26 Eylül 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

e 4 MEMLEKETTE TAN Yeni Telefon Hatları Yapılıyor Kandıra 25, (Özel aytarımız bildiriyor) — İlçenin bütün tele- fon tesisatı tamamlanmak üzeredir, Akçaova nahiyesi köylerinin telefonları bitirilmiştir. Merkezle Salmanlı ve Şeyhler arasında- ki köylerin tesisatı yapıldıktan sonra Kandıranın telefonu ta- mamlanmış olacaktr. Seyhanda Bir Genç Boğuldu Adana 25, (Ozel aytarımız bildiriyor) — Evvelki gün Seyhan- da bir boğulma vak'ası olmuştur. Yıkanmak üzere nehire giren Süleyman isminde bir genç; suların cereyanına kapılmış ve boğu- lacağını anlayınca bağırmağa başlamıştır. Kenardaki bahçenin garsonları yetişmişlerse de zavallıyı kurtarmak mümkün olama- mıştır. Bu çeşit vak'alar çoğaldığı için, açıkta nehire girilmesi sıkr bir kontrol altına alınacaktır, Elâziz Hastanesi Tamamlandı Elâziz 25, (Ozel aytarımız bildiriyor) — Yeni hastane ile do- Zum evinin inşaatı bitirilmek üzeredir. İlbaylık, ayrıca bir sergi ve bir de müze binası yaptırmağa karar vermiştir. Bu iki yapıya yakında başlanacaktır. Yeni hastanenin 29 Birinciteşrine yetiş. “rilmesine çalışılmaktadır, z .. İ idman Yurdu Şampiyon Oldu Adapazarı 25, (Ozel aytarımız bildiriyor) — Idman Yurdu ile Sakarya kulüplerinin berabere kalması üzerine, hava kupası maç- larına bu hafta da devam edilmiştir, Neticede, İdman Yurdu Sa- karyayı 3 - 0 yenmiş ve Hava Kurumunun bu maç için koyduğu Atatürk büstünü kazanmıştır. “Cam Kırığı ile Öldü- rülen Gemici ! Hem öldürdü, Hem de Cesedin Başında Sabaha Kadar Ağladı İzmir, 25 (Özel aytarımız | kavga başlamış, Haten, elinde | mış bir haldedir. bildiriyor) — Limanımızda de- mirli bulunan Alman bandıralı İtuari vapurunda dün gece yarı sı bir cinayet olmuş, bir tayfa arkadaşını ŞiŞefle” yaralıyarak öldürmüştür. Hâdisenin tafsılâ- tı şudur: Vapur mürettebatından Al - man tebaalı Haten, gece yarısı na doğru bira içerek kafayı tüt süledikten sonra, ateşi Fokeyi vapurun kıç kamarasına çağır - mişi — “Sen neden herkese çatı - yorsun. İki gün önce de bir baş- ımı dövdün. Haydi beni de döv... ““Demiştir. Bunun .. üzerine hazır bulundurduğu keskin bir Şişe parçasını arkadaşının yü « züne ve boğazına var kuvvetile saplamıştır. Fokey, Yaraların “feğirile on İ'dakika sonra-ölmüştür. Cinayet derhal adliyeye haber verilmiş, katil müddeiumumiye gelinciye İ kadar cenazenin başından ayrıl mıyarak beklemiştir. Suçlu sor guya çekildiği zaman cinayeti itiraf etmiş, “maksadım öldür - mek değildi. Arkadaşlara çat « manın cezası olarak yüzünde bir iz bırakmak istedim. Öldür mek isteseydim başka şekilde i irareket ederdim.,, demiştir. | İ çamurdan çekilen müşkülât ortadan | Kandıra - İzmit uSosası Yapıl- imıyacak mı? | Kandıra aytarımız yazıyor: İlçeyi izmite bağlıyan 47 kilo. metrelik Kandıra « İzmit şasesi he- nüz lâyihile tamir edilmemiştir. eçen yıl, bazı kısımlarında pılan ufak telek düzeltmeler, yacı karşılamaktan uzaktır. Sene nin çalışma mevsimi de geçmek ü- zere olduğu halde, henüz hiçbir ha- reket başlamamıştır. işin dikkate değer tarafı, yel mü kellefiyetini bedenen çalışarak ö- deyeceklerini bildiren ilçelilerin, bu bozuk yol dururken daha az ehem- miyeti olan Derbent « Sapaüca yo- luna sevkedilmeleridir. Halbrukı, Şosenin taşları kırılmış ve hazırlan: 500 lira harcanarak bu yel başa- rılması, gelecek sene 5000 liralık masraf kapısı açılmasını da önliye- cektir. Yeni Izmit ilbayının, vilâyet en- cümeninin ve nefia başmühendisli- ğinin dikkatini çekeriz. a en a A —— aaa, Uşakta yeni bir okul daha açılıyor Uşak, 25 (Özel aytarımız bil diriyor) — Çocuk çokluğu yü - zünden geçen yıl şarımız ilko- kullarının birinci (© kurlarında Yarım gün ders yapılıyordu. Bu | yıl yeni bir okul daha açıldığı için yarım günlük okunmaya zum kalmıyacaktır. Öğrendiği- | mize göre ilçe merkezindeki altı aylık okullarda bu yıl geçen yil dan 300 fazlasiyle 2107 çocuk okuyacak ve okullardan daha | önemli randrman alınmasına | çalışılacaktır. Yeni okulun ya » pısı ve bütün aygıtları hazırlan | mıştır. İ Boluda zahire fiyatları yükseldi Bölü, 25 (Özel aytarımız BU- diriyor) — Mayısın yirmi be - şindenberi beş aydır Bolu ve çevresine yağmur düşmediğin - den birçok sular kesilmiştir, Çif çi ekim yapamadığından zahire her hafta birer kuruş yüksel - | mektedir. Havalar temmuz gibi | hanede sasan © | Tarım Bakanının | Giresundaki i incelemeleri Giresun, 25 A.A, — Şehrimiz | de incelemelerine devam et mekte bulunan Tarım Baka; Muhlis Erkmen, bugün tecim ve endüstri odasına gelerek fın dık ihraçatçıları ve kırıcılariyle üç saat kadar görüşmüş, fındık fiyatlarının ucuz olmasındaki sebepleri, fiyatların yükseltil « mesi için alınması gerekli gö: len tedbirler ve üretmenlerin fi- i yatlara müessir olan durumları | hakkında incelemelerde bulun- muş ve tecim ve endüstri odası başkanının istatistiklere daya İ nan ve fındık fiyatlarının niçi i düşerek ucuz satıldığını açıkça İ almıştır. Şüpheli görülen Bir ölüm Perapalas otelinde oturmakta © Jan miralaylıktan mütekalt Aziz mi. satir olduğu Perapalas otelinin husu- si banyo dairesinde ölü olarak bulun sun senelerdenberi kanser | hastalığı çekmekte idi. Azizin ölümü şüpheli görülerek ce- sedi morga kaldırılmıştır. Samiye Cahit iyileşiyor Samiye Cahit dündenberi iyileş- mektedir. Şişli Çocuk Hastanesinde kendisini gören bir muharririmiz has- tanım vaziyetini pek iyi bulmuştur. | Kendisini hastane Operatörü Hamdi Rıfat, Bayan Suat ve Gıyas ve Halit Ziya hergün göz altında tutmaktadır. lar. Bundan başka kendisinin aile dostu olan Operatör Mim Kemal de alâkadar olmaktadır. Samiye Cahidin kolundaki kirıklık hiçbir arıza bırak- madan tedavi edilebilecektir. HAKYERLERİ * Feriköyünde seyyar bir cambaz- imei debirar. tist kızı kaçırmağa teşebbüsten suçlu | İsmail, Fethi, Bayram ve o Veyselin duruşmaları dün üçüncü cezada biti» | rildi, Suçlulardan İsmail suçlarının dere- cesine göre 6 ay 16 gün, Fethi 5 ay, Z ğun, Baytamla veysel 0 yatay vi Ter gün hapis cezâsma mahküm oldu- lar, © Siraservilerdeki Alman Hastane- | sinde, tedavi altma alnan Mehmet A- li isminde bir hastanın ihmalleri yü- zünden ölümüne sebep olan hastaba- kıcı Duda ve Yohanna'nın duruşma. sıcak gidiyor. İKÜÇUK TELGRAF|| HABERLERİ * Akdağ Madeni, (Tan) — Zebirli gazler kurumuna iştirak eden şarbay Hasan Keleş, burada birkaç konfe- | rans verecektir. © M. Kemalpaşa, (Tan) — Yeni mezarlığa giden yollara parke döşen- mesi kararlaşmıştır. Bu suretle kaşın kalkmış olacaktır. * Sürt, (Tan — Genel nüfus sayımını yapacak işyarlara bu sayımın şekillerini öğretmek için ilbayın başkanlığında Hal- kevinde bir kurs açılmıştır. Ders lere her gün birer saat devam edilecektir. ları dün üçüncü cezada bitirildi. Mah- keme, her iki hastabakıcının da bera- atlerine karar verdi. . Göz Doktoru . i ŞUKRU ERTAN i — Binme Sımf Mütehassıs İ «Babızlil Ankara caddes No 60 Teleton : 72566 İ id Hasta Bakıcı Aranıyor Diplomalı, ikinci smıf bir has ta bakıcı kadm aranıyor. İs liler Sirkecide Beşir Kemal ec- zahanesi sırasında Dişçi Bay Nersisi görsünler, el muştur. Aziz, 75 yaşlarında idi ve ü- | 26-9.935 azam RİKA LTE TTE PTTTPETETTPPEPPYPPYTETİ E BUAKKAM MELEK Sinemasında z JEAN TOULOUT - ALİCE FİELD - ANİRE BRUGERE gibi üç büyük Fransız artisti tarafından yaratılan NATAŞA: RUSAŞKI Nefis bir filrm - enfes bir musiki Harpten sonra Fransaya sığınan bır Rus kadınının baş döndü rücü macerası AYRICA: Paramount dünya haberleri: Beşler komitesi reisinin tan haberleri - Misli görü memiş bir boks maçı OZ ANBEAN ARAMA BALGAM SAMAN umum TAKSİM BAHÇESİNDE LL SÜREYYA OPERETİ tarafından bu akşam ; man LEBLEBICi HORHOR bildiren sözlerini dinliyerek not | VAN Gündelik Siyasal Gazete TELEFON |( fani leri: #ğis : 24310 İİ TELGRAF: “TAN, istanbu! umu Bu akşam imıre' İ TÜRK sineması Z Baştan başa yanileşmiş olarak yeni mevs mine Gece Bülbülü ele yaş eee Oynuyanlar: HENRY GARAT £ $ MONIGUE ROLAND - EDıTH £ £ MERA - PAULEY HENRY GA. $ $ RAT bu filmde en son şarkı: £ $ larını söyliyecek ve sizi eğlen. 5 direcektir İlâveten FOK DÜN. Z mana YA HABERLER: şan YENİ NEŞRİYAT Çöl Aşkı Bu heyecanlı ve meraklı roman A- Badolu Türk kitap deposu tarafından, satışa çıkarılmıştır. | | | | | lcin vekindan “1.10 kurus Dr. Hafız Cemal Dahiliye mütehassısı Pazardan başka günlerde sast (2.30 dan 6 va) kadar Istanbul Divanyolu No 118. Muavenehane ve ev telefonu: Perşembenin 26 ıncı 44 olarak çıktı. Mündericatı cüment Ekremin Habeşisi i Türk tefrikası, Halide Nusret Zorlu- tunanm bir şiiri, Ziya Şakirin Os - manl: tarihinde maktul kadınlar isim- li tarihi “romanı, Suat Dervişin Sos» yal bir röportajı, Kemal Öngörenin Usküdardan Anadoluya silâh ve cep- haneler nasıl kaçırıldı isimli tefrikası, Mahmut Yesarinin hikâyesi gibi ya- 22398. Yazlık telefonu Kandilli slar vardır. 38 Beylerbevi 48 6600 Türk Hava Kurumu Alım ve Sa- tim Komisyonundan : 1936 Yılbaşı Piyangosu için (150) bin el ve (10) bin dıvar plânr (10) bin resimli afiş bastırılacakdır. Açık eksiltme ile 30-9-1935 pazartesi günü saat 15 de münakasa ve ihalesi yapılacaktır. İstekli olanların Piyango Direktörlüğü Muhasebesinde şartnamesini her gün görebilirler. (5909) 125 Ton Çimento Askeri Fabrikalar Istanbul Sa- tınalma Komisyonundan: Tahmin edilen bedeli 2750 lira olan 125 ton Çimento Salı Pazarında Askeri Fabrikalar yollamasında topı&- nan Satınalma Komisyonunca 11 Birinci Teşrin 935 Cuma günü saat 15 de açık eksiltme ile ihale edilecektir. Arslan ve Yunus Marka olacak ve Haydarpaşa veya Kar- — talda vagon içinde teslim edilecektir. İsteklilerin 206 lira 25 kuruşluk muvakkat teminatla» rmı Beyoğlu Malmüdür! üne yatırarak makbuz ve 2490 numaralı kanunun 2 ve 3 üncü maddelerindeki ve- saikle o gün ve saatte Komisyona gelmeleri. (5916) Etem İzzet BENICE Bugün yurda da gitmiyece- ğim.. Evde kalacağım! Dinleneceğim.. Yemekten sonra uyuyacağım, Bu kararla yeniden oda kapı- sının önünden çekildi, salona gitti, doktor Ramiz'e telefon etti: — Ben bugün gelmiyeceğim. Sen işleri yönetiver kardeşim!. Sonra, çalışma odasına geçti, €n yeni bir hekimlik gâzetesini aldı. “Güneşte Verem!” adi bir yazıyı okumağa daldı. Gazete- nin sahifelerini çevirdikçe biribi- ri ardma biribirinden üstün bul. duğu yazıları okuyordu: Kara- iğer kanseri, mide çıbanlarınn röntgenle iyi edilmesi, sinir Pren- gisinde yeni bir gösteri.. gibi — Hooo, on bire geliyor! Nekadar dalmışım.. Güney uyanmıştır. Hemen yerinden fırladı, yine önceki gibi Güney'in kapısı önü- ne gitti, öyle vurdu, öyle ses- lendi: — Güney. Güney.. Karıcığım!, İçerden yine hiçbir ses alma- dr. Bu böyle olunca: — Allah Allah, ne oldu buna? Diye üzülmeğe başladı. Ak- lından birçok şeyler geçiyordu: >> Hastalandı mı? Öldü müz, Boğuldu mu?. İçine sinen vehmi birden kuyruğuna basılmış bir'yılan gi- bi tepretti, en kara ihtimaller, en korkunç uranlar biribirlerini ko- valıyarak kafasının içinden ve gözlerinin önünden şimşek hızi- le geçiyorlardı. Kapıyı daha çok sarstı, daha yüksek sesle hay- kırdı: birçok etütler. Fazıl bütün bun- ları okuduktan sonra saatine baktı: — Günev.. Güney?, Ve Marika'yı çağırdı. — Gel, çabuk söyle. Ne oldu bu kadına. Bu kapıya uyan baş- ka anahtar yok mu? Marika şaşırmış bir haldeydi: — Hiç böyle yapmazdı. Bil- mem ki, ne oldu. Diye kendi kendisine söyleni- yordu. Fazıl emretti: — Çabuk bütün odaların anahtarlarını topla getir buraya. Belki birinden birisi açar!. Marika ağırdan alarak anah- tarlari toplamağa giderken s0- kak akpısı çalındı. Marika'dan önce Fazıl kapıya koştu. Ve ka: pPıyı açmasile donup kalmışsı bır oldu: Kapıda duran Güney'di u da şaşırmış! — A.. a. Sen yurda gitmedin mi?. Fakat, bu şaşkmlığı hemen giderdi, kendisini toparladı, san- ki hiçbir şey yokmuş gibi: — Oootf yoruldum. Diye kapıdan içeriye girdi. Doktor aciz, şaşkınlık, sinir, korku, heyecarun birlik olup ver- diği bir sarkaklıkla genç kadının — A.. Öyle ne tuhaf şeyler | — Demek bu gece en evde yoktun?.. Dedi, Bu söyleniş dik, hoyrat, ürkek bir soruştu. Güney'in yü- zünde en önce bir renk çekilişi, solukluk oldu, sonra kendi ren- gini bulan bir batım kızıllığı gel- di, çok gi A.. Öyle ne tuhaf şeyler söylüyorsun. Gece evde olmıya- caktım nerede olacaktım?. Deği, ilâve etti: — Ayol sen aklını mı kaçırdın ine oldun. Sabahleyin çıktım, mi- İ mara gittim. Doktor aklının başında olup ! olmadığından şüpheye düşecek kadar garip bir duruma girmişti. Güney'e karşılık vermeden önce kendi kendisine bir saniye dü- şündü: — Bunadım mı ben?, Rüyada mıyım? Deli mi oldum?. Malihulya hastası mıyım?, Ve birden bütün bunları ed- deden bir sinir ayaklanması ile sert bir söyleniş değil, korkak, | tanberi kapının önünde bekliyo- rum. Gece de geldim. Kapın ki- litli idi ve sen odadan çıkmadın, şimdi sokak kapısından içeriye | giriyorsun! Güney: —Hakikaten tuhaflaşıyorsun | Fazıl. Sen artık iyiden iyiye 3k vanadan çıktın. Ben saat dokuz- ida evden çıktım. Mimarla ko- nuştum, şimdi de geliyorum. Dedi ve yürüdü. Söyleniyor- du: - — Her halde aklına bir sakat- lık geldi. Kapımın önünde bet- lemiş olsaydın beni görecektin. Saat dokuzda çıktığım için sen yurda gitmişsindir.. diye kimse- ye görünmeden gittim. Ne bile- yim ben senin burada olduğun 1. Sana yaranmak için bu kadar iş- ler o becermeğe dünyanın yük bir işin altından kalkmağa uğraşıyorum, hâlâ da lâkırdı işi tiyorum. Aman ne kötü bahtun varmış. Yap, et, didin, tırtman, yine de istintaka tutulmuşlar gi- önünü kesti: köpürdü: — Ne diyorsun Güney, sabah- bi her şey için hesap ver! Doktor dudaklarını büze büse hayretten hayrete düşe düşe bür tün bu sözleri dinliyor, parmak: larını saçları arasında dolaştırı- yor, kasık bakışlarile Güney'i süzüyor; sonra ellerini uğuşturu- yordu. Güney lâkırdısını bitirin. ce, Fazıl dalgın bir bakışm arka. sma kaptırdığı kelimelerle m rıldandı; — Ben birkaç yazi okumağa dalmıştım. Belki o vakit gitmiş” sindir. Bu böyle bir saniye gitti. Fa- kat, sonradan yine ona bir ayık- lık gelmiş gibi boğazmı yırtan bir sesle: ğ — İyi. Güzel. Sabahleyin gör* medim. Ama gecede odanda yoktun ki, sesimi sana duyura- madım!, Dedi ve hemen arkasından 3 e Gö: — Bak de soluk, Gö? lerin içeriye içeriye kaymış. Uy» kusuzsün. Yorgunsun! Güney bu lâkırdıların hiçbiri sine kızmadı. Tersine çok şen- lendi, yüzünde bin bir alımiılı- ğın gülücükleri toplandı, o her iAtkası varl