No, 91 T “Aziz Hüdayi AKDEMİR Halâskârnncilar, Sırf Ceplerini Doldurmak İçin Bir Nigehba Bu işlere girenlerin adlarına ve yaptıklarına / bakılınca, hepsinin bir ocaktan Yi İngiliz muhipler ce- miyeti,, üyeletinden oldukları ve bü- tün bu işlerin bir kaynaktan çıktığı görülür. Buradan anlaşılr ki yapılan kurumlar hep istiklâl ordusunun bo- zulmasma, ulun © yadellere geçmesine, Türkün yabancı söylara köle olmasına bakmaktadır. Bunları burada uzun boylu anlat. mak istemiyorum. “Gizli Anadolu, eserinin mevzuu daha müsait oldu- ğu için oraya bıraktım. Şimdi, sade. <e, hiyanet mevzuuna temas eden kutumlar hakkında vereceğimiz krsa ilgiler ve belgeler mahsadımızı ye- rine getirmeğe yetecektir, Malâskâran ve Askeri Nigehban Cemiyetleri İttihat ve Terakkinin yaptığı yı tı hatalardan biride inkılâp için kullandığı orduyu da sıyasal işlere sokması veyahut bu işlere karışmasına göz yumması ol. muştur, İşte meşrutiyet ilânından iki yıl sonra (336) ede kurulan (Halâskâran ) cemiyeti bu örnekler. den biridir. Kuranların, ber fesat ve hıyanet işlerinde adını ve kendini gördüğümüz, ouğursu? kaymakam Nevres ile Kolağası Hakkı, yüzbaşı Abbas, Çerkes Zeki, Zekeriya gibi huysuz ve yurtsuzlar bulunuyordu Bunların orduda büsbütün başka işle. ri ve ödevleri bulunduğu halde, san- ki birkaç kafa bir yere gelince, İtti. hat ve Terakkinin beceremediği iş- leri görecek ve düzeltecelmişler gibi, hükümete teklifler ve tehditler yeğ: dırmakta idiler... Gerçekte ise onlar ceplerini şişirecek ve sândalyelerini yükseltecek maksattan başka bir sey gütmüyorlardı. İttihat ve Terakkiden bunu alama» yınta (Hürriyet ve 3tilâf) partisi ile birleştiler, Yalnız birleşmek değil, önemli işler de gördüler: O zamanki (meclisi meb'usan) dağıtıar”"(Ba” brâli) vak'asını yaptılar, harbiye sa- zırı Mahmut Şevket Paşayı vurdular ve dağıldılar. Büyük harp oluyor, bitiyor, İstan- bula işgal kuvvetleri giriyor. Alanı boş bulan başıboşlar tekrar fırsat talanma çıkıyorlar: Erkânharp Nev- res elebaşı ölmak üzere haliskâra- nın öteye beriye dağılmış üyeleri İstanbula — toplanıyor ve O (Askeri nigehban cemiyeti) sanı ile eski ha- lâsliranı canlandırıyorlar. Sonradan türlü boyalar altında oynadıkları rollerle içlerini ve kafa- İarını daha iyi belli etmiş olan bu ele başılardan birkaçının — adını koymak iyi olacaktır: Süleyman Şefik, Kiraz Hamdi (pa- 43) lar, erkânıharp kaymakam Nev- 1es, binbaşı Çopur Hakkı, Kayma- kam Fettah, binbaşı Hayri, erkânı harp miralay Refik, Behzat, tüfekçi ustası Yakup ağa, binbaşı Kemal, Kürt Mustafa (paşa), Alemdarcı Kadri. İşin en kötü ve gülünç arafı şu idi ki, bunlar güya orduyu siyasa ile uğ- raşmaktan kurtaracak, memlekete hıyanet ve ihanet edenleri ordudan uzaklaştıracak, askeri kanunları de- giştirecek ve?.. İslâm haklarını koru. yarak bu haklara saldıranları yer yü- zünden kaldıracaklardı. Bir aralık İs tanbul rumlarının Ayasofyaya hücum ederek minarelerine çan takmıya yel- tenmeleri bu (ehli hilâl) i depretmiş, çok gizli kalmak üzere ayrıca Wir (Hukuku islâm Bigehban cemiyeti) kurmak sevdasına düştirmüştü. Hüviyet kartları bastırdılar. San- dalcılar kâhyası ile uyuştular, Hint askerleriyle de anlaşmıya çalıştılar. Sonra Fransız ordusundaki Cezairli ve Tunuslu islâm subaylarından ve aşiret başlarından iki yüzbaşı, dört mülâzim ve on dört neleri bu cemi- yete sokmak için uğraştılar ve, söy- İendiğine göre, muvaffak oldular, Fakat gene kendileri bu kurum ve yeltenişleri İngilizlere haber verdi - ler, Fransızlar islâm kıt'alarını Bul- garistana, İngilizler de Hintlileri A- nadolu demiryolu boyuna dağıtmağa karar verdiler. Fakat Hintliler söz dinlememeğe başladıklarından zorla vapura bindirilerek Hindistana çev- rildiler, o Bunlardan bir kısmının memleketlerine sağ olarak varama- dıkları söylenmişse de, asir olmasa gerek. (İngiliz muhipler cemiyeti), (Hint hilâfet cemiyeti), gibi © (Nigehban cemiyeti) nin de ilk görünüşü par- Jak ve göz alıcıdır. Yüzlek gören ve düştinenleri çekebilir. Cemiyet isi ilerletiyor. Hükümet adamlarının ve, daha iyisi harbiy Bazırının o “emiyete alışmasını imi- inkılâptan sonra | buraya | ncılar Cemiyeti yor. Ortada iki kuvvetli parti var: İtilâr ve hürriyet, sulh ve selâmet, Nigehbancılarn teklifi şudur: J — Partinize kuvvet ve yardım igin söz veriyoruz; fakat, 2 — Pirkanızdan zabitleri çıkara- cak ve bundan sonra zabit kabul et- miyeceksiniz. 3 — Harbiye mezâretine bizim göstereceğimiz birini getireceksiniz. Her iki parti nigehbancılarda bit kuvvet olduğunu sanarak bu teklifi ri gözden geçirdiler. Sulh ve met daha uysal göründü. Harbi; nezaretine — nigehbanm gösterdiği topçu Ferit (paşa) yı getirdi. Fakat bu zat harbiye nerâretine gelir gel- mez Nigehbanı tanımamağa ve hiçbir tekliflerini yapmamağa başladığından itilâf ve hürriyetin de tesiriyle İ Sankara, 24.44. — Hava tehlike- sini bilen üyeler : İsa İsaoğlu 30, Bekir Kolağası oğlu 20, Apturrahman 20,Kadir Çav- dar 20, Şükrü Göksal 20, Helvacı Ali 20, Ali Cin Musa oğlu 25, Meh- met Döndü oğlu 25, Mahmut Dön- dü oğlu 20, Mehmet Özbabalık 20, Aptullah Ayaz 20, Süleyman 5 20, Küçük Mehmet 20, H. Tahsin 20, Osman 20, Ali Öksüz oğlu 20, Abdi 20, Hüseyin 20, Mustafa oğlu Hızı 125, Mevlut oğlu 20, Bekir A- Mi oğlu 20, Aki Şükrü oğlu 20, Salih Mehmet oğlu 30, Nuhoğlu İsa 30, | Hüseyin Yüksel 20, Ahmet Şükrü | oğlu 25, Şahin 20, İsmail 20, Kâmil Zühtü 20, Nail 40, Mahir o Kışınbay Kardeş A0. amam. Zalime 30, Karim 20, Tahir 20; Hormbime ie geci 20, İkbal Şirketi 35, Rifat 20, Hasan Ömer ve şeriki 80, Canbaz 20, İsmail (Rasim oğlu 20, Mehmet İsmail oğlu 20, Faik Nüzhet 20, Sünnü 20, Şükrü 75, Halil Ak- baş oğlu 20, Cuma Akalın 20, Kâ- | merkez Rıhtım hanındaki şirket . Malüliyeti de Temi Çünki bu sigorta ile : 9 10 u senelik irat olarak verilir ve Diğerlerinden çok üstün Umumi acentalığı : Galata, İsmail | Topograf Mühendisi aranıyor | Balya madenlerinde çalışmak özere genç bir topograf mühendi- sine ihtiyacımız vardır. İsteklilerin bu zamana kadar çalıştıkları yerlerin sertifika suretlerile fotograflarını iliştirerek yazı ile Galata || Kurmuşlardı buk düştü. Nigehban şimdi itilâf ve hürriyet partisine yanaşmıştı. Bunlar her şeyi yapacaklardı. Fa- kat kasaları ve cepleri boştu. Bunla- rı doldurmak için Zeynelâbidin, tü - fekçi Yakup, miralay Sadık, Ali. gi- biler kimi evkafı, kimi şirketleri, ki- mi Sapancalı Hakkı ve Baki gibi pa- ralıları alabildiklerine soymağa bas- ladılar. Padişah katında ve kabinede mevkilerini pekleştirmek için ilkönce şöyle bir muhtıra verdiler: Fakat bir türlü partide istedikleri dolabı çeviremiyor, istedikleri koltü- ğa yerleşemiyorlardr. Şimdi palavra ve korkutmak sırası gelmişti. Damat Feride, yazanların da, yazılanların da dillerine yakışan bir biçimde söy“ İe bir ültimatom” kaleme aldılar: (Arkası var) Hava Tehlikesi Hava Tehlikesine Karşı . Üye Yazılanlar mil Saraç oğlu 50, Salim Atalık 20, Hüsniye 20, Hacı Mehmet ve oğlu 40, Muharrem Hilmi 100, Ahmet 20, Salih Süleyman oğlu 20, Ata ve Ali Riza 20, Hacı Oturakçı 20, Ha- cı Veli Mehmet oğlu 20, Bahattin Tahir 20, Zihni 20, Mehmet Kısacık oğlu 325, Ali Rıza Çoper oğlu 20, Mustafa M. Ali oğlu 20, İsa Hasan oğlu 20 lira, ————— | Yeni Çıkan Kitaplar | AVCILIK İ| Yazan: Salih Mahmud Fiyatı: 40 ku | Av meraka; rinik ve avcıları. mıza İavsiye ederiz. | (| Yeni Kitapçı | Ankara caddesi No. 85 .— il merkezine müracaatları ve bizzat getirmeleri lâzımdır. sana Hayat Sigortalarında Değerli Bir Yenilik Bundan böyle, en büyük felâket olan ölüm ve mahiliyetin acılarından çoluğunuzu, çocuğunuzu, kendinizi ve yakinlerinizi: n Eden Senelik Te- mettülü Tam Muhtelit Sigorta ile Korüyabilirsiniz.. Bu sigortayı memleketimizde yegâne tatbik ANADOLU ANONIM Türk Sigorta Şirketi yaptığı bu yeni nevi ile hayat sigortalarında mühim bir inkılâp yapmıştır, Ölüm ve malüliyet temin olunur — her sene nakdi temettü verilir — vefat halinde müemmen meblâğ derhal ödenir — mukavelenamenin hita. mında sigortalı hayatta bulunursa ve malâliyete uğramamış İse müem- men meblâğ 94 10 fazlasiyle tediye olunur — muvakkat ve daimi malüliyet müddetince ücret almmaz — daimi malüliyet halinde müemmen meblâğın vefatta ve ya mukavelenamenin hita- mında müemmen meblâğ yene tamamen ödenir, faideleri olan bu sigortanızı yaptırmak üzere şu adreslere müracaat ediniz £ Anadolu Sigorta Şirketi Muamelât merkezi : İstanbul, 4 üncü Vakıf han. Telef.: 20531. Ünyon han. Telefon: 44888. 4927 , AN LL Lİ SAGLIK ÖGÜTLERİ Kavun Sığır fületösundan bir Şatobrian kr- zartmasını, yanında, kabarmış ve nar gibi kızarmış patates böreğile yedik- ten sonra, onun verdiği tatl süsüzlu- ğu söndürmek için iyi bir kavunu el. bette geri çevirmezsiniz. Zaten benim size tarif etöğim et kızartması aile arasında yenildikten sonra ona en uygun olacak yemiş te şüphesiz kavurdur. Vakıâ biz kavu- nun tekmilini kesip doğradıktan son- ra küçük küçük parçalarla yeriz. Hal- buki kavunun yaratılıştan dilim di- lim olması, onun önce doğranmıya- rak, tam yenileceği (sırada, dilimle- | rinin ayrılıp aile arasında imsüsavat üzere taksim edilmesi gerek olduğu- na bir delildir. Kavun böyle yenildi. ği vakit hem müsavat temin edilmiş olur. hem de herkes bir dilimle kala- rak kavun yemekte ifrata gitmez. Kavunu yemezden önce seçmesi ol- dukça önemli bir iştir. İlkin, kavu - nun iyisini anlıyanlar, onun kabuğu- nun pürüzlü, şeklinin de, büsbütün yuvarlak değil, biraz uzunca olmasını ararlar. Onların dediklerine göre di- limlerinin biribirine tam müsavi ol- ması da kavunun iyiliğine bir delil İ dir. Rengine gelince, en iyileri saf- ran renginde sârr olanlarıdır. Kavun taş gibi ağır ve üzerine basıldığı va- kit, parmak batamıyacak kadar katı elmak gerektir. Sapından koparıldı- ğı yeri burnunuza götürdüğünüz va- kit karanfil gibi güzel kokmalıdır. Onu iki elinizle yakalıyarak havada salladığınız vakit te içerisinde boşluk duymamalısınız. Bu kadar özenle seçtiğiniz kavunun sizi besliyecek bir gıda olduğunu san- mayınız. Onun yüzde doksan beşi sa- de sudur. Ust tarafmın, yüzde ikisi, üçü de şekerdir Bundan sonrasını da elbette aramazsınız. Şu halde kavun güzel kokulu, en güzellerinden bir kokulu, bir şerbet demektir. Fakat öyle bir şerbet ki, susuzluğu, sudan daha iyi, geçirir. Güneşte, yahut baharlı yemeklerden yanmış boğazınıza tatlı bir ferahlık ir. İstahı arttırır. Barsakları iş- için, romatizmalılara, kum sancılatı çekenlere iyi gelir. Bazıları- na âdeta bir müshil gibi tesir eder. Midesi bozuk olanlar. barsaklar gevşek bulunanlar kavundan cekinme- lidir. Bir de kavunu iyice çiğniyerek yemek dâzımdır. Yoksa hazmedilmesi güç olur. Onun için bazı kimseler, kavunun hazmını kolavlastırmak üze- Te, onu yemekten önce ve biraz tuza batırarak yerler. Uzerine tütün tozu ekilerek yenildiği hâlde lezzetli oldu- ğunu savlıyanlar da vardır, İ Bazan kavun lezzetsiz olduğu için üzerine şeker tozu ekilerek yenilir. Kavunun tadı olmayınca şekere ya ak demeyiniz. Çünkü, bir vakit, bü- yük savaş içerisinde, Medinede yedi- imiz bir amberiye kavunu vardır ki kokusu gerçekten amber gibi olduğu halde içinde bir dirhem şeker yoktur. Öyle kavuna yalnız şeker değil, o va- İ kit şehirde de bir dirhem şeker bulu- | namadığı için, elimizdeki pekmesi bi- le feda ederdik, »Tatsız kavundan bir de reçel kay- natılır. O vakit kavundan büsbütün başka bir şeye, ananas reçeline ben- zer ve hiç te fena olmıyan, bir tatlı meydana gelir 17 yaşında evlenilir mi? AE On yedi yaşında bir — deli - kanlı demeğe dilimiz varmı" yor — çocuk evlenir mi? Bunu şimdi kanun da yasak etmiştir. Fakat bu yaşta bir genç evlen'r- se bu nikâhın hayırlı olması çok kere keramete bağlıdır. Çünkü o yaşta sevgi bile şüphelidir. Sevgiden çok hevesi vardır. Ön yedi yaşında bir genç hele hoş- lanmadığı bir kadınla evleni,se vay haline.. İşte E. M. E. N. imzasile mektup yazan gencin hali; “Beş yıl önce kendimden on beş yaş büyük bir kızla zorluk karşısında evlendim, severek değil... Şimdi o, çöktü ve istekleri söndü. Oysaki ben dipdiri ve ateşliyim; yaşım da 22. Üstelik eşimin çocuğu da ol- muyor. Bense çocuk için deli oluyorum. Düşüncelerimiz, duy gularımız da biribirine uymuyor. Evimizde dirlik, düzenlik kal. madı. İşin kötüsü eşim benden ayrılmak istemiyor. Ne yapayım, kendimi bu ce- hennemden nasıl kurtarayını”” Evlenmek iki taraflı bir mü- kavele akdetmektir. Bu muka. vele bir tarafın isteği ile bozu- lamaz. İki taraf ta bozmağa ra- zı olmalı. Bununla beraber hâ- kim bazı zorlukları göz önüne alır ve bir tarafa hak verirse ni- kâhr bozar, Bu yaşın. ÜR. geneli; RiZrEe a yaş büyük eşi insafa gelraeli, Çünkü onun nesli arasında on beş yaşında anne olan çok oldu- ğu için bugün kocam dediği de- likanlı evlâdı yerinde demektir. Hele onun çocuk sahibi olama- ması mahkemece hiç şüphe yok ki delikanlının boşanma için aradığı sebeplerden başlıcasmı teşkil edecektir. Türk Hava Kurumu Piyango W* rektörlüğünden: Bir buçuk milyon aded beyanname bastırıla€i Münakasa açık eksiltme il 14,30 dâ başlayacak. İstekli olanlar her gün Dir& Lokman Hekim | lük Muhasebesinde şartnamesini görebilir. (4286) j 75.y.55S 2 ne Yaş farkı mı, buhran Seza imzasile bir gen$ © velce bize bir mektup i Kendisinden büyükçe, of lı bir adamı sevdiğini, K adama hislerini anlatan” onun da aralarındaki yö$ nı hesaba katarak anlam mediğini bildirmişti. kız bize yazdığı ikinci DX tupta öğütlerimizi y: diğini, ona sevgisini açığa söylediğini, fakat duğu halde bu orta ş mın; — Sizinle evlenirsek de mız ne der? Kendi kızı ki bir gençle evlendi, d. mi? Dediğini bildiriyor ediyor: Bu yaş meselesinde 0” israr etmiyor. Onu düşü mali vaziyetidir. Konü bani — İşlerim o kadar fent Dedi, Benim öğren göre ortağı ile ayrılıyor, Bt dolayı çok neş'esizdir. “ ben süse, tuvalete düşmem kız değilim. Bir aralık b&X — Daha düşünürüz, < vaktimiz var değil mi? gd Demişti. Halbuki dik$ N yorum; benimle yalnız #8 tanda kaçıyor, bunlari © hamledebilirim?..” b İşleri yolunda gitmiyo gün yeni ihtimallerle # şan, mali vaziyeti hergün VX mak istidadını gösteren b | mın acele. evlenmekten Ki sı tabiidir. Seza süse © il dımı olacağını söylemeği mamış bile olsa yine böy! i ranlı vaziyette bulunan b i mın cevap verememesini bulmalıdır. Kendisini 2 la yalnız kalmaktan XX mali vaziyetinden ümit nin, ona verilecek cevap | lük çekmesinin tesirleri 9 Beklemek lâzım. e 30-7-935 salr günü