T MEMLEKETTE TAN » Sandıklı Trene Kavuştu "Afyon, (Özel aytarımız bildiriyor) — Trenin Sandıklıya varması münasebetile büyük tören yapılmıştır, Sandıklı istasi- yonuna gelen ilk tren, Antalya, Isparta, Burdur ve Denizli he- yetlerini de getirmiğtir. Törene, binlerce kişinin sevinç teza- hüratı arasmda başlanmış, Afyon İlbayı A. Evrendilek Baym- dırlık Bakanı adına bir söylev vermiştir. Bunu Afyon Halke- vi Başkanının, Antalya ve Burdur şarbaylarının, Denizli ve Is- parta heyeti başkanlarının sözleri takip etmiştir. Bu sevinçli günün şerefine 80 hayvan kesilmiş, muhtelifi eğlenceler yapıl- mıştır, Takdirname Alan Öğretmenler '. Sıvas, (Özel aytarımız bildiriyor) — Ziya Gökalp okulunda dokuz ilk okulun toplu olarak açtıkları sergi kapanmıştır. Bü- tün sergiyi inceliyen jüri heyeti, çocuk duygularma ve müfre- dat programlarına uygun eserler veren Ziya Gökalp ve Fevzi Paşa okulları ile bir devreli iki okula ve öğretmenlerine birer takdirname vermiştir. Havalar Her Tarafta Soğuyor » Kayseri, (Özel aytarımız bildiriyor) — İki gündenberi şid- detli yağmurlar yağmaktadır. Erciyeş dağma kar yağmağa başlamış, eteklerine kadar kalın bir kar tabakası ile örtülmüş- tür. Hava mütemadiyen soğumaktadır. Eski izerler için Kazı Çorum, (Özel aytarımız bildiriyor — Çorumun Alaca ilçe- sinde büyük bir hafriyat yapılmasına başlanmıştır. Türk Tari- hi Araştırma Kurumu tarafından yaptırılan kazı işi ile Arkeo- log Remzi Oğuzun başkanlığındaki heyet meşgul olmaktadır. Çıkan Eti eserleri, tasnif edilmek üzere Ankaraya gönderil mektedir. Niğdenin Güllü kazasındaki avadanlıklar da birkaç güne kadar buraya getirilecektir, Kırşehirde hayvan sergisi Kırşehir 3, (Özel aytarımız bildiriyor) — Hayvan sergi havanın yağmurlu olmasına rağmen törenle açılmıştır. yillme — ij heyeti, iyi ei ve büyütülmüş hayvanlara para mükâ- atı vermiştir. Sergide daha ziyade, at, inek, k, ökü ve keçi teşhir edilmektedir. ek enik Adanada Atatürk Heykeli "Adana 30, (Özel aytarımız bildiriyor) —- Atatürk heykelinin inşası tamamen bitirilmiştir, Heykelin bulunduğu bahçe de tan- zim edilmektedir. Açılma töreni Cümhuriyet Bayramında yapıla- caktır. Kaidenin bir tarafında Atatürkün Adanada ilk söylediği nutuktan bir parça, diğer tarafında da şehrin kurtulus ve kurulus tarihi yazılıdır, No, 141 . Bir Selçuk * n >> Yeni müzenin kapısı, Kayseri, (Özel aytarımız bildiri yor) — İlimiz çevresindeki bütün Selçuk eserleri toplanarak Sahabiye medresesinde büyük bir Selçuk mü- zesi kurulmasına başlanmıştır. Müze olarak seçilen medrese, Selçuk eser- lerinin odeğerlilerindendir. Müzeye şimdiye kadar, 120 parça kitabe ile kemer başlıkları, para koleksiyonları, çini ve ağaçtan yapılmış birçok ev avadanlıkları konulmuştur. Yakında umuma açılacaktır, Sivas İlbaylığına kim atanacak Sıvas, (Özel aytarımız bildiriyor) Açık bulunan Sıvas Ilbaylığna Ma- öles İibüyı Muradın atanacağı söy- tenmektedir. Maamafih, henüz res mi bir tebliğat yapılmamıştır. KÜÇÜK TELGRAF | HABERLER! İ © Balıkesir, (Tan) — Bu yıl pa- muk alıcıları pek çoktur. Piyatlar ge çen yıla nisbetle farklıdır. Pazarlar. da perakende satış 40 « 45 arasında dir. © Balıkesir, (Tan) — Gönen ilçe- sinin Suçıktı köyünden Ismail oğlu Osman, kaçak tütün suçundan altı ay cezaya çarptırılmıştır. © Sıvas, (Tan) — İki gün devam eden şiddetli yağmurlardan sonra çiftçi yeni yıl ekimine başlamıştır. lerde 8 servisi baş- iryacal re hazırlıkları bitirmek üzeredir. 9 M. Kemalpaşa, (Tan) — Bura- da yağmur mevsimi birdenbire başla- mıştır, Birkaç gündür şiddetli ve sü- rekli yağmurlar yağmaktadır. Sd, (Tan) — Halkevi temsil kolu bugün Halkevinde bütün üyele- rin iştiraki ile bir toplentr yaparak |! Cümhuriyet bayramında © yapılacak || işini görüşmüştür. * Gediz, (Tan) — C.H. Partisi kurağı arkasında istimlâk edilerek yıkılan ev arsaları temizlenmektedir. Burası geniş bir memleket bahçesi den çıktım. Bir günaydın. di- yeyim!, Dedi. Telefon numaralarını Kayseride Yeni i Müzesi Kuruldu AN SAĞLIK ÖĞÜTLERİ NEZLE MEVSİMİ Hekimlik bu kadar hastalığa ilâç bulduğu halde, her yıl bizi şimdiki gibi, sık değişikli mevsimlerde ra- hatsız eden şu bayağı burun nezle- sine niçin kesin bir ilâç bulamamış- tır? Bunun sebebi pek sade. Nezle tehlikeli bir hastalık değildir. He- kimlik bir hastalıkla ciddi bir surette uğraşması için de o hastalığın tehli- keli olması lâzımdır. Tehlikeli olün- | ca ona önem verilir, mikrobu aranı- lr, serumlar çıkarılır. Nezle tehlikeli değildir ama, insa- »ı birkaç gün haylice rahatsız ede, İlkönce burnun yalnız bir tarafını kadığı halde, ertesi gün iki taraf t- kanır. Nefes almak © güçleşir. İş bu kadarla da kalmaz, kırıklık, kollara ve bacaklara ağrılar, çok defa biraz da ateş verir, Baş ağrımıda caba, İnsan yalnız koku alamamakla kalsa gene razı olacak, kulakları “da tıka- nır, ağzmm tadı kaçar... Gözleri ve bütün yüzü şişirip çirkinlik verdiği de başka, Hele insanı elinde dalma mendil tutmıya mecbur etmesi neka- dar can sıkacak şeydir. Nezle büyümüş insanlar ve büyü- cek çocuklar için tehlikeli değildir ama, yeni doğmuş çocuklar için öyle değil. Onlar ağızlarile nefes alama- dıklarından burunları nezleden tıka- nmca nefesleri daralır, meme alma- ları güçleşir, uyku içinde çocuğa tı- kanma getirebilir. Bunların arkasın- dan bronşit, zatürree, kulak hastalik ğ de olur. icek çocuklarda nezle zaten az görülür ve tehlikeli olmazsa da, nezle birçok defa kızamık hastalığı” nm, boğmaca öksürüğünün, menenjit hastalığın başlangıcını gösterir. Onun için çocuklarda nör- lenin bayağı bir nezle olduğuna bükmetmeden önce © hastalıkları a- yırd etmek lilzumludur, Büyümüş insanlarda nezleye karşı ne yapmak lüzumlu olduğunu söyle- meden önce, ne yapmamak lüzumlu | olduğunu söylemek ister. Meselâ, nezelli burnu, ilâçlı olsun, ilâçsız ol- sun, su ile yahut bazıların yaptık- leri gibi yalnız tuzlu su ile yıkamak hiç doğru değildir. Su burnun içinde- ki nezleyi kulaklara götürebilir. Ku- lakta nezle ise haylice uzun sürer. Sonra mantollu yağ, asidborikli va zelin nezleye karşi iyi olsalar da ço- cuklarda bu ilâçlardan sakınmak dei ha hayırlıdır. Kokainli ilâçlar nezle- yaya Za - Fakat insanı o key- e pek çe lü ilâçlar karıştırılmış tozlar burnun içine gidince, mendile daha sık sık uuwTAKSIM BAHÇESİNDE ÖPERETİ 16 da ve suvarede HORHOR SÜREYYA Bugün matine saat mw LEBLEBİCİ MAURİCE Paris'in aşk, « Telefon : HAKYERLERİ Mahmut Saim Gene tevkif edildi Gazete dolandırıcılığı suçla- rmdan dolayı, iki sene hapse mahkâm iken birkaç ay evvel çıkan Mahmut Saim, dün tekrar yakalanarak Adliyeye verilmiş ve tevkif edilmiştir. Mahmut Sa imin bu seferki suçu sözde bir dikişhane açarak birtakım zaval- lı kadın ve kızlara iş vermek ba- hanesile kendilerinden depozi « to adiyle topladığı 15 şer lirayı iade etmemektir. Mahmut Saim, bir müddet. tenberi, gazetelere ilân vererek bütün kadınların evlerinde otur. dukları halde, günde 1,5 - 2 lira etmekte idi. Builina kapılan ihtiyaç görülür. Bunlar çıkınca, nezleye karşı ilâç olarak: yüzde bir nispetinde man- tollu ispirtoden yarım kahve kaşığı kadar 250 gram kaynar su içersine koyarak onun buharmı tenelfüs et- mek kalır, ki en zararsız ilâç da bu- dur. Bunun zerine de sıcak şeyler İçe- rek terlemeyi unutmamalısınız. Hele nezlenin devam ettiği müddetçe ya- tağınızda ve odanızda kalmıya vakti- niz varsa, hem kendiniz rahat edersi- niz, hem de başkalarını nezleye bu- Taşmaktan korumuş olursunuz, Lokman Hekim a a a Dr. İHSAN SAMİ GONOKOK AŞISI İ Belsoğukluğu ve ihtilâtarma karşı İİ pek tesirli ve taze aşıdır. Divanyo- | Ju Sultan Mahmut türbesi, No,113. 6836 yük, çok büyük, ii apartman yaptıraca! lorka- rım bu sevda ile ocağımı sön- TE bir aşk rü tutulmuş emma | gibi heyecandan titriyor, hem YOSMA de kendi kendisine söyleniyor- Etem İzzet BENİCE — Eşyan var mı?. — Hayır. Bir valiz. Ben pa - ramı, eşyamı, her şeyimi gön- derdim?. — Nereye?. “— Viyanaya. — Nasıl? — Yolda konuşuruz!. * — Gece yalnız nasıl gelebile- Ceksin?. — Hiç üzme kendini, gelirim. — Ben gelsem, bir yerde bek- lesem! — İstemez. » — Her 'ihtimale karşı evi söyle bana.. — Lüzum yok! Haydi Alla- haısmarladık.. — Telefonla bir öpücük yuk mu?. Ni n — Bir değil, bir milyon. pa Gil ele ii — Güle sevgilimi. Telefon kapanırken Ferit du: — Öleceğim galiba, yine bu kızın nerede oturduğunu, nere- den başlayıp nereye gittiğimizi bilemiyeceğim!, Doktor aranıyor 1933 ün kânunları. Karakış bastırıyor. Z Keskin, ıslık ıslık öten dik ve soğuk bir esinti var. Kar serpeliyor. Doktor kalktı, yindi. — Konsültasyonumuz var.. Diye Güneyin odasma uğra- madan yurda gitti, Konsültasyon yapıldı, hasta- lar gezildi, işler görüşüldü, Ra- miz: — Doktor yemeğe iniyor mu- yuz?. Dedi. — İnelim. Fakat, birdenbire durdu: — Eve bir telefon edeyim. Karma sabahleyin görünme- acele acele gi- çevirdi. Alıcı makine kulağında | dürecek. Satmadık çöp bırak- gurladı, gurladı, fakat, bomboş bir uğultu olmaktan ileriye geç- medi, — Bir yere çıkmış olmalı.. Diye, yüzünü buruşturdu, ye- meğe indi. Akşamdı Her akşam gibi bu akşam da Fazıl yurttan çıktı, doğru apart mana geldi. Kapıyı Marika açtı. — Güney yok mu?, — Yok.. — Nerede? — Bilmiyorum. — Bir şey söylemedi mi?- — Giderken kendisini gör- medim! Doktor, salona girerken: — öğleyin de yoktu. Telefo- na karşılık almadım! Diye mırıldandı. Canı sıkılı yordu ve içinde kalp damarları- nı burkan bir sızı yayılıyordu. — Şimdi de bizim hatunda mimar, plân manisi başladı. Bü- madı, fakat yaptıracağı şey mu- hakkak ki, beğenmediklerinin yerini tutamıyacak.. Diye düşünüyor ve durmadan kafasının içinde bu konuyu iş- liyordu: birçok kadınlar, Mahmut Saime başvurarak iş istemişlerdir, Mah mut Saim, bunların her birinden depozito olarak 15 lira para al- mış ve paraları iade etmediği gibi , kendilerine bir daha işte vermemiştir. : Mahmut Saim, dün jandarma nezaretinde ikin- ci sulh ceza mahkemesine geti- rilerek sorguya çekilmiştir. Suç lu, kadınlardan topladığı parala rm depozito değil, kendilerine verdiği mal karşılığı olduğunu ileri sürmüşse de, suçun nev'i ve davacıların iddialarma göre, hâkim Salâhaddin, kendisinin tevkifine lüzum görmüştür. © İkinci ceza mahkemesinde, Mahmut isminde biri,Cümuriyet kanunlarma ve Reisicimura lâ- yiksiz ve kötü sözler söylemek suçundan dolayı muhakeme edil mektedir. Davacı mevkiinde bu- şehir benzeri | ile uyandı. — Acaba geldi mi?. Hemen yatak odasına koştu. Karyola bomboştu, — Hıhhh,. Diye sızılı bir inilti çıkardı. Sanki göğdesine yayılan bütün damarlar birden ateşe tutulmuş gibi cayır cayır yanıyor ve ka- fatası bu yangının alevleri için- 3 Gündenberi SARAY Sinemasında CHEVALİER'yi lüks ve ihtişami filmi olan İ FOLi BERJER Şaheserinde 11500 kişi alkışladı. Cidden bir Pazar temaşasıdır. İlâyeten: PARAMOUNT JURNAL Bugün saat 11 de tenzilâtlı matine ANGORA LEAD ABANA AAA LEARN ik Hayat Kaza ve Sigortalarmızı Galatada Ünyon Hanımda Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız. “Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. SFERNAND GRAVEY cezasını bitirerek hapishaneden 5 gROD SANDOR B Bugün saat 11 de tenziltlı matine 5. — Artık bu onda önüne ge- | de fıkırdıyordu. çilemiyecek bir hastalık oldu. | — Neoldu bu kadına?. Bıraktım başıma, bakalım ne ya- Derken saate baktı: pacak?. — Ooo.. Bir buçuk! Ve.. içi yana yana söylüyor-| oDüşündü: du: — Otomobil kazası mı oldu?. — Onu ölesiye seviyorum. Yaralandı mi2. Hiçbir önergesine karşı koya- | &Birden hastalandı mı?. mıyorum, Kim benim gırtlağı- Bir yankesiciye, hırsıza, yol mı sıkmadan acaba elimden beş | kesiciye mi çarpıldı? > kuruş alabilirdi? Fakat, o her| ( Bunlara benzer daha bir sürü şeyimi aldı. İsterse bir sıkımlık | düşünce, korku, vesvese, vehim kalan canımı da kendi elimle | beynini burktu! Ne yapacağını çıkarır, ona verebilirim!. şaşırmıştı. Telefona gitti. Be- yoğlu polisini aradı. Karşısma başkomiser çıktı. Ona sordu: Fazıl çalışma odasındaki ge-| — Bölgenizde bir kadın has- niş marüken koltuğun üzerinde | talandı mı, sokakta kaldı mı, dalgın okur ve karısını bekler- | hastaevine kaldırıldı mı, otomo- ken uyuya kalmıştı. Bir üşüme | bil, tramvay kazası oldu mu, 6-10-935 Otomobil 4.4888. 7603 AA LA UMAN UNUT BUGÜN MELEK sinemasında MARCELLE CHANTAL ve meşhur Zigan orkestrası MACAR ROMANSI Büyük Eransız filmi ii lunan Alinin iddiasma göre Mah mut,Ali ile yaptığı bir kavga sır& sında kanunlara ve yüksek mar » miştir. Dünkü celsede, Lâtife is” minde bir kadın, şahit olarak din lenmiştir. Lâtife, Mahmudun söylediği ağır sözleri kulağiyle duyduğunu söylemiştir. Suçlu Mahmut, bunu şiddetle inkâr etmektedir. Duruşma evsahibi Haticenin çağırılması için başka güne bırakılmıştır. © Gece vakti, yanındaki evin kapı kilidini sökerek, tavan tah talarmı koparmak suretile kons şusu bulunan Manolun evine gir mek ve bazı eşya çalmaktan suç lu balıkçı 'Tanaşın dün üçüncü cezada duruşması yapıld. Tas naş şimdiye kadar hırsızlıktan üç kere mahküm olduğunu, fa» kat bu sefer hiç suçu bulunmadı ğını sabıkası olduğu için, Mano İon evinde yapılan hırsızlığı ken di üzerine attıklarını söyledi. Le şahit şağırılmasna iL. 4 böyle şeylere benzer bir olru” var mı?. N Başkomiser: i — Kimsiniz, kadının adı ne? Deyince, doktor telâşlandı, sıkıldı, dili ağzının içinde katıl- mış gibi kasıldı, kaldı? : — Sadece öğrenmek istemiş” tim.. Diyebildi: Komiser: — Sorduğunuz gibi bir olgu yok! Dedi, telefonu kapadı. Fazıl içini kemiren üzüntüye bu kar“ şılığı yeter bulmadı. i — Bir şey daha var.. Bir şeyl Diye söylene söylene telef: nu çevirdi. — Ale. — Neresi? — Emniyet Direktörlüğü, — Kimsiniz?. — Burası santral, kimi arad” niz? — Direktörü.. — Güven direktörü yok. Nör betçi direktörü vereyim. i — Veriniz!, | Fazıl telâş ve heyecan içind LArkâsı İj