabrikası Samsunun ihtiyacını fa sile temin etmek vaziyetindedir, Uray, her şeye rağmen konü işini çok sekr tutmalıdır. Çeşni $ zukluğu bir yana bırakılsa bile, bi fırınların çıkardığı ekmeklerin kil 100 grama kadar eksik çıktığı bütl Samsunluların bildiği bir hakikati Fiyatların tesbitinde gösterilen hi sasiyet, kontrol işinde de esirgenm melidir. Bu hareket, hiç şüphe yi ki Samknun ekmek derdini orta kaldıracaktır. İşte bundan şiköşi ediyoruz ve bunun halini | Z.I.M Dr. A. KUTIEL Karaköy Topçular caddesi N.3 rsi ş Çardaş Fürstin ve Bitmemiş Senfoni filmlerinin unutulmaz yıldızı KASTA Önümümüzdeki Perşembe akşamı Önümüzdeki Cuma akşamı Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısi Pazardan başka günlerde sasi “2,30 dan 6 ya) kadar İstanbu Divanyolu No. 118, Muayenehane ve ev telefonü! 2239B. Yazlık telefonu Kandilli 38. Beylerbeyi 48. 7601 tarafından yaratılan ve beynelmilel Venedik fi- Tim müsabakasında birin- eilik kupasını kazanad i VA iPEK Sinemasında ALMANCA nüshalarında MAG- ayrıdır. İNE BİLETLERİNİZİ ŞİMDİDEN iTTiHAD I MiLLi Türk Sigorta Şirketi Harik ve hayat üzerine sigorta muameleleri icra ii Sigortaları halk için müsait şeraiti havidir. Merkezi idaresi : Galatada Ünyon Hanında Acentası bulunmayan şehirlerde acenta aranmaktadır. Telefon : toy, bön, lâkırdı etmekten srki- lan genç kız kucaktan Kucağa dolaşan, kaşarlanmış, hinoğlu- hin bir kahbeydi! Buna şaşma. Ben de bütün bunları hayattan öğrendim. Ana karnından göz- lerimi güneşe açtığım ilk gün ben de tertemiz, apak, senin ku- cağına ilk çıkan genç kız hüvi- yetindeydim. Ne suçum vardı, ne günahım! Beni ana kucağın- dan alıp Yosma.. diye sosyete- nin içine fırlatan ondan başka nedir?. Eğer hayat bu değilse, o halde insanlar odur. Bana gö- ründüğünün tükel tersi olmağı, yalanı, iki yüzlülüğü, iyiyi, kö- tüyü hep o öğretti, Hem de en kıyasıya, en katı örnekler için- de. Ben bataklıkta da ve bir çiçek değildim ki, onun bütün ağ , bütün bu içten pazarlıklı görünüşlerine özen verip derslerimi almasaydım, onun ikiyüzlülüğünün ayırd. mında olmasaydım belki ben de o yolda inliye inliye gidecek ve €n son belki de bir orospu evin- 44BB7. 7602 çıbanının zorağı içinde döküle deşile ölecektim. i O, bana yaşamak için öldür” meği öğretti, Kendisi de öyle yaşıyor. Ayaklarına omuz veren üstüste insan sırtları olmasaydi acaba o da erişimlez sanılan ye" rine çıkabilir mi idi?, Fakat, bir lir misin ki ik yi meye liğine karşılık gerçekte ne yağı,ne kof ,ne aşağılık, ne maşkara, ne düşkün ve düşkün olduğu kadar da kıyar, pekgöz” Jü, canavar, soğuk şey. Doktor, eğer onu bu kadaf iyi gözelememiş olsaydım, on dan hınç alamazdım. O beni er” kek kucaklarında inim inim in lemeğe ve slirüm sürüm süt ründürmeğe mahküm etti, fat kat, ben de onu yenmesini v& onun-tepesine binmeği bildim Bu çekişmede, bü cedelli de sen kurban oldun. Fakat, yapayım, ofhdan öğrendi söyledim: — Yaşamak için öldürmek de ya bir bıçak altında, ya bir kahpe döşeğinde, ya bir frengi zımt TArkası varf

Bu sayıdan diğer sayfalar: