26 -9-933 İz mirliler! Sizin için.. Tarih Kurulunun Egedeki Gezisinden Beklediğimiz Sonuçlar Milâstaki Türk Tarih Kurulunun Ege- de bir arkeoloji etüdüne çıkmış olması Ege için dış tecimin dev- let kontrolü altına alınması ka- dar önemli bir faydanın ilk adı- anıdır. Tarih Kurulu Asbaşkanı Afe- tin söylediği, bizim burada yaz- dığımız, mozayikleri bulan İs- koçyalı profesörle İngiliz arke- oloğunun itiraf ettikleri ve bü- tün dünya arkeoloğlarile bir ta- rihin tek ağızdan tekrarladıkla- rı gibi Ege toprakları bir eski anıtlar hazinesidir. Bilgi, san'at âleminin bunlar- dan istifadesini tesadüflere br- rakmak dünün affetmediğimiz hatasıydı, bunda daha fazla de- vam etmiyeceğiz. Tarih Kuru- Tunun seyahati Ege'nin bugüne kadar ihmal edilmiş bir servet kaynağını Ege'lilerin menfaat- leri için istismara başlıyacağız demektir. Türk tarihçilerinin “Didim” harabeleri üzerinde çok dikkatle durduklarını tahmin ediyoruz. eski (eserlerden o iki “Didim”, “Milet” e yakın bir eski “Küçük Asya” şehri idi ki mabedi Küçük Asyanın en çok saygı gören mabedi olarak ün salmıştı. Ana vatanda yaşıyan Yunan- lılar için “Delf” mabedinin na- sıl bir ruhani kıymeti var idise, bu da, Akdenizin şark kıyrların- da ve hinterlandında tıpkı öyle | bir manaya yükselmiş bulunu- yordu. Lidya'nın meşhur ve zengin Hükümdarı Kırezüs bunu fevkalâde güzelleştirmişti. Di- dim'in yüksek sütunlarına ba- kanlar dehrin her sarsıntısile onun boy ölçüşeceğini ve ömrü- 'nün pek sonsuz olacağmı sanır- lardı. Halbuki bir gün, bir İran akını Kırezüs'ü Keyhusrev'e esir düşürdüğü zaman tali bir- denbire söndü. İyonya'lılardan Sart yangmının intikamını al- mak istiyen İran'lilar Kırezü- sin içine yığdığı zenginlikleri, san'at eserlerini, hazinelerini yağma ettikten sonra Didim'i görün yaktılar. Acaba Kırezüs'ün, yahut Kı- rezüs devri derecesinde bir re- fah mikyasına yükselişin bu ta- raflarda saklı başka defineleri, başka hazineleri yok mudur? Kim bilir.. Bir buçuk yıl önce bir köylü- nün kazmasile tekrar dünyayı gören hazineye benzer daha bir- çok kıymetlerin artık elde edi- leceği günlere de yaklaşmakta- yız. Toprağı kazıp, bize gizlediği tarihin eserlerini geri vermeğe zorlryacağız ve bir taraftan bu- nu yaparken, diğer taraftan da elimizdekileri zamanm ve kıy- met bilmemezliğin tahribinden korumağa ve... işletmeğe sava- şacağız. Türk Tarih Kurulunun bu seyahatten fırsat bularak İz- mir Müzesindeki eski paraları dikkatle gözden geçirmesini ve bunların bir an evvel tasnifini bir umde edinmesini nekadar is- —BIR iZMIRLI, GiBi i ihracatta devlet Kontrolü Çalışkan Türk ellerile işlenen bağların, bahçelerin, tarlaların ve verimi sonsuz bir tabiat ve iklimin dört beş beygirlik bir kötü hırsa sömürge olmasına nihayet İzmirin hâdiseleri tahip eden gözleri ve dü- şünen kafaları da isyan etmiş bulu- nuyorlar. Biz bütün bir memleketin şahla- muşile yabancı ellerden geri aldı mız Egeyi yabancı sermayelere sö- mürge olmaktan kurtarmağa çaba- larken ceplerinde bizim pasaportu- muzun aynini taştyan bazı adamlar “sureti haktan görünerek” mürai ve dalkavuk bir tabiye kullanarak bu mıntakanın dış ve iç tecimini yalnız kendi kasalarına akar bir ge- lir haline sokmuşlardır. Hemen her yıl çalışma bilânçosu- nu zararla kapıya hapiya üretmen- ler nihayet bunların emirleri altın- da yarı aç, yarı tok yaşar bir esir. ler sürüsü halini almışlardır. demir limam sanki bunlara baba- larından miras kalmış veya bal İanmaş bir izmardır. Ri ambarlarını dolduran üzümlerin, incirlerin, meyanköklerinin, pala. #matların, şunun, bunun memlekete rr mi dövizler, çeklerini iniz bu birkaç avuca sunmuşlar. dır ve sunmaktadırlar. İzmir öyle bir ihracat sisteminin ağı içindedir. hi, Habeşistan için ağzına her ge. leni savurmakta olan, “Negüz” “esir taciri”, “kan içici”, “vahşi!” kelimelerile hakaret et » mekten çekinmiyen Mussolini bile sanırım ki düşmanına “seni İzmir ihracatçısı seniii!” demek için bir hayli düşünür, Zira Habeş İmpara. torunun hususi bir çiftliğinden baş. ka bir şey olmıyan Harrar mınta- kasında bile üretmen el uzatılamı. yan bazı mukaddes hakların ve menfaatlerin sahibidir. Evet, Izmir ihracatçısı, Çarlar Rusyasının büyük toprak sahiple. rinden de, İranın eski Satrapların. dan da, İmparatorluk Türkiyesinin âşar mültezimlerinden de daha sarp, daha yaman ve daha acıma- sını bilmiyen bir istismarcıdır. Tek hedefi vardır hazretin: Kasasını doldurmak. Türk piyasalarında yalnız bunun için dolaşır, kafası yalnız bu hede- fi elde eden şeytani muadelelerle doludur. Memlekete ihraç mallarından mümkün olduğu kadar fazla döviz sokmak bir ekonomik kalkınma işi imiş, üretmenin refahı, köylünün Mektep! Mektep! Mekt İzmire mektep, İzmir kızına mek- tep,sİzmir miniminisine mektep, Iz- mir gencine mektept Gümhuriyet Kültür Bakanlığı için önümüzdeki yıl çok hummalı bir ça- I.şma yılı olacaktır. Zira Türkiyenin her tarafında ihtiyacı kaşılayamıyan mektep kadrolar, mutlaka okumak is- tiyenlerin çoklaşması ile ayak uydu- ran bir genişliğe ve bolluğa ulaştırı- laçaktır. Kültür Bakanlığınm böyle bir sı- kıntıya düşmüş olması memleketin yarını bakımından ne büyük bir te- sellidir! Her yıl bir yıl öncekinden kemen bir misli artan okuma ve öğ. renme İsteği şüphesiz rejimin mek. tepleri ihmal etmiş olmasına delâlet edemez. Zira on İki yrlda imparator. luktan kalanların bir misli çoğalan ve vasıtaları bollaşan mekteplerimiz göz önündedir. Buna rağmen kadroları taşıran, müdürleri şaşırtan, kültür direktörlerinin iki ayaklarını bir pa- epli izmir Kız Lisesinde yetişenler. buca sokan bir akın var, | Ne mutlu yarmın Türkiyesine! tediye ve iştira şartlarının artması bir rejim ideali ve bir devlet mesele si imiş. Ona vız gelir. Var mı papel? Gelsin.. Ama bir yıllık çalışmanın sonunda eline ge- çen para altı çocuklu, karılı, analı, kaynanalı bir üretmen evini ancak üç ay, o da zorzoruna, idare edebi. lecekmiş. Ulusal bankalar on yıl danberi plâse ettikleri kredilerin fa- izlerini bile alamıyorlarmış. Bunlar da haşmetlü “tecimen kt- lik” i için bir saniye bile düşünüle- cek bir ulusal önem sayılamazlar. Yalnız bu kadar mı ya? Türk devletinin finansı da “te cimen kılik” i için düşünülecek bir baz hüneri göstermiş ve en çevik bir cambaz gibi perendeler atmış- tır. Türk devletinin finansı “kılik tecimen” yüzünden gördüğü zararı ekonomiğ cephemizin karşısında kılıç çekmiş, Bomba | savurmuş, trampet aleşi açmış en azılı düş manlardan görmemiştir, göremez. cimini devletin yüksek kontroluna, sağlam müeyyideli bir kontrole 80- karken bunda ji kalkınmanın müjdelerini seziyoruz. Nizamettin NAZİF AN FAYDALI BiLGiLER BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 18.30: Bayanlar için jimnastil Azade Tarcan. 18.50: Duns musiki Opera, Faust, 20.30: Stildyo o: 21: Radyo caz ve tango orkestraları. 21.35 Son haberler - Borsalar. 2150: Bayan Rozi Ludvinkson. (Şan). 22.05: Plük meş- riyatı, Bükreş 13-1: Plâk ve duyum servisi, 18: Rad- yo silen orkestrasi. 10: Duyumlar. - Konserin süreği, 20: Sözler. 2020: Plâk. 21; Sözler. 21.15: Piyano - şarkı. 2230: Spor ve duyumlar. 22.45: Orkestra. 23.45: Yabancı dillerle duyu Varşova 17415: Mandolin orkestrası. 17.55: Ka- dın korosu. 18: Konferans. müziği. - Sözler. 19; Solist konseri. 19.30 Sözler. 19.13: Sesli film müziği, - Sözler. 21: Hafif orkestra müziği. 21.45: Duyum lar, 22: Tiyatro, 23: Leh şarkıları 23.25: Hafif Tiyatro parçaları ve dans müziği, Belgrat 1930: Sırb şarkıları. 20: Pik. 2015: Duyumlar. 2030: Ulusal program. 21: Radyo orkestrası. 22: Halk şarkıları. 22. 30: Hafif müzik. 23: Duyumlar. 2320: Röle konseri, Laypzig 20: Halk müziği 2055: Aktüalite - Duyumlar. 21.10: Şarkılar. 22: Piyes, 23 Duyamlar, 23.30: Eğlenceli mtizik, Budapeşte 20,05; Pllik. 2025: Sözler. 2030: Ope- ranın 300 üncü jübilesi dolayısile gala komser. 2315: Dayumlar. 23.2): Dış we yasa. 2335: Çingene müziği, 2445: Caz. Prag 19.10: Amele programı. 1920: Almanca yayım. 20: Duyumlar. 20.10: Plâk, 2015: Duyumlar. 20.25: Sitar konseri 2020: Milinaveki armonisi. 2115: Koro kanse | ti, 21.40: Sözler. 2145: Karışık yayım. | 22,29: 29199 2315: Duyumlar. Spor. 23.35 Piâk. Moskova 18.30: Opera solisti tarafından konser. (Davidova) 19.15: Şarkılar, 2030: Dans müziği, Almanca, 22.55: Röle. 2305: Fransızca, 24: İspanyolca, 1: Portekizce Hamburg 19.15: Hitler gençliğine yayım. Sözler. 2013: Serenadlar ve İğomasalar. 21: Du. yumlar. 2140: Dans, 23: Duyum Dansın süreği. 24: Gece müziği. Münih birliğile şarkı- Afrika > > Gece müziği, 20: müziği, 20.40: Aktüslite- Piyano Duyumlar, 21.10: Karışık müzik (Şarkı lar). 23: Duyumlar, 23.30: Gece müziği. | o NÖBETÇ. ECZANELER Bu gece nöbetçi eczeneler şunlardır : Bahçekapıda Hüsnü Haydar — Fener- de Hüsamettin — Ankara caddesinde Eş- yel — Bayazıtta Cemil — Küçükpazarda | Yorgi — Yenikapıda Sarım — Karagüm- Fuad — Kadıköyün üyük — eğirmeninde Üçler — Şehzadebaşı — Samatyada Teofilon — Bakırköy. de İ. Terziyan — Beşiktaşta Recep — Sehremininde Nazım — Hasköyde Yeni Türkiye — Kasımpaşada Yeni Turan — JHkAvE| yaz ve durgundu ki daha şimdid, Sonsuz uykusuna daldığı sanılabili başucunda üç çocuğunu gördü; bahat, Şükran ve Seyfi. mut ağacı!,, Sabahat Şükrana baktı; hayretle kızkardeşlerine Seyfi fakat Naciye hala tekrarladı — Armut ağacı. Küçük kızı Şükran sordu: — Hangi armut ağacı anne? riyar kadın mırıldan, — Şuradaki armut ağacı. Seyfi yavaşça: —Uyu, anne, dinlen! dedi. Kızkardeşleri gi Naciye halanın yüzü o kadar be- di. Fakat ansızın mavi gözlerini açtı, Sa- Hafif bir sesle murıldanmıştı: “Ar- dönüyordu. Üçü de yanlış duyduklarını sandılar, © da, annesinin 9 , Armut Ağacı Yazan: Mİ -FA — Ne güzel manzara! Yazık ki bu biçimsiz ağaç manzarayı kapatıyor. Neden kestirmiyoruz bunu? ği Öteki kızlar annelerinin vasiyetini söylediler. Fakat gelin tutturmuştu: Bu ağaç onun içine kasvet veriyor, bu ağaç gözü hapsediyor, bu ağaç bahçenin şerefini bozuyor. Herkes ©- na itiraz ediyordu. Bir gün İclâlin si- #tu, Zaten gebe idi, Seyfi onun den dışarı çıkamadı, ağacı kes- len ir de çekmece buldular, içinde elmaslar, mü cevherler vardı. İlkönce ev halkı arasında bir sevinç çığlığı koptu, İelâl bü ağacı yerinde ğı hakkında söy lediği şeylerin nekadar haklı olduğu- Du gösteren bu güzel vesikâya hay» Fakat mücevherlerin üç kadın ara- sayıkladığını sanıyordu; fakat Naci - ye Hanım aydmlık, sert ve kuvvetli bir sesle beyan etti: — Sakm o ağacı kesmeyin, oradan da paylaşılması meselesi gikimca, kaldırmayın. Sabahat: <ekmişiz? Değil mi Şiikran? — Üzülme anne! dedi Şükran. Ve Seyfi ilâve etti: — Her istediğin şeyi yapacağız. tarafıma bakarak tâ yakında dura mut ağacına annelerinin verdi; ge Veren, ağaçtı. Şimdilik üzerinde olduğu için hiç kimse onu kesme düşünmüyordu. Ne garip vasiyet! vermiş bulunuyordu. o Bir müddet hayat sakin ve sarsiı deşlerine; — Nişanlım! diye takdim etti. Filhakika bir ay sonra evlendi ve İclâl de onların ârasma katıldı. Büyükadada Mehmet — Heybelide Ta Baş — Galatada Asri — Kumbaracıda Ga- rih — Taksimde Limonciyan — Kurtuluş» ta Kurtuluş — Eyüpte Hikmet eczaneleri, . LIMAN HAREKETLERİ Bugün Hmanımıza gelecek vapurlar; Saat 630 Gülnihal Bandırmadan 16,30 durma İzmitten 1730 Asya Mudanyadan 14— Karadeniz Karadenizden 1$— Mersin Ayvalıkta . ve Hmanımızdan gidecek vapurlar: ant Saadet Bandırmaya, Ankara Karadenize Köğdeli Mudanyaya, Tayyar İmro: Sakarya İzmire Ayten İzmite SİNEMALAR TİYATROLAR * Türk: Gece bülbülü. * Sümer: Daktilonan aşler. © Melek: Her şey senin için © Saray: Insan kaçakçıları * Şık: Savaş Şarkısı — Malek Evleni. yo İpek İspanyol Dansörü © Alkazar : Sundu — Sihirli Ada, * Yıldır : Dede * Asri : Ekmekçi Kadın — Petrol Mu- harebesi, * Üsküdar Hile : Prens Ahmed. © Mül : İsimsiz adam — Balero, o HASTANE TELEFONLARI Çerrahpasa hastanesi. Cerrabpaşa Gureba Hastanesi, Şehremini Yeni- bahçe. Haseki kadınlar hastânesi Ak saray Haseki cad. 32 24553 Emrazı akliye ve asabiye has- — 21693 tanesi, Bakırköy Reşadiye kışla o 16.60 Beyoğlu Zükür hastanesi Firuzağa 43341 — Elbette anne, dedi, neden kese Üç çocuk ta gayri ihtiyari pencere & hemmiyetin sebebini düşündüler. Bu, çok eski, üzün zamandır meyve ver- miyen ve kışın. yere biçimsiz, düğüm- ü ir bö zer bir göl irumaya yüz tutmuş bir yapraklar Çocuklar tekrar annelerine döndük leri zaman kadıncağız son nefesini tasız geçti. Üç evlât ta pek güzel anla- sıyorlardı. Şükran yirmi, Sabahat yir» mi beş, Seyfi yirmi sekiz yaşında idi Bir gün Seyfi eve yazıhanesinde ça- kşan daktilo Telâli getirdi ve kızkar- Bir. gün yeni gelin pencereden ba- gidi Günlerce bunun kavgası sürdü. lc- 181 ağlıyoı — Seyfi, gerdanlığı diye bağrıyordu. On beş gün süren bu kavga bir fas cia ile bitti; çünkü İclâlin üstüste si- mirinin tutması bütün sıhhatini bez- u, çocuk vakitsiz doğdu ve öldü. Telâl haykırıyordu: — Senin kızkardeşlerin çocuğumu» zu öldürdüler Seyfi! Kov şunları? Seyfi de öfkelendi, S ata bir to- kat attı ve ikikazkardeş © gece evi bırakıp gittiler, ben isterim! . Naciye hanım ölümünden iki se ne sonra ev satıldı, çünkü OSeyf'nin kızkardeşlerinden kurtulan Telâl bu sefer de evin uğursuzluğun, kendisi- ni betbaht ettiğini tutturmuştu. Yok pahasına satılan evden üç va- ris gayet az birer hisse almışlardı. Tapu dairesinden çıkarken: Şükran Sabahata dedi ki: — Galiba annemiz armut ağacmı diline dolarken sayıklamıyarmuş, 45. #ünün bir hikmeti varmış. Sabahat hazin bir sesle tasdik ettir — Galiba... dedi, annem pek iyi düşünmüş ki miras kavgası fakirlik. ten de, hastalıktan da beterdir. Me- ğer o çekmecenin içinde elmas değil, ihtiras ve kin varmış, zavallı ânnecie yi in. ler Tunadan sonra - Dönüş. a yi M7 Tunadan önce - Tuna yolunda - karken dedi ki: ğim de bunu pek iyi biliyormus —— bastenesi Ge 20510 Mİ > aydarnasa Nümune hastanı 60107 ep Kâmil hastanesi Ünkü. BORSA dar Nub kuyum. Gün Doğumu cadderi 60179 TD yi Koduz hastanesi Capa 216 | 25 EYLÜL Çarşamba Etlal Şişi 42426 o PARALAR —— MÜRACAAT YERLERİ Şişi olar Denir Yolları acentesi Telefon © 42902 anan Akay (Kadıköy iskelesi bap me İon murlağu) 43782 | 20 Belçika irangı Şirketi Hayriye, Telefon 44703 | 20 Draheni Vapurculuk Sirketi merkez acen- gm tesi. Telefon 22925 | 20'Çek Kar, Şark Demriyolları müracaat ka» anneye pil lemi, Sirkeci Telefon dom | Mark 79 sline Devlet Demiryolları o müracaat Zioti kalemi Haydarpaşa, Telefon (42145 | Pengo . 20 Ley | İTFAİYE | Ten 20 Dinar TELEFONLARI Yen m İsveç Kuron İstanbul itfaiyesi 24222 | Altın Beyoğlu itfaiyesi 44544 Mecidiye Kadıköy idaiyesi Bayam, <0020 | — Banknot 24 enilköy. Bakırköy, Bü dere" Ünklar ikfniyeti iş ÇEKLER Paşabahçe. Kandili Erenköy, Kartal Lüydesda, Heybeli, iki wi. Kapanış takaları için telefon santralındaki mera. mer N Paris üzerine 1208 ra (yangın) kelimesini söylemek kâfidir. İzi Kas Ga ŞABUK SIHHİ | iie a0 ARDIN İL Belga SN KEŞ m Bu numarada. imdat Lava istenir tra sappg | (Klorin Çekoslovak kuronu ZER sm Avusturya ” Pezeta Tunadan Mark Zioti Pengo Batıya Ha İsmail HABİB — ernovete piye 30383. e A e a Rahtum 1050 Anadolu I ve TI Kupon kesik — 4070 Ma m is Anadolu Mümessil 33 45— 44,30