23 Haziran 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 6

MEMLEKETTE TAN Asyanın En BüyükKöprüsü Ordu ilinde Yapılıyor / Ordu, 22 (Hususi muhabi: yeye bağlayan yol geçidinde başlanmak üzeredir. Bu köp cenin darlığı giderecek yardı imkânımı temin etmiştir. Çorumda ilk Arpa Ürünü | Çorum, 22 (Hususi muhabirimiz bildiriyor) ni arpa mahsulü hasat edilmeğe b: çıkarılan şayiaların yalan olduğu anlaşılmış Çorum ve ülkesinde kuraklık yoktur. Bu daha olgun ve yüzde 25 fazladır. Yalnız yeni ürünlerin samanı ol- maması hayvan alım satımına tesir etmiştir. Hayvan Yaradılışlı Bir Adam! '“Mcrzifon, 22 (Hususi muhabirimiz bil: 'yünde acı bir hâdise olmuştur, Çırak oğullar, şında kızı Şefika bağda eşek otlatırken ayni köyden Mustafa, inden çekerek uzaklaştırmış, bu suretle kızın peşinden merkebi i) gelmesini temin etmek istemişti. kurtarmak ümidile arkasından yürümüş, Mustafa, köyden uzak- laşınca kızcağızın üzerine atılarak ve ağzını mendille tıkamak suretile tecavüz etmiştir. Hâdise adliyeye intikal etmi Gaziantepte Hükümet Bul- varı Ve Konağı Yapılıyor Gazi Antep, 22 (Hususi muhabirimiz bil: len Atatürk bulvarının asi mıştır. Baş karakolda nihayet bulan bulvarın iki yanında mo - da bi dern evler kurulmaktadır. 260 bi hıilşümex konağı da bulvarın çöocük bahçesi karşısına düşen saha- da inşa edilmektedir. Bu yapı, bütün hükü ya toplayacak mükemmeliyette ve büyi Sivasta At Yarışları Sıvas, (Hususi n tiyor) — Sıvas ilkbah nın birinci haftar sahasında vali ve ln, riyaseti altında başlanıldı. Birinci koşu, üç yaşındaki yerli ya- zım kan Arap ve halis kan Arap er- kek ve dişi taylara mahsustu. Bu ke- şuya dört tay katıldı. Mesafe 1000 metre idi. Birinciliği Istanbul Benni- yet direktörü Febmi Vuralın Oktayı, İkinciliği: Bursalı Ahmedin Benliyü: #ü, üçüncülüğü de: Karacabeyli Ra in Gürbüzü kazanmışlardır. abirimiz bil: Bürhan CAHIT bir şey öğrenmek kabil olmadı. Ve Malatyalı Hüseyin yol k mek cürmünden dolayı yeniden altı yıl hapis cezasına mahküm oldu. Jandarma ve adliye ştir- maları bu neticeyi bulmakla be- rTaber Erguvan ve Şahin, hatta Turgut bu işin meydana çıkmı - yan bir takım eller tarafından tertip edilmiş olduğu kanaatin- deydiler, Erguvanm kurşunu ile beyni patlıyan Hasso daha doğrusu sabıkalı haydut Mamo ölümü ile beraber bu tuzağın bütün esrarını alıp götürmüştü Malatyalı Hüseyin de ona yalnız para mukabilinde bir yar- dakçı olmuştu. Hassoyu pusu kurup yolünu kesmeye sevke- den her halde gizli bir el ola- caktı. Hasso bunu sırf kendi 8- iz bildiriyor) — Orduyu Mesudi- yapılacak olan Çatalkı açık! daki köprülerin en önde geleni olacak daki gerekliği ve faydayı bilen Bayındırlık Bakanlığı la bulunmuş ve köprünün inşası 'a köprüsüne k bakımından asya kıtasın - ır. Köprünün yapılma: hususi imizde ye- k var diy Şeti lanmıştır. Kural yıl, ürün geçen yıldan 'or) — Marımca kö- ndan Halidin 10 ya- Şefika ağlayarak ve merkebi Mustafa tevkif edilmiştir. iriyor) — Son aylar- ltlanması işine bugün başlan- iraya mütecahhide ihale edilen imet dairelerini bir ara- klükte olacaktır, İkinci koşu: dört ve daha yukarı ki hiç koşu kazanmamış Arap alis kan Arap at ve kısraklarına On beş hayvan — bu yarışta yer almıştı. Kangallı Alinin Selâ: birinci, Kaleli Ali Rizanın Yıldızı il , cülüğü kazanmışlardır. Üçüncü koşu: H daha yukarı yaştaki yerli y Arap, halis kan Arap at ve kıscakları arasında idi. Güzel Bandırma bizinci, Su işini pürüz- süz başarmak Lâzım Kandıranın en büyük derdi su- sazluktur. Kasabaya bir saat uzak- takiKovuncak pınarından şehre su getirilmesi işine önemle devam edi- liyor. Fakat hemen ilâve edelim hi, ye- .ni tesisatın temin edeceği ihtiyactun ancak beşte şılayabilecektir. Çok bol bir mem- badan ve daha geniş tesisatla su getirmek icin derhal işe başlamak, | i bir mesele halini almıştır. Nöbetle akıtılan çeşmelerin önün deki kalabalık, ve bu yüzden çıkan bazı hâdiseler bu ihtiyacın en bü- yük delilidir. Biz, tesisat ya; ken, şarbaylığın biraz daha him- met göstermesini ve su işini pürüz- | süz şekilde başarmasını istiyoruz. ler- Merzifonda Açılan yeni yollar Merzifon, (Tan) — Belediye yeniden bazı yollar açtırmıştır. İstiklâl okulundan geçen Gü - müş Hact köy ve Çorum yolu - nun da açılması bitirilmek iüze - redir. Diğer taraftan muallim - ler birliği binası da bir dispan - ver vaziyecine getirtilmektemire | KÜÇÜK TELGRAF HABERLERİ * Çorum, (Tan) — Halk Partisi başkanlığına atanan Çorum saylavı Ali Rıza şehrimize gelmiş, ilk olarak hava tehlikesi için önemli £ vermiştir. Yeni başkanın sö; ka uyandırmış, derhal üye yazımı i- | sine başlanmıştır. * Merzifon, (Tan) — Kollejin ve olk okulların imtihanları bit lejden 6, ilk okullardan 100 den faz talebe çıkmıştır. Orta mektep imti ları da bitirilmek üzeredir. * Merzifon (Hususi muhabirimiz bi or) — Bu yıl mahsul buhranı vardır. Yağmurun vaktinde yağ ması hububat fiyatlarını günden g ne arttırmaktadır. serili Hüsnü oğlu Alinin Alanı çüncü olmuşlardır Dördüncü koşuyu kazananlar da i: Manisalı Teyfiğin Sadası, Gümüşdüğünlü Abdullahın Yıldizelili Hasanın Yıldızı ikinci, K hesabına bir haydutluk için yap- | mak istese böyle dağ başında püsu kurmaya lüzüm yoktu. daha geniş tutarak doğ- rudan doğruya onları zararsız- ca elde etmek ve sonra Demir Beyi tehdit ederek istediği pa - îıw koparmak yolunu tutabilir- i. Halbuki Hassonun Malatyalı Hüseyine olan ifadesi de sırf onları veyahüt onlardan birini öldürmekti. Biribirlerinin — yüzünü bile adamakıllı tanımadıkları insan- n alınacak ne intikamı ola- . Hasso Malatyalı Hüsey- hareketi ndisine yardımcr olarak al- ğt zaman ona böyle'bir. kan dan bahsetmiştir. Hü- | seyne pesin peşin yii vermesi de bunun adi bir soygun culuk olmadığını ispat ediyordu. Ölünün üzerinde iki yüz lira çıkmıştı. K Bupara da adliyeyi olduğu kadar Erguvanla Şahini de kuş- kulandrmıştı. Hasso atölyeye gireli altı ay olmuştu. Geldiği zaman pek fa- mi beş lira | üçüncülüğü, Diyarbekirli in Mirosu, yirmi lira eline geçen Hassonun altı ayda yüz liradan fazla para biriktirmesi nasıl mümkün olurdu. Arkadaşları onun her ay on liradan çok masrafı oldu- ğunu da söylüyorlardı. Biribirini ekliyen bu münase- | betler Hassonun büu işi başkala- rı hesabına veriyordu. işlediği kanaatini Tuzak hadisesi Atikte olduğu kadar Basbirinde ve hattâ Mar- din ve Diyarbekire kadar Atik ailesini — tanıyanlar arasmda derin bir heyecan uyandırdıktan günlerce, haftalarca dedikodusu olduktan sonra yavaş yavaş, bü- tün vak'alar gibi unutulmağa başlamıştı. Ergüuvan ve Şahin böyle tehli- ke geçirmiş olmalarına rağmen her günkü gezintilerine devam ediyor, hatta yanlarına bir mu- hafız almıya bile lüzum görmü- yorlardı. Erguüvan o kanaatte idi ki bu işe girişenler aldıkları sonüçtan kir olduğu söyleniyordu. Ayda | Şehrimizde sık sık olan Haziranın ilk on beş günü içindeki zabıta vakaları, geçen ay vakalarına nazaran, fazla görülmektedir. Ayın ilk on beş gününde 10 oto- mobil, $ tramvay, 3 kamyon, iki mo- tosiklet, 2 yük arahası, 2 otobüs, 2 bisiklet kazası olmak üzere 67 kaza kaydedilmiştir. Diğer geri kalan ka: zalar, ulak tefek hafif kazalardır. Kazaların çoğalmasına mukabil ya talama —azalmış ve miktar 21 görülmüştür. Yapılan on beş günlük vukuat istatistikine göre 37 dayak, 38 hırsızlık vakası olmuş, yangın mikta- tt da sön ön beş günde 17 ye inmiş- Bunlardan başka 4 sarhoş, 11 ya- sak silâh taşıyan yakalanmış. $ deni- ze düşme, 8 kalb durması, 3 inhidam, $ müsademe, 2 cinayet, 1 yanma, 1 infilâk, 3 yankesicilik, 1 kalpazanlık, ve 1 kuyuya düşme vakası olmuştur. Böyle odacıda Olurmuş! , meçhul bir adam üze- rine odacı elbisesi giyerek Kadıkö- yünde kunduracı Kirkoru dolandır- Kirkorun iiki he odacı süsü — Beni d modellerden bir ayakkabı ver, Götü- rüp göstereyim. Eğer memur beğe - olmazsa ir. nirse parasını, getiririm, demişt Hiç bir şeyden şüphelenmiyen Kir kor, ayakkapıları verdikten sonra hayli beklemiş, dolandırıldığını anla- yınca aramayı Bir çift kundurayı yeter bulmıyan meçhul dolandırıcı, o sırada diğer bir marifet daha yapmıştır. Güya para bozduracak gibi telâşla ayakkabını Müflis Kavalalı nin bu vazifeyi kat hasıl olduğu on beşte Düzce icra vı l et ürkerek bir yeni tecrübeye kalk- mıyacaklardı Akşamları çiftliğin büyül Jonunda - toplandıkları zaman mutlak bu hadise üzerine de ko- nuşuyordu. Şahin şu fikirde ısrar ediyor- du: — Bu Hassönun işi değil. Onu parmaklıyanı bir keşfede- bilsem. Fakat şüpheler, düşünceler, kuşkular doğru, dürüst bir yol göstermiyordu. Demir Bey yle vak'alarda her ihti- mal üzerinde durmak lâzımdır. Adliye hadiseleri yalnız bir cep- heden görür. Fakat ben o fikir- deyim ki, pusuyu kuranın akıbe- ti onu kurduranlara da bir ders olmuştur. Artık korkuya lüzum yok. Şahin bu fikri doğru bulmu- yordu: — Pusuyu kurduranlar varsa bu defa daha zorlu bir şekilde maksatlarına varmayı düşüne- ceklerdir. Asıl bundan korkulur. Erguvan gülüyordu: — Tehlikeye karşı silâhları- Şehirdeki Kazalar Bir Ay içinde 67 yi Buldu Polis vak'aları geçen aylara göre çoğalıyor e çok garip bir dolan- | -Bebek Bahçesinde-x | Her akşam çok yüksek iNCESAZ | ve ucuz servis, Yalnız bahçemize mahsus K Ankara birası 50 kuruştur. | Düzce icra ve iflâs dairesinden : | Mehmet Hasanın yenilenen iflâs idaresi azaşından biri- "mesine mebni yerine diğerinin seçilmesine lüzum mdan alacaklıların 12 Temmuz 935 tarihine müsadif cuma günü iflâs dairesinde toplantıya gelmeleri ilân olunur. POLIS otomobil — kazalarından... bir halaç dükkânma gi: — Ustacığım, müşteri bel lira ver de şunu göndereyim. demiş, parayı alınca hemen savuşmuştur. Daha bir çok kimseleri dolandırdı- ı anlaşıları bu adam hakkmnda zabıta, tahkikat yapmaktadır. * Halıcr oğlunda Karaağaç cadde- sinde yüzbaş: Neşetin evinde dün yan gen çıkmıştır. Yalnız mutbak yanmış tır. Yangına müutbağın ocağından sıç- rayan kıvılarmların sebep olduğu an- laşılmıştır. ——— Açıkta kalan doktorlar maaşlarını alacaklar Dün bir gazete Zeynep Kâmil hastahanesi kapandıktan sonra buradaki doktorların açığa çıka- rıldığını ve bunlara maaş veril - mediğini yazıyordu. Bu hususta sihhat işleri direk törü Ali Rıza Baysum ile görüş tük. Bize dedi ki: “— Pek yakında açılacak o- lan Haydarpaşa nümune has - tahanesi Anadolu yakasının ih- tiyacını temin edebileceği için, Zeynep Kâmil hastahanesi, do- ğümevi haline çevrilmiştir. olmakla Zeynep Kâmil hastaha nesi kapanmış değildir. Hattâ, hastahanenin eski memur ve müstahdemini ayni kadro ile doğuümevinde kullanılmaktadır. İhtisasları dolayısile açıkta | kalan doktorlar kanun dairesin- | de maaşları verileceği gibi mün- hal vazifelere tayinleri öe süp - hesizdir. Binaenaleyh hastaha - nenin kapanma işi mevzuu ba - his değildir.,, (12602) — | mız var Şahin korkma.. Artık sen de mükemmel bir nişancı oldun. Bu hadiseden sonra Şahinin nişan talimlerine kıymet veril- mişti. Çiftliğin taş duvarlı iç av- lusunda her gün bir saat kadar | egzersizler * yapıyor. Muhtelif | nişangâhlar üzerine ateş ediyor- du. Artık Şahin de karısı gibi at- tığını vurur bir hale gelmişti. Atik çiftliğinin yüksek badem ağaçlariyle dolu geniş bahçeleri arasında, yazın en ateşli günle- rinde bile şırıltısı dinmiyen kü- Ççük ırmağın yanında yapılan tenis kortu bitmişti. Demir beyin imzasını taşıyan davet mektupları Mardine ve (Basıbrin) e gönderilmişti. Böyle büyük davetlerde oldu- ğu gibi çiftliğin misafir dairesi hazırlanmıştı. Erguvan ve Şa- hin patronun mektubunu kendi- | leri götürdüler. Turgut son za- manlarda (Midyat) yolunda ye- nisondaj yapılan bir noktada çalışıyordu. Şahine — derin bir 29 -6'- 03S: MN e LER AM ö FraAR AA SAGLIK OGUTLERİ AAA IKT RŞRAR AA Gizlenmiş Hastalıklar Elbette dikkat et kınlarda üst üste bire ölüm haberleri geldi. Dertleri- mizi tazelememek için bizdekileri ha- tırlatmıyacağım. Drşarıdan gelen bir- denbire ölüm haberlerinin en sonu şimdiki halde Fransada Kültür Baka- Marcombes'in, bakanlar toplantısına girmezden biraz önce, ar- kadaşlarile güzel güzel şakalaşırken birdenbire ölmesi haberidir. aış, yahut kendi- ff bir surette haber verdik- lde chemmiyet verilmçmiş has- rın neticeleridir. Her halde bu ik daha önceden vardı ve ya- vaş yavaş yürüyerek en sonunda © kötü neticeye varmıştır. Romatizma gibi, şeker hastalığı gi- bi, albümin gibi müzmin bazı hasta- lıkdar vardır ki, insanın nomal bir has yat sürmesine hiç engel olmazlar. Ufak tefek rahatsızlık verseler de in san onlara ehemmiyet vermiyebilir. Zaten uzun zaman bedi müzmin hastalığa alışırlar, ona göre işlerler. Birinin eksikdliğini bir başka- sı tamamlar, Filân adamı işitirsiniz, yazıhanesin- de bir imza vi arterio-skle- roz'dan birdenbire git tir. Oysa ki bu hastalık en azdan yirmi yıl önce başlamıştı. Bir gün fazla bir yorgun- luk, onun birdenbire ölümüne sebep oluvı a Birdenbire ölüm, işlerini bitirmiş, çocuklarını yetiştirmiş, hesaplarını düreltmiş pek az kimseler için belki bir iyiliktir. Uzun zaman yata- rak eziyet çekmektense, şöylece, az zahmetle birdenbire.. fakat en çok- ları için hiç arzu edilmiyecek bir şey- O halde insan ellisine, altmışına gelince arada sırada, sık sık bile, ken- ine giderek kendisini yoklate mak iyi bir şeydir. Bir tarafta gizlen- miş bir hastalık varsa hekim onu bu- lur ve istemediğiniz neticenin önünü alabilir. Bu son zamanlarda bekimlerden ba- zıları eski bir fikri tazeliyerek, birden bire ölümlerle güneşin gölgeleri ara- sında münasebet aramağa başlamış- lardır. Moskoövada — ünlü bir hoca bu Araştırmalarda çok ileriye gitmek- tedir. Onun fikrince insanların bütün z TÖRÜCEĞ lekeleri bize isabet ettiği yıllarda bir. enbire ölüm haberleri çoğalır. Dünyada her şeyin radiyasyonlara bağlandığı bu zamanda Rus profesö- | rünün fikri pek te yabana atılacak bir şey değildir. Acaba bu yıl da güneşin gölgeleri- nin bize tesadüf ettiği yıl mıdır? Lokman Hekim —— Dr. İHSAN SAMİ ça | Bakteriyoloji Laboratuarı | Umuümi kan — tahlilâtı, frengi noktai nazarından (Wasserman | ve Kahn tcamülleri) kan kürey- | vatı sayılması. Tifo ve —ısıtma hastalıkları teşhisi, idrar, bal- gam, cerahat, kazurat ve su tah- | Tilâtı, Ültra mikroskopi, hususi | aşılar istihzarı. Kanda üre, şeker, Klorür, Kollesterin miktarlarının | tayini, Divanyolu No. 189. | " » Te 20981, — * Dr. A. KUTİEL N.33 4690 Karaköy Topçular caddesi itimadı vardı. Erguvana da say- gisi olan patron daveti hararet- le kabul etti: — Birkaç haftada o kadar bu naldım ki. Aranızda geçirece- ğim birkaç saat bana şifa vere:- cek! Bu çalışkan, yılmaz, uğanmaz adam hakikat dinlenmeğe muh- taçtı. İşlerini genişleten şirke- tin bütün mes'uliyetini ve en kü- çük, hurda noktalarma kadar bütün makinesini işletmek vazi- fesini üne almış olması onu gittikçe yoruyordu. Süküneti, intizamı seven bu çalıskan iş adamı son zamanlar- da Basıbrin'in hayatını, altüst eden hadiselerden de mütcessir- di. Muhtar Arifi kurtarmak kay- gusiyle onu ve , karısını buraya getirdiğine çoktan pişman ol- muştu. Fakat artık iş işten geç- mişti. Onlara: — Buranın sükünetini bozu- yorsunuz, artık gidiniz, diyemez di. ÇArkası var)