8 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

8 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— 6.10-93$ SORA LA -—————— ALTINCI TP KURULTAYI TOPLANDI Başbakan, Söylevinde Beyaz Düşmanın Şiddetle Hakkından Gelineceğini Söyledi Ankara Y (A,A.)— Cumurbaşkanı Atatürkün yüksek himayelerinde ve Başbakan General İsmet Inönünün onursal başkanlığın- da ve Sağlık ve Sosyal Yardım Ba- kanı Dr. Refik Saydam'n başkanlı- Zındaki “Altıncı ulusal Türk Tıp ku- Tultayı” bugün saat 11 de Halkevinde İsmet Inönünün bir söyleviyle açılmış tır. Açılma töreninde Kamutay başka nı Abdülhalik Renda ile bakanlar, say Yavlar,Genelkurmay ikinci ” bakanlıklar ileri gelenleri de Si yorlardı. Ismet İnönü söylevini mütcakıp baş kanık yerine geçmiştir. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Refik Say dam söylevini vermiştir. Bundan son ra Cumurba Atatürke,Kamutay başkanlığa kurultayın tazim ve say- gılarını bildirmek teklifini ve kurul tayın onursal ve üyeliklerine teklif e- dilen seçilecek zatlar oybirliğiyle ve alkışlarla kabul edildikten sonra ilk .ediseye son verilmiştir. : Kurultay yarm kapanacak Kurultay öğleden sonra saat 14 de, Dr. Profesör General Tevfik Sağla- mun başkanlığında rüzmamenin bu » güne ait kısımları üzerinde görüşül meye devam edilmiştir. Kurultaya beş yüze yakın murah- has iştirak etmektedir. Yarın saat 17 de Sağlık ve Sosyal Yardım Bakan- tığı tarafından Halkevi salonunda Ku rultay üyelerine bir çay verilecek ve Kurultay çarşamba günü saat 17 de kapanacaktır. Başbakanın söylevi General İsmet İnönünün söylevi: “Altıner ulusal Türk Tıp kongre- 8i açılmıştır. Bu yüksek toplantıya geref veren üyeleri, sayın arkadaşla» fı selâmlamak benim için bahtiyarlık» hir. |, Arkadaşlar, yurdun her tarafından derin tecrübelerinizi biribirinize an- Yatmak ve bunlardan bütün mcmleke- ti faydalandırmak için toplandımız. Bu yadaki çalışmalarınzı, bütün memleke *in yakın bir ilgi ve sevgi ile ve çok dikkatle takip ettiğine güvenebilirsi- niz. Sıyasal hayatmızda sağlık savaş- te algrishö-im. kamettir. Memleket bu ad büyük fayda gördü. Her zaman yur. dun her tarafında takip ettiğimiz sa- Yaşları geniş'etmek ve bu savaşları o ada bulunmayan mevzulara da teş - mil etmek için (talepler karşısında kalırız. Bütün bu savaşların aileler için ve cemiyet için gok fayda verici bir surette yürütülmesi sizlerin him- metinize bağlıdır. Himmetiniz yalnız Vazife başında ve yurdun dört köşe- sinde yaptığınız fedakârlıklar ve ça- Mışmalarla değil, bilhassa tecrübeleri- nizi biribirine katıp ilerletmek ve yük seltmek için bu toplantılarda göste #eceğiniz gayretlerle ölçülecektir. Memleketin hayatın- da hekimlerin rolü "Arkadaşlar, bundan önceki yük - #ek toplantılarınızda da memleketin bir Büyük Ihtiyacma temas etmiş,de miştim ki: Hekimlerimiz ulusal ve Bösyal hayatımızın yüksek mevkileri- ni bizzat kendileri hiç bir zaman gör; Jerinden uzak tutmamalıdırlar, Mere İeketimizin ilerlemesinde ve medeni hayatının gelişmesinde hekimlerimi » zin yalnız başına tarihi bir tolü var- e giri bayatamasda, fazile. e. iyiliğe, te doğru i bilgileriniz mani ai ve Sm zir meni. Si çalışmaya, yaptığından uğraşmaya m bm A bu sözlerimdeki'e » emmiveti kemalile. takdir ederler. Çok çalışmak için, sıhhat, nese, kendi bayatında ve cemiyet hayatında dai - sa herseyi, İyi görür bir tabiat esas şarttır. Bunları hekimlerimiz içtimat hayatımızda çok güzel inkişaf ettire- bilirler. Çok sağlam ve temelli tuttu zabilirler. Arkadaşlar, bu mevrua temas edi- sim sizin çalışma programınızda bu- İunan esaslı meselelere yakın bir alâ- Ka hissettiğimizdendir. Bilhassa toksikomanile uğrasarak- #mız, Bu mevzu, bizim sosyal hayatı» mızda sizin çok ehemmiyetle cağmız ve bütün memleketin dikka. tini üzerine toplayacağı bir seydir. Bizde toksikomani "Arkadaşlar, bizim memleket teksi- komaniden en ilerde mustarip olan memleketler kadar yıpranmış değil - dir. Ancak bunun birim memlekette- i tahribatını az görmek veya ilerisi- Mi emin görmek gibi biraz kısa görür lüğe kendimizi kaptırmamalıyız. Tok sikomaniden korkuyoruz. Bununla Mücadele için memlekette geniş mik- Yasta esaslı olarak mücadele tertipler ri almak lâzımdır. Fakat bu tertip ve tedbirlerin hepsini zihinlerde ihti yaç olarak bir lüzum olarak olgun ba İe getirecek sizlersiniz. Buradaki tex- kikleriniz ve memleket hayatındaki te sirleriniz bu toksikomani belâsmin muhtelif tezahürlerine karşı cemiyet. te ciddi bir aksülimel uyandırmalı. dır. Bunun için memleketin bütün münevverleri size borçludurlar. Ze mi Arkadaşlar, toktikomaniden bahse- derken bunun uyuşturucu maddelere taallük eden kısmını bilhassa snmalı yım. Bunları salâhiyetli bir hekim gi- bi değil, yurdun siyasal ve sosyal iş- leriyle uğraşan ve mesul olan bir a“ gibi söyliyorum. Uyuşturucu maddeler Uyuşturucu maddeler tahribatından her âfetten farla korkuyoruz. Bunu huzurunuzda memleket: karşı söyle mek benim için bir borçtur. Genç bir unsuru, onun ailesini ve bu gibi aileler den toplanan bir cemiyeti fena suret- te alçaltan, tahrip eden, dermansız bir hale getiren tok$ikomani ve uyuş- turucu maddeler iptilâsından cemiyet leri ve milletisri kurtarmak Üzere el- den geleni yapmak, fen adamları ve siyasa adamları için en esaslı bir ö- devdir, Arkadaşlar, bütün bu korkuğarımaı» #1 söylemenin, siyasal mesuliyetleri « mizi ve kuvwstlerimizi bu istikamet- lerde hiç düşünmeden bütün azim ve iradesiyle kullanacağımızı ifade et - menin bu tarzı, sanıyorum ki, ayni ramanda bütün memlekette toksiko- mani savaşını ifare yolunda nasıl kuv vetli bir azimle mücehhez olduğumu. zu da söylemek demektir. Arkadaşlar, afyon, memleketimizin ekonomik ürünlerinden biridir. Bu yz den memleket servet kazanıyor ve birçok vatandaşlar geçiniyor. Bunun- la beraber biz uyuşturucu maddeler toksikomanisinden muztarip olmadı - ğımızı görerek azçok müteselli olu - yoruz. Bu âfetin arsıulusa! alanda w- luslara ve İnsanlara zarar vermemesi ie ie RE a Ankarada toplanan Altıncı u. lusal tıp kongresine davet edi. len dost Sovyet heyeti Berlin yolile ve dünkü ekspresle şehri4 mize gelmiştir. Heyet arsrulusal (o tanmmış Sovyet operatörü Burdanko, te- davi profesörü Danicevski ve te- kâmül kursları genel direktörü li Zuria'dan mürekkep - a Dost Sovyet profesörlerini is- tasyonda hükümet namına Gu- reba hastanesi başhekimi Ömer Dost Sovyet profesörleri tren durağında N için dikkat ediyoruz. 1928 denberi birçok kanunlar ve nizamlarla bu sa- vaşı devam ettiriyoruz. Fakat bu tede birler kâfi gelmedi. Arsıulüsal bir iş- tiraki mesai ile uyuşturucu maddeler mücadelesini takibe karar verdik. O- nun için bütün arsrulusal memleket- lere katılmışızdır ve bu maddelere dik katle, sadakatle, riayet şiarımızdır. Pa kat bu kadar değil, biz bunlarla ken- di rizamız ve ihtiyarımızla katılmı » şızdır. Dünyada hiç bir kimse bu mü cadeleyi yapmamış olsa biz kendi inan cımızla bu mücadeleyi en sert bir su- rette yine yapmak İşararındayız. Zih- niyetimizin iç yüzünün bu tarzda bi- linmesi, iktisadi veya diğer faydalar karşısında bu mücadelede herhangi bir tereddüde düşeceğimiz ihtimalle. rini ortadan kâmilen kaldırmak için lâzımdır, Onun için söylüyorum, ar- kadaşlar. Mücadele çetin olacak Uyuşturucu maddeler mücadelesi - ni bir şuur meselesi , inanma mesele si olarak takip ediyoruz. Uyuşturucu maddeler kaçakçılarınm cemiyet için, insanlar için en aşağı, en tehlikeli insanlar olarak takip ediyoruz. Bu- günkü kanunları bunlar hakkında tat bik etmek için gözümüzü hiç bir gey- den kırpmıyacağız. Bu kanunlar ve, nizam'ar yetmezse tedavi edecek, ce- zalandıracak, müessir olacak tedbir « ler nelerse kanunlar ne kadar sert olmak lâzımgelirse bunları tamamen vüçüde getirmek için Büyük Millet Meclisine müracaat etmekte asla te- reddüt etmiyeceğiz. “Alkışlar” Arkadaşlar, çalışacağınız ve uğraşa cağınız mevzuların yüksek ehemmi - yetini biz kavradığımız gibi bütün memleket efkârı umumiyesi de kavrı. yarak takip etmektedir. Size çalışma. tızda muvaffakiyetler dilerim ve ça- ışmalacınızdan her zaman olduğu. gibi ilim için, yurdun sağlığı ve ileri- Si için esaslı faydalar çıkacağına emi- nim, Size muvaffakıyetler temenni ede » tim. “Şiddetli alkışlar”, "iş İtornyısöiı vds DuluracaK Sovyet Heyeti Dün Geldi ——e karşılanırlarken Lütfi ile birçok doktorlarımız ve Sovyet başkonsolosu Orech- nikov karşılamıştır. Konuklarımız istasyondan Pe rapalas oteline giderek istirahat etmişler ve akşam üzeri Anka- ra trenine bağlanan hususi bir vagonla Ankaraya hareket et - mişlerdir. Sovyet profesörleri tıp kon- gresinin bugünkü toplantısında hazır bulunacaklar ve kongre m İstanbula dönecek- le! Tİ URAYLAR KONGRESİ (Ozel o aytarımız “Ayın 24 ünde 110 Murahhas Ankarada Toplanacak bildiriyor) Ankara, 7 24 Birinciteşrinde toplanacak olan Uraylar kongresi hazırlık- larma devam olunmaktadır. Kongreye muhtelif uraylardan gele- cek murahhasların yüz onu bulacağı anlaşılmaktadır. İç Bakanlığı uraylardan sorduğu muhtelif suallere gelen cevap ları genel bir rapor halinde tanzim etmektedir. TAN ÇiFTÇi KREDİ KOOPERATİFLERİ Lâyihanın Dünkü Celsede* "Ankara, 7 (Özel aytarımız bildiriyor) — Bugün Nuri Çon- kerin başkanlığında toplanan Kamutay, çiftçiler için kredi ko- operatifleri teşkiline dair olan kanun lâyihasını görüşmeğe de- vam etmiştir. Bu kanuna göre, kurulacak kredi kooperatiflerinin muaf o- lacakları vergi ve resimlere dair olan madde görüşülürkön zira- at komisyonu raportörü Yaşar (Manisa) kooperatiflerce noter- lere tasdik ettirilecek belgeler- den harç alınmıyacağı gibi, üc- reti adil de alınmamasını iste- di. Noterler kendi masraflarını kendileri yaptıkları için ücre- ti adlin alınmasına karaş veril- di, madde o şekilde kabul edildi. 24 üncü maddenin müzakeresi bitince, Refik İnce (Manisa) söz aldı. Bu kanunla ana mukavele- name ve talimatnameler hüküm lerine aykırı harekette bulunan kooperatiflerin işlerine müdaha- le-için Ziraat Bankasına veril- mekte olan salâhiyete itiraz ct- ti. Refik İncenin bu itirazına Ad- liye komisyonu namına Salâhad din (Kocaeli), bundan bir mah- zur doğmasına ihtimal olmadı. ğı cevabını verdi. Bu mevzu üzerine münakaşa lar oldu. Ekonomi Bakanı Çelâl Bayar söz alarak, dedi ki: — Talimatname, ne kanunun hükümlerinin ve ne de nizamna- menin tefsiri ve yahut tavzihini ihtiva edecek değildir. Bu, sade- ce usulü muhasebeye ait olarak verilen talimattır. Muhasebenin düzgün gitmesi elbette lâzım dır. Binaenaleyh zannediyorum ki, tamamlanacak bir şey yok- tur. Takdir genel heyetindir. Yıllık kazançlardan yedek akçeler Kooperatiflerin yıllık kazanç- i iyirâcakları yedek ak- şülürken, Refik Şevket İnce, ko- operatif noktai nazarından safi kazanç ile safi olmıyan kazanç arasındaki farkın izahını istedi. Nazmi Topçuoğlu (Aydın)bu suale geniş ve muvaffakiyetli izahat verdi. “Bundan sonra Halil Menteşe (İzmir), hükümet tarafndan verilen tahsisat kaydini mevzu ederek, hükümetin uzun vadeli ve faizsiz tahsisatla yardımını istedi. ii Çelâl Bayar Nazmi Topçuoğ- unun Refik Şevkete verdiği iza- hatı tasvip ederek, bundan ev- velki kredi kooperatiflerinde ih- tiyat akçesinin yüzde yüzü geç- tiğini, bu projede, yüzde elli pay bırakılmış olduğunu işaret etti. Sermayeye faiz Hamdi İçel sordu: — Eskiden hissedarların ver Kabulü Geri Bırakıldı İ dikleri sermayeye faiz konulur- du. Bu şimdi yok mudur? Kooperatiflere banka yüzde yedi ile verir. Çiftçilerden de yüz de dokuz alır. Arada yüzde iki fark vardır. Bunun hakkında da izahat yoktur. Çelâl Bayar cevap verdi: . 7— Aradaki bu fark koopera- tiflerin kendilerine kalıyor. Bu, kooperatiflerin lehinde olan bir fartkir. Yatırılan sermayeye fa- iz yürütülüp yürütülmemesi me- selesi ise, bizim noktai nazarı - mızdan tamamile itibari adde- dilmiştir. Faiz yürütülsün veya yürütülmesin, neticede intifa ko operatif şeriklerine ait olduğuna göre, bunu mesele addetmeyiz. 29 uncu madde görüşülürken Sırrı (Yozgat) bu maddenin sa- tış kooperatifleri kanununa ma- tuf bir madde olduğunu ileri,sür rerek, o kanunun henüz - dığını söyledi ve: — Bilmem ki, dedi, bu mad- denin bu tarzda kabulüi doğru o Tar mu? , Salâhaddin (Kocaeli) madde- nin görüşülmesini istedi ve so- nunda bu maddenin müzakeresi satış ifleri ; lâyik Sırrı (Yozgat), Halil Menteşe (izmir) müzakere ve kabulüne talik edil di. Ziraat bankasında kalan paralar Muafiyet görüşülürken, itiba ri, zirai birlikler için evvelce top lanmış olan paraların ne suretle ilinmediği için, ö ürken Hamdi (İ- çel) izahat istedi. Çelâl Bayat cevap verdi: — Bunun bir kanunu vardır. Arkadaşımız okumadılar mı? O- kumadılarsa, getirtelim, hep be- raber okuyalım. Hamdi İçel tekrar sordu: — Ziraat bankasında paralar kalmış. Ne şekilde kalmıştır? İ- zahat istiyorum. Bu mesele hakkında Ziraat bankası genel direktörü Kemal Zaimin izahat vermesi kabul & dildi, Kemal Zaim, itibari ve zirai birlikleri kanununun evvelce tat bikine geçilmiş olduğunu, buna iştirak edecek zürradan para top landığını, toplanmış olan para” nın faizi ile birlikte yüz bin'yü gunu ek ilâve etti; , >> Eğer zirai kredi koopera - tifleri, müteşekkil bulunduğu yerlerde sahipleri malüm olan paralar varsa, onlar sahiplerinin iştirak hisselerine mahsup edile- cektir. Sahipleri belli olmıyan ve o mmtakaya ait olan para © mıntakada teşekkül etmiş zirai kredi kooperatiflerinin ihtiyat akçelerine almacaktır. Sahipleri maâlüm olursa, bulundukları yer» de zirai kredi kooperatifleri he- nüz teşekkül etmemiş bulunu- yorsa, ileride teşekkülüne inti- zaren bu paralar sahipleri namı- na bankamızda mahfuz kalacak- tır. Bundan sonra Çelâl Bayar kürsüye gelerek itibari, zirai de- nilen teşekküllerin hayati olma» dıkları için yaşamadıklarını ile- ri sürerek dedi ki: — Biz bu paraları itibari, zi- rai birliklerden kredi kooperatif- lerine devretmeği muvafık bul - duk. Eğer heyeti umumiye arzu ederse, kanundaki o mecburiyet kaldırılır, ihtiyari olur. Yalnız bunların hesapları o kadar uzun ve karışıktır ki, bunun altından çıkmayı çok şüpheli addederim. Refik Şevket İnce, bu izahlar- dan sonra maddenin müzakere- sinin tehirini istedi. Neticede maddenin ziraat encümenine i- adesine karar verildi ve diğer maddeler görüşülerek, kabul €- dildikten sonra lâyihanm heyeti umumiyesinin reye konulması geriye bırakıldı. Kamutay çar- şamba günü toplanacaktır. NE BİR EKSİK NE BİR FAZLA Devlet ve ulus yurtdaşların sa- yısını bilmek istiyor... 20 ilkteşrin Pazar Genel Nüfus Sayımı Başvekâlet İstatistik Umum Müdürlüğü e maş 4 ELEK HER DERDE DEVA Oturduğumuz evin arkasmda bir baba dostu komşumuz var. Bir hayli zamandır bu komşumuzun bahçesi bir iki aydır artıp eksilmiyen bir kalabalığm işgali altmdadır. Merak edip soruşturduk, Mesele şu: Komşumuzun kuyusunda bir su var ki; bütün Üsküdar halkma şifa ibrik, güyüm kadın erkek, çolukço- cuk harıl harıl su almaktadır. yi Bu sü o kadar şifalı imiş ki; bir zi kurtuluyor ve bep bis ribirlerine haber verdiklerinden su almağa gelenler her gün çoğalmak- ta. Neye iyidir diye sordum ve öğrene dim ki; romatizma, mide, barsak,böb- rek,göz hastalıkları hatta kekemeliğe, dilsizliğe kadar tedavi ediyormuş... Gerçi su bizde değil ama, yakında» yız diye seviniyorum. Çünkü bir de bakarız bu su dünyanm en şifalı su- yudur ve buraya bu suyu içmek için, içerden dışardan binlerce adam gelir, E bu adamlar nerede oturacak?.. Ta- bü bizim ev ve bahçe suya en yakın yer olduğundan kıymeti artar. Bir büyük otel yapılır.. Bir hayli para w Ey. Allah büyüktür, Gün doğmadan neler doğar!. Ben bir kere daha böyle bir sevince düşmüştüm. Bize ait olan bir bakkal dükkânmın bahçesindeki kuyudan petrol çıktıydı, Ama lâtife değil, Bir kova suyun üstünde dört parmak saf petrol vardı. Bütün mahalle gelip bi- ver bardak nümune aldılar... Herkes bizi tebrik etti. delin miş. Toprak petrolü çekmiş oradan da kuyuya sızmış... Üstelik kuyuyu temizletmek için de bir hayli para vermiştik... B. FELEK POLisS Bir bomba patladı Bir kadın öldü Beykozda evvelki gün çok feci bir kaza olmuştur. Haber aldığımıza göre, Beykozda Kar Kâmil, son zamanlarda birev satın almış ve bunun tamirine başlamıştır, Evin çok eski ve ha rap bir vaziyette oluşu yüzün » den Kâmil duvarların da çoğu- nu yıktırmıştır. Nihayet evvelki gün, diğer bir duvara da kazma- yı vurdurtan Kâmil işine gitmiş ve gelini Fatma da yıkılan du - varı seyretmiye başlamıştır. Bir aralık duvar içinde küf- lenmiş bir bomba gören Fatma, bunu bir kumbara sanarak eline almış ve tozunu, toprağını sil miştir. Bu sırada genç kadın bulduğu kutuyu açmıya çaba- lamış, ve bu kurcalayış elinde ki bombanm birdenbire patla « masma sebep olmuştur. İnfilâk pek ani olmuş, kadın- cağızın sağ eli kopmuş, bomba parçalarından birisi karnına sap lanmıştır. Kanlar içinde yere gerilen Fatma, ölmüştür. Vaktile bir Ermeniye ait ol duğu anlaşılan evin içinde araş- tırmalar yapılmış, müddeiumu- milik ve kaymakamlık inceleme- lere başlamıştır. Tahkikat, de. rinleşmektedir. © Beşiktaşta oturan 5 yaşla- rında Faik ismindeki çocuk, an» nesile Beşiktaşa giderken, cad- denin bir tarafından diğer tara- fına geçmek istemiş, şoför Ah- medin kullandığı 2376 numara- b otomobilin altında kalarak ha- fifçe yaralanmıştır. © Rasin, Mahmut, Mustafa, Sadi, İhsan, Hilmi, Şaban, Ö- mer isminde 8 kişinin Şarap is- kelesindeki mavnalar arasında kumar oynadıkları görülmüş, yakalanarak haklarında takiba» ta başlanmıştır. © Kurbağalıderede oturan seyyar satıcı Kâmil, Ali, Mah- mut ve Hayri sarhoşluk yüzün. den biribirlerile dövüşmüşler, neticede bunlardan Ali iki yerin den yaralanmıştır. Suçluların hepsi yakalanmıstır. vakdere mahallesinde arzuhalci

Bu sayıdan diğer sayfalar: