26.9-935 — OD e ilim ki gli ULUSLAR KURUMUNDA NESTURİLER MESELESİ Dünya barışmı tehdit eden İtal, Habeş davasının görüşmeleri arasın. da Uluslar Kurumu konseyi Nestu- riler meselesile de meşgul olmak için vakit bulabildi. e Nesturiler meselesi nedir? Nesturiler, genel savaşan ön- ce Hakkâri, Van ve Urumye tarafla” rında sakin bristiyanlardı. Hıristi- yanlığın Asya ve Afrikada yayılması hususunda büyük yardımları olan Nesturiler, ton asırlar işinde diğer hıristiyanlık dünyası ile temasların kesmişler ve kendi âlemlerinde yaşa- makta idiler. Geçen asrın sonlarına doğru, 1886 yılında, İngiliz başpiskoposu Nestu- riler ile yakından alâkadar oluyor ve iki kilise arasında teması temin et- mek için bir misyoner heyeli gönde- İngiliz kilisesi, diğer taraftan İntel Mijens Servis teşkilâtı Nesturileri giltereye kazandırınıya çalışıyorlar. Ve buna muvaffak da oluyorlar, Coğrafya vaziyetlerinin zorluğuna, | nüfuslarının jandarma işlerinde Nes tünde ediyorlar, İstanbulun işgali Ermenilerden istifade ralarında a tikleri gibi. İşgal yıllarını yaşıyanlar hatırlarlar; lpgiliz üniformasını El uni kama © b erer daka satarlar ve Türklere musallat olurlardı. Nesturiler de iltica ettikle- ri memlekette öyle hareket ettiler. Sanki İrakı kendileri tethetmişler gibi. Bu durumun İrakta uyandırdığı iğ- birar ve imal, nihayet 1932 yılında İrak İngiltere mandasından kurtul- duktan sonra Nesturilere karşı birta- kım hareketler şeklinde tecejli etti. Dışardan yapılan tahrikât neticesinde de Nesturiller kıyam ettiler ve İraklı Jar kıyamı tenkil etmek mecburiyetin- de kaldılar.Bir kısım Nesturiler Suri» yeye iltica etti, O günden sonra ar- tık Nesturilerin Irakta kalamıyacak- ları anlaşıldı. Fakat nereye nakledi- lecekler? Bu gürültücü ve şımarık unsuru hangi devlet sınırları içine al- mıya muvafakat edecekti? Brezilya- da yerleştirilmeleri düşünüldü. İngi- İizler Gini sömürgelerinde kendileri. ne yer teklif ettiler.Afrikanın bir ye- rine yerleşmeleri imkânları araştırıldı. Fakat bir veya diğer sebeple bu pro- jeler yürümedi. Nihayet Fransa Nes- turilere Suriyede Lübnan'a yakın bir yerde toprak vermeği teklif etti, Bu teklif yapılırken Dış Bakanı Bay Tevfik Rüştü Aras'ın Türk hududuna yakın bir yere yerleş melerine Türkiyenin itiraz edeceğini söylediği hatırlardadır. Şimdi hudut- larımıza yakın Yerlere yerleştirilme. diklerini ö #:nmekle sevinç duyuyo- ruz. Fakat yerleşme masrafı olarak altı ile sekiz yüz bin ingiliz lirası arasında bir masraf lâzmn olduğu an- laşılıyor, Uluslar Kurumu Konseyin- deki son görüşmeler siratında İngil- terenin iki yüz elli bin lira vermeğe hazm olduğu bildirilmiştir. İvakın da belidan kurtulmak için ayni mik- tar parayı vereceği söyleniyor. Fakat muna yükletmek için hiçbir sebep yoktur. Nesturilörin felâketine se- bep İngilteredir. Onlari sıyasasına âlet olarak kull istemiş ve kene dilerini bu akıbete sürüklemiştir. İn- gilterenin şimdi anları yerleştirmek #masrafma devletleri de iştirak ettirmeğe çalışması, kendi kaba'ati. nin mes'uliyetlerine (başkalarını da teşrik etmeğe uğraşması Tari gur, Standardize Üzüm İmir, 25 (Özel aytarımız bil- diriyor) — Üzüm standardizas- yon işlerini tetkik etmek için, Ekonomi Bakanlığınca şehrimi 26 bir Alman mütehassısı gön- derilmiştir, Mütehassısın göste teceği bir tipe Türkiye milli için 75 motör ısmarlamış! Yugoslavya Uçak Ismarlıyor Londra, 25 A.A. — Yugoslavya hükümeti Hawker uçak fabri- kasına son model fury sisteminde 10 avcı uçağı ısmarlamış ve İ fabrikadan bir lisans satın alarak ayni modelleri kendi fabrika- larında da yapbilmek'için lâzimgelen tertipleri almıştır. Yugos- lâvya hükümeti Rolles - Royeo fabrikasına da avcı tavvareleri Bi Y Tİ. .. K | ir Yunan layyarecisi Kayıp! Atina, 25 (Özel) — Cumartesi günü Tatoy tayyare merkezin | den Lârisaya gitmek üzere uçan yüzbaşı Apladas ile uçağı kay- bolmuştur. Kaybolan tayyareci ve tayyareyi | çtkarılmış ve her tarafa telgraflar çekilmiştir. Fakat şimdiye kadar tayyareciden hiçbir haber alınamamıştır. amak için uçaklar mutlu günde duyduğu sevinci soran gazetecilere Abdürrahman Naci De - mirağ, heyecan içinde olduğunu söy- İiyerek demiştir ki: -— Memleketime karşı ifa edebil ufak bir hizmetin verdiği tatlı hazzt şimdi içimde hissediyorum. Bu memlekette doğmuş, bu mem- İ Jekette büyümüş ve bütün. servetini Gü Miili Mazanikiş ÖLL Luik EW lâde sıfetile söylüyotum, vazifemin bu suretle bitmiş olduğuna kani deği- lim. Ulu Önderin işaret ve kuman - Gas: altında bütün servetimi, hattâ i- cap ederse, canımı bile memleket runa feda etmekten çekinmiyeceğim. Bu yalnız benim değil, her Türk ev. lâdının ulusal bir ödevidir. Biz Balkan harbinde, Umumi harpte olduğunu tatmış n kavuştuğumuz istiklâlin her Türke düşen milli bir vicdan bor- cudur.,, ismail Hakkının söylevi Törene tam saat on Üçte süel ban. donun çaldığı İstiklâl marşile baslan- mış, Hava kurumu Istanbul başkanı İsmail Hakkı Başak kürsüye gelerek Kurüm adıma bir söylev vermiştir. İsmail Hakkı Başak demiştir ki: “Ariz yurttaşlarım, Biliyorsunuz ki, bugün öz Türk ço- cuğu Abdürrahman Nacinin şanlı or- dumuza armağan ettiği uçakların ad konma törenini yapacağız. Bu büyük Onun için, mekle İltifa etmemiş, bu üç uçağın diğer masraflarını da yükenmiştir. (Alkışlar). Bugün Başbakanımızın hava tehli- kesi üzerinde işaret buyurdukları teh- Jikenin önemli bir kısmı atlatılmıştır. Vatandaşlar, bu hususta çok candan alâkadar olmakta ve borçlarını öde- | mektedirler. Abdirrahman Nacinin adı yalnız uçaklarımız Üzerinde değil, Hava ku- rumu acunurda dalma yaşayacaktır. Büyük milletimiz, kendisine tehli. keli zamanlarda yardım edenleri u- nutmamış ve ulutmıyacaktır. Aramız- da Türk ordusuna kurtuluş savaşında ilk defa 3 uçak armağan eden Krzu- rumlu Nafizin adını da burada an mak bir ödevdir. Bu büyük millet, bu mert evlâtla, rile her raman ve dalma yaşayacaktır. Yaşasın Büyük Atatürk, yaşasm Baş. bakan İsmet Inönü ve yaşasın ordu. müz, milletimiz. Yüzbaşı Kemalin söylevi Hava Kurumu başkanından sonra | uçükçı yüzhaşı Kemal, çağrıkldata as teğli duygularını anlatmış ve: “Saygı değer yurttaşlarım, demiş» tir, Türk havalarında uçan bir uçak» $t sıfatile bugün size buradaki duy - gularımı anlatmak istiyorum. | Ordumuza, Türk evlâd: Abdürrah- man Nacinin verdiği üç uçağın ad konma töreninde en büyük vazife bi- ze düşüyor... Genç süibay, bu vesile ile Abdür. tahmân Nacinin adını anmış ve sözü- ve eklemiştir: e “— Biz Türk havacıları, biz Türk n istiklülsiz | yaşamanın ne elemli ve acı bir hayat | korunması | Türk çocuğu yalnız 120 bin lira ver- | Üç Tayyareye Ad Konuldu IB. ; tarafı 1 incide) Lü Siuryala uçan üç yeni uçağ muz Tören başlarken | bile dönmiyeceğiz ve bu uçaklara lâ- | Merasime başlanmadan evvel bu | yik bir uçakçı olmıya çalışacağız... Abdürrahman Naci kürsüde Genç sübâydan sonra, Abdürrah - man Naci Demirağ da kürsüye çık - "mış, duygularını açık bir dille söyle- miş ve henüz vazifesinin bitmediğini tekrarlamıştır. Şehir meclisinden İsmail Şevket te önce Önder Atatürkün adını saygile anmış, Abdürrahman Naciden bahset- hakk ökülayi dani lü AA606 1 RA Orgeneral söylüyor Orgeneral Fahrettin de Abdüsrah- man Naciyi kutlulamış ve onu halka tanıtmak istemiştir. Orgeneral demiştir ki: “. Abdürrahman Naciyi ben de #ize tanıtmak isterim. Onun memle - kete yaptığı hizmet yeni değildir. O, Harbı Ümumide yedek sübay olarak çalışmış ve yüksek kafasile cephenin en uzak köşelerinde bizimle beraber uğraşmıştır. Döğüş zamanında olduğu gibi, ba» tışta da kendisini bütün yurtsever hereketlerin başında buluyoruz. Onu size takdim eder ve takdir etmenizi dilerim,,, Bundan sonra İlbay Muhittin Us. tündağ uçaklardan birinin kurdelesini kesmiş, diğerlerini de sıra ile İstan. bul Halk Partisi teşkilât şefi Ali Rr- za Erem ve Abdürrahman Naci uğur« lamuşlardır. Bundan sonra, çağrıklılara hazırla» nan büfede limonata ikram edilmiş ve yüzbaşı Nuri kumandasında teğmen Necdet VE usta çavuş İrfanın idare « sinde üç yeni uçak uçurulmuştur. Filo, havada çok heyecanlı, merak- lı akrobatik hareketler yaprnış ve bil. hassa bütün filonun hep beraber gös- terdiği akrobatik hareketler orada bu- lunanlar tarafından çok takdir edil - İ miştir. ,Kahraman uçakçılardan altrsına u- cuştan sonra Abdürrahman Naci ta. ralmdan altın ve gümüş saatler hedi. ye edilmiş ve filo Ankaraya gönde. rilmiştir. Samsundaki tören Samsun, 25.A.A, — Samsun, Ka- vak, Fatsa ve Alaçamlılar tarafından alınmış olan altı uçağa bugün 4d kon ma töreni yapıldı. Halkın ilgisi çok derin oldu. Uçmanlar onuruna Bele. diyede bir şölen verildi. Yarın uçak» lar yerlerine döneceklerdir. izmirdeki Cinayet İmir, 25 (Özel aytarımız bil- diriyor) -— Muallim Haydarla katili Reşat ler. Haydar törenle gömüldü, Mezarı başın da İlbay Fazlı ve talebe tarafın dan söylevler: “verildi. Kömür işçileri Grevi Vaşington, 25, A.A. — Kömür iş çileri grevine son yermek üzere yapı lan görüşmelerin ilerlemiş olduğuna dair hiçbir haber alınmamıştır. İsveç Kralı Bir At Kazası Geçirdi Stokholm, 25. A. A, — Kral Güs tav avdı dönerken attan düşmüş- AM BUYUK ALMAN CASUSU s —— Matmazel Doktor'un HAKiKi ESRARI Dolores Derhal Telsiz Dairesine Koştu Ve Bir Telsiz Telgraf Çekti Annesine Amerikalı mütemadiyen genç kadını seyretmekle meşguldü. sonra Kastello'ya hitap ederek: — Bu akşam, benimle barda bir viski almaz mısınız? Sonra Dolores'e döndü: , — Sinyorina da bize şeref ve- rir sanırım... Jenny Amerikalı diplomatı canevinden yakalamıştı... Bu il- tifat Kastello'ya değil kendisi- İ ne idi. Derhal arzı itizar etti; — Af buyurunuz. Ömrümde hiç içki kullanmadım. , — Ziyanı yok.. Bir limonata içersiniz. — Fakat bu akşam biraz er- ken yatmak istiyorum... — Bir limonata erken yatma: niza mâni değil ki Sinyorina? Tekrar tekrar affinizi rica ederim... Amerikalı diplomat fazla is- rar etmedi. Fakat genç kadının bu israrına da mim koydu. Öy- le bir bakış baktı ki bununla sanki: — Dür, ben senin hakkından gelirim, demek istiyordu. Fakat onu böyle bırakmak ta doğru değildi. Çünkü Dolores eğer münasebeti derhal keser- | a belki adamın kinini kazanır- Bir sürpriz yapmak istedi. Ve akşam Kastello ile, Ame- rikan konsolosu beraberce bar- da otururlarken: onları birden bastırdı. İki âşığın da sevincinden ağızları kulaklarına varmıştı. Kastello: — Ne iyi yaptınız da geldiniz sinyorina! Ah ne iyi kalplisiniz sinyorina! Ne iyi kızsınız siriyo- dama aliye ar Amerikalı diplomata gelince oda bir yandan seviniyor, fakat bir yandan kızıyordu. Sevindiği nokta genç kızın gelmesi, kız- dığı nokta ise İspanyolun sulu- luğu idi. Fakat o her şeyi hallet- mişe benziyordu. Nitekim so- bunda da İspanyolu mat edip muzaffer oldu. Mesele gayet basitti: Ispan- yola bol bol viski ikram etmek, işi kökünden halledebilirdi. Sevinciden boyuna viski ka- dehlerini deviriyordu. Dört beş bardaktan sonra tamam oldu. Daha büsbütün cıvrmağa başla- dı, O zaman Amerikalı diple- mat derhal zile bastı ve bir gar- son çağırarak dedi ki: — Bu zat biraz fazla rahatsız oldu. Keridisini alın, kabinesine götürün, istirahat etsin! Şimdi yalnız kalmışlardı. Başbaşa idiler. Amerikalı iki viski içmişti. Genç kadın ise, önündeki bir bardak limonatayr, saman çöpü ile mütemadiyen emip duruyordu. Amerikalı sordu: — Mütemadiyen limonata mı içeceksiniz? — Ne içmemi istiyorsunuz. — Meselâ, bir viski.. — Hiç içmedim... — Hiç içmemeniz, ilelebet iç- miyeceğinize delâlet etmez ki... — Peki şimdi içmemi imi İsti- yorsunuz? Velhasıl muhavere bu şekilde devam etti. Ve ondan sonra Do- lores bir kadeh viski içmeğe râ- zi oldu. Genç kadın doğru söylüyor- du: Jenny içkiye alışkındı. Fa- kat Dolores içki nedir bilmiyor- du. lik yudumda ağzını buruştur- du. Kadeh yarıya geldiği za- man neş'elenmeğe başladı. Ka- deh bitince kahkahaları koyu- verdi, — İkinci bir kadeh daha?.. — Yooo... — Neden?.. — Haydi peki... Fakat siz de içerseniz? — Neden içmiyeyim?.. Gar- mani ER, ele 1 Amerikalı diplomat viskiye soda katmıyordu. Dölores'e gelince, o hayli ol- muştu. Fakat Dol, tin şahsi- j « Dolores sarhoştu fakat Jenny müthiş surette ayıktı Mısıra gönderilen askerler artık | fazla müteessir etti. Dolores sordu: — Artık yatsak... — Eveet... Fakat... be be be- yeti altında gizli olan Jenny | ni bırakmayayın.. müthiş bir şekilde ayıktı. Hattâ | iki kadeh viski kafasına biraz daha fazla cilâ vermişti. Jenny, Amerikalı diplomatın, sulu İspanyolu başından sav- | mak için tuttuğu wsulü, bizzat ona tatbik ediyordu. Vakit gece yarısına hayli yaklaşmıştı. Üstelik şiddetli bir fırtma da kopmuştu. Gemi iki tarafına yalpa yapıyor, sal- lanıyordu. Bu sallanış Amerika. nın Brezilya konsolosunu daha İ YUNANISTANDA Genç kadın Amerikalı diplo- matın koluna girdi. İkisi bera- berce kabineye girdiler. Joni'nin etrafını görecek hali yoktu. Yürürken kabinenin uzunlamasına mı, yoksa yanla- masına rw olduğunu bilmiyor- du, Hemen karyolaya uzandı. Dolores'in elleri elinde idi. Bırakmıyor, ve sade birakma makla kalmıyor, boyuna öpü- yordu. fArkası var) iÇ SIYASA Kabinede Bir Değişiklik “Olacağı Yalanlanıyor | ÇAtina, 25 (Özel) — Genoya ait bazı meseleleri kararlaştır - mak üzere Başbakan ile görüşe | cek olan hüriyetperver parti li- deri Sofulis eski seçim teftiş hey'etlerinin işbaşına getirilme si ve seçim esnasında her iki partiden de kimsenin bulundu - rulmamasmı istiyecektir. General Kondilis cumartesi günü Lârisada Yunanistanda krallığın tekrar kurulması le - hinde bir söylev verecektir. Kondilisin hafta içinde saylav- larada bir söylev söylemesi muhtemeldir. Hüriyetperver partisi lideri Sofulis pazar günü Selânikte cumuriyet rejimi lehinde konu- şacaktır. Sonra Sereze gidip © rada da söylev verecektir. Kabinede Değişiklik Yok Atina, 25 (Özel) — Başba - kanlık müsteşarlığına eski Trak ya genel ilbayı Londos tayin e- dilmiştir. - Cumurbaşkanı Zaimis'in is - tifa edeceği hakkında ikide bir de gazetelerde görülen haberle- rin doğru olmadığı resmen teb liğ edilmiştir. Kabinede değişiklik yapıla - cağı yaymtılarına karşı Başba- kan gazetecilere böyle bir şey olmadığını ve hör gün bakan - ları değiştirmenin kabil olma - dığını söylemiştir. Krallık Bir Cürümdür! Atina, 25 (Özel) — Eski Dış Bakamı ve muhafazakâr cu» muriyetçi partisi lideri Mihala- kopulos gazetecilere “krallığın geri getirilmesi müthiş bir cü- rümdür,, demiştir. (Başbakan Çaldaris buna cevap vererek krallığın tekrar kurulması mem leketin menfaati icabıdır. Eğer Mihalakopulos bunun zıddını dü şünüyorsa ahaliye müracaat © dince lâzımgelen cevabi alacak» tır.,, demiştir. Kondilisin Açtığı Dava Atina, 25 (Özel) — General Kondilisin Metaksasın organı olan gazete ve direktörü aley * hine açtığı zem davasi dün Pi re cinayet mahkemesinde görü» lecekti. General Metaksas ile ga zetenin direktörü mahkemeye gemişler ise de Kondilis ve sa- hitleri gelmediklerinden muha- keme talik edilmiştir. Beklenen Büyük Maç Nevyork, 25 A, A. — Joe Lula, Max Baer'i dördüncü ravuntta naka- | mek suretile deniz İ yüleselme rekorunu kırmıştır. ravurları. daha ea. | vutla yenmiştir. Birinci ve iki Benjamin King,M876 metre uçaklar yüksek düzya mm buk yumruk salladığı için, Joe Luis Hava Hücumlarına Karşı Lon- kazanmıştır. Birinci küreler m... Baer'in yüzü kan içinde kalmış, üçün- citi rauntta yere yuvarlanarak dokur saniye kalmıştır. Baer kalktıktan sonra tekrar yu - varlanmış ve dört saniye yerde kal - mıştır. Dördüncü revunttun başından İti- baren; Max Baer bir yumruk yağmu- ru altmda kalmış ve mağlüp olmuş - tur, Bu kadar vahşi ve bu kadar hızlı bir mücadele şimdiye kadar görülmüş değildir. Maçtan üç saat evvel Joe Luis, nograf Marva Trotter ile ev- Tenmiştir. Deniz Uçağı İle Yükselme Rekoru neee Miühandin dra Nasıl Korunmalı Londra, 25. A.A. — Iç Bakanlığı Hava koruma dairesi aşbekan yardım İ sesı binbaşı Hodsoli sarbaylıkta ha- va koruma komitesi üyelerine hava tehlikesi hakkında izahat vermiştir. Bu izahattan sonra Londranın hava hücumlarımdan korunması için ha- zırlanması lâzrmgelen plân üzerinde konuşmalar vapılmıştır. İzmirde Şiddetli Yağmurlar İmir, 25 (Özel aytarımız bik diriyor) — Aylardanberi bek - lenen yağmur öğleden sonra başladı ve şiddetini artırdı. Yol ları ve bazı evleri seller bastı, Molozlardan tramvaylar hir